Φ _asi_ Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2009 Trabzon Sivil Mimari Örnekleri Trabzon yöresi ormanlık bir bölge olduğundan buradaki evlerin yapımında büyük ölçüde ağaçtan yararlanılmıştır. Son derece gelişmiş bir ağaç işi tekniğinin uygulandığı evlerin dış yüzleri kare ve üçgen bölümlere ayrılmış, içleri taş ile doldurulmuştur. Böylece evlerin rutubetsiz ve sıcak olmaları sağlanmıştır. Üst örtüyü sağlayan çatılarda semer çatı, üç omuz çatı, dört omuz çatı diye isimlendirilen, yöreye özgü sistemlerden yararlanılmıştır. Trabzon evleri kuruldukları bölgelerde değişik özellikler gösterirler. Yapı malzemelerinin aynı olmasına karşın, evlerin yapım teknikleri ve biçimlenişleri Trabzon’daki bölgeler arasındaki farkı ortaya koyarlar. Her bölge için de kendi yapı geleneğini hissettirirler. Trabzon evleri bölge olarak bakıldığında üç ana plan düzeni gösterirler Batı Trabzon’daki evler salonlu ve aşhaneli, merkezdekiler aşhaneli, doğu Trabzon’dakiler aşhaneli ve hayatlıdırlar. Ayrıca duvarlar arasında da üç türlü duvar sisteminin uygulandığı görülmüştür. Bunlar ahşap taşıyıcılar arasında taş dolgulu duvarlar (dolma duvarlar), taş duvarlar, ahşap duvarlardır. XIX. yüzyıldan günümüze kadar ulaşan evlerde açık sofa plan düzeni ön plandadır. Ancak zaman zaman da bu sofalar içeriye alınmış, çevresine odalar yerleştirilmiştir. Odaların içlerine birer ocak yerleştirilmiştir. Genellikle alt katlar taş duvarla örülmüş, üzerlerine ahşap gergili dolma taş ve moloz dolgulu duvarlar örülmüştür. Sıva kaplı olan duvarlar tuğlalarla dekore edilmiş, dikine ve çapraz şekillerle birbirlerinden değişik görünümler elde edilmiştir. XIX. yüzyılın barok ve rokoko etkileri Trabzon evlerinde kendisini açıkça göstermiştir. Kemerli revaklar, ince uzun pencereler, kalem işleri ve duvar resimleri ile ilginç bir iç mimari ortaya çıkmıştır. Trabzon evlerinde dışa açılan kapılar, iç kapılara göre daha büyük olup, evin içerisinde hayvanların girmesini önlemek amacı ile zeminden 1.20-1.50 cm. yüksekliğinde perde denilen ve kapalı tutulan bir kapı daha bulunmaktadır. Evlerin orta mekânı çevresinde odalar sıralanmıştır. Bunlar hayat, çamaşırlık ve diğer odalardan meydana gelmiştir. Hayattan geçilen bu odalar çoğunlukla bir koridor çevresinde sıralanmıştır. Hayatın yanındaki en büyük odaya başoda ismi verilmiştir. Başoda içerisinde ocak ve sedirler bulunmakta olup, daha çok konukların ağırlanmasında kullanılmaktadır. Başodanın karşısında bulunan bir veya iki oda ise, köşk oda olarak isimlendirilmiş ve manzaraya yönelik olduğundan ötürü de ev halkından genç evlilere ayrılmıştır. Trabzon evlerinde merkez yemek pişirilen mekânlardır. Burada yalnızca yemek pişirilmez, yemek yenir, oturulur, dinlenilir ve yıkanılır. Evlerin plan şemasında ana bölümü oluşturan bu mekânlar aşhane olarak isimlendirilmiştir. Bazı evlerde bu mekânlar son derece gelişmiş olup, evin yarısını kaplayacak büyüklüktedir. Evlerin girişi ile aşhaneler birbirleri ile bağlantılıdır. Döşemesi sıkıştırılmış topraktan olup, girişten sonra aşhane buradan da merdivenle üst kata çıkılmaktadır. Aşhanede sürekli ateşi yanan bir ocak bulunmakta olup, bu ocağın üzerinde ucunda çengel bulunan bir zincir sarkıtılmıştır. Bununla da yemeğin türüne göre kazanlar asılarak pişmesi sağlanmaktadır. Aşhanede ocağın çevresinde dolaplar sıralanmış ve bu dolaplara mutfakta kullanılan araç ve gereçler konulmuştur. Yöredeki ağaçların bolluğundan ötürü, yapıların dışa açık sofaları çıkmaları, merdivenleri geniş saçakları, kepenkleri, kapıları ve eliböğründeleri ağaçtan yapılmıştır. Ayrıca eliböğründe yerine kullanılan destekler üst üste oturtulmuş kirişler ve çatılarda da fazlaca yontulmadan tomruklar kullanılmıştır. Evlerin üzeri kemer çatı, üç omuz çatı ve dört omuz çatı diye isimlendirilen yöreye özgü çatılar ile örtülmüştür. Trabzon yöresinin kırsal kesimindeki köy evleri çoğunlukla belirli bir eğimde ve yamaçlarda yapılmıştır. Doğanın yeşilliği ile kaynaşan bu evlerde önünde uzanan ovalara açık, büyük bir sofaya yer verilmiştir. Bu sofadan evin diğer odalarına geçilmektedir. Üst kattaki odalarda ocak ve yıkanma yerlerine rastlanmaktadır. Arazinin eğiminden yararlanılarak da ahırlar alt katta bulunmaktadır. Bu tür evlerin duvarları taş ve araları da moloz taşla doldurulmuştur. Çatılarda örtü malzemesi olarak genellikle hartama veya kiremit kullanılmıştır. Hartamalar 3-5 mm. Kalınlığında, 8-10 cm. boyunda dilinmiş çıralı ağaçlardır. Kiremit örtüler daha çok sahil kesimlerinde, kiremit ocaklarına yakın köylerde kullanılmıştır. 1940’lardan sonra hartama yerini önce tenekeye, 1960’tan sonra da oluklu saça terk etmiştir. Trabzon’un sahil kesimindeki evlerde döşemeler sıkıştırılmış topraktır. Geri kalan bölümleri ise ahşaptır. Trabzon evleri her zaman kendi özelliklerini korumuş ve her yeni gelişme bir öncekinin devamı şeklinde olmuştur. Köy evleri doğanın bir parçası olarak düşünülmüş, şehir evleri ise pencere ölçüleri, cephe yükseklikleri, cumbaları ve çatı alınlıkları ile Trabzon’a özgü bir karakter taşımaktadır. Nemlizade Konağı (Merkez) Trabzon Gazi Mahallesi’ndeki bu konağı Nemlizade Hacı Ahmet 1896 yılında yaptırmıştır. Oldukça geniş bir alana yayılan dört katlı, harem ve selamlıktan oluşan kargir bir yapıdır. İlk yapıldığı yıllarda 22 odası olduğu söylenmektedir. Selamlık bölümü zemin katı ve depoları kapsayarak yapının kuzey bölümünü tümüyle kaplar. Zemin katta XIX. yüzyıla tarihlendirilen Kütahya işi çini panolar bulunmaktadır. Üst katlarda geniş ocaklı odalar ve ağaç işi bezemeler yaygın olarak kullanılmıştır. Güneyde yer alan hareme selamlıktan çok daha fazla özen gösterilmiştir. Özellikle üç ve dördüncü katlar çocuklara ayrılmıştır. Nemlizade Konağı 1945–1963 yıllarında tütün deposu, 1963–1973 yıllarında Fatih Eğitim Enstitüsü olmuştur. 1975’ten bu yana da Trabzon İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’dir. Atatürk Köşkü (Merkez) Trabzon’un 7 km. batısında, Soğuksu Tepesi’nde yer alan Atatürk Köşkü 1890 yılında Konstantin Kabayanidis isimli bir Rus tarafından yapılmış, 1916–1918 yıllarındaki işgal sırasında Rusların karargâhı olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra, Atatürk 26–29 Kasım 1930 tarihinde Trabzon’a ikinci kez geldiğinde bu köşkte ağırlanmıştır. Atatürk’üm çok beğendiği bu köşk daha sonra Trabzon İl Özel İdaresi tarafından hazineden satın alınmış ve İl Daimi Encümeni’nin 18 Mayıs 1931 tarihli kararı ile Atatürk’e armağan edilmiştir. Atatürk 10–11 Haziran 1937’de Trabzon’a üçüncü kez geldiğinde yine bu köşkte kalmış ve vasiyetinin bir bölümünü burada yazmıştır. Atatürk’ün ölümünden sonra kız kardeşi Makbule Atadan’a (Boysan) kalan bu köşk Trabzon Belediyesi tarafından 1943 yılında kamulaştırılmıştır. Ardından da Trabzon Belediyesi’nce 1964 yılında Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Cephe özellikleri ve mekân düzeni, XIX. yüzyıl Avrupa mimarisi özelliklerini taşıyan köşk, dört katlı kâgir bir yapıdır. Kesme taştan yapılmış olup, yanında çıkıntılı olarak bir bölüm kuleyi andırmaktadır. Üzeri kiremitle kaplanmıştır. Memiş Ağa Konağı (Sürmene) Trabzon Sürmene İlçesi’ne 4 km. uzaklıkta olan bu konağın yapım tarihi bilinmemektedir. Yörede araştırmalarda bulunan Y.Mimar Sedat Hakkı Eldem XVIII. yüzyıl, D.Winfield ise XIX. yüzyıl tarihleri üzerinde durmuşlardır. Arkasını küçük bir ormana veren, yüksek bir yamaçtaki Memiş Ağa Konağı denize yönelik olup, Trabzon’a gelen birçok araştırmacının ilgisini çekmiştir. Yörede hüküm süren ve etkili olan bir ağa evinin tüm özelliklerine sahiptir. İki katlı kargir evin birinci katı muntazam yontma taştan duvarları işlenmiş, dışa çok fazla sarkan saçakların yardımıyla cepheler yağmurdan korunmuştur. Zemin katta aşhane bölümü diye isimlendirilen mutfak, kiler ve kemerli ocakları yer almıştır. Konaktaki asıl yaşam birinci katta olup, buraya üzeri kapaklı düz bir merdivenle çıkılmaktadır. Kuzeydeki sofanın sağ ve solundaki odalar selamlığa, güneydeki iki oda ise hareme aittir. Zengin bir ağaç işi bezemesine sahip olan konağın kapı kanatları, pencere parmaklıkları görülmeye değer güzelliktedir. Özellikle sofanın tavanı, oda kapıları, selamlığı, döner tavanı Trabzon yöresindeki en gelişmiş ve ince oyulmuş ağaç işçiliğini göstermektedir. Buradaki geometrik ve bitkisel kompozisyonlar karışarak oldukça ilginç bir görüntü vermiştir. Çakırağa Konağı (Of) Trabzon Of İlçesi’nin Hayrat, Sıraağaç Köyü’nde bulunan Çakırağa Konağı Of’un zengin ağalarından İsmail Ağa tarafından h.1237 (18821) yılında yaptırmıştır. Bu konağın 300–400 m. Aşağısında ise İsmail Ağa’nın mezarı bulunmaktadır. Konağa batı, güney ve kuzeydeki kapılardan girilir. Zemin katı tamamen kesme taş olup, kış odası, kiler ve ambar burada yer almaktadır. Ahşap bağdadi kaplamalı ikinci kattaki oda sayısı tam belirlenememiştir. Odaların ara bölmeleri ahşap olduğundan içerisinde değişiklikler yapılmış ve orijinalliğinden uzaklaştırılmıştır. Yörede yaşayanlar bu konağın ilk yapılışında 40–50 odası olduğunu ve ağaç işi yönünden de güzel örnekler ortaya koyduğunu söylemektedirler. Çakırağa Konağı 1979 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce kamulaştırılarak onarılmıştır. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.