Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Namaz kılmak, suç işlemeyi ENGELLER Mİ?

 

AVRUPA YAKASI'NIN STARI GÜLSE BİRSEL'İN EŞİ MURAT BİRSEL, STAR GAZETESİNDEKİ KÖŞESİNDE BU SORUYA EVET YANITINI VERİYOR:

Murat Birsel, Star gazetesinde yazdığı yazıyla okurlarını şaşırttı. Peşinen özür dileyerek başladığı yazısında, şu saptamayı yapıyor: Namaz suçu önlüyor!

 

YAZI ŞÖYLE:

 

Namaz suçu engelliyor!

 

Peşin herkesten özür dilerim; benim minik düşünce dünyamı fersah fersah aşar, haddim de değil bu konularda laf etmek ama kalbim temiz ve de konu ilginç...

 

TIME Dergisi'nin (Şubat) özel sayısının kapağında dua eden bir kadın resmi var ve'İnanç nasıl tedavi eder' diye yazıyor. Kapaktaki 'duanın iyileştirici gücü' teması, 'TheSecret' (Sır) filminde de bahsi geçen, 'Washington Deneyi'ni çağrıştırdı.

 

Washington Deneyi diye bilinen olay, 1993 yılında ABD Başkenti'nde halka habervermeksizin yapılan ve sekiz hafta boyunca devam eden bir toplu meditasyon sürecinde şehirde suç oranının yüzde 20 oranında düşmesinin bilimsel kabul görüpkayda geçirilmesiydi. (İnternette arama motorunda 'Washington meditation crime'yazdığınız anda bütün bilgiye ulaşabilirsiniz.)

 

Nedir?

 

Şehirde kimse bilmiyor ama birileri, 'iyilikler güzellikler üzerimize olsun' şeklindehuzur çağrısı yapıp, bu enerjiye yoğunlaştığında oranın sakinleri bir anda -sanki- daha iyi insanlar oluyor.

 

Benim de aklıma düştü ki; bir huzur, iç güzellik, huşu ve iyiliklere dair titreşimler barındıran namaz benzer bir işlev görüyor olabilir diye...

 

Uzun lafın kısası kendimce dedim ki: Washington Deneyi doğru ise camilerindenamaz kılınan şehirlerdeki suç oranı namaz kılınmayan şehirlere oranla çok dahadüşük olmalı! (Püf noktası: Kılanlar kılmayanları da pozitif etkiliyor.)

 

Bu bir varsayım, test edip doğru mu değil mi, hayatın gerçeklerince teyid ediliyor mubakmak lazım...

 

Baktım nitekim!

 

* * *

 

Gerçi bu tür bir araştırmayı bilimsel yayın olarak taramak, verileri derlemek, ölçmekbir köşe yazısının konusu olamaz. Harika bir tez konusu olabilir. Filhakika 'Namaz suçla ters orantılıdır' varsayımının çok yüksek bir yüzdeyle doğrulanmasını bekleyebileceğimi söylerim...

 

Örneğin kişi başına düşen cinayet vakası oranı istatistiklerinde ilk yirmi ülke (binde):

 

Kolombiya (0.61) 2. Güney Afrika (0.49) 3. Jamaika (0.32) 4. Venezuela (0.31) 5. Rusya (0.20) 6. Meksika (0.13) 7. Estonya (0.107) 8. Latvia (0.103) 9. Litvanya (0.102) 10. Belarus (0.098) 11. Ukrayna (0.094) 12. Papua Yeni Gine (0.083) 13. Kırgızistan (0.0802) 14. Tayland (0.800) 15. Moldovya (0.078) 16. Zimbabve (0.074) 17. Seyşel (0.073) 18. Zambia (0.070) 19. Kosta Rika (0.060) 20. Polonya (0.056)

 

Kırgızistan dışında bu ülkelerin hemen hepsi yüzde yüze yakın oranlarda Hristiyannüfusa sahip. Nüfusunun yüzde 75'i Müslüman olan (toplam nüfusta Müslümanoranı sıralamasında 38'inci ülke) gelen Kırgızistan tek istisna olarak göze çarpıyor.

 

Ve dünya genelinde bir ülkede namaz kılınıyorsa toplam suç istatistiklerinin hemenhepsinde Müslüman toplumlarda suça eğilim düşük çıkıyor.

 

Elalem bu gerçeğin farkında mı?

 

Elbette! İslam ülkelerinde cinayet oranı neden düşük diye çok ciddi bilimsel çalışmalar yapılıyor. (Meraklısına: Cordova, Ana; 'An Examinational Causes of LowMurder Rates in Islamic Societies': American Society of Criminology). Fazlabahsetmeseler, yüksek sesle dile getirmeseler de harıl harıl araştırıyorlar.

 

Gerçi namaz bağlantısını kuran yok sanki...

 

Belki bundan sonra birileri Londra, Paris benzeri şehirlerde cami olan bölgedekisuç oranını şehir geneline kıyaslamayı düşünür.

 

Keşke...

 

Tahminimce neticesi de dünyayı düşündürür!

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Namaz kılmak, suç işlemeyi ENGELLER Mİ?

 

Gerçi bu tür bir araştırmayı bilimsel yayın olarak taramak, verileri derlemek, ölçmekbir köşe yazısının konusu olamaz. Harika bir tez konusu olabilir. Filhakika 'Namaz suçla ters orantılıdır' varsayımının çok yüksek bir yüzdeyle doğrulanmasını bekleyebileceğimi söylerim...

 

Örneğin kişi başına düşen cinayet vakası oranı istatistiklerinde ilk yirmi ülke (binde):

 

Kolombiya (0.61) 2. Güney Afrika (0.49) 3. Jamaika (0.32) 4. Venezuela (0.31) 5. Rusya (0.20) 6. Meksika (0.13) 7. Estonya (0.107) 8. Latvia (0.103) 9. Litvanya (0.102) 10. Belarus (0.098) 11. Ukrayna (0.094) 12. Papua Yeni Gine (0.083) 13. Kırgızistan (0.0802) 14. Tayland (0.800) 15. Moldovya (0.078) 16. Zimbabve (0.074) 17. Seyşel (0.073) 18. Zambia (0.070) 19. Kosta Rika (0.060) 20. Polonya (0.056)

 

Sayin Domuzbagi

 

Istatiklerde 8 ve 9.cu siradaki Latvia ve Litvanya ayni ulke sanirim bir yanlislik var bunlardan birisi Letonya olmasin.. :)

 

Gelelim Namaz kilmak suc islemeyi onlermi sorusuna, bence onlemez suc islemek biraz vijdani ile alakali egerki bir suc isliyorsan ve vijdanin bundan rahatsizlik duymuyorsa.. Namaz kilsanda yine suc islemeye devam edersin .. nitekim ornekleri cok .. Bakiyorsun adam namazinda niyazinda agzindan Allah sozu eksik olmuyor ama diger taraftan adam her turlu sucu islemekte.. Genelde suc isleyenler Allahin adini kullanarak yapmakta yani kendi kiliflarina bir sekilde uyduruyor.. Bunlara genelde halk dilinde "Once Allah Allah diyip, sonrada Yallah Yallah " deniliyor.. Istatikler bana gore pek dogru gelmedi.. :)

Saygilar

Gönderi tarihi:

 

 

Cami cematlerinin sayısı hızla düşüyor..ısmarlama işler bunlar..Camilere cemaat toplayacaklar.. :D

 

İşi meditasyona getirp dayadılarsa baya bi aşama kaydetmişler..iyi iyi.. :D

Gönderi tarihi:
Sayin Domuzbagi

 

Istatiklerde 8 ve 9.cu siradaki Latvia ve Litvanya ayni ulke sanirim bir yanlislik var bunlardan birisi Letonya olmasin.. :)

 

Gelelim Namaz kilmak suc islemeyi onlermi sorusuna, bence onlemez suc islemek biraz vijdani ile alakali egerki bir suc isliyorsan ve vijdanin bundan rahatsizlik duymuyorsa.. Namaz kilsanda yine suc islemeye devam edersin .. nitekim ornekleri cok .. Bakiyorsun adam namazinda niyazinda agzindan Allah sozu eksik olmuyor ama diger taraftan adam her turlu sucu islemekte.. Genelde suc isleyenler Allahin adini kullanarak yapmakta yani kendi kiliflarina bir sekilde uyduruyor.. Bunlara genelde halk dilinde "Once Allah Allah diyip, sonrada Yallah Yallah " deniliyor.. Istatikler bana gore pek dogru gelmedi.. :)

Saygilar

Sevgili Dayı

 

Latvia Letonya'nın beynelminel adı, bir yanlışlık yok :) 8. sırada Letonya(Latvia) ve 9. sırada Litvanya var. İstatistik dışında dediklerinize katılıyorum, hemfikiriz :)

 

Sevgiler...

Gönderi tarihi:
Sevgili Dayı

 

Latvia Letonya'nın beynelminel adı, bir yanlışlık yok :) 8. sırada Letonya(Latvia) ve 9. sırada Litvanya var. İstatistik dışında dediklerinize katılıyorum, hemfikiriz :)

 

Sevgiler...

 

Pardon Domuzbagi

 

Ben karistirmisim ulke isimleri yari ingilizce yari turkce olunca biraz corba gibi olmus Latvia ve Lithuania birbirine karisti ozur dilerim :)

 

Saygilar

Gönderi tarihi:

Bu konuda genelleme yapılabileceğini düşünmüyorum. Özelde namaz değil ama din duygusu suçu engelleyebilir, engellemeyebilir, alkol tüketimini engelleyerek sarhoşken işlenen suçları engelleyebilir.

 

Din kişisel bazda yararlı olabildiğini daima kabul ederim. Din toplumsallaştığı zaman sorunlara yol açar. Kişisel bazda terapi etkisi gösterebilir, vicdanın sesini güçlendirebilir. Hayatının kontrol altında olduğu fikri, otokontrolü artırabilir.

 

Toplumsal bazda dinin kitleleri nereye sürükleyebileceğinin laisizmden başka hiç bir sigortası yoktur...

Gönderi tarihi:
Pardon Domuzbagi

 

Ben karistirmisim ulke isimleri yari ingilizce yari turkce olunca biraz corba gibi olmus Latvia ve Lithuania birbirine karisti ozur dilerim :)

 

Saygilar

Sevgili Yakisikli

 

Esas ben özür dilerim, çünkü seni Dayi ile karıştırmışım :lol: :lol:

Gönderi tarihi:
Toplumsal bazda dinin kitleleri nereye sürükleyebileceğinin laisizmden başka hiç bir sigortası yoktur...

Esas sıkıntı laisizmin kendisinin sigortasının (yargının, askerin, yürütme ve yasamanın) yerinden sökülmüş olması! :(

Gönderi tarihi:

ANKEBUT SURESİ 45. Sana vahyedilen Kitabı güzel güzel oku ve namazı kıl! Muhakkak sahih namaz edepsizlikten ve uygunsuzluktan alıkoyar. Muhakkak Allah'ı anmak en büyük iştir ve Allah, her ne işlerseniz bilir.

 

ALLAHIN bir ayeti ama nerede bu ayete uyan bir insan, gösterin bana!!!!!!!!!!!!!!!!! :stuart:

Gönderi tarihi:

Namaz kilmak suc islemeyi asla engellemez, cünki islam tarihinde böyle bir olguya rastlanmamistir. Bakin müslüman ülkelere ve oradaki dine bakis acisina, sonrada o ülkelerde islenen suclara bakin ve göreceksinizki namaz kildikrtan sonra hemen suc islenebiliniyor. Arap mafyasi mesela sizce namaz kilmiyormu dersiniz? Bence hemde 5 vakit namaz kiliyorlar, belkide bazilari 7 vakitte kiliyordur. Ama GENEDE MAFYA!

Gönderi tarihi:

Ben şahsen alkolizm belasına ve uyuşturucu felaketine karşı dinden yararlanılması gerektiğini düşünüyorum. Hatta sigara hakkında ayet yazma şansımız yok ama, hadis uydurulsa faydalı olur. Hatta Kurândaki Duhan suresinde bahsedilen dumanla hava kirliliği ve sigaranın lanetlendiği propagandası yapılsa yeridir.

 

Din gökten inmiş bir şey değil, insanlık kültürü. Ona her türlü biçimi de yine insanlar verebilir. Ben bunlara karşı değilim. Din laikliği tehdit etmesin, başımın üstünde yeri var.

 

Ancak ne zaman dini tepeye dikip laikliği ortadan kaldırma gibi bir girişim sezerim, gerekirse ateist de olurum yani. Laiklik ilkesi vazgeçilmezdir. Dindar için de vazgeçilmezdir, farkında değiller.

 

"Ol mahiler kim derya içredür, deryayı bilmezler."

 

Dogmatik bağlamda ele alınmayan dine benim bir itirazım yoktur. Soyut cinler herkesin kendi özel şişesinde durursa ne âlâ. Cini şişeden çıkarırsan başın belâda...

Gönderi tarihi:
Ben şahsen alkolizm belasına ve uyuşturucu felaketine karşı dinden yararlanılması gerektiğini düşünüyorum. Hatta sigara hakkında ayet yazma şansımız yok ama, hadis uydurulsa faydalı olur. Hatta Kurândaki Duhan suresinde bahsedilen dumanla hava kirliliği ve sigaranın lanetlendiği propagandası yapılsa yeridir.

Yani dinden etkilnenler Alkohol ve uyusturucudan uzakmi kaliyor diyorsunuz? Sadece ülkemizi arastirirsaniz ne kadar yanlis düsündügünüzü göreceksiniz. Bakin mesela Konya ilimize. En fazla alkol tüketimi yerlerinden birisi Konya hocam. Diger taraftan Avrupa'da hapishanelere gidin ve bakin , cogu müslüman tutuklular kadin ticaretinden ve uyusturucu ticaretinden icerdeler. hapishanelerde ramazan tutmaktan ve namaz kilmaktan vazgecmiyorlar ama yapmis olduklari suclarin inandiklari dinle ne alakasi var sorgulamiyorlar.

Gönderi tarihi:
Ben şahsen alkolizm belasına ve uyuşturucu felaketine karşı dinden yararlanılması gerektiğini düşünüyorum. Hatta sigara hakkında ayet yazma şansımız yok ama, hadis uydurulsa faydalı olur. Hatta Kurândaki Duhan suresinde bahsedilen dumanla hava kirliliği ve sigaranın lanetlendiği propagandası yapılsa yeridir.

 

Din gökten inmiş bir şey değil, insanlık kültürü. Ona her türlü biçimi de yine insanlar verebilir. Ben bunlara karşı değilim. Din laikliği tehdit etmesin, başımın üstünde yeri var.

 

Ancak ne zaman dini tepeye dikip laikliği ortadan kaldırma gibi bir girişim sezerim, gerekirse ateist de olurum yani. Laiklik ilkesi vazgeçilmezdir. Dindar için de vazgeçilmezdir, farkında değiller.

 

"Ol mahiler kim derya içredür, deryayı bilmezler."

 

Dogmatik bağlamda ele alınmayan dine benim bir itirazım yoktur. Soyut cinler herkesin kendi özel şişesinde durursa ne âlâ. Cini şişeden çıkarırsan başın belâda...

 

Şişede cinmi kaldı Sn.Demirefe..bütün cinler kırmış şişelerini.. :D

 

Mesela kırmızıda geçmek günah olmalı..topluca geçilirse cemaat halinde, 27 kat daha fazla günah yazılmalı.. :D

 

Aynı şekilde en az iki kişilik cemaatler halinde içilirse yine 27 kat günah..tek başına içilirse bir günah.. :D

 

dinDAR oldumu daralıyor İnsanda.. :D

Gönderi tarihi:

bence namaz kılmak suc ıslemeyı engeller 7/ 24 namaz kılarsanız suc ıslemeye zamanınız olmaz =)

Gönderi tarihi:
Şişede cinmi kaldı Sn.Demirefe..bütün cinler kırmış şişelerini.. :D

Yoo, birileri çaktırmadan şişelerin kapaklarını birer birer açıp cinleri salı salıveriyor ortalığa... Yoksa onlar kendileri kıramazlar. Sistematik bir şekilde yıllardır habire şişeler açılıp cinler ortalığa salınıyor...

Gönderi tarihi:

Evet, namaz kılmak suç işlemeyi engeller, cunku namaz kılarken başka bişi yapılmaz, sadece namaz kılınır... Namazı bozmak gunahtır, suç işlemek için namazı bozuyorsan ki bu daha buyuk gunahtır dimi.. yani bi kez daha soyluyorum, evetttt namaz kılmak suc işlemeyi engeller...Namaz kılmazken suç işlenebilir ama :P bunun gunahı biraz daha azdır herhalde :huh:

Gönderi tarihi:

azmıdır fazlamıdır acep.sımdı namaz kılarken aynı zamanda sevap ıslıyosun ama bozup gunah ısleyınce aynı rakının salgamı,salgamında rakıyı oldurdugu gıbı bırbırınımı olduruyo sevap ve gunahlar :huh: gece gece kafamı karıstırdın glorıa en ıyısımı gıdelım bu topıcten :shifty:

Gönderi tarihi:

Namaz kılarken suç işlenmez, suç işlemek istiyorsan da azıcık sabret, namazdan sonra işlersin.. Aman ne bileyim yaw işte, rakı içiyorsan da susuz iç, sudan tasarruf edersin...Tamam hadi gidelim bu topicten, kafam karıştı :huh:

Gönderi tarihi:

1 ayet ve 1 mesaj gönderdim ama anlayan nerede?ayette '''dosdoğru kılınan namaz,kötülüklerden alıkoyor'''

 

ankebut suresi 45. Sana vahyedilen Kitabı güzel güzel oku ve namazı kıl! Muhakkak sahih namaz edepsizlikten ve uygunsuzluktan alıkoyar. Muhakkak Allah'ı anmak en büyük iştir ve Allah, her ne işlerseniz bilir.

 

KURANA gerçek manada uyan kimki,siz müslüman arıyorsunuz?

Gönderi tarihi:
1 ayet ve 1 mesaj gönderdim ama anlayan nerede?ayette '''dosdoğru kılınan namaz,kötülüklerden alıkoyor'''

 

ankebut suresi 45. Sana vahyedilen Kitabı güzel güzel oku ve namazı kıl! Muhakkak sahih namaz edepsizlikten ve uygunsuzluktan alıkoyar. Muhakkak Allah'ı anmak en büyük iştir ve Allah, her ne işlerseniz bilir.

 

KURANA gerçek manada uyan kimki,siz müslüman arıyorsunuz?

 

 

İyi ki tam anlamıyla uyulmuyor Kuran'a.

 

 

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde "Başörtüsü istemiyorum" diyen kadınlar başına jop yiyor!

 

 

Kuran'a tam anlamıyla uyulunursa böyle tesettürlü, alımlı, makyajlı pozlar vermek yok.

tesettur21.jpg

akel12.jpg

 

Kuran'a uyulursa bu gibi şen şakrak günleri arayacaklar tesettürlü hanımlarımız.

610x.jpg

 

Buna benzer görüntüler hiçten yok olacak.

sontur14.jpg

 

93512.jpg

Gönderi tarihi:

bakara 256. Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır.

 

yine yeniliyorum,gerçek KURAN VE İSLAM!!!!!!!!!!!!!

 

Siz gerçek KURAN VE İSLAM'A uyarsanız kadınlara '''zorla başörtüsü tak yada zorla başörtünü çıkar''' diyemezsiniz.

Gönderi tarihi:

Dinde zorlama yoktur' ne demek?

 

Bir kadını başörtülü diye devlet dairelerine, okullara, üniversitelere sokmamak?

 

Seçildiği meclisten ?Dışarı!? diye bağırarak kovmak? ?Bu kadına haddini bildirin? diye üzerine yürümek?

 

Diğerini başı açık veya perçeminden saçının teli görünüyor diye karakola götürmek, fotoğrafını çekmek, ısrarı halinde beş yıl şehirden sürmek?

 

Bir esnafı ezan vakti dükkanı açık tutuyor diye azarlamak, kapatmaya zorlamak?

 

Diğerini oruç tutmuyor diye sigaya çekmek, azarlamak, hatta pataklamak?

 

***

 

?Kim yapıyor bunları? diye sormayın; kaynak gayet sağlam, kimi yaşanmış, kimi de halen yaşanmakta...

 

Namaz kılmayana kaç sopa (veya kırbaç) vurulacağını tartışmak?

 

Kılmamakta ısrar ederse hapis, hatta mürted cezası (ölüm) gerektiğini ?ulema içtihadı? diye savunmak?

 

?Nerede yazıyor bunlar? diye sormayın; kaynak gayet sağlam, yazılmış, kayda geçmiş ?mezhep içtihadı? bunlar?

 

Din ya da laiklik adına yapılmış ne fark eder?

 

Türkiye, İran, Suud-i Arabistan, Afganistan olmuş ne yazar?

 

Yargıtay içtihadı olmuş, mezhep içtihadı olmuş ne önemi var?

 

Argümanlar farklı ama mantık aynı, önemli olan bu değil mi?

 

***

 

Tarih boyunca din ve devlet putları üretip duran coğrafyamız ?özgürlüğü? ne zaman teneffüs edecek?

 

Tanrı adına insanı öldüren doğu ve insan adına Tanrı?yı öldüren batı, bu iki arasında kopmaz bir bağ, interaktif ve yaratıcı bir ilişki olduğunu ne zaman görecek?

 

İnsanların seçtiği din yani dünya görüşü ve yaşam tarzı karşısında, örneğin başörtülü ise Tanrılık taslamak, başı açık ise Tanrı?nın bekçisi pozlarına bürünmek doğru olabilir mi?

 

İslami dünya görüşü ve yaşam tarzı üzerinde yapılan zorbalıklara karşı, yazı yazmaktan öte, meydanlarda, sokaklarda ve nihayet mahkemelerde klasörler dolusu cevabım olduğu için, bu yazıda daha çok zorbalığın ?dini dünyadaki? teorik kökleri ile yüzleşeceğim. Zira işin bu yanı ?orada öylece duruyor.?

 

Yani yine iş başa kalmış durumda anlayacağınız?

 

 

Şimdi?

 

Allah?ın kitabı der ki: ?Sen hatırlat, sen ancak bir hatırlatıcısın. Dayatan bir zorba değilsin.? (Ğaşiye; 88/21-22)

 

Ayette geçen ?Sen musaytır değilsin? ifadesindeki musaytır, Türkçe?de ?satır sallamak? deyimindeki satır ile aynı kökten gelir. Kasap (sâtır, settâr), kasap bıçağı (sâtûr) kelimeleri de bu kökten?

 

Buradan ?dayatan, zorba? manası çıkıyor.

 

Kimi müfessirler Mekke?de inen bu ayetin, Medine?ye gelince savaş ayetleriyle birlikte nesh edildiği görüşündedir.

 

Bu durumda muhalefet yıllarında caiz olmayan bu iş, iktidara gelince meşru olmuş oluyor.

 

Konuştuğum bir Taliban görüşünü buraya dayandırmıştı da ne söyledimse ikna olmamıştı.

 

Mekke?de ?Sen bir dayatan zorba değilsin? diyen Kur?an, Medine?ye gelince ?Artık dayatan bir zorba olabilirsin, nasıl olsa güç eline geçti? diyor öyle mi?

 

Eğer zorbalık Mekke?de kötüyse Medine?de nasıl iyi olabiliyor?

 

Kur?an?da savaş ayetleri zorbalık yapılsın diye değil; tam tersi zorbalığı ortadan kaldırmak için inmiştir. Tamamı böyledir ve hiçbir istisnası yoktur. Buradan ?Bütün sosyal içerikli ayetler ezilenlerden, mağdurlardan yanadır? gibi, ?Bütün savaş içerikli ayetler zorbalığa maruz kalanlardan yanadır? şeklinde bir tefsir ilkesi daha çıkarabiliriz:

 

?Fitne (baskı, zorbalık) sona erinceye ve din (adalet) Allah için sağlanıncaya kadar onlarla savaşın. Şayet sona erdirirlerse zalimlerden (zorba, despot, tiran) başkasına düşmanlık yoktur.? (Bakara; 2/193) vb.

 

Oysa az önceki ?Sen dayatan bir zorba değilsin? ayeti Medine?de de geçerli olmak icabeder ve kıyamete kadar da geçerli olması gerekir. Çünkü Medine?ye gelince, nesh (yürürlükten kaldırmak, silmek) bir yana ?Dinde zorlama yoktur? (Bakara; 2/156) ayeti ile teyid edildiğini, sürdürüldüğünü görüyoruz.

 

Çünkü bu ayetler evrensel bir yaraya parmak basıyor.

 

Bu yara, eline gücü geçirenin öteki insanlar üzerinde bazen Allah ve din namına, bazen de modernlik, çağdaşlık, laiklik vs. namına dayatan bir zorbaya dönüşmesidir. Kur?an argümanlarla uğraşmamış, mantığı kökünden kesmiş ama dinleyen kim?

 

Kur?an, peygamber üzerinden tüm Müslümanlara, din adına satır sallayan zorba (musaytır) değil; hatırlatıcı, hatırlatan (müzekkir) olmaları gerektiğini söylüyor.

 

Peki, Kur?an insanları hiçbir şeyde zorlamaz mı?

 

Onun da ?Yeter? dediği ?kırmızı çizgileri? yok mudur?

 

***

 

Az önce geçti, Kur?an?da hemen herkesin bildiği başka bir ayet var: ?Dinde zorlama yoktur.? (Bakara: 2/256)

 

Bu ayet bir kimsenin din ile (İslam) kuracağı üç tür ilişkinin üçünde de zorlama olamayacağı manasına gelmektedir. Çünkü herhangi bir tahsis (sınırlandırma) yapmamaktadır. Şurada var, burada yok dememektedir.

 

Bir kimsenin ?din ile ilişkisi? mantıki olarak üç türlüdür: Dine girmek, dini yaşamak ve dinden çıkmak?

 

Kanaatimce ayette her üçünde de zorlama, hele de ?devlet zorlaması? yasaklanmaktadır.

 

Şöyle ki:

 

1- Dine girerken zorlama yoktur. Bu konuda ulemanın hemfikir olduğunu görüyoruz. Bir kişiyi müslüman yapmak için zorlama yapılamayacağına dair hükümler gayet açıktır. Burada fazla söze hacet yok? Bu haliyle kiliseyi zorla kabul ettirmeyi teolojik bir zorunluluk olarak gören ortaçağ Hristıyanlığının fersah fersah ilerisindedir.

 

2- Dine girdikten sonra da zorlama yoktur. Yani dini kabul ettikten sonra, yaygın görüşün aksine dinin içinde de zorlama yoktur. Namaz, oruç, hac, başörtüsü gibi hükümlerin yaşanması veya yerine getirilmesi gibi hükümlerde de zorlama olamaz. Çünkü daha çok hukukullah (Allah?ın hakları) sınıfına giren bu gibi hükümlerde, ne Kur?an?da ne de Hz. Peygamber?in sünnetinde herhangi bir zorlama, hele de devlet zoruyla ceza öngörüldüğü görülmemiştir. Bu tür Müslüman bireye mahsus ibadetlerin ihlal edilmesi durumunda irşat, nasihat ve hatırlatıcı (müzekkir) olmak dışında yapılacak bir şey yoktur. Herkes hesabını yevm-i kıyamette Allah?a verir. Tabiri caizse bunların hesabını Allah kendisine bırakmaktadır.

 

Kur?an?ın müeyyide (cezaî yaptırım) öngören kırmızı çizgilerinin hukuku?l-ibad (kul hakları) sınıfına giren konularda olduğunu görüyoruz. Bu noktada iş ahirete bırakılmayıp dünyevi cezalar öngörülüyor: Öldürmek, çalmak, yol kesmek, gasp, hırsızlık, vurgun, soygun, iftira, fuhuş, zina gibi can, mal, ırz ve namus güvenliğini tehdit eden, ortak iyiyi (maruf) yani insan (kul) haklarını alenen çiğneyen suçlarda hukuk (şeriat) vazedildiğini görüyoruz. Dünyanın her yerinde hukuk, özü itibariyle bundan ibarettir.

 

Demek ki bu suçları işleyenler veya işlemeye yeltenenler ?devlet zoruyla? etkisiz hale getirilebilir. İslam tarih, kültür ve dil evreninde ?şeriat? dediğimiz şey, bugün adına ?hukuk? dediğimiz şeyin ta kendisidir. Dolayısıyla ?Şeriat isteriz? demek, ?Hukuk isteriz? demektir.

 

Devlet zor kullanma yetkisini elinde bulunduran yegane meşru otorite olduğundan, bu zor kullanma, zorbalığa karşı zor kullanmadır. Bu nedenle de, Hz. Ömer?in dediği gibi adalet mülkün (devletin) temelidir. Bundan saptığı an meşruiyetini kaybeder.

 

Şu halde devletin ?ibadet-i mersume? dediğimiz -dar anlamıyla- ibadet yaptırma veya bunların bekçiliğini yapma gibi bir görevi bulunmuyor: Namaz kılmayana hapis, oruç tutmayana sopa, başörtüsü takmayana sürgün gibi uygulamalar dinde zorlama olacağından gayr-ı meşrudur. Veya tam tersi namaz kıldı diye hapis, oruç tuttu diye sopa, başörtüsü taktı diye sürgün vs. cezaları da kişiyi haklarından mahrum etmek olacağından gayr-ı meşrudur. Her ikisi de zor kullanma yetkisinin istismar edilmesidir.

 

İşte burası, zorbalığı önlemekle görevli meşru otoritenin, bizzat kendisinin zorbalığa dönüştüğü yerdir. Bu durumda ise düğümü ?ma?şeri vicdan? yani saf bir yürek temizliği içindeki halk uyanışı, kitle itirazı çözer?

 

3- Dinden çıkmak isteyen için de zorlama yoktur. Dine girerken veya dine girdikten sonra zorlama olmadığı gibi dinden çıkarken de zorlama yoktur. Yani ?Ben bu dinden çıkmak istiyorum? diyen birisine ?Çıkamazsın? diye zorlama yapılamaz. Kur?an?da dinden dönenin (mürted) öldürülmesi diye bir ceza göremiyoruz. Böyle bir yola girenlere herhangi bir dünyevi ceza öngörülmüyor. Nasihat, irşat ve ahireti hatırlatma ile yetiniliyor (bkz. Bakara; 2/217, Maide; 5/54).

 

Yani musaytır (zorba) değil; müzekkir (hatırlatıcı) olmamız burada da isteniyor.

 

?Dinden döneni öldürün? veya ?Müslümanın kanını dökmek ancak şu üç durumda caiz olur: Evlendikten sonra zina etmesi, cinayet işlemesi ve dinini terk edip cemaatten ayrılması?? türünden rivayetlerinin ise aslı yoktur. Sonraki çağlardaki iç savaşlarda ve isyan olaylarında iktidar çevrelerince meşruiyet kazanmak için uydurulduğu anlaşılıyor. Bu tür hadislerin uydurma olduğu defalarca ispatlanmıştır (ör. bkz. İslam?a yamanan sanal şiddet: Recm ve irtidat meselesi, Prof. M. Hayri Kırbaşoğlu, İslamiyat dergisi, Ocak-Mart, 2002).

 

Daha iyimser bir yorumla, dönemin şartları gereği, namaz kılmamak, zekat vermemek, sultanın kıldırdığı cuma namazını protesto etmek gibi tavırlar otoriteye itaatten dönerek cemaatten ayrılmak yani dinden dönmek olarak algılanmıştır. Dini bir toplumda siyasi bir kalkışma dini terimler kullanılarak bastırılmıştır.

 

Çağımızda parayı yırtmanın veya bayrağı yakmanın devlete karşı gelmek olarak algılanması, hatta bazen anayasal düzeni zorla değiştirmek olarak yorumlanıp ölüm veya müebbet hapisle dahi cezalandırılması gibi. Oysa o çağdaki insanlar bunu duysa ?Bir kağıdı yırttı veya bir bezi yaktı diye ceza mı olurmuş? derler ve şaşarlardı.

 

Tıpkı bizim Ebu Hanife?nin Emevi sultanının kıldırdığı cuma namazına zorla götürülmeye çalışılması ve zindanda işkence altında öldürülmesine şaşmamız gibi?

 

Yine günümüzde, örneğin İran?da, yönetimdeki mollayı eleştirmenin İslam?a, Allah?a, peygambere ve imamlara hakaret veya Türkiye?de bir generali eleştirmenin, halkı ordudan soğutmak, cumhuriyete ve Atatürk?e hakaret olarak algılanması gibi.

 

O çağlarda da sultanı eleştirmek, ona biat etmemek, verdiği hutbeyi protesto için cuma namazına gitmemek, vergi vermeyi reddetmek vs. namazı, zekatı inkar etmek, peygamberin vekili olan sultana hakaret, ona itaatten dönmek, cemaatten ayrılmak yani irtidat etmek (vatandaşlıktan çıkmak, vatana ihanet!) olarak algılanıyordu. Bir de savaş çıkıp da ?bağiler? öldürülünce, ?mürtedler? cezalandırılmış oluyordu.

 

***

 

Demek ki ?siyasi iktidar için dini fetva? olarak doğan irtidat fıkhının, iktidarı tarih olmuş fetvası hala sürüyor. Bugün için artık bunlar alelade dinden dönme olaylarına nasıl uygulanır?

 

Artık Müslüman askeri tarım imparatorlukları (ihya) çağlarında, onların teyidi ve ikamesi için üretilen irtidat fıkhının manası kalmamıştır. Üstelik Kur?anî bir dayanağı da yoktur, temelsizdir?

 

***

 

Bakınız, ?Din bir vicdanı işi? değil; ?Vicdanla başlayan bir iştir.? Kökünde sevgi ve merhamet, gövdesinde akıl ve vicdan, dallarında özgürlük ve adalet, meyvelerinde ise dünya ve ahiret mutluluğu vardır.

 

Tapınak ve keşiş dininden değil; gerçek hayat dininden bahsediyoruz.

 

Bu dinin kilisesi, papazı, din adamı, keşişi, rahibi yoktur. İslam imanı halkın gönlünde yaşar, ?ma?şeri vicdanda? kök salar, özgür vicdanlarında boy atar. Toplum için yaşam kaynağı olan ?Adalet devleti? vardır. Onunla da can, mal, akıl, nesil, ırz gibi insanoğlunun temel değerlerini koruyup kollar; her tür zorbalığa mani olur. İslam?da devletin manası bundan başka bir şey değildir.

 

Bir kimse İslam?dan döndü diye İslam?ın şerefi azalmaz. İslam kişiyle değil; kişi İslam?la şeref kazanır. İzzet ve şeref bütünüyle Allah?a aittir.

 

Dünya zaten zorbalardan geçilmiyor. ?Şu kalpsiz dünyanın kalbi?, insanlığın basireti ve vicdanı olan Kur?an?dan dahi din namına zorbalık çıkarılacaksa, artık tuz da kokmuş demektir?

İhsan Eliaçık

ALINTIDIR.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.