Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BEN NEDEN ÖLDÜM ANNE?


GeceKuşu

Önerilen İletiler

Peki ben neden öldüm anne?

İclal AYDIN - ÖZEL HABER

İstanbul Valisi Muammer Güler huzurumuzu bozan terörü kınıyor.

Hastane bahçesinde Vali açıklama yaparken kendini tutamayıp haykıran genç bir kadın da kınıyor. “Yazık değil mi bu çocuklara” diyor.

 

Yazık değil mi bu çocuklara?

 

Şu anda, şu dakikada terörü kınayamayan kişi PKK’lıların molotof kokteylli saldırısıyla yaralanan ve 29 gündür verdiği yaşam mücadelesini dün kaybeden Serap Eser’in annesi. Uyutuluyor çünkü. Kızının tedavisi için vücudundan deri parçaları alınan anne kızıyla aynı hastanede yatıyordu. Basın ölüm haberini aileden önce öğrenmişti. Karşılaştığı felaketin şaşkınlığı yüzünün her tarafına yerleşmiş olan ağabeye “Biraz konuşabilir miyiz” dediğimde aynı şaşkınlıkla ve kederle gözlerime bakıyor “Neyi konuşacağız ki artık” diyor...

 

Oysa Türkiye tam da konuşmaya başlamıştı.

 

Vali Muammer Güler “Bunlar provakosyondur, bunlar bizi yıkmak için, milli birliğimizi dağıtmak için yapılan eylemlerdir” diyor sesini yükselterek. Hastanenin önündeki kalabalıktan bir kadın bağırıyor: Bizi bu hale getirdiniz ve hala açıklama yapıyorsunuz, yazık değil mi bu çocuklara?

 

Polis susturuyor genç kadını, kimliğini alıyor. Kadın son derece sakin, gözleri dolu dolu bir banka oturup beklemeye başlıyor. Hastane bahçesinde müthiş bir karmaşa var. Canlı yayın araçları, gazeteciler, polisler, korumalar, yetkililer, neler olup bittiğini anlamaya çalışanlar... “Ne olmuş burada diyor bir kadın. ” O otobüsten inerken molotof atmışlardı da bir kız yanmıştı ya, o ölmüş “ diyor bir başkası. ” Ay yazık “ diyor soruyu soran ” Bak şimdi çok üzüldüm. “ Birkaç kadın ve yaşlı bir adam kalabalığı yararak hastaneye girmeye çalışıyor. Kucaklarındaki bebek hasta, içeri girmeye çalışıyorlar. Etten bir duvar var hastane kapısının önünde, yaramıyorlar bir türlü. Öfke giderek yükseliyor. Herkes bir ağızdan bir şeyler söylemeye başlıyor. Basın valiye sorular soruyor. Artık hiçbir şeyi değiştiremeyiz. 17 yaşında üniversite hazırlık öğrencisi Serap Eser terörün masum kurbanlarından biri olarak geçmişimizdeki yerini alıyor.

 

***

 

Kalabalık dağıldıktan sonra hastanenin ana kapısının arkasında Serap Eser’in ağabeyi beliriyor. Sonra yavaş yavaş kuzenleri, dayısı ve diğer akrabaları çıkıyorlar... Ne yapacaklarını konuşuyorlar kendi aralarında. Cenaze hangi camiden kalkacak, şimdi ne olacak, kalabalıktan ve sorulardan uzak sakince karar vermek için birbirlerine tutunup evlerine doğru yol alıyorlar.

 

Çok da üzmek istemiyorum onları ama sormak istediklerim var. Sorularımın kimisi havada kalıyor. Serap ne olmak istiyordu mesela? Aşağı yukarı aynı yaşta olduklarını düşündüğüm kuzenleriyle paylaştığı sırları var mıydı? Birini seviyor muydu? Son günlerini yüksek ateş içinde halüsinasyonlar görerek geçiren genç kız neler soruyordu? Hastaneye kaldırıldığı gün ” üniversite hayatımı bitirdiler “ diye ağlarken başına ne geldiğini anlamış mıydı gerçekten?

Şimdi bu çocuk sormuyor mudur sahi hepimize ”Ben neden öldüm anne?“ diye...

 

***

 

Her şeyin yolunda olduğunu düşündüğü o sabah kapıdan çıkarken annesine son kez baktığını bilseydi...

Dershane dönüşü başına bir iş gelmesin diye, karanlık ve tenha durakta onu babası beklerken, dershaneden aç dönerken, yolda başını cama dayayıp uyuklarken kim bilir nasıl rüyalar görüyordu. O uykudan uyanıp, o kapıya yanaştığında durakta bekleyen altı kişinin o molotof kokteyliyle neden saldırdıklarını, onu neden yaktıklarını anlayabilmiş midir?

 

Siz anlayabiliyor musunuz?

Serap ölmeseydi, yaşasaydı ve üniversiteyi kazansaydı öğretmen, gazeteci ya da avukat olsaydı anlatabilir miydi insanlara, onu neden yaktılar?

Yanarak indiği otobüsün merdivenlerinden yere düştüğünde alevler içinde bir kız çocuğunun yardımına koşan babası peki...

Yüzünü görüne dek o kızın kendi evladı olduğunu bilmeyen baba kucakladığı, yanan ellerine aldırmadan söndürmeye çalıştığı o genç bedenin neden öldüğünü anlamış mıdır?

 

***

 

Serap hayatını kaybetti.

Ama ağabeyinin yaptığı açıklamalar çok önemli. Günler süren umutlu bekleyişin sonuna gelinmişti.

Sadece ağabeyde değil, ailenin diğer fertlerinde de aynı durgunluk ve serinkanlılık gözleniyordu.

 

(Olan oldu- Serap Geri Gelmeyecek)

 

Başbakan’ın kardeşi ile ilgili yaptığı açıklama sorulan Ümit Eser, ”Siyasi konular şu an bizi ilgilendirmiyor. Failler yakalandı. Cezaları da belli. Çok az bir cezaları var. Artık giden gitti. Geri gelmeyecek. Bunu yapanlar ’30-40 yıl alsın desem’de Serap gelmeyecek. Bir başkasına olmaması için önlemler alınmalı “ diye cevap verdi.

 

Ve Muammer Güler ne dedi?

 

-”Meslek hayatımın çok sıkıntılı bir anını yaşadım biraz önce içeride. ailesi bu kadar büyük bir acıyı yaşarken, bir büyük vakar, bir büyük sabır içinde devlet ve millete ve bu ülkenin birliğine olan inançlarını ifade ettiler

 

***

 

Final:

 

Bir ailenin bir kızı Serap Eser. Bir anne babanın sevgiyle dünyaya getirdiği, üzerine titreyerek büyüttüğü bir genç kız...

Bu hayat mücadelesini sadece Serap değil anne babası da kaybetti...

Hiç tanımadığı insanlar yaktı Serap’ı ve hiç tanımadığı insanlar söndürmeye çalıştı...

Babasına yardım etmeye koştular, arabalarından yangın söndürücü çıkardılar, ambulans çağırdılar...

Bütün bunlar olurken o molotof kokteylini yapan ve atanlar olay yerinden ayrılmamış ve olup biteni izlemişlerdi...

 

Serap sormuyor mudur bize, yıllardır birbiri ardına giden o gençler gibi:

”Peki neden böyle anne? Ben neden öldüm şimdi?“

Kim kazandı? Serap niye öldü peki?

 

Haberin Orijinal Linki: -http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=275017&tarih=08.12.2009&Categoryid=1-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsanları bölüp parçalayıp yok etmek isteyen emperyalist zihniyet, o kadar güzel oynuyorki oynunu, insanlar bunun farkında bile olamıyor. En hassas tarafından yakalıyor insanımızı. Kullanıyor, kullanıyor atıyor sonuçta.

 

- Senin dinin farklı dinini yaşa!

- Senin mezhebin farklı mezhebini bil!

- Senin kökenin farklı değerlerine sahip çık!

 

İşte böyle soyut olgularla insanımızın beynine kurt düşürüp, bölüp, parçalayıp, birbirine düşürerek, günde yüzlerce ölü ile yok ediyor emperyalizm insanımızı.

 

O kadar güzel yıkıyor ki insanımızın beynini emperyalizm; diğer bir başlıkta bu insanımız, "şiddetle, terörle, can yakarak, bölünmeyle hiç bir yere varılmaz. Haklarımızı korumak adına, tüm Türkiye halklarının aydın kesimi bir olmalı" çağrısına, "senin siyasi amacın başka" cevabını veriyor.

 

Evet şimdi konuşma ve susMAma zamanı...

Bölüp, parçalayıp kullanan emperyalist zihniyete karşı birliktelik zamanı...Zira hep o kazanıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ve Muammer Güler ne dedi?

 

-”Meslek hayatımın çok sıkıntılı bir anını yaşadım biraz önce içeride. ailesi bu kadar büyük bir acıyı yaşarken, bir büyük vakar, bir büyük sabır içinde devlet ve millete ve bu ülkenin birliğine olan inançlarını ifade ettiler

 

Ne yapacaklardı sayın vali ? Bu yazının üst bölümünde bir paragraf var:

 

 

Vali Muammer Güler “Bunlar provakosyondur, bunlar bizi yıkmak için, milli birliğimizi dağıtmak için yapılan eylemlerdir” diyor sesini yükselterek. Hastanenin önündeki kalabalıktan bir kadın bağırıyor: Bizi bu hale getirdiniz ve hala açıklama yapıyorsunuz, yazık değil mi bu çocuklara?

 

Polis susturuyor genç kadını, kimliğini alıyor.

 

Ne deselerdi sizin basiretsiz , demokrasi adı altında terör örgütlerine tavizkar politikalarınız mı bizleri bu hale getirdi deselerdi. Sonunun ne olacağı belli olur muydu bu ülkede, bunları demenin.

 

Bu forumda yazı yazan bir çok arkadaş şöyle diyor zaman zaman ; pkk neden ortaya çıktı? Yani bir anlamda masumları öldürmeyi haklı mücadele görüp , legal bir devletin terörle mücadelesini ,illegal bir örgütle kıyaslama yoluna gidiyorlar.

 

Ondan sonra gazete başlıklarını alıp ayaklarına kıymık batsa ortalığı ayağa kaldırıp,buyrun kınayın sadece kınayın ama'sız ,çünkü' süz diyorlar.

 

DTPli İstanbul İl başkanı bunu nasıl kınamış okuyalım mı?

 

"Bu tip saldırıları kabul etmiyor ve onaylamıyoruz.Ailesine başsağlığı diliyoruz.Tepkimiz elbette ki negatif olmuştur (acaba?)Toplumun duygularını paylaşıyoruz AMA sadece o boyutuyla değil. Örneğin dün diyarbakırda öldürülen Kızıltepeli genci nereye koyacaksınız ?Aynı şey değil mi? Oda incitiyor bizi"

 

Ama'sız ,çünkü'süz kınamış değil mi?Ve aynı şey değil DTP ve Terör örgütü yandaşları aynı şey değil.

 

Biri okulundan yada işinden eve dönen masum bir genç kız , diğeri terör örgütünü desteklemek adına terör yaratan bir gencin , bu olayların bastırılması sırasında ölümü.

 

Birinde yakanlar ve sonra da bunu oturup zevkle seyredenler ve bunu hak arama demokrasi bahanesiyle yapanlar terör örgütü mensubu ya da sempatizanı , diğeri legal bir devletin kolluk güçlerinin terörle mücadelesi.

 

Gönül ister ki bu ülkedeki hiç bir genç ,sivil, masum yaşamını,yitirmesin. Ama aradaki farkı iyi okumak gerekir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hani demişsiniz ya ''Oysa Türkiye tam da konuşmaya başlamıştı'' diye işte Türkiyenin bu konuları konuşup,sorunlarını halletmesinden korkanların tezgahındayız şu anda,ya bu tezgahta onların istediği şekli almayı bekleyeceğiz,yada bu tezgaha başlarına geçireceğiz....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Gelincik...

 

Ben sana o "Ama'sız, Çünkü'süz" Demokrat arkadaşların hayatlarındaki tek "Ama" ve hayatlarındaki tek "Çünkü"yü söyleyeyim:

 

"Ama o kız Kürt değil..."

"Çünkü o kız Kürt değil..."

 

O kızın bir Kürt kökenli vatandaş olduğunu ve bunu yapanın bulunamadığını düşünün...

Şu an bu forumda konu ile ilgili olarak en azından üç başlık açılmış ve Ordu ile Devlet çoktan suçlanmıştı...

 

Hiç PKK'yı suçlayan gördünüz mü şu ana kadar?

 

Her neyse...

İnsanların, insanların yaşam hakkı ve özgürlükleri konusundaki duruşlarına ve tutarlılıklarına dair olumsuz örneklere bu forumda çok rastladık...

Alıştık...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olayı yapanları şiddetle kınamaktan başka elden bir şey gelmiyor ne yazık ki..

 

Serap Eser umarım bu kirli 'savaşta' son kurban olur..

 

Ancak Serap Eserin ölümü üzerinde özenle durulması gereken ilginç noktalarda var..

 

Serap Eser üzerindeki yanıkların ileri derecesi sonucu ölmüyor.. Hastahaneden kaptığı mikrop sonucu ölüyor..

 

Serap Eser'nin kaptığı mikrop ''Pseudomonas Aeruginos'' adında bir virüs.. Ve oldukça basit tedavilerle temizlenebilecek bir tür olması 'ihmal' endişesini doğuruyor..

 

Yılbaşına kadar taburcu edilmesi kesin gözüyle bakılırken Serap'ın ''aniden'' ölümü hamasi duyguları bir kenara atıp üzerinde ciddi bir şekilde durulması gerekiyor..

 

Çünkü ortada bir can söz konusu.. Ve ölümü hiç bir kesime hizmet etmemeli, hiç bir milliyetçi kesim tarafından kullanılmamalıdır..

 

Buyrun:

 

SERAP ESER'İN ABİSİ: İHMAL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ

 

www.guncel-haber.com/5294789/haber_14_35_serap_eser_in_a%C4%9Fabeyi_ihmal/

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olayı yapanları şiddetle kınamaktan başka elden bir şey gelmiyor ne yazık ki..

 

Serap Eser umarım bu kirli 'savaşta' son kurban olur..

 

Ancak Serap Eserin ölümü üzerinde özenle durulması gereken ilginç noktalarda var..

 

Serap Eser üzerindeki yanıkların ileri derecesi sonucu ölmüyor.. Hastahaneden kaptığı mikrop sonucu ölüyor..

 

Serap Eser'nin kaptığı mikrop ''Pseudomonas Aeruginos'' adında bir virüs.. Ve oldukça basit tedavilerle temizlenebilecek bir tür olması 'ihmal' endişesini doğuruyor..

 

Yılbaşına kadar taburcu edilmesi kesin gözüyle bakılırken Serap'ın ''aniden'' ölümü hamasi duyguları bir kenara atıp üzerinde ciddi bir şekilde durulması gerekiyor..

 

Çünkü ortada bir can söz konusu.. Ve ölümü hiç bir kesime hizmet etmemeli, hiç bir milliyetçi kesim tarafından kullanılmamalıdır..

 

Buyrun:

 

SERAP ESER'İN ABİSİ: İHMAL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ

 

www.guncel-haber.com/5294789/haber_14_35_serap_eser_in_a%C4%9Fabeyi_ihmal/

 

 

Ha pardon, molotof kokteyli ile araçtan inmekte olan insanlara saldırmak haklı bir eylemdir; unutmuştuk, hatırladık!

 

İhmal edenler, ortaya çıkarılmalı ve yargılanmalı ama sorun bu değil...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ha pardon, molotof kokteyli ile araçtan inmekte olan insanlara saldırmak haklı bir eylemdir; unutmuştuk, hatırladık!

 

Bu cümlelerle ön yargı dağarcığınızı ele verdiniz..

 

Böylece yukarıdaki yazıda belirttiğim gibi olayın aslında kime hizmet ettiğini de ele verdim..

 

Atomu parçalamak size bir şey anltamaktan daha kolay sanırım..

 

Bunu da anladım..!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsanları bölüp parçalayıp yok etmek isteyen emperyalist zihniyet, o kadar güzel oynuyorki oynunu, insanlar bunun farkında bile olamıyor. En hassas tarafından yakalıyor insanımızı. Kullanıyor, kullanıyor atıyor sonuçta.

 

- Senin dinin farklı dinini yaşa!

- Senin mezhebin farklı mezhebini bil!

- Senin kökenin farklı değerlerine sahip çık!

 

İşte böyle soyut olgularla insanımızın beynine kurt düşürüp, bölüp, parçalayıp, birbirine düşürerek, günde yüzlerce ölü ile yok ediyor emperyalizm insanımızı.

 

O kadar güzel yıkıyor ki insanımızın beynini emperyalizm; diğer bir başlıkta bu insanımız, "şiddetle, terörle, can yakarak, bölünmeyle hiç bir yere varılmaz. Haklarımızı korumak adına, tüm Türkiye halklarının aydın kesimi bir olmalı" çağrısına, "senin siyasi amacın başka" cevabını veriyor.

 

Evet şimdi konuşma ve susMAma zamanı...

Bölüp, parçalayıp kullanan emperyalist zihniyete karşı birliktelik zamanı...Zira hep o kazanıyor.

:clover: Arkadas yukarida herseyi cok guzel anlatmis fazla soze gerek yok adem olan anlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu cümlelerle ön yargı dağarcığınızı ele verdiniz..

 

Böylece yukarıdaki yazıda belirttiğim gibi olayın aslında kime hizmet ettiğini de ele verdim..

 

Atomu parçalamak size bir şey anltamaktan daha kolay sanırım..

 

Bunu da anladım..!!!

 

Önyargılarım yok JAN,

ama öyle bir sanrıya kapılmakta özgürsünüz...

 

O kız, molotof kokteyli kullanılan ve belli ki zaten birilerine zarar vermek için yapılmış bir saldırıya kurban gitti.

Tamam; ölümünde diğer bir etken de ihmal olabilir, bir şey demiyorum...

İhmal edenler de yargılanmalı...

 

Fakat, asıl nedenden hiç söz etmeyip ve hatta asıl nedeni ötelercesine:

"Unutulmamalı ki!..." diyerek sadece ihmale odaklanmak, kusura bakma ama, o kıza yapılmış bir haksızlık...

 

Ha eğer ben salt böyle algıladıysam ve yanlış anladıysam özür dilerim...

Fakat iletiniz bana bunu hissettirdi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önyargılarım yok JAN,

ama öyle bir sanrıya kapılmakta özgürsünüz...

 

O kız, molotof kokteyli kullanılan ve belli ki zaten birilerine zarar vermek için yapılmış bir saldırıya kurban gitti.

Tamam; ölümünde diğer bir etken de ihmal olabilir, bir şey demiyorum...

İhmal edenler de yargılanmalı...

.

 

 

Olay kimden ve nereden gelirse gelsin lanetlenmelidir.. Hiç bir ''haklı'' mücadelenin sivilleri öldürme ''hakkı'' yoktur.. Bunun adı düpe düz terördür..

 

Ancak benim anlatmak istediğim ortada bir ihmalin olduğu ve bu ihmalin kimlere yaradığı gerçeği..

 

Özellikle böyle bir süreçte bu ve benzer ihmal olayların daha çok kimlere yaradığı olgusunu kimse görmezden gelemez, gelmemelidir..

 

Eğer gerçekten abisinin söylediği gibi bir ihmal varsa üzerinde durulmalıdır..

 

Basit bir mikrobu yok edememenin kuşkuları (özellikle benim gibi ''paranoyaklar'' için) giderilmelidir..

 

Sevgiyle kalın..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olay kimden ve nereden gelirse gelsin lanetlenmelidir.. Hiç bir ''haklı'' mücadelenin sivilleri öldürme ''hakkı'' yoktur.. Bunun adı düpe düz terördür..

 

Eğer gerçekten abisinin söylediği gibi bir ihmal varsa üzerinde durulmalıdır..

 

Basit bir mikrobu yok edememenin kuşkuları (özellikle benim gibi ''paranoyaklar'' için) giderilmelidir..

 

Sevgiyle kalın..

 

Arkadaşım bu konudaihmal var mıdır yok mudur bilemem. Sadece aydınlatıcı olur diye bir şey belirtmek istiyorum.

 

Önce bu işleri bilmeyen kesimlerin çok sık görüldüğü üzere bu tür açıklamaları var. Mutlaka haklı olanlar da vardır aralarında. Doktor ilgilenmedi bakılmadı gibi.

 

Ben 5 ay gibi bir süre bir yakınımız nedeniyle sürekli hastanelere gitmek zorunda kaldım. Orda doktorların söylediği bir şey vardı. Hastane ortamlarında antibiyotiklere dirençli mikroplar ürüyor, bu nedenle biz hastalarımızı çok ta fazla hastanelerde tutmak istemiyoruz.Bir an önce iyileşip evlerine gönderme taraftarıyız.

 

 

Belki bakışaçısını değiştirecek bir bilgidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olay kimden ve nereden gelirse gelsin lanetlenmelidir.. Hiç bir ''haklı'' mücadelenin sivilleri öldürme ''hakkı'' yoktur.. Bunun adı düpe düz terördür..

 

Ancak benim anlatmak istediğim ortada bir ihmalin olduğu ve bu ihmalin kimlere yaradığı gerçeği..

 

Özellikle böyle bir süreçte bu ve benzer ihmal olayların daha çok kimlere yaradığı olgusunu kimse görmezden gelemez, gelmemelidir..

 

Eğer gerçekten abisinin söylediği gibi bir ihmal varsa üzerinde durulmalıdır..

 

Basit bir mikrobu yok edememenin kuşkuları (özellikle benim gibi ''paranoyaklar'' için) giderilmelidir..

 

Sevgiyle kalın..

 

Kusura bakma öyleyse...

Yanlış anlamalar olabiliyor ne yazık ki...

Dediğinde haklısın...

İnsan yaşamını, provakasyona alet etmemeli...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kusura bakma öyleyse...

Yanlış anlamalar olabiliyor ne yazık ki...

Dediğinde haklısın...

İnsan yaşamını, provakasyona alet etmemeli...

 

Anlayışınız için teşekkürler sayın boşig..

 

 

Ben 5 ay gibi bir süre bir yakınımız nedeniyle sürekli hastanelere gitmek zorunda kaldım. Orda doktorların söylediği bir şey vardı. Hastane ortamlarında antibiyotiklere dirençli mikroplar ürüyor, bu nedenle biz hastalarımızı çok ta fazla hastanelerde tutmak istemiyoruz.Bir an önce iyileşip evlerine gönderme taraftarıyız.

 

 

Belki bakışaçısını değiştirecek bir bilgidir.

 

Bakış açımızda saplanılmış her hangi bir nokta yok sayın gelincik..

 

Ancak istediğimiz ''ihmal'' konusunda doyurucu açıklamaların ve çalışmaların yapılması gerektiğidir..

 

Bugüne kadar kaç insanımız, bu şekilde hastahanede yanık sonrası kaptığı mikrop sonucunda öldü..?

 

Serap Eserin, yaraları büyük çoğunluğuyla iyileşmiş, hastahane içinde hergün düzenli olarak yürümüş ve bu durum karşısında doktorların ''yılbaşına bile kalmaz taburcu edilir'' dediği anda ''birden bire'' ölmesi her hangi bir açıklama ve çalışma yapılmadığı sürece kuşkuludur..

 

Böyle bir süreçte bu olayın kimlere hizmet ettiğini buyrun bu haber örneğiyle hep beraber görelim..:

 

www.ensonhaber.com/gundem/243713/arinc-serap-icin-de-aglar-mi.html

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu cümlelerle ön yargı dağarcığınızı ele verdiniz..

 

Böylece yukarıdaki yazıda belirttiğim gibi olayın aslında kime hizmet ettiğini de ele verdim..

 

Atomu parçalamak size bir şey anlatamaktan daha kolay sanırım..

 

Bunu da anladım..!!!

 

Sevgili JAN;

Bir diğerini ön yargılı olduğunu söylerken, bir tarftan da kendi söylemlerini göz ardı etmemeli tutarlı ve objektif bir insan...

Bir önceki yazında "kime hizmet ettiğini ele verdiğini" söylüyorsun ama...

Ele verdim dediğin satırları bir kez daha belirtesen de ben dahil herkes anlasa diye düşünüyorum...

Aaa.. evet "JAN" şu gerçekleri dile getiriyor na kadar da haklı diyebilmek için...

 

Gelişmelerin kime hizmet ettiğini gerçek anlamda "Bilimselci" vurgulamış,

Onun vurguladıklarıyla senin iletindeki ifade bütünlüğü farklı şeyler...

 

Nasıl farklı şeyler Yazını dikkatle irdeleyelim istersen;

 

Olayı yapanları şiddetle kınamaktan başka elden bir şey gelmiyor ne yazık ki..

Serap Eser umarım bu kirli 'savaşta' son kurban olur..

Sen kınamaktan başka elden bir şey gelmediğini ifade edip, umuyorsun; Serapın son kurban olmasını...

Alta diğer yazdıklarını okumazsak eğer "ne yazık ki.." diyerek, yapılabilecek bir şey olmadığını dile getiren, bunun son olmasını dileyen bir ifade olarak algılayabiliriz...

 

Ancak ardından dile getirdiğin satır yaşanan olayın başlangıç nedenini "elden bir şey gelmeyeceği ve umarak geçiştirdiğin" gerçeğini gözler önüne seriyor...

 

Ancak Serap Eserin ölümü üzerinde özenle durulması gereken ilginç noktalarda var..

 

Sana "ihmal edenler, ortaya çıkarılmalı ve yargılanmalı ama sorun bu değil..." diye yanıt veren kişiye;

Onun bu anlatmak istediğini alıntılamadan es geçip onun "sorunun sadece bu olmadığını" ifade eden satırlarına

"Atomu parçalamak size bir şey anlatamaktan daha kolay sanırım.." diye anlamsız ve gereksiz bir ithamda bulunuyorsun...

Bence bu yaklaşım bırak atomu, bir dal parçasını şöyle tutup kırıvermekten daha zor bir durum...

 

O zaman şu soruyu sormak da bu son iletini okuyanların hakkı...

Satırlarında çok haklı olarak dile getirdiğin; "Çünkü ortada bir can söz konusu.. Ve ölümü hiç bir kesime hizmet etmemeli, hiç bir milliyetçi kesim tarafından kullanılmamalıdır.." ifadesinin sen neresinde duruyorsun?..

 

Kime hizmet ettiğini ele verdim diyerek, "ortaya serdim", "Açıkladım" demek istediğin satırlar burası olsa gerek...

 

Ama anlayan, algılayan ve duyarlı bir okurun soracağı "JAN" bu gelişmelerin neresinde duruyor? Yaptığı elinden bir şey gelmeyen bir kişinin timsah göz yaşları mı? İkincil gelişmeleri öne çıkararak gerçekleri geçiştiren bir kişilikle mi karşı karşıya olduğunun yanıtını onlara bırakmadan kendi öz eleştirini yaparak onları aydınlatmalısın...

 

Sen "Bunu da anladım" diyorsun ya, Gerçekten ortada "Canlar söz konusu"...

İnsan canı bu dünyayı elinde tutup sömüren "elit zihniyetin" değer vermediği bir şey...

Elbetteki bunu da bliyor ve anlıyorsundur...

 

Evet yazını ve diğer arkadaşa verdiğin yanıtı okuyunca yaklaşımlarında öne çıkan bu farklılıklar, seni bu anlamda eleştirip dikkatini çekmeye yönlendirdi beni... Ancak herşeye rağmen; Herkes gibi senin de taraf olduğun yaşam algılamanın "senin siyasi amacın başka" boşver demiyecek kadar duyarlı ve tutarlı bir algılama olduğuna inanmak ve anlamak istiyorum..

Tek kaygım bu ve onun için tüm bunları yazdım...

 

Bu yazılanlara yanıt vermek gibi gereksinim duyarsan eğer;

Lütfen sen de ne anlatmak istediğimi anlayarak, gereksiz polemik ve alınganlıklardan uzak kalarak kendini ifade etmenin gelişmiş ve duyarlı bir kişilik yaklaşımı, bir gereklilik olduğunu göz ardı etmeden aydınlat bizleri... Ki sana hak verelim...

 

Sevgilerimle...

not: Ben bunları yazasıya yeni bir çok ileti gelmiş... Daha okuyamadım...

Eğer öncesinde sorularıma yanıt verildiyse nedininin kalavyesi hızlı arkadaşların önceliğinde saklı olduğunu belirtmek istiyorum...

Yanıtlar verilmiş ve konu aydınlandıysa...O takdirde yazımı geri çekiyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili JAN;

Bir diğerini ön yargılı olduğunu söylerken, bir tarftan da kendi söylemlerini göz ardı etmemeli tutarlı ve objektif bir insan...

.

.

[/color]

 

Üniversite 1 de Tarih hocamla girdiğim tartışmada da aynı tepkiyle karşılaşmıştım..

 

33 askerin öldürülmesinin ardında devleti alimizin derinliklerinin olduğunu, dönemin ateşkes ve ılımlı sürecine bir darbe vurulduğunu, dolayısıyla bu eylemin pkk ya değil inkarcı-milliyetçi rejime hizmet ettiğini söylemiştim..

 

Tabi öğretmenimin ve bir grup şakşakçısının klasik yaftalarını yemiştim..:

 

''Hain....''

 

Gelinen aşamada 33 askerin silahsız olarak öldürülmesi bugün Ergenekon tutanaklarına işlenmiş durumda..

 

Şimdi gerek facebookta gerek Google da öğretmenimi arıyorum..

 

Kendisine bir çift sözüm var da..!!

 

Bence zaman tüm ön yargıların -kelimelerde tutarlılık ve çelişki arayarak niyete inmelerin- anahtarı..

 

Bekleyip görmek dileğiyle....!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Böyle bir süreçte bu olayın kimlere hizmet ettiğini buyrun bu haber örneğiyle hep beraber görelim..:

 

www.ensonhaber.com/gundem/243713/arinc-serap-icin-de-aglar-mi.html

 

Önemli bir noktayı gözler önüne sermişsin...

 

Popilist yaklaşımları ve sözünü ettiğimiz timsah göz yaşlarını yaşayıp tekrar algılayacağız ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Bekleyip görmek dileğiyle....!!

İnsanların birbirlerini anlamaları için her zaman aynı düşünceleri paylaşması ön şart değil...

 

Farklı bakış açılarını öne sürdüğümüzde, yada birbirimizi anlamaya çalışırken,

birlikte tutarlı ve duyarlı olmak için haklı çıkmaktan çok, hak verebilmeyi,

karşılıklı ifade edilenleri sağ duyuyla değerlendirmenin daha yararlı

ve birlikte iyiye ve doğruya ulaşmanın ön koşulu olduğunu düşünüyorum...

 

Ben, yanıt verdiğin o iletimi postalamadan önce yazdıklarını da okudum ve kendi adıma seninle ilgili kabul edilebilir olumlu mesajları da edindim...

 

Anlamak ve anlaşılmaya yönelik diyaloglarımız ve yaklaşımın için teşekkür ediyorum...

 

sevgilerimle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.