Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl Sevgili dostum direnişin bir anı defteri olması gerektiği ortada! Fırtına gibi forumda gezip, ortalığı birbirine katan ve üstelik bunu cepten bağlanarak yapan son derece aktif ve zeki avukatımıza dilediğimizi söyleyebilmemiz için bir yazı tahtası Sevgiler sevgili direniş!...
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl aaa.. Rüya mı bu yanlış gormuyorum dimi.. Dostum neler yaptın boylee çok tesekkür ederim.. inan çok şaşırdım.. Sevgiler..
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl Sabahın ilk saatleri.Diyarbakır bulutlu,arada da çiseleyen yağmur.Arada bir güneş kendini gösteriyor,sonra saklanıyor bulutların ardına.Nazlanıyor sanki içten içe gülümseyerek... Direnişimiz,direncimiz.Varlığımız,kavgamız,emeğimiz. İnsanımız,insanlığımız. Filistin de ateş altındayken yarınlar,Irak'ta zulme rağmen umut diyor çocuklar.Tarih katledişi yazıyor,insan direnci. Sevgili Direniş,sevgili avukatımız.Yüreğinle,sevginle ve paylaşımınla iyi ki buradasın.Seni seviyoruz. Domuzbağı açmış bu sayfayı,şaşırmadım.Güzeller güzeli bulur...Şimdi Nazım Ustamdan Davet'i yazacaktım buraya ki vazgeçtim;sana daveti değil,çok sevdiğim İlkayın sesinde direnci yazmalıyız. Var mı hayatında hüzün,umarım yoktur.Varsa da KIR HÜZNÜNÜ ve uzan direnişe....sevgiler. Güneş bir gün doğacak Al bir aydınlık saracak bedenini Hüzünlenen gözlerini Binlerce kez öpeceğim Umudunla direncinle Bilincindeki tohumla Aydınlıklar doğacak senle Yüreğimdeki inancı Umarsızlık sardığında Soluğunla ısıt beni Günüm güneşim kavgam ol Sen emeksin sen sevdasın Ufukta parlayan günsün Aydınlıklar doğacak senle
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl teşekkürler bu güzel sözler için... yüreği sevgi dolu, paylaşımcı, duyarlı insanların arasında olmaktan son derece mutluyum.. iyi ki varsınız... diyecek söz bulamıyorum mavi.. ne güzel bir ileti böyle... insanlığımızı, insan olmanın gereklerini unutmadan tüm gücümüzle, benliğimiz varolmak dileğim.. aydınlığa sahip çıkalım.. karanlığa teslim olmadan direncimizle bir olalım... sevgiler... Nazım ile selamlıyorum.. GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ Bu bir türkü: toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü:- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların! Ben de gördüm o kahramanları, ben de sardım o örgüyü, ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim! Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi. Ben de söyledim o türküyü! Yüreğimiz topraktan aldı hızını; altın yeleli aslanların ağzını yırtarak gerindik! Sıçradık; şimşekli rüzgâra bindik!. Kayalardan kayalarla kopan kartallar çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını. Alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını! Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! İşte: şu güneşten düşen ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor! Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! Neş'emiz sıcak! kan kadar sıcak, delikanlıların rüyalarında yanan o «an» kadar sıcak! Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak, ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru! Ölenler döğüşerek öldüler; güneşe gömüldüler. Vaktimiz yok onların matemini tutmaya! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor! Kalın tuğla bacalar kıvranarak ötüyor! Haykırdı en önde giden, emreden! Bu ses! Bu sesin kuvveti, bu kuvvet yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran, onları oldukları yerde durduran kuvvet! Emret ki ölelim emret! Güneşi içiyoruz sesinde! Coşuyoruz, coşuyor!.. Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! Toprak bakır gök bakır. Haykır güneşi içenlerin türküsünü, Hay-kır Haykıralım!
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl Hayatımın içine doğru bir yel gibi esip, sonrasında fırtınaya donen arkadaşım... İçimdeki sevgin bir fırtına gibi şiddetli artık.... Oysa daha ne kadar kısacık bir zaman oldu seninle tanışalı... Ama bazen bu kısacık anlar upuzun surecek dostluklar yaratıyor insanın yureğinde... Bazen başka forumlara da göz atıyorum, uye oluyorum, birkaç gün takılıyorum ama sonra bir bakıyorum, en son girdigim günün uzerinden gunler geçmiş ve ben o forumun adı neydi unutmuşum gitmiş... Oysa ben bu forumdan asla vazgeçmedim, vazgeçebilecek gibi dahi olamadım.. Çünkü ben burada kazandıgım dostlarımı başka hiçbir yerde bulamadım, burada paylaştıklarımın tadını ise başka hiçbir yerden alamadım... Burada benim için herkes önemli ama bir de özel olanlar var... İsim vermeyeceğim çünkü biliyorum ki benim için özel olan dostlarım bu yazıyı okuduklarında içlerinde şüpheye yer olmayacak bir şekilde bahsettiğim kişilerden birinin de kendileri olduğunu bilecekler... Ve eminim senin de içinde dirhem şüphe olmayacak... Ben senin daha sesini duymadım, senin daha yuzunu gormedim, gözlerin nasıl bakar bilmem, gülüşün nasıldır hiiiç tahmin bile edemem ama sen en az benim seninle paylaştıklarım kadar güzelsin, bunu bilebilirim... Çok şey paylaştık, acı tatlı ama çok güzel... Ve sen onlar kadar güzelsin... Yüreğin güzel senin dostum.... Seni seviyorum... DOST DEDiGiN.... Sevilecek biri olmadigin zamanlarda bile seni sevmeli... Sarilacak biri olmadigin zamanlarda bile sana sarilmali... Dayanilmaz oldugun zamanlarda bile sana dayanmali... Dost dedigin; fanatik olmali; Bütün dünya seni üzdügünde sana moral vermeli. Güzel haberler aldiginda seninle dans etmeli, Ve agladiginda, seninle aglamali... Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmali; Sevinci çarpmali... Üzüntüyü bölmeli... Geçmisi çikarmali... Yarini toplamali... Kalbinin derinliklerindeki ihtiyaci hesaplamali... Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmali... İsi bitince seni bir tarafa atmamali... Mevlana
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl Hayatımın içine doğru bir yel gibi esip, sonrasında fırtınaya donen arkadaşım... İçimdeki sevgin bir fırtına gibi şiddetli artık.... Oysa daha ne kadar kısacık bir zaman oldu seninle tanışalı... Ama bazen bu kısacık anlar upuzun surecek dostluklar yaratıyor insanın yureğinde... Bazen başka forumlara da göz atıyorum, uye oluyorum, birkaç gün takılıyorum ama sonra bir bakıyorum, en son girdigim günün uzerinden gunler geçmiş ve ben o forumun adı neydi unutmuşum gitmiş... Oysa ben bu forumdan asla vazgeçmedim, vazgeçebilecek gibi dahi olamadım.. Çünkü ben burada kazandıgım dostlarımı başka hiçbir yerde bulamadım, burada paylaştıklarımın tadını ise başka hiçbir yerden alamadım... Burada benim için herkes önemli ama bir de özel olanlar var... İsim vermeyeceğim çünkü biliyorum ki benim için özel olan dostlarım bu yazıyı okuduklarında içlerinde şüpheye yer olmayacak bir şekilde bahsettiğim kişilerden birinin de kendileri olduğunu bilecekler... Ve eminim senin de içinde dirhem şüphe olmayacak... Ben senin daha sesini duymadım, senin daha yuzunu gormedim, gözlerin nasıl bakar bilmem, gülüşün nasıldır hiiiç tahmin bile edemem ama sen en az benim seninle paylaştıklarım kadar güzelsin, bunu bilebilirim... Çok şey paylaştık, acı tatlı ama çok güzel... Ve sen onlar kadar güzelsin... Yüreğin güzel senin dostum.... Seni seviyorum... DOST DEDiGiN.... Sevilecek biri olmadigin zamanlarda bile seni sevmeli... Sarilacak biri olmadigin zamanlarda bile sana sarilmali... Dayanilmaz oldugun zamanlarda bile sana dayanmali... Dost dedigin; fanatik olmali; Bütün dünya seni üzdügünde sana moral vermeli. Güzel haberler aldiginda seninle dans etmeli, Ve agladiginda, seninle aglamali... Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmali; Sevinci çarpmali... Üzüntüyü bölmeli... Geçmisi çikarmali... Yarini toplamali... Kalbinin derinliklerindeki ihtiyaci hesaplamali... Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmali... İsi bitince seni bir tarafa atmamali... Mevlana Sarı lalemm sana katılmamak elde değil, ben de başka bir forma üye olmuştum ama o kadar uzun süre girmemiştim ki bırak şifreyi nikimi bile unuttum Burası benim içinde çok başka gerçekten... Haaa sana küskünümm sarı lalemmmm ( sebebini biliyorsun sen ) Direniş seni burda görmek çok güzel
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl Hayatımın içine doğru bir yel gibi esip, sonrasında fırtınaya donen arkadaşım... İçimdeki sevgin bir fırtına gibi şiddetli artık.... Oysa daha ne kadar kısacık bir zaman oldu seninle tanışalı... Ama bazen bu kısacık anlar upuzun surecek dostluklar yaratıyor insanın yureğinde... Bazen başka forumlara da göz atıyorum, uye oluyorum, birkaç gün takılıyorum ama sonra bir bakıyorum, en son girdigim günün uzerinden gunler geçmiş ve ben o forumun adı neydi unutmuşum gitmiş... Oysa ben bu forumdan asla vazgeçmedim, vazgeçebilecek gibi dahi olamadım.. Çünkü ben burada kazandıgım dostlarımı başka hiçbir yerde bulamadım, burada paylaştıklarımın tadını ise başka hiçbir yerden alamadım... Burada benim için herkes önemli ama bir de özel olanlar var... İsim vermeyeceğim çünkü biliyorum ki benim için özel olan dostlarım bu yazıyı okuduklarında içlerinde şüpheye yer olmayacak bir şekilde bahsettiğim kişilerden birinin de kendileri olduğunu bilecekler... Ve eminim senin de içinde dirhem şüphe olmayacak... Ben senin daha sesini duymadım, senin daha yuzunu gormedim, gözlerin nasıl bakar bilmem, gülüşün nasıldır hiiiç tahmin bile edemem ama sen en az benim seninle paylaştıklarım kadar güzelsin, bunu bilebilirim... Çok şey paylaştık, acı tatlı ama çok güzel... Ve sen onlar kadar güzelsin... Yüreğin güzel senin dostum.... Seni seviyorum... DOST DEDiGiN.... Sevilecek biri olmadigin zamanlarda bile seni sevmeli... Sarilacak biri olmadigin zamanlarda bile sana sarilmali... Dayanilmaz oldugun zamanlarda bile sana dayanmali... Dost dedigin; fanatik olmali; Bütün dünya seni üzdügünde sana moral vermeli. Güzel haberler aldiginda seninle dans etmeli, Ve agladiginda, seninle aglamali... Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmali; Sevinci çarpmali... Üzüntüyü bölmeli... Geçmisi çikarmali... Yarini toplamali... Kalbinin derinliklerindeki ihtiyaci hesaplamali... Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmali... İsi bitince seni bir tarafa atmamali... Mevlana çok kısa zaman oldu belki tanışalı.. ama biz çok şey paylaştık bu kısa zamanda..acı tatlı herşeyi.. kahkahayı gözyaşını.. çaresizliği.. umudu.. her şeye rağmen varolabilmeyi.. güçlü kalabilmeyi öğrendik birbirimizden.. paylaştık zamanı.. paylaştık yaşadıklarımızı.. çıkarsızdı herşey.. ne ben senden bişey bekleyebilirdim, ne de sen benden.. her şey bir mehabayla başladı benim bu foruma geldiğim ilk günde forumu çözmeye çalışırken daha ilk gün yanımdaydın.. şimdi olduğu gibi.. farklı bakmayı, farkında olmayı hatırlattın bana.. daha bir çook şey.. çok değerlisin benim için.. anlam kattın hayatıma.. bilgeliğinle zenginleştirdin beni.. iyi varsın.. iyi ki tanıdım seni.. yüreği su gibi berrak sevgili dostum inanıyorum ki, yüzüne yansıdı tüm güzellikler.. sesine yansıdı tüm sevgi ve sıcaklık.. seni seviyorum.. .... En uzak mesafe ne Afrika’dır ne Çin, ne Hindistan, ne seyyareler ne de yıldızlar geceleri ışıldayan… En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir Birbirini anlamayan Can Yücel (biz uzağı yakın ettik seninle.. aynı teldeyiz senin deyiminle )
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl Sarı lalemm sana katılmamak elde değil, ben de başka bir forma üye olmuştum ama o kadar uzun süre girmemiştim ki bırak şifreyi nikimi bile unuttum Burası benim içinde çok başka gerçekten... Haaa sana küskünümm sarı lalemmmm ( sebebini biliyorsun sen ) Direniş seni burda görmek çok güzel teşekkürler deniz kızı
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl O, yalnız ağaran tanyerini görüyor ben, geceyi de Sen, yalnız geceyi görüyorsun, ben ağaran tanyerinide.
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl Yoksa sonunda uyuyabildin mi dün akşam Hakkettiğin bir defterdi. Bu kadar çalışkan üye gelmedi bu aleme daha
Gönderi tarihi: 24 Mart , 2009 16 yıl Seninde ani defterin hayirli ugurlu olsun Sayin Direnis.. Yaz sil bastan
Gönderi tarihi: 25 Mart , 2009 16 yıl hoşgeldin tesekkur ederim.. Buranın kapısı acık hep, ziyarete gel beklerim
Gönderi tarihi: 25 Mart , 2009 16 yıl Sana anı defteri açtık ama kalem vermeyi unuttuk. Oldu mu şimdi. Güle güle yaz artık
Gönderi tarihi: 25 Mart , 2009 16 yıl sağolasın.. sus yeter artık dersiniz iki gun sonra Merak etme canım. Biz avukatların ne konuşma meraklısı olduğunu bildiğimizden gereken önlemleri aldık. Hani gerekirse diye
Gönderi tarihi: 25 Mart , 2009 16 yıl Buyrun direnis bir manide size ... Fabrikanin onunde Bir yigin komur musun? Dolmakalem elinde Bankada mudur musun?
Gönderi tarihi: 25 Mart , 2009 16 yıl Buyrun direnis bir manide size ... Fabrikanin onunde Bir yigin komur musun? Dolmakalem elinde Bankada mudur musun?
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.