Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

TÜRBELER

 

YEŞİL TÜRBE (Çelebi Sultan Mehmet Türbesi) (Osmangazi)

 

00008436.jpg

 

Yıldırım Bayezıd'ın oğlu Çelebi Sultan Mehmet tarafından Yeşil Cami ile birlikte 1421 yılında yaptırılmıştır. Türbe kentin doğusunda Yeşil semtinde, Yeşil Cami'nin karşısındaki tepe üzerindedir. Mimarı Hacı İvaz Paşa'dır. Nakkaşları Ali bin İlyas Ali, Mehmed el Mecnun'dur. Türk mezar anıtlarının en gösterişlilerinden biri olan Yeşil Türbe ismi ile ismi ile bilinen türbenin yapımı Çelebi Sultan Mehmet’in ölümünden kırk gün önce h.824 (1421) yılında bitirilmiştir.

 

Selçuklu kümbet geleneğini sürdüren Yeşil Türbe’nin sekiz köşeli bir planı vardır. Dış görünümünde tek katlı izlenimi verirse de, gerçekte sembolik anlamda sandukaların bulunduğu yer ile bunun altındaki basık tonozlu mezar odasından meydana gelmiştir. Sekiz köşeli bir kasnağa oturan kubbenin yüksekliği 6.60 m. çapı ise 15 m.dir. Kasnağın her tarafında sivri kemerli bir pencere yer almıştır. Bugün sıvalı olan bu kasnağın çinili olduğu sanılmaktadır. Diğer taraftan Evliya Çelebi de kubbenin yeşil sırlı bir kiremitle örtülü olduğundan söz etmektedir.

 

Yeşil Cami’nin mihrap yönünden, cami ile türbeyi birbirinden ayıran Yeşil Caddesi’nden merdivenle bahçe içerisindeki türbeye girilmektedir. Geniş kapısı üzerindeki sülüs yazılı kitabede “Burası Medfun Said, Şehid Sultan oğlu Sultan Mehmed Bin Beyazıd’ın türbesidir. 824 senesi Cemaziyellülâsında vefat etmiştir” yazılıdır.

 

Türbenin dış duvarları kubbe kasnağına kadar 6 köşeli, yeşil ve firuze yeşili çinilerle kaplıdır. Girişin solundaki çiniler orijinaldir ve diğerleri geç devirlerde yapılan onarımlar sırasında yenilenmişlerdir. Türbenin kenarlarında ayna kısımları sivri kemerli dikdörtgen birer pencere vardır. Bunların üzerleri açık mavi zemin üzerine renkli sülüs yazılarla süslenmiştir. İstiridye kabuğu şeklinde sonuçlanan kapı nişinin iki yanında ise küçük çinili mihraplar yer almıştır. Ceviz ağacından türbe kapısına geometrik örgü motifleri işlenmiştir. Türk ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden olan bu kapı Tebrizli Ahmet oğlu Hacı Ali’nin eseridir.

 

İki basamakla girilen türbenin ortasına sekiz köşeli bir kaide ve Çelebi Sultan Mehmet’in sembolik sandukası yerleştirilmiştir. Sandukanın alt kısmında, koyu mavi ve sarı renkli zemine stilize gelincik ve lotus motifleri ile bezenmiş çiniden küçük mihrapçıklar peş peşe sıralanmıştır. Bunların etrafını da celi yazılı, altın yaldızlı bir kitabe çevirmiştir.

 

Türbede Çelebi Sultan Mehmet’in kızlarından Varna’da şehit olan Karaca Paşa’nın zevcesi Selçuk Hatun, Hafsa Hatun, Ayşe Hatun, Sitti Hatun ve 1429 yılındaki vebadan ölen oğulları Mahmut ve Yusuf ile, 1422’de idam edilen Mustafa ve Daya Hatun gömülüdür.

 

Türbenin iç duvarları 3 m. yüksekliğe kadar sekiz köşeli, yeşil çinilerle kaplanmıştır. Bunların üzerlerinde de Selçuklu üslubunda madalyonlar, pencere üzerindeki ayna kısmında Hz.Muhammed’in sözlerini içeren yazılar bulunmaktadır.

 

Edirne, Sultan II.Murat Camisi’nin mihrabına benzeyen Yeşil Türbe’nin mihrabı sözcüğün tam anlamıyla eşsiz bir sanat eseridir. Geometrik şekillerle çerçeve içerisine alınmış olan mihrap, mukarnaslı olarak sonuçlanmaktadır. Kitabelik kısmı kûfi ve celî yazılarla doldurulmuş, köşelerine kıvrık dal ve rûmiler yapılmıştır. Mihrabın ortasına bir kandil, bunun iki yanına da Allah ve Muhammed yazılı şamdanlardan oluşmuş bir kompozisyon yerleştirilmiştir. Mihrap çinilerinde koyu mavi, sarı, yeşil, turkuvaz, siyah ve beyaz renkler bolca kullanılmıştır.

 

Yeşil Türbe’nin son onarımını Y.Mimar Macit Rüştü Kural 1945 yılında yapmıştır.

 

 

 

SULTAN YILDIRIM BEYAZIT TÜRBESİ (Yıldırım)

 

00008437.jpg

 

Sultan Yıldırım Beyazıt’ın (1360-1403) türbesi,Yıldırım semtinde,Yıldırım Camisi’nin önündeki setin altındadır.Yıldırım Beyazıt külliyesinin bir bölümünü oluşturan türbeyi padişahın oğlu Süleyman Çelebi yaptırmıştır.Yıldırım Beyazıt öldüğü zaman geçici olarak Akşehir’de Şeyh Mahmud Hayrani Türbesine gömülmüştür. Sonradan oğlu, babasının cesedini Bursa’ya getirmiştir. Karamanoğlu Mehmet Bey’in Bursa’yı kuşatmasında Yıldırım’ın sandukasını açarak kemiklerini yaktığı söylenmektedir.

 

Türbe üzerinde nesih yazı ile 0.60x1.20 m. boyunda kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabenin Türkçesi şöyledir:

 

“Bu cennet bahçesi Murad oğlu Said, merhum makfur Bayezid Han’a aittir. Onu büyük padişah, Arap ve Acem meliklerinin efendisi Bayezid oğlu Süleyman yaptırdı. Allah mülkünü daim etsin. 809 h. Senesi Muharremi

Bu mübarek imaretin yapılması zaif kul Hüseyin oğlu Ali’nin eli ile oldu. Allah ikisini de affetsin 809 h. senesi Rabiul’ahir (Ekim 1406)”.

 

Türbenin mimarı Ali Bin Hüseyin’dir.Türbe 10.50x10.50 m. ölçüsünde kare planlı olup, üzeri sekizgen bir kasnağa oturmuş bir kubbe ile örtülmüştür. İçeride yuvarlak bir mihrap, ortada Yıldırım Beyazıt’ın yanında oğulları İsa Çelebi (1379-1479) eşi ve ayak ucunda kim oldukları bilinmeyen iki sanduka vardır.

 

Türbe 1855 depreminde yıkılmış 1649, 1669, 1828 ve1878 yıllarında onarılmıştır.

 

 

OSMAN GAZİ TÜRBESİ (Osmangazi)

 

00008438.jpg

 

Bursa Tophane semtinde, Park girişinin solunda, Şehitlik Anıtının yanındadır. Osman Gazi Söğüt’te öldüğü zaman babası Ertuğrul Gazi’nin türbesine gömülmüştür. Bursa’nın Türklerin eline geçişinden sonra cesedi Bursa’ya getirilerek Bizans dönemine ait Saint Elia (Gümüşlü Kümbet) Kilisesine gömülmüştür. İlk önceleri Orhan Gazi ile aynı çatı altına gömülmüşse de 1855 depreminde türbe yıkılınca 1863’de bugünkü türbeyi Sultan Abdülaziz yeniden yaptırmıştır.

 

Türbe kapısında şair Nevres’in metnini, Hattat Mehmet Zeki Dede’nin (1821-1881) yazdığı, h.1280 (1863) tarihli onarım kitabesi vardır.

 

“Mefhari Osmaniyan zıllullahi’l-alemin Hazreti Abdülaziz ol padişahı bahrü ber.

Sayesinde oldu hep mâmur mülkü devleti Makdemi ile bulak cayı hilafet zibu fer.

Ceddi paki hazreti Osman Gazi Türbesin kıldı ihya ol şahı farukkussiyer. Namına yapup

nişan kabrine ta’lik eyledi. Hiç müyesser olmadı bir şahe bu bâlâ eser.

Ravzai cennette Yarab ceddi kıldıkça hıram Ola tahtı saltanat ol şahı zişana makam

Mühmelinde çakeri Mevres dadi tarihini. Türbe-i Osman Gazi oldu pür nûr serteser

Ketebehû el Mevlevi Zeki Dede sene 1280”.

 

Sekizgen planlı, kalın duvarlı türbenin üzeri kubbe ile örtülüdür. Kesme köfeki taşından yapılmış olan türbenin duvarları 1.20 m. kalınlığındadır. Türbenin giriş kapısı dışında her yanında yuvarlak kemerli birer pencere bulunmaktadır.

 

Türbe içerisinde yedi önde, arkada olmak üzere on yedi sanduka bulunmaktadır. Türbenin ortasında Osman Gazi’nin pirinç parmaklıkla çevrili, son derece gösterişli sandukası vardır. Bunun dışında Sultan I.Murad’ın oğlu Savcı Bey (1362-1385), Alâaddin Paşa (ölm.1337), Osman Gazi’nin oğlu İbrahim (1317-1359), Orhan Gazi’nin eşi Asburçe Hatun ve sultanlara ait sandukalar bulunmaktadır.

 

 

ORHAN GAZİ TÜRBESİ (Osmangazi)

 

00008439.jpg

 

Bursa Tophane semtinde, Tophane Parkı girişinin sağında, Osman Gazi Türbesi’nin karşısındadır. Bizans döneminde tarihlenen Saint Elie Kilisesi kalıntısı üzerine yapılmıştır. Kiliseye ait mozaik kalıntıları döşemelerinde günümüze kadar gelmiştir. Osman Gazi türbesi ile Orhan Gazi türbesi aynı çatı altında iken 1855 depreminde yıkılmış, 1863’de Sultan Abdulaziz tarafından yenilenmiştir.

 

Türbe kare planlıdır. Duvar kalınlığı 1.30 m.dir. Güney cephedeki girişten içerisine girilen türbenin dört kalın sütunun birbirine bağladığı kemerlerin taşıdığı bir kubbe ile üzeri örtülmüştür. İçerisi on bir pencere ile son derece mükemmel aydınlatılmıştır.Türbenin ortasında Orhan Gazi’nin (1281-1363) gösterişli etrafı dökme pirinç parmaklıklarla çevrili sandukası bulunmaktadır. Ayrıca burada Cem Sultan’ın oğlu Abdullah, Şehzade Korkut, Orhan Gazi’nin oğlu Kasım Çelebi ile karısı Nilüfer Hatun ve kızı Fatma,Yıldırım Beyazıt’ın oğlu Musa Çelebi (1388-1413) Emir Süleyman (1379-1410), Sultan 2.Beyazıt’ın oğlu Korkut’un (1467-1512) sandukaları vardır.

 

 

SULTAN I.MURAD (Hüdavendigâr) TÜRBESİ (Osmangazi)

 

00008440.jpg

 

Çekirge’de Hüdavendigâr Camisi’nin karşısındadır. 1.Kosova Savaşı’nda (1389) şehit olan Sultan 1.Murat’ın türbesini Yıldırım Beyazıt yaptırmıştır. Ancak bu türbe 1855 depreminde yıkılmış, eski temelleri üzerine yeniden yapılmış, zaman zaman da onarılmıştır.

 

Türbe 17.60x17.60 m. ölçüsünde kare planlıdır. Kalın duvarların çevrelediği türbeyi sekiz sütunun taşıdığı sekizgen kasnaklı bir kubbe örtmüştür. Kuzey cephesi dışarıdan üç payanda ile desteklenmektedir. Türbenin içerisi yuvarlak kemerli dokuz pencere ile aydınlatılmıştır.

 

Türbenin içerisinde ortada pirinç parmaklıklarla çevrili Sultan 1.Murat’ın sandukası vardır. Bunun yanında torunu Süleyman Çelebi, Yıldırım Beyazıt’ın oğlu Musa Çelebi, Sultan I.Murad’ın oğlu Yakup Çelebi (1364-1389) Süleyman Çelebi’nin oğlu Orhan Çelebi (1395-1429), Sultan 2.Beyazıt’ın oğlu Şehzade Mehmed’in (1476-1504) sandukaları bulunmaktadır.

 

 

SÜLEYMAN ÇELEBİ MEZARI (Osmangazi)

 

00010234.jpg

Bursa’da Çekirge’ye giden cadde üzerinde solda, orman dinlenme alanının yanındadır. Süleyman Çelebi Vezir Ahmet Paşa’nın oğlu olup, Beyazıt zamanında Ulu Cami’de imamlık yapmış, 1409’da Mevlid-i Şerif’i Bursa’da yazmıştır.

 

Süleyman Çelebi’nin mezarını 1945-1952 yılları arasında Bursa’da valilik yapan Haşim İşcan ve Bursa Eski Eserleri Sevenler Derneği yaptırmıştır. Mezarın projesini İbrahim Sezen ve Nurettin Öz isimli iki mimar hazırlamıştır.

 

Mezarın yapımı bitince, Ulu Cami bahçesinde gömülü olan Süleyman Çelebi’nin kemikleri buraya nakledilmiştir. Mezar köfeki taşından olup, ortada sekiz ayaklı mermer bir sandukası vardır.

 

 

SULTAN II.MURAT TÜRBESİ (Osmangazi)

 

00010235.jpg

Sultan II.Murad’ın (1403-1451) türbesi, Muradiye’de türbelerin bulunduğu bahçenin en büyük ve görkemli girişin hemen karşısında yer almaktadır. Kitabesinde belirtildiğine göre, Sultan II.Murad’ın 1451 yılında ölümü üzerine, vasiyeti uyarınca oğlu Fatih Sultan Mehmet tarafından 1451 yılında yaptırılmıştır. Ayrıca padişahın ölümünden önce hazırladığı vasiyetine göre 1443 yılında ölen büyük oğlu Alaaddin’in yakınına yalnızca kendisinin gömülmesini istemiştir. Ayrıca Allah’ın rahmetinin üzerine yağması için toprağa gömülerek, üzerinin açık bırakılmasını arzu etmiştir. Bu nedenle, dikdörtgen planlı türbenin üzerindeki sekizgen kasnaklı, sekiz sütunun taşıdığı kubbe yağmuru içeriye alacak biçimde açık bırakılmıştır.

Türbe 13.45x13.45 m. ölçüsünde kare planlıdır. Ortada dört ayak ve dört sütunun taşıdığı bir kasnak üzerine oturmuş bir kubbe ve bunun çevresinde de tonozlu bir galerisi bulunmaktadır. Buradaki sütunlar Bizans döneminden kalmıştır. Ortadaki kubbe sekizgen kasnaklı olup, kubbeye geçişler tromplar aracılığı ile sağlanmıştır. Vasiyeti üzerine de kubbe kilit taşı yerine yuvarlak bir açıklık bırakılmıştır. Mezarının üzeri toprakla örtülü basit bir mezardır.

 

Son derece sade, duvarları kesme köfeki taşı ile tuğladan yapılmıştır. Ayrıca sedefli motiflerle bezeli kapı saçağının güzel bir ağaç işçiliği vardır. Türbenin doğusundaki pencere kapı haline getirilmiş ve buraya 7.25x7.80 m. ölçüsünde bir yapı eklenmiştir. Bu bölümde Sultan II.Murad’ın oğlu Sultan Alaaddin, Şehzade Ahmet, Şehzade Orhan ve kızı Şehzade Hatun’un sandukaları bulunmaktadır. Bu bölümün üzeri sekizgen kasnağın taşıdığı bir kubbe ile örtülmüştür. Bu türbe kapısı üzerine de 5.51x1.86 m. ölçüsünde üç satırlık nesih yazılı bir kitabe yerleştirilmiştir:

 

Besmele…. Eselî ve ebedî varlıkla muttasıf ve mimtaz olan Allah’a hamd ve sena olsun. Batıl dinlerden uzak, kolaylıklar gösteren İslâm Dinini beşeriyete lütf ettiği Peygamber Efendimize ve onun ehli beytine ve eshabına salât ve selâmlar olsun. İmdi; bu yokluğa mahkûm ve aldatıcı, yorgunluk ve sıkıntı âleminden sonu gelmeyen ve sevinçlilerle dolu olan, zenginlik ve fer3ah âlemine, zamanların sultanlarının sultanı, diyarların ve kara ve deniz memleketlerinin sahib gazi ve mücahitlerin padişahı, zaif ve biçarelerin sığınağı, Osman oğullarının mabihüliftiharı, lütufkâr Allahımızın iyaneti ile seçilmiş olan padişah oğlu padişah Beyazıd Han oğlu Mehmed oğlu Murad h.855 senesi muharreminin ilk Çarşamba günü kuşluk vakti göçtü. Allah onu cennetlerin cihannümalarına yerleştirsin ve rahmet taneleri de üzerinde olsun.

 

Türbe 1743, 1781, 1790 ve 1844 yıllarında onarılmıştır.

 

 

HAMZA BEY TÜRBESİ (Mustafakemalpaşa)

 

00010571.jpg

Hamza Bey Camisi’nin yanında bulunan Hamza Bey’in türbesinin kuzey cephesinde iki kitabe bulunmaktadır. Bu kitabelerden birisinde Hamza Bey’in 1462-1463 yılında üç değirmenini Bolu’daki dergâhına vakfettiği yazılıdır. Hamza Bey’in Lala Şahin Paşa’nın torununun çocuğu veya torununun torunu olduğu diğer kitabede belirtilmiştir.

 

Türbe kare planlı olup, üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür. Giriş kapısı kuzey duvarında, güney ve batı duvarlarında da birer penceresi bulunmaktadır. Türbenin alt kısmı kesme taştan, üstü de tuğladan yapılmıştır.

 

 

 

LALA ŞAHİN PAŞA TÜRBESİ (Mustafakemalpaşa)

 

00010574.jpg

Lala Şahin Paşa’nın medresesinin yanında türbesi bulunmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’ndeki bir kayda göre medrese 1883-1884 yılında harap olmuş ve sonradan yenilenmiştir. Medresenin yanındaki türbenin içerisindeki mezar ile ilgili bir kitabe bulunmamaktadır. Ekrem hakkı Ayverdi, 1950 yıllarında yaptığı araştırmada burada Bali Bey isimli bir mezar taşı görmüştür. Buna dayanarak da Bali Bey’in lala Şahin Paşa’nın oğlu Mehmet Paşa’nın oğlu olduğunu ileri sürmektedir. Lala Şahin vakfiyesine göre türbe 1348 tarihinden önce yapılmıştır. Türbe 1948 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından restore edilmiştir.

 

Türbe kare planlı olup, üzeri sekiz dilimli sivri bir külahla örtülmüştür. Duvarlardan külaha geçiş tromplarla sağlanmıştır. Türbenin girişi doğu cephesinde ve iki yanında da birer penceresi vardır. Girişin lento ve kemerleri kabartma tekniğinde kıvrık dal ve yapraklarla bezenmiştir. Pencerelerin sövelerine Selçuklu nesihi ile yazılmış ayetler yerleştirilmiştir. Türbe moloz taştan yapılmıştır. Doğu ve kuzeydeki pencere kemerleri tuğladan, diğer cephelerdeki pencere kemerleri de üç tuğla ve bir taş dizisinden yapılmıştır. Türbenin batı yanında iki, giriş ekseni karşısında bir, doğusunda da aynı eksen üzerinde olmayan bir penceresi bulunmaktadır.

 

 

ŞEYH MÜFTÜ TÜRBESİ (Mustafakemalpaşa)

 

00010573.jpg

Şeyh Müftü Camisi’nin kuzey batısında, camiye bitişik olarak Şeyh Müftü’nün türbesi bulunmaktadır. Şeyh Müftü Mustafakemalpaşa’lı olup, asıl ismi Abdülkerim-ül Kadiri’dir. Kadiri Tarikatına mensup olup, Şeyh Karabali’den ders almış ve Şeyh İmamzade’nin müridi olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman tarafından İstanbul müftülüğüne tayin edilmiş, 1544-1545 yılında ölmüş ve Mustafakemalpaşa’ya gömülmüştür.

 

Türbe 1894-1895 yılında Naip Şefik Bey’in, Kaymakam Haydar Bey’in ve ismi belli olmayan bir hakimin yardımları ile yapılmıştır.

 

Türbe dıştan düzensiz dikdörtgen, içeriden de altıgen planlıdır. Doğu batı ve kuzeybatı cephelerinde dışa doğru daralan sivri kemerli birer penceresi vardır. İç kısımda yerden bir metre yüksekliğinde bir seki üzerinde iki ahşap sanduka bulunmaktadır.

 

 

GAZİ TİMURTAŞ PAŞA TÜRBESİ (Osmangazi)

 

Gazi Timurtaş Paşa Türbesi, Atatürk Caddesi ile Cemal Nadir Caddesi’nin kesiştiği köşede, Çakır Hamamının karşısında yer almaktadır.

 

Sultan I.Murad’ın kumandanlarından, Anadolu Beylerbeyi Gazi Timurtaş Paşa’nın bugünkü türbesini 1945 yılında, Bursa Valisi Haşim İşcan’ın isteğiyle Bursa Eski Eserleri Sevenler Derneği yaptırmıştır.

 

Kesme taş, üzeri açık ve üç yüzü parmaklıklarla çevrili türbenin içerisinde Gazi Timurtaş Paşa’nın basit bir mezarı vardır. Türbenin kapalı yüzünün iç tarafındaki mermer kitabede şunlar yazılıdır:

 

“Gazi Timurtaş Paşa Hüdavendigâr Murad’ın emirlerinden, Yıldırım Beyazıt’ın Anadolu Beylerbeyi, İsa Çelebi’nin veziri ve kumandanı olup, Ulubat cenginde 1403’de şehit olmuş ve buraya gömülmüştür. Allah rahmet eylesin”.

 

 

EMİR SULTAN TÜRBESİ(Yıldırım)

 

Bursa Emir Sultan Camisi’nin avlusunda bulunan türbe, Emir Sultan’ın eşi Hundi Fatma Sultan tarafından yaptırılmış, zamanla harap olmuş, Sultan II.Abdülhamid’in şehzadeliği sırasında 1868’de yenilenmiştir.

 

Bugün avludan 1 m. daha aşağıda olan türbenin giriş kapısı doğu yönündedir. Bu kapının yanındaki pencerelerden biri üzerinde Sultan Abdülaziz’in talik yazı ile 18 beyitlik yapı kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabe 1.50x0.50 m. ölçüsündedir:

 

Şahinşeh-i derya-neval Sultan memduhu’l-hısal.

Abdülaziz zü’l-kemal âlemlere dâd eyledi.

Hakan-ı din ol kâmkâr-ü kâmbin

Ol mekrime-i ehli yakin terkim-i damat eyledi.

Cennet nazir derler kamu berne-vü-pir.

Emir hep halkı irşad eyledi.

Bu türbeye bunda Yatup Sultan.

Zelzeleden olmuştu harap düşmezdi amma kim türab.

Ruhu Emir kâmyab zira ki imdad eyledi.

Ta’mirin ol şah-ı enam emreyledi.

Hakkı bu lütfu misteham… dil şad eyledi.

Bu Vali bi-kudreti Hüsnü and-i şevketi.

Ber vefk-ı emr-i devleti tesiri bünyad eyledi.

Ol tacıdarın dembedem şükren alâ tilken-niam.

Şükkân-ı dünya ve irem da’vatını yad eyledi.

Ruhu Emir olsun hemin ve her kâr ve emrinde muin.

Hakka ki bir tarz-ı Güzin çok şeyler icad eyledi.

Dilk-i Emel bi-l-iftihar yazdı hemen tarihi tam.

Sultan Emirin türbesin türbesin bünyadü âbâd eyledi.

 

Türbenin sekiz köşeli bir planı vardır. Üzerini yüksek bir kasnağın taşıdığı kubbe örtmektedir. Camiye bakan pencerelerden biri üzerinde h.1285 (1868) tarihli onarım kitabesi dikkati çekmektedir. İçeride, ortada Sultan Yıldırım Beyazıt’ın damadı, Halveti şeyhi Emir Sultan’ın (1349-1429) parmaklıklarla çevrili sandukası yer almaktadır. Bunun yanında oğlu Emir Ali Çelebi ile Hundi Sultanın ve iki kızının sandukaları bulunmaktadır.

 

 

HATUNİYE SULTAN TÜRBESİ (Osmangazi)

 

Bursa, Muradiye Camisi’nin doğusunda, bahçe içerisindedir. Ak Türbe ve Hümâ Hatun Türbesi isimleri ile de anılmaktadır. Türbeyi Çelebi Mehmet’in isteği ile Sultan II.Murad yaptırmıştır. Türbe kapısı üzerinde 0.81x.040 m. ölçüsünde bir kitabesi bulunmaktadır:

 

Allah’a hamdolsun. Efendimiz büyük sultan ve yüce hakan sultan oğlu Sultan Murad Bin Mehmed Bin Beyazıd Han zamanında, Allah mülkünü daim etsin. Gözbebeği peygamberin kendi adı ile tebcil ettiği, asil necip sultan Mehmed Çelebinin annesi, kadınların asili içim emri üzerine bu nurlu türbe yapıldı. Allah o padişahın saltanatını devletine uzun zaman köklü temellerle bağlasın ve izzetinin unsurlarını va’d olunan güne kökleştirsin. Türbe binasının bitmesi h.853 (1449) Recep-ül-fert ayındadır.

 

Küçük bir girişin yanı sıra altı köşeli türbenin duvarlarında ikişer penceresi vardır. Türbenin üzerini kasnaksız bir kubbe örtmektedir. Türbe tuğla ve taş malzemeden yapılmıştır. Yapının her yüzünde, köşelerde başlayan çıkıntılar birer kemer oluşturmuştur. Türbeye giriş basık kemerli bir kapıdan olup, üzeri stalaktitli iken, bugün yalnızca tuğlaları kalmıştır.

 

Türbe içerisinde iki sanduka bulunmakta olup, bunlardan biri Sultan Çelebi Mehmed’in annesine ait, diğerinin ise kime ait olduğu bilinmemektedir.

 

 

ŞEHZADE MAHMUT TÜRBESİ (Osmangazi)

 

Bursa Muradiye Türbeleri bahçesindedir. Sultan II.Beyazıt’ın oğlu Şehzade Mahmut (1475-1506) için annesi Bülbül Hatun tarafından yaptırılmıştır.

 

Mimar Yakup’un eseri olan türbenin sekiz köşeli bir planı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Duvarları üç sıra tuğla, bir sıra kesme taştan örülmüştür. Giriş kapısı dıştan basık, içten Bursa tipi kemerlidir. Kapı üzerine nesih yazı ile 0.80x040 m. ölçüsünde bir satırlık bir kitabe yerleştirilmiştir:

 

Dar-ı fenadan etti çün Mehmet Han

Tarih geldi mevtine Hak rahmet eylesin h.912 (1506).

 

İçerisi pencere üstlerine kadar lacivert, turkuvaz renklerde altıgen çinilerle bezenmiştir. Ayrıca bunların dışında kalan alanlar ve kubbe çok renkli kalem işleri ile dekore edilmiştir. Türbe, altta sivri kemer alınlıklı, mermer söveli, üstte de sivri kemerli, alçı şebekeli on iki pencere ile aydınlatılmıştır. Türbe içerisindeki mihrap dört sıra stalaktitlidir. Kapı ve pencere kapakları orijinaldir.

 

Türbede Sultan II.Beyazıt’ın Bülbül Hatundan doğma oğlu, Saruhan valisi iken ölen şehzade Mahmud, Padişahın diğer oğlu Şehzade Musa (1490-1512), Şehzade Orhan (1494-1512) ve Şehzade Emir ve Bülbül Hatun gömülüdür.

 

 

ŞEHZADE MUSTAFA VE CEM SULTAN TÜRBESİ(Osmangazi)

 

Bursa Muradiye Türbeler bahçesinde en büyük ve en güzel türbelerden birisidir.

 

Fatih Sultan Mehmet’in büyük oğlu Şehzade Mustafa, Konya civarındaki kalelerin fethinden dönerken 1474’te Niğde Bor civarında ölmüş, Bursa’ya getirilerek önce amcası Alâaddin Bey’in türbesine, sonra da 1479’da yapılan kendi türbesine gömülmüştür. Türbeye daha sonra Fatih’in oğullarından Sultan Abdullah, Cem Sultan (1499) ve Alem Şah da gömülmüştür.

 

Türbe altıgen planlı olup, üzeri altıgen kasnağın taşıdığı bir kubbe ile örtülmüştür. Duvarlar pencere üzerlerine kadar altıgen firuze çinilerle kaplanmıştır. Kubbe ve duvarlarda zengin kalem işleri görülmektedir. Kubbe eteğinde de Ayet-el Kürsi, Besmele, Esmâ-ı Hünsa ve Kur’an’dan alınma ayetler yazılmıştır. Ayrıca mihrap üzerinde de çiçekler, madalyonlar, selviler, besmeleler ve peygamberlerin isimlerini kapsayan yazılar vardır.

 

 

 

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.