Φ Legendary Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2009 Peyami Safa (1899-1961) 1899'da İstanbul'da doğdu, 15 Haziran 1961'de İstanbul'da yaşamını yitirdi. Psikolojik romanlarıyla tanınan yazar. Şair İsmail Safa'nın oğlu. Babası Sivas'ta sürgünde yaşamını yitirdi. Yoksulluk ve 9 yaşında yakalandığı kemik veremi nedeniyle düzenli bir eğitim almadı. Bir yandan çalışırken bir yandan da kendi kendini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezareti'nde memur olarak çalıştı. 1914-1918 arasında öğretmenlik, 1918-1916 arasında gazetecilik yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. Babası gibi şair olan amcaları Ahmed Vefa ve Ali Kâmi'nin yönlendirmesiyle edebiyata başladı. Kardeşi İlhami ile çıkardığı "Yirminci Asır" adlı akşam gazetesinde "Asrın hikâyeleri" başlığıyla yazdığı magazin hikayeleriyle dikkat çekti. Para kaygısıyla yazdığı sıradan yazılarda annesi Server Bedia'nın adından esinlenerek yarattığı "Server Bedii" takma adını kullandı. Bu isimle kaleme aldığı "Cingöz Recai" isimli polisiye dizi romanları büyük ilgi gördü. Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Çok sevdiği oğlu Merve'yi askerlik hizmeti yaparken kaybedince derinden sarsıldı. Bu olaydan birkaç ay sonra İstanbul'da beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Edirnekapı'da toprağa verildi. Sanat, edebiyat, felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi değişik alanlarda yazdığı yazılarla çok yönlü bir yazar oldu. 43 yıl hiç durmadan yazdı. İlk döneminde değişik ilgi alanları içinde sol eğilimli siyasal akımlara ilgi gösterdi. 1930'da basılan ve genç bir hastanın psikolojisini yansıtan otobiyografik romanı "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu"nun ilk baskısını "Nâzım Hikmet"e ithaf etmişti. Ama 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra Nazileri savundu. Ölümünden bir süre önce metapsişik konulara yöneldi. 1949'da yayınlanan son eserlerinden "Matmazel Noraliya'nın Koltuğunda"da tıp öğrenimi yaparken bunalıma girerek felsefeye yönelen ve sonuçta mistik dünya görüşünde karar kılan bir gencin öyküsünü anlattı. Edebiyat ve siyaset tartışmalarının hep içinde bulundu. Nâzım Hikmet, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin'le polemiklere girdi. Ayrıca ders kitapları da yazdı. ESERLERİ ROMAN Gençliğimiz (1922) Şimşek (1923) Sözde Kızlar (1923) Mahşer (1924) Bir Akşamdı (1924) Süngülerin Gölgesinde (1924) Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925) Canan (1925) Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930) Fatih-Harbiye (1931) Atilla (1931) Bir Tereddüdün Romanı (1933) Matmazel Noralya'nın Koltuğu (1949) Yalnızız (1951) Biz İnsanlar (1959) ÖYKÜ Hikayeler (Halil Açıkgöz derledi, 1980) OYUN Gün Doğuyor (1932) İNCELEME DENEME Türk İnkılâbına Bakışlar (1938) Büyük Avrupa Anketi (1938) Felsefî Buhran (1939) Millet ve İnsan (1943) Mahutlar (1959) Mistisizm (1961) Nasyonalizm (1961) Sosyalizm (1961) Doğu-Batı Sentezi (1963) Sanat- Edebiyat-Tenkid (1970) Osmanlıca-Türkçe- Uydurmaca (1970) Sosyalizm-Marksizim- Komünizm (1971) Din-İnkılâp-İrtica (1971) Kadın-Aşk-Aile (1973) Yazarlar-Sanatçılar- Meşhurlar (1976) Eğitim-Gençlik-Üniversite (1976) 20. Asır- Avrupa ve Biz (1976) DERS KİTAPLARI Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi (1929) Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe (1929) Cumhuriyet Mekteplerine Kıraat (Dört cilt, 1929) Yeni Talebe Mektupları (1930) Büyük Mektup Numuneleri (1932) Türk Grameri (1941) Dil Bilgisi (1942) Fransız Grameri (1942) Türkçe İzahlı Fransız Grameri (1948) Türk Dili ve Edebiyatı Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2009 ‘’Bir tereddüdün romanı’’ bekliyor yirmi yıldır masada Kim okuyacak Öfkeli bir sabah güneşi içime içime doğarken Kan kusacak tüm birikmişler Neresinden başlamalıyım Sana anlatacağım ne çok şey var Ne kadar çok birikmişiz Sessizce sıyrılacaktın hayatımdan Issızlık kaç dem tutacaktı Çatlayacaktı sabır İçine çekerken titrek parmaklarım metaneti Son gayretimdi tükenen Suçlusu biz miydik ? Bezginlik duygusu yaslarken başını omzuma Yine özledi içim seni inan suçum yok Gözyaşlarıma değiyor gümüş renkli gurbetin kahrı Her sınır şehrini kaç dolanacağım böyle bi-perva Asırlık yaşlı ağaçlar gibiyim Yapayalnız meydan ortası Dillerini dökmüş tek tek İçimde yarım şiirlerim başlıksız Sensizliğin bir türlü alışamadığım ekşimsi tadı Gizli bir niyet kem bakışlarını savurdu hırçın Umutsuzca sırra mühür vurduğunda çaldı sirenler Kıyametim ha koptu ha kopacak Tarçın kokulu dualarımı sarıp sarmala Uyut bakışlarında Derin sessizliği neşelendir, ne olur! Hadi ey yâr gülümse Yorganlara saklanmak kaçış kimsesizliğimden Yorgun demlerinde hayatın Sensiz devirlere kaç kırık sitem Anahtarını kaybettiğim kulpsuz kapıları zorluyorum Dışarıdayım karanlıklara sarılıyorum Masallar uydurmalıyım peri kızlarına nazire Ve en uzun kış gecelerine inat Efil efil bir yaz gecesi masalı Ya da ellerinde kınalarıyla gelsin gelinler Yeniden geçsin Kızılırmak’tan Duvaklarından düşsün badem gözlü muştular Damatlık ellere bayram mendilleri Yanık teninde bir köy ekmeğinin yaşamak onurla Bereketli topraklarında avlanmasın ceylanlar Kaç bahar eskisin yüreğimin en ücra köyünde Fırtınalarda kaybolsun dilimdeki sevda türküsü Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2009 Yine sen düşüyorsun bakışlarıma ırak Sevdiğim, Diyar-ı Rum yüzün, Kaç kez fethe çıktığım Ateşten kalan külün varlığı Hülâgü’den asırlar evvel Bir kâfirin karanlık bakışlarında Şimdi çok uzak bir şarkıdayım Son yarım ezgisi düşerken sokaklarıma Ağrılarım biraz daha yorgun şimdi Gün sessizce esnerken geceye Ve sen çıkıp çıkıp giderken kaçak Söyle söyle anneme Leyla’yı çağırmasın Gecelerde bırakalım gelmesin üstüme üstüme Kelimeleri tutuyorsun Azat et Anlatsın Şiirlerimin çoğu öksüz sen yoksun Kaç kayıp listesi devşirdim İlan ilan manşetlerde üçüncü sayfa Bulunmuyorsun Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.