Φ ercan1980 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 33/64 ALLAH inkarcıları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. 33/65 Orada ebedi kalıcıdırlar. Ne bir veli (sahip) ne de bir yardımcı bulamazlar. 33/66 Yüzleri ateşte çevrildiği gün, "Keşke ALLAH'a itaat etseydik, keşke elçisine itaat etseydik," derler. 33/67 Derler ki, "Rabbimiz, sadatlarımıza/şeyhlerimize-seyyitlerimize ve büyüklerimize uyduk; onlar da bizi yoldan saptırdılar." 33/68 "Rabbimiz, onlara iki kat ceza ver, onları büyük bir lanetle lanetle." Alıntı
Φ Su DaMLaSı Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 bu konuyu savunduğumdan değil ama bahsettiğiniz ayetler gayri müslimler için geçerli. insanı dinin dışına çıkaran müşrik alim için geçerli. kaldı ki ayetlerde seyyid ve şeyh tabiri geçmemekte. ayetler üzerinde yorum yapmak güzel ancak dikkat gerektirir. Alıntı
Φ ahrar Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 bu konuyu savunduğumdan değil ama bahsettiğiniz ayetler gayri müslimler için geçerli. insanı dinin dışına çıkaran müşrik alim için geçerli. kaldı ki ayetlerde seyyid ve şeyh tabiri geçmemekte. ayetler üzerinde yorum yapmak güzel ancak dikkat gerektirir. esselam aleykum su damlasI k-haklIsIN ancak arkads konun aslINI yani ne demeye getirdigini açIkca söyleyecek kadar cesur degil mazur gör Alıntı
Φ ercan1980 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 bu konuyu savunduğumdan değil ama bahsettiğiniz ayetler gayri müslimler için geçerli. insanı dinin dışına çıkaran müşrik alim için geçerli. kaldı ki ayetlerde seyyid ve şeyh tabiri geçmemekte. ayetler üzerinde yorum yapmak güzel ancak dikkat gerektirir. Sayın su damlası o kadar da emin olmayınız! esselam aleykum su damlasI k-haklIsIN ancak arkads konun aslINI yani ne demeye getirdigini açIkca söyleyecek kadar cesur degil mazur gör 33:67 وقالوا ربنا انا اطعنا سادتنا وكبراءنا فاضلونا السبيلا 33/67 Derler ki, "Rabbimiz, sadatlarımıza/şeyhlerimize-seyyitlerimize ve büyüklerimize uyduk; onlar da bizi yoldan saptırdılar." Sadat=Seyyitler, ulular, peygamber soyundan olanlar ... (kaynak mürşid cd) Ahrar kendini o kadar yüksekte görme istersen! Allah kibirlenenleri sevmez! Alıntı
Φ ahrar Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Sayın su damlası o kadar da emin olmayınız! 33:67 وقالوا ربنا انا اطعنا سادتنا وكبراءنا فاضلونا السبيلا 33/67 Derler ki, "Rabbimiz, sadatlarımıza/şeyhlerimize-seyyitlerimize ve büyüklerimize uyduk; onlar da bizi yoldan saptırdılar." Sadat=Seyyitler, ulular, peygamber soyundan olanlar ... (kaynak mürşid cd) Ahrar kendini o kadar yüksekte görme istersen! Allah kibirlenenleri sevmez! esselam aleykum verahmatullahi vebereketuhü "BEN BENi bEYENENi SEVMEM"bu söz çok hosuma gider elbaki hüvel baki adettir bozmayayIm "iKRA" Alıntı
Φ Su DaMLaSı Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 33/64. Şu muhakkak ki, Allah kâfirleri rahmetinden kovmuş ve onlara çılgın bir ateş hazırlamıştır. 33/65. (Onlar) orada ebedî olarak kalacaklar, (kendilerini koruyacak) ne bir dost ne de bir yardımcı bulacaklardır. 33/66. Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün: Eyvah bize! Keşke Allah'a itaat etseydik, Peygamber'e de itaat etseydik! derler. 33/67. Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yolda saptırdılar, derler. ayetleri kesip kesip alırsanız yorumlarınızı desteklemeniz çok kolay ama ayetlere bütüncül yaklaşırsanız yorumlarınızı değiştirmek zorunda kalırsınız. ahzab suresinin verdiğiniz ayetinde kâfirlerden bahsedilmektedir. sadat kelimesinin yegane anlamı da mühim değildir. mühim olan konu içinde işlenen anlamıdır. kaldı ki bu tür araştırmalar yaparken kelimelerin tarih içindeki değişimleri de dikkate alınmalı. müslümanı müslümana kötü göstermeyelim. hatası olanlar elbet olacaktır ama siz onlara kâfirler için gönderilen ayetleri uygun görürseniz müslümanlığa ters düşmüş olursunuz. eğer kastınız absürt tarikat ve fazlaca uç cemaatlerse bunu belirtin ama hepsine bu şekilde yaklaşırsanız bu suizanla ancak kendinizi yalnız bırakırsınız. selam ile.. Alıntı
Φ okyanus01 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2006 ayetleri kesip kesip alırsanız yorumlarınızı desteklemeniz çok kolay ama ayetlere bütüncül yaklaşırsanız yorumlarınızı değiştirmek zorunda kalırsınız. ahzab suresinin verdiğiniz ayetinde kâfirlerden bahsedilmektedir. sadat kelimesinin yegane anlamı da mühim değildir. mühim olan konu içinde işlenen anlamıdır. kaldı ki bu tür araştırmalar yaparken kelimelerin tarih içindeki değişimleri de dikkate alınmalı. müslümanı müslümana kötü göstermeyelim. hatası olanlar elbet olacaktır ama siz onlara kâfirler için gönderilen ayetleri uygun görürseniz müslümanlığa ters düşmüş olursunuz. eğer kastınız absürt tarikat ve fazlaca uç cemaatlerse bunu belirtin ama hepsine bu şekilde yaklaşırsanız bu suizanla ancak kendinizi yalnız bırakırsınız. -------------------------------------------------------- YPREGINIZE SAGLIK SU DAMLASI Alıntı
Φ ercan1980 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2006 sadat kelimesinin yegane anlamı da mühim değildir. mühim olan konu içinde işlenen anlamıdır. kaldı ki bu tür araştırmalar yaparken kelimelerin tarih içindeki değişimleri de dikkate alınmalı. Sadat kelimesinin ne anlama geldiğini ve hangisinin kullanılabilir olduğunu yazımda belirttim. Ayet açık! Sözcüğün karşılığı sözlükte ne ise o! Kuran'da Allah için Allah kullanılır (sıfatları dışında), bugün insanlığın çoğunluğu Allah'a tanrı diyor diye, ayette de o şekilde geçecek yada değiştirilecek değildir! Allah ise Allah kullanırsın! Aradan geçen zamanın bir önemi yok! Allah bize esnek bir kitap göndermedi! Siz öyle görmek istiyorsanız başka! 5/13 Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Sözlerin anlamını bağlamından kaydırırlar. Uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Onların çoğundan sürekli ihanet göreceksin. Onları affet ve aldırma. ALLAH güzel davrananları sever. Alıntı
Φ Su DaMLaSı Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2006 sayın ercan kızmanıza gerek yok. maksadımız Kuran'ı anlamı dışına çıkarmak değil, bilhassa anlamını ortaya çıkarmaya çalışmaktır. bakın sâdât kelimesi mealen "veli, Peygamber çocuğu, şeyh" demiştiniz. bu kelimelerin İslam tarihi içerisindeki zuhur dönemlerine bakalım. Peygamber çocuğundan kasıt "seyyid"in çoğulu olan "sâdât"tır. Seyyid ise Hz. Hüseyin (ra)'ın zürriyyetine verilen addır. Hz. Hasan'ın zürriyyetine ise "Şerif" denmektedir. yani ayet nazil olduğu sırada seyyid kavramı İSlam içerisinde değil gayri müslim toplumlarda vardı. ikinci verdiğiniz kelime anlamında olmasa da ilk meal verdiğinizde bu kelimeye bir de "şeyh" tabirini eklemiştiniz. İslam'a tarikat olayı hicri 6. yy da girmiştir. dolayısıyla bu kavram Kuran'ın nazil olduğu dönemde yoktu. ve tekrar ediyorum ki bu ayetler kâfirler için gönderilmiştir. üstelik şimdi de bizi "5/13 Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Sözlerin anlamını bağlamından kaydırırlar. Uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Onların çoğundan sürekli ihanet göreceksin. Onları affet ve aldırma. ALLAH güzel davrananları sever." ayeti ile itham ediyorsunuz. diyanet mealinde bu ayet "5/13. Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine öğretilen ahkâmın (Tevrat'ın) önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever. " yahudiler için gönderilmiş bir ayet. onlara benzememek için bize örnek gönderilmiş. fakat biz ayetleri tahrip etmiyoruz sayın ercan. onları tahrib etmek bizim haddimiz olmadığı gibi, bizi yazdıklarımıza binaen bizi, bununla itham etmek de sizin haddiniz değildir. biz sadece ayetlerin bütün kitlelere ve hakkıyla hitap ettiğini belirtmeye çalışıyoruz. Nitekim hak olan da budur. "Allah " kelimesini örnek olarak vermişisniz ki bu uç bir örnek olmuş nitekim Allah kendi adını o şekilde bilelim diye belirtir. özel isimdir. ancak diğer ayetlerde kullanılan kelimelerde, sonradan zamanla oluşan anlam kaymaları, o zamandaki kullanış maksatları, ayetlerin önceki ve sonraki ayetlerle bağlantısı, sebeb-i nuzülü.. göz önüne alınmalıdır. yoksa bunca meal ve tefsire ihtiyaç duyulmazdı sayın ercan. isterseniz "alaka" kelimesinin mealinin tarihi seyrini bi okuyun. ve bunun nedenlerini. bu örnek çok daha yerinde olacaktır. maksadımı tekrar belirteyim. şeyh ya da seyyid kavramlarını kendileri için kullananları savunmuyorum. ayetlerden doğru çıkarımlar yapılması gerektiğini belirtmeye çalışıyorum. dinin içinde değil dinin dışındaki gayeler için dini kullanan kişiler ister seyyid ister şeyh ister sanatçı ister filozof... hangi sıfatı kullanıyorsa kullansınlar bu ayet onlar için kullanılabilir. sadece şeyh, seyyid kavramına vurgu yapmamanız gerekir. açılımı bu şekilde yapmanız çok daha güzel olacaktır. selam ile.. Alıntı
Φ Su DaMLaSı Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2006 belirtmeyi unutmuşum dinin içinde değil dinin dışındaki gayeler için dini kullanan kişiler ister seyyid ister şeyh ister sanatçı ister filozof... hangi sıfatı kullanıyorsa kullansınlar bu ayet onlar için kullanılabilir. sadece şeyh, seyyid kavramına vurgu yapmamanız gerekir. açılımı bu şekilde yapmanız çok daha güzel olacaktır. ki bu da meal değil, tefsir olacaktır. yani bire bir anlam değil anlatılmak stenenin belirlenmesi olacaktır. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.