Φ hititli Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2010 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2010 Önce “Mülk”!, Sonra “Mülkiye” mi ? Geçen gün HT Ankara gazetesini okuyordum..Orjinal ve oldukça içeriksel bir fikir! (proce). Yine kan beynime sıçradı. Debelenip durdum. “Mülkiyeliler, Mülkiyeliler birliği lokal- mülkünü yıkıyormuş” diyerekten. Endişem, Mülkiye lokalinin , üye ihtiyaçlarını karşıladığını, karşılamadığını sorgulamak değil. Amacım; Mülk (yani) Kamu, kamu hukuku, kamusal mekan ,kamusal yarar, sosyal devlet gibi erozyona uğratılan kavramların kentsel mekan disiplini açısından açılımıdır. Şehircilik ilkeleri açısından olaya; “yer” ve “yerindelik” özelinde yaklaşmak gerekir. Söz konusu Bina, Kızılay MİA’ da ve yaya yolu aksındadır. Mevcut Altyapı kapasitesi bu türden yüksek katlı yapılaşmaları kaldıramaz. Otopark sorununun alan içinde çözümü halinde bile,trafik yoğunluğu ve sıkışıklığına neden olacaktır.Yaya yolunun profili dar olduğu için güneşlenme süreler kısalacaktır .Kentdaş, güneş hakkı ve görünüm hakkından mahrum bırakılır. Birde buna yeni yapılması düşünülen 8 katlı binanın, 2. sınıf bir mütehait elinden çıkmış olabileceğini de varsayarsak, kentsel estetik ve “göz hakkına” da pranga vurulmuş olur. İkinci önemli konu; 8 katlı olması düşünülen binanın (ne amaçlı olduğu da belli değil) yapımına; a) Hemen karşı binadaki mimarlar odası, b- Hemen sokağın köşe başındaki şehir plancıları odasının, c) SBF’ nin içinde bulunan “Ernst Reuter” iskan ve şehircilik kürsüsü öğretim elemanlarının, kent ve kentli hakları bağlamında toplumsal (akademik) tepkileri ne olacak ? Merak ediyorum.! Mülkiye camiasının yıkıma değil, aslında “yeniden yapılanma ve zihinsel dönüşüme” epeyden beri ihtiyacı vardı. Alan ihtiyacı ve genişleme arzusunu bilemem ama bireysel vizyon genişlemesi ve toplum yapısını yozlaştırmayacak ve dışla(n)mayacak bir bilinç sıçraması içine girmeleri kendileri açısından ve de kimliksel gelişimleri açısından da elzem olduğu görülmekteydi. Tüm bunlara rağmen, yetmiyorsa…Fiziksel mekan ihtiyaçlarını da Cebeci kampüsünden karşılayabilirler. Yüksel caddesindeki binayı da restore eder, adam gibi bakım onarımını yaptıktan sonra özelleştirebilirler!! ve lokalin başına da iyi bir ahçı getirilirse de iyi olur hani... Evet… bir ”değişim” (İttihad) ve “dönüşüm (Terakki) işi..! Bunu yapan iki kişi, Biri erkek biri dişi, Biri Mülk, diğeri Mülkiye! Yoksa, “Önce Mülkiye, sonra ANKARA mı ? Yoksa ve yoksa , “Önce yık, sonra yap, sonra da rant mı?” Bu vesile ile; Kuğulu parkında kesilen kavak ağaçları için eylem yapanlara da haksızlık yapmayın. Onların da hayallerini yıkmayın. Bireysel anılarımızı ve kurumsal hafızalarınızı zorlamayın. Kendinizi, çifte standartlı (ikili ahlak), “mülk-leştirilen”! toplum mühendisi olan sayın Gökçek’ in zihniyeti ile de aynı kefeye koymayın. Koymayın ki; Tarihsel kimlik kopuşunuzu (açılımınızı) ve demokratik-hukuki haklarınızı size hatırlatmak zorunda da kalmayalım.! TAHİR ÇALGÜNER Y.Şehir ve Bölge Plancısı G.Ü Şehir Planlama Bl. Öğtr. El. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.