Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2009 Alsana Açılım Al sana sorun çözme Mekanizması... Kürtlerin gündeminde son bir kaç gündür bu konu var. Diyarbakır’da havan mermisinin minik bedenini parçaladığı Ceylan için köye bir savcı bile gitmedi. Olay yerini ise imam kameraya çekti. Lice’de koyun otlatırken havan mermisiyle vurulan 14 yaşındaki Ceylan Önkol’un ölüsüne de devlet sahip çıkmadı. Abalı karakolundan, bir imam ve köylüye fotoğraf makinesi ile kamera verilip olay yeri kayda aldırıldı. Karakolun kapısında şipşak otopsi yapıldı. Devletin Ceylan suskunluğu vatandaşı da isyan ettirdi. Saliha Önkol, “Kızım paramparça oldu. Ben kime hesap soracağım” diye feryat etti. Ağabeyi Rıfat Önkol ise savcı ve doktorun “can güvenliğimiz yok” gerekçesiyle köye gelmediğini belirterek yetkililere seslendi: Bizim değerimiz yok mu? ANNENİN FERYADI “Ceylan’ım paramparça oldu. Neden çocuğum durduk yere öldürülüyor? Ben kime hesap soracağım?” Bu feryatlar Diyarbakır’ın Lice ilçesinde önceki gün 14 yaşındaki kızını kaybeden anne Saliha Önkol’a ait. Küçük Ceylan, Lice’ye bağlı Şenlik köyü Hambaz mezrasında hayvanları otlatırken, karnına isabet eden patlayıcı nedeniyle hayatını kaybetti. Ceylan’ın ailesi, çevreden bir yerden mezraya doğru ağır silahla atış yapıldığını, kızlarını bu ateş sırasında meydana gelen patlamada kaybettiğini düşünüyor. KİME ZARARI VARDI Ceylan’ın cesedi, olay yerinde saatlerce bekledikten sonra yetkililerin gelmemesi üzerine yakınları tarafından karakola götürüldü. Karakol kapısında bekleyen ve güçlükle ayakta duran anne Saliha Önkol’un ağıtları yürek yaktı: “Ceylan’ımın kime zararı vardı? Neden öldürüldü? Ben şimdi kızımın ölümüne neden olanı nasıl bulacağım? Kime hesap soracağım. Sadece hayvanları otlatıyordu. Başka bir suçu yoktu. Daha 14 yaşında ve onu paramparça olmuş bir şekilde gördüm. Ben buna nasıl dayanacağım? Kızımızın hesabını kim kimden soracak? Neden çocuğum durduk yere öldürüldü?” PARÇALARI AĞACIN TEPESİNDEYDİ Ağabey Rıfat Önkol ise atılanın fosfor mermisi olduğunu ve bunun bilinçli bir şekilde yapıldığını ileri sürerek şunları söyledi: “Karın bölgesine isabet etmiş. Kız kardeşimin parçalarını ağaçların tepesinden topladık. Vücudundaki bazı parçaları kendi elimizle çıkardık. Ceset başında bekleyerek ağıt yaktık. Altı saat boyunca savcı ve doktorun gelmesini bekledik. Bazı milletvekillerini aradık. Sonunda savcı, can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle cesedin Abalı Karakolu’na getirilmesini istedi. Biz de başka köyden tabut bularak, ceset parçalarını battaniyeye sararak kendi imkânlarımızla Bingöl’e bağlı Abalı Karakolu’na götürdük. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Neden sahiplenen olmuyor?” GERİ DÖNDÜKLERİNE PİŞMANLAR Patlamanın meydana geldiği Şenlik köyü ve bazı mezralar, 1993 yılında boşaltılmış, köylüler de çevre iller başta olmak üzere büyük şehirlere göç etmişlerdi. Olayda hayatını kaybeden Ceylan Önkol’un ailesi de göç eden ailelerden. ALTINCI SINIFA GEÇECEKTİ Patlamada hayatını kaybeden 14 yaşındaki Ceylan Önkol bu yıl altıncı sınıfa geçecekti. Okulda gösterdiği başarıyla bilinen Ceylan, hayvancılıkla geçimini sürdüren ailesine de yardım ediyordu. YETKİLİLER GELMEDİ İMAM KAYDETTİ 14 yaşındaki Ceylan Önkol’un hayatını kaybettiği patlama yerine hiçbir yetkili gelmemiş. Savcının can güvenliği nedeniyle olay yerine gelmediği öğrenilirken, otopsinin ise devlet hastanesinde çalışan bir temizlikçi ile Lice Adliyesi’nde görevli bir memur tarafından gerçekleştirildiği kaydedildi. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi yetkilisi Serdar Çelebi, yaptıkları incelemelerde olay yerinde herhangi bir çukur görmediklerini, dolayısıyla patlamanın mayından kaynaklanmadığını söyledi. Tanıkların önce havadan süzülen bir uğultu sesinin geldiğini ardından ise patlamayı duyduklarını anlattığını aktaran Çelebi şöyle dedi: “Dolayısıyla havan topu veya başka bir silah olabilir. Olay olduktan sonra köylüler, adlî mercilere haber veriyor. Ancak kimse gitmiyor. Abalı Karakolu’ndan bir imama ve bir köylüye fotoğraf makinesi ve kamera verilerek olay yeri kayda aldırıldı. Daha sonra hastane ve adliyeden bir yetkili karakola gelerek adlî rapor hazırladı. Raporda, patlayıcı madde sonucu ölümün gerçekleştiği ve parçalanmış cesetten patlayıcı maddeler bulunması nedeniyle otopsiye gerek duyulmadığına karar verildi.” Çelebi şöyle devam etti: “Bingöl-Diyarbakır sınırındaki Tapantepe Karakolu’ndan atıldığı ileri sürülüyor. Bu karakol hâkim bir noktada ve olay yerini görebiliyor. Gerek güvenlik görevlilerinin olay yerine gitmemesi, gerekse otopsinin yapılış şekli dolayısıyla faillerin bulunması konusunda etkin bir soruşturma yapılmadığı kaygısındayız.” Ceylan Önkul’un ölümü ile ilgili olarak Diyarbakır Özel Yetkili Savcısı “terör” kapsamında soruşturma yürütecek. Bölgeye yakın Yayla köyü Eskiköy mezrasında 19 Temmuz 2008’de meydana gelen baskında dört kişi yaşamını yitirmişti. Olay hâlâ aydınlatılamadı. (Taraf) Siirt’te 2005 yılında iki jandarma eri ve G.Y isimli uzman çavuşu taşıyan Jandarma aracının, basın açıklaması yapan grupla polis arasındaki çatışmanın ortasında kalması üzerine G.Y.’nin camdan bir kez ateş açması sonucu, Abdullah Aydan hayatını kaybetmişti. G.Y hakkında açılan davada Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, beraat kararı verdi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da kararı yerinde buldu. Yargıtay kararında uzman çavuşun havaya ya da ayaklara değil de doğrudan insanların üzerine ateş açmasının meşru savunma sınırlarının aşılması olduğu kabul edildi ancak bunun “Bir heyecan ya da telaştan kaynaklandığı” ve bunun bölge gerçeklerinin bir sonucu olduğu belirtildi. Siirt Barosu Başkanı Mehmet Ali Özel, “Karar hukuki değil; son derece yanlı. Bu içtihadın uygulanabileceğini sanmıyorum” derken, Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ise kararın keyfi olduğunu savundu. Siirt'te 2005'te yaşanan ve Abdullah Aydan'ın yaşamını yitirdiği olayda, Uzman Çavuş G.Y, iki askerin bulunduğu aracıyla 200 kişilik taş atan gösterici grup ile polis arasında kalmış, olayda araçtaki iki askerin yaralanması üzerine G.Y.'nin seri konuma aldığı MP5 tipi otomatik silahıyla bir anda 7 el ateş açması sonucu Abdullah Aydan hayatını kaybetmişti. Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar şunları söyledi: “Güvenlik güçlerinin kendisine taş ile saldıranlara, tazyikli su ya da cop ile dağıtma imkanı varken silah kullanılması hukuka aykırı. Yargıtay, Uğur Kaymaz olayında olduğu gibi burada da güvenlik güçlerinin moralinin bozulabileceği gerekçesiyle, korunma kalkanı oluşturacak şekilde karar aldı. Oysa demokratik hukuk devletinde güvenlik güçleri, idari görev ve yetkilerini kullanırken kendilerini hukuka bağlı hissetmeli. Bu son içtihat, görevlilerin, görev ve yetkililerini kullanırken hukuka bağlılık hissetmemelerine neden olacak. Bu keyfiliği getirecektir. Karar aynı zamanda bazı olaylara da zemin hazırlar.” Ölen Abdullah Aydan adına müdahil olarak davaya katılan avukat Abdulhakim Gider, kararı şu şekilde değerlendirdi: “Bundan sonra en ufak olayda silahsız olan kişilere karşı silah kullanılması meşru müdafa olarak algılanmasına neden olacak. Umarım, hem polis hem askerde psikolojik etki yaratmaz. Tartışılması gereken bir karar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz. Umarım bu durum düzeltilir.” 1 Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2009 Bu bölgenin sorunu aş sorunudur,dil sorunu değil diyen,her konuda siyasi demeçler veren...küçük bir kızı parçalayan,üstelik sahipsiz bırakan(düşünün ki kızınızın parçalarını ağaç kovuklarında toplayıp,başka bir köye,gelemeyen savcıya taşıyorsunuz!)...yetkililerden,derhal açıklama bekliyoruz. ve siz sevgili forumdaşlar, bu ülkede kimseyle sorunumuz yok,hepimiz kardeşiz diyorsanız buyrun tepkiye! Kaymaz ile yaralandı kardeşlik;gelin yaraları sarın! 3 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 İşte bakın burdada yalnız bırakılıyor nedeni çok açık devletin yaptığı yanlışları konuşmama güdüsü var insanlarımızda bu yanlışların üzeri kapatılmalı birilerine göre sebebide devletin otoritesi sarsılır düşüncesi ama şunu herkes bilmelidirki hiçbirşey insan hayatından daha değerli değildir... Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Alsana Açılım Al sana sorun çözme Mekanizması... Kürtlerin gündeminde son bir kaç gündür bu konu var. Diyarbakır’da havan mermisinin minik bedenini parçaladığı Ceylan için köye bir savcı bile gitmedi. Olay yerini ise imam kameraya çekti. Lice’de koyun otlatırken havan mermisiyle vurulan 14 yaşındaki Ceylan Önkol’un ölüsüne de devlet sahip çıkmadı. Abalı karakolundan, bir imam ve köylüye fotoğraf makinesi ile kamera verilip olay yeri kayda aldırıldı. Karakolun kapısında şipşak otopsi yapıldı. Devletin Ceylan suskunluğu vatandaşı da isyan ettirdi. Saliha Önkol, “Kızım paramparça oldu. Ben kime hesap soracağım” diye feryat etti. Ağabeyi Rıfat Önkol ise savcı ve doktorun “can güvenliğimiz yok” gerekçesiyle köye gelmediğini belirterek yetkililere seslendi: Bizim değerimiz yok mu? . . Roj tvden alıntı bir haber daha Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Hazır konu insan hayatından açılmışken: Kürtlerin temsilcisi olduğunu söyleyen pkknın öldürdüğü kürt kökenli vatandaşlarımız. 7 Mart 1987 Nusaybin ilçesi, Açıkyol köyü katliamı. (6 Çocuk, 2 Kadın, Toplam 8 kişi) 20 Haziran 1987 Ömerli ilçesi, Pınarcık köyü katliamı. (16 Çocuk, 6 Kadın, 8 Erkek, Toplam 30 Kişi) 29.03.1988 Siirt-Eruh-Yağızoymak köyü civarında koyun otlatan çobanlardan (9)'u teröristler tarafından boğularak katledilmiştir. Bunlar sadece bazıları. birazda Pkknın yaptıklını konuşsanız birazdaha inandırıcı olursunuz. 2 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Hazır konu insan hayatından açılmışken: Kürtlerin temsilcisi olduğunu söyleyen pkknın öldürdüğü kürt kökenli vatandaşlarımız. 7 Mart 1987 Nusaybin ilçesi, Açıkyol köyü katliamı. (6 Çocuk, 2 Kadın, Toplam 8 kişi) 20 Haziran 1987 Ömerli ilçesi, Pınarcık köyü katliamı. (16 Çocuk, 6 Kadın, 8 Erkek, Toplam 30 Kişi) 29.03.1988 Siirt-Eruh-Yağızoymak köyü civarında koyun otlatan çobanlardan (9)'u teröristler tarafından boğularak katledilmiştir. Bunlar sadece bazıları. birazda Pkknın yaptıklını konuşsanız birazdaha inandırıcı olursunuz. Halen Siz Biz yaratma çabasındasınız kötülük kimden gelirse gelsin ben lanetlemeye haırım sizde hazırmısınız? Pkk bu dediğiniz katliamları yaptıysa ben Pkk'yi kınarım zaten pkk'nin derhal ülke sınırları dışına çıkması taraftarıyım. Ayrıca şu yazdığınız köy isimlerini bölge halkından kime sorsanız bilmez artık yer isimleride iade edilse iyi olacak.... 1 Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Halen Siz Biz yaratma çabasındasınız kötülük kimden gelirse gelsin ben lanetlemeye haırım sizde hazırmısınız? Pkk bu dediğiniz katliamları yaptıysa ben Pkk'yi kınarım zaten pkk'nin derhal ülke sınırları dışına çıkması taraftarıyım. Biz de bu devlet tarafından terörist bir saldırı yokken yapılmış bir olaysa kınarız.Hiç şüpheniz olmasın.Ama biz dil ve özgürlükler bahanesi ile ulus devlet anlayışını parçalayarak, küreselleşme politikalarına alet olanları da affetmeyiz. Sorun varsa bu tüm ülkenin sorunudur. Bu sorunların %90 nı da ekonomik yetersizliklerden kaynaklanır. Bu ülkede sanal ortamla ,bir de gerçekte olan ortam var.Gerçek ortamda, sokaktaki adamın derdi ne dil ne senin Kürt , Laz, Çerkez, Türk olduğun.İnsanlar aç kardeşim aç. Bu ekonomik koşullar altında yaşayan insanları, istediğin şekilde kışkırtırsın bugün dil olur, yarın din, öbür gün başka bir şey. Bir süre önce önce şöyle bir cümle okumuştum.Diyordu ki; Ekonomik yetersizliklerin sınırları genişledikçe,ahlakın sınırları daralır. Yani bu şartlarda yaşayan insanlara herşeyi yaptırabilirsiniz. 1 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Biz de bu devlet tarafından terörist bir saldırı yokken yapılmış bir olaysa kınarız.Hiç şüpheniz olmasın.Ama biz dil ve özgürlükler bahanesi ile ulus devlet anlayışını parçalayarak, küreselleşme politikalarına alet olanları da affetmeyiz. Sorun varsa bu tüm ülkenin sorunudur. Bu sorunların %90 nı da ekonomik yetersizliklerden kaynaklanır. Bu ülkede sanal ortamla ,bir de gerçekte olan ortam var.Gerçek ortamda, sokaktaki adamın derdi ne dil ne senin Kürt , Laz, Çerkez, Türk olduğun.İnsanlar aç kardeşim aç. Bu ekonomik koşullar altında yaşayan insanları, istediğin şekilde kışkırtırsın bugün dil olur, yarın din, öbür gün başka bir şey. Bir süre önce önce şöyle bir cümle okumuştum.Diyordu ki; Ekonomik yetersizliklerin sınırları genişledikçe,ahlakın sınırları daralır. Yani bu şartlarda yaşayan insanlara herşeyi yaptırabilirsiniz. Bu insanlar sadece paraya yemege sagliga ac degil. FIKIR OZGURLUGUNE AC! Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 ....şunu herkes bilmelidirki hiçbirşey insan hayatından daha değerli değildir... Evet,hiçbirşey insan hayatından daha değerli değildir. Hiçbir gerekçe başkalarının yaşama hakkını elinde almanızı mazur görmez. İnsan değerlidir.Bir defa yaşar,bir defa nefes alır. Ve... Benim ülkem! Benim ülkemde insana değer verilmez.İnsana bakışınızda kendiniz varsınızdır her daim.Düşman ilan ettiklerinizin sizin için varlığı tehlikedir zaten.Düşmanı yok sayarsınız,görmezden gelirsiniz.Çok mu zorladı;hemen yok edersiniz. Ve... Ama! Ne ilet bir kelime.Barışa takılan her çelmede yok mudur bu ama'lar."Biz bu ölüme susmayız.." deyiveren insan "...ama..." ile ne kadar da zavallaşıyor. Ama çocuklar ölüyor.Görmüyor musunuz,hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Daha 12 yaşında,paramparça bedeni.Ve üstelik herkes susuyor.Seyirci olmak sığar mı insanlığa? Ama değil mi,AMA! Ve... Medyam! Diyarbakır'da çocuklar yargılandı.Atttıkları taşın bedelini esaretle ödüyorlar.Deniz Seki,uyuşturucudan yargılandı.Herkes haberdar.Son dakikalarda özgürlüğü.Diyarbakır'da çocuklar yargılanıyor hala.Vicdanı olan haykırıyor,kimse duymuyor.Son dakikalarda özgürlük,duyarsızlığa dönüşüyor akaibinde. Ve... Siyasi iradem! CHP,ne açılımı diye aydınlara ateş püskürme derdinde.Bahçeli dağlarda.Yahu,sizin ülkenizde,sizin gidemediğiniz yerlerde;insanlar ölüyor;nedir bunun adı. Ve... Sevgili forumdaşlarım! Lütfen ses çıkarmamaya devam edin.Beni yazdıklarımla etnik milliyetçi ilan ettiniz.Tüm yazdıklarıma,sadece kendiniz ile yanıt verdiniz.Duygularıma itiraz ettiniz. O kadar yazılana rağmen,siz yine bildiğinizi okudunuz.Size kızmıyorum artık.Çünkü tanımıyorsunuz,bilmiyorsunuz.Ama mazur da görmüyorum;çünkü beni anlamak istemediniz.Tanımadan yazma lüksüne giriştiniz. Ve... İster kızın,ister şu bu deyin.Bu ülkede hala birileri ölüyor.Siz o birilerinin ölümüne sessiz kalarak,bu kana ortak oluyorsunuz.Bir çocuk ölüyor,siz ama ile başlayan cümlelerinizde yine nefretinizi kusuyorsunuz. Çünkü o çocuk sizden değil. Çünkü o çocuk bir Kürt...yani sizce PKK! Siz milliyetçisiniz,farkında değilsiniz. VEBALI BÜYÜK!!!! 3 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Evet,hiçbirşey insan hayatından daha değerli değildir. Hiçbir gerekçe başkalarının yaşama hakkını elinde almanızı mazur görmez. . . Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2009 Ama çocuklar ölüyor.Görmüyor musunuz,hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Daha 12 yaşında,paramparça bedeni.Ve üstelik herkes susuyor.Seyirci olmak sığar mı insanlığa? Ama değil mi,AMA! Ve... Medyam! Diyarbakır'da çocuklar yargılandı.Atttıkları taşın bedelini esaretle ödüyorlar.Deniz Seki,uyuşturucudan yargılandı.Herkes haberdar.Son dakikalarda özgürlüğü.Diyarbakır'da çocuklar yargılanıyor hala.Vicdanı olan haykırıyor,kimse duymuyor.Son dakikalarda özgürlük,duyarsızlığa dönüşüyor akaibinde. Ve... Siyasi iradem! CHP,ne açılımı diye aydınlara ateş püskürme derdinde.Bahçeli dağlarda.Yahu,sizin ülkenizde,sizin gidemediğiniz yerlerde;insanlar ölüyor;nedir bunun adı. Ve... Sevgili forumdaşlarım! Lütfen ses çıkarmamaya devam edin.Beni yazdıklarımla etnik milliyetçi ilan ettiniz.Tüm yazdıklarıma,sadece kendiniz ile yanıt verdiniz.Duygularıma itiraz ettiniz. O kadar yazılana rağmen,siz yine bildiğinizi okudunuz.Size kızmıyorum artık.Çünkü tanımıyorsunuz,bilmiyorsunuz.Ama mazur da görmüyorum;çünkü beni anlamak istemediniz.Tanımadan yazma lüksüne giriştiniz. Ve... İster kızın,ister şu bu deyin.Bu ülkede hala birileri ölüyor.Siz o birilerinin ölümüne sessiz kalarak,bu kana ortak oluyorsunuz.Bir çocuk ölüyor,siz ama ile başlayan cümlelerinizde yine nefretinizi kusuyorsunuz. Çünkü o çocuk sizden değil. Çünkü o çocuk bir Kürt...yani sizce PKK! Siz milliyetçisiniz,farkında değilsiniz. VEBALI BÜYÜK!!!! Sevgili mavi doamışsınız ağzınaz bri kaymaz tutturmuş gidiyorsunuz kaymaz diye. Sanki bu forumda bir siz ölüme karşısınız bir siz haklısınız.öyle hava yaratıyorsunuzki sanki bu forumda sizingibi düşünmeyenler ölümden yana olanar bir siz ölüme karşı olalar gibi !birazda siz öteki taraftan baksanız olaya diyoruz. örneğin tuturduğunuz kaymazı öldürenler kadar onun ölümüne sebep olan her terör eylemlerine olduğu gibi çocukları kendilerine kalkan edenleri yazsanız kınasanız ! Ama siz bunları görmesiniz! Her seferinde sonuçtan çok,sbebinini araştıralım derken bu konularda nedense sebepten kaçıyorsun. Ayrıca ceylan'ın olayı hakkında, Tarafın verdiği haber ne kadar doğru olur bilinmez fakat TSK açıklama yaptı ve olay soruşturuluyor dedi eğer bir hata varsa bunun hesabını sorumluları verecektir siz canınızı sıkmayın. Diğer olaylar ile bu olayı kıyaslamayın, örnek verilen olaylarda şemdinlide uzman çavışun ailesine çocuğuna saldırılıyor diğerolayda ise sözde çocuk(lar) eskerlere saldırıyor ve asker yaralanıyor uzman çvş ateş etmek zorunda kalıyor...Bu durumda ceza almaları zaten düşünülemez. Ceylan olay farklı bir olaydır. Gerçekten asker hata yapmışsa bunun hesabını vermesi gerekenler verecektir ,Elazığda olduğu gibi. ve bu forumda herkesye bundan yanadır emin olun. Ayrıca ''Çünkü o çocuk bir Kürt...yani sizce PKK!'' Bizce kürt pkk değildir defalarca söyledik.Asıl bu sizin kürt haklını pkk nın içine sokması çabasıdır. Yani forumda barış güvercini siz değilsiniz. 1 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2009 Haftalık bilgilendirme toplantısında soruları yanıtlayan İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Diyarbakır’da Ceylan Önkol’un (12) havan atışı sonucu öldüğü iddiasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Gencecik bir kişinin hayatını kaybetmesinden üzüntü duymaktayız. Savcı tarafından gerekli soruşturma yapılmaktadır. Yapılan ilk incelemelerde, olay sırasında bölgede havan atışının yapılmadığı tespit edilmiştir.” Bu arada, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Önkol’un patlama sonucu olay yerinde öldüğü iddiasını takibe aldı. DTP Grup Başkan Vekili Gültan Kışanak da Önkol’un havan mermisiyle öldürülmesini soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. MİLLİYET Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2009 Bu ölüm olayı olduğu gün ve devamında hergün gazeteler,tv'ler arandı ama hepsi can güvenliğimiz yok diyerek olay yerine gitmekten kaçındı,bir ülkede medya hataları göstermeyecekse neye yararki o medya? İki kocaman zeytin tanesi... Ceylan’dan geriye kalan yegâne vesikalık fotoğraftan bize bakan kapkara iki üzüm. Okulda çekilmiş olmalı bu fotoğraf. Herhalde, makinenin flaşı patlayınca kamaşmıştı gözleri... Kapatıvermişti. Fotoğrafçı uyarmıştır, sanırım. O da bu kez gözlerini kocaman açmış, ıssız bir orman yolunda ansızın beliren bir arabanın farlarına yakalanmış ceylan misali bakmıştır. Ya da belki her zaman, her şeye böyle bakıyordu Ceylan... Merak, hayret ve korkunun tuhaf bir karışımıyla gözlüyordu hayatı. Bilmiyorum; hiç bir zaman bilemeyeceğim. Ceylan artık yok. 14 yaşında ansızın sona eren hikâyesini, üç gündür Taraf’ın manşetinde okuyorsunuz. 28 eylül günü, Diyarbakır Lice’ye bağlı Şenlik Köyü Hambaz Mezrası’ndaki evinden koyun otlatmaya çıkmış Ceylan. Çıkarken, “N’olur makarna yap” demiş annesine... Beş dakika sonra, gökten üzerine ölüm yağmış. Ya havan mermisiyle ya da roketle vurulmuş gencecik bedeni; paramparça olmuş. Annesi Saliha, evden çıkıp Ceylan’ına koşmuş ama kızının olması gereken yerde, onun dizlerini ve ellerini bulmuş sadece. Ceylan’ı artık yokmuş. Havada dağılan vücudundan geriye, otlara bulaşmış, ağaç dallarına takılmış parçalar kalmış. O parçaları elleriyle toplamış kadın; eteğine koyup taşımış... Saliha Önkol, böyle anlatıyor kızını kendisinden alan vahşeti. Taraf Diyarbakır Temsilcisi Faruk Balıkçı’ya ve kendisine taziye ziyareti yapan DTP milletvekillerine, Ceylan’ın korkunç sonunu tarif ettikten sonra soruyor: “Ben buna nasıl dayanacağım? Kızımın hesabını kim kimden soracak?” Evet, kimden sorulacak bu hesap? Hambaz Mezrası’nın görüş mesafesindeki Tapantepe Jandarma Taburu’ndan yapılan tek atışla vurulan Ceylan’ın canının hesabını kim verecek? Öyle bir devletimiz var mı ki bizim? Koyun otlatan bir Kürt kızını vurduktan sonra tam anlamıyla firar eden; bir askerî taburla iki karakolun çevrelediği olay mahalline “güvenli değil” diye yetkili göndermeyen; Ceylan’ı vuran silahın niteliğini ve kime ait olduğunu ortaya çıkartacak incelemeyi yapmayan; karakolun nizamiyesinde küçük kızın cesedinin parçalarına bakıp alelacele bir adlî rapor tutturarak “otopsi gereksiz” diyen, sonra da “olay unutulsun” diye bekleyen bir devlet, bu cinayeti aydınlatmak isteyen bir devlet midir sizce?.. Bugüne dek, kendi eliyle ya da kendi ihmaliyle sonlanan nice hayatın hesabını vermeyen bir devlet... Bir Kürt kızının gökten üzerine yağan ölümle yok olmasını “haber” bile saymayan bir medya... Ve biraz da bu devletle bu medyanın vicdansız ittifakı sayesinde yıllardır akan kan... Şimdi, bu kanı durdurmaya niyet eden hükümete sormak istiyorum... Demokratik açılımlarla Kürt meselesine çözüm bulmaktan, 25 yıllık savaşı bitirmekten söz eden ve samimiyetlerine inandığım İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sormak istiyorum: Niye Ceylan’a sahip çıkmıyorsunuz? Ölümünü engelleyemediniz, niye ölüsüne saygı göstermiyorsunuz? Niye Hambaz’a yetkili göndermediniz? Niye Ceylan’ın annesi Saliha’yı ve Önkol ailesinin diğer fertlerini arayıp acılarını paylaşmadınız? Niye onlara, “kızınızın ölümüne kimin sebep olduğunu bulacağız, adaleti işleteceğiz, sorumlusunu cezalandıracağız” demediniz? Lice Kaymakamı’nı, Diyarbakır Valisi’ni neden hemen devreye sokmadınız? Ve niye, Saliha Önkol’un feryadına DTP milletvekilleri dışında kimse kulak vermedi? Bakan Atalay’a, Başbakan Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Gül’e sormak istiyorum... Şimdi, Saliha Önkol sizin demokratik açılımınıza nasıl inansın? Kızının kara gözlerine bir daha hiç bakamayacak olan bu acılı anne, kızının ölümü üzerine bir tek kelime bile sarf etmeyen sizlerin samimiyetinize, iyi niyetinize, kararlılığınıza ve cesaretinize nasıl ve neden güvensin? Sayın Atalay, Sayın Erdoğan, Sayın Gül... Ceylan’dan kalan bu yegâne vesikalık fotoğrafa bakınca sizin de içiniz parçalanmıyor mu? Yoksa sizler de mi, devletiyle medyasıyla Ceylan’ın ölümünü umursamayan bu sisteme uyum sağladınız? Ceylanların sessizliğine siz de mi alıştınız? Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2009 Bu insanlar sadece paraya yemege sagliga ac degil. FIKIR OZGURLUGUNE AC! Önce aşın, işin olacak arkadaşım. Aç ve işşiz insanı istediğin amaç için tutuşturabilirsin. Ekonomik koşulların düzelmesi demek buna bağlı olarak, eğitim, sağlık vs gibi hizmetlerin ve buna bağlı olarak da demokrasi hak ve özgürlüklerinde gelişmesi anlamını taşır. İsterseniz burada kuru kuru insan hakları, fikir özgürlüğü diye bağıracağınıza gelişmiş demokrasilerdeki ekonomik gelişimi inceleyin. Çünkü ekonominin gelişmişliği ile demokrasi doğru orantılıdır. Bizim bu kuru edebiyatlara karnımız tok. 1 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2009 Önce aşın, işin olacak arkadaşım. Aç ve işşiz insanı istediğin amaç için tutuşturabilirsin. Ekonomik koşulların düzelmesi demek buna bağlı olarak, eğitim, sağlık vs gibi hizmetlerin ve buna bağlı olarak da demokrasi hak ve özgürlüklerinde gelişmesi anlamını taşır. İsterseniz burada kuru kuru insan hakları, fikir özgürlüğü diye bağıracağınıza gelişmiş demokrasilerdeki ekonomik gelişimi inceleyin. Çünkü ekonominin gelişmişliği ile demokrasi doğru orantılıdır. Bizim bu kuru edebiyatlara karnımız tok. Doğru söze ne denebilirki... 1 Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2009 Kaplan, lütfen bana Uğur Kaymaz ile ilgili bildiklerinizi yazın.Ben de öğreneyim (bu arada politika,güncel derken bu gazete başlığını şimdi gördüm.çok güzel.yalnız nerede yazdığımızı unutuyoruz.neyse güzel olmuş) 2 Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.