Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 ZEİTGEİST ADDENDUM BELGESEL FİLMİ ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ ZEİTGEİST isimli belgesel film dizisinin ikinci bölümü olan , ZEİTGEİST- ADDENDUM’U seyrettim. Birincisini izlememiştim ama ikincinin küçük bir kısmı olan "EKONOMİK TETİKÇİLER" bölümünü daha önce izlemiş ve çok beğenmiştim. Tamamını izledikten sonra beğenim bir kat daha arttı. Bu nedenle Film hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmadan edemiyorum. Filmi beraber izlediğimiz arkadaşlarımdan bazıları, filmin insanın spritüel yapısına değinmeyişini, vahdeti vücut anlayışını sadece bilime dayalı olarak açıklamasını eksiklik olarak gördüler. Bence de bu tespitleri doğrudur. Ama unutmayalım ki Mustafa Kemal Atatürk de insanlığın ilerlemesi için sadece bilimi rehber almamızı istemiştir. Çünkü aksi davranış, metafizik çağrışım yapan tavsiyeler, insanlığı tekrar orta çağ karanlığına götürür. Bu nedenle filmde yapılan doğrudur. Filmde, EMPERYALİZMİN yeni bir tanımı yapılmış ve buna ŞİRKETOKRASİ denmiştir. ŞİRKETOKROSİNİN, teknolojiyi, finans kapitali ve küreselleşme ideolojisini kullanarak tüm dünya İNSANLARINI NASIL SÖMÜRDÜĞÜ anlatılmış ve Teknolojinin farklı bir anlayışla kullanılmasının kıtlığı ortadan kaldıracağı, bir tür yeryüzü Cenneti oluşturacağı iddia edilmiştir. Acaba, Teknolojinin her şeyi yeterince üretmesi, İnsanların sahip olma, stoklama hırs ve davranışlarından tümüyle vazgeçmelerine, ihtiyaçları kadar tüketip, yetenekleri, kapasiteleri elverdiği ölçüde çalışmalarına yol açar mı? Filmin de belirttiği gibi hırs ve bencillik insan doğasında yaradılıştan var olan bir eğilim değildir. Ama “KOŞULSUZ SEVGİ” başlıklı yazılarımda da vurguladığım gibi BEKLENTİSİZ SEVMEK ve KARŞILIKSIZ VERMEK de insanın doğuşundan itibaren sahip olduğu özellikler değildir. Bence, teknoloji bedava bir şekilde her şeyi yeterince üretse bile, insanda böyle bir davranışı otomatik olarak oluşturmaz. Bu nedenle BİLGİYE, FARKINDALIĞA YÖNELİK ÇALIŞMALARA ÖNCELİK VERİLMESİ GEREKİR. Filmin sonundaki öneriler kısmına ise biraz itirazım var. Bence öneriler tamamen Amerikan toplumu için yazılmıştır. Örneğin, orduya katılmamayı öneren madde Türkiye Şartlarına uymaz. Tüm dinlerin vakti geçmiş, demode şeyler olarak nitelenmesi pek doğru değildir. DİNLER, din kitapları hala pek çok insan için doğru davranışları öneren DIŞTAKİ VİCDANDIR. Örneğin İslam dinine inanan Ömer Hayyam, Mevlana, Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre gibi pek çok insan, yaptıkları yorumlarla Din kitaplarının özünü açığa çıkartmış ve çok güzel amel edebilmişlerdir. Bu sebeple, Filmdeki gibi tüm dinlerin tü kaka edilmesi, gereksiz husumetler çeker, antiemperyalist cepheyi böler ve filmde Şirketokrasi denilen emperyalizmin işine yarar. Bunların dışındaki tüm önerilere ise aynen katılıyorum. http://video.google.com/videoplay?docid=-3127984250073808259 zeitgeist original Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Şah'ın devrilişi ve İran devriminin animasyon/belgesel filmi http://www.turkish-media.com/forum/topic/116496-persepolis-2007/ Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Şah'ın devrilişi ve İran devriminin animasyon/belgesel filmi http://www.turkish-media.com/forum/topic/116496-persepolis-2007/ Bunu ilk çıktığında izlemiştim. Doğal olarak da Türkiye'nin gidişatı ile aradaki paralellikleri düşünmüştüm. Mahalle baskısı o günden bu yana daha da arttı. Koyu milli görüşçü Bülent Arınç'ın başbakan yardımcılığına getirilmesinin ise takiyyenin bitip, milli görüşe geçişin başlangıcı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ise henüz karar vermiş değilim. Bakalım 10 yıl sonra Constantinapolis diye bir film de bizi anlatacak mı, göreceğiz... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Sanırım 10 yıl beklememize gerek kalmayacak, çünkü düşüşler daima süratli olmuştur, yükselişlerse uzun zaman alır... Türkiye'de son altı yılda başarılmış bir yıkım değil bu olanlar, aşama aşama, hatta santim santim örüldü... İran'da ki kadar süratli olmayışının tek nedeni Mustafa Kemal gerçeğiydi... Fakat ben yinede umutlu olup, bazen daha yükseğe sıçramak için çökmek gerekir diyorum... Bir belgesel daha paylaşmak istiyorum... Banu Avar, TRT'den kovulan Türkiye'nin gurur kaynağı müthiş kadın gerçeklere mercek tutuyor! Ulusal Kanal... batı ve planları Art tv... http://www.dailymotion.com/video/x8x2bm_obama-yeni-donem-dunya-duzeni-banu_news Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Banu Avar Türk diyarlarını gezdikçe ve anlattıkça, ne diye dünyanın en parçalanmış halkı diye düşünüyor insan. Sonra da Tarihteki tüm Türk devletlerinin iç çekişmeler yüzünden parçalandığını hatırlıyor, insanlarımızın birarada geçinme konusundaki beceriksizliğini ve bitmek bilmez iç çekişmelerimizi düşünüyorum. Ellerinden gelse Türkiye'mizi bile bölmek isteyenler bugün de yok mu? En yakınımızdaki Kıbrıs'ta bile bizimle birleşmek istemeyenlerin sayısı az değil. Bütün bunlardaki sebebi olarak birbirimizin haklarına karşı özensizliğimizde görüyorum. Birbirini kırmakta, ya da anlamamakta , önyargıda ilerlememiz gereken ne çok yol var. Keşke Avar'ın sihirli değneği olsa da değdiği her Türk diyarı birleşiverse, aradaki ufak farklılıkları kültürel zenginlik olarak algılayıp ayrılmamacasına beraber yaşayabilse. Neyse biz şimdilik ülkemizin bütünlüğünü koruyalım da, gerisini sonra düşünürüz artık Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Türkleri savaş yoluyla yenemedikleri için içeriden çekiştiriyor olabilirler mi? Avrupa Birliği kimlere karşı (!) (bunu özellikle sordum)nasıl kuruldu, ne kadar zamanda kuruldu, onları birleştiren tek unsur Hıristiyan oluşlarımıydı? Bu soruları cevaplarsak aslında çokta anlaşılmaz değil neden parçalanmakta olduğumuz! Çağdaş dünyada neden (teknolojide, bilimde, tıpta, eğitimde, sanatta, sporda, edebiyatta) yokuz? Parçalanıyoruz çünkü diğerleri birleşik bir güç (G8) geri kalanlarsa onları beslemekle mükellef halklar, topluluklar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2009 Türkleri savaş yoluyla yenemedikleri için içeriden çekiştiriyor olabilirler mi? Avrupa Birliği kimlere karşı (!) (bunu özellikle sordum)nasıl kuruldu, ne kadar zamanda kuruldu, onları birleştiren tek unsur Hıristiyan oluşlarımıydı? Bu soruları cevaplarsak aslında çokta anlaşılmaz değil neden parçalanmakta olduğumuz! Çağdaş dünyada neden (teknolojide, bilimde, tıpta, eğitimde, sanatta, sporda, edebiyatta) yokuz? Parçalanıyoruz çünkü diğerleri birleşik bir güç (G8) geri kalanlarsa onları beslemekle mükellef halklar, topluluklar... Bu dediklerinize tamamen katılıyorum. Ama yine de bu kadar farklı coğrafyada bu kadar parçalanmış ve bu kadar çok devlete sahip başka bir halk olmadığı gerçeği de önümüzde. Neden en çok biz etkileniyoruz. Buna sebep sanırım tarihimizde. Orta Asya'da verimsiz ve zor topraklardaki ilk yerleşim ve kıtlık sonrası göçebe devam eden bir hayat. Bu yüzden silah tekniklerine önem vererek hep başka uygarlıkların zengin topraklarına fetihler yoluyla yerleşmiş ve karışmışız. Buda farklı etnik kökenlerin devlet içinde yer almasına yol açmış. Bir süre sonra iç ayrılıkların tohumu olmuş bu gruplar ve dış etkilere açık olmuşlar. Bunun da etkili olduğu kanaatindeyim. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2009 Belgesel dalında benim mitim: "Kuşlar Kanatlı Uygarlık" Beni böyle derinden etkileyen bir film daha olmamıştır... Bu filme on üzerinden yüz veriyorum... Bu arada korkunç bir haber vermekten son derece büyük üzüntü duyuyorum: Yeryüzünde insan türü bir cinayete daha imza attı. "Esmer çinte" olarak adlandırılan kuş türünün son üyesi de öldü ve yeryüzünde artık böyle bir kuş türü yok... Son üye bir şişede tüyleri koruyucu formaldehit sıvıda dağılmış, gözlerini sonsuza kadar yummuş halde saklanıyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ kuyruksuz Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2011 Paylaş Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2011 Zeitgeist belgesel serisini izledim. Yeni dünya düzeni ve amerika'nın türlü oyunlarını anlatıyor. Bazı olayları izleyince siz de çok şaşıracaksınız. Tavsiye ederim. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.