Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ademin kovulduğu cennet bahçesi bulundu


lena

Önerilen İletiler

Tufan sonrası kovulan ademin yaşadığı bahçe bulundu.

Kaynak milliyet

 

Adem’le Havva elmayı Şanlıurfa’da yemiş!

 

 

Alman arkeolog Klaus Schmidt’e göre kutsal kitaplarda adı geçen “Cennet Bahçesi” Şanlıurfa’da

 

Schmidt “14 bin yıllık Göbekli Tepe, aslında Adem’le Havva’nın yaşadığı ‘Garden of Eden’ olarak anılan kutsal mekan” diyor.

 

Şanlıurfa’da arkeologları şoke edecek düzeyde önemli kalıntıların bulunduğu Göbekli Tepe hakkında çok sansasyonel bir iddia ortaya atıldı. Hayatını buradaki kazılara adayan Alman arkeolog Klaus Schmidt, Piramitler’den 7 bin 500 yıl önce inşa edildiği tespit edilen bu mekanın Kutsal Kitaplar’da adı Garden of Eden ya da “Cennet Bahçesi” olarak geçen ve Adem ile Havva’nın yasak elma ağacının meyvesinden yiyerek kovuldukları yer olduğunu ileri sürdü.

 

1994’te sürüsünü otlatan bir çoban, Şanlıurfa’nın 15 km kuzey doğusundaki Göbekli Tepe’-de dikdörtgen şeklinde üzerinde oymalar olan taşlar buldu, yetkililere götürdü. İstanbul’daki Alman Arkeoloji Enstitüsü görevlisi Klaus Schmidt, bölgeye giderek incelemelere başladı. Kazılarda şimdiye dek çıkarılan 45 adet T şeklindeki taş anıtın üzerinde yabani domuz, ördek, yılan, aslan, balık ve avcılık yapan insan figürleri var. Daha yüzlerce taş anıtın çıkarılmayı beklediği bölgenin tapınak olarak kullanıldığını tahmin ediliyor.

 

Eski metinler doğruluyor

 

Uzmanlara göre Göbekli Tepe tam 14 bin yaşında, yani piramitlerden 7 bin 500 yıl daha eski. Schmidt’e göre artık çorak olan Göbekli Tepe, bir zamanlar çok bereketli bir bölgeydi. Ancak insanlık, çevrenin bozulmasına yol açarak bu “cennet”in yok olmasına sebep oldu. Göbekli Tepe’de bulunan taşlar, M.Ö. 8000’de programlı bir şekilde toprağa gömüldü. Bunun sonucu, çobanın üzerinde dolaştığı yapay tepeler oluştu. Bilim adamlarına göre Göbekli Tepe’nin Adem ve Havva’nın yaşadığı Cennet Bahçesi olduğuna ilişkin kanıtlar şöyle:

 

- İncil’in “yaradılış” bölümünde cennet bahçesinin Asur’un batısında olduğu yazıyor. Göbekli Tepe de burada.

 

- Cennet Bahçesinin 4 nehirle çevrelendiği, bunlardan ikisinin de Fırat ile Dicle olduğu biliniyor.

 

- Asur tabletlerinde Beth Eden adlı bir medeniyetten bahsediliyor. Yeri Göbekli Tepe’nin bulunduğu yer tarif ediliyor.

 

- Tevrat’ta da bahçenin Suriye’nin kuzeyinde olduğu belirtiliyor.

 

- “Eden” kelimesi Sümerce “ova” anlamına geliyor. Göbekli de Harran Ovası’nın hemen içinde yer alıyor.

 

UZMANLAR HEYECANLI

 

İNGİLİZ Daily Mail gazetesinin konuştuğu bilim adamları, “Medeniyetten ve her şeyden önce Göbekli Tepe vardı” ifadesini kullandı. İşte bölgeyi inceleyen uzmanların tepkileri:

 

- Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder: Göbekli Tepe tarihle ilgili bildiğimiz her şeyin değişmesine sebep olacak.

 

- Witwatersrand Üniversitesi’nden David Lewis Williams: Göbekli Tepe tarihin gelmiş geçmiş en büyük arkeolojik keşfi.

 

- Reading Üniversitesi’nden Steve Mithen: Burası insan aklının anlamakta zorlanacağı kadar olağanüstü.

 

- Alman arkeolog Klaus Schmidt: Tüm kanıtlar gösteriyor ki burası insanlığın doğduğu yer. Göbekli Tepe, Adem’le Havva’nın yaşadığı Cennet Bahçesi’ndeki bir tapınaktı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Göbeklitepe ile ilgili bulgular yeni değil. Burası tarihte dinlerin toplumsal bir organizasyona dönüştüğü, yani kurumsallaştığı, yani tapınak ve etrafında öbekleşen halk ile organize bir yapı kazandığı bilinen en eski yer olarak tanımlanıyor. Mutlaka başka yerler olmalı, ama düzenli toplumsal bir dini organizasyonun bilinen en eski kanıtları burada var. Yani din adamları, kurban törenleri, toplu ayinler vesaire...

 

Evet, cennet efsanesinin kaynağı bu olabilir. Cehennem düşüncesinin de kaynağının, tarihte bilinen ilk büyükşehir olan Babil'in çöplüğü olduğu söyleniyor. Suçlular idam edildikten sonra gömülmez, bu çöplüğe atılırlarmış. Cesetlerinin burada açık havada ve haşeratın elinde ne hallere girdiğinin anlatılması, korkunç azaplar yurdu düşüncesine temel olmuş...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

lena; kestirip atmacı yaklaşımları tercih etmemelisin derim. Elbette bir çok konuda görüş ve fikirlerimizin net ve berrak olması gerekli. Şüphe ve acabalar içinde yuvarlanan bir fikir zavallısı olmamak gerekiyor. Ama bilimin özü şüphedir. Hiç bir veri bir kaç bulgu ile kesinleşmez, sorgulanmaya devam edilir.

 

Tabii bu şüpheciliği dogmalara karşı acımasızca çalıştırırken, dogma karşıtlığını da bir negatif dogma haline getirmemek gerekiyor. Cennet ve cehennem efsanedir, bunlara inanmak dogmadır derken, bu inanç da bir dogma haline gelmemeli. Buradaki vurguya dikkat çekerim: Cennet ve cehennemin var oldukları bir inanç olduğu gibi, var olmadıkları da bir İNANÇtır. Varlığına inanmak konusunda ne kadar fanatik olunabiliyorsa, var olmadığına inanmak konusunda da o kadar fanatik olunabilir.

 

Ben kişisel olarak elbette ki dinlerin insanlık kültürü ve geçmişin efsaneleri olduğunu biliyor ve söylüyorum. Ötesinde, bunların bize anlatılış biçimini tabii ki kabul etmiyorum. İnsanlığa gerçeği bildirmiş bir dogma yoktur! İnsan gerçek'i kendisi arayıp bulmak zorundadır! Ama bu görüşümü "bitti, bu kadar, ötesi yoktur" biçiminde bir fanatizmle savunmuyorum. Unutmayalım ki henüz "bilinç nedir?" sorusuna yanıt verebilmiş değiliz. Bu sorunun yanıtını önce yapay bilinci yaratmaya çalışarak yanıtlamanın ilk adımlarını atmaya çalışıyoruz.

 

Baştan sona felsefi kurgularla örülü mükemmel bilimkurgu örneği "Yapay Zeka" filminde, dahi yönetmen Steven Spielberg insanlığın en eski sorularına gelecekte yanıtlar arar. Filmdeki zaman, yapay bilincin ilk örneklerinin görülüş zamanıdır ve bu olayın, insanlarda yarattığı karmaşık duygusal travmaları ortaya serer. Fakat asıl en büyük dramı, yapay bilinç yaşamaktadır. Çünkü sevebilmeyi öğrenmiştir. Bu ürpertici düşünce, izleyicinin zihnine bir burgu gibi sokulur: Sevebilen bir robot! Bir pinokyo masalı...

 

Saçma ve basit olarak niteleyebileceğimiz pinokyo masalı, büyük bir ustalıkla olağanüstü bir kurguya dönüştürülmüş. İnsanlık efsanelerden gerçeğe bir yol olmasını içten içe hep arzulayıp durmuştur.

 

Filmde cinayetle suçlanarak belleği silinmeye götürülen robot son olarak: "Ben vardım... Ben vardım..." diye sayıklar. Benlik duygusu, varolma bilinci, "ben varım" bilinci nedir? Yapay insanlara karşı olan, doğallık yanlısı gruplar, yapay makineleri törenle yok ederek insanlara "gerçek insan" bilincini aşılamaya çalışırlar. Fakat yok olmamak için yalvaran bir robot çocuk, insanların bütün duygularını ayağa kaldırır. Çünkü "var olmanın dayanılmaz ağırlığı"nı hissedebilen bir robotu daha önce hiç görmemişlerdir.

 

Hiç unutmayalım: Henüz "varlık" sorununu çözemedik. Evrendeki varlığımızın bilincinde olmak, dayanılmaz bir ağırlık... Keşke bir taş olup soğuk ve sıcaktan dağılıp kum ve toza dönüşseydim, rüzgarlarda savrulsaydım tercih ederdim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

araf suresi19. Ve ey Adem, zevcenler birlikte cennete yerleşin, dilediğiniz yerden yiyin şu ağaca yaklaşıp da zalimlerden olmayın!" dedi.

 

20. Derken şeytan, kendilerine örtülmüş olan ayıp yerlerini açmak için ikisine de vesvese verdi ve: "Rabbiniz size bu ağacı yalnızca birer melek olmamanız yahut ölümsüzlüğe kavuşmamanız için yasak etti." dedi.

 

21. Ve onlara: "Elbette ben size öğüt verenlerdenim." diye de yemin etti.

 

22. Bu şekilde onları kandırıp sarktırdı. Bunun üzerine o ağacın meyvesini tattıklarında, ikisine de ayıp yerleri açılıverdi ve üzerlerini üst üste cennet yapraklarıyla yamamaya başladılar. Rableri onlara: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı, haberiniz olsun bu şeytan size açık bir düşmandır, demedim mi?" diye seslendi.

 

23. Onlar: "Rabbimiz, biz kendimize zulmettik; eğer Sen bizi bağışlamaz, bize merhamet etmezsen kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz." dediler.

 

24. Allah: "Kiminiz kiminize düşman olarak ininiz! Size bir süreye kadar yeryüzünde yerleşmek ve bir nasip almak var kaderinizde." buyurdu.

 

25. "Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan dirilip çıkarılacaksınız." dedi.

 

 

araf suresinde bu konu böyle anlatılır,sizin dediğiniz gibi dünyada değil araf suresi 24.ayette belirtildiği gibi dünyadan başka bir mekanda imtihan ediliyorlar,imtihanı kaybettikleri için ("Kiminiz kiminize düşman olarak ininiz!)ininiz denildiği için ALLAH tarafından dünyaya indirilmişlerdir,yani mekanları DÜNYA DEĞİLDİ,anlayana !!!!!!!!!!!!!!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İslam alimleri adem için bahsedilen cennetin ahiret cenneti olmadığını ve dünyadaki bir yer olduüunu söyler, cennet arapçada ayrıca bahçe demektir kanıtı şöyledir.

 

 

 

Şu sebeblerden dolayı da o ahiretteki cennet olamaz.

 

1-Ademin halife tayin edilmesi yeryüzünde olmuştur.

 

2-Allahın ademi yaratıp sonra semaya çektiğine dair bir haber yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Korkulur bu dünyalılardan.. :D Cenneti,Cehennemi buldularsa çok yakında sahibinide bulacaklar.. :D

 

 

İyi..bulmuşlar Cenneti..bakmışlarmı kapıdan içeri..varmı kimseler..huriler Nuriler falan yani.. :D

 

 

Yoksa Ademle Hawayı kovduğu Cennetidemi boş verdi sahibi..başka bi yerlere yeni Cennetmi açtı.. :D (bu yeni açılan Cennetide bulacak bu dünyalılar Demirefe.. :D )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu yeni açılan Cennetide bulacak bu dünyalılar Demirefe..

Yeri geldikçe söylüyorum: Güneş orta yaşında bir yıldız ve bu kadar daha ömrü var. Bu, en az bir milyar yıl daha dünyadaki hayata kaynaklık edeceği anlamına geliyor. Bu çok muazzam bir zaman. İki yüzyılda yaşanan bilimsel gelişmeler düşünülürse, adamlar genoma, canlı yaratmaya filan el attılar. Yapay zekanın ilk basit örnekleri (şimdilik) bilgisayar oyunlarında bizi şaşırtıyor. Kerata bot öyle bir yerde pusup headshot çekiyor ki, insan gerçek bir zeka ile karşı karşıya olduğu hissine kapılıyor. Tactical gibi nispeten basit bir oyunda timler resmen strateji yapıp taktik saldırı gerçekleştiriyorlar. Botların planlı saldırısı karşısında şaşkınlığa uğrayabiliyorsun. Aslında botlar hâlen çok zeki değiller ama, olacaklar abisi, zamanla...

 

Çok yakında robot savaşçılar ortaya çıkacak. Yapay canlılar ve en sonunda yapay zekalı yapay canlının ortaya çıkması bu gidişle çok sürmeyecek.

 

Peki bir milyar yılda neler olur? Ben kestiremiyorum... Ama insanlar gerçek bir tanrı yaratır herhalde... O tanrı da canlıları, insanlığı yok olduktan sonra yeniden yaratmayı deneyebilir... Bu evren sonlansa bile başka bir big bang ile başlayan başka bir evrende şansını deneyebilir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Korkulur bu dünyalılardan.. :D Cenneti,Cehennemi buldularsa çok yakında sahibinide bulacaklar.. :D

 

 

İyi..bulmuşlar Cenneti..bakmışlarmı kapıdan içeri..varmı kimseler..huriler Nuriler falan yani.. :D

 

 

Yoksa Ademle Hawayı kovduğu Cennetidemi boş verdi sahibi..başka bi yerlere yeni Cennetmi açtı.. :D (bu yeni açılan Cennetide bulacak bu dünyalılar Demirefe.. :D )

 

sayın dayı siz alay edin,elbet birgün doğru karşınıza çıkacak,o zaman alay ettiğiniz şey başınıza gelecek.

 

tevbe suresi 65.ayet: Şayet kendilerine sorsan "Biz, sadece lafa dalmış, şakalaşıyorduk." derler. De ki: "Siz Allah ile, ayetleriyle ve peygamberiyle mi eğleniyordunuz?"

 

kehf suresi106.ayet: İşte böyle, onların cezası cehennemdir. Çünkü küfretmişler, benim ayetlerimi ve peygamberlerimi alaya almışlardır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İslam alimleri adem için bahsedilen cennetin ahiret cenneti olmadığını ve dünyadaki bir yer olduüunu söyler, cennet arapçada ayrıca bahçe demektir kanıtı şöyledir.

 

 

 

Şu sebeblerden dolayı da o ahiretteki cennet olamaz.

 

1-Ademin halife tayin edilmesi yeryüzünde olmuştur.

bu doğru

: Allah, dedi ki: ?Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız.?

araf 25.ayet:

1. kâle : dedi

2. fî-hâ : orada (yeryüzünde)

3. tahyevne : yaşarsınız (hayy olursunuz)

4. ve : ve

5. fî hâ : orada

6. temûtûne : ölürsünüz

7. ve min-hâ : ve oradan

8. tuhrecûne : çıkarılırsınız

 

2-Allahın ademi yaratıp sonra semaya çektiğine dair bir haber yoktur.

 

dikkatle incelerseniz ''inin'''

Elmalılı Hamdi Yazır : ve dedik ki «ya Adem sen ve zevcen Cenneti mesken edin, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın ki haddi aşan zalimlerden olmayasınız

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve dedik ki: «Ey Adem, sen ve eşin cennete yerleşin, ikiniz de orada dilediğiniz yerde bol bol yiyin, ancak şu ağaca yaklaşmayın ki, haddini aşan zalimlerden olmayasınız.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dedik ki: «Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.»

bakara 35.ayet:

 

1. ve kulnâ : ve biz dedik

2. yâ : ey

3. âdemu : Âdem

4. uskun : iskân ol, otur, yerleş

5. ente : sen

6. ve zevcu-ke : ve senin eşin

7. el cennete : cennet

8. ve kulâ : ve ikiniz yeyin

9. min-hâ : ondan

10. ragaden : bol bol

11. haysu : yerden

12. şi'tumâ : dilediniz (ikiniz)

13. ve lâ takrabâ : ve yaklaşmayın (ikiniz)

14. hâzihi : bu

15. eş şecerete : ağaç

16. fe : o zaman, o taktirde, aksi halde, yoksa

17. tekûnâ : siz (ikiniz) olursunuz

18. min ez zâlimîne : zalimlerden

 

araf 24.ayet:

1. kâle : dedi

2. ıhbitû : inin

3. ba'dukum : sizin bir kısmınız

4. li ba'dın : bir kısmına

5. ba'dukum li ba'dın : birbirinize

6. aduvvun : düşman

7. ve lekum : ve sizin için vardır

8. fî el ardı : yeryüzünde

9. mustekarrun : bir yerleşim (istikrar) karar verilmiş

10. ve metâ'un : ve metâ (geçim)

11. ilâ hînin : belli bir süreye kadar

 

 

. Muhammed Esed : (Allah): "İnin, (bundan böyle) birbirinize düşman olarak!" dedi, "yeryüzünde bir süre için konacak bir yurt ve geçiminizi sağlayacak şeyler bulacaksınız.

Ömer Nasuhi Bilmen : Buyurdu ki: «Biriniz birinize düşman olarak (yeryüzüne) ininiz. Sizin için yerde bir zamana kadar bir ikametgâh, bir temettü vardır.»

Şaban Piriş : Allah buyurdu ki: -Birbirinize düşman olarak inin! Yeryüzünde belirli bir süreye kadar yerleşip, geçinmek size takdir edildi.

Suat Yıldırım : (24-25) Buyurdu ki: "Birbirinize düşman olarak inin! Size dünyada bir süreye kadar kalma ve yararlanma imkânı veriyorum. Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan diriltilip mezardan çıkarılacaksınız."

Süleyman Ateş : (Allâh) buyurdu: "Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir."

Tefhim-ul Kuran : (Allah) Dedi ki: «Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yer yüzünde belli bir vakte kadar sizin için bir yerleşim ve meta (geçim) vardır.»

Ümit Şimşek : Allah 'Birbirinize düşman olarak inin,' buyurdu. 'Yeryüzünde sizin için bir vakte kadar bir yerleşim ve nasip vardır.

Yaşar Nuri Öztürk : Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekan tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür."

araf suresi 19.ayet:

 

1. yâ âdemu : ey Âdem

2. uskun : yerleşin, ikamet edin

3. ente : sen

4. zevcu-ke : senin zevcen

5. el cennete : cennet

6. fe : böylece, o zaman

7. kulâ : yeyin (ikiniz)

8. min haysu : yerden, yerde, nereden

9. şi'tumâ : dilediğiniz (siz ikiniz)

10. lâ takrebâ : yaklaşmayın (ikiniz)

11. hâzihi : bu

12. eş şecerete : ağaç

13. fe tekûnâ : o zaman olursunuz (siz ikiniz)

14. min ez zâlimîne : zalimlerden

araf suresi 19.ayet:

 

Muhammed Esed : Ve (Sana gelince) Ey Adem, sen ve eşin, yerleşin bu bahçede; ve yiyin, neyi gönlünüz çekerse; ama sakın şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalim kimselerden olursunuz!

Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve ey Âdem! Sen ve eşin cennette ikamet ediniz, dilediğiniz yerden yiyiniz ve şu ağaca yaklaşmayınız, sonra ikiniz de zalimlerden olursunuz.»

Şaban Piriş : -Ey Adem, sen ve eşin cennete yerleşin. Dilediğiniz yerden yiyin, fakat, şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.

Suat Yıldırım : "Sana gelince Âdem, seninle eşin cennete yerleşiniz, istediğiniz her tarafından yiyip içip yararlanınız. Yalnız sakın şu ağaca yaklaşmayın! Böyle yaparsanız zalimlerden olursunuz."

Süleyman Ateş : (Sonra Allâh, Âdem'e hitâbetti): "Ey Âdem, sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zâlimlerden olursunuz."

Tefhim-ul Kuran : Ve ey Adem, sen ve eşin cennete yerleş. İkiniz de dilediğiniz yerden yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.

Ümit Şimşek : 'Sen ise, ey Âdem, eşinle beraber Cennette yerleşin. İkiniz de istediğiniz yerden yiyip için. Ama şu ağaca yaklaşmayın; sonra kendinize yazık edersiniz.'

Yaşar Nuri Öztürk : "Ey Adem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz."

 

yani DÜNYADA bir mekan değil yanlız onlar için var edilen bir mekan ama ahiretten sonraki cennette '''şu ağaca yaklaşmayın.''''diye bir imtihan olmayacağı için onlar için tahsis edilen ve imtihan edilen ile ahiretten sonra yaratılacak cennet aynı cennet değil,bilmem anlatabildimmi.

 

isterseniz bu siteden sizde araştırabilirsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Sn.arci.. :)

 

Evet..lafa hayale efsanelere dalmış olanlar var.. :D

 

Öldükten sonra,ÖTE,de olacaklardan laf edenler..akıl ÖTE,si laflar ederler..tümüyle okuduğunu HAYALİNDE EFSANELEŞTİRİR..bu gezegende deneyimlenmemiş ne Cennet nede Cehennem GERÇEK değildir..dayının gerçeği değildir yani.. :D

 

dayı kendini gezegen olarak görüyor.. :D bu gezegen dediği,bu gezegende kurduğu.. yani mekansal Cennet ve Cehennemi dayı kendi düşünce aleminde kurar.. :)

 

Kısacası..dayı Cennet ve Cehennemin ne OLMADIĞINI anladı..şimdi ne olduğunu araştırıyor..deneyimleyip kesin ve doğru sonuçlara varıyor..bu yüzden biraz larj takılıyor.. :D

 

Ceza ve Mükafata dayalı inanç sistemini okudu bitirdi..şimdi sistemin işleyişinin ZEVKİNDE.. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

lena; kestirip atmacı yaklaşımları tercih etmemelisin derim. Elbette bir çok konuda görüş ve fikirlerimizin net ve berrak olması gerekli. Şüphe ve acabalar içinde yuvarlanan bir fikir zavallısı olmamak gerekiyor. Ama bilimin özü şüphedir. Hiç bir veri bir kaç bulgu ile kesinleşmez, sorgulanmaya devam edilir.

 

Tabii bu şüpheciliği dogmalara karşı acımasızca çalıştırırken, dogma karşıtlığını da bir negatif dogma haline getirmemek gerekiyor. Cennet ve cehennem efsanedir, bunlara inanmak dogmadır derken, bu inanç da bir dogma haline gelmemeli. Buradaki vurguya dikkat çekerim: Cennet ve cehennemin var oldukları bir inanç olduğu gibi, var olmadıkları da bir İNANÇtır. Varlığına inanmak konusunda ne kadar fanatik olunabiliyorsa, var olmadığına inanmak konusunda da o kadar fanatik olunabilir.

 

Ben kişisel olarak elbette ki dinlerin insanlık kültürü ve geçmişin efsaneleri olduğunu biliyor ve söylüyorum. Ötesinde, bunların bize anlatılış biçimini tabii ki kabul etmiyorum. İnsanlığa gerçeği bildirmiş bir dogma yoktur! İnsan gerçek'i kendisi arayıp bulmak zorundadır! Ama bu görüşümü "bitti, bu kadar, ötesi yoktur" biçiminde bir fanatizmle savunmuyorum. Unutmayalım ki henüz "bilinç nedir?" sorusuna yanıt verebilmiş değiliz. Bu sorunun yanıtını önce yapay bilinci yaratmaya çalışarak yanıtlamanın ilk adımlarını atmaya çalışıyoruz.

 

Baştan sona felsefi kurgularla örülü mükemmel bilimkurgu örneği "Yapay Zeka" filminde, dahi yönetmen Steven Spielberg insanlığın en eski sorularına gelecekte yanıtlar arar. Filmdeki zaman, yapay bilincin ilk örneklerinin görülüş zamanıdır ve bu olayın, insanlarda yarattığı karmaşık duygusal travmaları ortaya serer. Fakat asıl en büyük dramı, yapay bilinç yaşamaktadır. Çünkü sevebilmeyi öğrenmiştir. Bu ürpertici düşünce, izleyicinin zihnine bir burgu gibi sokulur: Sevebilen bir robot! Bir pinokyo masalı...

 

Saçma ve basit olarak niteleyebileceğimiz pinokyo masalı, büyük bir ustalıkla olağanüstü bir kurguya dönüştürülmüş. İnsanlık efsanelerden gerçeğe bir yol olmasını içten içe hep arzulayıp durmuştur.

 

Filmde cinayetle suçlanarak belleği silinmeye götürülen robot son olarak: "Ben vardım... Ben vardım..." diye sayıklar. Benlik duygusu, varolma bilinci, "ben varım" bilinci nedir? Yapay insanlara karşı olan, doğallık yanlısı gruplar, yapay makineleri törenle yok ederek insanlara "gerçek insan" bilincini aşılamaya çalışırlar. Fakat yok olmamak için yalvaran bir robot çocuk, insanların bütün duygularını ayağa kaldırır. Çünkü "var olmanın dayanılmaz ağırlığı"nı hissedebilen bir robotu daha önce hiç görmemişlerdir.

 

Hiç unutmayalım: Henüz "varlık" sorununu çözemedik. Evrendeki varlığımızın bilincinde olmak, dayanılmaz bir ağırlık... Keşke bir taş olup soğuk ve sıcaktan dağılıp kum ve toza dönüşseydim, rüzgarlarda savrulsaydım tercih ederdim...

 

 

Robotlara bile SEVGİYİ şırınga ettik..hay yaşayasın Sn.Demirefe.. :D zaten yapabileceğimiz en son ,en yüksek frekanstaki zevki verebilecek İŞ..SEVGİ,mizi keşfedip bunu paylaşabilmek..Biliminde Teknolojininde çağlara göre en son noktası buraya varıyor,varacak.. :)

 

Son günlerde okuduğum en anlamlı yazı..emeğine yüreğine sağlık.. :):clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Sn.arci.. :)

 

Evet..lafa hayale efsanelere dalmış olanlar var.. :D

 

Öldükten sonra,ÖTE,de olacaklardan laf edenler..akıl ÖTE,si laflar ederler..tümüyle okuduğunu HAYALİNDE EFSANELEŞTİRİR..bu gezegende deneyimlenmemiş ne Cennet nede Cehennem GERÇEK değildir..dayının gerçeği değildir yani.. :D

 

dayı kendini gezegen olarak görüyor.. :D bu gezegen dediği,bu gezegende kurduğu.. yani mekansal Cennet ve Cehennemi dayı kendi düşünce aleminde kurar.. :)

 

Kısacası..dayı Cennet ve Cehennemin ne OLMADIĞINI anladı..şimdi ne olduğunu araştırıyor..deneyimleyip kesin ve doğru sonuçlara varıyor..bu yüzden biraz larj takılıyor.. :D

 

Ceza ve Mükafata dayalı inanç sistemini okudu bitirdi..şimdi sistemin işleyişinin ZEVKİNDE.. :)

 

 

2 AYET DAHA

bakara suresi6. Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da uyarmasan da onlarca aynıdır. İman etmezler.

7. Allah, kalplerini ve kulaklarını mühürlemiş; gözlerine de bir perde inmiştir. Bunların hakkı pek büyük bir azaptır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.