Φ dominik Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 31. Yildir pkk arkasinda ki güc kimin gücü onu cözebildiniz mi? Ne alakasi var simdi u baslikla? Ama genede siz yanlis kapiyi caliyorsunuz. PKK'nin arkasindaki gücüde Ugur Mumcu'nun katillerinin arkasindaki gücüde o cok savundugunuz DEVLET cok iyi bilmektedir. Neden onlarin kapisini calmiyorsunuz? 17 yildir katiller ve arkasindaki güc devlet tarafindan gizleniyor veya aydinlatilmak istenmiyor, bu sizi rahatsiz etmiyormuda bu konuda düsüncelerinizi bize aktarmiyorsunuz? Birini sorgularken derhal karsina digerinimi getirmek gerekli? Neymis efendim PKK'nin arkasindaki gücü cözebilismiyim. Bu aynen "senin tencerenin dibi benimkinden dahada kara, o halde susalim" anlamina geliyor. Biliyorsaniz lütfen Mumcu olayi neden 17 yldir cözülemedi anlatin bize. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 AKP terörü sifirdan teslim aldi hükümet olurken.7 yil icinde terör daha siddetli bir hale geldi.Askere operasyon yapmamasi icin devamli yan cizen AKP hükümeti en sonunda halkin tepkileri karsisinda,göz boyama amacli olarak bu sinir ötesi operasyona evet dedi operasyon cok kisa sürdü ve asker hemen geri cagrildi. Kürt acilimi diye kampanya baslatan AKP'nin buna dayali olarak Habur kapisinda olanlara göz yummus olmasi PKK terörünün arkasinda ve hatta o terörü kimlerin kiskirttigini bence yeterince acikliyor. saygilarla Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Ne alakasi var simdi u baslikla? Ama genede siz yanlis kapiyi caliyorsunuz. PKK'nin arkasindaki gücüde Ugur Mumcu'nun katillerinin arkasindaki gücüde o cok savundugunuz DEVLET cok iyi bilmektedir. Neden onlarin kapisini calmiyorsunuz? 17 yildir katiller ve arkasindaki güc devlet tarafindan gizleniyor veya aydinlatilmak istenmiyor, bu sizi rahatsiz etmiyormuda bu konuda düsüncelerinizi bize aktarmiyorsunuz? Birini sorgularken derhal karsina digerinimi getirmek gerekli? Neymis efendim PKK'nin arkasindaki gücü cözebilismiyim. Bu aynen "senin tencerenin dibi benimkinden dahada kara, o halde susalim" anlamina geliyor. Biliyorsaniz lütfen Mumcu olayi neden 17 yldir cözülemedi anlatin bize. 31. Yildir pkk arkasinda ki güc kimin gücü onu cözebildiniz mi? Diyorum, cevap yok.. Arkadasim bizler uygar ülkede yasadigimizin farkinda olanlardaniz. Bizleri asirlardir uygarliktan koparmak isteyenler ortada onlarin farkindayiz.. bizler Ugur Mumcular öldügünde meydan da, Hrantlar öldügünde, Gaffar Okanlar öldügünde, Kubilaylar öldügünde, bütün aydinlarimiz katledilirken.. Bu meydanlar bos durmadi.. Bugün uygar Türkiye katledilirken Cumhuriyet meydanlarindaydik hic bir zaman kaniksamadik yarinda meydandayiz.. Bizler Terörist degiliz ki elde silah hatira fotografi cekilsin.. uygar insanlari farketmesi zordur. Ugur Mumcular nasil alisamadiysa Milyonluk yolsuzluklara bizlerde alisamadik.. ne doguda ki uyusturucu mafyasina nede batida ki deniz fenerlerine.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Kelime oyunlarina gerek yok. Birilerinin siyasi görüsüne katilmayabilirsiniz ama asla öldürülüsünü tasvip edemezsiniz. Diger taraftan bizim de zaten sorguladigimiz "Atatürkcü" devletin kendi evladini dahi faili mechulle yok ettirmesi. Burada bizim görüsümüzü sorgulayacaginiza Mumcunun katillerini gün isigina cikartmayan devleti sorgulasaniz dahada inandirici olacaksiniz. Birakin Mumcu üzerinden politika yapmayi. Mumcu'nun siyasi görüsü 17 yil öncesinde kaldi. Yasasaydi kim bilir neler olurdu o ayri bir sey ama su olurdu bu olurdu demeyede gerek yok. Bu tür söylemler sadece propagandadan ibarettir. Lütfen katilleri ve arkalarindaki gücü otaya cikartmayan devleti sorgulayin. Hala "Atatürkçü Devlet" deyip duruyorsunuz. Atatürk'e saldırmakla elinize çok şey geçmeyecek ne yazık ki; Sadece aklımızda bunu neden yaptığınıza dair soru geliyor. Bakalım Atatürk'ün Devleti nasılmış; Sizin bahsettiğiniz Atatürkçü Devlet nasılmış... Ondan sonra karşımıza iki şey çıkacak: Ya siz Atatürk'ün devlet anlayışını pek bilmiyorsunuz... Ya da bu türlü benzetmeleri kasıtlı yapıyorsunuz... Bilemiyorum... Atatürk Anti-emperyalist bir mücadele vermiş Devrimci bir kimliğe sahiptir ve 15 yıl boyunca yönettiği devlet de bu çizgiden ayrılmamıştır. 17 yıl önce, 1950lerden beridir kapitalistleşmeye özenen, kapitalizmin yuvası olmuş bir devletti Türkiye; hala da öyle. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ten sonra Atatürkçü olamamıştır. Atatürk, Ordu ile Siyaseti kesin olarak 1926lardan beridir ayırmış ve onun zamanında Ordu hiçbir şekilde siyasete müdahale edememiştir. 17 yıl önce, 1960lardan beridir 4 kere ordu tarafından darbe yemiş ve Uğur Mumcu öldürüldüğünde darbe olalı 13 yıl olmuştu ve öldürüldükten 4 yıl sonra da darbe niteliğinde bir eylem oldu. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ten sonra Atatürkçü olamamıştır. Atatürk, İmam-Hatip okullarını sınırladığı gibi pozitif eğitime önem vermiş ve dini eğitim veren ya da din toplumu yaratan kurumları ortadan kaldırmıştı. 17 yıl önce, Uğur Mumcu öldürülmeden önce, İmam-Hatiplerin sayısını 40,000lerde tespit etmişti ve devletin başındakiler İmam-Hatip açmak için yarışıyordu. Özellikle 1950den sonra siyaset, meydanlarda kimin daha çok "Allah" diye haykırabildiğine bağlı olmuştu. Atatürk siyaset ile dini ayırmıştı. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ten sonra Atatürkçü olamamıştır. Atatürk, Milletler Cemiyeti/Cemiyet-i Akvam kurulduktan sonra başvurmak yerine, çağırılmayı yeğlemişti ve onurlu bir devletin bunu yapması gerektiğini vurgulamıştı. Biz özellikle 1970lerden beridir Avrupa Birliği'ne girmek için adamların ayakları altında halı olduk. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ten sonra Atatürkçü olamamıştır. Atatürk, Türk Askeri'ni bir "Halk Ordusu" olarak Emperyalizme karşı örgütledi ve öyle yapılandırdı. 1950lerden sonra Nato'ya girmek için orduyu Emperyalizm'in adamlığını yapsın diye Kore'ye gönderdik. Yani 17 yıl öncesiki devleti bırak, 1950lerin devleti de Atatürkçü değildir ve olamamıştır. Atatürk, tüm mazlum toplumların özgürlüğü için örnek olabilmeyi amaçladı. 1945lerden sonra Türkiye, özellikle 1980lerden sonra çok açık ve aktif bir biçimde mazlum devletlerin sömürülmesi için basamak olmaya çalıştı. Hele bugün zaten artık sömürü düzeninin eşbaşkanlığını yapıyoruz. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ten sonra Atatürkçü olamamıştır. Atatürk, öldüğü döneme kadar Feodalizle ve o ilkel, çağdışı toplum yapısı ile tam ve tutarlı bir devrimci yapılanma göstermiştir. Dersim'den tutun, Şeyh Sait'e kadar hepsinin gerçek yüzünü bilinmektedir. Atatürk'ten sonra tüm iktidarlar, özellikle 1950lerden sonra DP, hep toprak ağalarına oynamışlar, aşiretlerle işbirliği yapmışlardır. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ten sonra Atatürkçü olamamıştır. Atatürk, halkın eğitimi için Köy Enstitülerinin temelini atmıştır, örgütlemiştir. O ölünce kapatılmıştır bu enstitüler; halk bilmez bırakılmıştır. Çünkü Köy Enstitüleri, ağalığa ve feodalizme karşı halkı bilinçlendiriyordu. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ten sonra Atatürkçü olamamıştır. Atatürk, öyle propagandasını yaptıkları gibi Türk-Kürt ayrımı yapmamıştır. Özellikle 1960lardan beridir ve 1980den sonra aktif bir biçimde iktidarlar Türk-Kürt ayrımından nemalanmaktadırlar. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ten sonra Atatürkçü olamamıştır. Daha onlarca örnek ve karşılaştırma koyabilirim karşınıza. Uğur Mumcu, sizin sahip çıkacağınız bir dünya görüşüne sahip değildir; Kaldı ki "yaşasaydı" diye umut bağlamayın ve bence derhal birkaç kitabını alıp okumalısınız... "Yaşasaydı şunu düşünürdü, yok yok bunu düşünürdü" demek çok farazi, çok gereksiz. Adamın yazdıkları belli, söyledikleri belli, yaptıkları belli... Yaşasaydı neyi savunacak olduğu da çok belli; Yalçın Küçük gibi, Doğu Perinçek gibi kaygan birisi mi sanıyorsunuz Uğur Mumcu'yu? Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Bahriye Üçok; İlkeli olmanın simgesidirler merak etmeyin... Şimdi asıl soruma gelmek istiyorum: Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk öldükten sonra kesinlikle Atatürk'ün ilkelerini yaşatabilen bir devlet olmamıştır. Cemal Kutay mesela, Türkiye Cumhuriyeti'ni ikiye ayırır ve Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin 10 Kasım 1938'de yıkıldığını söyler hep. Doğru düzgün açıp tarihi okuyanlar da çok farklı birşey göremez zaten, Cemal Kutay ile siyasi açıdan aynı şeyleri düşünmesem/düşünmesek bile... Atatürk'ten sonra kalan devletin Atatürkçü olmadığı gün gibi ortadayken Neden buna rağmen, yapılan her türlü aşırılığı, haksızlıkları Atatürk'e mal ediyorsunuz? Bunu gerçekten çok merak ediyorum ve umarım yanıtlarsınız. Binlerce kere söyledim: İnsanların "Ben Atatürkçüyüm" demesi, onların yaptıklarını ya da onları Atatürkçü yapmaz. Amerika, Irak'ı "Biz demorkatiğiz ve özgürlükçüyüz, Irak'a da demokrasi ve özgürlük götürüyoruz" diye işgal etti. 2 milyondan fazla insanı katletti; belki de daha fazla. Şimdi ABD, kendisi için "Ben demokratik ve özgürlükçüyüm" dedi diye gerçekten "Demokratik ve Özgürlükçü" mü oldu? Ya da "Demokratlık ve Özgürlükçülük" demek, sırf ABD kendisini öyle adlandırdı diye İşgalcilik, katliamcılık ve sömürgecilikle aynı anlamda mı oldular? Tabii ki hayır... Milyonlarca insan var dünyada Müslüman olan. Aralarından teröristi de çıkıyor, en mükemmeli de. Şimdi terörist olup da bu terörizmi Kur'an-a dayandıranlara bakıp: "Aaa bakın İslam terör dini" diyebilir miyiz? Ya da Ortaçağ'ın engizisyon mahkemelerine, haçlı seferlerine bakıp Hıristiyanlık için "Aaa hıristiyanlık çok cani, gaddar bi din" diyebilir miyiz? Ama hepsi de hıristiyanlık adına yapılmıştır! Hıristiyanlık kullanılmıştır. Veya Sovyetler Birliğinin Kafkaslarda yaptıklarına bakıp: "Aaa bakın sosyalizm ne kadar cani bi idea" diyebilir miyiz? Amerika'nın yaptıklarına bakıp, Demokrasiden ve özgürlükçülükten vazgeçebilir miyiz? Fransa'nın Cezayir'de yaptıklarına bakıp, Devrimcilikten vazgeçebilir miyiz? Bilgisayarımız bozuldu diye tekonolojiden vazgeçebilir miyiz? Cüzdanımız çalındı diye bankaları kapatabilir miyiz? Gözümüze kıymık kaçtı diye ormanları mı yakalım? Soruları daha da abesleştirebilirim ve daha da basitleştirebilirim. Çünkü Atatürk'ten sonra Atatürk'ü zerre kadar benimsememiş ve onu zerre kadar takip etmemiş Ama hep onun arkasına sığınmış bir sistemi inadına "Atatürkçü" olarak nitelemek zaten yeterince abes ve basit. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Her dönemde birilerinin devletle sorunlari olmustur.Aleviler baska amaclarla,PKK'lilar baska amaclarla,seriatcilar baska amaclarla hep,devrimci kirintilari baska amaclarla hep devlete karsi olmus devletle kavga etmis ve her yasadisi olayi da devlete yükleyerek beyin yikama yoluyla insanlari öz devletlerine karsi yönlendirme cabasi icine girmislerdir.Bu nedenle bu ülkede kan dökülmüs ama bunlar uslanmamis hep ayni yolda devam etmislerdir etmektedirlerde,yani yeniden kan dökülmesi icin canla basla calisirlar devlet karsitlari.Bunlarin birde ögretmenleri yol göstericileri olur.Öcalan gibi,Baskin Oran gibi,Mehmet Ahmet Altan gibi,Ali Bayramoglu gibi veya Hüseyin Üzmez,Fehmi Koru gibi ögretmenleri vardir.Bir zamanlar Ibrahim Kalpakkaya vardi.Adini her tarafa yazdilar,cünkü devlet karsitlarinin ögretmeniydi.Deniz Gezmis,oldu bitti bir Türk Milliyetcisiydi ve de .... kadar Atatürkcü'ydü.Simdi Deniz Gezmis'i kendi kaliplarina sokabilmek icin onu bölücü yapmaya calisiyorlar.Halbuki Türkiye'nin bagimsizligini haykiran bir insan bölücü olabilirmiydi.Yok efendim son nefesinde;YASASIN TÜRK-KÜRT KARDESLIGI diye haykirmis,hayir efendim, bu, büyük bir yalandir.Ne yaparlarsa yapsinlar Deniz Gezmis'i bölücü yapamiyacaklardir. Ugur Mumcu icin,Mit ajanidir diyenler bugün sahte gözyaslari ile Ugur Mumcu'nun öldürülüsüne üzülüyorlar.Ugur Mumcu'nun bugün TSK'ya ahlak disi iftiralarla saldiranlar icin söyledigi birkac sözcük vardir:"Cuntaci,Holding soytarisi,liberal tosunlar"22 Ekim 1988 tarihli Cumhuriyet gazetesini okursaniz orada Ugur Mumcu'nun "PARA VE FAIZ"yazisinda bunlari görebilirsiniz. Ahmet ve Mehmet Altan'in babasi olan eski Komünistlerden simdiki komprador yandasi Cetin Altan Ugur Mumcu icin Mit ajani demistir.Cetin Altan bugün Irticaya sahip cikan ogullarinin tersine dün Irtica yoktur dedi diye Ugur Mumcu'ya marksist dönek demis bir adamdir.Peki bugün irtica planlari diye tellallik yapan Altan'lar dönek degiller mi?Bu iddialari Ugir Mumcu'nun "TARIKAT-SIYASET-TICARET adli kitabindan okuyabilirsiniz. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Uğur Mumcu'nun yerini şimdiki kiralık sahte aydınlar alsın diye susturulduğu kesindir. Sahrada sırtlanların cirit atabilmesi için öncelikle aslanların ortadan kaldırılması gerektiği bellidir. Ahmet Taner Kışlalı ve bir çok diğer yiğitler, aslanlar da öyle... O aslanlar şimdi gönüllerimizde yatıyorlar ve biz emperyalizme geçit vermeyecek cumhuriyet bekçileri, onların yolunda gidiyoruz! Ölene kadar! Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Uğur Mumcu'nun yerini şimdiki kiralık sahte aydınlar alsın diye susturulduğu kesindir. Sahrada sırtlanların cirit atabilmesi için öncelikle aslanların ortadan kaldırılması gerektiği bellidir. Ahmet Taner Kışlalı ve bir çok diğer yiğitler, aslanlar da öyle... O aslanlar şimdi gönüllerimizde yatıyorlar ve biz emperyalizme geçit vermeyecek cumhuriyet bekçileri, onların yolunda gidiyoruz! Ölene kadar! DemirEfe... "Ben bu konuda ipe sapa gelir hiçbir şey bilmiyorum bu yüzden gözüm kapalı eleştiriyorum, gelişine vuruyorum" diyemeyenlerin söyleyebildiği tek şey: "Devlet şunu yaptı, devlet bunu yaptı; hesabını versin"dir. Devlet içinde terörden nemalanan insanlar var olabilir, olmuştur, olacaktır. Devlet içinde başka hesapların adamı olan, başkalarına çalışanlar olmuştur, olacaktır. Uğur Mumcu gibi aydınlar susturuldu: Belki devlet içinden destek veren kimselerin istihbaratı ve aracılığı ile susturuldu; Belki de başka bir şekilde... "Aydın Katliamları"nı diğer terör eylemlerinden ayrı olarak ele alıp arkasındaki anlamaya çalışmak, Annesi, babası, kardeşi ile nüfus kağıtları ve dna raporlarıyla karşımıza gelen birisini hala "annen kim, baban kim, kardeşin kim" diye saatlerce, günlerce sorgulamaya benzer. Asala dediğimiz terör örgütü çıkmıştır meydana zamanında ve hedefleri her zaman diplomatlar, bürokratlar, büyük elçiler olmuştur... Neden? Bir ülkenin elçisi, diplomatı, konsolosu; O ülkenin dışarıdaki başkanı ve tek temsilcisidir. Eğer yeteneksiz ise, dış ilişkileriniz de o kadar berbattır ve güçsüzdür. Katledilen diplomatlara bakın: Hepsi öldürüleceklerini bile bile görevlerini terketmemişler ve Atatürk'ün zamanında yetişen ilkeli diplomatlardır. Yerlerine gelenlere bakın: O kadar ilkeli ve iradeli değildirler. En son örneğini İsrail'de gördük... Geçen senelerde Tayyip'in Avrupa'da azarladığı diplomatları, büyükelçileri falan saymıyorum bile. Hatta Mecliste kendisinden daha yetkili birisi olmayan Meclis Başkanı'nın bile azarlanmasını da saymıyorum. Ne tesadüf değil mi? Asala, bir ülkenin dış ilişkilerinde bel kemiği olan diplomatlara yönelmiş hep... Topluma ya da aydınlara yönelik çok büyük ve etkili, ayrıştırıcı eylemlere girişmemiş... Çünkü bu görevi başkası almış: Asala'nın bittiğinin ya da daha doğrusu görevini tamamladığının ertesi sene PKK çıkmış ortaya: Ah aman bu da tesadüf; Devlet çıkarttı onu ortaya değil mi? PKK neye yönelmiş? Topluma... Türk ve Kürt ayrımını silahlı çatışma ile ayrışmaya çekmiş... Görevini tamamladı mı? Bugün siyasi arenaya da atılarak tamamlama yolunda... Peki Aydınlar? Dinci terör örgütleri de aydınları hedef almış çoğunlukla. Onlara odaklanmış... Senin dediğin gibi DemirEfe; İlkeli diplomatların yerine yeteneksizleri gelsin diye Asala vardı... Aydınların yerine satılmışlar gelsin diye Dinci Terör örgütleri vardı... Toplumu ayrıştırsın diye PKK terör örgütü vardı... Ve bugün o ilkeli aydınların yerine komprador kalemşorlar var: Altan baba ve oğulcukları gibi... Fatih Altaylı gibi... Bir devleti ve devrimi ayakta tutan şeyler şunlardır: Yetenekli ve İlkeli ve kadro... Toplumsal Barış ve Toprak Bütünlüğü... Ve Devrime sahip çıkan, halkı aydınlatan bir Aydın kesimi... Ne tesadüf ki Asala, PKK, Dinci terör örgütleri sanki iş paylaşımı yapmış gibi ayrı ayrı bu görevleri odaklanarak almışlar. Asala görevini tamamlamış, çekilmiş. Dinci terör örgütleri görevini tamamlamış, çekilmiş. PKK ise görevini hala tamamlayamamış, hala piyasada. Peki, bir devlet kendi kendisini yok etmek ister mi? İstemez. Peki bir devlet, kendisini ayakta tutan bu koşulların farkında değil midir? Elbette farkındadır. Peki bunu bile bile, o unsurları yok eder mi bir devlet? Kesinlikle hayır. Eğer birazcık bu işlerden anlıyorsanız, birazcık insanlık namına bu işlere gerçekten kafa yoruyorsanız Ve kuyruk acınız yoksa; Yani tarafsızsanız, yani bu ülkenin insanlarını düşünüyorsanız, yani ülkenizi ve gerçekleri önemsiyorsanız; Ne PKK'nın, ne Asala'nın ve ne de Dinci terör örgütlerinin devlet tarafından desteklenmediğini bir ilkokul çocuğu olsanız bile anlarsınız. Ha ama devletin içinde, bu katliamlar için jurnalcilik, ajanlık yapan yok mudur? Var elbette. Devleti bazı hataları yapmaya götüren işbirlikçiler yok mu? Kesinlikle var. Bugün Tayyip Erdoğan için "Vatansever" olmadığını ve ülkenin menfaatlerini düşünmediğini söylüyoruz. Ki bence kesinlikle öyle zaten. Peki tüm Akp'liler mi öyle? Hiç sanmıyorum. Tüm meclistekiler mi öyle? Kesinlikle değil. Ama aralarında ve başlarında, böyle sızmış kimseler var ve kesinlikle var. Kaldı ki "Devlet" dediğiniz nedir? Habire devleti suçluyorsunuz... "Devlet suçludur" demek şu demektir: "Ben bu işlerin ne olup olmadığını bilmiyorum"... Devlet, senin-benim oluşturduğumuz siyasal ve toplumasl örgütlenmedir. Çünkü rejimimiz "Cumhuriyet"tir ve Cumhuriyet'in devlet tanımı da budur. Eğer monarşiden söz etseydik, "Devlet" dediğimizde sadece yöneticileri kastediyor olabilirdik... Ve devleti gerçekten suçlu olarak tanımlayabilirdik. Dolayısı ile her sözünde devleti suçlayanlar; Daha rejim nedir, devlet nedir, yönetim ilişkileri nedir ne değildir onu bile bilmiyorlar. Kastedilen iyi-kötü eylemleri yapan ise devlet değil, hükümetlerdir. Devleti suçlamak alışkanlığı ise, Uğur Mumcu'nun dediği gibi: "Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olanlar"dan kaynaklanmaktadır. Şimdi arkadaşlarımız çıkıp, satır aralarından medet umup, hala: "Şunun hesabı, bunun hesabı" diyeceklerdir. Boşuna demesinler: Çünkü, Yazdıklarım açık ve nettir... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Mükemmel yorum dostum boşig... Uğur Mumcu'nun katilini bulmak oldukça zor. Susmasını isteyenler belli elbette, bu şimdiki yaşadığımız senaryoyu hazırlayanlar. O kesin de, kimi taşeron kullandılar, o kime havale etti, o kimi tuttu, bunu bilmek zor. Son görevi muhtemelen Mumcu'nun din düşmanı olduğu kulağına söylenen saftirik bir dinci üstlenmiştir. O da bir yerlerde ortadan kaldırılmıştır. Kendisini ne esas yönetenleri görmüştür, ne de kim tarafından ortadan kaldırıldığını anlamadan bu dünyadan yok olup gitmiştir. Bugün hemen hemen tüm dünyada terör işi, öte tarafta yetmiş hurinin kucağını açmış kendisini beklediğini hayal eden Hasan Sabbah müridi benzeri zavallılara yaptırılmaktadır. Pek Orta Amerika teröristi filan kalmadı piyasada. Piyasa dincilerin tekelinde gibi. Ona dayanarak son tetikçinin dinci olduğunu sandığımı söylüyorum. Kara gözlüklü siyah elbiseli adamlar ellerini bu işlere bulaştırmaz, taşeron tutarlar. O taşeron da tetikçi bulur, hiç biri birbirini tanımaz ki ele versin. Bu işler böyle yürür. Tabii ki manav ve elektrikçi "filanca dervişin torunu filancaya suikast yapın" diye bir Renault otomobile bindirilip gönderilmez... Hey gözünü sevdiğimin zekâ... Bu topraklara ne zaman uğramayı düşünüyorsun acaba? Yok da niye ona suikast yapılsın? Kimin ne kazancı olacak yahu? Kimmiş, bilmem kimin torunuymuş! Kim oluyormuş bu adam suikaste uğrayacak yahu? Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Arkadaslar madem bu devlet artik Atatürkcü degil ve Atatürkcü aydinlarin katillerini aydinliga cikartmiyor ise neden hala bu devleti sonuna kadar savunuyorsunuz? Biz buradan cayir cayir bagiriyoruz ve diyoruzki Ugur Mumcu ve diger aydinlarin katillerini ve arkasindaki gücleri bu devlet biliyor ve sakliyor. Siz bizim bu sözlerimize neden karsi geliyorsunuz, ama diger taraftanda bulanik laflar edip devleti sonuna adar savunuyorsunuz? Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Yok efendim son nefesinde;YASASIN TÜRK-KÜRT KARDESLIGI diye haykirmis,hayir efendim, bu, büyük bir yalandir.Ne yaparlarsa yapsinlar Deniz Gezmis'i bölücü yapamiyacaklardir. Neye dayanarak "Büyük bir yalandir" diyorsunuz? Sakin AB zirvesinde Türkiye hakkinda cikan raporda yaptiginiz idaa gibi ici bos cikmasin. O konuda da bayagi kesin konusuyordunuz ve delilsiz iddaalarda bulunmadiginizi söylemistiniz ama bir gün sonra kendi söylediklerinizin gercekleri yansitmadigini itiraf ettiniz. Deniz gezmis konusunda o kadar eminseniz kanitlayin lütfen. Iddaaniz, Deniz Gezmis'in idam sehbasinda "yasasin Türk ve Kürt halklarinin kardesligi" ni söylemedigi. Buyurun isbatlayin. Isbatlayamayacaginizi ben buradan iddaa ediyorum. Alıntı
Φ Buckminster Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 28 Ocak , 2010 Arkadaslar madem bu devlet artik Atatürkcü degil ve Atatürkcü aydinlarin katillerini aydinliga cikartmiyor ise neden hala bu devleti sonuna kadar savunuyorsunuz? Biz buradan cayir cayir bagiriyoruz ve diyoruzki Ugur Mumcu ve diger aydinlarin katillerini ve arkasindaki gücleri bu devlet biliyor ve sakliyor. Siz bizim bu sözlerimize neden karsi geliyorsunuz, ama diger taraftanda bulanik laflar edip devleti sonuna adar savunuyorsunuz? Çünkü bizim devletimiz. Sizde gidin kendi devletinizi savunun. Hata yaptı diye yıkmamız gerekmiyo devleti. Pire için yorgan yakmak yerine, pire ilacı kullanmak daha iyi. O pireyi türeten pisliği temizlemek daha da iyi. Ama yorganı yakmak gerekmez. Sizin hoşunuza gitmeyen neyse onu eleştirin. Adam açıklamış devlet hükümet farklı diye. Hangi hükümet size ne yaptıysa onu eleştirin. Siz Uğur Mumcu haksızca katledildiği için bağırmıyosunuz, devleti suçlayabileceğinizi sandığınız bi fırsat bulduğunuz için bağırıyosunuz. Bizde Uğur Mumcu'nun katillerinin bulunmasını istiyoruz. Kim ne için öldürdüyse yakalanıp cezalandırılsın. Bulanık lafları kimin ettiği belli. Arkadaşların yazdıkları belli. Size sorulanlar ve görmezden geldiğiniz şeyler belli. Siz Atatürkçü devletin katil olduğunu söylüyorsunuz. O Atatürkçü devletin, Atatürkçü aydınları öldürttüğünü söylüyosunuz sonra. Ne diyeyim ki buna şinci ben. Uğur Mumcu dinci biri olsa derim devlet öldürmüş olabilir, devlete Atatürkçü diyosunuz çünkü, sistemi tehdit eden bi dinciyi öldürmesi mantıklı gelebilir. Bölücü insanları hükümetler, devlet öldürmüş olabilir, normaldir, adam bölücü, devlet üniter, sistemi tehdit eden biridir, devletin öldürmesi mantıklı gelebilir. Ama Uğur Mumcu da Atatürkçü, sende devlete Atatürkçü diyosun. Atatürkçü devletin, Atatürkçü birini öldürmesi ona bi yarar vermez ki, ne yarar verecek? Yani sırf sırf sırf çelişki dolu söyledikleriniz. Adam orda demiş bi sürü terör örgütü arasında şu bağ var falan diye hala demişiniz ki devlet işletti bunu. Tabi. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Çünkü bizim devletimiz. Sizde gidin kendi devletinizi savunun. Hata yaptı diye yıkmamız gerekmiyo devleti. Pire için yorgan yakmak yerine, pire ilacı kullanmak daha iyi. O pireyi türeten pisliği temizlemek daha da iyi. Ama yorganı yakmak gerekmez. Sizin hoşunuza gitmeyen neyse onu eleştirin. Adam açıklamış devlet hükümet farklı diye. Hangi hükümet size ne yaptıysa onu eleştirin. Siz Uğur Mumcu haksızca katledildiği için bağırmıyosunuz, devleti suçlayabileceğinizi sandığınız bi fırsat bulduğunuz için bağırıyosunuz. Bizde Uğur Mumcu'nun katillerinin bulunmasını istiyoruz. Kim ne için öldürdüyse yakalanıp cezalandırılsın. Bulanık lafları kimin ettiği belli. Arkadaşların yazdıkları belli. Size sorulanlar ve görmezden geldiğiniz şeyler belli. Siz Atatürkçü devletin katil olduğunu söylüyorsunuz. O Atatürkçü devletin, Atatürkçü aydınları öldürttüğünü söylüyosunuz sonra. Ne diyeyim ki buna şinci ben. Uğur Mumcu dinci biri olsa derim devlet öldürmüş olabilir, devlete Atatürkçü diyosunuz çünkü, sistemi tehdit eden bi dinciyi öldürmesi mantıklı gelebilir. Bölücü insanları hükümetler, devlet öldürmüş olabilir, normaldir, adam bölücü, devlet üniter, sistemi tehdit eden biridir, devletin öldürmesi mantıklı gelebilir. Ama Uğur Mumcu da Atatürkçü, sende devlete Atatürkçü diyosun. Atatürkçü devletin, Atatürkçü birini öldürmesi ona bi yarar vermez ki, ne yarar verecek? Yani sırf sırf sırf çelişki dolu söyledikleriniz. Adam orda demiş bi sürü terör örgütü arasında şu bağ var falan diye hala demişiniz ki devlet işletti bunu. Tabi. Bizde zaten yanlis yaptigi iicn devleti elestiriyoruz. Devlet hepimizin ve görevi sadece milleti dogru dürüst temsil etmesidir, yapmiyorsa tabiiki elestirilecektir ve düzeltilecektir. 85 yildir yanlis yolda olan devleti sanki yaptiklari com hafif yanlislarmis gibi derhal savunup bir kilina dahi dokunndurmuyoruz. Devlet ile hükümet ayyriymis. Anlatsaniza devlet kimmis ve hükümetten ayri yani neymis? Devleti hükümetler temsil eder ve birbirinden ayri kurumlar degildir. Bana celiskili konustuguma dair atifta bulunuyorsun ama nedense kendin net bir sekilde Ugur Mumcu'yu kim öldürdü ve arkasindaki gücler kim ve katillerin ve arkasindaki güclerin neden 17 yildir aydinlanmadigini söylemiyorsun. Sadece östü kapali olarak yok sunlar hata yapti yok devlet hata yapti bilmem hükümet baskasiydi,.... Böyle bir aciklama olamaz. Benim Ugur Mumcu'nun katillerini´ve arkasindaki gücü bilmek istedigimi sorguluyorsunuz ama bunlari saklayan zihniyeti sorgulamiyorsunuz. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Ama Uğur Mumcu da Atatürkçü, sende devlete Atatürkçü diyosun. Atatürkçü devletin, Atatürkçü birini öldürmesi ona bi yarar vermez ki, ne yarar verecek? Yani sırf sırf sırf çelişki dolu söyledikleriniz. Adam orda demiş bi sürü terör örgütü arasında şu bağ var falan diye hala demişiniz ki devlet işletti bunu. Tabi. 1. Ugur Mumcu devlet ile mafya arasindaki ortak calismaya dikkat cekmisti 2.Türkiye tarihinde ilk defa yasamiyoruz, devletin kendi öz evlatlarini katlettirdigini, amacida sirf kafalari karistirip, aynen sizde oldugu gibi, bozuk düzeni devam ettirebilmek. Yani insanlari baska konularla mesgul edip gercek sorunlarda uzak tutumak. Devletin eli yoksa bu iste neden bir cok deliller gene devlet mercileri tarafindan yok edildi? Mahkemeye gerekli deliller hala sunulmuyor? 3. "Adam orda demiş bi sürü terör örgütü arasında şu bağ var falan diye hala demişiniz ki devlet işletti bunu. Tabi." bakin gene soruyorum. mademki terörö örgütü bu suikasti yaptiysa neden halaa 17 yildir devlet bu sorumlulari yargi önüne cikartmiyor? Siz bunun cevabini arayin lütfen. Yoksa devlet bu katilleri bulupta yargi cikaramayacak kadar acizmi? NEDEN HALA GERCEK SUCLULAR DISARIDA? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 1. Ugur Mumcu devlet ile mafya arasindaki ortak calismaya dikkat cekmisti Uğur Mumcu, Devlet ile Mafya İlişkisini değil, Mafya ile Devlet içerisinde yuvalanmış uzantılarını deşifre ediyordu. Arada dağlar kadar fark var. 2.Türkiye tarihinde ilk defa yasamiyoruz, devletin kendi öz evlatlarini katlettirdigini, amacida sirf kafalari karistirip, aynen sizde oldugu gibi, bozuk düzeni devam ettirebilmek. Yeryüzünde hiçbir otoritenin "Bozuk düzeni devam ettirmek" gibi bir amacı yoktur. Bozuk Düzen dediğiniz yapıda, yöneticiler de güvende değildir ve onlar da güvende olmak için belirli bir düzeni sağlamak isterler kaçınılmaz olarak. Söylediğiniz zaten en üst seviyede çelişkili bir ifade ve tutarsız. Her otorite, amacındaki düzeni kurmak ister ve ona göre hareket eder. "Devletin Bozuk Düzeni" dediğinize bir bakalım, kimler neyi devam ettirmek istemiş Türkiye'de: 1938'e kadar Atatürk'ün örgütlediği ve Türk Ulusu'nun olgunlaştırdığı Devrim süreci ve yasaları işlemiş. 1950'ye kadar İsmet İnönü'nün Tek Adamlığı ve 2. Dünya Savaşı'nın etkilediği katı süreç; 1945 sonrasında ABD'ye yanaşan çok partili süreç: Atatürk'ün politikalarından kopuş dönemi. 1950-60 arası Menderes'in Muhafazakar ve Toprak Ağalarını kayıran, ABD güdümünde ve dini provake eden dönemi; ilk borçlanma, imam-hatiplerin arttırılması, din örgütlenmelerinin kurulduğu dönem: İlim Yayma Cemiyeti gibi... Atatürk'ün dönemine tümüyle ters bir dönem. 1960-80 arası tamamen değişim süreci. Kıbrıs sorunu ve Ermeni sorunu üst seviyede; Asala bir yandan, Kıbrıs'ta Megalo İdeacılar bir yandan. Dönemde Ecevit, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ikinci Devlet ve Fikir Adamı karakterinde, Atatürk'ten sonra. Sonra da zaten kimse yok artık o özellikte ama Ecevit'in yükselişi Atatürk gibi olmuyor tabi. Rejim karmaşa içinde. Dincilere oynayanlar var, Irkçılığa göz kırpanlar var. Devleti yönetenler arasında bir istikrar bile yok; toplum karmaşa içinde... 1980'den sonra ABD güdümlü darbe ve kapitalizmin iliklerimize işlemeye başladığı dönem. Özal başa gelmiş, ABD güdümünde. PKK, Asala'nın bittiği yerden başlamış. 2000lerden sonra AKP iktidarı; %100 ABD güdümlü... Yani Atatürk'ten sonra devlet yönetiminde ne ideolojik ne de sistematik olarak bir istikrar göremezsiniz. Tek bir dönemde bile istikrarsızlıklar en üst seviyededir. Siyasi ve İdeolojik çatışmalar, memurluktan tutun bürokrasiye kadar her sevide en göze batıcı biçimdedir. Peki bu karmaşada, devlet dediğiniz sistem, hangi ideoloji için kimi öldürecek? Hangi tutarlı ideoloji için kafaları karıştırmak için Uğur Mumcu'yu öldürecek? Ya hu yapmayın, Türkiye Tarihi'ni hadi diyelim ki okuyorsunuz ama hiç mi sorgulamıyorsunuz. "Bozuk Düzeni Devam Ettirmek"miş... Bizim köyde bir laf vardır: "Lafa bak, çay demle" derler. Ardından kim bilir daha ne hikayeler çıkacak, oturalım da dinleyelim diye... Hiç bir sistemde, hiç kimse bozuk düzenden kar elde edemez. Yani insanlari baska konularla mesgul edip gercek sorunlarda uzak tutumak. Devletin eli yoksa bu iste neden bir cok deliller gene devlet mercileri tarafindan yok edildi? Mahkemeye gerekli deliller hala sunulmuyor? Ya hu hangi devlet mercileri bu? Bunun istihbaratını nereden alıyorsun Dominik? Kim yok etmiş delilleri, nerede yok etmiş? Spekülasyonlara ve hatta hayallere inanıp bir de senaryolar, komplo senaryoları yazıyorsunuz. Sanırım o "Kahraman Amerikalı" imajını yayan, hani devletten birilerinin habire komplolar düzenlediği ama kahraman Amerikalının çıkıp, sistemi eleştirip, kendi haklılığını ispatladığı filmler çok izlenmiş. "Zor Ölüm" "Komplo Teorisi" "Tetikçi" falan, bunlar hep film bak, gerçek değil onlar. Hadi Türkiye'nin gündemini "Kurtlar Vadisi"nden takip edenleri belki anlayabilirim de; Türkiye'nin gündemini Amerikan filmlerinden takip etmekte... Kusura bakmayın yani... 3. "Adam orda demiş bi sürü terör örgütü arasında şu bağ var falan diye hala demişiniz ki devlet işletti bunu. Tabi." bakin gene soruyorum. mademki terörö örgütü bu suikasti yaptiysa neden halaa 17 yildir devlet bu sorumlulari yargi önüne cikartmiyor? Siz bunun cevabini arayin lütfen. Yoksa devlet bu katilleri bulupta yargi cikaramayacak kadar acizmi? NEDEN HALA GERCEK SUCLULAR DISARIDA? Bunu acizlikle ne ilgisi var? Devlet dediğiniz Tanrı-Devleti değil heralde. Siz ne sanıyorsunuz anlamıyorum; Devlet öyle her istediğini anında yaklayacak, anında yargılayabilecek bir mekanizma mı? Daha yıllardır Özdemir Sabancı'nın katili Fehriye Erdal'î Türkiye'ye getirtemedi bu devlet, neyden bahsediyorsun sen? Bak sana çok küçük bir örnek vereyim Dominik: Şu Deniz Feneri davasında sorumlular Almanya'da suçlu bulundular değil mi? Almanya'da dosyayı Türkiye'ye yolladı ama hala Türkiye'de bu adamların üzerine gidilmedi. Bak bunun hesabını kime sorarsın sen? AKP'ye mi yoksa "Devlet mi cevaplasın?" dersin? Elbette ki "AKP cevaplasın" dersin. Çünkü sorumlusu ve işin ucunda olanlar, hukuki olarak da onlardır. Şimdi bak canım arkadaşım; Cumhuriyet, en basit ifadesiyle halkın kendi kendini yönetmesine imkan sağlayan örgütlü devlet yönetimidir. Devleti de toplum ve onun örgütlediği kurumlar ve seçtiği yöneticiler oluşturur. Dolayısıyla "Devlet" dediğinde, bir belediyeden tut cumhurbaşkanına kadar, sivil toplum örgütlerinden sana-bana kadar herkes girer işin içine bu rejimde. Yani bak önce doğru soruları sorman lazım ki seninle anlaşabilelim. Doğru soru "Uğur Mumcu'yu devlet mi öldürttü?" değildir. Doğru soru şudur: "Uğur Mumcu'nun katledilmesinde, devlet içinde kimler sorumludur?" Anladınız mı? Ha soruyu iyice öelleştirmek istiyorsanız şöyle de sorabilirsiniz: "Uğur Mumcu'nun öldürülmesinde, dönemin hükümetini sorumluluğu ya da parmağı nedir?" Daha da mı uç noktaya gideceksiniz; şöyle sorun: "Uğur Mumcu'nun katledilmesini, devlet içinde kimler sağlamıştır ya da göz yummuştur?" Ama çıkıpda soruyu "Devlet mi işledi?" diye sorup, "Evet, devlet işledi" diye yanıtladığınızda, Bu işlerden birazcık anlayan birisi bile size şunu sorar: "Hele bir gel de sen bana 'devlet' nedir, 'cumhuriyet' nedir, 'yönetim erki' nedir, 'yönetim ilişkileri' nedir; bunları bir anlat?"... Ondan sonra yanıt veremezsiniz mazallah... Uğur Mumcu'yu devlet öldürmemiştir. Öncelikle hem Türkiye Cumhuriyeti, bu türlü ortak karara dayalı ve provakatif cinayetler işleyebilecek derecede katı bir yönetim geleneği geliştirememiştir; Hem yönetim kadrosunda böyle bir tutarlılık yoktur (katliam bile olsa tutarlılık gerektirir), Hem de devleti yönetenlerin kendi kafaları zaten karışıktır, tutarsızdır, ne için kimi öldürebilirler? Onu bırakın, dediğim gibi devlet sadece yöneticilerden oluşmaz. Kaldı ki siz "Devlet öldürdü" derken neyi kastediyorsunuz bu bile açık değil ki? Yani size göre "Devlet kimdir" ki "Uğur Mumcu'yu o öldürmüş olsun?" Hadi deseniz ki "Şu iktidar/hükümet öldürtmüştür" deseniz, amenna, o zaman anlarım. Diyelim ki MHP öldürtmüştür, o anlaşılır. Diyelim ki RP öldürtmüştür, bir açıklaması olabilir. Diyelim ki CHP öldürtmüştür, bir açıklaması olabilir. Ama sen "Devlet öldürdü" dediğinde neyi kastediyorsun? Mesela ben sıradan bi memurum ve o "Devlet"in bir parçasıyım ama Uğur Mumcu'yu ben öldürmedim? Ahmet Taner Kışlalı da öldürmedi onu! Veya Deniz Baykal'da değildi kurşunu sıkan ya da sıktıran veya arabalara bombaları koyan! Hatta belediyenin çaycısı da değildi onu öldüren! Yani Dominik, önce kendi kafandaki o kavram karmaşasına bir son vermelisin Ve ondan sonra devletin, karmaşanın devam etmesi için!!!!!!!!!!!!!!! adam öldürttüğünü iddia etmelisin: Tabi kafanızdaki kavram karmaşası son bulduğunda, böyle bir iddianın hala mantıklı olabildiğine inanabilirseniz... Bizde zaten yanlis yaptigi iicn devleti elestiriyoruz. Devlet hepimizin ve görevi sadece milleti dogru dürüst temsil etmesidir, yapmiyorsa tabiiki elestirilecektir ve düzeltilecektir. 85 yildir yanlis yolda olan devleti sanki yaptiklari com hafif yanlislarmis gibi derhal savunup bir kilina dahi dokunndurmuyoruz. Devlet ile hükümet ayyriymis. Anlatsaniza devlet kimmis ve hükümetten ayri yani neymis? Devleti hükümetler temsil eder ve birbirinden ayri kurumlar degildir. Sen sanırım 85 yıldır baştaki kişinin hep Atatürk olduğunu ve Atatürk'ün hala ölmediğini sanıyorsun. Bence her 10 Kasım'da, "Taraf" hariç, herhangi bir gazete alıp okumalısınız. "Taraf" okuyorsanı, Atatürk'ün ölmüş olduğunu bilmemeniz normal: Görmezden gelir çünkü o gazete... Devlet, bütünüyle örgütlenmiş ve kendi kendini yöneten halk kitlesidir. Belirli bir çerçevesi ve yapılanması vardır. Hükümet ise o halkın seçtiği yönetici kesimdir ve dönemlik olarak başa gelirler. Toplum üzerindeki bir çok yaptırımdan sorumludurlar. İdealleri çerçevesinde cinayette işlettirebilirler, yolsuzluk da yapabilirler, savaşa da girebilirler. Devlet ile Hükümet dediğiniz şey apayrıdır. Devlet, tüm kurumları ve kuruluşları kapsar... Hükümet ise sadece yönetimde bulunurlar; her kurumu yönetmek hakları da yoktur. Bana celiskili konustuguma dair atifta bulunuyorsun ama nedense kendin net bir sekilde Ugur Mumcu'yu kim öldürdü ve arkasindaki gücler kim ve katillerin ve arkasindaki güclerin neden 17 yildir aydinlanmadigini söylemiyorsun. Bence çelişkinizden çok kavram karmaşasına sahipsiniz... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Rahmetli Ugur Mumcu'nun bugün,TSK düsmanligi ve AKP yandasligi yapan ve de ikinci Cumhuriyet hezeyanlarina kapilan Mehmet ve Ahmet Altan ve de babalari Cetin Altan'la ilgili TARIKAT-SIYASET-TICARET adli kitabinda yazmis oldugu su ibret verici yaziyi buraya aktarmak istedim: Marksist döneklerin en ünlüsü yillarca inanc dolandiriciligi yaptiktan sonra simdi bu liberal soygunu savunmak üzere iki oglu ile birlikte kollari siviyor.Mantigida cok ilginc dogrusu: -Her kim ki,ANAP'a karsi cikar,o MIT ajanidir! Bu ex Marksist ve neo liberal tip dilinde "DEMANS HALI"diye adlandirilabilecek bu beyinsel karisiklik icinde bir de su görüsü ileri sürüyor: -Türk Solu'nun resmi ve politik temsilcileri su anda cezaevinde bulunan TKP'lilerdir! Türk Solu'nun,"resmi ve politik"temsilcileri madem TKP'lilerdi,o zaman adama sorarlar: "Sen TÜRKIYE ISCI PARTISI milletvekiliyken neyin temsilcisiydin?" Ve yine sorarlar:Türkiye Isci Partisi'nin yok olmasinda senin" ÖZEL GÖREVIN NEYDI? "Baskanligini yaptigi Türkiye Isci Partisinin kongresini " DÜNYA SOSYALIZM TARIHINE GECECEK KONGRE"diye kapatip ertesi gün partisine saldirmanin arkasindaki gercek amac neydi? Sahte göz raporlari alarak cumhurbaskani aflarina siginmanin nedeni bu "ÖZEL GÖREV"miydi? Yoksa su "ARABESK KAPITALIZMI"savunmak askimiydi? .... ........ "Adam"olan yazdigi her satiri kanitlar. Dönekligin de,yilginligin da,korkakligin da,alcakligin da bir ölcüsü olmalidir. Bu hezeyanlar,bu dönek Marksistlerin icinde cirpindiklari,cirpindikca da iyice battiklari cukurdan geliyor. Seytanin bile görüp cikaramayacagi bir camur cukurundan! UGUR MUMCU 12 Ocak 1988 Rahmetli bunlarin ne oldugunu ta o zamanlardan bilen birisiydi.Yani bugün yaptiklarinin aynisini o zamanlarda yapiyordular.Ne varki o zamanlar Türkiye'nin Cumhuriyet sevdalilari bugünkü gibi seslerini kesmemislerdi. Beyinleri insanlara kara calmakla,devlete ve kurucusuna dil uzatmakla dolu olanlarin birgün yaptiklarinin hesabini vereceklerin olan inancim tamdir.Herseye ragmen Türkiye'de Atatürk ve Cumhuriyetinin sevdalilarinin birgün bu haddini bilmezlerden hesap sorcaklarina eminim. saygilarla Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Hala nedense bazilarimiz laflari sadece agzimizda yuvarliyoruz ve gerekeni söylemiyoruz. Faili mechul cinayetler ülkemizde sadece Ugur Mumcu ile sinirli degil, sayisi binler ile basliyor. Gecmise bakildigi zaman mesela gazeteci Abdi Ipekci'nin, 1 mayis katliaminin arkasindaki güclerin kimler oldugu dahi bulunmadi, daha dogrusu bulmak istemedi gerekli merciler. Bunu sorgulamasi dahi yapilmiyor. Simdi yok efendim su iktidar, bu iktidar, yok devletmi yada devlet icerisindeki kötü niyetlilermi gibi yuvarlak laflari söyleyecegimize neden 17 yildir koskoca bir ülke olan Türkiye, kriminal polisi olan her türlü istihbarete sahip olan,... ülke Ugur Mumcu'nun gercek katillerini ve arkasindakileri bulamadi???????? Hikaye istemiyorum, cevap bekliyorum. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Hala nedense bazilarimiz laflari sadece agzimizda yuvarliyoruz ve gerekeni söylemiyoruz. Faili mechul cinayetler ülkemizde sadece Ugur Mumcu ile sinirli degil, sayisi binler ile basliyor. Gecmise bakildigi zaman mesela gazeteci Abdi Ipekci'nin, 1 mayis katliaminin arkasindaki güclerin kimler oldugu dahi bulunmadi, daha dogrusu bulmak istemedi gerekli merciler. Bunu sorgulamasi dahi yapilmiyor. Simdi yok efendim su iktidar, bu iktidar, yok devletmi yada devlet icerisindeki kötü niyetlilermi gibi yuvarlak laflari söyleyecegimize neden 17 yildir koskoca bir ülke olan Türkiye, kriminal polisi olan her türlü istihbarete sahip olan,... ülke Ugur Mumcu'nun gercek katillerini ve arkasindakileri bulamadi???????? Hikaye istemiyorum, cevap bekliyorum. Hikaye anlatmadığımı çok iyi biliyorsun Dominik. Yazının içeriğine ve sorduğum sorulara karşılık verememene bakacak olursak, kafandaki kavram karmaşasının farkına varmış olduğunu görüyorum. Çünkü artık soruların da değişmeye başladı: Devlet'i suçlamaktan vazgeçip, neden devletin hala suçluları bulamadığını sorgulamışsın. Tabi bu iyiye işaret ama yeterli değil... Her zaman söylerim: Doğru yanıtlar, her zaman doğru sorular sorulduğunda elde edilir. Öncelikle şunu iyi bilmek gerekiyor: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Amerikan filmlerindeki gibi sistemli suikastlerle ayakta durabilecek ve bunları sürekli örtbas edebilecek kadar örgütlenmiş, yapılanmış bir devlet olamamıştır. Eğer olsaydı, ne Susurluk olurdu, ne Ergenekon gibi uydurma hikayeler. Siz 85 yıldır bir sistem kurup, devletin omurgasına yerleşeceksiniz; Sonra Akp gibi bir babayiğit parti gelecek, Ardından Taraf gibi bir gazete kurulacak, Domino taşı gibi kurduğun her şeyi öyle bir kerede yıkıverecekler, ortaya çıkarıverecekler. Böyle birşey sadece ikinci sınıf aksiyon filmlerinde olur, Steven Seagal'in oynadığı tarzda... Türkiye'de devletin! sorumlu tutulduğu şeylere ve devleti sorumlu tutanlara bakın. Hiçbir zaman kavramların gerçek anlamları ile hareket etmezler. Hatta kavram karmaşası yaratırlar. Devlet nedir, Hükümet nedir, Soykırım nedir, Ayaklanma nedir, Sağ-Sol nedir, Şeriat nedir, Laiklik nedir hiçbirisi bilmez. Bilmezlar ama hepsi hakkında da en çok konuşan onlardır. İlkel toplum yapısındaki geri kafalı, buram buram cehalet kokan ağalar-beyler, o yapıyı canları pahasına korumak için ayaklanmışlardır: Halkı da bu uğurda kandırıp katlettirmişlerdir... Ama onların bu isyanı "Mazlum Edebiyatı"na dönüştürülür... Kimse de çıkıp sormaz "Aga bu ne?" Orada iki hırsız mı ölmüş, tamam, o hırsızın hiç suçu yok... Vurun abalıya... Abdi İpekçi neden öldürülmüş... O yıllarda Aydın Doğan yeni yeni palazlanmaya başlamıştı ve Hürriyet'in satışı söz konusuydu. Nedense o yıllarda hemen tüm Oto Galeriler üç-beş arabadan fazlasını alamazken, Aydın Doğan 10-15'er araba alabiliyor! Devlet değil ama devletin içinde çöreklenmiş birileri sayesinde. Hürriyet'in satışı söz konusu olduğunda ilk talip te Aydın Doğan ama Abdi İpekçi buna karşı çıkıyor ve sattırmıyor Hürriyet'i Aydın Doğan'a. Bakıyoruz hemen ardından Abdi İpekçi, çömez bir tetikçi tarafından (ki büyük olasılıkla Ağca, Abdi İpekçi'yi adamakıllı tanımıyordu bile) öldürülüyor. Hemen ardından da Hürriyet'in satışı Aydın Doğan'a yapılıyor. Aydın Doğan hemen yükselişe geçiyor ve 80 darbesinin de ardından özel kanalların kurulması ile medyanın temeline oturuyor. İlk özel kanalı Turgut Özal kurdurtmuştu: Star... Ardından Doğan Yayın Grubu başlıyor... Toplumu içine alan terör olaylarını da unutmamak lazım... Siyasi olguları da unutmamak lazım... Dominik ne istersen diyebilirsin canım arkadaşım. Fakat söylediğin cinayetleri devlet işlettirmemiştir. Ancak söylediğin cinayetlere göz yuman ve belki de onları organize eden kişiler kesinlikle var devletin içerisinde. Sorun, devletin, Uğur Mumcu'nun katillerini neden bulup bulamadığı değil. Uğur Mumcu'yu da katledenler, Ağca gibi akli dengesi pek yerinde olmayan kimselerdi büyük olasılıkla. Gerçi şunu da unutmamak lazım: Bahriye Üçok'u katleden bombayı kabul eden Kargocu Kız, DTP'nin genel başkan yardımcısı Gülay Çalap idi... Ama eminim Dominik, sen Bahriye Üçok cinayetinde bile bir kere bile Gülay Çalap'ı sorgulamamışsındır; Öyle mi? Uğur Mumcu'yu da başkaları öldürmedi, emin olabilirsin bundan. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Anlasilan Abdi Ipekci'yi öldürten karanlik sebekanin icerisinde Aydin dogan var ve fahriye Ücok'unkinde ise DTP var. Ama bu tesbitleri ne hikmetse Türkiye Cumhuriyetinin mahkemeleri bugüne kadar yapamamis, yoksa yapmista haberimizmi yok? Hala ayni yuvarlak laflara devam. Sorum cok basit ama cevaplar nedense sadece uzun ve yuvarlak. Yani laf ebeligi ve kavram kargasaligi. Hala benim kimi sorgulayip sorgulamadigim irdeleniyor. Ben hic önemli degilim. Ben art niyetlide olabilirim, iyí niyetlide, ama ortada öldürülen insanlar var ve bunlarin failleri hala bulunamamis. Neden bulunamadigi sorgulanmiyorda bizim niyetimiz sorgulaniyor. Mantiga bak. Benim icin katilleri ve katillerin arkasindaki gücleri saklayan ve ortaya cikartmayan ile yapanlar arasinda hic bir fark yoktur. Tümp ortak calisan derin güclerdir. Bosuna devleti savunmamiza hic gerek yok. Daha dogru düzgün katilleri bulamiyorlar ama bizden hesap soruyorlar. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Anlasilan Abdi Ipekci'yi öldürten karanlik sebekanin icerisinde Aydin dogan var ve fahriye Ücok'unkinde ise DTP var. Ama bu tesbitleri ne hikmetse Türkiye Cumhuriyetinin mahkemeleri bugüne kadar yapamamis, yoksa yapmista haberimizmi yok? Hala ayni yuvarlak laflara devam. Sorum cok basit ama cevaplar nedense sadece uzun ve yuvarlak. Yani laf ebeligi ve kavram kargasaligi. Hala benim kimi sorgulayip sorgulamadigim irdeleniyor. Ben hic önemli degilim. Ben art niyetlide olabilirim, iyí niyetlide, ama ortada öldürülen insanlar var ve bunlarin failleri hala bulunamamis. Neden bulunamadigi sorgulanmiyorda bizim niyetimiz sorgulaniyor. Mantiga bak. Benim icin katilleri ve katillerin arkasindaki gücleri saklayan ve ortaya cikartmayan ile yapanlar arasinda hic bir fark yoktur. Tümp ortak calisan derin güclerdir. Bosuna devleti savunmamiza hic gerek yok. Daha dogru düzgün katilleri bulamiyorlar ama bizden hesap soruyorlar. Arkadasim herseyin arkasinda derin güc ariyorsun tabii ki derinlerde arayacaksin fakat söyle sorular cikiyor.. Acaba diyorum dünyada ki bütün eylemlerin arkasinda ki güc Devletlerin gücü mü? Örnegin Romanya da ki ayaklanma sözüm ona devrim yaptilar.. Ayni sekilde polanya´da isciler ayaklandi sözüm ona devrim yaptilar tabii ki orada ki devrim din devrimiydi aynen iranda oldugu gibi? tabii bunu da herkes cözemez.. Ülkemizden örnek verecek olursak 60. birakirsak 70.lerden sonra bütün genclik örgütlerin eylemlerin basinda devletin derin gücleri mi vardi dersin.. Yazdiklarindan bu sonuc cikmamasi icin hic bir neden yok.. yeri gelince vurguluyorsun pkk nin arkasinda ki güc de Derin devletin gücü diye yaniliyormuyum.. hepmizin arkasinda onlar ve bizlerde eylemlerine katiliyoruz öyle mi? Ya onlarin Devleti Ya bizim Devletimiz birileri bizleri ipler onlarin elinde oynatiyormu dersin. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Yargitay Onursal Bassavcisi Vural Savas:"Muammer Aksoy'dan baslayarak,Kemalist aydinlara yönelik tüm siyasi cinayetleri planlayanlar ve uygulatanlar,emperyalist devletlerin istihbarat örgütleridir;tetikcilerin kimligine bakarak,bu olaylar aydinlatilamaz. Cünkü,ülkemizin istikrarsizlastirilmasi,ulus devletimizin cökertilmesi,Kemalizm'in tasfiyesi,gerektiginde askeri müdahalelerin zemininin yaratilmasi,komsularimizla iliskilerimizin bozulmasi,Büyük Ortadogu Projesi'nin hayata gecirilip ülkemizin paramparca olmasinda cikari olanlar:Iran,Suriye ve Rusya gibi komsu ülkeler degil,emperyalist devletlerdir."diyor HUKUKLA ALDATANLAR kitabinda. Ergenekon iddianamesine konan,Milli Istihbarat Teskilati'ndan Müstesar Sönmez Köksal imzasiyla ve "cok gizli"ibaresi ile,2 Subat 1993 tarihinde Basbakanlik makamina yazilan belgede,"UGUR MUMCU'yu öldürmek amaciyla,ABD Haberalma Servisi CIA denetiminde,Israil Kabine Görevlisi Haim-Bar Lev kontrolünde,6 kisilik özel timin botla Türkiye'ye giris yaptiklari...Tüm elemanlarinin Israil Hükümetinin Ankara Temsilciligi'nde kaldiklarinin tespit edildigi"belirtiliyor. Gerci,söz konusu iddianamedeki belgelerin cogu gibi,bu belgeninde sahte oldugu anlasildi ama durmus bir saatin dahi,günde iki defa dogru zamani gösterdigini unutmayalim... Ugur Mumcu'nun kardesi Avukat Ceyhan Mumcu; ...Ugur Mumcu cinayeti,Amerika'nin talimati,Israil'in taseronlugu ile yapilmis,Iran süsü verilmis bir cinayettir "diyor(STAR gazetesi,2 Agustos 2008) Ugur Mumcu'nun ölümüne neden olan yazi,7 Ocak 1993 günü Cumhuriyet gazetesinde yayimlandi.Ugur Mumcu,Ingiliz The Guardian gazetesinde 1984 yilindan bu yana Tel-Aviv muhabirligi yapan 'IAN BLACK' ve Washington'daki Brooking Enstitüsü'nde calisan ögretim üyesi 'Benny Morris' tarafindan yazilan "Israel's Secret Wars-A History of Israel's Intelligence Services"adli kitaptan genis pasajlar aldigi söz konusu yazi söyle basliyor: " MOSSAD ve Barzani... Mumcu bu yazida Barzani -MOSSAD iliskisini dile getirmistir. 8 Ocak günü,Ugur Mumcu'yu bas basa ögle yemegi yemeye cagiran Israil Büyükelcisi sorar:"Ugur Bey,öldürülmekten korkmuyor musunuz?" Ve 24 Ocakta Ugur Mumcu öldürülür.Yemekten tam 16 gün sonra...(Yavuz Donat,Sabah gazetesi,6 Agustos 2008) Aslinda Ugur Mumcu cinayeti aydinlanmistir. saygilarla Alıntı
Φ Buckminster Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2010 Anlasilan Abdi Ipekci'yi öldürten karanlik sebekanin icerisinde Aydin dogan var ve fahriye Ücok'unkinde ise DTP var. Ama bu tesbitleri ne hikmetse Türkiye Cumhuriyetinin mahkemeleri bugüne kadar yapamamis, yoksa yapmista haberimizmi yok? Pes. Vallayi pes. Bu kadar olur. Ağca yıllardır içeride ama konuşturamadılar adamı. Suçlusu ortaya çıkmayınca çıkmıyo işte. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Pes. Vallayi pes. Bu kadar olur. Ağca yıllardır içeride ama konuşturamadılar adamı. Suçlusu ortaya çıkmayınca çıkmıyo işte. Evet pes dogrusu, neymis efendim adami konusturamamislar, suclu ortaya cikmayinca cikmiyormus. Bu tür cümleyi hic bir hukuk devleti söylemez. Yeri gelince burada bizlere askeriyenin ve istihbaretlein nasil calistigi hakkinda bilgi vermeye calisiyorsunuz ama simdide olmayinca olmuyor deyip cark ediyorsunuz. Olaya nedense cözüm acisindan bakmiyorsunuz. Agcayi kaciranlar ve yardim edenler mesela her dönem devlet icin bir isler yapanlar. Yoksa yaniliyormuyum? Olaya sade Agca bazinda bakarsan sonuc bu olur, ama devletin MIT'i var , degisik istihbaretleri var bazen kimin hangi gün nerede kiminle ne yapacagini aylar önce biliyorlar, Agca icin hic bir seyler bilmiyorlar. Birazda buradan yakin. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Bu dön baba dönelim oyunu o kadar da zevkli bir oyun değildir yahu, yeter artık, ben usandım! Bir konu elli kere de döndürülmez. Kulağı tıkalı çocukların avaz avaz aynı kelimeyi bağırmaları gibi bir iletişim olmaz! Uğur Mumcu tırnaklarının ucuna kadar Atatürkçü, şimdiki sözde aydınlara pabucunun köselesini bile bırakmayacak gerçek bir aydındı. Onu bizden aldılar, tamam. Bari istismar edilmesin! Yetti işinize yarayabilecek her şeyi istismar ettiğiniz! Gidin biraz da Kennedy, Sezar suikastlerini filan istismar edin, başka kalmadı istismar edeceğiniz bir şey! Biliyor musunuz, ben fikir anlamında Uğur Mumcu kalleşçe yok edildiğinin ertesi günü doğdum. O güne kadar siyasi bir fikre sahip olabilecek olgunlukta değildim. Uğur Mumcu'yu duyduğum anda bir anda yaşım büyüdü, olgunlaştım. O kadar sarsılmıştım. Ben o gün Türkiye'de bir şeyler olduğunun farkına varmış ve bu olanlara duyarlı hale gelmiştim. Daha önce düşünce planında yoktum! Ben Mumcu öldüğünde var oldum. Zülfü Livaneli'nin "Yiğidim aslanım burda yatıyor" türküsünü, Selda Bağcan'ın "Uğurlar Olsun" türküsünü duyduğum anda ben ne olduğuma karar vermiştim! Ben Uğur Mumcu'yum! Alıntı
Φ Buckminster Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Evet pes dogrusu, neymis efendim adami konusturamamislar, suclu ortaya cikmayinca cikmiyormus. Bu tür cümleyi hic bir hukuk devleti söylemez. Yeri gelince burada bizlere askeriyenin ve istihbaretlein nasil calistigi hakkinda bilgi vermeye calisiyorsunuz ama simdide olmayinca olmuyor deyip cark ediyorsunuz. Olaya nedense cözüm acisindan bakmiyorsunuz. Agcayi kaciranlar ve yardim edenler mesela her dönem devlet icin bir isler yapanlar. Yoksa yaniliyormuyum? Olaya sade Agca bazinda bakarsan sonuc bu olur, ama devletin MIT'i var , degisik istihbaretleri var bazen kimin hangi gün nerede kiminle ne yapacagini aylar önce biliyorlar, Agca icin hic bir seyler bilmiyorlar. Birazda buradan yakin. Tanrı ile devlet arasındaki farkı nasıl anlatacağım bilmiyorum. Bizim köyde umut tükendiğinde -tamam ağam sen haklısın, sen haklısın- derler. Tamam dominik sen haklısın!!!- Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2010 Bu dön baba dönelim oyunu o kadar da zevkli bir oyun değildir yahu, yeter artık, ben usandım! Bir konu elli kere de döndürülmez. Kulağı tıkalı çocukların avaz avaz aynı kelimeyi bağırmaları gibi bir iletişim olmaz! Uğur Mumcu tırnaklarının ucuna kadar Atatürkçü, şimdiki sözde aydınlara pabucunun köselesini bile bırakmayacak gerçek bir aydındı. Onu bizden aldılar, tamam. Bari istismar edilmesin! Yetti işinize yarayabilecek her şeyi istismar ettiğiniz! Gidin biraz da Kennedy, Sezar suikastlerini filan istismar edin, başka kalmadı istismar edeceğiniz bir şey! Biliyor musunuz, ben fikir anlamında Uğur Mumcu kalleşçe yok edildiğinin ertesi günü doğdum. O güne kadar siyasi bir fikre sahip olabilecek olgunlukta değildim. Uğur Mumcu'yu duyduğum anda bir anda yaşım büyüdü, olgunlaştım. O kadar sarsılmıştım. Ben o gün Türkiye'de bir şeyler olduğunun farkına varmış ve bu olanlara duyarlı hale gelmiştim. Daha önce düşünce planında yoktum! Ben Mumcu öldüğünde var oldum. Zülfü Livaneli'nin "Yiğidim aslanım burda yatıyor" türküsünü, Selda Bağcan'ın "Uğurlar Olsun" türküsünü duyduğum anda ben ne olduğuma karar vermiştim! Ben Uğur Mumcu'yum! Uğur Mumcu'nun yeri elbette ki tartışılamaz Ama ben Ahmet Taner Kışlalı'yı da en az Uğur Mumcu kadar severim. "Atatürk'e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği" başucu eserimdir. Hele o makalesinde ardarda yazdığı üç cümlesi vardır ki; Heralde yazmış olmayı isteyebileceğim en anlamlı tümcelerdir. Uğur Mumcu'nun Ahmet Taner Kışlalı'nın katillerinin bulunmasını, Burada "bulunmasını istiyoruz" diyerek propaganda olarak kullananlardan daha çok, ciddi, samimi ve art niyetsiz bir biçimde istiyor olduğumuzu tartışma konusu bile yapmam. O yüzden seninde bir "Uğur Mumcu" olmanı onurla takdir ediyorum ve şüphe bile duymuyorum; Fakat umarım bunu tartışma konusu yapmazlar diye umut ediyorum... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.