Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Muş'ta esnaftan göstericilere ateş: 2 ölü


Tengeriin boşig

Önerilen İletiler

Yaniliyrsunuz dostum.

Hayır siz yanılıyorsunuz. Ben sizi hiç bir şey sempatizanı olarak görerek konuşmuyorum. Benim konuştuğum bir konu var, onu konuşuyorum. Her başlıkta bir konu var, o konuşuluyor. Sizi eleştirmemin nedeni, konuyu değerlendirmeyi bırakıp, başka konuları gündeme getirmenizden dolayı. Başka konu gündeme getirme yasağı yok elbette, ama bu başlıktaki konuda bir asgari müşterek bulursak, o zaman başka konuya geçeriz. Üzerinde anlaşamamış olduğumuz bir zeminde, ilerleyemeyiz. Sorun sadece bu.

 

Benim bu konudaki amacım; şu an AB direktifleriyle hatalı işler yapıldığı, ülkenin temeline dinamit konmak istendiği yönünde. Siz ise yararlı bir açılım yapıldığını savunuyorsunuz. Bu konuda böyle zıt düşünürken, başka konuları tartışmaya nasıl geçebiliriz ki? Öncelik, günceldedir öyle değil mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

‘’Bu dönemde yasayan vatandasin korunma hakki yokmuyduda devletin polisi ve askeri üzerine düseni yapmadi.’’

 

 

Güneş ne zaman doğacak filminde öldürülenler ile Baş bağlar katliamını yine unuttunuz.

 

Her gün verilen şehitlerin koruma hakkını hangi hükümet verecek?

Caydırıcı cezalar yok, taviz üstüne taviz veriliyor.

 

Bu gün yüzlerce insanın katiline birçok imkânlar sunuluyor, birçok insan geçmişte olduğu gibi bugünde teröre ve teröristlere çanak tutuyor.

 

Bu zihniyetler olduğu sürece sağcı-solcu davası adında adi katliamları yaparak insanları bir birine düşürür.

 

Ya karşı zihniyet katil olur ya da asker-polis.

 

Oysa oyuna geldiğini bilmez, görmez.

 

Yada kör ideolojisi nin sözünden çıkmaz….Ağabeylerinden öğrendiği yanlış doğrular üzerinden kendilerine düşman yaratır.

Dikkatinizden kacmis olmasi gerek. Ben sayarken 6 dan sonra 7 ve .... yazarak devam ettigini ima etmisim.

 

Unutulan bir katliam yok ama birileri icin hukuk ve devleti sorgularken digerleri icin kafamizi yormuyoruzum var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır siz yanılıyorsunuz. Ben sizi hiç bir şey sempatizanı olarak görerek konuşmuyorum. Benim konuştuğum bir konu var, onu konuşuyorum. Her başlıkta bir konu var, o konuşuluyor. Sizi eleştirmemin nedeni, konuyu değerlendirmeyi bırakıp, başka konuları gündeme getirmenizden dolayı. Başka konu gündeme getirme yasağı yok elbette, ama bu başlıktaki konuda bir asgari müşterek bulursak, o zaman başka konuya geçeriz. Üzerinde anlaşamamış olduğumuz bir zeminde, ilerleyemeyiz. Sorun sadece bu.

 

Benim bu konudaki amacım; şu an AB direktifleriyle hatalı işler yapıldığı, ülkenin temeline dinamit konmak istendiği yönünde. Siz ise yararlı bir açılım yapıldığını savunuyorsunuz. Bu konuda böyle zıt düşünürken, başka konuları tartışmaya nasıl geçebiliriz ki? Öncelik, günceldedir öyle değil mi?

Benim görüsüm ise ne kadar disaridan yönlendirme olursa olsun sorunun temel kaynagi biz kendimiziz. Kürt ve diger sorunlarimizi kendimiz istedigimiz icin gene kendi kendimize beraberce cözmüs olsaydik disarinin etkisi asla hissedilmezdi.

 

Yaramiz kangiran oldugu icin saldiran saldirana. Yaramiza care aramak yerine malesef kangirana cevrilmesi icin elimizden geleni arkamiza birakmadik ve simdi ise ölüm dösseginde yatan hastanin son günlerini yasadigini yasiyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dikkatinizden kacmis olmasi gerek. Ben sayarken 6 dan sonra 7 ve .... yazarak devam ettigini ima etmisim.

 

Unutulan bir katliam yok ama birileri icin hukuk ve devleti sorgularken digerleri icin kafamizi yormuyoruzum var.

 

Önemli olan 7 den sonrasındakilerini yazmandıYani başbağlar gibi.

 

İşine gelenleri yaz diğerlerini ve sonrası dedim de !

 

Çok samimisiniz !

:stuart:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sorunun temel kaynagi biz kendimiziz.

Doğru... Yöre halkının dogmaların, törelerin, şeyhlerin, ağaların pençesinde gönüllü kıvranmayı arabesk, mazoşist bir tutumla sürdürmekte inat etmesi, illa da "devlete asker vermem, vergi vermem" anlayışının bir türlü değişememesi, eğitimin de, öğretmenin de yolunun ısrarla kesilmesi, çağa ayak uydurmamakta diretilmesi ile yörenin çetin şartlarından dolayı yatırımcının yöreden kaçması birleşince, sorun hallolmuyor.

 

Çaresi, güçlü devlettir. Yöreye özel bir kalkınma politikası uygulanıp serbest piyasa ekonomisi bu bölgeye özel bir uygulama olarak orada geçerli olmayacak. Devlet diğer bölgelerde özelleşecek ama bu bölgede devletçi bir ekonomi izleyecek. Yatırım yapacak, istihdam yaratacak. Üretimi artıracak. Buna bağlı olarak eğitime hız verecek, aşiret yapısına ve sekiz dokuz çocuk, berdel, töre bilmem ne geleneklerine son verecek.

 

Yöreye özel uygulama iyi bir şey değil ama, daha iyi bir çözüm görünmüyor. Geçici önlemler olarak pozitif ayrımcılık, destekleme yapılmalı diyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğru... Yöre halkının dogmaların, törelerin, şeyhlerin, ağaların pençesinde gönüllü kıvranmayı arabesk, mazoşist bir tutumla sürdürmekte inat etmesi, illa da "devlete asker vermem, vergi vermem" anlayışının bir türlü değişememesi, eğitimin de, öğretmenin de yolunun ısrarla kesilmesi, çağa ayak uydurmamakta diretilmesi ile yörenin çetin şartlarından dolayı yatırımcının yöreden kaçması birleşince, sorun hallolmuyor.

 

 

Sayın demir efe kusura bakmayın ama eğer siz askerde benim komutanım olsaydınız ve bende bir Kürt olsaydım size askerlik yapmazdım.. :)

 

Tıpkı sizin gibi bölge sorunlarını bilmeyen insanlar güneydoğuya gönderildi..

 

Dilini bilmediği öğretmenler Kürtleri ''eğitti''..

 

Derdini bilmeyenler Kürtlere ''doktorluk'' yapıp dertlerine ''derman'' olmaya çalıştı..

 

Kültürünü bilmeyenler Kürtlere ''valilik'' yaptı..

 

Sorunlarını bilmeyenler Kürtlere ''askerlik'' yaptı..

 

İşte Kürt sorunu bu..!!!!

 

İşte Kürtlerin (İranda da, Suriyede de, Irakta da) sorunu bu.....!!!!!!

 

Ve siz değil, 21. yy da 40 milyonluk nufusla hala kendi kendilerini yönetemeyen, kendi oğullarını, kendi önderlerini düşmanlarına kendi elleriyle teslim eden Kürtlerin ta kendisidir bunun suçlusu........!!!!!!!

 

Yine kahrolası aklıma rahmetli A.Melik Fırattan ''güzel'' bir söz geldi..:

 

''Kürdün Kürtten başka düşmanı yoktur''

 

Şimdilik esen kalın........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın demir efe kusura bakmayın ama eğer siz askerde benim komutanım olsaydınız ve bende bir Kürt olsaydım size askerlik yapmazdım.. :)

 

Tıpkı sizin gibi bölge sorunlarını bilmeyen insanlar güneydoğuya gönderildi..

 

Dilini bilmediği öğretmenler Kürtleri ''eğitti''..

 

Derdini bilmeyenler Kürtlere ''doktorluk'' yapıp dertlerine ''derman'' olmaya çalıştı..

 

Kültürünü bilmeyenler Kürtlere ''valilik'' yaptı..

 

Sorunlarını bilmeyenler Kürtlere ''askerlik'' yaptı..

 

İşte Kürt sorunu bu..!!!!

 

İşte Kürtlerin (İranda da, Suriyede de, Irakta da) sorunu bu.....!!!!!!

 

Şimdilik esen kalın........

Bu insanlar bölge ayrımı yapmaksızın doğu batı ayırmaksızın görevlerini yapmaya çalıştılar.Öğretmenler,doktorlar,valiller,askerler amaçları orada yaşayan insanlara hizmet edebilmek.Bu insanların görevlerini yerine getirebilmek için kürtçe öğrenmeleri mi gerekiyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu insanlar bölge ayrımı yapmaksızın doğu batı ayırmaksızın görevlerini yapmaya çalıştılar.Öğretmenler,doktorlar,valiller,askerler amaçları orada yaşayan insanlara hizmet edebilmek.Bu insanların görevlerini yerine getirebilmek için kürtçe öğrenmeleri mi gerekiyor?

 

Bir önceki iletimde eksik yazmışım, şimdi ekledim.. Bir daha okumanızı dilerim sayın deniz kızı..

 

Öğretmenleri, doktorları, askerleri suçlayan yok..

 

Hepsi emir kulu, bazısıda kendi ekmeğinin kapı kulu..

 

Bende Kürtlere askerlik yaptım..

 

Yüksekova dağları eteğindeki bir mezrada ''teröristlere yardım ve yataklık'' yaptığı gerekçesiyle 70 yaşın üstündeki bir ninenin 2 çuval ununu çamura dökerken kadın biilmediğim bir dilde ayaklarımıza kapanıp yalvarıyordu..

 

İşte beni düşündüren buydu sevgili deniz kızı..

 

Dilini bilmediğim bir halka askerlik yapmak......

 

Çamurlu sokaklarından askeri aracın arkasında geçerken halkın öfkeyle bakması, çocukların sessiz sessiz Kürtçe sövmeleri karşısında insanın yabancılık çekmesi hele hele o topraklarda istenmeme hissi bambaşka bir acı, tarifi imkansız bir duygu.....!!

 

İşte anlatmak istediğim buydu...!!!

 

Sevgiler........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir önceki iletimde eksik yazmışım, şimdi ekledim.. Bir daha okumanızı dilerim sayın deniz kızı..

 

Öğretmenleri, doktorları, askerleri suçlayan yok..

 

Hepsi emir kulu, bazısıda kendi ekmeğinin kapı kulu..

 

Bende Kürtlere askerlik yaptım..

 

Yüksekova dağları eteğindeki bir mezrada ''teröristlere yardım ve yataklık'' yaptığı gerekçesiyle 70 yaşın üstündeki bir ninenin 2 çuval ununu çamura dökerken kadın biilmediğim bir dilde ayaklarımıza kapanıp yalvarıyordu..

 

İşte beni düşündüren buydu sevgili deniz kızı..

 

Dilini bilmediğim bir halka askerlik yapmak......

 

Çamurlu sokaklarından askeri aracın arkasında geçerken halkın öfkeyle bakması, çocukların sessiz sessiz Kürtçe sövmeleri karşısında insanın yabancılık çekmesi hele hele o topraklarda istenmeme hissi bambaşka bir acı, tarifi imkansız bir duygu.....!!

 

Sevgiler........

 

Jan, sizi anlıyorum ve sadece orada yaşayan insanları suçlamıyorum ben,elbette onlarda bazı konularda haklılar bende gittim doğuya.

Sonuçta kürt de olsalar en sınırlarda da yaşasalar türkiye topraklarında yaşıyorlar.Kendi aralarında kürtçe konuşabilirler buna karışmak gibi bir hakkımız yok ancak; türkiyede ana dilin türkçe olduğunu kabullenmeliler.Doğan çocuklara kürtçe öğrettikleri gibi türkçeyi de öğretmeliler.

 

Görevini yapmak tutkusuyla doğuya gidecek bir doktoru kürtçe testine sokamazsınız,ya da askerleri seçerken kürtçe bilen ve bilmeyen şeklinde ayıramazsınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

türkiyede ana dilin türkçe olduğunu kabullenmeliler.Doğan çocuklara kürtçe öğrettikleri gibi türkçeyi de öğretmeliler.

 

Görevini yapmak tutkusuyla doğuya gidecek bir doktoru kürtçe testine sokamazsınız,ya da askerleri seçerken kürtçe bilen ve bilmeyen şeklinde ayıramazsınız.

Bir dil yalnızca anadan ya da ninelerin masallarından öğrenilmez sayın deniz kızı..

 

Eyvallah, Türkçenin resmi dil olmasına karışan yok, ancak Türkçenin yanında Kürt dilininde ana okulundan, üniversiteye kadar öğretilmelidir..

 

Bunu ben değil bilim söylüyor..

 

''Bir çocuk en iyi kendi anadilinde öğrenebilir''..

 

Alfabeyide, yazı yazmayı da, matematiğide, tıbbıda, hukukuda..!!

 

Kısacası hayattaki herşeyi kendi anadiliyle öğrenmelidir..

 

Kaldı ki sorun ve çözümü bir dilin eğitim dili olup olmaması da değil..

 

Sorunun çözümü Kürt coğrafyasında doktorluk yapacak, öğretmenlik yapacak, askerlik yapacak olanların Kürtçeyi bilip bilmemesi değil, Kürtlerin kendi kendilerine doktorluk yapmaları, öğretmenlik yapmaları, avukatlık yapmaları ve de en önemlisi askerlik yapmaları..

 

Yine valilerin, kaymakamların tıpkı belediye başkanı gibi o bölgenin halkı tarafından seçilmesi..

 

Bunun dışındaki tüm ''çözümlerin'', ''açılımların'' her defasında fiyasko ile sonuçlanması kaçınılmaz olacaktır ne yazık ki..

 

Gönlünüzce her şey............

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir dil yalnızca anadan ya da ninelerin masallarından öğrenilmez sayın deniz kızı..

 

Eyvallah, Türkçenin resmi dil olmasına karışan yok, ancak Türkçenin yanında Kürt dilininde ana okulundan, üniversiteye kadar öğretilmelidir..

 

Bunu ben değil bilim söylüyor..

 

''Bir çocuk en iyi kendi anadilinde öğrenebilir''..

 

Alfabeyide, yazı yazmayı da, matematiğide, tıbbıda, hukukuda..!!

 

Kısacası hayattaki herşeyi kendi anadiliyle öğrenmelidir..

 

Kaldı ki sorun ve çözümü bir dilin eğitim dili olup olmaması da değil..

 

Sorunun çözümü Kürt coğrafyasında doktorluk yapacak, öğretmenlik yapacak, askerlik yapacak olanların Kürtçeyi bilip bilmemesi değil, Kürtlerin kendi kendilerine doktorluk yapmaları, öğretmenlik yapmaları, avukatlık yapmaları ve de en önemlisi askerlik yapmaları..

 

Yine valilerin, kaymakamların tıpkı belediye başkanı gibi o bölgenin halkı tarafından seçilmesi..

 

Bunun dışındaki tüm ''çözümlerin'', ''açılımların'' her defasında fiyasko ile sonuçlanması kaçınılmaz olacaktır ne yazık ki..

 

Gönlünüzce her şey............

Sayın Jan,

O zaman lazlar için lazca,çerkezler için çerkezce...v.s. farklı farklı dillerde eğitim verilsin.Peki şu soru gelmiyor mu aklınıza? Bütünlük kavramıyla birlikte türkçenin ne önemi kalacak? Herkes başka dilleri öğrendikten sonra bu insanlar nasıl anlaşabilecekler?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Jan,

O zaman lazlar için lazca,çerkezler için çerkezce...v.s. farklı farklı dillerde eğitim verilsin.Peki şu soru gelmiyor mu aklınıza? Bütünlük kavramıyla birlikte türkçenin ne önemi kalacak? Herkes başka dilleri öğrendikten sonra bu insanlar nasıl anlaşabilecekler?

Türkçenin önemi ya da durumu biz Türklerin sorunu Kürtlerin ya da bir başkasının değil..

 

Ayrıca Türkçeye bir şey olmayacak sayın deniz kızı..

 

Kürtçenin eğitim dili yada resmi dil olması Türkçenin zorunluluğunu engellemez..

 

Bask bölgesinde Baskçanın yanında İspanyolcada resmi ve zorunlu dildir..

 

Ayrıca Lazlar, Çerkezler vs. diye bir halk kalmamıştır ülkemizde..

 

Ükemizde yaşadığı söylenen çoğu etnik kimlik yüzlerce yıllık asimilasyon politikası sonucu ya buhar olmuşlardır ya da gönüllü asimilasyonu kabul ederek Türkleşmişlerdir..

 

Eğer hala varlığını koruyabilen ve hak talebinde bulunan 'öteki' halklar varsa BM çerçevesinde ya da Avrupa normlarında bazı yasalarla dillerini koruma altına alabilirler..

 

Fransada 75 dil resmen tanınmıştır ve varlıklarını yaşatmaları için yasal güvenceleri vardır..

 

Ve Fransaya da Fransızcaya da bir şey olmamıştır..

 

Sevgiyle kalın..............

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkçenin önemi ya da durumu biz Türklerin sorunu Kürtlerin ya da bir başkasının değil..

 

Ayrıca Türkçeye bir şey olmayacak sayın deniz kızı..

 

Kürtçenin eğitim dili yada resmi dil olması Türkçenin zorunluluğunu engellemez..

 

Bask bölgesinde Baskçanın yanında İspanyolcada resmi ve zorunlu dildir..

 

Ayrıca Lazlar, Çerkezler vs. diye bir halk kalmamıştır ülkemizde..

 

Ükemizde yaşadığı söylenen çoğu etnik kimlik yüzlerce yıllık asimilasyon politikası sonucu ya buhar olmuşlardır ya da gönüllü asimilasyonu kabul ederek Türkleşmişlerdir..

 

Eğer hala varlığını koruyabilen ve hak talebinde bulunan 'öteki' halklar varsa BM çerçevesinde ya da Avrupa normlarında bazı yasalarla dillerini koruma altına alabilirler..

 

Fransada 75 dil resmen tanınmıştır ve varlıklarını yaşatmaları için yasal güvenceleri vardır..

 

Ve Fransaya da Fransızcaya da bir şey olmamıştır..

 

Sevgiyle kalın..............

Türkçeye nasıl birşey olmasın sayın jan?

Aynı topraklarda yaşarken ben başka dille derdimi anlatırken diğer bir dilde eğitim gören başkası beni anlayamaz ki.Doğuda yaşayan halk kendi içerisinde kürtçe konuşabilir,kürtçe şarkılar dinleyebilir.Ama eğitim dili, bu ülkenin ana dilinin türkçe olduğu gözardı edilemez ki...

Fransa 75 dil tanınabilir peki fransadaya yaşayan insanların ortak dili nedir? Başka diller tanınsa da ana dil değişmesini bekleyemezsiniz.Başka dilleri konuşan insanlar fransızcayı da biliyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkçeye nasıl birşey olmasın sayın jan?

Aynı topraklarda yaşarken ben başka dille derdimi anlatırken diğer bir dilde eğitim gören başkası beni anlayamaz ki.Doğuda yaşayan halk kendi içerisinde kürtçe konuşabilir,kürtçe şarkılar dinleyebilir.Ama eğitim dili, bu ülkenin ana dilinin türkçe olduğu gözardı edilemez ki...

Fransa 75 dil tanınabilir peki fransadaya yaşayan insanların ortak dili nedir? Başka diller tanınsa da ana dil değişmesini bekleyemezsiniz.Başka dilleri konuşan insanlar fransızcayı da biliyorlar.

Lütfen yazdıklarımı birden fazla kez okuyunuz değerli deniz kızı..

 

Ortak dilin değişeceğini söyleyen yok..

 

Yalnızca olana bir ilave yaparak 86 yılık eksikliği tamamlamak istiyoruz..

 

Türkçede, Kürtçede resmi dil olmalı..

 

Türkçe ülkenin bütününde, Kürtçe Kürtlerin çoğunlukla yaşadığı ülkenin doğusunda resmi dil olmalıdır..

 

Kürtler yine Türkçe öğrenecek, Türklerde güneydoğu coğrafyasında hangi kolda olursa olsun görev yapacaklarsa Kürtçe öğrenip görev yerlerine gideceklerdir..

 

Yok eğer Kürtçe öğrenmek istenmiyorsa o zaman Kürt coğrafyasını Kürtlerin kendileri (yerel anlamda) yönetmelerine olanak tanıyalım..

 

Bu kadar 'basit..'

 

Sağlıklı kalın..........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Lütfen yazdıklarımı birden fazla kez okuyunuz değerli deniz kızı..

 

Ortak dilin değişeceğini söyleyen yok..

 

Yalnızca olana bir ilave yaparak 86 yılık eksikliği tamamlamak istiyoruz..

 

Türkçede, Kürtçede resmi dil olmalı..

 

Türkçe ülkenin bütününde, Kürtçe Kürtlerin çoğunlukla yaşadığı ülkenin doğusunda resmi dil olmalıdır..

 

Kürtler yine Türkçe öğrenecek, Türklerde güneydoğu coğrafyasında hangi kolda olursa olsun görev yapacaklarsa Kürtçe öğrenip görev yerlerine gideceklerdir..

 

Yok eğer Kürtçe öğrenmek istenmiyorsa o zaman Kürt coğrafyasını Kürtlerin kendileri (yerel anlamda) yönetmelerine olanak tanıyalım..

 

Bu kadar 'basit..'

 

Sağlıklı kalın..........

Size katılmıyorum sayın jan,

Türkiye'de resmi dil türkçedir, insanların evlerinde konuştuğu dilden bahsetmiyoruz.Yazışma,eğitim ve ortak anlaşma dllinden bahsediyoruz.Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeyi kürt coğrafyası, türklerin yogun olarak yaşadığı bölgeyi türk cağrafyası şeklinde ayıramazsınız.Bu topraklar bütün olarak türkiye cumhuriyetine aittir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

size askerlik yapmazdım..

Hiç bu kadar yapay bir sorun yaratma gayreti de görmedim. Kürt kültürü, folkloru, müziği sonuna kadar serbest, bu bizim renkliliğimizi artırır ancak. Bir ülkeyi farklı kültürler kadar zenginleştiren bir etken daha yoktur. Yöreye ulusal, küresel dillerin gitmesi, bu dillerde eğitim yöreyi sadece ülkeye ve dünyaya entegre eder, bunda bir zarar olamaz. Askerde, hastanede, okulda Türkçe konuştu, İngilizce öğrendi diye bir insan hiç bir zarar görmez, ufku açılır. Şarkısını, türküsünü, folklorunu, dilini kültürünü istediği kadar yaşasın, yaşatsın. Bundan bir zarar gelmez ki?

 

Siz şimdi hemen geçmişte yaşanan "vay bu Kürtçe kaset ne?" repliklerini öne süreceksiniz. Bunlar yörede yaşanan devlete yönelik çok ciddi karşıtlıkların, isyanların, feodal ve dogmatik yapının görülmemiş bir inatla savunulmasının, bölücü terörün bünyede yarattığı geçici allerjilerdir, sorun halledilince alerjik reaksiyonlar da ortadan çabucak kaybolacaktır. Geçmişe takılıp kalmaya gerek yok, ileriye bakalım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'de resmi dil türkçedir, insanların evlerinde konuştuğu dilden bahsetmiyoruz.Yazışma,eğitim ve ortak anlaşma dllinden bahsediyoruz.Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeyi kürt coğrafyası, türklerin yogun olarak yaşadığı bölgeyi türk cağrafyası şeklinde ayıramazsınız.Bu topraklar bütün olarak türkiye cumhuriyetine aittir.

Kürtçenin resmiyetine de, Kürtçenin ev hapsinden çıkarılıp okullarda okutulmasına da, Kürt coğrafyasının kullanılmasına da, Kürt kimliğinin kabul edilmesine de dilimiz de, kulağımız da, gönlümüz de alışacaktır, alışmak zorundadır..

 

Alışmak içinde size dostça bir tavsiye..:

 

Bol bol Kürtçe müzik dinleyin..

 

(Mem u Zin türküsünden başlayabilirsiniz..)

 

Siz şimdi hemen geçmişte yaşanan "vay bu Kürtçe kaset ne?" repliklerini öne süreceksiniz. Bunlar yörede yaşanan devlete yönelik çok ciddi karşıtlıkların, isyanların, feodal ve dogmatik yapının görülmemiş bir inatla savunulmasının, bölücü terörün bünyede yarattığı geçici allerjilerdir, sorun halledilince alerjik reaksiyonlar da ortadan çabucak kaybolacaktır. Geçmişe takılıp kalmaya gerek yok, ileriye bakalım...

 

Biz de ileriye bakıyoruz zaten sayın demirefe..

Ancak geçmiş geleceğin köprüdür şiarıyla geçmiş karabasanların, dikta öcülerin peşini bırakmayıp, yaşananları da unutturmayacağız elbette..

 

Sorun Kürtçe kasetin çıkarılıp çıkarılmaması değil sorun Kürt kimliğinin resmiyette kabul edilme(me) meselesidir..

 

Şu anki ''verilen'' hiç bir ''hakkın'' yasal güvencesi yok..

 

TRT 6 örneğinde olduğu gibi çoğu yasa dışı..

 

Bizde anlamayan ya da düşüncelerimiz karşısında sürekli aynı tarzları mırıldayan trt arı studyosu önünde iş bekleyen amatör şarkıcı adayları misali anlamakta güçlük çekenlere bu ''verilen haklar'' ın ve ileride verilmesini umduğumuz hakların yasallaşmasını bekliyoruz..

 

Kürt kimliğinin resmen kabul edilmesini, Kürt kültürünün korunmasını, Kürtçenin her alanda resmiyette yaşatılmasını ve yaşam bulmasını istiyor, devleti alimizden diliyoruz..

 

Esenlikler........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürt kimliğinin resmen kabul edilmesini, Kürt kültürünün korunmasını, Kürtçenin her alanda resmiyette yaşatılmasını ve yaşam bulmasını istiyor, devleti alimizden diliyoruz..

 

A kültürünü koruma yasası, b kültürünü koruma yasası, c kültürünü koruma yasası. Hangi kültürü neye karşı korucan? Değişime karşı mı korucan? Bu koruma kanununda, başka kültürlerden etkilenmeyi, gelişmeyi nasıl ele alacaksın? Hayvanları koruma yasası, doğal varlıkları koruma yasası, tarihi yapıları koruma yasası olur da, kültürü neye karşı koruyacaksın? Çaresiz şeyler korunur, onda bi sorun yak da, Kürt kültürü o kadar aciz mi ayrıyeten korunsun? Öyleyse gene sorun yok. Mantığa bak.

 

Anayasalarda böyle ayrıntıllı maddeler falan işlendiğinde kazüistik deniyo buna. Kazuistik anayasalar, demokrasiyi benimseyemeyemiş devletlerde olur genelde. Herkesin hakkı illa ayrıntısıyla yazıya geçer. Yoksa aaanamaz o millet yazmadıkça. Kültürün korunmasının istenmesi de bundan. Anayasalarda ne korunur ne korunmaz bilmediklerinden. Tandırı yerde değilde taş fırında yaparsak ceza kesilecek mi bize kültürü koruma kanunundan dolayı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önemli olan 7 den sonrasındakilerini yazmandıYani başbağlar gibi.

 

İşine gelenleri yaz diğerlerini ve sonrası dedim de !

 

Çok samimisiniz !

:stuart:

Kimseyi zorla görüslerime ve samimiyetime inandirmak gibi bir düsüncem yok.

 

bazilari icin agzimizla kus tutsak degisen hic bir sey olmuyor. Niyet ve zihniyet önemli. Herkes önce kendisi bir aynaya baksin ve digerleri icin yorumda bulunsun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğru... Yöre halkının dogmaların, törelerin, şeyhlerin, ağaların pençesinde gönüllü kıvranmayı arabesk, mazoşist bir tutumla sürdürmekte inat etmesi, illa da "devlete asker vermem, vergi vermem" anlayışının bir türlü değişememesi, eğitimin de, öğretmenin de yolunun ısrarla kesilmesi, çağa ayak uydurmamakta diretilmesi ile yörenin çetin şartlarından dolayı yatırımcının yöreden kaçması birleşince, sorun hallolmuyor.

.

.

.

Bölge halki hakkinda cok az bir bilgiye ve bu bilgilerinde cogu malesef resmi ideolojinin ve bölke halkina düsmanlik yapanlarin yalan yanlis bilgileri.

 

Bölge halkini elestirebilmem icin önce kendi bölgeme biraz baksam ve kimler tarafindan etkilendigimi ve yönetildigimi kavrasam daha saglikli olacak.

 

Ben söyle diyeyim. Türkiye'de cogunluk seyh ve tarikatlara bagli ve secilen siyasiler tarikattan destur almadan asla ilerleyemiyor.

 

Kendimiz cok gelismisiz ve tüm görüslerimizi bagimsiz sekilde aliyoruzda kalkiyoruz Kürt vatandaslarimiza olur olmadik ithamlarda bulunuyoruz.

Siz bana Türkiye'de tarikatlardan bagimsiz calisan bir parti gösterin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yalan yanlis bilgiler

Sanmıyorum sayın dominik. Yalan yanlış dedikleriniz, herkesin her gün gözlemlediği, her gün olaylarla gündeme yansıyan ve yorum götürmeyen bilgiler. Töresinden, berdelinden, oy deposu onbeşer çocuklu ağa-maraba sistemine ve şeyhlerin insanüstü görülmesine kadar. Yaşananların yoğunluk farkı, gözardı edemeyeceğiniz kadar yüksek.

 

Ha, ama geneli içine alan sorunlar, dogma etkinliği elbette ulusal bir sorun. Buna da ayrı kutuplarda değil, birlikte çözüm aramalıyız. Şu etnisite olayını elbirliği ile bir kaldıralım aradan, bu söz konusu olmasın. Kim olursa olsun, Türkçülüğü ırkçılık olarak anlayan da bu kapsam içindedir. Böyle bir ırkçılık anlayışı ne kabul edilebilir, ne savunulabilir. Globalleşmiş dünyada ırkçılıktan dem vurmak kadar garip bir savlama olamaz. Gerçekten Türk ırkçılığından bahseden varsa, ona da karşı çıkalım yani. Var da bakın, yok demiyorum. Ama bu tür şeyler her toplumda vardır, marjinaldir. Ben Nihal Atsız bağlıları ile tanıştım. MHP yi filan tefe koyar çalarlar. Kesinlikle reddederler. Bunun artık marjinalin marjinali bir grup olduğunu, etkin olamayacağını kabul etmelisiniz.

 

Bakın bu ülke Turancı insanları da yargılamış, hapislere atmıştır. Bu tür marjinalliklere de katı davranmıştır, olaylara sırf belli bir açıdan bakmamanızı samimiyetle tavsiye ederim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.