Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

"Cıkar ağzından baklayi" deyimin hikayesini biliyormusunuz?

 

 

* Vaktiyle çok küfürbaz bir adam yaşarmış. Zamanla kendine

yakıştırılan küfürbazlık şöhretine tahammül edemez olmuş. Soluğu bir

tekkede almış ve durumu tekkenin şeyhine anlatıp sırf bu huyundan

vazgeçmek için dervişliğe soyunmaya geldiğini söylemiş. Şeyh efendi bakmış,

adamın niyeti halis, geri çevirmek olmaz, matbahtan bir avuç bakla tanesi

getirtmiş. Bunlara okuyup üfledikten sonra yeni dervişe dönüp tembih

etmiş:

 

*-Şimdi bu bakla tanelerini al. Birini dilinin altına, diğerlerini

cebine koy. Konuşmak istediğin vakit bakla diline takılacak, sende küfür

etmeme isteğini hatırlayıp o an da söyleyeceğin küfürden geçeceksin. Bakla

ağzında ıslanıp da erimeye başlayacak olursa cebinden yeni bir baklayı dilinin

altına yerleştirirsin. *

 

*Adamcık şeyhinin dediği gibi tekkede kalıp kendini kontrol etmeye

başlar.

Bu arada şeyh efendi de bir yere gidince onu yanından ayırmamaktadır.

Yağmurlu bir günde şeyh ile derviş bir sokaktan geçerlerken bir evin

penceresi hızla açılır ve gençten bir kız çocuğu başını uzatarak, *

 

*- Şeyh efendi, biraz durur musun? Deyip pencereyi kapatır. Şeyh efendi

söyleneni yapar, illa yağmur sicim gibi yağmaktadır. Sığınacak bir

saçak altı da yoktur. Üstelik niçin durdurulduğunu henüz bilmemektedir ve kız

da pencereden kaybolmuştur. Bir ara evin kapısına varıp kızın ne

istediğini sormak geçer içinden ve tam kapıya yöneleceği sırada kız tekrar

pencerede görünür ve, *

 

*- Şeyh efendi, der, birkaç dakika daha bekleseniz...*

 

*Şeyh içinden "lahavle" çekse de denileni yapmamak tarikat adabına

mugayir olduğundan biraz daha beklemeyi göze alır. O sıra da küfürbaz derviş

kendi kendine söylenmeye başlamıştır. Yağmurun şiddeti gittikçe artmakta,

bizimkiler de iliklerine kadar ıslanmaktadırlar. Nihayet pencere üçüncü

kez açılır ve kız seslenir: *

 

*- Gidebilirsiniz artık!.. *

 

*Şeyh efendi merak eder ve sorar:*

 

*- İyi de evladım bir şey yok ise bizi niçin beklettin? *

 

*- Efendim, der kız, elbette bir şey var, sizi sebepsiz

bekletmiş değiliz. Tavuklarımızı kuluçkaya yatırıyorduk. Yumurtaları tavuğun

altına koyarken bir kavuklunun tepesine bakılırsa piliçler de tepeli olur,

horoz çıkarmış. Annem sizi geçerken gördü de yumurtaları kuluçkaya koydu. *

 

*Münasebetsizliğin bu derecesi üzerine şeyh efendi, *

*- Ulan derviş, der, çıkar ağzından baklayı!.*

  • 2 hafta sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.