Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2009 (düzenlenmiş) Ittihatcilar öcü olmadigina göre(sizce)neler yapmis ittihatcilar bir anlatinda sizin agzinizdan da ögrenmis olalim.Ama tarafsiz olarak anlatin,Islamcilarin gözüyle degil. saygilarla Benim kişisel firkim diye bir şey yok. Ocunun, bucunun ayrımına da gerek yok. Evet, İslamcılar ittihatçılığı Osmanlı'yı bitiren bir yapı olarak(daha olumsuz) görür ama özellikle bugün ulusalcı saflarda yer alan bazı yazarların da yer aldığı bir diğer görüş bildiren kesim ittihatçılığın coğrafyamızda Kemalist devrimi, Cumhuriyeti hazırlayan önemli bir faktör olduğunu belirtir; bunlarla birlikte tam anlamıyla birbirleriyle örtüşmedikleri her iki kesimce de vurgulanır. Özellikle bir yazarda okuduğum ittihatçı-mason ilişkisi yorumunda genel anlamda Osmanlı geleneksel yapısına karşı olanların bu çatı altında birleştiğine dair bir yorum vardı mesela. Bu bence önemli bir tespittir. Yine daha Türkçü ve daha milli ekonomi görüşüne sahip olmakla, Kurtuluş Savaşında rol alan kadrolarda yer almakla da ittihatçılar Cumhuriyet'in hazırlanması ve kuruluşu sürecinde önemli rol oynamışlardır. Olumlu, olumsuz özellikleriyle ittihatçılık bu ülkenin temellerine dair önemli bir gerçekliktir. Tarih: 5 Aralık , 2009 Düzenleyen: ali0_1 Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2009 Sizin bu konuda bilginizin derinliği görülmüş ve "Tengeriin Boşig'in Muhataplar Listesi"nden çıkarılmanıza karar verilmiştir Saygılarımla... Eyvallah!!! Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2009 Osmanlılar Osman ve Orhan döneminde bir beylik niteliğindedir; Ya da Aşiret de diyebiliriz... Orhan'dan sonra bir devlet özelliğine bürünmüş, Fatih'ten sonra da İmpratorluk halini almıştır. İmparatorluklar, tek bir etnik kökene dayanmazlar ve tek bir etnik köken barındırmazlar. Osmanlı İmparatorluğu, Fatih'ten sonra Türklerin Devlet Geleneklerinden kopmuşlardır; Kurum ve örgütlenme olarak Bizans ile İslam'ın kurumlarını sürdürmüşlerdir. Fatih'ten sonra artık bir Türk Devleti olma özelliği sergilemez, çünkü bir İmparatorluktur... . . . Madem bizler Osmanli'nin (kurumsal anlamda degil) devami degil isek neden mesela 1. dünya savasi döneminde yasanan olaylarla ilgili suclamalar konusunda Osmanli'nin avukatligini yapiyoruz? Ermeni katliamindan bahsediliyor, dogru veya yanlis. O dönem TC kurulmamistir ve Osmanli vardi. TC neden gidin hesabinizi Osmanlidan sorun, biz Osmanlinin devami degiliz demiyorlarda sonuna kadar savunuyorlar? Burada kelime oyunlariyla ancak kendi kendimizi kandiririz ve yapiyoruzda. TC Osmanlinin devamini oldugunu bal gibi bildigi icin mirasinida kabul etmek zorunda ve o yüzdende suclamalari dogrudan üzerine aliyor. Isimize gelince bizler Osmanlinin torunlari oluyoruz ve osmanlinin yaptiklari isgallerle övünüyoruz baska bir kulvarda da yok biz Osmanlinin devami degil Türküz diyoruz. Bu "Türküz" kelimeside gene kulvara göre degisiyor, bazen vatandaslik bazinda oldugunu iddaa ediyoruz bazende duruma göre bir irk olarak degerlendiriyoruz. Insan devamli bir yalan uydurmak zorunda kaldirsa iste böyle söylediklerimizi birbirine karistiririz ve kendi kendimizi ele veririz. 2 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 "Tüm Türkcüler" mi? Sizin bu konuda bilginizin derinliği görülmüş ve "Tengeriin Boşig'in Muhataplar Listesi"nden çıkarılmanıza karar verilmiştir Saygılarımla... Ben de yarin kayit islemlerine baslayacaktim . NE yapacagim simdi ben? Alıntı
Φ Ufuk_efe Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 Ben de yarin kayit islemlerine baslayacaktim . NE yapacagim simdi ben? "Gölge etmeyin başka ihsan istemez!” Saygılar 19 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 "Gölge etmeyin başka ihsan istemez!” Saygılar Ya golge etsek bile yaramaz ki ise. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2009 "Gölge etmeyin başka ihsan istemez!” Saygılar Cok dogru, kendin pisir kendin ye misali. Ben seni sen de beni översin ve günler böylece gecer. Gemi üsküdari geciyor biz hala sadece benim fikrimden olanlara yasama hakki vermeye ugrasiyoruz. Beni ancak baskasi överse övünelecek bir tarafim vardir!!!!! 1 Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2009 "Tüm Türkcüler" mi? Sizin bu konuda bilginizin derinliği görülmüş ve "Tengeriin Boşig'in Muhataplar Listesi"nden çıkarılmanıza karar verilmiştir Saygılarımla... Hayata geciremeyicegemiz veya arkasinda duramayacagimiz sözleri neden sarf ederiz anlasilir degil. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2009 Hayata geciremeyicegemiz veya arkasinda duramayacagimiz sözleri neden sarf ederiz anlasilir degil. Doktorlar hipokrat yemini ederler... Ben, artık bıkıp "yeter artık, bırakıcam bu mesleği" diyen bir sürü doktor tanıdım Ama hiçbirisi de hastalıklarla olan mücadelesinden kopmadı... Hala doktorluklarını sürdürüyorlar; Zira yok edecekleri daha çooook hastalık var... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2009 Doktorlar hipokrat yemini ederler... Ben, artık bıkıp "yeter artık, bırakıcam bu mesleği" diyen bir sürü doktor tanıdım Ama hiçbirisi de hastalıklarla olan mücadelesinden kopmadı... Hala doktorluklarını sürdürüyorlar; Zira yok edecekleri daha çooook hastalık var... Tutarsiz oldugunu söylebilmek bir erdemliktir. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2009 Birgün İstanbul ve İstanbul’un Fethi’nden konuşurlarken söz tabii Fatih’e geldi. Atatürk’ün tarihin kendi hakkında vereceği hükmü etrafındakilere sık sık sorduğu malumdur. Söz sırası yine gelmişti. Ortaya şöyle bir sual attı: “Tarih acaba benim mi, yoksa İkinci Mehmet’in mi yaptığı işleri daha mühim bulacaktır?” Bulunanların hemen hepsi: “Siz” dediler. Atatürk, böyle meselelerde daima olduğu gibi: “Niçin?” dedi. Sual sırası kendisine gelenler Atatürk’ün Fatih’ten çok büyük olduğunu ispat için akla gelecek ve gelmeyecek delilleri toplamakta birbirleri ile yarışa başladılar. Hatta bazıları: “Sizin yanınızda Fatih kim olurmuş!” diyecek kadar ileri bile vardılar. Fakat, ne söylenirse söylensin, verilen cevapların Atatürk’ü hiç tatmin etmediğini anlamak güç olmuyordu. Nihayet söz orada bulunanların en gencine geldi: “Efendim, tarih bir imtihan salonuna benzer. Karşısına gelenlere birtakım hususi meseleler verir. Neticede verdiği problemleri halledişine ve bundaki maharetine göre bir numara verir. Aşağı yukarı tarihin imtihanına çıkanların hepsi ayrı şartlar dahilinde, ayrı meseleler karşısında kalmışlardır. bunları en iyi halledenler de tereddütsüz on numara almışlardır. Zannımca, tarihin adamı olan şahsiyetlerin karşısında kaldıkları hadiseleri birbirleri ile karşılaştırmakla hükümlere varmak mümkün değildir. Fatih, karşısına çıkan problemleri en iyi şekilde hallederek on numara almıştır. Siz de önünüze serilen meseleleri halletmiş ve on numarayı kazanmış bir tarih büyüğüsünüz.” Atatürk, bu sözleri büyük bir dikkatle dinledi ve neticede: “Bravo!” dedi. Sonra, biraz evvel Fatih’i küçümseyen kişiye dönerek: “Sen halt etmişsin. Ben Fatih’ten büyük olabilir miyim? Çok kereler Fatih’in karşısında kaldığı meseleleri düşündüğüm zaman ben de aynı hal çarelerine varmışımdır. Yalnız, Fatih, benim karşısında kaldığım hadiseleri nasıl hallederdi. Bunu çok merak ederim. İkinci Mehmet büyük adamdır, büyük…” ( Münir Hayri Egeli ) Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2009 Birgün İstanbul ve İstanbul’un Fethi’nden konuşurlarken söz tabii Fatih’e geldi. Atatürk’ün tarihin kendi hakkında vereceği hükmü etrafındakilere sık sık sorduğu malumdur. Söz sırası yine gelmişti. Ortaya şöyle bir sual attı: “Tarih acaba benim mi, yoksa İkinci Mehmet’in mi yaptığı işleri daha mühim bulacaktır?” Bulunanların hemen hepsi: “Siz” dediler. Atatürk, böyle meselelerde daima olduğu gibi: “Niçin?” dedi. Sual sırası kendisine gelenler Atatürk’ün Fatih’ten çok büyük olduğunu ispat için akla gelecek ve gelmeyecek delilleri toplamakta birbirleri ile yarışa başladılar. Hatta bazıları: “Sizin yanınızda Fatih kim olurmuş!” diyecek kadar ileri bile vardılar. Fakat, ne söylenirse söylensin, verilen cevapların Atatürk’ü hiç tatmin etmediğini anlamak güç olmuyordu. Nihayet söz orada bulunanların en gencine geldi: “Efendim, tarih bir imtihan salonuna benzer. Karşısına gelenlere birtakım hususi meseleler verir. Neticede verdiği problemleri halledişine ve bundaki maharetine göre bir numara verir. Aşağı yukarı tarihin imtihanına çıkanların hepsi ayrı şartlar dahilinde, ayrı meseleler karşısında kalmışlardır. bunları en iyi halledenler de tereddütsüz on numara almışlardır. Zannımca, tarihin adamı olan şahsiyetlerin karşısında kaldıkları hadiseleri birbirleri ile karşılaştırmakla hükümlere varmak mümkün değildir. Fatih, karşısına çıkan problemleri en iyi şekilde hallederek on numara almıştır. Siz de önünüze serilen meseleleri halletmiş ve on numarayı kazanmış bir tarih büyüğüsünüz.” Atatürk, bu sözleri büyük bir dikkatle dinledi ve neticede: “Bravo!” dedi. Sonra, biraz evvel Fatih’i küçümseyen kişiye dönerek: “Sen halt etmişsin. Ben Fatih’ten büyük olabilir miyim? Çok kereler Fatih’in karşısında kaldığı meseleleri düşündüğüm zaman ben de aynı hal çarelerine varmışımdır. Yalnız, Fatih, benim karşısında kaldığım hadiseleri nasıl hallederdi. Bunu çok merak ederim. İkinci Mehmet büyük adamdır, büyük…” ( Münir Hayri Egeli ) Ben bu tür fikralar yerine Nasrettin Hoca veya Bektasi fikralarini tercih ederim cünki, yerinde konusuyorlar. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.