Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

POPÜLİST ŞOVLAR DEMOKRATİK AÇILIM SÜRECİNİ ZORA SOKAR!..


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

POPÜLİST ŞOVLAR DEMOKRATİK AÇILIM SÜRECİNİ ZORA SOKAR!..

“İMRALI-KANDİL-DTP” ÜÇLÜSÜ, AİLELERİN, DAĞLARIN VE MÜLTECİ KAMPLARINDAKİLERİN BEKLENTİLERİ BOŞA ÇIKARMAMALI VE TÜRKİYE KAMUOYUNUN DUYARLILIKLARINI DİKKATE ALMALIDIR!..

KÜRT AİLELER, ÇOCUKLARININ DAĞDAN İNMESİ SÜRECİNİN ÖNÜNÜ KESENLERDEN HESAP SORACAKTIR!..

 

 

Teslim olan 34 PKK’lı törenlerle kahramanlar(!) gibi karşılanıyor, otobüsler üzerinde zafer turları atılıyor, kutlamalar yapılıyor.

 

 

Merak ediyorum, bunlar neyi kutluyorlar?.. Neyin turunu atıyorlar?.. Hangi zaferden söz ediyorlar?.. Zannedersiniz ki, büyük bir marifet yapmış geri dönüyorlar. Bakınız, şunu hemen tespit etmekte yarar görüyorum. PKK denilen kanlı örgüt, çoğunluğu Kürt olmak üzere onbinlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmuş, Kürtlerin demokrasinin ve ekonominin nimetlerinden yararlanmasının en büyük engelini oluşturmuştur.

 

 

Bugün gelinen noktada, ABD, Avrupa ve bölge ülkeleri tarafından yalnızlığa mahkûm edilen PKK silahlı mücadeleyi kaybetmiş, “terör örgütü” kimliğinin yanı sıra, “uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, haraç, kara para, çocuk kaçırma vb” organize suç örgütü kimliğiyle de mutlaka “yok edilmesi gereken örgüt” olarak ilan edilmiştir. ABD, daha önce terör örgütleri listesinde ilk sıraya koyduğu PKK’nın, yönetici kadrolarını da “uyuşturucu” kaçakçısı ilan ederek, yakalanmaları yönünde harekete geçmiştir. Düne kadar PKK’ya duygusal yaklaşan Avrupa ülkeleri ise, örgütün terörist kimliğinin idrakine vararak, ardı arkası kesilmeyen operasyonlarla örgütün Avrupa’daki yönetici kadrolarını birer birer yakalayarak cezaevine koymuş ve PKK’nın “uyuşturucu, haraç” gibi finansman kaynaklarını kurutma konusunda kararlı olduğunu net bir şekilde göstermişlerdir. Yıllarca PKK’yı Türkiye’ye karşı kullanarak çıkar sağlayabileceğini düşünen Suriye, İran ve Irak (Irak yönetimi ve Iraklı Kürtler), örgütün “ayrılıkçı” ve “taşeron” niteliğinin farkına vararak, PKK’nın bitirilmesi konusunda Türkiye ile etkili bir mücadele konusunda en üst düzeyde işbirliğine girmişler, İran Ordusu iki günde bir Kandil’i bombalarken, ülkesindeki örgüt mensuplarına aralıksız operasyonlar düzenlerken, Suriye’de yakaladığı PKK’lıları Türkiye’ye iade ederek, bu konudaki samimiyetini ortaya koymuştur.

 

 

Neyse uzatmayayım… Zafer nutukları(!) atarak bu hezimetini gizlemeye çalışan PKK, kaybetmiştir... Yolun sonuna gelmiştir… Örgütün lideri İmralı Cezaevi’nde ömür boyu hapse mahkûmdur. Halen hayatta olması ise, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin insafına bağlıdır. Dağdan inenlere kucak açılmasını ise, Türkiye’de yaşayan sağduyu sahibi insanlarca, dağdakilerin ailelerinin ‘Artık kan akmaması, gençlerin ölmemesi, birlikte yaşama iradesinin devam etmesi’ yönündeki taleplerine bir şans verilmesi arzusundandır diye düşünüyorum.

 

 

PKK ve uzantısı DTP’nin buradaki amacı üzüm yemek mi, yoksa bağcıyı dövmek mi, onu iyi anlamak gerekiyor. Dağdan inen PKK’lılara yapılan karşılama, Türkiye’de sağduyu sahibi herkesi rahatsız etmiştir. Eğer 34 kişinin gelişi, Habur önüne binlerce insanı yığıp, PKK sembolleri ve Abdullah’ın posterlerinin açılarak gösteriye dönüştürülmeseydi sürece katkı olarak görülebilirdi. Türkiye’nin bundan sonra kapsamlı yeni adımlar atmasının önünü açar, yeni geleceklerin sınırdan geçişini rahatlatırdı.

 

 

PKK, süreci desteklemek yerine kösteklemenin yolunu arıyor. Böyle olunca kapsamlı bir pişmanlık yasası çıkarılması, koruculuk sisteminin kaldırılması gibi atılacak adımların da önünü tıkıyor. Dağdakilerin yanı sıra, yıllar önce PKK nedeniyle Mahmur’a göç etmek zorunda kalmış binlerce vatandaşın dönüş yoluna da mayın döşüyor.

 

 

Devletin, kendilerine gösterdiği hassasiyeti, aynı oranda DTP göstermiyor. DTP işi “şov havasına dönüştüreceğim” diye siyasi parti kimliğini yok etti ve terör örgütü PKK’nın sözcüsü olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Bu durum DTP’nin bundan sonraki muhataplığını tehlikeye sokmuştur ve sürece önemli bir darbe vurmuştur. PKK-DTP’nin bu tavrı, demokratik açılım sürecini sabote etme girişimine dönüştürülmüştür. Kürt ailelerin beklentilerini boşa çıkarmış, dağlardaki gençlerin evlerine dönüşlerini zora sokmuştur. Son olaylar tamamen tahrik ve provokasyon unsuru taşımaktadır. Bütün iyi niyet ve olumlu beklentilerle ters düşmektedir.

 

 

Dünyanın her yerinde teröristler teslim olurlar, teslim alınırlar. Ama hiçbirinde onlara böyle şölen, tören, zafer turları düzenlenmez. Dağdan inen insin, teslim olan olsun. Ancak, bunu yaparken Türkiye’de yaşayan milletin acısıyla, gururuyla, duygularıyla oynanmasın.

Bu noktada şuna da vurgu yapmak şart. Ahmet Türk’ün “Devlet bir adım atarsa PKK on adım atar” diyor. Devlet, bu konudaki samimiyetini ve kararlılığını uygulamalarıyla gösteriyor. Bütün tahrik dolu açıklama ve ucuz ajitasyonlara rağmen, göstericilere yönelik soruşturma açılmaması ve gelenlerin hepsinin bir gün içinde serbest bırakılmaları bile, tek başına bu samimiyetin bir göstergesidir.

 

 

SON SÖZ… Demokratik açılım sürecinde İmralı-Kandil-DTP üçlüsü çok önemli bir sınav veriyor. Tahrik etmeden, şov yapmadan, ucuz ajitasyonlarla prim yapmaya çalışmadan bu işi halletmeleri gerekiyor. Çocuklarının evlerine dönmeleri için Habur’a koşan Kürt aileler ile Irak’taki kamplarda sefalet içinde yaşayan binlerce mültecinin beklentilerini boşa çıkaracak her türlü yaklaşımdan uzak durmalılar. Türkiye kamuoyunun duyarlılığını dikkate almalılar. Yoksa, ortada ne açılım ne de süreç kalır. Tabii o zaman da başta Kürtler olmak üzere, birlikte yaşama iradesini bugüne kadar kaybetmeyen sağduyu sahibi vatandaşlar, Irak’taki terör mağdurları, PKK-DTP-İmralı üçlüsünden bunun hesabını mutlaka soracaktır.

 

 

Nail Amudi

Gönderi tarihi:
Dünyanın her yerinde teröristler teslim olurlar, teslim alınırlar. Ama hiçbirinde onlara böyle şölen, tören, zafer turları düzenlenmez. Dağdan inen insin, teslim olan olsun. Ancak, bunu yaparken Türkiye’de yaşayan milletin acısıyla, gururuyla, duygularıyla oynanmasın.

Bu noktada şuna da vurgu yapmak şart. Ahmet Türk’ün “Devlet bir adım atarsa PKK on adım atar” diyor. Devlet, bu konudaki samimiyetini ve kararlılığını uygulamalarıyla gösteriyor. Bütün tahrik dolu açıklama ve ucuz ajitasyonlara rağmen, göstericilere yönelik soruşturma açılmaması ve gelenlerin hepsinin bir gün içinde serbest bırakılmaları bile, tek başına bu samimiyetin bir göstergesidir.

 

 

SON SÖZ… Demokratik açılım sürecinde İmralı-Kandil-DTP üçlüsü çok önemli bir sınav veriyor. Tahrik etmeden, şov yapmadan, ucuz ajitasyonlarla prim yapmaya çalışmadan bu işi halletmeleri gerekiyor. Çocuklarının evlerine dönmeleri için Habur’a koşan Kürt aileler ile Irak’taki kamplarda sefalet içinde yaşayan binlerce mültecinin beklentilerini boşa çıkaracak her türlü yaklaşımdan uzak durmalılar. Türkiye kamuoyunun duyarlılığını dikkate almalılar. Yoksa, ortada ne açılım ne de süreç kalır. Tabii o zaman da başta Kürtler olmak üzere, birlikte yaşama iradesini bugüne kadar kaybetmeyen sağduyu sahibi vatandaşlar, Irak’taki terör mağdurları, PKK-DTP-İmralı üçlüsünden bunun hesabını mutlaka soracaktır.

 

Bencede TC devleti samimi ,ama çeşitli tehditkar ifadeleri sürdürerek ve pkklılar gelişini ayrılıkçı şovlara dönüştürerek asıl açılım sürecini zora sokan onlar . Ama bunu asla kabul etmiyorlar sürekli kendi hassasiyetlerinden bahsediyorlar. Arkalarında Amerika ve AB olunca horozlanmaları daha kolay tabi.

 

Her zaman ki yazılarınız gibi ,bu yazınız da sağduyulu teşekkür ederim kendi adıma.

Gönderi tarihi:

Aynen dediğiniz gibi Ülkemizin Şova değil barışa ihtiyacı var,dağdan inenlerin karşılanmasında yaşanan sevinç elbette anlaşılabilir ancak Şehit ailelerinin ve gazilerinde bu görüntülerle tahrik edilmemesi,damarlarına basılmaması gerekir,aynı şekilde ''teslim oldular,teslim aldık'' ve daha fazlası gibi deyimlerden kaçınılması dağdakilerinde bir ailesi ve o ailelerinde bir onuru olduğu gözardı edilmemelidir,Özellikle milliyetçi şoven yaklaşımlar bu süreci baltalamak amaçlıdır bunlara kapılmamak gerekir,açılım kelimesini duyduğu günden beri esip gürleyenlerin derdi,ne Türk halkının mutluluğu,nede Türkiyenin geleceği değil,oy almak için kullandığı oyuncağın elinden alınmasıdır....

Gönderi tarihi:

POPÜLİST ŞOVLAR DEMOKRATİK AÇILIM SÜRECİNİ ZORA SOKAR!..

.

.

.

Nail Amudi

 

Sevgili Nail Amudi tesbitleriniz harika.Gerçekleri gözardı etmeyen, sağduyulu,iyi niyetli yaklaşımınıza,düşüncenize diyecek yok.

 

Kendini bilen bir insana yakışan, kırmayan,yaralamayan gönül okşayan, gönle ulaşan üslubunuzdan dolayı da tebrik ederim.

 

Kullanılan dil o kadar önemli ki her işte, ah bilebilseydik kendimizi ne söylediklerimizi,herkes ölçüp tartabilseydi ne dediğini.Bunu bugün özellikle DTP yapabilseydi yazık, yapmak yerine kırmayı tercih ediyorlar ve bunu biliçli mi yapıyorlar bilinçsiz mi yapıyorlar bilmiyorum?

 

Muhabbetle...

Gönderi tarihi:

Allah Allah,

 

Iki sorum var:

 

- CHP ya da MHP populist sovlar yapip yuzbinleri Ataturk mitinglerinde ayaga kaldirdiginda neden kimsenin citi cikmaz?

- DTP organize etmeseydi (ki yuzbinlerce kisi olaysiz biraraya geldi. Kan dokulmedi) ve guvenlik gucleri organize ya da kontrol etseydi kan govdeyi gotururdu biliyoruz hepimiz degil mi? Turkiye'de yuzbinlerin katildigi ve olaysiz, kansiz gecen bir miting gosterin bana!

Gönderi tarihi:

Sayin Nail Amudi sadece uslüp olarak degil parmak bastigi gercekler acisindan da önemli yazilara imza atmaktadir.Muhakkak ki DTP özellikle bu sürecte sagduyulu olmasi gerekirken,ayni Ahmet Türk Habur'da Devleti tehdit ediyordu,Icisleri bakani tarafindan uyarildi.Simdi de popülüzm yapiyor.

Bu forumlarda Kürt konusuna deginen bazilari icinde bu sagduyu gerekmektedir.Ta basindan beri kiskirtici meydan okuyucu iletiler yazarak devlete,Türk milletine yukardan bakanlarinda yazdiklarina dikkat etmeleri gerekiyor.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Nail Amudi'nin tesbitlerinin çoğuna katılmamak mümkün değil.Ancak bu kişilerin Türkiye'ye gelip teslim olması pişman olmalarından kaynaklanmıyor.Pişman olanlar için mevzuatlar var, isteselerdi faydalanırlardı.Bu insanlar pişmanlık yasasından faydalanmak istemiyorlar.Bu insanlar hükümetle DTP arasında varılan bir anlaşma kapsamında, İmralı'dan gelen talimat üzerine gelip teslim oldular.Bence en korkuncu da bu.Bunca yaktıkları can için, yıktıkları köyler için pişman olup dönmediler, kendilerine verilen talimatları yerine getiriyorlar.Yine aynı noktadan gelecek başka bir talimatla yine eylemler yapmayacaklarını nereden biliyoruz? Üstelik artık daha tehlikeliler.Aramızdalar. Yapılan açıklamalara göre hiç suça karışmamışlar arasından seçilmiş miş bu kişiler?? Nasıl biliyoruz bunu, nerede kayıtlı bu kişilerin bilgileri, çoğunun nüfus cüzdanı bile yok.Dağda ne işleri vardı peki?Pikniğe gitmediler herhalde...

 

Ben ne yazık ki bu teslim olmaları hiç ama hiç samimi bulmuyorum.

Gördüğüm görüntüler bende sadece gövde gösterisi etkisi yaratıyor.

Huzursuz oluyorum..

 

Umarım gelecek günler beni yanıltır.

Gönderi tarihi:

Sayın Fuzuli bu süreç içersinde DTP lilerin söylemlerine bakıldığında her şey çok net ve açık görünmüyormu?

 

 

Bu süreç içersinde ,DTPliler iyi polis-kötü polis oyununu sergilediler. Tehditkar cümlelerine örnekler o kadar çok ki.

 

Bu karşılamada evlatların dönüşlerine sevinen ailelere hiç bir sözüm yok. Onlar katil de olsalar, hırsız da olsalar , teröristte olsalar, asker de olsalar analarının, ailelerinin gözünde sadece evlattır.Ancak teröristleri sanki legal bir devletin legal ordusu gibi karşılamak samimiyet ve iyiniyetten oldukça uzak bir yaklaşımdır.Ve DTP nin buna ön ayak olması.

 

Bugün gazetelerde gözüme çarpan iki söylem vardı.Biri Baykal'a ait diğeri hiç onaylamadığım bir insan olan Tayyip Erdoğan'a.

 

Baykal'ın söylediği mealen şuydu:

 

"Hakimler TC yasalarını istedikleri gibi eğip bükemezler ".

 

Yani yasa neyse o uygulanır. Buna rağmen tutuklama yapılmadan serbest bırakılmaları bir anlamda yasaları çiğnemektir.

Bu taraflarca nereye kadar iyiniyet olarak algılanır bunu bilemem.Ama çözüm aranırken , gözardı edilmemesi gereken iki nokta var. Bir tarafta yasal bir devletin sınırlarına ve rejimine karşı yapılan illegal saldırılar ve "barış elçisi teslim almak değil "diyen illegal örgütün siyasal uzantıları var , diğer tarafta ise ; bu yasal sınırları ve rejimi korumak adına ölen gencecik insanlar.

 

Diğer söylem RTE ye ait bütün bunlara sebebiyet vermesi ve iktidara geldiğinden bu yana etnik ve dini kimlikleri kaşımış olmasına rağmen doğru bulduğum bir tesbit:

 

"Bunların yaptıkları şark kurnazlığı"

 

Aslında perşembenin gelişi , çarşambadan o kadar belliydi ki , sayın başbakanın böyle bir söylemi dillendirmiş olması ne kadar samimi bulunur oda ayrı bir konu.

Gönderi tarihi:

Ben artık DTP'ye söyleyecek söz bulamaıyorum.Taşıma suyla değirmen dönmez,insan kendini bilmiyorsa bin kere laf söylemişsin,iyi niyet sergilemişsin ne fayda!

 

Benim şaşkınlığım bir partinin yaptığı siyasette söylemleriyle yapıkları arasında bu kadar çelişki olabilir mi?İnsan bunun farkına nasıl varmaz yahu hayret.Ağızlerından,demokrasi,hukuk,barış,kardeşlik,anlayış, sağduyu laflarını düşürmüyorlar bir de yaptıklarına bakıyorsan PKK'yla el ele diz dize pozlar veriyorlar, aynı dili konuşuyorlar,devleti,milleti tehdit ediyorlar,anlayış bekledikleri insanları çileden çıkarmak için her fiil söylem var ve akabinde demokrasi,hak,hukuk,barış naraları bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

 

Bu zihniyetin tez zamanda demokrasi,hukuk,barış,insan psikolojisi,millet hassasiyetleri,anlayış konusunda en azından tanımlar bağlamında bilgi sahibi olması lazım ki bildiği kavramları değer görüp gönülden, bilerek savunabilsin ortalığı toz dumana boğmadan.

 

Bu değerlerin gerçek anlamlarını duruşlarında görelim ki biz de ibret alalım, bu insanların sözü dinlenir diyelim, etkilenelim barış için çabalarından,hukuk anlayışlarından,başka insanları anlamalarından.Bunu yapmıyorlar yapmadıkları gibi bir de başkalarını suçluyorlar...

 

Muhabbetle...

Gönderi tarihi:

 

Birkaç peşmerge geldi şowlara dikiz..gülüyorum olanlara..karnı aç işi yok çocuklara defter kitap alamıyor ahada kış geldi ne halt edeceğini bilemiyor..ister edirnede ister diyarbakırda olsun..bu en ortak sorun olan EKONOMİK yenilginin hiç kimsede farkında olamıyor.. B)

 

Ekonomik açılım olmadan..Ekonomisini ülkesinin HALKINA açmadan bu EROTİK açılıp saçılmalar asla bitmez.. B)

Gönderi tarihi:

Ekonomik açılımı hep vurguluyoruz da sayın dayı. Asıl mesele fikir özgürlüğüne aç olmalarıymış. Bunu idda edenlerin tuzu kuru herhalde .O yüzden ötesini göremiyorlar.

Gönderi tarihi:

Ekonomik sorunlar bu meselenin başka bir ayağı.Ekonomik açılımla demokratik açılım bence birbirinin alternatifi değil.Birbiriyle ilşkili lakin aynı değerler üzerine kurulu alanlar değil.

 

Bu meselenin çözümünde ekonomik alan üzerinden bir politikayla çözüm stratejisi belirlenebilir miydi tabiatıyla bu yol öncelilikli yol olabilirdi.Lakin sorunun özünde aynı değerlerde buluşamama,fikir ayrılığı,değerler ayrılığı var.Aynı değerleri taşımıyorsanız,gönül birliği etmemişseniz ekonomik açılımı da yapamazsınız.Karşınızdaki insanlar ne bunu anlarlar ne de buna destek olurlar istediğinizi yapın.

 

Ki bu güne kadar asıl sorunumuz ülkemizin refahını yükseltmek,insanımızı zenginleştirmek,devletimizi güçlendirmek olmalıydı fakat özünde birlik ve beraberliği sağlayamadığımız için gücümüzü ekonomimizi güçlendirmek yerine birlik ve beraberliği sağlayabilmenin yollarında harcadık.

 

Bu bağlamda DTP'nin bu ülkenin birlik ve beraberliğini sağlama konusunda takip ettiği yol mevcut birlik ve berabarliği de yok etmeye yönelik oldu hala da bunu yapıyor.DTP'nin ekonomiyle,insanların açlıklarıyla,imkansızlılarıyla derdinin olmadığı aşikar.

 

Ben DTP'den hiç bu ülkenin bütünü için hatta dar manada Güneydoğu'daki vatandaşlarımız için insan odaklı hassasiyet gösterip ekonomik bir söylem geliştirdiğini görmedim.

 

 

Muhabbtle...

Gönderi tarihi:

Ekonomik açılımı hep vurguluyoruz da sayın dayı. Asıl mesele fikir özgürlüğüne aç olmalarıymış. Bunu idda edenlerin tuzu kuru herhalde .O yüzden ötesini göremiyorlar.

 

Yahu KURTCEYI ve KURTLERIN KULTUREL HAKLARINI yasaklama ile EKONOMININ ne alakasi var bunu bana biriniz aciklarmisiniz?

Gönderi tarihi:

Yahu KURTCEYI ve KURTLERIN KULTUREL HAKLARINI yasaklama ile EKONOMININ ne alakasi var bunu bana biriniz aciklarmisiniz?

 

Lütfen bana sizde şunu açıklayın kürtçe dönem dönem yasaklanmış bunda hiç bir itiraz yok ve bunu bir çok iletimde de yanlış oluğunu vurgulamışım. Ama şu anda kürtçe yasak değil. Heryerde bangır bangır kürtçe şarkılar çalınıyor , kürtçe tv de açıldı. TRT şeş .Peki ne düzeldi arkadaşım siz bana açıklar mısınız acaba?

 

"Bugün dilimizi kabul ettiler yarın"topraklarımızı" bile dendi. Ordaki sefalet ve açlık düzeldi. Hala aşiretlerin elinde bulunan topraklar tebalarına mı dağıtıldı, insanlara iş imkanlarına mı kavuştu, insanlar iyi bir eğitim mi,sağlık hizmeti mi almaya başladılar? Hangisi düzeldi? Bir iletimde aynen şunu yazmıştım. Her zaman ki gibi hiç bir konuda yorum yapılmamış ve cevap verilmemiş gibi davranıyorsunuz ve bu gerçekten çok komik.

 

Önce aşın, işin olacak arkadaşım. Aç ve işşiz insanı istediğin amaç için tutuşturabilirsin. Ekonomik koşulların düzelmesi demek buna bağlı olarak, eğitim, sağlık vs gibi hizmetlerin ve buna bağlı olarak da demokrasi hak ve özgürlüklerinde gelişmesi anlamını taşır. İsterseniz burada kuru kuru insan hakları, fikir özgürlüğü diye bağıracağınıza gelişmiş demokrasilerdeki ekonomik gelişimi inceleyin. Çünkü ekonominin gelişmişliği ile demokrasi doğru orantılıdır. Bizim bu kuru edebiyatlara karnımız tok.

 

Hadi ben bir kez daha alıntılamış olayım. Gene ezberlerinizi konuşmaya devam edeceksiniz biliyoruz artık bizde ezberledik.

 

Yok sayma,haklarımız yeniyor, eziliyoruz , öldürülüyoruz. Bunların tek suçlusu da devlet ve Türk olanlar.

 

Ay şimdi ağlayacağım. smile.gif

Gönderi tarihi:

 

 

Anam Babam dedelerim nenelerim Rize doğumlu.. :D etnik köken dayı için masaldan öte bir şey değil.. :D ASL olan İNSAN,dır..İnsanda her şeyin en güzeline taliptir..çünki en güzel olan İNSAN içindir.. :)

 

 

İyi..sizimi kıracağım.. :D madem ekonomik bir dert yok..yada daha sonra hallederiz diyorsanız..buyurun şöyle bir hafta yemek yemeden durun..bir hafta sonra halledersiniz..şimdi başka işleriniz var.. :D temel neden,nedenler listesinin en başında EKONOMİ yani napolyon yani PARA var.. :D yok efendim ekonomi başka alanmış..kazın ayağı öyle değil..o ekonomik alan bütün ülke alanı..şu ülkemin güzel insanları, en önemli ortak sorunu olan ekonomiyi çözecek kadroları yetiştirip iş başına getirmeden hiç bir şeyin düzelmeyeceğini bir bilseler.. :)

 

Tezgah kurulmuş ve dokuması gereken kumaşı dokuyup duruyor..tezgahın sahipleri belli..top top kumaşlar onlara gidiyor..bizde rengiydi deseniydi diliydi diniydi avunup duruyoruz.. :D

 

Demokrasi açılımı heeee..iyiiii..iyiiii.. :D peki Ekonomik açılım için daha çok sıra varmı..çok beklermiyiz abi.. :D

Gönderi tarihi:
Yahu KURTCEYI ve KURTLERIN KULTUREL HAKLARINI yasaklama ile EKONOMININ ne alakasi var bunu bana biriniz aciklarmisiniz

 

Dayı'dan her zamanki gibi mükemmel bir yanıt:

 

Anam Babam dedelerim nenelerim Rize doğumlu.. :D etnik köken dayı için masaldan öte bir şey değil.. :D ASL olan İNSAN,dır..İnsanda her şeyin en güzeline taliptir..çünki en güzel olan İNSAN içindir.. :)

 

 

İyi..sizimi kıracağım.. :D madem ekonomik bir dert yok..yada daha sonra hallederiz diyorsanız..buyurun şöyle bir hafta yemek yemeden durun..bir hafta sonra halledersiniz..şimdi başka işleriniz var.. :D temel neden,nedenler listesinin en başında EKONOMİ yani napolyon yani PARA var.. :D yok efendim ekonomi başka alanmış..kazın ayağı öyle değil..o ekonomik alan bütün ülke alanı..şu ülkemin güzel insanları, en önemli ortak sorunu olan ekonomiyi çözecek kadroları yetiştirip iş başına getirmeden hiç bir şeyin düzelmeyeceğini bir bilseler.. :)

 

Tezgah kurulmuş ve dokuması gereken kumaşı dokuyup duruyor..tezgahın sahipleri belli..top top kumaşlar onlara gidiyor..bizde rengiydi deseniydi diliydi diniydi avunup duruyoruz.. :D

 

Demokrasi açılımı heeee..iyiiii..iyiiii..

:D peki Ekonomik açılım için daha çok sıra varmı..çok beklermiyiz abi.. :D

Gönderi tarihi:

Her şey bir birine karışmış gibi görünüyor son tahlilde.Şimdi ordaki sorun ekonomik mi hukuki mi, siyasi mi?Batıdan bakınca ordaki sorun ne Doğudakinin sorunu ne kafam karıştı şimdi?Ordaki sorunun ekonomik sorun olduğunu tesbit edip ekonomik açılımla mı çözüleceğini düşünüyoruz ya da ordaki sorun ekonomik değil ama ekonomik açılımla mı çözülür diyoruz?Ora sorunum ekomik ekonomik açılım mı yapın diyor hayır?Sorunum kültürel diyor ekonomik değil diyor?Sorununu ekonomik olarak nitelemeyene hayır senin sorunun ekonomiktir ekonomik açılımla senin de sorunun çözülür benim de sorunum çözülür mü diyoruz ne diyoruz?

 

 

Tengeriin arkadaşımızda sorunu aşiret,ağalık sistemine, bu yapıya bağlamıştı bu yapı ekonomik açılımla çözülecek onu kabul etti galiba.

 

 

Peki bu yapının ora için sorun olduğunu düşünüp ekonomik açılımla çözüleceğini kabul eden var mı sorunu farklı görenlerden?

 

Biz sorunda anlaşamadık daha çözümde mi anlaşacağız?

 

 

Muhabbetle...

Gönderi tarihi:

Sayın fuzuli ,ordaki feodal düzen yani aşiret sistemi zaten ekonomik ve sosyal açıdan insanların köle olarak kullanılmasını gerektiren bir sistem.Toprakların hepsi ağaların elinde ,tebaları ağalar için çalışıyor ve ağanın lütfettiği kadar bir parayla geçiniyor. Ne demişim yukardaki ileti de;

 

Ekonomik gelişmişlikle , demokratik haklar ve özgürlükler doğru orantılıdır. Demokrasi gelişmelerini, ileri götürmüş ülkeler öncelikle ekonomilerini düzelterek başladılar işe.

 

Yani sizin dediğiniz gibi anlaşılmayacak bir durum yok ortada.

Gönderi tarihi:

Sayın fuzuli ,ordaki feodal düzen yani aşiret sistemi zaten ekonomik ve sosyal açıdan insanların köle olarak kullanılmasını gerektiren bir sistem.Toprakların hepsi ağaların elinde ,tebaları ağalar için çalışıyor ve ağanın lütfettiği kadar bir parayla geçiniyor. Ne demişim yukardaki ileti de;

 

Ekonomik gelişmişlikle , demokratik haklar ve özgürlükler doğru orantılıdır. Demokrasi gelişmelerini, ileri götürmüş ülkeler öncelikle ekonomilerini düzelterek başladılar işe.

 

Yani sizin dediğiniz gibi anlaşılmayacak bir durum yok ortada.

 

Sayın gelincik karışıklık sorunun tek tanımını yapıp anlaşamamak ve akabinde üretilen çözüm önerilerinin tek taraflı doğruluğunu karşılıklı kabul ettirmeye çalışmak.

 

AKP ordaki sorunun çözümünde öncelikli yol olarak demokrasi alanını seçti burdan başladı.AKP bu açılımın ekonomik boyutunun da olduğunu vurguluyor ama demokratik açılım ön plana çıkıp herkes eteğindeki taşı dökünce problemin ne derece büyük olduğu ortaya çıktı ve sağolsun DTP bizi bayağı bilgilendirdi ne düşündüğüyle ilgili.

 

DTP özerklik mahiyetine varan bir yapılanmadan bahsediyor ve Türk diye nitelendirdiklerini Kürt diye ayırdıklarına düşman olarak görüyor.

 

Siz bu düşüncenin zemininde hangi ekonomik açılımın sonuç getireceğini düşünüyorsunuz ya da gerçekten sorunun ekonomik olduğunu mu düşünüyorsunuz benim dediğim ekonomi bunun bir ayağı ama orda başka bir problem var ekonomiye gelene kadar.Ki kendileri de ekonomik problemi hiç ön palana çıkarmıyorlar hayır sizin sorununuz ekonomiktir bunu ekonomik açılımla çözeceğiz demek çok gerçekçi gelmiyor bana.

 

Önce ortak değerlerde anlaşacağız, sorunu ortak tanımlayacağız ki ekonomi arkasından birlikte yürüsün.Ki bu bugün mümkün görünmüyor.

 

Avrupa Rönesans ve Reform hareketlerinden sonra Sanayi inkilabını gerçekleştirdi önce ortak sistemi,yapıyı, değerleri oluşturdular sonra çalışmaya başladılar.Kendi ülkemize bakalım ekonomik çalışmalar Cumhuriyet sistemi oluşturulmadan, tanımlanmadan beraberliği sağlamadan önce mi başladı,

hayır sonra.

 

Muhabbetle...

Gönderi tarihi:

Allah Allah,

 

Iki sorum var:

 

- CHP ya da MHP populist sovlar yapip yuzbinleri Ataturk mitinglerinde ayaga kaldirdiginda neden kimsenin citi cikmaz?

- DTP organize etmeseydi (ki yuzbinlerce kisi olaysiz biraraya geldi. Kan dokulmedi) ve guvenlik gucleri organize ya da kontrol etseydi kan govdeyi gotururdu biliyoruz hepimiz degil mi? Turkiye'de yuzbinlerin katildigi ve olaysiz, kansiz gecen bir miting gosterin bana!

 

:) Sorulara bak izaya gel :)

 

Birisi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu için yapılan, diğeri ise bölücüsü için!!!!

Gönderi tarihi:

AKP nin ve DTP&PKK nın kendi açılarından bekledikleri çıkar amaçlı açılım senaryosu...ilkel...şoven...ve saçmasapan düzenlenen bir show nedeniyle ''görünüşte'' bitmiş gibi gözüküyor ve kitlelere de öyle algılatılmaya çalışılıyor...

 

PKK&DTP son dakikada...AKP+ABD+BARZANİ ittifakının kendilerine kurduğu tuzağı anlamışa benziyor...

 

Ama what fayda...akılları karşıt hamleyi nasıl yapacaklarına ermiyor...

 

Küsmek...tehdit...şiddet...terör...ve AB den medet ummanın...mütemadiyen kullanarak eskittikleri yöntemler olduğunu ve şu aşamada da bunları kullanmanın yararsızlığını saptadıkları için...dut yemiş bülbül misali...sürece bön bön bakıyorlar...

 

Açılım konseptinin genel kontrolü...şu aşamada ittifak yapmış olan TSK ile hükümetin elinde görülüyor...

 

Bugün ortaya çıkan manzaraların tümünün öngörüldüğünü ve tolere edilmesi gerektiğini hükümetin ve askerin stratejistleri mutlaka belirlemişlerdir...

 

Asıl oyuncu olması gereken halkın...figüran rolünü reddecek olgunluğa ulaşması gerekir...

Gönderi tarihi:

Para yok..para.. :D

 

Önce ekonomi..asıl sorun bu..fakat para yok abilerde şu aralar.. :D sona halledeceğiz takmayın kafanıza..şimdilik alın size demokrasi.. :D

 

Neyse..bu açılım aslında Türkiyede yaşayan bütün VATANDAŞLARA atılmış çooookkk kıvrak bir çalım..belimiz kırıldı adeta hepimizin.. :D

 

Şimdi devre arasındayız..açılım çalımına azcık ara verdiler..şimdi bu arada Dursun Çiçek Komutanımı sahaya sürdüler.. :D YAŞ imza kuru imza.. :D

 

Hükümeti devirmek ağır suç..ipe götürür adamı..DEVLETE savaş açmak kurşun sıkmak KABAHAT..hani çek kulağını..yapma bidaaa haaaa..de salıver.. :D

Gönderi tarihi:

Ekonomik sorunlar bu meselenin başka bir ayağı.Ekonomik açılımla demokratik açılım bence birbirinin alternatifi değil.Birbiriyle ilşkili lakin aynı değerler üzerine kurulu alanlar değil.

 

Bu meselenin çözümünde ekonomik alan üzerinden bir politikayla çözüm stratejisi belirlenebilir miydi tabiatıyla bu yol öncelilikli yol olabilirdi.Lakin sorunun özünde aynı değerlerde buluşamama,fikir ayrılığı,değerler ayrılığı var.Aynı değerleri taşımıyorsanız,gönül birliği etmemişseniz ekonomik açılımı da yapamazsınız.Karşınızdaki insanlar ne bunu anlarlar ne de buna destek olurlar istediğinizi yapın.

 

Ki bu güne kadar asıl sorunumuz ülkemizin refahını yükseltmek,insanımızı zenginleştirmek,devletimizi güçlendirmek olmalıydı fakat özünde birlik ve beraberliği sağlayamadığımız için gücümüzü ekonomimizi güçlendirmek yerine birlik ve beraberliği sağlayabilmenin yollarında harcadık.

 

Bu bağlamda DTP'nin bu ülkenin birlik ve beraberliğini sağlama konusunda takip ettiği yol mevcut birlik ve berabarliği de yok etmeye yönelik oldu hala da bunu yapıyor.DTP'nin ekonomiyle,insanların açlıklarıyla,imkansızlılarıyla derdinin olmadığı aşikar.

 

Ben DTP'den hiç bu ülkenin bütünü için hatta dar manada Güneydoğu'daki vatandaşlarımız için insan odaklı hassasiyet gösterip ekonomik bir söylem geliştirdiğini görmedim.

 

 

Muhabbtle...

 

Peki bugune kadar Kurtlerin demokratik haklari icin baska hanginiz baska hangi partiniz mucadele etti sayin Fuzuli?

 

Sizce burada Kurt Sorunu'nu ekonomiye baglamak dupeduz ALDATMACA degilmidir?

 

Bana Kurtcenin yasaklanmasiyla Ekonomi arasindaki iliskiyi soyleyin biriniz ne olur!

Gönderi tarihi:

Para yok..para.. :D

 

Önce ekonomi..asıl sorun bu..fakat para yok abilerde şu aralar.. :D sona halledeceğiz takmayın kafanıza..şimdilik alın size demokrasi.. :D

 

Neyse..bu açılım aslında Türkiyede yaşayan bütün VATANDAŞLARA atılmış çooookkk kıvrak bir çalım..belimiz kırıldı adeta hepimizin.. :D

 

Şimdi devre arasındayız..açılım çalımına azcık ara verdiler..şimdi bu arada Dursun Çiçek Komutanımı sahaya sürdüler.. :D YAŞ imza kuru imza.. :D

 

Hükümeti devirmek ağır suç..ipe götürür adamı..DEVLETE savaş açmak kurşun sıkmak KABAHAT..hani çek kulağını..yapma bidaaa haaaa..de salıver.. :D

 

:lol::lol: Sayın dayı yine tam isabet süper bir cevaptı. Bugün ki pozitif rep hakkım dolmuş rep vermek istedim ama. Yarın ilk işim bu olacak. İyi akşamlar.

Gönderi tarihi:

Sevgili Nail Amudi tesbitleriniz harika.Gerçekleri gözardı etmeyen, sağduyulu,iyi niyetli yaklaşımınıza,düşüncenize diyecek yok.

 

Kendini bilen bir insana yakışan, kırmayan,yaralamayan gönül okşayan, gönle ulaşan üslubunuzdan dolayı da tebrik ederim.

 

Kullanılan dil o kadar önemli ki her işte, ah bilebilseydik kendimizi ne söylediklerimizi,herkes ölçüp tartabilseydi ne dediğini.Bunu bugün özellikle DTP yapabilseydi yazık, yapmak yerine kırmayı tercih ediyorlar ve bunu biliçli mi yapıyorlar bilinçsiz mi yapıyorlar bilmiyorum?

 

Muhabbetle...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.