Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ercan1980

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    101
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ercan1980 tarafından postalanan herşey

  1. ercan1980 doğum gününüz kutlu olsun!

  2. ercan1980

    Mevlid Kandili

    Kandil Geceleri (biri hariç) İslam Dışıdır! 365 gün 24 saat Allah için/ile yaşamasını bilemeyen günahkarlar, kendilerine birtakım bağışlanma günleri belirlemiştir ve işin ilginç yanı, bu gün veya gecelerin (biri dışında) Kuran-i dayanağı olmayışıdır. Şimdi nelermiş bunlar, kısaca değinelim! Kandil: Sirac=mum, ışık vb. demektir. Miraç: Yükselmek demektir. İsra=gece yürüyüşü/göndermek demektir. Miraç olayının aslı İsra Suresi 1.ayette anlatılır. Miraç Kandili: Üzerinde en çok tartışılan bir konudur miraç gecesi. Biraz mitolojiden, biraz ilimden, biraz da bilimsellikten yeterli bir pay aldı. Efsanevi yönü Yahudiler'in uydurduğu mitolojik hikayeler ile büyük bir uyum sağlıyor. Gökten kanatlı bir atın gelerek, Hz.Muhammed'i (güya) 7 kat göğe çıkarıp, her bir katında ayrı ayrı peygamberler ile görüştükten sonra nihayet son katında Allah ile görüşüp/konuştuğu ve (haşa) namaz pazarlığı yaptığı (50 vakitten 5'e indirtme) yalanı -ki bu hikayeye bu şekliyle inanan sözde müslümanların varlığı küçümsenecek miktarda değildir. İşin aslını Kuran'a götürelim. 17/1 Bazı ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu geceleyin (Mekke'deki) Kutsal Mescitten, çevresini kutlu kıldığı en uzak mescide (secde yerine) alıp götüren çok Yücedir. O kuşkusuz İşitendir, Görendir. Ayete bakarak bir aktarılma olayının gerçekleştiğini anlıyoruz. Bir yerden başka bir yere. Bu aktarılmanın efsanevi bir şekilde gerçekleştiğini iddia etmemiz ve hele hele 7.katta Allah ile görüşüldüğünü savunmamız bu gerçeğe attığımız bir iftiradır -ki dünyadaki hiçbir canlının Allah'ı görebilme şansı yoktur (7/143)! Tamamen emin olamadığımız kısım "ruhen mi yoksa bedenen mi" aktarılma hadisesinin vuku bulmasıdır? Elbette Allah, her ikisini de yaptırtmaya kadirdir. Sözün özü, miraç olayının efsanevi bir yönü yoktur. Elçi bir gece bulunduğu yerden başka bir ortama götürülmüştür, birtakım ayetlerin kendisine gösterilmesi için. Nitekim bulunduğu mekanda/durumda bunun gerçekleşme olanağı yoktu! Yada elçinin buna, birebir tanık olması isteniyordu! En doğrusunu Allah bilir! 53/16-18 Tüm bölge olağanüstü biçimde kuşatılmıştı. Göz şaşmadı, sınırı da aşmadı. Rabbinin büyük ayetlerini gördü. İnsan uydurması "Miraç Gecesi Kutlamaları"nın Kuran-i bir dayanağı yoktur. Beraat: Bağışlanma/Af demektir. Beraat Kandili: Sözde müslümanlarımızın umut bağladıkları ikinci en önemli gecedir. Bu gecede ibadet ne kadar uzun tutulursa o kadar geçmiş günahların bağışlanacağı umulur! Oysa bu bir kandırmacadır. İnsanların yapması gereken ibadetler ve zamanları Kuran'da belirtilmiştir. Örneğin namaz; ... Namaz, inananlar üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır (Nisa/103) Siz bu belirli vakitlerde namazınızı Allah'a özgüleyerek kıldığınızda zaten küçük günahlarınız silinmektedir. Öte yandan, namazı huşu içinde kılan biri zaten günah işleme duygusu taşımaz. Allah, büyük günahlardan kaçınıldığında küçük günahların da bağışlanacağını belirtir. 4/31 Büyük yasaklardan kaçınırsanız günahlarınızı örter ve sizi onurlu bir girişle kabul ederiz. Bu durumda extra bir ibadeti insan uydurması bir gecede uyguluyor olmak, Kuran'a göre "gösteriş" olarak nitelendirilmektedir. 4/142 İkiyüzlüler ALLAH'ı aldattıklarını zanneder. Halbuki O, onları (böylece) aldanmış bırakır. Onlar namaza kalktıklarında üşene üşene kalkar. Çünkü insanlara gösteriş yaparlar ve ALLAH'ı pek az anarlar. 107/6 Onlar ki gösteriş yaparlar. Bazı münafıklar 364 gün boyunca her gün olmasa da "içkisini içerler, kumarını oynarlar, zamparalıklarını yaparlar vb. günahlara bulaşırlar". Ama her ne hikmetse "insanlar tarafından belirlenmiş gün veya gecelerde" bol bol Allah'ı anarlar. Halbuki günaha bulaştıklarında Allah akıllarına gelmez. Öyle ya dayandıkları/güvendikleri gecelerde bu günahlar silinecek! Hey ki ne hey! Sözün özü, bazı gün veya gecelerin kutsallığına inanarak, muhtelif günlerde işlenen günahların affedileceğini düşünerek Allah'a yönelmek, düpedüz O'nu aldatmak anlamına gelir ve gösteriştir. Allah'ın sonsuz merhameti hayatınız boyunca geçirdiğiniz her gün ve geceye dağılmaktadır. Müminler için geçirdikleri her gece bir beraat gecesi sayılmaktadır. 51/16. Rab'lerinin kendilerine verdiğini alırlar. Çünkü onlar bundan önce güzel davranıyorlardı. 51/17. Geceleri az uyurlardı. 51/18. Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi. Mevlud: "Veled" = evlat. Yeni doğmuş/yeni doğan, doğum anlamlarına gelir. Mevlid töreni: Osmanlı döneminde yaşamış olan Süleyman Çelebi'nin, Noel'den esinlenerek ortaya çıkardığı şirk naatlarıdır. Bu törende Hz.Muhammed'e öyle üstün/aşırı dualar edilir ki, Allah'a yapılması gereken anmalardan da ileri düzeydedir. Bu törenin amacı güya elçinin hatırlanmasıdır. Oysa Kuran ayetlerinden çok bu nat-ı şerifler okunmakta ve gizli şirke destek çıkılmaktadır. Oysa oradaki dileklere elçinin ulaşma ihtimali yoktur. Çünkü elçi görevini bitirdi ve her insan gibi dünyayı terk etti. Mevlid töreninde sarf edilen sözler ile elçiye, gizli bir ilahlık etiketi yapıştırılmaktadır. Allah adını kullanarak para kazanmayı sağlayan imamet mesleğinden ayrı mevlidhanlık da şirkçiler için karlı bir geçim kaynağı olmuştur. Mevlid töreninde okunan naatlardan birkaç örnek: "Merhaba ey âl-i sultan merhaba ..." = "merhaba ey yüce sultan" "Merhaba ey padişah-ı dû cihan" = "merhaba ey kainatın sultanı" Yorum: Kanımca, tüm kainatın ve içindekilerinin sahibi olan yüce Allah, bu düzenin sultanı olmaya pek muktedirdir (9/129, 40/65). "Çünkü kâmus-un görüp geçti öte, Vardı irişdi ol Ulû Hazrete, Şeş cihetten ol münezzeh Zülcelal, Bi kem-u keyf âna gösterdi Cemal" = "Büyük denizi geçti ve Allah'a erişti. Altı yönden beri olan Zülcelal'e/Allah'a, ve O da, O'na yüzünü gösterdi." Yorum: Allah'ı görmeyi Hz. Musa ve Hz. İbrahim'de istemişti fakat, Allah'ın bu dünyada hiç bir canlıya görünmesi mümkün değildir (bkz.Kuran). "Canım Kurban olsun senin yoluna, Adı güzel kendi güzel Muhammed, Şefaat eyle bu kemter kuluna, Adı güzel kendi güzel Muhammed (kaside)" Yorum: Bizler Allah'a kul olmalı ve yine Allah'tan şefaat dilemeliyiz, O'nun yarattığı kullardan değil! (39/66,39/43) Sonuç itibarı ile "Mevlid töreni" dediğimiz şirk naatlarını "bir ücret karşılığında" bağıra bağıra halka aktarmaktansa, Kuran'ın önce Arapçası ve sonra da anadildeki çevirisi okunsa, Kuran'daki dua ayetleri de buna eklense güzel olmaz mı? Mevlid Kandili: Kaynağı Noel'e dayanıyor. Noel bildiğimiz gibi, (Aralık ayının son haftası) Hz.İsa'nın doğum günü olarak kabul edilmektedir ve Hristiyanlarca kutlanmaktadır. Biz de de (Recep Ayının son haftası) durum farklı değildir. Zaten her yönümüzle Yahudi ve Hristiyanlara benzemek zorunda hissetiğimiz için kendimizi, bu benzerlik de şaşırtmamalı bizi! Bu gecede resul, bolca anılmalı (diğer elçilerden ayrı/üstün tutularak (4/152)) ve sabaha dek O'ndan şefaat dilenmelidir. Oysa/eğer Allah'ın seçtiği şefaatçılardan biri değilse elçi, bunca dindar (!) sözde müslümanın anmaları da boşa gidecektir. Her kandil gecelerinde adet üzere, Kuran ayetleri yerine mevlidler-ilahiler okunur. Şimdi burada biri çıkıp diyecek ki, "ayetler de okunmuyor mu?". Ben, Allah'a ait olan mescidlerde sadece Allah'a yalvarılsın/yönelinsin (72/18) isterdim ama olmuyor işte! Sözün özü, Mevlid kandilinin Kuran-i bir dayanağı yoktur. Elçiyi her an hatırlamamız gerekmektedir. Sadece özel gün ve gecelerde değil! (24/47) Regaib= Rağbetle istenen şeyler, hediyeler vs. Regaib Gecesi: Bu gecede çokca ibadet edilirse, Allah'ın daha fazla/bereketle ürün/mal vb. vereceğine inanılır. Bu da, Yahudilerin fısıh günü ve hristiyanların "gökten ekmek yağması" hikayesinden esinlenilerek belirlenmiştir diyebiliriz. İnsanlar tarafından uydurulan bu geceyle ilgili bir bilgiye Kuran'da rastlanılmamaktadır. Kadir: Güç, kudret Kadir Gecesi: Kuran'da adı geçen bir gecedir ve dahası bu ismi taşıyan bir sure de bulunmaktadır. Bu geceyi diğer gecelerden ayıran özellikler vardır. Melekler her bir (+) dilek için bu gecede inerler. Allah zaten sizin dualarınızı an be an işitmektedir. Bu gece de işitiyor, fakat bu gece aynı zamanda bir esenliktir. Sabaha kadar sürecek olan bir esenlik. Bu günde işlenen bir günah - bin günaha denk olsa gerektir. Geleneksel İslamcılar bu gecenin de faziletini gidermiş ve kendi dinlerine (sünnilik=yahudi+hristiyan sentezi) uyarlamışlardır. Bu putperestler, güya elçiye ait olduğu iddia edilen sakalı-tesbihi-takunyayı vb. cemaate öptürtmektedir. Onca yaşlı ve aciz insanı yüzlerce rekat namaz kılmaya teşvik etmektedirler. Anlamlarını bilmedikleri halde tekrar ettikleri o rekatların, kendilerini cehennemden kurtaracağına inanırlar. Oysa ayetlere baktığımızda bu gecenin faziletini kendi başımıza değerlendirmemiz gerektiği ortaya çıkar. Yani bu geceye erişen her mümin, 97.surenin ehemmiyetini daha iyi kavrayabilmelidir. İkiyüzlü olmamak kaydıyle, bu gecede daha fazla istekte bulunabilirsiniz Allah'tan! Kadir Gecesi Ne Zamandır? Geleneksel İslamcıların yorumlarına baktığımızda bu gecenin, Ramazan'ın son haftası olabileceğini görürüz. Hz.Muhammed bunu iyi tespit edebilmek için bilhassa Ramazan'da itikaf'a çekilirdi (2/187). Yani günlerce Mescid'de, yalnız başına kalırdı. O, Kadir gecesinin ne zaman olduğunu pek tabi biliyordu. Rabbin melekleri ile tanışma fırsatı O'na nail olmuştu. Peki ya bizler nasıl anlayacağız? "Rabbin izniyle melekler her bir iş için inerler (97/4)" ayetine bakarsak, her canlının göremediği o varlıkları bizim aramamız gerekiyor. Vaktiyle İslamiyet dönemi müminlerine, savaşta bu melekler eşlik etmişti ve nereden gelmiş olabileceği konusunda da (karşılarındaki) hiç kimse bilgi sahibi değildi. Öte yandan benzer bir olayın Çanakkale Savaşı'nda da vuku bulduğunu iddia edenler oldu. Bununla ilgili ayetlere bakalım. 3/123 Nitekim siz zayıf durumda iken, Bedir'de, ALLAH size yardım edip zafere ulaştırdı. Teşekkürünüzü belirtmek için ALLAH'ı dinlemelisiniz. 3/124 İnananlara şunları diyordun: "İndirilmiş üç bin melek ile Rabbinizin sizi desteklemesi size yetmez mi?" 3/125 Evet, güçlüklere karşı direnir ve erdemli davranırsanız size şu anda ani bir baskın yapsalar, Rabbiniz sizi eğitilmiş beş bin melek ile destekler. 3/126 ALLAH bunu, kalbinizi yatıştıracak bir müjde olsun diye anlatıyor. Zafer, yalnızca Güçlü ve Bilge olan ALLAH katındandır. Bu ayetlerdeki şu ifadeye dikkat edelim "güçlüklere karşı direnir ve erdemli davranırsanız" bu bir ipucudur. Demek ki, O kutlu geceye ermek ve melekler ile buluşmak "sabır" ile mümkün olacak! Diyeceğim o ki, Rabbinizden dileyin! "Dua edin ben de kabul edeyim/karşılık vereyim (40/60)" diyor Allah! Sözün özü, Kadir Gecesi vardır. Fakat sakallıların uygulattığı/bellettiği biçimde değil. Kuran'da yer aldığı şekliyle vardır. Bu gece extra kutsal bir gecedir. Gerçi Allah'ı anarak geçirdiğiniz tüm günler/geceler zaten kutsaldır. Dileklerinizin daha tesirli ve hızlı vuku bulmasını istiyorsanız ve size tek gerçek yardımcının/dostun, Allah olduğu bilincine ermek istiyorsanız (42/46) bu geceyi ihya ediniz! Fakat sakallıların ve izleyicilerin yaptığı şekilde (şirk-i) değil! SONUÇ: Dinde tekelleşerek otorite kurmaya çalışan mezhepliler, çok olan günahlarını affettirmek için özel gün ve gecelere güvenirler. Oysa Allah ikiyüzlüleri Cehennem'de toplayacaktır (4/140). Daha önce de belirttiğim gibi, Allah'ı anarak geçirdiğiniz her gün/gece zaten kutsaldır/değerlidir. İnsan uydurması extra gecelere sığınmak ve bu gecelerde gösteriş ibadeti yapmak, Allah'ın belirlediği gün veya gecelere saygısızlık yapmak anlamına gelmektedir. Fazladan ibadet yapılacaksa bu kişinin kendisinin bileceği bir iştir. Diğer acemi müslümanları kendi (mezhep) saflarına katmak istemeleri ise zulümdür. Aynı "türban, gül ve fesi" simgeleştiren mezhepçiler, kendilerine Kuran-i bir dayanağı olmayan özel gün veya geceler belirlemektedirler. Müminler bunların örgütlenmelerinin/bölücülüklerinin kurbanı olmamalıdırlar! Toplu ibadet "Cuma Namazı"na özgüdür. Bu bölücüler, kendi belirledikleri gün veya gecelerde, Allah'ın mescidlerini de propaganda meclisleri haline dönüştürmüşlerdir. ... "Bize ALLAH yeter; o ne güzel vekildir." 3/173
  3. Sana burda söylenecek sözüm belli ama ben söylemeyeceğim, senin seviyene düşmeyeceğim! Kininle ********!
  4. SELAM ARMAN DOST! İSLAMDA MÜBAH-MEKRUH DİYE BİŞEY YOKTUR. HELAL ve HARAM VARDIR, GÜNAH ve SEVAP VARDIR. MÜBAH ve MEKRUH, KURAN AHKAMLARININ KİŞİLERCE YUMUŞATILMIŞ HALİDİR. BU BAĞLAMDA, "EVLİLİK DIŞI CİNSEL İLİŞKİ ZİNADIR". HANGİ SEBEPLE OLURSA OLSUN, İSTERSEN KONDOM KULLAN! EVLİYKEN MÜSTESNA! KORUYUCU ARAÇLAR KULLANMAK SAKINCALI ASLINDA! EĞER Kİ SPERMALAR KENDİ BAŞINA BİR CANLILIK ARZEDİYORSA, BENCE ONLARI ENGELLEMEK SAKINCALI OLSA GEREK. AMA TABİ BİR DE BAKAMAYACAĞIN KADAR ÇOCUĞA SAHİP OLMAK VAR İŞİN İÇİNDE. AYETTE DER Kİ YOKSULLUK ENDİŞESİ İLE ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEYİN. ŞU HALDE BÖYLE BİR TEHLİKE SÖZKONUSU İLE KORUYUCU ARAÇLAR KULLANABİLİRSİN. TABİ Kİ EŞİNLEYKEN! TÜP BEBEK KONUSUNDA İSE, TÜM ÇARELER TÜKENDİĞİNDE KANIMCA BU YÖNTEME BAŞVURULABİLİR. ÇOCUĞU OLMUYOR DİYE EŞLERİN BOŞANMASI ZULÜMDÜR. TEVBE SURESİNDE DER Kİ, "EVATLARINIZLA, CANLARINIZLA, MALLARINIZLA SINANACAKSINIZ". YANİ BU ARIZA HALİ SINAVIN BİR PARÇASI OLABİLİR. ÖTE YANDAN BİR YETİMİ EVLAT EDİNMEK/SEVİNDİRMEK DE İSLAMIN ÖNCELİKLİ TAVSİYELERİNDENDİR. KUTSAL GÜNLERDE İLİŞKİYE GİRMEK NEDEN GÜNAH OLSUN Kİ? ALLAH'IN HER GÜN KUTSALDIR. AMA TABİ CUMA ÖNCESİ İLİŞKİYE GİRİPTE GUSLETMEMİŞSEN ELBETTE SAKINCA DOĞURUR BU (HOŞ OLMAZ)! DERİNİNE İNMEYE GEREK YOK! EVLİ OLMADIKLARI HALDE ZİNA EDEN İKİ KİŞİ BÜYÜK BİR GÜNAH İŞLEMİŞTİR. 25/68'DE BU İŞİ YAPAN, AYNI ADAM ÖLDÜRMÜŞ YADA ŞİRK KOŞMUŞ GİBİ GÜNAHA GİRER. KURAN'DA HELAL OLAN EVLİLİKTİR. BUNDAN DOLAYI ZİNA YASAK EDİLMİŞTİR. KURAN DER Kİ "ZİNA EDEN HER ERKEK VE KADINA 100'ER DEĞNEK VURUN". BU CEZA HALKI ZİNADAN SOĞUTMAK İÇİN (YİNE HALKIN İÇİNDE) UYGULANIR. AMA MALESEF 90%I MÜSLÜMAN OLDUĞU İDDİA EDİLEN ÜLKEMİZDE BU HÜKÜM, GERİCİLİK DİYE UYGULANMIYOR. ELBETTE BU BAŞKALDIRININ CEZASINI ÇEKECEĞİZ MİLLETÇE!
  5. Selam Arman dost! Yani şimdi o malum iş üzerindeyken eşşek cennetini boylayan bir sürü insan var! Lütfen!!! Her denilene inanmayalım! Selametle!!!
  6. Sapıklığı doğruluktan ayıramazsan eşlerin her yeri mübah sayılır! Allah Allah! Tövbe Tövbe! Bu ne sapıklıktır yaw? Eş onay verirse her ... mübah! Tövbe Tövbe! şaşkınlıktan ne diyeceğimi de bilemiyorum! Evet kardeşim haklısınız her türlü sınırsız fanteziler yaşamaya hakkınız var tabi! Kim ne diyebilir ki? Hey Allah'ım sen sapıklığa düşmekten bizleri muhafaza eyle yarabbiiiii! Durum açıktır! Bazı sapıkların iddia ettiği biçimde afedersiniz anal ilişki serbesiyetlik arzetmiyor ayete göre! Ekinlikten kasıt ne? Ürün veren ... Yumurtalığa sperma nereden ulaşıyor? Anal yada oral yolla mı? Fesuphanallah! Ayet, fantezilerinizi istediğiniz yönde değiştirebilirsiniz/geliştirebilirsiniz mi diyor? La havle vela kuvvete!!! Sapıklığı doğruluktan ayırt edebiliyorsan, her türlü (kamasutra pozisyonu) mübahtır de bare!!! Not: Eleştirimiz alıntı sahibine değildir. Her türlü (kişisel) cinsel fanteziyi ilgili ayetlere yamamaya çalışanlaradır! :angry:
  7. BUNLARI ARAŞTIRACAK DA NE KAZANACAK? İNSANLARI BURALARA YÖNLENDİRMEYİN NE OLUR? KURAN DER Kİ "ONLAR BİR ÜMMETTİ, GELDİ-GEÇTİ, SİZ ONLARDAN SORULMAZSINIZ" (2/141). PEKİ SİZ NEYDEN SORULACAKSINIZ "TABİKİ KURAN'DAN" (43/43-44) Sana vahyedilene sarıl; çünkü sen doğru yoldasın. Bu, sana ve halkına bir mesajdır; ondan sorulacaksınız. İNSANLARI ARAYOLLARA DEĞİL ANAYOLA YÖNLENDİRİN. BİR'DEN UZAKLAŞTIRMAYIN, BİR'E YAKLAŞTIRIN!!!
  8. İslam'da cinsel hayat nerden öğrenilir? Tabiki İslam'ın kitabı olan Kuran'dan! Yapmayın kardeşlerim! İKRA PLEASE!!!
  9. Siz ikiniz tezimi teyid ettiniz! Sizin gibilerden de böyle birşey beklenirdi zaten! Yani evet yada hayır demekten bile neden aciz olduğunuzun göstergesi, insanları-insanlığı "bir" olarak kabul edememenize dayalı!
  10. Yarın birgün Amerika yahut haçlı ordusu(?) Türkiye'ye saldrısa ne yapardınız? Bu soruya özellikle Allahsızlar samimice cevap versin! Siz Allah dostlarıyla mücadele edip ayrılıkçılık yaptığınıza göre, böyle birşey olsa muhakkak onların safına geçerdiniz! Acaba sözde müslümanlarımız ne yapardı? Kuran dairesinde birleşememiş olduklarına göre (Allah'ın ipine sarılmadıklarına göre), karşı koyacak bir güçbirliği kuramayacakları için sanırım teslim olurlardı! Irak örneğinde olduğu gibi! PEKİ YA SİZ OLSAYDINIZ NE YAPARDINIZ? HERŞEYİ GÖZE ALIP ALLAH YOLUNDA TEK YÜREK-TEK VUCUT OLUP SAVAŞIRMIYDINIZ? YOKSA TESLİM Mİ OLURDUNUZ? YADA DÜŞMAN SAFINA MI GEÇERDİNİZ?
  11. Eh be kardeşim eh beeee! Biz ne diyoruz sen ne anlıyorsun? Allah Allah!!! Bana ne Ahmed Hulusinin fikirlerinden, fesuphanallah! Ne de meraklıymışsınız karşınızdakine büyüklük taslamaya be! Akıl yaşta değil baştadır! Dönüp dönüp aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorsunuz! Ben, toplumumuzun inandığı şekilde kul hakkına inanmıyorum, eğer siz bu şekilde inanıyorsanız, bu yazınızı "alıntı yaptığınız ismi belirtmeden buraya astığınız için, çelişkiye düşüyorsunuz" diye hatırlatıyorum, siz diyorsunuz yok şöyleydi-böyleydi! Bir söz söyledik bin ah işittik! Sabır ya rabbi! ================== KUL HAKKI (?) KONUSUNDA DAHA ÖNCEDEN YAZMIŞ OLDUĞUM BİR YAZI ... Bir kişinin başka bir kişiye "sana hakkımı helal etmiyorum" deme şansı Kuran'a göre yoktur. Çünkü Allah Kuran'da, helalleri/haramları ve bunların sayılarını da belirlemiştir. Sayısı belli olan bu helal ve haramlar dışında, bizlerin, bunları eksiltmesi veya arttırması gizli şirke girmektedir. 5/87 İnananlar, ALLAH'ın size helal yaptığı iyi şeyleri haram etmeyin. Sınırı aşmayın. ALLAH sınırı aşanları sevmez. Bu bağlamda "sana sütümü helal etmem, sana hakkımı helal etmem" demeden önce biraz daha düşünmenizi öneririm. 16/116 Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü "Bu helaldir, bu haramdır," demeyin. Böylece ALLAH'a yalan yakıştırmış olursunuz. ALLAH'a yalan yakıştıranlar başarıya ulaşamazlar. Kul Hakkı Allah Kuran'da "kimse kimsenin günah yükünü yüklenmez (35/18)" demekle, her konuda kul hakkının ihlal edildiğini savunan sözde müslümanların da önüne set germiştir. Oysa Kuran açısından bu olaya baktığımızda, kul hakkının aslında zulüm anlamına gelebileceğini ve bu durumlarda insan haklarının ihlal edilmiş olduğunu görürüz. Şöyle ki; "Siz zengin olma arzusu ile paranızı/malınızı yığdıkça yığmak istersiniz. Her zaman daha fazla zengin olma hırsı taşıdığınız için, daha fazla insanın hakkını yersiniz, yani daha fazla insana zulüm edersiniz. Daha fazla insanın malını/parasını gasp etmiş sayılırsınız. Buna kul hakkı değil, zulüm denir". Allah zalimleri her iki tarafta da rahat bırakmayacaktır (6/21,6/135). İftiracılar, ikiyüzlüler ve zalimler, Allah'ın sevmediği insan karakterleridir. Allah yaratılış bakımından her insana eşit haklar vermiştir. Her insan aynı havayı soluyor, her insanda aynı göz-kulak vs. bulunmaktadır. Allah Kuran'da "üstünlük takva/iman sahiplerinindir (63/8)" demekle, "inananla-inanmayanı bir tutmamaktadır (11/24)." Bunun dışında kalanlar, eğer Allah'ın bir sınavına maruz kalmamışlar ise hepsi eşittir. Kimse kimseyi sömüremez. Kimse kimseye zulüm edemez. Mezheplilerin iddia ettiği gibi "Allah, kul hakkı ile gelenlerin dışındakilerini affeder ama kul hakkı ile gelenleri affetmez" söylemi batıldır. Allah adına hüküm vermektir bu! Oysa yukarıda da değindiğimiz gibi, bir başkasının hakkına tecavüz edenler, zaten zalimler sınıfına dahil olmaktadır. Allah'ın zalimler için belirlediği sonuç ile karşılaşacaklardır. Dua/Beddua Dua, Allah'ın çizdiği sınırlar dahilinde yine Allah'tan iyi bir şeyler istemektir. Allah "dua edin kabul edeyim (40/60)" der. Tabiki bu aşamadan sonra size sabretmek düşer. "Allah sabredenlerle birliktedir (2/153)" ayetini hatırlayalım! Kimileri kendisine gücü yetmeyen kişilere beddua eder, yani o kötü kişi için Allah'tan lanet/kötülük dilerler. Oysa Allah kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu elbette biliyor. Örneğin öz kızınıza tecavüz ettiği söylenen bir zani için sizler, Allah'ın kötülüğünün onun üzerine olması için dileklerde bulunursunuz/beddua edersiniz. Kendi kanınızca haklısınızdır. Ama bu kişi iftiraya uğramış ise ve siz de bu iftiranın üzerine Allah'tan lanet dilemiş olursanız, bu kez siz iftira suçunun sonucu ile yüzyüze kalırsınız. Kesin emin olmadığınız hususlarda ettiğiniz beddualar size misliyle (-) olarak geri dönecektir. O halde "hakkında bilgi sahibi olmadığınız (17/36)" işlerde hüküm için, kişiyi Allah'a havale etmekle yetininiz. Allah ona, hak ettiği cezayı mutlaka verecektir. Siz böyle bir durumda mazlum durumunda sayılıyorsunuz ve Allah mazlumların yanındadır (7/137). Ah etmek/İlenmek "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste". Hayat tecrübelerimiz bu sözün doğruluğunu ispatlamaktadır. Bir mazlumun/garibin ahını almış iseniz o size bir mühür gibi vuruluyor. O yükü, o ahın karşılığını ödeyinceye kadar taşıyorsunuz. Allah zulmü sevmez. Zulüm demek kibir demektir ve "Allah kibirlenenleri de sevmez" (4/36). Kibirli zalimler kendilerini diğer insanlardan hep yukarılarda görür. Oysa Allah'a en yakın olanlar, zulüm ve kibirden uzak olanlardır. Mümin iseniz ve kendinizi Allah'a yakın hissediyorsanız, mazlumun ahından kaçının. Zaten samimi müminlerin zalim olması düşünülemez. Hata ile birilerinin ahını almışsanız da "Elbette Allah, merhameti bol olandır" (24/21).
  12. Neyse konu bağlamından koptu! Sana Kul hakkına inanırmısın diye sordum, evet dedin! Sizin için başkalarının eserlerini de kendi yazınızmış gibi göstermeniz (sizin açınızdan) "kul hakkını" ihlal sayılmaz mı? Ayrıca siz, anlatmak istediğimi halâ anlayamamışsınız! Elbette mesajın önplanda tutulmasını istediğiniz için alıntı sahibinin ismini zikretmeyebilirsiniz, sizlerin açısından bu kul hakkını ihlal sayılacağı için, kendinizi de çelişkiye düşürüyorsunuz oysa! Halkın inandığı şekilde "kul hakkına(?)" inanmıyorum deseydin sorun yoktu! Anlatmak istediğim bu idi, sanırım anladın? Selametle!!!
  13. Beni yanlış anlamışsın! Sana bir soru, "Kul Hakkı'na" inanır mısın - inanmaz mısın? Evet yada hayır!!!
  14. Ahmed Hulusi ha? "HAZRETİ MUHAMMED NEYİ "OKU"DU" "Okyanus ötesinden (?)" ... Nickinizden bunu anlamalıydım! İyi de neden kaynak belirtmiyorsunuz? Ahmed Hulusi'yi savunduğum için değil, başkalarının fikirlerini kendi ürünümüzmüş gibi gösterilmesinden rahatsızlık duyuyorum! Düşünen ve üreten bir toplum değiliz malesef!
  15. Allah'ı inkar etmek akılsızlıktır! Aklını kullanamayanlar ve/veya başkasına ipotek ettirenler Allah'ı inkar ederler!
  16. 6/123 Her ülkenin önde gelen suçlularına, orada hile ve entrika yapmaları için izin verdik. Aslında kendilerinden başkasını kandırmıyorlar. Ama farkında değiller. Yam yam!.. Ya bu ayete ne dersin? Olabilir yani! İnkar fitilini kendin ateşlemişe benziyorsun! İstersen bu durumdan kurtulmak için bir dua et ha? Ne dersin?
  17. İnşallah görürsün yam yam! Ama inşallah Firavun gibi son nefesinde iman etmek zorunda kalmazsın! İlbey'in de dediği gibi sana açıklama yapılsa da anlarmısın ki? Bence anlamazsın! Çünkü senin o bilmem kaçyüz gram gelen beyin denen hazinen, senin adına çoktan kararı vermiş bile! Ama dedim ya inşallah Firavun gibi son nefesinde iman etmek zorunda kalmazsın! Selametle!!!
  18. 45/6 Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH'ın ayetleridir. ALLAH'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar? 12/111 Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir hadis değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin detaylı açıklaması ve inananlar için bir hidayet ve Rahmettir. 39/23 ALLAH en güzel hadisi, tutarlı ve ikişerli bir kitap halinde indirdi. Rab'lerini sayanların derileri ondan dolayı ürperir. Sonra derileri ve kalpleri ALLAH'ın mesajına karşı yumuşar. Bu, ALLAH'ın yol göstermesidir; dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. ALLAH'ın saptırdığı bir kimseye rehber bulunmaz. 31/6 İnsanlardan bazısı var ki, halkı bilgisizce ALLAH'ın yolundan saptırmak ve onu hafife almak için temelsiz hadislere sarılırlar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
  19. Yam yam! Ayetleri cımbızlama! (Dar kalıpta) Allah sadece göktedir diyen yok! Ehl-i mezhepten buna inananlar var gerçi! Allah her yerdedir! O bunun için tanrıdır zaten! Sen her yerde değilsin! Sınırlı yaratılan duyu organlarınla ancak görebileceğin yada duyabileceğin kadarını alabilirsin! 55/33 Ey insanlar ve cinler topluluğu, göklerin ve yerin sınırlarını aşmaya gücünüz yetiyorsa, aşıp geçin. Bir yetkiye sahip olmadan geçemezsiniz. Bak bu ayete ne anlıyorsun? Galaksiler arası seyahat edebileceğin bir aracın olmadıktan sonra -ki bu istisna ayette var zaten, dünyadan (güneş sisteminden) dışarı çıkamazsın! Oysa Allah'ın böyle bir derdi yok! Olsaydı böyle bir ayet Kuran'da yer almazdı? Ne alaka deme? İKRA! İkincisi "gökteki" ifadesi neden sana garip geliyor! Dünya bir düzlem değil ki? Kutup yıldızı, afrikalılar için de "göktedir", güney kutbunda yaşayanlar için de "göktedir". Bu dünyanın yapısının bir özelliğidir. "Göktekinin" ifadesi, dünyada yaşayan tek bir insan için (eğer dünya düzlem olsaydı) "gökte/tepesinde" anlamı taşıyabilirdi. Ama "göktekinin" ifadesi herkes için "heryerde" anlamı taşır. Bu aslında ilginç bir olaydır. Zaten ayetlerde çoğunluk muhatap tutulmaktadır! Ne alaka deme yam yam! İKRA!
  20. Sadat kelimesinin ne anlama geldiğini ve hangisinin kullanılabilir olduğunu yazımda belirttim. Ayet açık! Sözcüğün karşılığı sözlükte ne ise o! Kuran'da Allah için Allah kullanılır (sıfatları dışında), bugün insanlığın çoğunluğu Allah'a tanrı diyor diye, ayette de o şekilde geçecek yada değiştirilecek değildir! Allah ise Allah kullanırsın! Aradan geçen zamanın bir önemi yok! Allah bize esnek bir kitap göndermedi! Siz öyle görmek istiyorsanız başka! 5/13 Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Sözlerin anlamını bağlamından kaydırırlar. Uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Onların çoğundan sürekli ihanet göreceksin. Onları affet ve aldırma. ALLAH güzel davrananları sever.
  21. Demek maraz yapıyorum ha? Demek safdilliyim ha? Sen, müslüman ülkelerin (?) 90%'ının "Kuran İslamı"na mı iman ettiğini düşünüyorsun? Peehhh! Düşün bakalım! Daha çok düşünürsün! Allah basiretini arttırsın ne diyim?
  22. Dini siyasete alet edenler ve siyaseti dine yamamaya çalışanlar, azaba uğrayacaklar! Bunu bilir bunu söylerim! Bu arada "Kazazlı", sen bana "sallama!" demeyesin diye kaynaklarını da veriyorum! 3/103-105, 23/53, 30/32, 15/91-92, 6/159 ... 6/123 Her ülkenin önde gelen suçlularına, orada hile ve entrika yapmaları için izin verdik. Aslında kendilerinden başkasını kandırmıyorlar. Ama farkında değiller. ==================== İki çeşit İslam vardır! Biri Kuran İslam'ı, diğeri Şeriat İslam'ı. Kuran İslam'ı gerçek dindir ve ahkamları Kuran'da belirtilmiştir. Şeriat İslam'ının ahkamlarını ise insanlar belirler! Şeriat İslam'ı=siyaset İslam'ıdır. Bu dine tabi olanlar zarardadır! Türkiye'de ve hatta dünyada İslam'a tabi olduğunu söyleyen nüfusun 90% 'ı bu dinin mensubudur! Allah sonlarını hayretsin! Deliller yukarıda ve Kuran'dadır -görebilene! Selametle!!!
  23. Namaz Kuran'da teferruatı ile anlatılmıştır! -http://www.kurandini.mozcal.org/portal/ind...id=40&Itemid=26- Görmek isteyen görür! Selametle!!!
  24. Biri bana şu ayetin(?) nerde "hangi kitapta, hangi surede/bölümde" geçtiğini göstersin!
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.