Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2010 14 yıl Bu Doğu toplumlarının safsataya düşkünlüğünün tedavi edilebilir bir illet olduğuna inanmıyorum. Bu böyle sürüp gidecek gibi görünüyor. Dermansız bir dert bu... Hiç boşa yorulmasak daha mı iyi olacak bilmem...
Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2010 14 yıl Gitmediklerini nereden biliyorsun? Dostum öyle şeyler söylüyorsun ki Senin gittiklerine dair bir bilgin mi var Aslında en önemli sorum şu: Kuranda cinlerin çıplak gözle görülemeyeceğine dair bir ibare var mı?
Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2010 14 yıl Şunu yazayım da öyle son vereyim. Allah madem kötülükleri önleyecekti o halde cennet ve cehenneme ne gerk vardı? Bir de şöyle düşünelim bu olayla Allah ders vermiş olamaz mı, diktatörlüğe heves edenlere sonunuz böyle olur demiş olamaz mı? İster son ver ister verme. Son versen de; bu süreçte sana düşen cinlerin var olduğunu ispat etmek. Bizler var olduğunu söylemiyoruz. Sen söylüyorsun. Var demekle var olmuyor. Mutlaka ispatı gerekiyor. Türlü hastalıkların cin çarpması neticesi olduğunu da senin ispat etmen gerekiyor. Bir tanıdığımın epilepsi hastalığına da cin çarpıyor demişlerdi. Ama doktor tegratol isminde bir ilaç verdi cin'in hastaya yanaşmasını engelledi. Artık gelemiyor. Bu Doğu toplumlarının safsataya düşkünlüğünün tedavi edilebilir bir illet olduğuna inanmıyorum. Bu böyle sürüp gidecek gibi görünüyor. Dermansız bir dert bu... Hiç boşa yorulmasak daha mı iyi olacak bilmem... Dostum, eskiler şöyle der; "Baria-i hakikat müsademe-i efkardan doğar" yani, gerçeğin ışığı fikirlerin çatışmasından doğar. Yine de "yorulmamızdan" dolayı cin diye oturup kalkanların kafasında, bir kişi de olsa, bir soru işareti bırakabilirsek ne mutlu.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.