Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bilirsiniz pek çok ünlü! Ününü aldığı konularla ilgili yargılama sürecinde mahkemeye, TBMM araştırma komisyonlarına ifade vermekten imtina etmişlerdi. Bir zahmet uğrayanlar da ifade vermemek için çok sağlam! Bir ‘kulp’ bulmuşlardı:

 

Devlet Sırrı!

 

“Ben konuşursam rejim tehlikeye girer”

 

Devletin âli menfaatleri gereği söz konusu olaylar hakkında “konuşmayacağım”.

 

“Beni zorlamayın devlet sırrıdır açıklayamam”

 

Şu devlet de çıkıp “u… konuş! Senden gelen Allah’tan gelsin” dese, nece olur bilemem tabi…

 

Yıllarca karanlık (şimdi aydınlık/belirginleşen) bir sürü suç örgütü ile her türlü dek-dolabı çevir, akıl almaz vicdan kaldırmaz eylemlerle ülkeye travmalar yaşat, sonracığıma da “devlet sırrıdır açıklayamam, yoksa devlet kriz geçirir.”

 

Babayiğitler gibi ortaya çıksa devlet;

 

“Bildiğin ne varsa söyle. Beni töhmet altında bırakma, pisliklerini benimle temizleme” dese.

 

Dese de nasıl dese?

 

Devletin dili yok ki…

 

Evet devlet dile gelseydi, diyebilseydi eminim hepimize şunu söylerdi:

 

“Bu ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur değilse bu ülkenin geleceğinden endişe ederim”.[1]

 

Tamam da devlet her bir şeyi söylüyor, bunu niçin söylemiyor?

 

Hayır hayır, devlet söylediklerini manevi şahsiyetini temsil eden kurumların başındaki zevat(lar) üzerinden söylemiştir her zaman… şimdi de yine temsil yetkisini kim(ler) almışsa veya halk kime temsil yetkisini vermiş ise o(nlar) söylemeli devlet adına.

 

Devletin sırları kimin eline düşmüş? Koskoca Osmanlı İmparatorluğu üzerine kurulan ‘devletin sırları’…

 

Ama artık konuşmak zorunda oldukları anlaşılıyor. Zira her şey uzun süredir takip ediliyor ve zanlılar hakkındaki deliller sağlam tutuluyor.

 

Aylardır ‘ERGENEKON’ çetesini dinliyor, okuyoruz.

 

(Mahkemede kanıtlanmadığı sürece kesin olmamakla beraber) bu memlekette neler yapmışlar neler..? aynı seri numaralı bombalarla ne cinayetler işlenmiş, ne eylemler yapılmış akıllara ziyan.

 

Ergenekoncular bombalama eylemlerinden, adam vurmalara kadar olmadık eylemlerin failleri olarak itham ediliyorlar savcılıkça. Hem de ucu çok çok derinlere varacak şekilde…

 

Kendi düşüncelerine yakın şahsiyetlerin öldürülmesi (N. HABLEMİTOĞLU, İ. ŞAHİN, DANIŞTAY YARGICI), kendilerine yakın kurum ve kuruluşların bombalanması… şahsen dehşet bir şey olmakla beraber hiç şaşırmadım. Yoksa başka türlü “düşman üretim merkezi”nin ne anlamı olur ki..?

 

Daha birkaç hafta önce burada; halkı kutuplara ayırmaktan, birbirlerine kırdırmaktan, dolayısıyla yönetim zafiyeti göstermekten bahsedilmişti… bu oyunların sonu tek bir yere varıyordu: DARBE…

 

Nihayet aralarında Mahir ÇAYAN’lar, İP’in Doğu PERİNÇEK’i, Uğur MUMCU gibi devrimcilerin! Bulunduğu 1969 darbecileri ifşa edildi. Neler dönmüş neler…

 

Kim bilir diğer arşivler de açılsa bugün “büyük lider, “serok”, “kahraman” diye bilinen kaç (yüz) kişi ajan, istihbaratların piyonu olarak ortaya dökülecekler. Ya “halk için tek yol devrim”, “şeriat gelecek vahşet bitecek”, “Turan-Kur’an” diye bağıranlar nerelerle bağlantıları çıkacak?

 

Hasan CEMAL İlhan SELÇUK ile birlikte darbeye ortam hazırlamak için neler yapmışlar neler?.. hele kaza ile ölen bir solcunun sağcılar tarafından öldürüldüğü yaygarası ile başta Ankara olmak üzere yurtta nasıl bir infial yarattığını itiraf etmeleri… Başbakanları küçük ve yetersiz göstermek için yaptıkları ise dudak uçuklatacak cinsten. Bütün bunları demokrasi yanlısı! Büyük büyük gazeteci! İlhan SELÇUK’la yaptığını unutmayalım. Yoksa balık hafızalılar muamelesine tabi tutulur, darbecilerin oyunlarını bozma şansımızı ebediyen kaybedebilir, kaçırabiliriz.

 

Alpaslan ARSLAN ilk dönemlerde çirkin eylemlerini “din adına” gerçekleştirdiklerini göstermek için “şeriat isterük” fermanını yollayıp Sayın Abdullah GÜL ve Sayın Recep Tayip ERDOĞAN’ı şeriatı ilan etmeye davet etmiş. Bu davete Sayın Yaşar BÜYÜKANIT’ı da icabete çağırmış. Diyarbakırlıların bir sözü var: “Ma niye xerdır?” diye… Bir katil, bir kukla bir yerlere mesajlar yolluyor. Yine Diyarbakırlıların deyimiyle “he, bız de yedıx éle ”…

 

“Bir şeriat uğruna ya Rab ne cinayetler işleniyor!” Bütün uğraş “Türkiye’de şeriat tehlikesi” olduğu kanaati oluşturmak ve gereği olan darbe ortamı oluşturmaktır.

 

Bu kez iyi bir darbe oldu; sonu getirilse bari.

 

Neymiş; Er(ler)genekon(mak) istemişler ülkemizin başına…Daebe planlanıyla, ortamı kışkırtmakla;

 

vay be!.. (bu ‘be’ den dolayı sizlerden özür diliyorum ama onsuz da olmuyor işte!)

Gönderi tarihi:

Aylardır ‘ERGENEKON’ çetesini dinliyor, okuyoruz.

Kişiye günde kırk kere deli dersen deli olurmuş! :lol:

Gönderi tarihi:

Asıl deli olan, bu düzmecelere inanıp en belirgin gerçekleri görmezlikten gelenlerdir. Her yönüyle açıkça bilinen bir terör örgütünü düzmece, hayali, senaryoya dayalı bir yapılanmayı terör örgütü gösterme gibi.

 

Gerçek olan: Ülkenin emperyalist tezgahlara düşürülmek istendiği, bu uğurda her şeyin satılığa çıkarıldığı...

Gönderi tarihi:

Asıl deli olan, bu düzmecelere inanıp en belirgin gerçekleri görmezlikten gelenlerdir. Her yönüyle açıkça bilinen bir terör örgütünü düzmece, hayali, senaryoya dayalı bir yapılanmayı terör örgütü gösterme gibi.

 

Gerçek olan: Ülkenin emperyalist tezgahlara düşürülmek istendiği, bu uğurda her şeyin satılığa çıkarıldığı...

 

Bugüne kadar beş cephalikte 88 el bombası, 15 kilo patlayıcı, iki lav silahı, onlarca tüfek ve tabanca, yüzlerce mermi, mayınlar ve patlayıcı düzenekleri bulundu. Gazeteler.

 

Ergenekon’un son dalgasından sonra kaçan ve bugün teslim olan Yarbay Mustafa Dönmez’in evinde bulunan kroki uyarınca Ankara’da Yenikent’e bağlı Zir Vadisi’nde yapılan aramalarda, çok sayıda el bombası ve mermi bulundu. NTV.

 

9 Ocak'ta, eski Özel Harekatçı İbrahim Şahin'in evinde bulunan krokiye göre yapılan aramada da Ankara, Gölbaşı'nda ve 11 ilde yapılan aramalarda şu silahlar bulundu: 2 lav silahı, 114 adet 9 milimetre çapında kovan, 1 anti personel tüfek bombası, 1 adet uçaksavar mermisi, 11 adet MKEK sis kutusu, 2 adet MKEK sis lancheri, 2 adet kuru sis kutusu, 4 hakem bombası, 4 ABD gaz bombası, 1 adet M4 A1 askeri aydınlatma tuzağı, 1 havai fişek ateşleme fitili, 2 adet MKE gösteri el bombası, 210 santimetre plastik dış kaplı saniyeli fitil, 8 metre infilaklı fitil, 3 adet shotgun fişeği, 2 adet dolu lav silahı ile 590 gram detasheet patlayıcı, 100 gram C-3 plastik patlayıcı, 130 gram C-4.

 

Lav silahları ve el bombalarının seri numaralarının silindiği açıklandı. Şahin'in evinde de dokuz tane Glock tabanca bulundu.Bianet.

 

Hayalimi,gerçekmi,sanki Determinist ilke,nasıl gelmişse öyle gidecek zannı. Ama "İRADE" işi bozdu.

Gönderi tarihi:

Eğer zamanında önlemler alınmamış olsaydı şimdi ortalık kan gölü değil kan denizine dönüşecekti. Zira bu zihniyet insalık düşmanıdır; Türk-Kürt, laik-antilaik, alevi-sünni umurlarında değil. Kim, ne, neresi onların kirli emelleri için uygunsa onun gereğini yaparlardı. Ve hep böyle oldu.

Gönderi tarihi:

Ergenekon bir senaryodur ve bu senaryoya sarilanlar,aslinda o senaryoyu hazirlayanlarin tarafinda olan kesimlerdir.Kimlerdir?Atatürk karsitlari,Cumhuriyet karsitlari,Laik Türkiye karsitlari ve son olarak üniter yapiya karsi olanlardir.Dün Kuvayi Milliyecilere eskiya diyenler kimlerdi:Isgal gücleri yandaslari,Ingiliz muhipleri,Vahdettin ve Damat Ferit'in ümmetine ait olanlar.Neden eskiya diyorlardi bunlara?Cünkü Kuvayi milliye Türkiyenin isgaline karsiydi.Kuvayi milliyeye karsi olanlar ise bugünkü gibi milli olan herseye karsi olanlardi.Isteyen inkar edebilir.Yani dünle bugün arasinda degisen hicbirsey yoktur,zihniyet ayni zihniyettir.Yani ülkenin birlik ve bütünlügünü savuna kim varsa bu kesimin gözünde eskiyadir.mafiadir,cetedir.Adi ne olursa olsun,eger Atatürkcü ise,eger millici ise eger ulusalci ise eskiyadir,mafiadir,cetedir.Iste Ergenekon senaryosunu ve ona sarilanlari bu zeminde incelemek daha dogrudur.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Bugüne kadar beş cephalikte 88 el bombası, 15 kilo patlayıcı, iki lav silahı, onlarca tüfek ve tabanca, yüzlerce mermi, mayınlar ve patlayıcı düzenekleri bulundu. Gazeteler.

 

Ergenekon’un son dalgasından sonra kaçan ve bugün teslim olan Yarbay Mustafa Dönmez’in evinde bulunan kroki uyarınca Ankara’da Yenikent’e bağlı Zir Vadisi’nde yapılan aramalarda, çok sayıda el bombası ve mermi bulundu. NTV.

 

9 Ocak'ta, eski Özel Harekatçı İbrahim Şahin'in evinde bulunan krokiye göre yapılan aramada da Ankara, Gölbaşı'nda ve 11 ilde yapılan aramalarda şu silahlar bulundu: 2 lav silahı, 114 adet 9 milimetre çapında kovan, 1 anti personel tüfek bombası, 1 adet uçaksavar mermisi, 11 adet MKEK sis kutusu, 2 adet MKEK sis lancheri, 2 adet kuru sis kutusu, 4 hakem bombası, 4 ABD gaz bombası, 1 adet M4 A1 askeri aydınlatma tuzağı, 1 havai fişek ateşleme fitili, 2 adet MKE gösteri el bombası, 210 santimetre plastik dış kaplı saniyeli fitil, 8 metre infilaklı fitil, 3 adet shotgun fişeği, 2 adet dolu lav silahı ile 590 gram detasheet patlayıcı, 100 gram C-3 plastik patlayıcı, 130 gram C-4.

 

Lav silahları ve el bombalarının seri numaralarının silindiği açıklandı. Şahin'in evinde de dokuz tane Glock tabanca bulundu.Bianet.

 

Hayalimi,gerçekmi,sanki Determinist ilke,nasıl gelmişse öyle gidecek zannı. Ama "İRADE" işi bozdu.

Sarıgöl Ergenekon davasından kaçan ve sonradan teslim olan biri evinde ne diye kroki bulundursun?

 

Yani bu, akıl işimi sizce?

 

Üstelik aranıyorken ,Yarbay rütbesine ve Emniyet amirliğine gelebilmiş bir insan evinde kroki bulundurulmayacağını düşünemiyor mu zan ediyorsun.

 

Bu basit oyuna inanların ya zihniyetinde ya da eğitiminde bir problem vardır.

 

Yani düşüne bilen bir insan; Yahu bu adam zaten Ergenekon davasından aranıyor evinde bu krokileri ne diye saklasın, evinin aranacağını düşünemiyor mu bu adam? Diye düşünür.

 

Bunların yaptıkları 2 yaşın yanında 10 kuruyu yakmaktır.

 

Gerçek suçluların yanında terörle mücadele etmiş insanlardan intikam alınıyor,Bu insanlar tutuklanırken 20-30 yıl belki yüzlerce insanın kanına girmiş katil teröristler, pişman değiliz demelerine rağmen pişmanlık yasasından serbest bırkıyorlar.

 

Üstelik bu teröristler mitingler düzenleyerek, ‘’kendi marşımız, kendi bayrağımız’’ diyerek bölücülük yapmasına müsaade ediliyor ve insanları tahrik ediyorlar.

Gönderi tarihi:

Bilirsiniz pek çok ünlü! Ününü aldığı konularla ilgili yargılama sürecinde mahkemeye, TBMM araştırma komisyonlarına ifade vermekten imtina etmişlerdi. Bir zahmet uğrayanlar da ifade vermemek için çok sağlam! Bir ‘kulp’ bulmuşlardı:

 

Devlet Sırrı!

.

.

.

vay be!.. (bu ‘be’ den dolayı sizlerden özür diliyorum ama onsuz da olmuyor işte!)

 

Ergenekon diyerek masum ve serefli insanlari yargisiz infazla tutuklayacaksin,aylarca hakim karsisina cikarmadan bekleteceksin ama 40 bin kisinin ölümünden sorumlu terörist basina siyaset izni vereceksin.Iste sizin gurur duydugunuz darbe budur.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

"Suçsuz ve masumlar" boşyere tutulmuyorlar, aylardır mahkeme devam ediyor, boşuna mı?

Bunların çoğu suçüstü yakalanan ekiptendirler.

Sayın Sarıgöl'e de siz de...

Gönderi tarihi:

Ergenekon diyerek masum ve serefli insanlari yargisiz infazla tutuklayacaksin,aylarca hakim karsisina cikarmadan bekleteceksin ama 40 bin kisinin ölümünden sorumlu terörist basina siyaset izni vereceksin.Iste sizin gurur duydugunuz darbe budur.

 

saygilarla

Su masum ve serefli sayalimda herkes tanisin, mesela Kerincsiz beyefendiden baslayalim Veli Kücük ile devam edelim arkasindan Dogu Perincek,.......

haydi devam edilm lütfen. Iceridekileri iyi ireleyelim ve herkes icin kesin bir sekilde "masum ve serefli" demekten kacinmaliyiz. Nasilki hepsini suclu ilan etmek yanlissa, masum ve serefli olarak ilan etmemzde yanlsitir.

 

"40 bin kisinin katiline" özel muamela yakalanisindan itibaren basladi sayin politika. Sirf o sahis icin zamanin hükümeti Türkiye'de idam kanununu kaldirdi (sakin AB istedi demeyin cünki, o sahsi idam ettikten sonrada AB icin idam cezasini kaldirabilirdik, ama öyle yapmayi tercih etmedik ne hikmet ise), milyonlarca dolar harcayip özel bir hapishane yapildi, hemde bir ada da, sadece o sahsa ait. Günlük masrafi devlete hesaplasak kahirdan ölürüz. Her gün yanina gemi seferleri yapilmasina müsaade edildi, avukatlari araciligiyla Türkiye siyasetine yön vermesi icin zemin hazirlandi. "Sizin gurur duydugunuz darbe " derken Apo'ya bu haklari veren hükümettenmi bahsediyorsunuz yoksa kimden belli degil. Siz yanlis kapi caliyorsunuz, gercek sorumlular Apo'nun yakalanisi dönemindeki hükümet. Kimler yoktuki o hükümette. Tümü "saglam Atatürkcü ve vatansever parti ve siyasilerden" olusuyordu. Hesabi onlardan sorun, yanlis kapi caliyorsunuz. O dönemin hem iktidari hem de TSK mensuplari yapilanlardan memnundu, yani onlarin istegi dogrultusunda Apo Imrali adasini ele gecirdi, özel muamele görüyor.

 

Madem hukuka ve yargiya o kadar saygilisiniz ve sahip cikiyorsunuz neden 17 bin faili mechullere karsi degilsiniz, aydinlatilmasini istemiyorsunuz? Yoksa karsisinizda bizmi okumadik? Karsiysaniz tabiiki sorumu geri aliyorum.

 

Hukuk ve yargi sadece bana gerektigi zaman hatirlarsam kimse beni ciddiye almaz.

Gönderi tarihi:

Bir defa Ergenekon nedeniyle tutuklananlar hakkinda hicbir somut delil yoktur.Saniktan delile gitmeye calisiliyor.Delilden saniga gidilir hukukta.Önce bu konuda anlasalim.Elinde hicbir delil olmayan Fetulahin savcilari,geyik muhabbetlerinden suclu yaratmaya calisiyorlar.Dogu Perincek size ne yapti ki,Hasan Cemal daha cok görüsrtü teröristlerle,neden ondan bahsetmezsiniz?Ayrica,bugün sivil örgüt kisvesi altinda bölücülerin haklari aranirken neden Kerincsiz'in kurmus oldugu dermek gözünüzde bu kadar diken oldu?Solcu olmadigi icin mi yoksa?

Ergenekon'a sarilanlar bu ülkenin dostlari degildir.Ideolojik yaklasimlarla ülkesini sevenleri karalamak vicdanli insanlarin yapabilecegi davranislar degildir.Ancak bu ülkeye kasti olanlardir serefli insanlari karalayanlar.

17 bin kisinin katillerini bana degil savundugunuz hükümete sorun,tek basina iktidar olan bir hükümet'in görevi nedir?ülkeyi bölmek mi?

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Su masum ve serefli sayalimda herkes tanisin, mesela Kerincsiz beyefendiden baslayalim Veli Kücük ile devam edelim arkasindan Dogu Perincek,.......

haydi devam edilm lütfen. Iceridekileri iyi ireleyelim ve herkes icin kesin bir sekilde "masum ve serefli" demekten kacinmaliyiz. Nasilki hepsini suclu ilan etmek yanlissa, masum ve serefli olarak ilan etmemzde yanlsitir.

 

"40 bin kisinin katiline" özel muamela yakalanisindan itibaren basladi sayin politika. Sirf o sahis icin zamanin hükümeti Türkiye'de idam kanununu kaldirdi (sakin AB istedi demeyin cünki, o sahsi idam ettikten sonrada AB icin idam cezasini kaldirabilirdik, ama öyle yapmayi tercih etmedik ne hikmet ise), milyonlarca dolar harcayip özel bir hapishane yapildi, hemde bir ada da, sadece o sahsa ait. Günlük masrafi devlete hesaplasak kahirdan ölürüz. Her gün yanina gemi seferleri yapilmasina müsaade edildi, avukatlari araciligiyla Türkiye siyasetine yön vermesi icin zemin hazirlandi. "Sizin gurur duydugunuz darbe " derken Apo'ya bu haklari veren hükümettenmi bahsediyorsunuz yoksa kimden belli degil. Siz yanlis kapi caliyorsunuz, gercek sorumlular Apo'nun yakalanisi dönemindeki hükümet. Kimler yoktuki o hükümette. Tümü "saglam Atatürkcü ve vatansever parti ve siyasilerden" olusuyordu. Hesabi onlardan sorun, yanlis kapi caliyorsunuz. O dönemin hem iktidari hem de TSK mensuplari yapilanlardan memnundu, yani onlarin istegi dogrultusunda Apo Imrali adasini ele gecirdi, özel muamele görüyor.

Hukuk ve yargi sadece bana gerektigi zaman hatirlarsam kimse beni ciddiye almaz.

 

Devlet için ömrünü ve sağlığını vermiş daha sonra itirafçı bir teröristin iftirası ile suçlanan ve gururuna yediremeyip 'Bu kadar hainin, döneğin olduğu dünyada yaşamak istemiyorum' diyerek

 

İntihar eden rahmetli Abdul Kerim KIRCA.

 

Teröre en büyük darbeyi vuran efsane Yarbay KORKUT EKEN ve özel harekâtçı İbrahim ŞAHİN vb gibi.

Gönderi tarihi:

Devlet için ömrünü ve sağlığını vermiş daha sonra itirafçı bir teröristin iftirası ile suçlanan ve gururuna yediremeyip 'Bu kadar hainin, döneğin olduğu dünyada yaşamak istemiyorum' diyerek

 

İntihar eden rahmetli Abdul Kerim KIRCA.

 

Teröre en büyük darbeyi vuran efsane Yarbay KORKUT EKEN ve özel harekâtçı İbrahim ŞAHİN vb gibi.

Cok namuslu ve serefli olduklarini vatandas olarak gün gectikce daha iiy taniyoruz. Ibrahim Sahin'ide artik masum ve temiz el olarak niteliyorsak pes dogrusu. Yaptigin sagir Sultan duydu ve kör padisah dahi görebimesine ragmen bizlerin o mafya üyesini örnek gösmemiz bayagi düsündürücü. Demekki bizler gercekten temiz toplum iicn caba harcamiyoruz, sadece kendi kafamiza ve zihniyetimize uygun "temiz toplum ve vatanverper insanlar" arzuluyoruz. Bu tip temiz toplum ve vatanperverler ancak dikdatörlüklrde ve hukukun islemedigi sistemlerde görülür.

Gönderi tarihi:

 

17 bin kisinin katillerini bana degil savundugunuz hükümete sorun,tek basina iktidar olan bir hükümet'in görevi nedir?ülkeyi bölmek mi?

 

Benim iktidarim asla olmadi ve bu sistem icerisinde aslada olamaz.

 

Devletten ve yetkililerden 17 bin faili mechullerin hesabini soruyoruz, ama sorakende vatanhaini damgasini yiyoruz. Demekki 17 bin faili mechulleri savunanlar var ülkemizde, sorumlularin bulunmasini istemeyenler var ülkemizde.

 

ha bu hükümet ha gecmisteki hükümetler aralarinda zerre kadar fark yok, tümü faili mechulleri saklayan zihniyet. Gecmistekiler yaptirdi günümüzdekide sakliyor.

Gönderi tarihi:

Cok namuslu ve serefli olduklarini vatandas olarak gün gectikce daha iiy taniyoruz. Ibrahim Sahin'ide artik masum ve temiz el olarak niteliyorsak pes dogrusu. Yaptigin sagir Sultan duydu ve kör padisah dahi görebimesine ragmen bizlerin o mafya üyesini örnek gösmemiz bayagi düsündürücü. Demekki bizler gercekten temiz toplum iicn caba harcamiyoruz, sadece kendi kafamiza ve zihniyetimize uygun "temiz toplum ve vatanverper insanlar" arzuluyoruz. Bu tip temiz toplum ve vatanperverler ancak dikdatörlüklrde ve hukukun islemedigi sistemlerde görülür.

Sizler temiz bir toplum için çaba harcamıyorsanız bu sizin sorununuz!

 

Bizler temiz toplum için Pkk teröristlerine en büyük darbeyi vuran ve o teröristlerin korkulu rüyalarını temiz toplum için göstermeye gayret ediyoruz.

 

Siz kendi zihniyetinizi sorgulayın ,çaba harcamayan sizsiniz demekki.

Gönderi tarihi:

Sizler temiz bir toplum için çaba harcamıyorsanız bu sizin sorununuz!

 

Bizler temiz toplum için Pkk teröristlerine en büyük darbeyi vuran ve o teröristlerin korkulu rüyalarını temiz toplum için göstermeye gayret ediyoruz.

 

Siz kendi zihniyetinizi sorgulayın ,çaba harcamayan sizsiniz demekki.

Temz toplum ile PKK arasinda zerre kadar bir iliski yok. PKK terör örgütü ve Türkiye toplumu iicn hic bir cabasi yok. Temiz toplumu biz, yani tüm Türkiyeliler ve devlet olarak yapabiliriz. Temiz toplumda ne yazikki hukuk disi eylemlerle ve mafya iliskileriyle olmaz. Bu anlamda ülkedeki mafya, cete ve devlet iliskilerini mesrulastiran zihniyet asla temiz toplumdan yana olamaz. O zihniyet temiz toplum isteyen kitlelere karsi gecmiste oldugu gibi günümüzde de her türlü saldirilarda bulunuyorlar. Temiz toplum ancak Susurluk cetelerine karsi cikan insanlarin kararliligiyla olusabilir.

 

Ibrahim Sahin, Yesil, Veli Kücük, Kerincis, Perincek,..... gibi sahislardan her dönem temiz toplum taraftarlarina karsi inanilmaz savas acilmistir.

 

Zaten bu saydiklarimizin tümü büyük bir suclamalarla karsi karsiyalar.

 

Tahminim önce bizim temiz toplumu iyi irdelememiz gerekli. Pinochetlerin, Saddamlarin, Polpotlarin, Evrenlerin tarif ettigi temiz toplumumu istiyoruz yoksa hukukun üstünlügün+n gecerli oldugu, insanin insan olarak deger gördügü, ayrimciligin ve irkciligin olmadigi bir temiz toplummu istiyoruz.

Gönderi tarihi:

kimse kürt olduğu için farklı değil bu ülkede…

 

Mukayese yapma yeteneğimiz tükenmiş İnsan Hakları,Demokrasi çığırtkanlığı yapan RTE Hükümetinin ne yaptığına bakalım, mukayese edelim.

 

AKP iktidarı, tıpkı Vahdettin-Damat Ferit hükümetinin emperyalistlere sığınıp, Kuva-i Milliyecileri, Mustafa Kemal’i ölüm fermanları çıkardığı gibi, Atatürkçü aydınları “darbeci,

Ergenekoncu” diyerek uyduruk davalar ile hapislere atırmaktadır ,,,

 

bu da yetmezmiş gibi bir yandan da, yüksek yargısı, ordusu ile didişip,“demokrasi, insan hakları, adalet” safsatasıyla Ordumuzun zihin yapısını tahrip edip çıkarları doğrultusunda halkı kirli amaclarına alıştırıp ,, alet ederek hedefi 12den vurmaya çalışmaktadır..

 

İşte, müthiş tuzak ve aldatmaca burada!

 

***************

 

Saygılar

Gönderi tarihi:
"AKP iktidarı, tıpkı Vahdettin-Damat Ferit hükümetinin emperyalistlere sığınıp, Kuva-i Milliyecileri, Mustafa Kemal’i ölüm fermanları çıkardığı gibi, Atatürkçü aydınları “darbeci,

Ergenekoncu” diyerek uyduruk davalar ile hapislere atırmaktadır ,,,"

 

Her ne hikmetse son yıllardaki "Atatürkçü aydınlar"ın isimleri çete, mafya, demokrasi karşıtı, darbe, terör vs eylemlerde geçiyor...

 

Çok tuhaf!

Gönderi tarihi:

Hükümet ile Ordu ve diger kesimler arasindaki yasadigimiz akil almaz mücadeleni aciklamasi bence sadece seriatcilar ile Türkcü ve irkci kesmin amansiz bir karsilikli mücadelesi var. Birisi digerinden ne iyi ne de kötüdür. Her ikiside ülkeye sadece zarar vermektedir ve amaclari ülkeye demokrasinin yerlesmemesidir.

 

Ben burada ne AKP tarafini ne de Türkcülerin tarafini tutuyorum cünki, her ikiside özde aynidir.

 

Tek istegim ülkemdeki tüm karanlik güclerin gün isigina cikartilmasi ve ülkeye gecek demokrasinin gelmesi. Türkiye halki icin ne seriat ne de irkcilik bir kazanctir.

Gönderi tarihi:

sadece seriatcilar ile Türkcü

Konuya çok eksik bakıyorsunuz. AB ve ABD güdümünde olarak, Atatürk ilkelerine ve onun kurduğu cumhuriyete karşı olabilecek kim varsa bir araya toplanmıştır. Eski Sovyetçiler, paslı tüfekler, numaralı cumhuriyetçiler, etnik ve dinci bölücüler, yem borusu bağlanan ve açıktan maaş ödenen yarı ve sahte aydınlar... Hepsi! Hepsi Cumhuriyetin tek güçlü savunucusu, desteğini doğrudan halkından alan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bertaraf etmek için elbirliği yaptılar.

 

Mevcut yapılanma, yakın düşmanına karşı uzak düşmanıyla geçici olduğunu düşündüğü bir ittifak yaparak ruhunu Mefisto'ya satmıştır. Tıpkı Şeyh Said ve Molla Rıza' nın yolundan gitmektedirler...

Gönderi tarihi:

Konuya çok eksik bakıyorsunuz. AB ve ABD güdümünde olarak, Atatürk ilkelerine ve onun kurduğu cumhuriyete karşı olabilecek kim varsa bir araya toplanmıştır. Eski Sovyetçiler, paslı tüfekler, numaralı cumhuriyetçiler, etnik ve dinci bölücüler, yem borusu bağlanan ve açıktan maaş ödenen yarı ve sahte aydınlar... Hepsi! Hepsi Cumhuriyetin tek güçlü savunucusu, desteğini doğrudan halkından alan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bertaraf etmek için elbirliği yaptılar.

 

Mevcut yapılanma, yakın düşmanına karşı uzak düşmanıyla geçici olduğunu düşündüğü bir ittifak yaparak ruhunu Mefisto'ya satmıştır. Tıpkı Şeyh Said ve Molla Rıza' nın yolundan gitmektedirler...

Beni eski yeni Sovyetci veya mollaci falan hic olgilendirmez. Ben yasananlara bakarim. Türkiye'de 85 yildir devam eden bir kavga var ve bu kavga genelde kendilerini Atatürkcü ve cumhuriyetin sahipleri görenler günümüzde bunlar genellikle Türkcü, Milliyetci, mafyaci, ceteci, irkci, cuntaci,... olarak karsimi cikiyorlar ve diger tarafta ise herzamanki gibi seriatci ve dinci kesim. Her ikiside halkin ne rafahini nede özgürlügünü düdsünen kesimler. Bu iki kesim 85 yildir iktidari herhangi bir sekilde paylasiyorlar ma her dönem uygulanan siyaset ve politika kan, baski ve zulüm olmustur.

 

Birini digerine tercih edemeyiz cünki, her ikiside halk düsmanidir.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.