Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Türkan Saylan gibi insanliga hizmet verenlerin ölümüne sevinenlerin insan olarak utanabilmeleri ancak onlarin insan olabilmeleri ile mümkündür.Kalplerinde insanlara nefret tasiyanlarin kafalari türbanlansa ne olur ki?Müslüman türbaniyla degil,Allah'a olan sevgisiyle müslümandir.Namaz kilanin müslüman oldugunu iddia eden varsa o kendini Allah'a ortak kosandir.Eger kalbinde insanlik duygulari ölmüsse,ondan ne insanliga ne müslümanliga bir yarar vardir.Bugün müslümanim diyipte Allah'in vermedigi bir emri Allaha mal edenler ve bunu devleti yikma savasina döndürenlerin topu bir Türkan Saylan etmezler.

 

 

saygilarla

  • Cevaplar 110
  • Görüntü 12,7b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Most Popular Posts

  • Misafir gelincik
    Misafir gelincik

    Bu söylediğinize siz gerçekten inanıyor musunuz ? Hani ölen mahallemizdeki bakkal amca değilde.

Gönderi tarihi:
Bence hissi davranmamak lazim. Kanserden hergun birileri oluyor. Bu kadin olunce mi kiymete bindi birden? Hem onun olusune kimse bir sey demek zorunda degil. O da eminim sevmedigi insanlarin universitelere ve diger kamusal alanlara alinmayislarina cok sevinmisti zamaninda. Biz de simdi sevinelim. *****

 

İsteyen sevinebilir tabii ama hakaret ve iftira neyin nesi ? Hem demokrasiden, Kemalistlerden yakın hem de bu iftira ve hakaretleri edebil. Demek ki neymiş ? Demokrasi varmış.Yatın, kalkın Atatürk’e dua edin.

Gönderi tarihi:
Türkan Saylan gibi insanliga hizmet verenlerin ölümüne sevinenlerin insan olarak utanabilmeleri ancak onlarin insan olabilmeleri ile mümkündür.Kalplerinde insanlara nefret tasiyanlarin kafalari türbanlansa ne olur ki?Müslüman türbaniyla degil,Allah'a olan sevgisiyle müslümandir.Namaz kilanin müslüman oldugunu iddia eden varsa o kendini Allah'a ortak kosandir.Eger kalbinde insanlik duygulari ölmüsse,ondan ne insanliga ne müslümanliga bir yarar vardir.Bugün müslümanim diyipte Allah'in vermedigi bir emri Allaha mal edenler ve bunu devleti yikma savasina döndürenlerin topu bir Türkan Saylan etmezler.

 

 

saygilarla

 

Musluman turbaniyla Musluman'dir. Burada soz oyunu yapmayalim. Fenerbahce'nin galip gelmesini isteyen bir adama Galatasaray taraftari denir mi? Yani inanc kalpte baslayip orada biten bir deger degildir. Inanc kamusal ve sosyal alani sekillendirmesi beklenen bir sablondur.

 

Namaz kilan ve diger gereklilikleri yerine getiren Musluman oldugunu iddia edebilir. Aynen Sigorta sektorunde calisan bir adamin sigortaci oldugunu ilan etmesi gibidir bu. Yani malumun ilami.

 

Musluman kayitsiz sartsiz bortu bocegi, ati esegi seven demek degildir. Silin atin o imaji kafanizdan. O Musluman tiplemesi Kemal Sunal ve Sener Sen'le birlikte obur tarafa gitti. Yaratilmis, hala Ilahi sifatlari yansitandir. O sifatlari artik cevherinde barindiramayanlar Yunus'un bile merhametini kazanamazlar.

 

Ki biz onun kadar genis yurekli degiliz.

 

Taptuk onu bir kez ters yuz etti, o Mecnun oldu.

Gönderi tarihi:
İsteyen sevinebilir tabii ama hakaret ve iftira neyin nesi ? Hem demokrasiden, Kemalistlerden yakın hem de bu iftira ve hakaretleri edebil. Demek ki neymiş ? Demokrasi varmış.Yatın, kalkın Atatürk’e dua edin.

 

Neden? Tek parti rejiminden dolayi mi?

 

Demokrasi o varken yoktu ki.

 

Hakaret ve iftira yok burada. Ama siz konu kendi adamlariniz olunca birden Robin Hood kesiliyorsunuz. Yasli bir Cumhuroyet yazari sabahin erken vakti evinden derdest edilip goturulunce bir anda gokten yagmur gibi humanizm yagiyor. Ding dong! O bu ulkede evinden sabaha karsi alinip goturulen ilk adam degil.

 

Hem o geri geldi, degil mi? Ya goturulup de bir daha izine rastlanilmayanlar? Sanki biz uzaydan geldik.

Gönderi tarihi:
Musluman turbaniyla Musluman'dir. Burada soz oyunu yapmayalim. Fenerbahce'nin galip gelmesini isteyen bir adama Galatasaray taraftari denir mi? Yani inanc kalpte baslayip orada biten bir deger degildir. Inanc kamusal ve sosyal alani sekillendirmesi beklenen bir sablondur.

 

İnanç kişiye özeldir, kişinin yaşayış tarzıyla, çevresiyle, düşünce tarzıyla oluşabilir. Kişinin kendisiyle ilgili bir düşünce tarızının kamusal ve sosyal bir alana indirgenmesi bana göre düşünülemez.Sizin kendinize göre bir inancınız olabilir ve inancınız gereklerini yerine getirebilirsiniz ama; toplumsal alanda birlikte yaşadığnız diğer insanların aynı inanç içerisinde olmasını bekleyemezsiniz. Kamusal alanda birlikte çalıştığınız insanların sizin gibi olmasını bekleyemezsiniz. Bakın bir elinizdeki parmakların hepsi birbirinden farklı değil mi? Kamusal alanda iş arkadaşlarınızın sizinle inançları doğrultusunda ibadet etmelerini ya da giyim tarzlarının sizin benimsediğiniz gibi olmasını bekleyemezsiniz.

 

Bence hissi davranmamak lazim. Kanserden hergun birileri oluyor. Bu kadin olunce mi kiymete bindi birden? Hem onun olusune kimse bir sey demek zorunda degil. O da eminim sevmedigi insanlarin universitelere ve diger kamusal alanlara alinmayislarina cok sevinmisti zamaninda. Biz de simdi sevinelim.

 

Kanserden hergün birileri ölebilir, ama Türkan Saylan gibi arkasından binlerce minnet ve teşekkürler bırakan birisinin ölmesi bizleri daha fazla üzmüştür. Onunla aynı fikirleri paylaşmayabilirsiniz ama en azından yaptıklarına karşı biraz saygınız olabilir. Sayesinde kaç çocuk okuma imkanı bulmuştur bilginiz var mı? Özellikle de kız çocukları!! Verdiği mücadeleler konusunda birşey yazmak istemiyorum çünkü onun verdiği mücadeleleri anlayabilmenizin mümkün olamayacağını düşünüyorum. Sevinmeyin belki Türkan Saylan'ı kaybetmiş olabiliriz ama; onunla aynı fikirleri paylaşanlar ve yaptıkları karşısında büyük bir minnetle onu sevenler hala hayatta!

Gönderi tarihi:
Neden? Tek parti rejiminden dolayi mi?

 

Demokrasi o varken yoktu ki.

 

Hakaret ve iftira yok burada. Ama siz konu kendi adamlariniz olunca birden Robin Hood kesiliyorsunuz. Yasli bir Cumhuroyet yazari sabahin erken vakti evinden derdest edilip goturulunce bir anda gokten yagmur gibi humanizm yagiyor. Ding dong! O bu ulkede evinden sabaha karsi alinip goturulen ilk adam degil.

 

Hem o geri geldi, degil mi? Ya goturulup de bir daha izine rastlanilmayanlar? Sanki biz uzaydan geldik.

 

Hakaret ve iftira nasıl yok ?

 

"hristiyan misyoneri" iftira değil mi ?

 

"kızları pazarlayan mama" hakaret değil mi ?

 

Faili mechullere göz yumduğumuzu kim söyledi ? Hukuk hukuktur arkadaşım herkes kanun önünde eşittir.Biz bunun savaşındayız.

 

Takılmışsınız bir tek parti rejimine…Sen bunları söyleyebiliyorsan, Atatürk ve İsmet İnönü sayesindedir.

 

Dünya siyaset tarihinde, istese devam edeceği halde iktidardan demokratik yollarla inen tek "tek parti şefi " İsmet İnönü'dür.

 

Tek parti rejimindeki uygulamalarını da ısıtıp ısıtıp önümüze koymayın.

 

Devrim bir süreçtir. Öyle, ha devrim yaptık, cumhuriyeti getirdik ertesi gün de demokratik seçim yapalım diye bir şey olmaz.

 

Devrim, halkın yararına halk için yapılan bir uygulamadır. Çok partili seçim de ancak şartlar normalleştiğinde, genel bir demokrasi bilinci oturduğunda mümkündür.

Gönderi tarihi:
Musluman turbaniyla Musluman'dir. Burada soz oyunu yapmayalim. Fenerbahce'nin galip gelmesini isteyen bir adama Galatasaray taraftari denir mi? Yani inanc kalpte baslayip orada biten bir deger degildir. Inanc kamusal ve sosyal alani sekillendirmesi beklenen bir sablondur.

 

Siyasal İslamcılar futbol takımı gibi formalı gezmelidir değil mi ? Hatta formaya sponsor reklamı bile alabilir. Bush, Obama, ABD gibi sponsorlardan…

 

Namaz kilan ve diger gereklilikleri yerine getiren Musluman oldugunu iddia edebilir. Aynen Sigorta sektorunde calisan bir adamin sigortaci oldugunu ilan etmesi gibidir bu. Yani malumun ilami.

 

Müslümanlık bir meslek mi yani ? Arada bir namaz kilan veya hiç kılmayan veya diğer gereklilikleri yerine getirmeyen birisi kendisinin Müslüman olduğunu iddia edemez mi ? Kelime-i şahadete ne gerek var o zaman ? Senin Müslüman tanımın, Müslümanlığı bir meslek olarak gören siyasal İslamcılığın tanımı olmuş. Her mesleğin bir odası vardır ve odaya başvurunca birilerinin onaylaması gerekir. Sizi kim onayladı acaba ?

 

Musluman kayitsiz sartsiz bortu bocegi, ati esegi seven demek degildir. Silin atin o imaji kafanizdan. O Musluman tiplemesi Kemal Sunal ve Sener Sen'le birlikte obur tarafa gitti. Yaratilmis, hala Ilahi sifatlari yansitandir. O sifatlari artik cevherinde barindiramayanlar Yunus'un bile merhametini kazanamazlar.

 

Ki biz onun kadar genis yurekli degiliz.

 

Taptuk onu bir kez ters yuz etti, o Mecnun oldu.

 

O ilahi sıfatları cevherinde barındıranlar, bir insana kendi inancını taşımasa bile, hakaret ve iftira etme hakkını kendilerinde görebilirler mi ? O ilahi sıfatları cevherinde barındırmaları , kendilerini haşa Allah yerine koymalarını gerektirir mi ?

Gönderi tarihi:
...

 

 

  1. 400 milletvekilini bile bulamadan deyip paniklemekten bahsedilmiş ya...Komikliğin tavan yaptığı nokta bu olsa gerek. Sanki bir anayasa değişikliği için 400 asgari şart...
    ...
  2. Anayasanın ilk dört maddesiyle alıp veremediğimiz yok. Bayrak, başkent, milli marş, demokratik sosyal hukuk devletine çok bağlıyız. Cumhuriyeti çok seviyoruz.
    ...
  3. Bu arada benim derdim cumhuriyetin temel değerleri (bu sözü de hiç sevmedim-nitelikleri daha uygun duruyor gibi geliyor) ile diyenin alnından öpülmesi olasılığı hiç yok da; bir an dahi senin tarafından öpülmek de en son isteyeceğim şey olur herhalde Taylan...
    ...
  4. Ölümle ilgili cümleler kurmuşsun; Benim yazdıklarıma binaen yazdıysan ayıp olmuş. Görüşlerimiz birçok noktada farklı farklı da olsa forumda ölmesini istediğim kişiler sıralamasında yer almıyorsun.
    ...

1-) 367 olaylarını tekrar hatırla. Tartışmaların içindeki rakamları tekrar çözümle. 400lü sayıları kimin telaffuz ettiğini yeniden müteala et, sonra komikliği tavan yaptır. Çok net.

 

Yazılı tarih babacandır, hiç kıvırtmaz Bekir.

 

2-) İnşallah.

 

3-) Şimdiye kadar edindiğim izlenim içerisinde sen (bu başlıkta kastettiğim şekli ile) alnından öpülesi insanlardan değildin.

Ama kendini onlarla bir tutup, tarafımdan öpülmeyi reddediyorsan, paşa gönül kriterleri devreye girer. Çekilebilirsin.

 

4-) "Görüşlerimiz birçok noktada farklı farklı da olsa forumda ölmesini istediğim kişiler sıralamasında yer almıyorsun" diyorsun.

Forumda ölmesini istediğin birileri mi var? Yoksa bu bize Türkçe'mizin bir oyunu mu?

 

Sınav bitmiştir, istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.

Başarılar.

Gönderi tarihi:
İnanç kişiye özeldir, kişinin yaşayış tarzıyla, çevresiyle, düşünce tarzıyla oluşabilir. Kişinin kendisiyle ilgili bir düşünce tarızının kamusal ve sosyal bir alana indirgenmesi bana göre düşünülemez.Sizin kendinize göre bir inancınız olabilir ve inancınız gereklerini yerine getirebilirsiniz ama; toplumsal alanda birlikte yaşadığnız diğer insanların aynı inanç içerisinde olmasını bekleyemezsiniz. Kamusal alanda birlikte çalıştığınız insanların sizin gibi olmasını bekleyemezsiniz. Bakın bir elinizdeki parmakların hepsi birbirinden farklı değil mi? Kamusal alanda iş arkadaşlarınızın sizinle inançları doğrultusunda ibadet etmelerini ya da giyim tarzlarının sizin benimsediğiniz gibi olmasını bekleyemezsiniz.

 

 

 

Kanserden hergün birileri ölebilir, ama Türkan Saylan gibi arkasından binlerce minnet ve teşekkürler bırakan birisinin ölmesi bizleri daha fazla üzmüştür. Onunla aynı fikirleri paylaşmayabilirsiniz ama en azından yaptıklarına karşı biraz saygınız olabilir. Sayesinde kaç çocuk okuma imkanı bulmuştur bilginiz var mı? Özellikle de kız çocukları!! Verdiği mücadeleler konusunda birşey yazmak istemiyorum çünkü onun verdiği mücadeleleri anlayabilmenizin mümkün olamayacağını düşünüyorum. Sevinmeyin belki Türkan Saylan'ı kaybetmiş olabiliriz ama; onunla aynı fikirleri paylaşanlar ve yaptıkları karşısında büyük bir minnetle onu sevenler hala hayatta!

 

 

Inanc bir kamusal alan uygulamasidir. Peygamber inanci gizli odalardan kamusal alana indirebilmenin mucadelesini vermistir. Kuzey Afrika'nin, Uzak Dogu'nun ve Orta Asya'nin Islamlasmasi, dinin kamusal alana ve ozellikle ticaret ve davet ikilisiyle birlikte ozel ve kamusal alana esit derecede inmesiyle mumkun olmustur. Din devlet duzenine de mudahele eder. Ama ozellikle sosyal yasama.

 

Parmaklar birbirinden farklidir kuskusuz. Ama Ilahi emirler, temel nass'lar caga gore degismez. Cagi degistirir. Bir ogrenci basortusuyle kamunun tum alanlarindan faydalanmalidir. Bunu yaparken digerlerine baski ve siddet uyguluyorsa, mahkeme edilmelidir. Ayni sekilde, kendi ortusuzluklerini kamusal alanda baski unsuru olarak kullananlar da muhakeme edilmelidir. Kamu kayitsiz sartsiz tum inanc ve degerlere acik olmalidir. Aksi halde, Islam'in dislandigi dinsel alan bu kez sekuler dinlerin tahakkumu altinda ayni sonuclari verecektir. Yani dinsizlik de bir din cesitidir ve onun empoze edilmesi de bir tur din koyuculuktur.

 

Biz kimsenin bizim gibi olmasini beklemiyoruz. Kimsenin de bizim kendileri gibi olmamizi beklememeleri gerekir. Basortusuzlugu dayatanlar kendi seculer dinlerini dayatmis olmuyorlar mi? Yani hep biz mi merhamet ve izin dilenecegiz?

 

TS'ye gelince. Arkasindan binlerce degil, milyonlarca minnet ve sukran duygusuyla ayrilan insanlar oldu. Seyhler, kanaat onderleri, bazi politikacilar. Uc bes bin kisinin, hadi diyelim ve kuslarin yutamayacagi kadar buyuk atalim, birkac yuz bin kisinin sevdigi bir adami sevmek zorunda degil kimse. Oldugu icin sevinebilir de. Ebu Cehil'i haklayan kole Vahsi'yi Peygamberimiz ovmustu. Ama iyi huylu Yahudi komsusu olunce onun icin uzuntusunu belirtmisti. Burada sadece yasli olmak, birilerinin sevgisini kazanmis olmak ya da bazi vakiflari idare etmek mesele degil. Fasismin de kendi mutlu sinifi vardi.

 

Biz onun olmesine degil de, artik bir sorun cikaramayacak olmasina sevindik. Kiyamet onun icin ne gibi surprizler hazirliyor, Allah bilir. Bunu nasilsa ogrenecegiz. Cunku biz onu Seriat ve basortusu karsitligiyla tanidik. Yani o Peygamber'in komsusu iyi huylu bir Yahudi degildi. O Peygamber'in kotu huylu amcasi idi.

 

Muslumanlar o adamin olup gitmis olmasina hala sevinir dururlar. Bu onlara Ilahi Adalet'in tecellisi olarak gorunur.

 

Ne hos.

Gönderi tarihi:
Inanc bir kamusal alan uygulamasidir. Peygamber inanci gizli odalardan kamusal alana indirebilmenin mucadelesini vermistir. Kuzey Afrika'nin, Uzak ..................

 

 

Muslumanlar o adamin olup gitmis olmasina hala sevinir dururlar. Bu onlara Ilahi Adalet'in tecellisi olarak gorunur.

 

Ne hos.

Herkes kendi inancini içinde yaşar, inançları doğrultusun ibadetlerini yerine getirir. İnanç kişinin içinde bir zorlama yada yaptırım gücüyle oluşamaz. İnancın kamusal ve sosyal alanda uygulanmasi da mümkün değildir. Gerçi bu hükümetle birlikte yavaş yavaş uygulama alanı bulmuştur. Dinin sosyal ve kamu alanına uygulandığı İran'a gidelim sizinle birlikte buyrun:

 

irancatismaaia21.jpg

20/06/2009

 

Tahran sokakları yeniden karıştı

20.06.2009 - 18:24

 

İran´da dini lider Hamaney´in uyarılarına rağmen reformcular yine meydanlara çıktı. Musavi yandaşları, Ahmedinecad yanlılarıyla çatışıyor.

İran polisinin "seçim sonuçlarının protesto edileceği eylemlere müsamaha gösterilmeyecek" açıklaması yapmasına rağmen reformcular, Tahran Üniversitesi yakınlarında toplandı.

Görgü tanıklarına göre, polis, birkaç bin kişilik gruba gözyaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale etti.

Reformcular, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad´ın yandaşlarıyla da çatışıyor. Ahmedinecad yanlılarının merkezi ateşe verildi.

İran polisi, çatışmaları önlemek için zaman zaman havaya ateş açıyor.

 

Bakın dinin kamusal ve sosyal düzene uygulanmasının sonucu. Din, sosyal yaşam düzeniyle bütünleştirilecek bir olgu olamaz. Zorla bir kişinin örtünmesini düşünemezsiniz. Siz ibadetiniz gereği oruç tutarken bir başkası oryç tutmayabilir. Sizin yaşam biçiminiz dini unsurlar üzerine kurulmuş olabilir ama bir başkasının yaşam biçimine müdahele etme hakkiniz yoktur.

 

Devlet anayasa hükümlerine göre şekillenir, ilahi emirlere göre değil. ilahi emirler sizin gibi düşünen kişilerin yaşam biçimine uygulanabilir ancak.

 

Şeyhler haaa ? Doğru şeyhler o kadar saygın kişilerdir ki cahil insanları içlerindeki o temiz iman duygusuyla okuyup üfürmekle kalmayıp birde kadınlara tecavüz ederlerken yakalanmışlardır. Siz Türkan Saylan kimlerle karşılaştırıyorsunuz? Ben hiçbir şeyhin yaptığı iyiliği görmedim hayatta, hiçbir çocugu okuttuğunu, hiçbir çocugun iyileşmesine yardımcı olduğunu görmedim. Türkan Saylan'ın öldüğüne hiç sevinmeyin çünkü onun düşüncelerini savunan birçok insan hayata!

Gönderi tarihi:
Inanc bir kamusal alan uygulamasidir. Peygamber inanci gizli odalardan kamusal alana indirebilmenin mucadelesini vermistir. Kuzey Afrika'nin, Uzak Dogu'nun ve Orta Asya'nin Islamlasmasi, dinin kamusal alana ve ozellikle ticaret ve davet ikilisiyle birlikte ozel ve kamusal alana esit derecede inmesiyle mumkun olmustur. Din devlet duzenine de mudahele eder. Ama ozellikle sosyal yasama.

 

Bir ogrenci basortusuyle kamunun tum alanlarindan faydalanmalidir. Bunu yaparken digerlerine baski ve siddet uyguluyorsa, mahkeme edilmelidir. Ayni sekilde, kendi ortusuzluklerini kamusal alanda baski unsuru olarak kullananlar da muhakeme edilmelidir. Kamu kayitsiz sartsiz tum inanc ve degerlere acik olmalidir. Aksi halde, Islam'in dislandigi dinsel alan bu kez sekuler dinlerin tahakkumu altinda ayni sonuclari verecektir. Yani dinsizlik de bir din cesitidir ve onun empoze edilmesi de bir tur din koyuculuktur.

 

Biz kimsenin bizim gibi olmasini beklemiyoruz. Kimsenin de bizim kendileri gibi olmamizi beklememeleri gerekir. Basortusuzlugu dayatanlar kendi seculer dinlerini dayatmis olmuyorlar mi? Yani hep biz mi merhamet ve izin dilenecegiz?

 

Inanc bir kamusal alan uygulamasi değildir. Biraz sosyoloji, biraz Hukuk okuman gerekli.O dönem insanlık dediğimiz olgunluk düzeyi bugünkü gibi gelişmemiş veya genelleşmemişti. Dolayısıyla, demokrasiden bahsedilemezdi. O dönem var olan tarım ve ticaret toplumlarında feodal üretim ilişkileri gereği yönetim tarzı krallıklar veya imparatorluktu. Dolayısıyla, böyle Monarşik yapıların devamı için Kuran böyle yorumlanmak zorundaydı. Ama içtihatlarla statik bir hale sokuldu. Var mı şimdi bir krallık yada İmparatorluk. Oysa, Allah Kuranda geçmişe yönelik olarak her dönemin her toplumun farklı şeriatları olduğunu söyler. Demek ki koşullar, yaşama biçimleri, üretim ilişkileri, insanlığın genel eğilimleri geliştikçe yeni kurallara ihtiyaç vardır. Bu kuralları, Kurani ilkeleri içselleştirmiş yani doğal hukuku idrak edebilen biri yani tam insan olabilen biri, bilimsel doğruları da dikkate alıp oluşturabilir. Bunda Kuran açısından bir mani yoktur. Bilakis, Kuran düşünmeye sevkedicidir.Siz bile ağzınızdan düşürmüyorsunuz demokrasi demokrasi diye. O halde, insanlığın en gelişmiş halinin yansıdığı evrensel hukuk kuralları ve yönetim tarzı da Kuranın genel ahlak ilkelerine asla ters olamaz. Bunun adı da dinsizlik yada secüler din değildir.En basiti şunu düşün; eskiden herkes silahlı gezmek zorundaydı, insan hayatı ucuzdu,kölelik vardı şimdi öyle değil. Bu durumda, hukuk ve sosyal yaşam kuralları statik olabilir mi ?

 

Parmaklar birbirinden farklidir kuskusuz. Ama Ilahi emirler, temel nass'lar caga gore degismez. Cagi degistirir.

 

İlahi emirler ve naslar, sosyal yaşam ve hukuka ait olanlar değil, imani ve ahlaki esaslardır. Bireye hitap eder.Biraz Muhammed İkbal olmadı İlhami Güler okumanı tavsiye ederim.

 

TS'ye gelince. Arkasindan binlerce degil, milyonlarca minnet ve sukran duygusuyla ayrilan insanlar oldu. Seyhler, kanaat onderleri, bazi politikacilar. Uc bes bin kisinin, hadi diyelim ve kuslarin yutamayacagi kadar buyuk atalim, birkac yuz bin kisinin sevdigi bir adami sevmek zorunda degil kimse.

Oldugu icin sevinebilir de. Ebu Cehil'i haklayan kole Vahsi'yi Peygamberimiz ovmustu. Ama iyi huylu Yahudi komsusu olunce onun icin uzuntusunu belirtmisti. Burada sadece yasli olmak, birilerinin sevgisini kazanmis olmak ya da bazi vakiflari idare etmek mesele degil. Fasismin de kendi mutlu sinifi vardi.

 

Biz onun olmesine degil de, artik bir sorun cikaramayacak olmasina sevindik. Kiyamet onun icin ne gibi surprizler hazirliyor, Allah bilir. Bunu nasilsa ogrenecegiz. Cunku biz onu Seriat ve basortusu karsitligiyla tanidik. Yani o Peygamber'in komsusu iyi huylu bir Yahudi degildi. O Peygamber'in kotu huylu amcasi idi.

 

Muslumanlar o adamin olup gitmis olmasina hala sevinir dururlar. Bu onlara Ilahi Adalet'in tecellisi olarak gorunur.

 

Ne hos.

 

 

Sen bırak Vahşiyi falan bu soruma cevap vermemişsin hala, cevap bekliyorum :

 

İsteyen sevinebilir tabii ama hakaret ve iftira neyin nesi ? Hem demokrasiden, Kemalistlerden yakın hem de bu iftira ve hakaretleri edebil. Demek ki neymiş ? Demokrasi varmış.Yatın, kalkın Atatürk’e dua edin.

 

Hakaret ve iftira nasıl yok ?

 

"hristiyan misyoneri" iftira değil mi ?

 

"kızları pazarlayan mama" hakaret değil mi ?

 

O ilahi sıfatları cevherinde barındıranlar, bir insana kendi inancını taşımasa bile, hakaret ve iftira etme hakkını kendilerinde görebilirler mi ?
Gönderi tarihi:

Herkes kendi inancini içinde yaşar, inançları doğrultusun ibadetlerini yerine getirir. İnanç kişinin içinde bir zorlama yada yaptırım gücüyle oluşamaz. İnancın kamusal ve sosyal alanda uygulanmasi da mümkün değildir. Gerçi bu hükümetle birlikte yavaş yavaş uygulama alanı bulmuştur. Dinin sosyal ve kamu alanına uygulandığı İran'a gidelim sizinle birlikte buyrun:

 

Bakın dinin kamusal ve sosyal düzene uygulanmasının sonucu. Din, sosyal yaşam düzeniyle bütünleştirilecek bir olgu olamaz. Zorla bir kişinin örtünmesini düşünemezsiniz. Siz ibadetiniz gereği oruç tutarken bir başkası oryç tutmayabilir. Sizin yaşam biçiminiz dini unsurlar üzerine kurulmuş olabilir ama bir başkasının yaşam biçimine müdahele etme hakkiniz yoktur.

 

Devlet anayasa hükümlerine göre şekillenir, ilahi emirlere göre değil. ilahi emirler sizin gibi düşünen kişilerin yaşam biçimine uygulanabilir ancak.

 

Şeyhler haaa ? Doğru şeyhler o kadar saygın kişilerdir ki cahil insanları içlerindeki o temiz iman duygusuyla okuyup üfürmekle kalmayıp birde kadınlara tecavüz ederlerken yakalanmışlardır. Siz Türkan Saylan kimlerle karşılaştırıyorsunuz? Ben hiçbir şeyhin yaptığı iyiliği görmedim hayatta, hiçbir çocugu okuttuğunu, hiçbir çocugun iyileşmesine yardımcı olduğunu görmedim. Türkan Saylan'ın öldüğüne hiç sevinmeyin çünkü onun düşüncelerini savunan birçok insan hayata!

 

Inanc hem ic hem de dis benlike hitap eder. Insanin ozel duygularina oldugu kadar sosyal atmosferine de hukmeder. Ekonomi, egitim, ticaret, politika ve savunma programlarini olusturur ve duzenler. Buna Seri yol denir. Bunun kurallari Allah tarafindan konulmustur. Bunu degistiremezsiniz ve degistirilmesini teklif edemezsiniz. Anayasadaki laikcilik gibi. Yani Islam nufus memurunun masasinda, Polis'in silahinda, Faizsiz banka gorevlisinin kasa kilidinde ve Cumhurbaskaninin makam arabasinda hep on sirada durur ve yolu gosterir.

 

Bu sirada baskalari kendi ozel dinlerini yasamak istiyorlarsa onlara musaade edilir, mudahele edilmez. Ama inancin en ufak bir gereginin yerine getirilimesinin yasaklanmasi durumunda mucadele baslar. Bu ikincil onemdeki cevresel Cihattir. Baskasinin yasam bicimine mudahele degil, mudahelenin sona erdirilmesi icin Cihada cikilir. Oruc tutmayana karisilmaz. Basinin ortmeyene de. Ama bunlari yapmak isteyenlere de her ortamda musaade edilir.

 

Iran'da olanlar bir secim anlasmazligidir. En pis secim oyunlarinin tezgahlandigi bir ulkeden bakinca Iran demokrat bir ulke olarak duruyor. Yunanistan'da halk polisin bir usulsuzlugune karsi neredeyse Atina'yi atese veriyordu. Bu demokrasinin canliligi ve halkin bilinc duzeyini gosterir. Hem Iran'da hem Yunanistan'da halk disari cikip hakkini savunmaktan korkmaz.

 

TC'de halk korkutulmustur. Cunku burada en ufak bir kalkisma rejimi tehdit olarak gorulur ve en agir sekilde cezalandirilir. Iran da kendi sorunlarini cozecektir. Cunku Iran halki medeni ve aydin bir halktir. Koklu tarihi birikimi ve devlet gelenegi vardir. Iran'daki 1979 devrimi en kansiz devrimlerden biridir. TC Iran olmaz korkmayin. Olamaz.

 

Ben bir milyon TS'yi bir Seyhin tirnagina degismem. Bin TS bir seyhin eline su bile dokemez. Ben binlerce insani kurtaran o kadar din buyugu gordum ki. CYDD cemaati ile Gulen cemaatini karsilastirin. Ustelik bu ulkede her zaman CYDD'ciler kollanmisken Cemaatler surekli baski altinda tutulmus, ve on yilda bir gelen laikci baski ile her defasinda Cemaatler onlarca yil geriye goturulmustur.

 

Iyi tarafindan bakin. Cemaatlere ait ozel radyo ve TV istasyonu sayisi Laikcilerinkinden cok fazla. Medya icin de ayni durum soz konusu. Orta Anadolu'da her ilde mutlaka uc bes dini radyo, TV ve gazete bulunmaktadir. Dunya ne kadar degisti, degil mi? Demokratik yollarla bir turlu iktidar olamiyorsunuz. Bu kafali halk alti senedir bir IHL mezununa %40 oy veriyor da DB gibi Laik asik birine %18'i cok goruyor.

Gönderi tarihi:
Inanc hem ic hem de dis benlike hitap eder. Insanin ozel duygularina oldugu kadar sosyal atmosferine de hukmeder. Ekonomi, egitim, ticaret, politika ve savunma programlarini olusturur ve duzenler. Buna Seri yol denir. Bunun kurallari Allah tarafindan konulmustur. Bunu degistiremezsiniz ve degistirilmesini teklif edemezsiniz. Anayasadaki laikcilik gibi. Yani Islam nufus memurunun masasinda, Polis'in silahinda, Faizsiz banka gorevlisinin kasa kilidinde ve Cumhurbaskaninin makam arabasinda hep on sirada durur ve yolu gosterir.

 

Bu sözüne ettiğiniz sizin şeriatçı Türkiyeniz için geçerli olabilir ama; Atatürk ilkelerini ve inkilaplarini benimseyen, bilimsel olguları dinsel olgulara her zaman tercih eden kişiler için asla geçerli olamaz. Siz istediğiniz gibi yaşabilirsiniz hayat sizin ama; toplumsal alanda dinin başta gelen unsurlardan biri olduğunu düşünemezsiniz.

 

Iran'da olanlar bir secim anlasmazligidir. En pis secim oyunlarinin tezgahlandigi bir ulkeden bakinca Iran demokrat bir ulke olarak duruyor. Yunanistan'da halk polisin bir usulsuzlugune karsi neredeyse Atina'yi atese veriyordu. Bu demokrasinin canliligi ve halkin bilinc duzeyini gosterir. Hem Iran'da hem Yunanistan'da halk disari cikip hakkini savunmaktan korkmaz.

 

 

iran'da olanlar seçim anlaşmazlığıdır ama; bu seçim anlaşmazlığının nedeni İran'ın şeriatçı bir devlet olması ve dinin halka bir zorla benimsetilmesi nedeniyledir. İrandaki insanların birçoğu mecbur kaldığı için örtünmek zorunda kalmaktadır.

 

Ben bir milyon TS'yi bir Seyhin tirnagina degismem. Bin TS bir seyhin eline su bile dokemez. Ben binlerce insani kurtaran o kadar din buyugu gordum ki. CYDD cemaati ile Gulen cemaatini karsilastirin. Ustelik bu ulkede her zaman CYDD'ciler kollanmisken Cemaatler surekli baski altinda tutulmus, ve on yilda bir gelen laikci baski ile her defasinda Cemaatler onlarca yil geriye goturulmustur

 

ÇYDD ile Gülen cemaatini karşılaştırmam mümkün bile değildir.Googledan ÇYDD'nin çalışmalarına bakabilirsiniz. Ayrıca birisi dernek diğeri cemmattir.

 

Bu konuda başkai ileti yazmak istemiyorum!

Gönderi tarihi:
Ben bir milyon TS'yi bir Seyhin tirnagina degismem.

Şimdi Satanist de diyor ki "ben tanrıya boşverir, şeytana taparım." E ne oldu yani şimdi, kimin neye inandığından bize ne? İstersen çarşamba günleri sabahları otuz kere parmak şıklatmanın şart olduğuna inanırsın, bu kimseyi ilgilendirmez. İstersen kertenkelenin yüz aslandan daha kahraman olduğuna inanabilirsin. Bu da bizi hiç enterese etmez. Burada inancını değil, gerekçesini, neden böyle inandığının makul nedenlerini açıklarsan bir şey söylemiş olursun. Yoksa neye inandığın bizi niye ilgilendirsin ki?

Gönderi tarihi:

Medeni ve cagdas ülkeler,ekonomik sorunlarla ugrasirlar,halkina daha fazla bir refah seviyesi verebilmek icin siyaset ve projeler üretirler,onlarin rejim sorunlari diye bir sorunu yoktur,cünkü olgunlasmis rüstlerini ispat etmis toplumlardir onlar.

Türkiye ve benzeri ülkelerde ise rejim sorunlari vardir yaratilir,benim rejimim senin rejimin kavgasi vardir.Üfürükcülerden medet umanlar,mezarlardan yardim dileyenler hep bizim gibi ülkelere özgü kurallardir.Ne dini bilirler,ne inancin ne oldugunu ama Allaha ortak olmak icin yarisirlar.Allahin kitabini kendilerine uydurur Allahi inkar ederek müslümanlik dersleri vermeye calisirlar,hadisleri carpitir,Yahudi kaynakli sözleri alip Peygambere mal eder ve bu yanlistir diyenlere zindik damgasini vururlar.

 

Ekonomik geri kalmisligin nedeninin rejim cekismeleri oldugundan bihaber olduklari icin,hala ekonomide geri kalmisligimizi seriatle yönetilmedigimize baglarlar,cünkü irtica denen illet onlarin kafalarina baska birseylerin girmesini önler.Eller aya biz yaya hesabidir bu.Alman'in arabasini kullanir onun dinine küfreder,Alman kasabindan et alip yemez besmelesizdir diye,Türk kasabindan Alman mezbahasinda kesilmis et alarak müslümanligini ispata kalkisirlar.Iste bu müslümanlarin sayesinde,Deniz Fenerleri türemistir.Yimpaslar türemistir,Ihlaslar türemistir.Kombassanlar türemistir,cünkü faiz haramdirda takilip kalmistir hala.Ama Kombassanin verecegi yüzde 40 kar payina baliklama atlarlar.Halbuki Kombassan'in paralarida bankada yatmakta ve üzerine faiz binmektedir,bunu düsünemez cünkü kafasinda sadece kar payi vardir.Müslümanlikta tamah en büyük günahlardandir ama ne yazar bu günah yüzde kirk kar payi varken.

 

Medeni ve cagdas ülkelerin kalkinmis olmalari onlarin rejiim sorunlarini,inanc sorunlarini asmis olmalarindandir.Onlarin rejim kavgalarinin olmamasi,ülkelerine olan bagliliklarindandir,bagli olduklari icin inanclarini kiliseye,rejimlerinide siyasi arenaya birakmislardir.

 

Eger bir ülkede 2009 yilinda hala,mezarlardan medet umuluyorsa,sabah aksam din kavgasi veriliyorsa,Laik sistemi yikmak icin tüm ser gücleri elbirligi ediyorsa o ülkenin kalkinmasi bir hayaldir.Bakin tüm müslüman ülkelere hepsi biribirinden acinacak bir durumdadir,iste Pakistan,Iste Afganistan,Iste Misir,Iste Libya,Iste Tunus Cezayir ve bizim halimiz.Bizi onlardan bir gömlek üstün kilan ise Laik sistemimizdir.Iste bizi onlarin seviyesine indirmek isteyenler Türkiye'de rejim kavgasi vermektedir ve her aydin ileri görüslü ülkenin yararina calisan ve is yapan kim varsa ona da düsmandirlar.Cünkü müslümanlik onlarin kalplerinde degildir,dillerindedir.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Bu sözüne ettiğiniz sizin şeriatçı Türkiyeniz için geçerli olabilir ama; Atatürk ilkelerini ve inkilaplarini benimseyen, bilimsel olguları dinsel olgulara her zaman tercih eden kişiler için asla geçerli olamaz. Siz istediğiniz gibi yaşabilirsiniz hayat sizin ama; toplumsal alanda dinin başta gelen unsurlardan biri olduğunu düşünemezsiniz.

 

Hayat benim ama rejim sizin, oyle mi? Neden rejim sizin dininize gore isliyor da benim dinim evlere ve resmi ibadethanelere depolaniyor? Biz gunes gormeyecek miyiz?

 

Bilimsel olgular salt akla dayandigi zaman varligin gerisindeki gizemleri cozemez. Vahyi aciklayamaz. Inanci da. Aski da. Bilim Din'dir ayni zamanda, ondan da beslenir. Insan zekasindan da beslenir. Ahlaki olgulardan da yararlanir.

 

iran'da olanlar seçim anlaşmazlığıdır ama; bu seçim anlaşmazlığının nedeni İran'ın şeriatçı bir devlet olması ve dinin halka bir zorla benimsetilmesi nedeniyledir. İrandaki insanların birçoğu mecbur kaldığı için örtünmek zorunda kalmaktadır.

 

Hayir. Musevi de sonuc olarak ayni Dini gelenekten gelmektedir. Iran'daki secim anlasmazligi daha cok dis politika ile ilgilidir. Yani Musevi secilse Ayetullah meclisini lagvetmeyecekti. Sadece Bati'ya karsi Ahmedinejad'dan biraz daha farkli bir cizgi izleyecekti. Mesela o secilseydi, ABD'nin uzun yiilardir ilk kez gonderdigi Bagimsizlik Gunu (4 Temmuz) resepsiyonalrina katilmalarini isterdi buyukelcilerinden. Iran halkinin demokrat tepkileri ve bunun bazi yerlerde siddete donusmesi TC'nin, super-laikci bir ulke olarak, yabancisi oldugu bir durum degil. Super laikci bu ulkede 1990'larda her secimde cuvallar dolusu secim pusulasi coplerden toplanmiyor muydu? Daha bu secimlerde gorduk nasil secmen kagitlarinin yakildigini. Super laik TC ile super Musluman Iran arasinda pek bir fark bu bakimdan.

 

ÇYDD ile Gülen cemaatini karşılaştırmam mümkün bile değildir.Googledan ÇYDD'nin çalışmalarına bakabilirsiniz. Ayrıca birisi dernek diğeri cemmattir.

 

Bu konuda başkai ileti yazmak istemiyorum!

 

Google'dan Gulen cemaatine ait (tum dunyayi saran) egitim ve ogretim kurumlarini bir arastiriver. Soyle diyelim, bir grup digerini bunyesine katmak isterse, kim kimi satin alir? Yani Ford mu Tata'yi, Tata mi Ford'u?

 

Gulen cemaati TC'nin Ford'udur.

Gönderi tarihi:
Şimdi Satanist de diyor ki "ben tanrıya boşverir, şeytana taparım." E ne oldu yani şimdi, kimin neye inandığından bize ne? İstersen çarşamba günleri sabahları otuz kere parmak şıklatmanın şart olduğuna inanırsın, bu kimseyi ilgilendirmez. İstersen kertenkelenin yüz aslandan daha kahraman olduğuna inanabilirsin. Bu da bizi hiç enterese etmez. Burada inancını değil, gerekçesini, neden böyle inandığının makul nedenlerini açıklarsan bir şey söylemiş olursun. Yoksa neye inandığın bizi niye ilgilendirsin ki?

 

O zaman mesajin tumunu oku.

Gönderi tarihi:
Inanc bir kamusal alan uygulamasi değildir. Biraz sosyoloji, biraz Hukuk okuman gerekli.O dönem insanlık dediğimiz olgunluk düzeyi bugünkü gibi gelişmemiş veya genelleşmemişti. Dolayısıyla, demokrasiden bahsedilemezdi. O dönem var olan tarım ve ticaret toplumlarında feodal üretim ilişkileri gereği yönetim tarzı krallıklar veya imparatorluktu. Dolayısıyla, böyle Monarşik yapıların devamı için Kuran böyle yorumlanmak zorundaydı. Ama içtihatlarla statik bir hale sokuldu. Var mı şimdi bir krallık yada İmparatorluk. Oysa, Allah Kuranda geçmişe yönelik olarak her dönemin her toplumun farklı şeriatları olduğunu söyler. Demek ki koşullar, yaşama biçimleri, üretim ilişkileri, insanlığın genel eğilimleri geliştikçe yeni kurallara ihtiyaç vardır. Bu kuralları, Kurani ilkeleri içselleştirmiş yani doğal hukuku idrak edebilen biri yani tam insan olabilen biri, bilimsel doğruları da dikkate alıp oluşturabilir. Bunda Kuran açısından bir mani yoktur. Bilakis, Kuran düşünmeye sevkedicidir.Siz bile ağzınızdan düşürmüyorsunuz demokrasi demokrasi diye. O halde, insanlığın en gelişmiş halinin yansıdığı evrensel hukuk kuralları ve yönetim tarzı da Kuranın genel ahlak ilkelerine asla ters olamaz. Bunun adı da dinsizlik yada secüler din değildir.En basiti şunu düşün; eskiden herkes silahlı gezmek zorundaydı, insan hayatı ucuzdu,kölelik vardı şimdi öyle değil. Bu durumda, hukuk ve sosyal yaşam kuralları statik olabilir mi ?

 

İlahi emirler ve naslar, sosyal yaşam ve hukuka ait olanlar değil, imani ve ahlaki esaslardır. Bireye hitap eder.Biraz Muhammed İkbal olmadı İlhami Güler okumanı tavsiye ederim.

 

Muhammed Ikbal bir din alimi degildir. Daha cok felsefi bir kimligi vardir ve ozellikle evrim ile ilgili inanislari elestirilmektedir.

 

Bazi insanlar Dinin zamanin insanina adapte edilmesini isterler, ki bu en hafifiyle Din'in niteligiyle uyusmayan bir tavirdir cunku Din insana oldugu sekliyle hitap eder, su ya da bu insana su ya da bu baglam icinde degil. Kuskusuz, modern insana ek aciklamalar getirilmelidir cunku yeni hatalar -ve yeni deneyimler- yeni tartismalari gerektirir ama in'i aciklamak bir seydir, onu aciklama bahanesi altinda Din'i parcalara ayirip ayiklama baska bir seydir.

 

Tum Rasyonalistlerin benzer sekilde anlayamadiklari sey bu sebepler dunyasinda gereken bilgilerin ya Gokten ya Kalpten geldigidir. Boyece bir bilginin kaynagi dissal, digerinin ki icseldir. Ikinci bilgi turunun birinci bilgi turune ihtiyac duymasi Gnosis'in, yani kisisel bilgi ve ilhamin Vahyin isigina ihtiyac duymasindandir.

Gönderi tarihi:
O zaman mesajin tumunu oku.

Saygıdeğer bir insanı adının ve soyadının baş harfleri ile anan ve aklı sıra böylece onu değersiz bulduğunu vurgulamaya çalışan bir iletinin okunmaya değer olmamasına rağmen, göz attığımda subjektif iddialar dışında kayda değer bir şey göremediğimi üzüntülerimle bildiririm. Ben bu forumda defalarca Fethullah Gülen'den bahsettim, hiç de hayırla anmayarak ama, hiç FG dediğimi hatırlamıyorum.

Gönderi tarihi:
Hayat benim ama rejim sizin, oyle mi? Neden rejim sizin dininize gore isliyor da benim dinim evlere ve resmi ibadethanelere depolaniyor? Biz gunes gormeyecek miyiz?

 

Dünyanın herhangi bir ülkesine de gitseniz aynı şekilde şu gözleme ulaşabilirsiniz: İnsanlar dinleri geri ibadetlerini ibadethanelerde yaparlar. Yahudiler ibadetlerini "sinagog"larda,hristiyanlar kiliselerde ve müslümanlarda camilerde. Sizde Türkiye'de ibadetinizi camilerde yerine getirebilirsiniz onun dışında istediginiz kadar güneş görebilirsiniz.

Google'dan Gulen cemaatine ait (tum dunyayi saran) egitim ve ogretim kurumlarini bir arastiriver. Soyle diyelim, bir grup digerini bunyesine katmak isterse, kim kimi satin alir? Yani Ford mu Tata'yi, Tata mi Ford'u?

 

Gulen cemaati TC'nin Ford'udur

 

Benim düşüncelerime uygun değil, sizin düşüncelerinize uygun olabilr.Ben ÇYDD 'ni desteklerim sizde Gülen Cematini!!

Gönderi tarihi:
Hayat benim ama rejim sizin, oyle mi? Neden rejim sizin dininize gore isliyor da benim dinim evlere ve resmi ibadethanelere depolaniyor? Biz gunes gormeyecek miyiz?

 

Bilimsel olgular salt akla dayandigi zaman varligin gerisindeki gizemleri cozemez. Vahyi aciklayamaz. Inanci da. Aski da. Bilim Din'dir ayni zamanda, ondan da beslenir. Insan zekasindan da beslenir. Ahlaki olgulardan da yararlanir.

 

Bilimsel olgular salt akla dayanmaz ki, aynı zamanda gözlem ve deneyle doğrulanması gerekir. Bilim din değildir. Eğer, bilimi din olarak görüyorsan, dinin sosyal yaşamla ilgili kurallarının da değişebilir olduğunu kabul etmen gerekir. Çünkü, bilim statik değildir, devamlı yeni buluş ve keşiflerle ilerler. Bilimin inancı yada vahyi açıkladığı iddiası da nereden çıktı. Bilimin böyle bir işlevi olmamıştır ve olamaz da.

 

Rejimi de eğer, dini anladığın gibi görüyorsan, yine çelişkiye düşersin. Çünkü, kanunlar toplumun gelişimine göre sürekli güncellenir. Oysa, sen dinin statik olduğunu savunuyorsun.

 

Hayir. Musevi de sonuc olarak ayni Dini gelenekten gelmektedir. Iran'daki secim anlasmazligi daha cok dis politika ile ilgilidir. Yani Musevi secilse Ayetullah meclisini lagvetmeyecekti. Sadece Bati'ya karsi Ahmedinejad'dan biraz daha farkli bir cizgi izleyecekti. Mesela o secilseydi, ABD'nin uzun yiilardir ilk kez gonderdigi Bagimsizlik Gunu (4 Temmuz) resepsiyonalrina katilmalarini isterdi buyukelcilerinden. Iran halkinin demokrat tepkileri ve bunun bazi yerlerde siddete donusmesi TC'nin, super-laikci bir ulke olarak, yabancisi oldugu bir durum degil. Super laikci bu ulkede 1990'larda her secimde cuvallar dolusu secim pusulasi coplerden toplanmiyor muydu? Daha bu secimlerde gorduk nasil secmen kagitlarinin yakildigini. Super laik TC ile super Musluman Iran arasinda pek bir fark bu bakimdan.

 

Musavi’yi kendine yakın gördüğüne eminim.Son seçimlerde çöplerden toplanan CHP, MHP oylarını da göz önüne alırsan süper AKP de pek farklı değilmiş. :)

 

Google'dan Gulen cemaatine ait (tum dunyayi saran) egitim ve ogretim kurumlarini bir arastiriver. Soyle diyelim, bir grup digerini bunyesine katmak isterse, kim kimi satin alir? Yani Ford mu Tata'yi, Tata mi Ford'u?

 

Gulen cemaati TC'nin Ford'udur.

 

O okullarda öğretilen İngilizce olmasa, o okullar açılabilir miydi ? Gulen cemaati olsa olsa Ford'un sol tekerleğidir.

Gönderi tarihi:
Muhammed Ikbal bir din alimi degildir. Daha cok felsefi bir kimligi vardir ve ozellikle evrim ile ilgili inanislari elestirilmektedir.

 

Bazi insanlar Dinin zamanin insanina adapte edilmesini isterler, ki bu en hafifiyle Din'in niteligiyle uyusmayan bir tavirdir cunku Din insana oldugu sekliyle hitap eder, su ya da bu insana su ya da bu baglam icinde degil. Kuskusuz, modern insana ek aciklamalar getirilmelidir cunku yeni hatalar -ve yeni deneyimler- yeni tartismalari gerektirir ama in'i aciklamak bir seydir, onu aciklama bahanesi altinda Din'i parcalara ayirip ayiklama baska bir seydir.

 

Tum Rasyonalistlerin benzer sekilde anlayamadiklari sey bu sebepler dunyasinda gereken bilgilerin ya Gokten ya Kalpten geldigidir. Boyece bir bilginin kaynagi dissal, digerinin ki icseldir. Ikinci bilgi turunun birinci bilgi turune ihtiyac duymasi Gnosis'in, yani kisisel bilgi ve ilhamin Vahyin isigina ihtiyac duymasindandir.

 

Din felsefesini yabana atmamalısın. Din fesefesini reddedersen, Türklerin İtikadi mezhebi Maturidiliği de reddetmen gerekir. Bir din filozofu da olan imam Maturidinin itikadi manada görüşleri nasıl geçerli olabildiyse, 20.yy daki Muhammed İkbalin de görüşleri pekala geçerli olabilir.

 

Söylediğim şeyler, modern insanla ilgili ibadete ait yada fıkhi bir içtihat değil ki. Sana kestirmeden sormuştum. Günümüzde kölelik ortadan kalkmıştır. Bu durumda, Kurandaki kölelikle ilgili hükümler var diye bu çağda tekrardan köleliğin getirilmesi mi gerekir ?

 

Mask, vahiy peygamber efendimizin kalbine ( mecazi ) gelmiştir. Sen ilkokul öğrencilerine minyatürlerdeki gibi resimlerle anlatıldığı şekilde peygamberin karşısında Cebrailin oturup, ona kahvede oturup konuşur gibi Kuran ayetlerini tek tek ezberlettiğini düşünüyorsan, vahiy olayını böyle algılıyorsan diyecek bir şeyim yok. Ama sana şunu söyleyeyim; o minyatürler temsili resimlerdir. :)

 

Kuranın iman ve ahlak esaslarına göre nefsini, benliğini eğitip kendi fıtratındaki güzelliklere ulaşabilen bir kişi, her ne kural koyacaksa, yasa çıkaracaksa, o kural ve yasalar, zaten Kuranın ahlak esasları ile çelişmez. Mesela, AK partisi iktidara geldiğinde AB'ye girebilmek için evlilikte aldatmanın cezasını kaldırdı. Sence doğru mu yaptı ?

Gönderi tarihi:
Saygıdeğer bir insanı adının ve soyadının baş harfleri ile anan ve aklı sıra böylece onu değersiz bulduğunu vurgulamaya çalışan bir iletinin okunmaya değer olmamasına rağmen, göz attığımda subjektif iddialar dışında kayda değer bir şey göremediğimi üzüntülerimle bildiririm. Ben bu forumda defalarca Fethullah Gülen'den bahsettim, hiç de hayırla anmayarak ama, hiç FG dediğimi hatırlamıyorum.

 

Hayir, bunun kucumsemeyle bir ilgisi yok; elbette kucumseme de bir tavirdir ama kucumsemek istedigim kisileri ben acikca belirttim ve onemsiz olduklarina inandigimi soyledim. Ki, onemsiz olduguna inandigim insanlar arasinda TS de var. Bu sekilde kisaltmalar fazla zaman geciremedigim forum'da birden cok mesaja cevap vermeme olanak sagliyor. Bu yuzden Imam Hatip Lisesi degil IHL diyorum. Rahatlikla anlasilacaklarini dusunsem Basortululere (B+), basortusuzlere (B-), Laikcilere (L+), Laiksizlere (L-) derdim.

 

FG demenin bence hiz sakinasi yok. Yeter ki biz kim oldugunu anlayalim.

 

Mesaja gelince, elbette subjectif olacak. Cunku hepimiz duygularimizi ifade ediyoruz deneyimlerimizle birlikte. Burada Philosophia Perennis'i tartismiyoruz. Yasadiklarimizdan yola cikarak duygularimizi paylasiyoruz. Mesela bir kismimiz Vakit'in TS yorumunu kaba buluyor, bir kismimiz yerinde. Burada, Vakit ve onun haberi disindaki tum ifadeler subjektif zaten.

 

Kultur subjektif degerlerle ifade edilir. Labaratuar ortaminda kultur mantari yetistirilir ama anonim bir eser ortaya konamaz.

Gönderi tarihi:
Dünyanın herhangi bir ülkesine de gitseniz aynı şekilde şu gözleme ulaşabilirsiniz: İnsanlar dinleri geri ibadetlerini ibadethanelerde yaparlar. Yahudiler ibadetlerini "sinagog"larda,hristiyanlar kiliselerde ve müslümanlarda camilerde. Sizde Türkiye'de ibadetinizi camilerde yerine getirebilirsiniz onun dışında istediginiz kadar güneş görebilirsiniz.

 

 

Benim düşüncelerime uygun değil, sizin düşüncelerinize uygun olabilr.Ben ÇYDD 'ni desteklerim sizde Gülen Cematini!!

 

Ama biz, mesela, basortusuyle, universite kampusunde guneslenmek istiyoruz. Siz basortusuz olarak kampuste guneslenebiliyorsunuz da, biz neden Demir ve Kalsiyum'dan mahrum kaliyoruz? Dunyanin herhangi bir cok ulkesinde, mesela ABD'de, basortusu guneslenmeye engel degildir. Yani universitelerde, pekala Gerogetown'da, basortulululer de guzel guzel guneslenebilir, aydinlanabilirler. Mesela, yine ABD'de, milletvekili, Larry Ellison orneginde oldugu gibi, inandigi kitaba, Kur'an'a el basarak yemin edebilir ve o laikci rejimi koruyacagina, buna inanmasa da, TBMM'de oldugu gibi, zorla yemin ettirilmez. Barack mesela bir Incil'e el basi yemin etti. Sonra, ABD'de, diyelim Capitol'de, siz, bir Senator danismani olarak, masanizda Kur'an bulundurabilir ve takke ve tesbihle bir kosede namaz kilabilir, Kur'an okuyabilirsiniz.

 

Bu ulkede orucsuz komutanlarin, keyfi uygulamalarla, (bunu yasadim da biliyorum) askere oruc tutturmadiklari bilinen bir vakadir. ABD ordusu askerleri icin Imam tayin eder.

 

Barack Obama'nin Air Force One ucaginda onunla seyahat eden Musluman danismani, ucak goklerde suzulurken, odalardan birinde namaz kilabilir.

 

Yani aslinda Din, TC disinda bir cok ulkede dindarlarina yeterince guneslenme imkani sunar. TC gunesin olduruldugu bir ulke olarak kalsiyum ve demir ayricaligini sadece basortusuz ve orucsuzlara tanir.

 

FG cemaatine gelince. Sonuc olarak benim tezim o cemaatin CYDD'den (TCDD gibi geliyor kulaga) daha buyuk ve yaygin, cok daha sosyal, ve daha genis egitim agina sahip bir orgutlenme oldugu yonundeydi. Bunun aksini iddia ediyordunuz. Simdi, Ford ve Dacia orneginden yola cikarak, sizce kim Ford kim Dacia?

 

FG'yi, ABD'de bulunmasi dolayisiyla, Ford ile daha kolay ozdeslestirebilirsiniz. Ama bu onu ayni zamanda daha buyuk yapar.

 

Cemaat vs. orgut karsilastirmasina gelince. Bunun bir onemi yok. Sosyolojik olarak farkli degerler etrafinda orgutlenmislerdir ama bu birini digerinden daha onemsiz yapmaz. Mesela AGD ya da MUSIAD birer orguttur. Ama GC bir cemaat olusumudur. Bunun bir zarari; getirisi ya da goturusu yok. Insanlar farkli deger kaliplarinda kendilerini ifade edebilirler. TS zamaninda 'dag basini duman almis' isvec marsindan etkilenip bir orgut kurmus; FG, zamaninda, genc adam at yorgani/sana haram uyuman, diyen sairden etkilenmis ve bir Cemaat meydana getirmis.

 

Sonuclara bakmak lazim.

Gönderi tarihi:
Bilimsel olgular salt akla dayanmaz ki, aynı zamanda gözlem ve deneyle doğrulanması gerekir. Bilim din değildir. Eğer, bilimi din olarak görüyorsan, dinin sosyal yaşamla ilgili kurallarının da değişebilir olduğunu kabul etmen gerekir. Çünkü, bilim statik değildir, devamlı yeni buluş ve keşiflerle ilerler. Bilimin inancı yada vahyi açıkladığı iddiası da nereden çıktı. Bilimin böyle bir işlevi olmamıştır ve olamaz da.

 

Rejimi de eğer, dini anladığın gibi görüyorsan, yine çelişkiye düşersin. Çünkü, kanunlar toplumun gelişimine göre sürekli güncellenir. Oysa, sen dinin statik olduğunu savunuyorsun.

 

 

 

Musavi’yi kendine yakın gördüğüne eminim.Son seçimlerde çöplerden toplanan CHP, MHP oylarını da göz önüne alırsan süper AKP de pek farklı değilmiş. :)

 

 

 

O okullarda öğretilen İngilizce olmasa, o okullar açılabilir miydi ? Gulen cemaati olsa olsa Ford'un sol tekerleğidir.

 

Aslinda son secimlerde, bir cep telefonu kaydinda, bir ilcedeki secim binasinda, AKP'ye ait oylari yakiyorlardi. Adana'ya bagli bir ilceydi ve galiba orada MHP az farkla kazanmisti. Sonra biz, 90'li yillardaki secimlerde, coplerden toplanan RP oylarini da biliyoruz. Bunlar Platon'un Devlet'inde on goremedigi Demokrasinin Yan Etkileri. AKP az farkla digerlerinden farkli ama, durust olalim, hepimiz, kendi partimiz kazansin diye, boyle ufak tefek katakullileri hos karsilariz. Aslinda, herkes sahtekar olunca, ortam esitleniyor ve adalet saglaniyor. Bu ulkenin sorunu, AKP'ye kadar, aktif siyasette, sadece bir ksmin sahtekar ve ultra-pragmatist olusuydu. Bu dogadaki ickin dengeyi bozuyordu. AKP ile birlikte zemin esitlendi ve 90'larda da ortaya cikmasi gereken tablo ancak ortaya cikti: AKP %40 civarinda dolanirken, CHP 20'lerin uzerini koklar. MHP, yagiz benzi ve kalin kaslariyla, %20'lerin altinda doner de doner.

 

Gulen cemaati yillik gelir bazinda elbette Ford'un ancak sol tekerlegi olur. Sonuc olarak Ford bunyesinde Ford, Lincoln, Mercury, ve Volvo'yu barindiran, yillik satisi 160 milyar dolarin uzerinde seyreden global bir powerhouse. GC'nin bu seviyeye ulasmasi icin uzun ama uzun yillar gerekecek.

 

Ama Ingilizce olmasaydi o okullar acilabilir miydi, sozunden bir sey anlayamadim. Aciklarsan sevinirim.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.