Φ _asi_ Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 COĞRAFİ YAPI Diyarbakır’ın topraklarının, % 37’si dağlar, % 31’i ovalar, %30’u platolar % 2’si yaylalardan meydana gelmiştir. İl çanak şeklinde bir havzadan ibârettir. Bu havzanın ortalama yüksekliği 700 metredir. DAĞLAR Diyarbakır, Güneydoğu Torosların kollarıyla çevrilidir. Batısında Mâden Dağları yer alır. Mâden Dağlarının en yüksek noktası 2230 metredir. En yüksek yerleri: Tosun Tepe (2813 m), Hasar Tepe (2761 m), Ömer Tepe (2075 m), Karacadağ (Kollubaba Tepe 1957 m), Kuştaşı Tepe (1727 m), Yuva Tepe (1547 m), Tumtaş Tepe (1576 m)dir. Diğer dağları ise Uzuncaseki Dağı, Yumru Dağı ve İnceburun Dağlarıdır. OVALAR Diyarbakır ovaları bazalt levhaları ile örtülü kırmızı-kahverengi topraklardır. Diyarbakır Ovası 40 bin hektardır. Dicle Nehri ortadan geçer. Doğu kısmı daha bereketlidir. Gevran (Ergani) Ovası 15 bin hektar olup etrâfı tepelerle çevrilidir. Karahan Ovası 10 bin hektardır. Kiki Ovası 25 bin hektardır. İlin en verimli ovasıdır. Buğday ve arpa ekilir. Behremki Ovası 18 bin hektar olup, bereketlidir. Ayrıca 5 bin hektardan küçük olan Lice, Hazro, Çermik, Çüngüş, Piran, Hani, Kulp Şerit ve Dicle ovaları vardır. AKARSULAR Diyarbakır’ın en önemli akarsuyu Dicle Nehridir. İli Dicle ve kolları sular. Mâden Suyu ile Birklin Suyu Dolucan’da birleşerek Dicle Nehri meydana gelir. Birklin Suyu Birklin Mağaralarından çıkar ve Dibni Suyu buna karışır. Mâden (Ergani) Suyu Gölcük’ten çıkar. Dicle Nehri Devegeçidi Suyu, Havar, Yenice, Karasu dereleri ile, Anbar, Kuru, Pamuk, Sinan ve Batman çaylarını alır. Daha ilerde Göksu ve Aşağı Hanik çayları Dicle’ye katılır. Batman Çayı Dicle’nin önemli bir koludur. Uzunluğu 100 kilometredir. Gühermi Dağından çıkan Kulp Suyu, Muş’tan gelen bir kolla birleşir. Melul Dağından çıkan Şakiram Çayını alarak, Sason Dağlarından gelen ikinci kolla birleşir. Diğer küçük akarsular ise Sinan Suyu, Çangüş Suyu, Göz Suyu, Medrap Suyu ve Kalhane Suyu ile Meda Çayı ve Sinek Çayıdır. Gölleri: Diyarbakır’da tabiî göl yoktur. Baraj gölleri ile göletler vardır. Devegeçidi Barajı: Devegeçidi Deresi (Suyu) üzerine kurulmuştur. Sulamada kullanılır. 10 bin hektarlık arâziyi sular ve 180 milyon m3 su toplanır. Karakaya Barajı: Malatya sınırında Fırat üzerine kurulmaktadır. Enerji ve sulama maksadıyla kullanılacaktır. İnşaat bittiğinde 7,5 milyar kilovat-saat enerji istihsal edilecektir. İçme suyu temini ve tarım arâzisini sulamak için Ortaviran, Gözegöl ve Kurtkaya göletleri yapılmıştır. İKLİM ÖZELLİKLERİ Kuzey Mezopotamya karasal-kontiental iklimine “Sübtropik yayla iklimi “ de diyebiliriz. İlin ikliminde karasal özelliklerAkdeniz Bölgesine özgü değerler ağır basar. Örneğin sıcak ve kurak bir yaz mevsimi, Doğu Anadolu’daki kadar sert ve soğuk geçmeyen bir kış mevsimi Diyarbakır Havzası ikliminin “kısmen bozulmuş, karasal özellikleri biraz değişmiş bir Akdeniz İklimi “ değerlendirmesini yapmamızı sağlar. BASINÇ DURUMU: Yıllık ortalama aktüel basınç değeri 936 mb. dır. Kış aylarında basınç değerlerinde bir artma; İlkbahar ve yaz mevsiminde ise düşme görülür. Bunun açıklanmasını şöyle yapabiliriz:Kışın karalar denizlere oranla daha soğuktur. Yazın fazla sıcak, kışın ise RÜZGARLAR: Ortalama aylık rüzgar hızı saniyede 2.6 m.’dir. Rüzgarın en suratli estiği aylar Temmuz ve Ağustos olarak belirlenmiştir. Fakat Şubat ayında esen güney rüzgarlarının sürati saniyede 33.8 m. yi bulmuştur. Diyarbakır’da egemen rüzgar kuzeybatı (karayel ) yönlüdür. Yaz mevsiminde, bölgenin bozkur bitkileri kurulduğundan ve nadasa bırakılmış tarlalarda yüzey kuru olduğundan, esen rüzgarlar bol miktardatoz taşırlar. Rüzgarın tozunu süzecek süzgeç görevi yapacak ormanlar bulunmadığından Diyarbakır ve diğer yerleşim birimlerinin havası saydam ve duru olmaz. SICAKLIK: Güneydoğu Toros Dağları bir duvar gibi kuzeydoğu rüzgarlarını keserek yukarı Mezopotamya’ya geçmesini önler. Soğuk ve serin hava kütlelerinin Diyarbakır havzasını geçmemesi nedeni ile kış mevsimi Doğu Anadolu yüksek yaylaların olduğu gibi soğuk geçmez.Sıcaklığın -24 C olduğu görülmüştür. Fakat ortalama düşük sıcaklık 8.7 C dir. Kış mevsiminden yaza geçiş birdenbire olur.İlkbahar belirsizdir ve sıcaklar birden artar.Ortalama 4 ay insanlar bunalır. Özellikle Temmuz ve Ağustos ayları çok sıcaktır.Termometrenin 46 C yi gösterdiği olur. Fakat ortalama yüksek sıcaklık 22.5 C dir. Açık günler bakımından da Diyarbakır yüksek değerler sunar. Ağustos ayında açık gün sayısı 25’i geçer.Mart ayında ise 5’tir. Diyarbakır’da ortalama olarak yılın 154 günü bulutlu geçer. Gökyüzünün kapalı olduğu gün sayısı ise 68 gün olarak belirlenmiştir. Diyarbakır havzasında, Mayıs ayında başlayan kuraklık Ekim ve hatta Kasım aylarına kadar sürer. NEM: Diyarbakır’da ortalama nisbi nem ortalaması %53’tür. Yaz mevsimi çok sıcak olduğu halde nem azlığı havayı bunaltıcı olmaktan çıkartır. Diyarbakır’ın 45 C lik sıcaklığına dayanılır; çünkü aşırı nem yoktur.Hava kurudur. Fakat GAP projesi kapsamında yapılan sulama kanalları ve yapay göletler nemi hissedilir şekilde arttırmış ve sıcaklık bunaltıcı olamaya başlamıştır. YAĞIŞLAR: Diyarbakır havzası çanak şeklindedir. Yağmurşeklindeki yağışlar kışın ve ilkbaharda düşmektedir. Diyarbakır ve çevresi, Akdeniz ikliminden etkilenerek kış yağmurlarının etkisi altındadır. Diyarbakır’da yıllık yağış ortalaması 496 mm dir. Yaz ve sonbahar Diyarbakır havzasında yağışsız geçer. Çünkü bu mevsimlerde bölge tropikal-kırsal kütlelerin egemenliğine girmiş olur. Diyarbakır dolaylarında kış aylarında kar yağışı olağandır.Yılda ortalama 7 gün kar yağışı geçmektedir. Yağmur olarak başlayan yağışın kara dönüşme ihtimali de vardır. Genelde kar kasım ayında yağmaya başlar. Diyarbakır’da karla örtülü günler ortalama 13’tür. BİTKİ ÖRTÜSÜ Diyarbakır topraklarının % 33’ü orman ve fundalıklarla, % 40’ı ekili arâzi ve % 22’si çayır ve mer’alarla kaplıdır. İlkbaharda her yer yemyeşildir. Yaz aylarında ise dere kenarları dışında her yer (step) bozkırdır. Otlar tamâmen kurur. Vâdilerde söğüt, çınar, ceviz ve kavak ağaçları, yükseklerde ise meşe, ardıç ve yabânî meyve ağaçları yer alır. Ormanlık arâzi her ne kadar % 33 görülmekteyse de muntazam ormanlık saha çok azalmıştır. DEPREM ÖZELLİKLERİ (Sismoloji) Diyarbakır şehrinin kurulduğu zemin Tersiyer dönemine ait kara renkli, çatlak bazatlardan bir yapıya sahiptir. Karacadağ’dan akan bu bazalt örtüsünün kalınlığı,0-40 m. arasında altında değişir.Bazaltların 300-400 m. kalınlıkta kil kum ve çakıl tortularından oluşmuş bir seri yer alır. Bazaltların üzerinde 0-3 m. arasında değişen kalınlıkta toprak örtüsü vardır. Dicle vadisinde kil, kum, çakıl ve lığlardanoluşmuş genç Kuvaterner alivyonları yer alır. Diyarbakır 4. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Şanlıurfa-Fırat-Dicle deprem bölgelerinin etki alanındadır. Şehrin zemini deprem bakımından sağlamdır. Deprem, tarihi eserlere hiç zarar vermemiştir. Bugüne kadar kaydedilen en önemli deprem 1934 yılının Kasım ayının 27’sinde olan 14 yapının hasar gördüğü 100’den çok insanın hayatını kaybettiği yer sarsıntısıdır. EĞİL : 4. Derece depremlerin olduğu bölgede yer alır. ÇÜNGÜŞ : 3. Derece tehlikeli deprem kuşağındandır. Ergani-Çermik kırık sistemi ile Hazar Gölü kırık sistemi arasındadır. ÇERMİK : 3. Derece tehlikeli deprem kuşağındadır.Bir fay (kırık) hattı üzerinde yer alır.Dolgu-tortul alanlarda hasar oluşur. ERGANİ : 3. Derece tehlikeli deprem bölgesindedir. 1950ve 1971 depremleri etkili olmuştur DİCLE : 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağında yer almakla birlikte hasar yapıcı bir yer sarsıntısı kaydedilmemiştir. HANİ : 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Muş- Van bölgesi depremler Hani yöresini de etkilemiştir. Kireçtaşı arazideki evler sarsıntılardan az zarar gördüğü halde, alüvyal dolgu üzerindeki evlerde hasar meydana gelmiştir. 1975 yılında üç ayrı deprem Hani ve çevresine az-çok zarar vermiştir. LİCE : 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Sık sık sarsılan bir hat (kırık çizgisi) Lice’den geçer . Bingöl ve Muş bölgesi depremleri de Lice yöresinide etkiler.1938, 1955, 1965 depremlerinden sonra 1975 yılı Eylül ayının 6’ sında olan deprem büyük hasae yapmış ve insan kaybı çok olmuştur. KULP : 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Dolgu zeminde yapılan evlersarsıntıdan hasar görmektedir. HAZRO : 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır.Ancak, yıkıcı bir deprem kayda alınmamıştır. 1975 Lice depreminde biraz hasar görmüştür. Kuzeydeki deprem merkezleride etkilenmektedir. SİLVAN : 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Çevredeki deprem merkezinden etkilenir. BİSMİL :4. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır.Çevredeki merkezlerinin etkisi altında kalır. Zaman zaman sarsılır. Fakat zarar görmez. 1960 yılında bir deprem kaydedilmiştir. ÇINAR : 4. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Çevredeki diğer deprem merkezlerinin etkisinde kalır. Bugüne kadar dikkate değer bir yer sarsıntısı kaydedilmemiştir. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.