Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

O hallde Cumhuriyet kuruldugundan beri basiretsiz yöbeticilerimiz vardi.

 

Ne oldu, yeri gelince Türk demek irki anlamda degil vatandaslig bazinda diyordunuz diger arkadaslar gibi. Simdi ise bize Türk tarihini soruyorsunuz.

 

Arkadasim irmagi bosuna yokus yukari akitmaniza gerek yok, basaramazsiniz.

 

Bakin Newroz kutlayan hic bir halk toplulugundan Kürt'ler icin bir elestiri gelmezken kalkiyoruz biz kutlamadigimiz halde yok efendim Newroz Kürt'leri degil diyoruz. Lafa bakin hizaya gelin.

 

Pers'ler , Azeri'ler, Kafkas'lar ve diger toplumlar bizim gibi Newroz Kürt'lerinde degil diyorlarmi?

 

Herkes kendince kutluyor ve sorun falan olmuyor. Ama biz hic kutlamadigimiz halde , gelenegimizde dahi olmadigi halde hem sahipleniyoruz hemde Kürt'leri disliyoruz. Güldürmeyin insani allahaskina yaa.

 

Yahu arkadaşım, Nevruz Türklerindir başkasının değildir dedimmi ben?

 

Bu bahar bayramıdır diyorum.

Bahar bayramı bütün insanlığındır diyorum yani kürtlerinde bayramı türklerine ermenilerinde..Kürtler sahiplenmesin diyorum anladınızmı ? Nasıl anlatacığım sana anlamadım gitti.

Gönderi tarihi:

Yahu arkadaşım, Nevruz Türklerindir başkasının değildir dedimmi ben?

 

Bu bahar bayramıdır diyorum.

Bahar bayramı bütün insanlığındır diyorum yani kürtlerinde bayramı türklerine ermenilerinde..Kürtler sahiplenmesin diyorum anladınızmı ? Nasıl anlatacığım sana anlamadım gitti.

Sayin kaplan-200, simdi bayagi kafam karisti dogrusu. 1980'e kadar Türkiye'de bahar bayrami resmi olarak 1 mayista kutlaniyordu. Allah Alahh, yani esen rüzgara göremi inise gececegiz?

 

Kisilerin özel görüsü beni fazla alakadar etmiyor sayin kaplan.200, beni resmi ideoloji ilgilendiriyor. Resmi ideolojiye göre Newroz Türk'lerin ne bahar bayramiydi ne de baska biur bayrami. Bahar bayrami bizlere devlet tarafindan 1 mayis olarak yutturuldu.

 

Türkiye'deki Türk'ler asla 21 Marti bahar bayrami olarak kutlamazlar, gelenek ve göreneklerinde yoktur. Bunu kutlayanlar Türkyie'deki basta Kürt'ler olmak üzere diger ulustan insanlardir. Sirf Kürt'lerin kutlamasini yasaklayamadigimiz icin sahiplenerek ellerinden almayi deniyoruz.

Gönderi tarihi:

Sayin kaplan-200, simdi bayagi kafam karisti dogrusu. 1980'e kadar Türkiye'de bahar bayrami resmi olarak 1 mayista kutlaniyordu. Allah Alahh, yani esen rüzgara göremi inise gececegiz?

 

Kisilerin özel görüsü beni fazla alakadar etmiyor sayin kaplan.200, beni resmi ideoloji ilgilendiriyor. Resmi ideolojiye göre Newroz Türk'lerin ne bahar bayramiydi ne de baska biur bayrami. Bahar bayrami bizlere devlet tarafindan 1 mayis olarak yutturuldu.

 

Türkiye'deki Türk'ler asla 21 Marti bahar bayrami olarak kutlamazlar, gelenek ve göreneklerinde yoktur. Bunu kutlayanlar Türkyie'deki basta Kürt'ler olmak üzere diger ulustan insanlardir. Sirf Kürt'lerin kutlamasini yasaklayamadigimiz icin sahiplenerek ellerinden almayi deniyoruz.

 

Artık pes diyorum.

 

Anlamamazlıktan gelmemeninde bu kadarı olmaz diyorum.

Son olarak..

Size işçi bayramı olan 1 mayıs ,nevruz diye yutturulmuş bizim ne günahımız var.

 

1 mayıs dünyanın her yerinde işçi ve emekçi bayramıdır.Bize böyle öğretildi ayrıca pkk yandaşları 1 mayısada sahip çıktı, 1 mayısla birlikte 8 mart dünya kadınlar gününüde teröre bulaştırdılar.

Nasıl bayram kutlamaksa her yeri yağmalayıp duruyorlar,bunların bayram anlayışıda öyle...Şimdi 1 mayıs ve 8 mart ta pkk yandaşlarının bayramıdır dersin. çünkü yanlız pkk yandaşları ezilmiş ve emekçidirler !

 

Yine anlayamadınız sanırım !........

Gönderi tarihi:

Size işçi bayramı olan 1 mayıs ,nevruz diye yutturulmuş bizim ne günahımız var.

 

Kusura bakmayin sayin kaplan-200, bana kimse 1 mayisin bahar bayrami oldugunu yutturamadi cünki, ben her daim emekcilerin bayrami olarak kutladim, ama biraz olsun Türkiye gerceklerini ve gecmis tarihi arastirmis olsaydiniz 1980 yilina kadar Türkiye'de 1 mayis'in resmi tatil oldugunu ve hemde devlet erkani tafaindan bahar bayrami olarak kutlandigini görecektiniz.

 

Türkiye'yi siz veya ben yönetmiyorumki kendi aramizda fikir birligi olusturalim. Newroz Türk'lerin bayrami dendiginde veya 1 mayis bahar bayrami olarak kutlaniyordu denildiginde devletin resmi görüsüne bakilir ve bakildiginda da ne yazikki benim söylediklerim dogrulaniyor. Yani Newroz asla Türkiye Cumhuriyet tarafindan kutlanilkmadigi ve kabul dahi edilmadigi (tabii son yillar haric, nedenininde aciklamistim) ve 1 mayis isci bayraminin 1980 yilina kadar resmi olarak bahar bayrami adi altinda taiul yapildigi ve öyle kutlandigi.

 

Devamli anlamamazliktan geliyorsunuz sözünüzü tekrarlamaniza gerek yok. ben neyin ne oldugunu gayet iyi biliýorum, ama carpitanlara sesimi yükseltiyorum.

 

Size tavsiyem Türkyie'nin yakin tarihini en azindan Newroz ve 1 mayis konusunda dogru arastirmaniz.

Gönderi tarihi:
Türkiye'yi siz veya ben yönetmiyorumki kendi aramizda fikir birligi olusturalim. Newroz Türk'lerin bayrami dendiginde veya 1 mayis bahar bayrami olarak kutlaniyordu denildiginde devletin resmi görüsüne bakilir ve bakildiginda da ne yazikki benim söylediklerim dogrulaniyor. Yani Newroz asla Türkiye Cumhuriyet tarafindan kutlanilkmadigi ve kabul dahi edilmadigi (tabii son yillar haric, nedenininde aciklamistim) ve 1 mayis isci bayraminin 1980 yilina kadar resmi olarak bahar bayrami adi altinda taiul yapildigi ve öyle kutlandigi.

 

Devamli anlamamazliktan geliyorsunuz sözünüzü tekrarlamaniza gerek yok. ben neyin ne oldugunu gayet iyi biliýorum, ama carpitanlara sesimi yükseltiyorum.

 

Size tavsiyem Türkyie'nin yakin tarihini en azindan Newroz ve 1 mayis konusunda dogru arastirmaniz.

Sayın Dominik;

O kadar ileti yazdım fakat şu söylediklerinizi,

Onca söylediklerime rağmen vicdanınıza ve insafınıza veriyorum...

 

"Nevruz" ile ilgili olarak şu makaleyi okursanız

Ve Türkiye'de Nevruz kutlamaları ile ilgili, KAYNAKÇA GÖSTEREREK aktarılarak gösterilen bilgilere dikkat ederseniz;

Kimin hangi araştırmayı yapmaya gerçekten ihtiyacı olduğunu göreceksinizdir:

 

Osmanlı Devleti’nin son yıllarında, bilhassa İttihatçıların yönetimi döneminde Nevruz Kutlamalarına daha çok önem verilmiştir. Bu ilgi Cumhuriyetin ilk yıllarında devam etmiştir. Hatta 1926 yılına kadar resmî törenlerle kutlanmıştır.

İstiklal Savaşı'nın karanlık günlerinde bile Atatürk, Nevruz kutlamalarını ihmal etmemiştir. Ankara'da en görkemli Nevruz kutlaması Büyük Taarruz'a hazırlık yapıldığı günlerde 22 Mart 1922 tarihinde yapılmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Ankara'daki Sovyet Rusya, Azerbaycan, Afganistan ve Buhara elçileriyle birlikte büyük bir çadırdan gösterileri izlemiştir (Tan, 2003). Ancak sonraki yıllarda her ne sebeptense Nevruz bayramına gerekli önem verilmemiştir.

Makalenin tümünü eğer şu linkten okursanız;

Bu konuda sorduğunuz hemen bütün sorulara bilimsel çerçevede yanıt alacaksınızdır...

Tabii ki şu araştırmak gerektiği ile ilgili söyleminizde dürüst iseniz...

 

-http://e-dergi.atauni.edu.tr/index.php/SBED/article/viewFile/224/219-

 

İster sindirin;

İster sindirmeyin...

Türkiye'de Nevruz, Resmi Bayram olarak da kutlanmıştır...

Her zaman söylediğim gibi 1930lara kadar da kutlanmıştır...

Dönemin gazetelerinde ve konu ile ilgili bir çok kitapta bu bilgilere rastlayabilirsiniz...

Bu gerçek bilgilere rağmen hala "Türkiye'de hiç kutlanmamıştır" diyebiliyorsanız;

Ee ben daha da artık size hiçbir şey diyemiyorum...

İnsaf, yani hakikaten insaf...

Gönderi tarihi:

Bazilarimiz hala anlamazliktan geliyoruz ve alakasiz idaalarda bulunuyoruz. Neymis efendim Osmanli'nin son dönemlerinde kutlaniyormus ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde buna devam edilmis, yok efendim hattaa Atatürk kutlamalara cok dikkat ediyormus. Ehh nasil hangi sebellerden dolayi birden durdu acaba bu kutlamalar bunu neden aciklamiyoruz?

 

Diger taraftan Osmanli cok uluslu bir devlet idi, icerisindeki Kürt ve diger milletler de vardi, Cumhuriyet ile bu cok milletlilik (ne kadar inkar etsekte) devam etti. Kendi vatandasina ait olan Newrozunu kutlamak ayri kendi milletinin kutlamasi ayri. Almanya'da da Alman cumhur baskani her Ramazan ve Kurban bayramlarinda müslümanlarin bayramini kutluyor. Ehh simdi diyelimki Kurban ve Ramazan bayramlarini Alman'larda kutluyorlar.

Gönderi tarihi:

Sayin Dominik

Tengeriinin sunmus oldugu makaleye yakin bir makalede ben okumustum orada sebep olarak neden kutlamadiklarina dair su yaziyordu Nevruz kutlamalarinin resmi tatil olarak cikarilmasinin nedeni hicri takvimden miladi takvime gecis olarak gostermekte yani 1926larda yilbasi olarak kutlanmaktaydi ama tabi bu bahane olmalimi olmamalimi bu tartisilir neden ozamanlar kutlanipta uzun bir ara kutlamalara ara verilip sonra devlet tarafindan neden yine kutlamalar resmilestirildi :) ama okudugum makalede anadolunun bir yok yerinde bazi cevrelerde kutlanmaktaymis bu cogunlukla aleviler tarafindan kutlaniyormus, nasil kutlanildigi bolgeden bolgeye degisiyormus ama kutlamalar bana biraz hidirellez kutlamalarini animsatmiyor degil.. Ben kutuphane arsivlerine giremedigim icin daha derin kaynaklardan arastiramiyorum imkani olupta arastirabilenler varsa bizleri bilgilendirmeleri iyi olur diye dusunuyorum..

Gönderi tarihi:

Sayin Dominik

Tengeriinin sunmus oldugu makaleye yakin bir makalede ben okumustum orada sebep olarak neden kutlamadiklarina dair su yaziyordu Nevruz kutlamalarinin resmi tatil olarak cikarilmasinin nedeni hicri takvimden miladi takvime gecis olarak gostermekte yani 1926larda yilbasi olarak kutlanmaktaydi ama tabi bu bahane olmalimi olmamalimi bu tartisilir neden ozamanlar kutlanipta uzun bir ara kutlamalara ara verilip sonra devlet tarafindan neden yine kutlamalar resmilestirildi :) ama okudugum makalede anadolunun bir yok yerinde bazi cevrelerde kutlanmaktaymis bu cogunlukla aleviler tarafindan kutlaniyormus, nasil kutlanildigi bolgeden bolgeye degisiyormus ama kutlamalar bana biraz hidirellez kutlamalarini animsatmiyor degil.. Ben kutuphane arsivlerine giremedigim icin daha derin kaynaklardan arastiramiyorum imkani olupta arastirabilenler varsa bizleri bilgilendirmeleri iyi olur diye dusunuyorum..

Mondieu;

Bakın, Atatürk'ün Nevruz'u Resmi Bayram olarak kutladığı o tarih çok önemli...

1926 yılı çok önemli bir tarih...

Çünkü o tarih, artık Mustafa Kemal'in İttihat ve Terakki'cilerle doğrudan karşı karşıya geldiği ve artık kozların paylaşıldığı tarihtir.

Bir sene öncesinde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası; Şeyh Sait İsyanı olgusu yaşanmıştır...

Bunlar belki olumsuzdular ama eğer Mustafa Kemal bu süreci aşamasa idi, İttihat ve Terakki güç kazanıyordu.

Yani bu süreç, en çok Mustafa Kemal'in gücünü arttırmıştı.

Ertesi sene olan İzmir Suikasti de artık İttihat ve Terakki'nin iyice temizlenmesi sürecidir.

Ve tabii ki onların ilkelerinin, uygulamalarının ve dahasının...

Bir hesaplaşmadır yani...

 

İzmir Suikasti, Haziran ayında oluyor...

Nevruz ise Mart ayında...

Nevruz, makalede de söylediği ve arkadaşın anlamak istemediği gibi;

İttihat ve Terakki'nin "Türk Bayramıdır" denilerek İttihat ve Terakki tarafından da resmi olarak kabul edilmişti.

Elbette bugün nasıl ki Kürtçü kesim aynı bayramı provake ediyorlar!

 

Yani Atatürk, İzmir Suikasti'nden sonra artık İttihat ve Terakki'nin

Osmanlı Hükümeti olması döneminde kutladıkları bayrama

Büyük olasılıkla siyasi ve ideolojik olarak o kadar da sıcak bakmamaya başlıyor.

Belki de İttihat ve Terakkiciler aynı biçimde provake ediyorlardı; bilemem...

Fakat bakın işin içinde Kürtlerin değil adı, alakası bile yok!

Kürtlerin bayramı olup olmamasını ciddiye alan bile yok! :)

 

Ha dediğim gibi;

Atatürk kutsal birisi değil ve her yaptığı eylem elbette ki sorgulanır.

Bu konu da, benim anlattığım hali ile bile eksik kalıyor.

Ki bende bilinen parçaları oturttuğumda ancak böyle bir kanıya varabiliyorum;

Bunun dışında da Atatürk'ün artık neden o kadar sıcak bakmadığı ile ilgili kendisine ait bir söylemine rastlamadım.

Fakat 1930lara gelinceye kadar ve hatta 1930larda, gazetelerde Nevruz'u kutlayan devlet adamları hep olmuştur

Ve Orta Doğulu ve Kafkaslı devletlerin ya da toplulukların Nevruzları hep kutlanmıştır.

Daha sonrasında da olabilir ki, Nevruz'un Türk Bayramı olması dolayısı ile

Irkçılığa vurgu yapması bahane edilerek kutlanmamıştır...

Bir ihtimal...

 

İyiden iyiye araştırılması lazım fakat işin omurgası anlattığım gibidir...

 

Çıkıp da iki tane tutarlı bilgiye sahip olmadan:

"Türkiye'de hiç kutlanmadı" demek, hakikaten de pek etik değil...

Ki bu da bir vicdan meselesidir...

Gönderi tarihi:

Bazilarimiz hala anlamazliktan geliyoruz ve alakasiz idaalarda bulunuyoruz. Neymis efendim Osmanli'nin son dönemlerinde kutlaniyormus ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde buna devam edilmis, yok efendim hattaa Atatürk kutlamalara cok dikkat ediyormus. Ehh nasil hangi sebellerden dolayi birden durdu acaba bu kutlamalar bunu neden aciklamiyoruz?

 

Diger taraftan Osmanli cok uluslu bir devlet idi, icerisindeki Kürt ve diger milletler de vardi, Cumhuriyet ile bu cok milletlilik (ne kadar inkar etsekte) devam etti. Kendi vatandasina ait olan Newrozunu kutlamak ayri kendi milletinin kutlamasi ayri. Almanya'da da Alman cumhur baskani her Ramazan ve Kurban bayramlarinda müslümanlarin bayramini kutluyor. Ehh simdi diyelimki Kurban ve Ramazan bayramlarini Alman'larda kutluyorlar.

 

Ben çok severim bu "Osmanlı Çok Uluslu Devletti" lafını!

Bu kadar temelsiz ve mesnedsiz başka bir tümce daha yoktur sanırım...

Ha bir de "Türk-Kürt Kardeştir" lafı vardı böyle;

O da komikti...

 

Bir devlete "Çok Uluslu" diyebilmeniz için,

O devletin, "Ulus Olabilmiş Toplumlardan" oluşmuş olması gerekir...

Yani "Ulus Kimliği Kazanmış Topluluklar" bir arada, aynı devlet çatısı altında yaşıyabiliyor iseler;

O devlete "Çok Uluslu" denilebilir.

 

Osmanlı ile tarihinin hiç bir döneminde "Çok Uluslu" OLAMAMIŞTIR...

Olabilseydi;

Osmanlıcılık, İslamcılık, Batıcılık, Türkçülük gibi akımlar ortaya çıkmazdı!

 

Şöyle düşünün;

Çok bilindik bir söz vardır:

"Ben yaşarken; Ölüm yoktur: Ben ölümdüğümde, yaşam yoktur."

 

Yani Osmanlı ayaktayken, bünyesindeki toplumlar henüz "Ulus Bilincinde" ve "Ulusal Yapıda" değillerdi.

Zaten bu bilince ulaştıkları anda Osmanlı'dan koptular ve Osmanlı yıkıldı.

Dolayısı ile Osmanlı;

Çok Uluslu günleri göremeden gözlerini dünyaya kapadı...

 

Örneğin Yunanlılar, Ulus Bilincine ulaşmadan önce de Osmanlı bünyesindeydiler...

Fakat o zaman henüz bir Ulus özelliği göstermedikleri için o bünyede idiler...

Ulus bilincine Mora İsyanı sürecinde kavuştular...

Bulgarlar da öyle...

Araplar da öyle...

Bilmem kimler de öyle...

 

Adamla daha Ulus Bilincinde değillerken Osmanlı idiler...

Ulus Bilincine kavuştuklarında da artık Osmanlı bünyesinde değillerdi...

 

Yani Osmanlı Devleti;

600 yıllık varlığının hiçbir döneminde,

Ulus olabilmiş iki unsuru bile bünyesinde barındıramamıştır...

 

Bugün kavramların "k"sını bilmeyen herkes,

"İmparatorluk" kavramı için "Çok Uluslu" derler...

Ya hu açın bakın tarihe:

Uluslar ortaya çıktığı için yıkılmıştırlar zaten imparatorluklar!

Var mıdır bir tane çok uluslu olduğu halde yaşayabilen İmparatorluk!

Ya hu azıcık okuyun, lütfen yaa...

 

Sayın Dominik,

Diğer söylediklerinizi ciddiye almıyorum, kusura bakmayın...

 

"Neden açıklamıyoruz" demeden önce yazdıklarımızı bir okuyun ve azıcık saygı duyup, anlama çabasına girin lütfen olur mu?

Sizinle bilgi paylaşmaya çalışıyoruz;

Size de "Bilgi aktarın" diyoruz...

Sürekli ithamlarla tartışma olmaz...

Karşınıza bir sürü kaynakçalı bilgi getiriyoruz;

Hala aynı şeyleri söylüyorsunuz,

Hem de kanıtlamadan...

Ee insaf yani...

 

Ya hu tek bir cümle söylüyorsunuz:

"Osmanlı çok uluslu devlettir" diyorsunuz..

Sadece bu yanlış ifadenin doğrusunu anlatabilmem için, sayfalarca yazı yazmam gerekiyor...

 

Nasreddin Hoca'yı birgün büyük bir kılıçla görmüşler.

Ne yaptığını sormuşlar ve oda, kütüphanede kitaplarda gördüğü yanlışları düzelttiğini söylemiş.

Bu işi küçük bir çakının da görebileceğini söyleyince de hoca şöyle yanıt vermiş:

"Öyle büyük yanlışlar oluyor ki; bu kılıç bile küçük kalıyor..."

 

Düşünün yani halimi...

Gönderi tarihi:

Sayin Dominik

Tengeriinin sunmus oldugu makaleye yakin bir makalede ben okumustum orada sebep olarak neden kutlamadiklarina dair su yaziyordu Nevruz kutlamalarinin resmi tatil olarak cikarilmasinin nedeni hicri takvimden miladi takvime gecis olarak gostermekte yani 1926larda yilbasi olarak kutlanmaktaydi ama tabi bu bahane olmalimi olmamalimi bu tartisilir neden ozamanlar kutlanipta uzun bir ara kutlamalara ara verilip sonra devlet tarafindan neden yine kutlamalar resmilestirildi :) ama okudugum makalede anadolunun bir yok yerinde bazi cevrelerde kutlanmaktaymis bu cogunlukla aleviler tarafindan kutlaniyormus, nasil kutlanildigi bolgeden bolgeye degisiyormus ama kutlamalar bana biraz hidirellez kutlamalarini animsatmiyor degil.. Ben kutuphane arsivlerine giremedigim icin daha derin kaynaklardan arastiramiyorum imkani olupta arastirabilenler varsa bizleri bilgilendirmeleri iyi olur diye dusunuyorum..

Sayin MonDieu bakiniz simdi birileri ve hatta devlet otoritesi kalkiyor ve diyorki Newroz Türk'lerin bayrami. Bunu diyen devlete tabiiki sorulur, düne kadar neden kutlamiyordunuz? Ne olduda bir zamanlar kutluyormussunuzda birden ne olduysa bizlere aciklama dahi yapmadan kutlamayi dahi yasaklamissiniz ve birden tekrar akliniza geliyor ve gene bize danismadan bizim bayramimiz olarak ilan ediyorsunuz diye sorarim ve sormaliyiz. Yok efendim 1926 larda kutlanmista, ehh sonrasinda? Nasil olurda kendi öz bayramini hice sayip unutursun? Nasil olurda 1990 larin sonlarina dogru gene akila gelir?

 

Dostum bu politikadan baska hic bir sey degildir, aldatmacadir, hiledir.

 

Ayni devlet daha düne kadar Kürt'lerin varligini ve dilíni inkar ediyordu. baktiki inkar ile isler olmuyor sanki hic inkar etmemiscesine sabahin birinde uyaninca birden Kürt'lerin varligini ve dillerini kabul ediverdiler. Aynisi Newroz icinde gecerli. Sirf Kürt'ler tek baslarina kutlamasin diye yok bizim demeye basladilar. Cok gülünc bir durum.

 

Sizin bahsettiginiz Alevi vatandaslarin 6 Mayis'ta hidirellzi kutlamalaridir ve bizim oralarda baharin gelisini kutlarlardi. Bilirsiniz gene 1980'e kadar devlet bahar bayrami olarak resmi olarak 1 Mayis'i ilan etmisti. Halk bahar bayrami olarak 6 mayis'ta Hidirellezi kutlarken, devlet yok 1 mayis diyordu. Yani anlayacaginiz dostum, bizim devlet erkani isine nasil geliyorsa dümeni o yöne dogru ceviriyor ve bizimde bu dümene kanmamizi bekliyor. Tabii kanmayanda yok diyemeyiz. Masallah milyonlarca kananlarimiz var bu dümenlere, birde bu dümenleri bizlere "bizim hocalarimiz" anlattigi zaman, derhal dogruluguna inaniyoruz.

 

Koskoca Türkiye cumhuriyeti, 75 milyondan fazla nüfusu var. Newroz bu nüfusun Türk kökenlileri arasinda ne gelenektir nede kutlanir. Laz ve Gürcü kökenliler icinde gecerli bunlar. Ama Kürt, Pers, Azeri ves kökenliler icin Newroz devamli vardi ve geleneklerinde de vardir.

 

Yarin bu devlet yumurta bayraminada sahip cikarsa hic sasmam dogrusu. Hatta bir haberde gene birileri Hiristiyanlarin noelde cam ile kutlamalerini dahi bizden aldiklarini iddaa ediliyordu.

Gönderi tarihi:

Hollanda Lahey Batı Trakya Türk Kültür Derneği, 1. Türk Dünyası Nevruz Şenliği'ne katıldı

 

 

Hollanda'daki Türkler Nevruz'u kutladı

 

Hollanda Lahey Batı Trakya Türk Kültür Derneği, 1. Türk Dünyası Nevruz Şenliği'ne katıldı

 

Azerbaycan Türk Kültür Derneği’nin öncülüğünde Hollanda’nın Lahey kentinde Opera binasında düzenlenen 1. Türk Dünyası Nevruz Şenliği’ne Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Genel Sekreteri Özkan Reşit iştirak etti.

 

Hollanda’da yaşayan Batı Trakya Türkleri, Uygur Türkleri, Kerkük Türkleri, Bulgaristan Türkleri, Makedon Türkleri, Kazan Türkleri, Kırım Tatar Türkleri tarafından düzenlenen 1. Türk Dünyası Nevruz Şenliği, Pazar günü saat 12.00’de İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı, gece 23.00’e kadar devam etti. Almanya ve Hollanda’da yaşayan Türkler olmak üzere yaklaşık 1000 kişinin katıldığı etkinliğin sunuculuğunu Azerbaycan Türk Kültür Derneği Eğitimden Sorumlu Asbaşkanı Baycan Güneş yaptı. Açış konuşmasını Azerbaycan Türk Kültür Derneği Başkanı İlhan Aşkın’ın gerçekleştirdiği şenlikte Aşkın, 1. Türk Dünyası Nevruz Şenliği’ni gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Aşkın, Türk dünyasını bir ve beraber olmaya davet ederek “siz” yerine “biz” denmesini, ele ele verilmesi gerektiğini söyledi. Şenliğin www.turkazned.com internet sitesinde canlı olarak yayınladığını söyleyen Aşkın, Türk Dünyası’nın Nevruz Bayramı’nı kutlayarak sözlerine son verdi.

 

Şenlikte bir konuşma gerçekleştiren ABTTF Genel Sekreteri Özkan Reşit, Nevruz’un Türk dünyasında yaklaşık 2800 yıldır kutlandığını hatırlatarak anavatanlarından uzakta yaşayan Türklerin bir arada, birlik içerisinde, Türk dünyası olarak nevruzu kutlamalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Reşit, Nevruz’un Batı Trakya’da da bahar bayramı olarak kutlandığını söyleyerek böylesi etkinliklerin kültürlerin devam ettirilerek gelecek nesillere aktarılmasında önemli olduğunun altını çizdi. Reşit, kültürünü kaybeden bir toplumun kendisinin de kaybolmaya mahkûm olduğunu ifade ederek tarihin benzeri olaylara tanıklık ettiğini belirtti. Böylesi bir etkinliğin gurbette büyümüş kendisi için de bir ilk olduğunu söyleyen Reşit, böylesi bir güzel duyguyu yaşattıkları için şenliği organize eden herkese teşekkürlerini sundu. Türk dünyası nevruz şenliğinin başlangıç olarak görülmesini ve gelecek yıllarda da gerçekleştirilmesi dileğini ifade eden Reşit, bunun bir gelenek haline getirilmesi için derneklere üye olunarak destek verilmesini istedi. Bir sonraki yıl yine Nevruz Bayramı’nda buluşmak ümidi içerisinde olduğunu söyleyen Reşit, tüm Türk dünyasının Nevruz Bayramı’nı kutlayarak sözlerine son verdi.

 

 

Iğdır Kafkas Ekibi ve Nevruz Tiyatrosu’nun sahne aldığı şenlikte dans gösterileri sergilendi. Şenlikte Hollandalı çocukların Türkçe olarak kendilerini tanıtmaları ise dikkat çekti. Bununla birlikte Hollandalı çocuklar Türk folkloru gösterileri ile misafirlerin büyük ilgisine neden oldular. Şenlikte Frangız Bakırova, Yesevi Sanat Topluluğu, Tülin Yılmaz, Elxan Rzayev, Kerküklü Sudat Metin Gumurci ve Asref İlham, TRT Türk Sanat Müziği Ses Sanatçısı Rüstem Avcı sahne aldılar. Şenlikte Rüstem Avcı, Batı Trakya bölgesine ait türküleri ile dinleyicilere duygu dolu anlar yaşattı.

 

Türk dünyasına ait özgün yemekler ile nevruz tatlısının sunulduğu şenlik, günün geç saatlerine kadar misafirlerin eğlenmesi ile son buldu.

Gönderi tarihi:
Sayin MonDieu bakiniz simdi birileri ve hatta devlet otoritesi kalkiyor ve diyorki Newroz Türk'lerin bayrami. Bunu diyen devlete tabiiki sorulur, düne kadar neden kutlamiyordunuz? Ne olduda bir zamanlar kutluyormussunuzda birden ne olduysa bizlere aciklama dahi yapmadan kutlamayi dahi yasaklamissiniz ve birden tekrar akliniza geliyor ve gene bize danismadan bizim bayramimiz olarak ilan ediyorsunuz diye sorarim ve sormaliyiz. Yok efendim 1926 larda kutlanmista, ehh sonrasinda? Nasil olurda kendi öz bayramini hice sayip unutursun? Nasil olurda 1990 larin sonlarina dogru gene akila gelir?

 

Dominik;

Tartışmada geldiğin nokta, sadece laf-ü güzaf denilen olay...

Şimdi sizin tartıştığınız şey;

Nevruz'un Türk Bayramı olup olmaması mı?

Devletin yasaklayıp yasaklamadığı mı?

Neden yasaklayıp yasaklamadığı mı?

Neden tekrar kutlayıp kutlamadığı mı?

Ne?

Nedir yani?

 

Bak kafaları karıştırmaya hiç gerek yok...

 

Diyorsun ki:

"Nevruz Türklerin Bayramı değildir!"

Önüne bir sürü kanıt koyduk çürütemediğin ve Türklerin de eskiden beridir kutladıkları bir bayram olduğunu kanıtladık...

 

Diyorsun ki:

"Türkiye'de bu bayram hiç Resmi olarak kutlanmamıştır!"

Önüne kanıt koyuyoruz; kaynakları ile birlikte. Kanıtlıyoruz.

 

Diyorsun ki:

"Türkiye'deki Türklerin bayramı değildir!"

Ona zaten şaşırıp kalıyoruz zaten ama yine de hala kutlandığına dair kanıtları sunuyoruz!

Yok efendim, sizin ikna olmak gibi bir şeyiniz yok!

 

Bu sefer tutturuyorsunuz:

"Aman efendim neden yasaklamış!"

Ya hu söyler misin, Nevruz ne zaman yasaklanmış?

1980den daha öncesinde bulamazsın yasaklanmasını!

Sana 1926da Resmi olarak kutlandığını ve sonrasında kutlamaya temkinli yaklaşıldığını;

Bunun nedeninin de Nevruz'un, İttihat ve Terakki ile nerdeyse özdeşleşecek olması olduğunu söylüyoruz...

Sen 1980deki yasaklama ile 1926dan sonraki çekinceyi birbirine karıştırıp,

Sanki 1926da yasaklanmış gibi polemik yaratıyorsun...

 

Hayrı yani söyleyecek birşeyinizin olmadığı;

Bizim zaten yanıtlarını verdiğimiz soruları "bizleştirip"

"Sormalıyız/etmeliyiz" deyip, güya sağduyuyu kullanarak, size katılmamız gibi bir beklentiye girmenizden belli oluyor.

"Ya tamam, yanlış biliyormuşum meğer" deseniz de olurdu yani...

 

Ayni devlet daha düne kadar Kürt'lerin varligini ve dilíni inkar ediyordu. baktiki inkar ile isler olmuyor sanki hic inkar etmemiscesine sabahin birinde uyaninca birden Kürt'lerin varligini ve dillerini kabul ediverdiler. Aynisi Newroz icinde gecerli. Sirf Kürt'ler tek baslarina kutlamasin diye yok bizim demeye basladilar. Cok gülünc bir durum.

 

Ya hu sizin içinde bulunduğunuz durumda pek farklı değil yani;

Hiç kusura bakmayın...

Devlet bu; ne yapmasını bekliyorsun?

Adamlar yanlış politika güdüyorlar; eleştiriyoruz haklı olarak...

Ama doğru politikaya yöneldiğinde de eleştiriyorsunuz kardeşim!

O zaman da suç işlemiş gibi davranıyorsun;

Nedir istediğiniz?

 

Adamlar Kürtçeyi yasakladı; tamam...

Yasak kalksın denildi; kalktı...

Belki yanlıştı ama şimdi Kürtçenin serbest bırakılması, o yanlıştan dönmek ve devletin o hatayı kabullenmesi demek değil mi?

Ee ama sen o zaman da devleti "Ha bak doğru yola geldi" demek yerine, yargılıyorsun ya hu!

 

Adamların yanlıştan dönmesini talep ediyorsun;

Senin istediğini yapınca da "gülünç" diyorsun!

Ee insaf yani...

Yanlıştan dönmese mi iyi olacaktı; nedir derdiniz?

 

Devlet Nevruz'u yasaklamış...

Ee halt etmiş; tamam; hatadır; bunu bizde diyoruz...

İyi de kardeşim bu devlet 1995te Resmi olarak kutlamaya başlamış...

Aynen daha önce de kutlamış olduğu gibi...

Çıkmış; yine yarglıyorsun!

Ya hu insaf!

Ne yaparsa yapsın sana yaranamıyor ki!

Yasağı devam mı ettireydi be kardeşim?

Hayret birşey ya hu!

Yasaklasa da suç:

Hatasını anlayıp, yasağı kaldırsa da suç!

Yani daha ne diyim!

 

Çıkıp Madımak'ın müze yapılmasını istiyoruz bugün...

O olayın arkasında devletten birileri varsa;

Devletin özür dilemesini istiyoruz...

Yarın Müze yapılırsa, ve devlet özür dilerse;

Sen bu sefer yine çıkıp:

"Aha bak ne yaptılar; oyun bunlar oyun!" diyeceksin!

Sen yine çıkıp "Gülünç" diye eleştireceksin!

Ne yapsın; hatasını kabul etmesin mi?

Özür mi dilemesin!

 

Ya hu hiç mi iyi birşey yapmaz devlet sizin gözünüzde!

Ya tamam devleti yargılarız, eleştiririz ama biraz da insaflı olur, hakkını veririz değil mi?

 

Ya hu dilinizde başka argümanınız da yok ki!

Başka tutunacak dalınız da yok!

Her tartışmada:

Devlet onu yasaklamıştı!

Devlet şunu yasaklamıştı!

Devlet bunu yasaklamıştı!

 

Artık ne Kürtçe yasak, ne Nevruz'u kutlamak ve ne de insanların kendi kültürlerini geliştirmesi...

Ee iyi de daha neyin kavgasını veriyorsunuz!

Yasaktı, anladık!

Ama geçti kardeşim, hayret birşey yaa...

Dönüldü o hatadan; Do you understand me!?

Bak 2010dayız: Kürtçe artık yasak değil biliyor musun?

Yani artık bu eskimiş, köhnemiş argümanlara sığınmaktan vazgeçin abim ablam yaaa...

 

Şu yasaktı, bu yasaktı...

Yasaktı...

Ama artık değil!

Daha neyi tartışıyorsunuz siz!

Ya hu eminim, hiçbir Amerikalı Zenci çıkıp da:

"Ya hu siz 1970lere kadar bizi ikinci sınıf insan olarak gördünüz" diye ajitasyon yapmıyorlardır...

Geçti çünkü abi; adamlar sığ değil ki geçmişin argümanlarına sığınsınlar...

 

Ya hu yoğurdun fiyatını tartışıyoruz;

Ablam bana çıkıp:

"Ama Kürtçe yasaktı" diyor!

Güler misin, ağlar mısın! Pes...

Ne Kürtçeymiş be kardeşim;

Şu yasak ne yasakmış böyle!

Kendi kalktı, belası kaldı yaa!

Ya hu geçti; bugüne bakın artık...

Koskoca Türkiye cumhuriyeti, 75 milyondan fazla nüfusu var. Newroz bu nüfusun Türk kökenlileri arasinda ne gelenektir nede kutlanir. Laz ve Gürcü kökenliler icinde gecerli bunlar. Ama Kürt, Pers, Azeri ves kökenliler icin Newroz devamli vardi ve geleneklerinde de vardir.

Öyle havadan konuşmak yok arkadaşım!

Nevruz'un Kafkas ve Orta Doğu ve Asya Halklarının tümünde ortak bir değer olduğu;

Çerkezlerden tut, araplara, farslara kadar, Türklerin de kesinlikle içinde bulunduğu kitleler arasında bir bayram olarak kutlandığına dair sana buraya istediğin kadar makale getirebilirim...

 

Sizin, sırf bizim aleyhimizde durmak adına Kürtlerin bayramı olarak ilan etmeniz;

O bayramı Kürt Bayramı yapmıyor ne yazık ki...

 

Ayrıca kabak tadı vermeye başladı bu inat...

 

Burada biz gerçeklikleri konuşuyoruz;

Öyle uydurduğumuz şeyleri değil...

Eğer sen bu bayramın sadece Kürtlere ait olduğunu iddia edeceksen;

Diğer toplulukların 21 Mart'ta Nevruz adı ile yüzlerce yıldır neyi kutladıklarının açıklamasını çıkıp yapacaksın!

 

Devletin yasakladığı herşey, illa devlet yasakladı diye Kürtlere mi ait olacak?

Zamanında duvarlara yazı yazmak da yasaktı:

Şimdi duvara yazı yazmak, Kürtlere has bir kültür mü?

Mantığa bak yaa!

Gönderi tarihi:

Dominik;

Tartışmada geldiğin nokta, sadece laf-ü güzaf denilen olay...

Şimdi sizin tartıştığınız şey;

Nevruz'un Türk Bayramı olup olmaması mı?

Devletin yasaklayıp yasaklamadığı mı?

Neden yasaklayıp yasaklamadığı mı?

Neden tekrar kutlayıp kutlamadığı mı?

Ne?

Nedir yani?

 

Bak kafaları karıştırmaya hiç gerek yok...

*

*

Devletin yasakladığı herşey, illa devlet yasakladı diye Kürtlere mi ait olacak?

Zamanında duvarlara yazı yazmak da yasaktı:

Şimdi duvara yazı yazmak, Kürtlere has bir kültür mü?

Mantığa bak yaa!

 

Çok güzel ve en anlaşılır şekilde açıklamışsınız.

 

Teşekkürler.

Gönderi tarihi:

Türkiye'de yollarda mola veren sürücüler icin kendin pisir kendin ye bayagi tuttugu icin bu tip reklamlarin burayada tasindigini görüyorum. Istenildigi kadar her seye sahiplenilsin veya bazilarinin haklari inkar edilsin ama bu tip davranislar bu inkari yapanlar ile sinirli kaliyor ve dünya kamuoyunda bir giram deger bulmuyor.

Gönderi tarihi:

Bir taraf baharın gelişinin kutlanmasını yalnız İran coğrafyasıyla -ki bu coğrafyaya 1000 yıldır Türkler de dahil- sınırlayacak kadar bağnazlaşmış. Tarihten örnek de getirseniz hayır bu böyledir diye diretmeye devam edicek. Bunun hem sosyal hem de bilinçaltındaki arka planlarını bırakın isteyen öyle bilsin. Biz kendi çocuklarımıza neyin ne olduğunu akıllıca öğretelim yeter.

Gönderi tarihi:
Türkiye'de yollarda mola veren sürücüler icin kendin pisir kendin ye bayagi tuttugu icin bu tip reklamlarin burayada tasindigini görüyorum. Istenildigi kadar her seye sahiplenilsin veya bazilarinin haklari inkar edilsin ama bu tip davranislar bu inkari yapanlar ile sinirli kaliyor ve dünya kamuoyunda bir giram deger bulmuyor.

 

Bakın, zamanında Türkiye'de Lozan Bayramı diye bir bayram kutlanıyordu.

Bu bayram 1950lerden bu yana kutlanmıyor artık.

Belki o da Kürtlerin bayramıdır hı, ne dersin?

 

Anadolu'da yaşamış, yok olmuş onlarca kültürün, yüzlerce bayramı var;

Onların da hepsi Kürtlere aittir belki!

Ne de olsa devlet kutlamıyor hiçbirisini.

 

Aslına bakarsan Ramazan ve Kurban Bayramları da Resmi Bayramlar değil!

Hımmmm;

Demek oluyor ki kesin Kürt Bayramı bunlar!

 

Bak başka birşey diyeyim;

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, birkaç kere ve özellikle bir tanesi (bir yıllığına) Atatürk döneminde olmak üzere, Hacca gitmek yasaklanıyor.

Bakayım!

Demek ki Hacca gitmek de Kürtlere ait bir gelenek!

Bugün Hacc gibi dini görevleri Kürtlerden daha fazla yapan bulamazsın;

Demek ki bırak İslamiyeti;

Araplara ait!

 

Bu mudur mantık!?

 

Bana "yok efendim bilmem nerelerin reklamı bunlar!" gibi "tutarlı tek bir söylemim bile yok ki söyleyebileyim" demenin daha kısası olan söylemlerle gelmeyin.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.