Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Namaz Kılmayan Eşi Boşa


Misafir birce

Önerilen İletiler

Anlaşılan illa buraya ayetleri taşıyacağız. Yok aslında itiraz edenler bal gibi biliyorlar da, bilmezlikten geliyorlar. Gerçeğe gözünü kapamanın bu kadar belirgin olduğu bir alan, dogmalar dışında bulamazsınız. Neyse, işte ayetler:

 

229. Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşama esnasında) bir şey almanız size helal olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah'ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. (Ey müminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur. Bu söylenenler Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.

 

230. Eğer erkek kadını (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah'ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır.

 

Daha ancak erkeğin kadını boşayabildiği gözünüze girmiyorsa, kusura bakmayın benim yapabileceğim başka bir şey yok... Hangi Arapça, tefsir bilen kişiye sorarsanız sorun. Kurâna göre kadın erkeği boşayabilir derseniz gülmekten yerlere yatar. Kendinizi komik durumlara düşürmeyin. "Kadın boşayamaz yazmıyor" lafı kadar komik laf olamaz. Bu, "bakın işte süt beyazdır yazıyor burda" diyene, "iyi de süt siyah değildir demiyor ki" diye itiraz etmek kadar anlamsız ve komiktir. Açık, apaçık bir şekilde erkeğin boşayabileceğini söylemiş. Kadın boşayamaz diye ayrıca belirtmesinin bir alemi var mı?

 

Söylenen son derece ve son derece açık ve seçik! En küçük şüphe yok. Boşama yetkisini erkeğe veriyor, erkek bu hakkı üç kez kullanabiliyor. Üç kez kullandı mı, artık bir daha o kadını alabilmesi için, kadının başka biriyle evlenip onun da boşaması gerek ki tekrar alabilsin. Bu da erkelerin kadınlarını boşayıp boşayıp geri alarak oyuncak etmelerinin önüne geçmek için Muhammed'in bulduğu dahiyane! yöntem! Her konuda fetva kesmekten geri durmadığı halde, "geçinemeyen eşler bize gelsin, durumlarına bakalım, gerekirse boşanmalarına karar verelim" demek aklına gelmemiş! Çünkü erkek üstün, İslam erkeklerin dini, kadınlar mal ya, o bakımdan ne gerek var?!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anlaşılan illa buraya ayetleri taşıyacağız. Yok aslında itiraz edenler bal gibi biliyorlar da, bilmezlikten geliyorlar. Gerçeğe gözünü kapamanın bu kadar belirgin olduğu bir alan, dogmalar dışında bulamazsınız. Neyse, işte ayetler:

 

229. Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşama esnasında) bir şey almanız size helal olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah'ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. (Ey müminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur. Bu söylenenler Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.

 

230. Eğer erkek kadını (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah'ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır.

 

Daha ancak erkeğin kadını boşayabildiği gözünüze girmiyorsa, kusura bakmayın benim yapabileceğim başka bir şey yok... Hangi Arapça, tefsir bilen kişiye sorarsanız sorun. Kurâna göre kadın erkeği boşayabilir derseniz gülmekten yerlere yatar. Kendinizi komik durumlara düşürmeyin. "Kadın boşayamaz yazmıyor" lafı kadar komik laf olamaz. Bu, "bakın işte süt beyazdır yazıyor burda" diyene, "iyi de süt siyah değildir demiyor ki" diye itiraz etmek kadar anlamsız ve komiktir. Açık, apaçık bir şekilde erkeğin boşayabileceğini söylemiş. Kadın boşayamaz diye ayrıca belirtmesinin bir alemi var mı?

 

Söylenen son derece ve son derece açık ve seçik! En küçük şüphe yok. Boşama yetkisini erkeğe veriyor, erkek bu hakkı üç kez kullanabiliyor. Üç kez kullandı mı, artık bir daha o kadını alabilmesi için, kadının başka biriyle evlenip onun da boşaması gerek ki tekrar alabilsin. Bu da erkelerin kadınlarını boşayıp boşayıp geri alarak oyuncak etmelerinin önüne geçmek için Muhammed'in bulduğu dahiyane! yöntem! Her konuda fetva kesmekten geri durmadığı halde, "geçinemeyen eşler bize gelsin, durumlarına bakalım, gerekirse boşanmalarına karar verelim" demek aklına gelmemiş! Çünkü erkek üstün, İslam erkeklerin dini, kadınlar mal ya, o bakımdan ne gerek var?!

 

Sayin demirefe,verdiginz tefsir dogru bir tefsir degildir.Kimin tefsiri oldugunu bilmiyorum ama noksan yazilmis veya carpitilmis bir tefsirdir,Ben size Orijinal ayeti yaziyorum asagida ve onu bir tefsirciye gösterin isterseniz;

 

Kuran'da bosama hakki iki tarafa da taninmistir.

 

Bakara 227;

 

"Ve in azemuttalaka feinnalahe Semi'ün Aliym;

(BOSANMAYA KARAR VERMISLERSE,SÜPHESIZ KI ALLAH SÖYLEDIKLERINI ISITIR,KURDUKLARINI BILIR.)

 

Bakara 228;

Bosanan kadinlar,kendi kendilerine üc adet süresi beklerler.

Erkeklerin onlarin üzerinde olan haklarinin misli kadinlarinda erkekler üzerinde haklari vardir.

(Vel mütellakatu yeterabbasne Bi enfüsihinne selasete kuru* ve la yehillu lehünne en yektümne ma halekallahu fiy erhamihinne in künne yu'minne Billahi vel yevmil ahir*Ve büuletühünne ehakka Bi raddihinne fiy zalike in eradu Islaha*ve lehünne mislülleziy aleyhinne Bil ma'ruf*ve lirRicali aleyhinne deracetün,vallahi Aziyz'ün Hakiym)

 

Sayin arkadasim,bizler böyle hassas konularda daha bir gercekci olmak ve dogruyu daha cok arayip bulmak durumundayiz.Islam erkek dinidir diyip gecersek sadece dini degil tüm inananlari karalamis oluruz ki buna hakkimiz yoktur.

 

Bu tefsir Elmalili Hamdi ve Zékeriya Bagci'nin tefsirlerinden alintidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın politika, dogmaları savunma uğruna bu çırpınış niye? Nedir bu dogmaların kıymetliliği böyle? Dogma savuculuğu uğruna düştüğünüz duruma bir bakıyor musunuz:

 

Benim verdiğim ayet numaraları kaç, "Bu tefsirler yanlış" diyerek sizin verdiğiniz ayet numaraları kaç? Madem verdiğim anlamlar yanlışsa, siz doğrusunu yazacağınıza niye başka ayetlerin anlamını yazıyorsunuz?

 

Yani bu kadar da olmaz ki, körü körüne dogma savunuculuğu yapmak?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir taraftan Kuran Allahin sozu diyip, diger taraftan Allahin sözleri yaşadigimiz çagda geçerli degildir demek mantiksizdir.

Şimdi bu son derece yerinde ve düzgün mantığı açalım:

 

Bu Kurânı gönderdiğine inanılan Allah adı verilen tanrının, nasıl bir tanrı olduğuna inanılıyor? Evreni yaratan, dolayısıyla her şeyi, bizleri yaratan bir tanrı deniyor, değil mi? Böyle bir tanrının yanlış kelam etmemesi, her sözünün gerçek, her zaman ve her yerde, herkes için, kıyamete kadar ve kutuptaki eskimoya kadar, geçerli olması gerek değil mi?

 

Peki niye o zaman Kurânı anayasa kabul edip, tüm yasalarımızı ona göre yapmıyoruz, veya böyle yapılmasını savunmuyoruz? Hodriyse hodri! Her şeyin sahibi tanrıdan gelen doğru ise, hepimiz şeriatçı olalım, şeriatın harfiyen uygulanmasını isteyelim. Laiklik maiklik neymiş, öyle iş mi olur? Evrenin yoktan varedicisine karşı laikliğin lafı mı olur?

 

Yok eğer böyle bir şey yoksa, yasalarımızı bilime göre yapalım. Ki elbette yoktur ve yasalarımızı bilim ışığında yapmalıyız, ve öyle de yapıyoruz. Öyle arada gezip ne şiş yansın ne kebap taktikleri, aman bize oy vermezler endişeleri hiç dürüst olmuyor.

 

Endişeniz "halk bize din düşmanı diye oy vermez sonra" ise, hiç merak etmeyin. Halk dürüst olana, dosdoğru olana canını verir. Kimse size dini yasaklayın, Kurân okuyanı hapse atın, Kurânları toplayın camilere doldurup toptan ateşe verin demiyor. "İnanç özgürlüğünün teminatıyız, isteyen inandığı veya inanmadığı şekilde düşünmekte, yaşamakta özgürdür" deyin, dosdoğru olun, ne dini ne dinsizliği siyasete alet etmeyin, dürüst, açık, şeffaf olun, tadından yenmez!

 

Ortadoğudaki tüm din kuralları, Sümerlerin inançları temelinde oluşturulan, Hammurabi tarafından toplumsal yasalar haline getirilmiş insan kültür birikimidir, başkaca bir özelliği yoktur...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Düşünüyor değil, biliyorum. Yoktur. Kurân'da boşama yetkisi erkeğe tanınmıştır. Kadına tanınmamıştır.

 

:)

Muhattabının suheda olduğunu unutmuş olmalısınki bu kadar kati konuşabiliyorsun..

Öyle ayeti alıp altına iki satır çiziktirmeyle olmuyor kuranı yorumlamak,tefsir bileceksin fıkıh bileceksin meal yorumu yapma yeteneğin olacak bunların hiç birine sahip değilsek oturup araştıracağız..

Her ayet belirli bir olay neticesinde vuku bulur ilk önce bunu öğrenmek lazım,ne olmuşta bu ayet gelmiş?

İşte bu yüzden içeriğini bilmediğimiz bir olayı kendi fikrimizle yorumlamaya kalkarsak hata yapmamız kaçınılmaz olur..

 

 

Bakara suresi 229.ayet.

 

Boşanma iki defadır. (Sonra) Ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak (gerekir). Onlara (kadınlara) verdiğiniz bir şeyi geri almanız size helal değildir; ancak ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları (durumu başka). Eğer ikisinin Allah'ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde ikisi için de günah yoktur. İşte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır; onlara tecavüz etmeyin. Kim Allah'ın sınırlarına tecavüz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir.

 

Ayetin iniş sebebiyle ilgili

 

 

Rivayet olunur ki Abdullah b. Übeyy b. Selûl'ün kızı Cemile, kocası Sabit b. Kays'i sevmezmiş. Resulullah'a gelmiş de, "Ya Resulallah! Ne ben, ne Sabit, başlarımızı hiç bir şey bir araya getiremeyecek. Vallahi dininde, ahlâkında bir ayıbını görmüyorum. Ancak İslâm'dan sonra küfre düşmeyi çirkin görüyorum; ona da buğzumdan, nefretimden (kinimden) tahammül edip dayanamıyorum. Bir gün perdenin bir tarafını kaldırıp baktım, karşıdan bir kaç kişi içinde gördüm; ne göreyim içlerinde en siyahı, en kısası en çirkin yüzlüsü o." demiş, sonra bu âyetin inmesi ile Sabit'ten mehir olarak aldığı bahçeyi ona verip hul' olmuş (mal karşılığında boşanmış)tu.

 

 

 

Yine Bakara suresinde

 

Erkeklerin kadınlar üzerinde bulunan hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.

 

Bir diğeri islam dininde her şeyi kuranı kerimde aramanın mantığı yoktur.Peygamber sunnetleride oldukça önemli bir yer arz eder.Hangi olay karşısında Peygamber nasıl davranmış yada davranılmasını tembihlemiştir.

Çünkü Peygamber davranışları bir çeşit ölçüdür.

 

"Allah'a itaat edin, Resûl’e itaat edin. Eğer yine yüz çevirirseniz, artık Onun (peygamberin) sorumluluğu kendisine yüklenen, sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir. Eğer Ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Elçiye düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir."Nur 52

 

 

Kadının kocasını boşabileceği durumlardan bazıları

 

1.zina yapıyorsa

2.iktidarsızsa

3.sürekli tacizde bulunuyorsa (huzursuzluk)

4.aç ve açıkta bırakıyorsa

 

kadın kocasını boşayabilir..

 

Yine Nur suresi 26

 

Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara; iyi ve temiz erkekler, iyi ve temiz kadınlara (yaraşır).

 

Hadi sizi geçtim,benim aklıma takılan şey konu başlığının açılmasına sebeb olan İslam Hukuku Profesörü Faruk Beşer’in zina yapanı boşama cümlesi konudan bir haber olduğum için aynen burada alıntılandığı gibimi açıklama yapıldığına karşı şüphelerim var.Oysaki bir çoğumuzun bildiği gibi islamda zina şirk kadar günah sayılan ve zina yapan bir erkeğin yada kadının zaten nikahının bozulduğu ayetle sabitken Faruk Beşer'in böyle bir açıklama yapmasını mümkün görmüyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın politika, dogmaları savunma uğruna bu çırpınış niye? Nedir bu dogmaların kıymetliliği böyle? Dogma savuculuğu uğruna düştüğünüz duruma bir bakıyor musunuz:

 

Benim verdiğim ayet numaraları kaç, "Bu tefsirler yanlış" diyerek sizin verdiğiniz ayet numaraları kaç? Madem verdiğim anlamlar yanlışsa, siz doğrusunu yazacağınıza niye başka ayetlerin anlamını yazıyorsunuz?

 

Yani bu kadar da olmaz ki, körü körüne dogma savunuculuğu yapmak?

 

Sayin kardesim,dogma diyérek kesip atamazsiniz,bunca bilim adamindan daha iyi bilecek bir halimiz yok.Neden farkli numaralar diye soruyorsunuz,rica ederim ya bir olayi tam anlamiyla tartismak gerekir yada hic.Benim verdigim ayetlerin numaralari bosanma ile ilgili ayetlerin baslangc ayetleridir,eger resmi basindan degilde ortasindan alip cerceveye koyarsak anlami kalmaz.

Ben sizi elestirmek anlamimda yazmadigimi söylemistim ama dogrularinda ortaya cikarilmasi bizim görevimiz degilmidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tefsir bileceksin fıkıh bileceksin

Bunlar seni iyice çıkmaza sokar, çünkü hepsi ittifak halinde boşama yetkisinin erkeğe ait olduğunda birleşir. Bana bir tane fıkıh kitabı, bir tane tefsir göster kadının boşama yetkisi erkekle aynıdır diyen... Ayete "erkekler kadınlardan bir derece üstündür" cümlesini de biz mi sokuşturduk? Bunu da mı yanlış tercüme ettik?

 

Hadislere başvurmanıza hiç gerek yok. Yok yani işinize gelmediğinde "hadise bakmayız, ayet göster" denir genelde, ama farketmez. Kurân ile çelişmeyen hadisler zaten durumu değiştirmez. Çelişiyorsa zaten uydurma olduğu anlaşılır. Öyle ya, peygamber tanrının hükmünü nasıl lptal edecek? Söylediğiniz rivayetler de benim haklılığımı kanıtlar. Hiç hadise gerek yok: Hemen Mücadele suresini açın, bakın. Kadın nasıl boşanabiliyormuş görün. Nasıl boşanır? O zaman için peygambere, daha sonra yetkili, şeriatı temsil eden kim ise ona (örneğin kadı) başvurur. Kadının boşanma isteğini o karara bağlar. Bu erkeğinki gibi bir "boşama" yetkisi değildir. Erkek istediği anda karısını boşar. Kanıt mı istiyorsunuz? Erkeğin ağzından çıkacak bir tek cümle, Kurâna göre onları ayırır. Buna "zıhar" denir. Karısına "sen bana anam gibisin" dediği anda, iş bitti. Bunu ben demiyorum. Kurân diyor. Açın okuyun. Pişman olursan telafi için köle azad edeceksin, bilmem ne... Yani zıhar diye bir durumu kabul ediyor. Peki kadının kocasına "sen bana babam gibisin" demesine bir hüküm var mı, yok. Zırlasın dursun. Anca kadıya gidip boşanma isteyebilir.

 

Ne yana çevirirseniz çevirin, kaz yandı, bitti, kül oldu... Kurân geçmişin tozlu raflarına kalkmış bir tarih sayfasından başka bir şey değildir... Hukuka bak, beri gel! Adam karısını kime benzetmiş, niye benzetmiş, bu işlerle uğraşıyor! Sana ne yahu, ister anama benzetirim, ister babama? Sana ne? Ne köle azat etmesi? Ne kölesi yahu?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Faruk Beşer’in zina yapanı boşama cümlesi konudan bir haber olduğum için aynen burada alıntılandığı gibimi açıklama yapıldığına karşı şüphelerim var.Oysaki bir çoğumuzun bildiği gibi islamda zina şirk kadar günah sayılan ve zina yapan bir erkeğin yada kadının zaten nikahının bozulduğu ayetle sabitken Faruk Beşer'in böyle bir açıklama yapmasını mümkün görmüyorum.

Bir kere konu zina değil, "aldatma." Hocaya sorulan soruyu okursanız...

 

Hocanın derdi kadının ikinci, üçüncü, dördüncüye sesini çıkarmaması... Yoksa zinaya sesini çıkarmaması değil! "Eşim zina yaparsa" diye sormuyor, "eşim aldatırsa" diye soruyor.

 

Erkek tanrının verdiği bir hakkı kullanmak için ilk karısına soracak değildir, öyle değil mi? Açar bir başka ev, oturtur ikinciyi. Bu medeni hukuka göre aldatmadır, ilk eş çatır çatır alır nafakasını, tazminatını, boşanır. İslam hukukuna, yani şeriata göre ise normal bir durumdur. İlk eş derdini içine atıp, katlanacak...

 

"Beni Allah tutmuş, kim eder azat!" demiş rahmetli N. Fazıl. Aslında:

 

"Beni Allah salmış çayıra, ipimi koyverip, kim tutar artık!" olacaktı! :lol:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tamam da o prof.da Kurana dayandiriyor söyledigini yani Kuranda öylemi yaziyor,esiniz namaz kilmiyorsa bosayin diye bir emirmi verilmis Kuranda?

 

Müslümanlik ben müslümanim Elhamdülillah demekle bitmiyor,Müslümanlik, Allahin emretmediklerini insanlara Allahin emri diye dayatanlara karsi durmakla ve Allahi böyle ückagitcilarin hezeyanlarindan arindirmakla olur.

 

 

hani buna dayandırdığını beyan eden ayet nerede???

 

doğru zaten bizde KURANA uymayan hadis,hadisi kutsi,o prof,şu prof.onlarla uğraşıyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kere konu zina değil, "aldatma." Hocaya sorulan soruyu okursanız...

 

Hocanın derdi kadının ikinci, üçüncü, dördüncüye sesini çıkarmaması... Yoksa zinaya sesini çıkarmaması değil! "Eşim zina yaparsa" diye sormuyor, "eşim aldatırsa" diye soruyor.

 

Erkek tanrının verdiği bir hakkı kullanmak için ilk karısına soracak değildir, öyle değil mi? Açar bir başka ev, oturtur ikinciyi. Bu medeni hukuka göre aldatmadır, ilk eş çatır çatır alır nafakasını, tazminatını, boşanır. İslam hukukuna, yani şeriata göre ise normal bir durumdur. İlk eş derdini içine atıp, katlanacak...

 

"Beni Allah tutmuş, kim eder azat!" demiş rahmetli N. Fazıl. Aslında:

 

"Beni Allah salmış çayıra, ipimi koyverip, kim tutar artık!" olacaktı! :lol:

 

sayın demirefe bu dediklerinizi kabul eden ayet nerede???

 

hani hep ayet gönderiyorsunya,bizde öğrenelim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunlar seni iyice çıkmaza sokar, çünkü hepsi ittifak halinde boşama yetkisinin erkeğe ait olduğunda birleşir. Bana bir tane fıkıh kitabı, bir tane tefsir göster kadının boşama yetkisi erkekle aynıdır diyen... Ayete "erkekler kadınlardan bir derece üstündür" cümlesini de biz mi sokuşturduk? Bunu da mı yanlış tercüme ettik?

 

Hadislere başvurmanıza hiç gerek yok. Yok yani işinize gelmediğinde "hadise bakmayız, ayet göster" denir genelde, ama farketmez. Kurân ile çelişmeyen hadisler zaten durumu değiştirmez. Çelişiyorsa zaten uydurma olduğu anlaşılır. Öyle ya, peygamber tanrının hükmünü nasıl lptal edecek? Söylediğiniz rivayetler de benim haklılığımı kanıtlar. Hiç hadise gerek yok: Hemen Mücadele suresini açın, bakın. Kadın nasıl boşanabiliyormuş görün. Nasıl boşanır? O zaman için peygambere, daha sonra yetkili, şeriatı temsil eden kim ise ona (örneğin kadı) başvurur. Kadının boşanma isteğini o karara bağlar. Bu erkeğinki gibi bir "boşama" yetkisi değildir. Erkek istediği anda karısını boşar. Kanıt mı istiyorsunuz? Erkeğin ağzından çıkacak bir tek cümle, Kurâna göre onları ayırır. Buna "zıhar" denir. Karısına "sen bana anam gibisin" dediği anda, iş bitti. Bunu ben demiyorum. Kurân diyor. Açın okuyun. Pişman olursan telafi için köle azad edeceksin, bilmem ne... Yani zıhar diye bir durumu kabul ediyor. Peki kadının kocasına "sen bana babam gibisin" demesine bir hüküm var mı, yok. Zırlasın dursun. Anca kadıya gidip boşanma isteyebilir.

 

Ne yana çevirirseniz çevirin, kaz yandı, bitti, kül oldu... Kurân geçmişin tozlu raflarına kalkmış bir tarih sayfasından başka bir şey değildir... Hukuka bak, beri gel! Adam karısını kime benzetmiş, niye benzetmiş, bu işlerle uğraşıyor! Sana ne yahu, ister anama benzetirim, ister babama? Sana ne? Ne köle azat etmesi? Ne kölesi yahu?

 

 

Yok yahu :)

Yani tek kelimeyle karısını boşayabilir adam, bu kadar basit öylemi,sahi size kim öğretiyor bunları?

Boşanma öyle kolay değildir ayrıca boşanma ile ilgili olan sure mucadele değil talak'tır.Adam karısını boşayacaksa 1 iddetini bekleme mecburiyeti vardır 2 hamileyse doğurmasını,doğurduktan sonra iki yıl emzirme suresini 3 mehrini ödemesi 4 geçerli bir nedeni olması..

Eğer islamın şartlarına göre bunu ele alıyorsak bu yukarıda saymış olduklarımı zaruridir.

Öyle senin dediğin gibi"anam gibisin"demekle bitmiyor iş orada anlatılmak istenilen şey aile mefhumunun önemi caydırıcı özelliği hepsinden önemlisi saygı..

 

Ben farkındaysan uzun süredir dini konularda yazmıyorum nedeni senin şu son yazdığın kısım yani kuranın artık hiç bir hükmünün kalmamış olduğu o zaman bende sana şöyle bir soru yöneltebilirim madem öyle düşünüyorsun daha neyi tartışıyorsun?

Şunu hiç bir zaman unutmayın toplumlarda oturmuş olan norm kanunlar o toplumun inanmış olduğu dinlerin koymuş olduğu kanunlardır..Bugünkü medeni kanunun bile kökenine indiğiniz zaman bunu görebilirsiniz..

 

 

 

Bir kere konu zina değil, "aldatma." Hocaya sorulan soruyu okursanız...

 

Hocanın derdi kadının ikinci, üçüncü, dördüncüye sesini çıkarmaması... Yoksa zinaya sesini çıkarmaması değil! "Eşim zina yaparsa" diye sormuyor, "eşim aldatırsa" diye soruyor.

 

Aldatma :) yani cinsellik olmadan öylemi? dine göre şayet cinsellik varsa zinadır dini nikahı varsa evliliktir.

Peki madem medeni kanuna göre değerlendiriyoruz metres hangi konuma giriyor?yada hayat arkadaşı..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şaşırdım! :unsure: "Dinde zorlama yokmuş, yok sizin dininiz size, benim dinim bana demiş de müşriklerle müslümanlar gül gibi yaşamış, onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine" masallarının tek salvoda yelkenleri suya indireceğini beklemiyordum.

 

Yalnız belirteyim, Muhammedin pis ilan ettiği müşrik dediği insanlar, onun ve adamlarının Kabe'yi silahsız olarak ziyaret etmelerine izin vermişlerdi. "Müslümanlar pistir, Kabe'ye yaklaşmasınlar" dememişlerdi. "Müslümanları gördüğünüz yerde öldürün, ya da sürün" hiç dememişlerdi.

 

Ayrıca yani, gerçeği bile bile yanıltıcı propaganda yapmak, sonra da gerçek söylenince çark etmek dürüstlüğe nasıl sığabiliyor? Müslüman dürüstlüğü bu mu oluyor?

 

sayın demirefe,forumda beyan ettim bu ayeti görmemişim!!!!!!!!!,gönderdiğiniz için tşk.ederim,ancak müşrikler müslümanları tamamen kovdular,işkence yaptılar,mekkeden kaçarken müslümanlar canlarını zorla kurtardılar,bazılarının ise kaçarken canlarını aldılar''''silahsız olarak ziyaret etmelerine müsade ettiler''''bu bir yalandır,bunu kim uydurdu,yoksa sizmi??????????????"Müslümanları gördüğünüz yerde öldürün, ya da sürün" hiç dememişlerdi.'''''buda yine sizin yalanınız.

 

müşrik olanların KURANDA çokca sapkın özellikleri vardır,bunlar anlatmakla bitmez,özellikle ALLAHın gönderdiği ayetler ile alay etmişlerdir

 

hac suresi40. Onlar: "Rabbimiz Allah'tır." demelerinden başka hiçbir haklı gerekçe olmaksızın yurtlarından çıkarıldılar

 

enfal suresi 30. Hani bir zaman da o kafirler, seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri ya da sürüp çıkarmaları için, sana tuzak kuruyorlardı; onlar tuzak kurarlarken Allah da karşılığını kuruyordu.

 

mümtahine suresi 1. Ey iman edenler, düşmanımı ve düşmanınızı dostlar edinmeyin! Onlar, size gelen gerçeği inkar etmişken siz onlara dostluk gösteriyorsunuz. Onları Rabbiniz olan Allah'a iman ettiğiniz için peygamberi ve sizi (yurdunuzdan) çıkarıyorlardı

bu ayeti dikkatle inceleyin!!!!!!!!!!!!!

8. Allah size, sizinle din hususunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmenizi ve kendilerine adaletli davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adalet gösterenleri sever

9. Allah, yalnızca sizinle diri hususunda savaşanlara, sizi yurtlarınızdan çıkaranlara ve çıkarılmanıza arka çıkanlara dostluk etmenizi yasaklıyor size. Her kim de onlara dostluk ederse, işte onlar, kendilerine yazık eden zalimlerdir

 

bu ayetide iyi inceleyin!!!!!!!!!!!!!!!

bakar suresi191. Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. O fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Yalnız Mescid-i Haram'ın yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın! Fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa, hemen onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir

 

başka örneklerde çok,isterseniz gönderirim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Demirefe, "İnanılmaz!" derken, kendi insaniyetinize yakıştıramadığınızdan dolayı yaptıgınız ifade. Oysa, tabii ki biliyorsunuzki, Muhammed kendini takip edenlere dediki, akrabalarınızdan, ailelerinizden, annenizden, babanizdan bile uzak durup onlarla dost edinmeyin dedi.... eger onlar Muhammede inanmiyorlarsa.

 

Batıda, genellikle, Muhammedin Hristiyan ve yahudilerle dost edinmeyin ayetlerine çok alaka gösterirler. Eger Muslumanların anne ve babalarini bile red etmelerini gerektigini öğrenmiş olsalardi (Kuran'a gore), Hristiyan ve Yahudi uzerinde olan ayetlerin önemi biraz azalır zannederim!

 

hanımefendi neyin peşindesiniz anlamadım!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

eğerki anne ve baba şirke zorlarsa,zorladığı dine karşı itaat edilmez

lokman suresi14. Gerçi insana anasına, babasına (itaat etmeyi) de tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı. (Onun) sütten ayrılması da iki yıl içindedir. Bana ve anana-babana şükret diye de (tavsiye ettik). Dönüş ancak Banadır.

 

15. Bununla beraber her ikisi de sana hakkında hiçbir bilgin olmayan hiçi Bana ortak koşturmaya uğraşırlarsa, o vakit onlara itaat etme;onlara dünyada maruf surette iyi ve nazik davran;Bana yüz tutanın yolunu tut; sonra dönüp Bana geleceksiniz; Ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.

 

ankebut suresi8. Biz insana anne-babası hakkında iyilik tavsiye ettik. Eğer onlar, senin hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için uğraşırlarsa onları, dinleme! Dönüşünüz banadır ve Ben o zaman size yaptıklarınızı haber veririm.

 

hristiyanlar ise müslümanlara en yakın insanlardır

 

bakara suresi62. Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve Sabiiler; bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve iyi bir amel işlerse, elbette bunların Rableri yanında mükafatları vardır. Bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun da olmayacaklardır

 

maide suresi82. İnsanların inananlara düşmanlık bakımından en azılısı olarak herhalde yahudilerle Allah'a ortak koşanları bulacaksın. İnananlara dostluk bakımından en yakın olarak da her halde "Biz hıristiyanlarız." diyenleri bulacaksın. Bunun sebebi, onların içinde bilgin keşişlerin ve dünyayı terk etmiş rahiplerin bulunmasıdır ve bunlar büyüklük taslamazlar.

 

83. Peygambere indirileni dinledikleri zaman onun hak olduğuna aşinalıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup boşandığını görürsün. Onlar: "Ey bizim Rabbimiz, inandık iman getirdik, şimdi Sen bizi şahitlik yapanlarla beraber yaz!

 

 

 

KURANda size çok cevap var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kere konu zina değil, "aldatma." Hocaya sorulan soruyu okursanız...

 

Hocanın derdi kadının ikinci, üçüncü, dördüncüye sesini çıkarmaması... Yoksa zinaya sesini çıkarmaması değil! "Eşim zina yaparsa" diye sormuyor, "eşim aldatırsa" diye soruyor.

 

Erkek tanrının verdiği bir hakkı kullanmak için ilk karısına soracak değildir, öyle değil mi? Açar bir başka ev, oturtur ikinciyi. Bu medeni hukuka göre aldatmadır, ilk eş çatır çatır alır nafakasını, tazminatını, boşanır. İslam hukukuna, yani şeriata göre ise normal bir durumdur. İlk eş derdini içine atıp, katlanacak...

 

"Beni Allah tutmuş, kim eder azat!" demiş rahmetli N. Fazıl. Aslında:

 

"Beni Allah salmış çayıra, ipimi koyverip, kim tutar artık!" olacaktı! :lol:

 

sayın demirefe,öyle sizin anlattığınız gibi değil;

bakara 236. Eğer kadınları, kendilerine el sürmeden veya mehir belirlemeden boşadınızsa, bunun size bir sakıncası yoktur. Ancak onlara yararlanacakları birşey verin, varlıklı olan durumuna göre, darlık içinde olan da gücüne göre güzellikle bir mal vermelidir. Bu, iyilik severler üzerine borç bir haktır

 

nisa suresi4. Kadınlara mehirlerini efendicesine verin, şayet onun bir kısmını gönüllü olarak bağışlarlarsa, onu da içinize sine sine yiyin

 

nisa suresi 20. Eğer bir eşinizi boşayıp yerine başka bir eş almak istiyorsanız, önceki eşinize yüklerle mehir vermiş olsanız bile içinden hiçbir şey geri almayın. Ne diye alacaksınız, bir iftira ederek ve açık günah yüklenerek mi?

 

nisa suresi 21. Nasıl alırsınız ki, birbirinize karıştınız ve onlar sizden sağlam bir söz almışlardı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunlar seni iyice çıkmaza sokar, çünkü hepsi ittifak halinde boşama yetkisinin erkeğe ait olduğunda birleşir. Bana bir tane fıkıh kitabı, bir tane tefsir göster kadının boşama yetkisi erkekle aynıdır diyen... Ayete "erkekler kadınlardan bir derece üstündür" cümlesini de biz mi sokuşturduk? Bunu da mı yanlış tercüme ettik?

 

Hadislere başvurmanıza hiç gerek yok. Yok yani işinize gelmediğinde "hadise bakmayız, ayet göster" denir genelde, ama farketmez. Kurân ile çelişmeyen hadisler zaten durumu değiştirmez. Çelişiyorsa zaten uydurma olduğu anlaşılır. Öyle ya, peygamber tanrının hükmünü nasıl lptal edecek? Söylediğiniz rivayetler de benim haklılığımı kanıtlar. Hiç hadise gerek yok: Hemen Mücadele suresini açın, bakın. Kadın nasıl boşanabiliyormuş görün. Nasıl boşanır? O zaman için peygambere, daha sonra yetkili, şeriatı temsil eden kim ise ona (örneğin kadı) başvurur. Kadının boşanma isteğini o karara bağlar. Bu erkeğinki gibi bir "boşama" yetkisi değildir. Erkek istediği anda karısını boşar. Kanıt mı istiyorsunuz? Erkeğin ağzından çıkacak bir tek cümle, Kurâna göre onları ayırır. Buna "zıhar" denir. Karısına "sen bana anam gibisin" dediği anda, iş bitti. Bunu ben demiyorum. Kurân diyor. Açın okuyun. Pişman olursan telafi için köle azad edeceksin, bilmem ne... Yani zıhar diye bir durumu kabul ediyor. Peki kadının kocasına "sen bana babam gibisin" demesine bir hüküm var mı, yok. Zırlasın dursun. Anca kadıya gidip boşanma isteyebilir.

 

Ne yana çevirirseniz çevirin, kaz yandı, bitti, kül oldu... Kurân geçmişin tozlu raflarına kalkmış bir tarih sayfasından başka bir şey değildir... Hukuka bak, beri gel! Adam karısını kime benzetmiş, niye benzetmiş, bu işlerle uğraşıyor! Sana ne yahu, ister anama benzetirim, ister babama? Sana ne? Ne köle azat etmesi? Ne kölesi yahu?

 

boşanma karşılıklıdır

227. Eğer boşanmaya kesin karar vermişlerse, şüphesiz Allah çok iyi işiten çok iyi bilendir.

 

burada erkeklerin kadınları annelerine benzetmemeleri ısrarla istenmiştir

mücadele suresi2. İçinizden, kadınlarına zıhar edenlerin, o kadınlar anneleri değildir. Onların anneleri ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Böyleleri, kabul edilemez bir söz ve boş bir lakırdı sarf ediyorlar. Bununla birlikte Allah, gerçekten çok affedici, çok bağışlayıcıdır.

 

3. Kadınlarına zıhar edip sonra sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye girmelerinden önce, özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne kavuşturacaklardır. İşte size yöneltilen öğüt budur. Allah, yapıp etmekte olduklarınızdan gereğince haberdardır.

 

4. Özgürlüğe kavuşturma imkânını bulamayan, ilişkiye girmelerinden önce, aralıksız iki ay oruç tutacaktır. Buna da gücü yetmeyen, altmış yoksulu doyuracaktır. Bütün bunlar Allah'a ve resulüne inanasınız diyedir. Ve işte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Küfre sapanlara korkunç bir azap vardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya hu

Bir arkadaş bir forumda bir fıkra yazmıştı bayaa gülmüştük..

Adamın biri namazdan sonra sormuş hocaya

-Hocam Cennette Huriler var mı..

-Elbette var

-E.. bize 4 tane düşer mi.

- Elbette düşer,herkese Huri var..

- hıım.. Peki hocam bizim Karı Cennete gidince ne olcak.

-O na da dört Nuri var elbet..

Bunu duyan Adamın beti benzi Atar koşarak eve gider..

Namaza duran karısını ******** :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya hu

Bir arkadaş bir forumda bir fıkra yazmıştı bayaa gülmüştük..

Adamın biri namazdan sonra sormuş hocaya

-Hocam Cennette Huriler var mı..

-Elbette var

-E.. bize 4 tane düşer mi.

- Elbette düşer,herkese Huri var..

- hıım.. Peki hocam bizim Karı Cennete gidince ne olcak.

-O na da dört Nuri var elbet..

Bunu duyan Adamın beti benzi Atar koşarak eve gider..

Namaza duran karısını ******** :D

 

Baya komik ti yaa!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet dogru anladınız bunu ... Kuran'a gore, Kadın Kocasına itaat etmesi lazım. Bir çok ornekler verir Erkeklerin kadınlardan üstün oldugundan dolayı. Ve birde geçmisten ornekler vererek, kocalarına hainlik yapan kadınların cehenneme gideceklerini bildirir.

 

Allah, inkar edenlere, Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikahları altında bulunuyorlardı. Derken onlara hainlik ettiler de kocaları, Allah'ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara, "Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!" denildi. (66:10)

 

Oldukca, korkutucu bir durum. Bunun tek çaresi kadınlar için, gece gündüz Allaha dua etmeleri ve kocalarına hizmet etmeleri lazım.

 

hanımefendi burada anlatılan dünyevi bağlılık ve itaat değil,NUH VE LUT peygamberlerin hanımlarının ALLAHın gönderdiği dine uymamalarından kaynaklanan bir itaatsizliktir ve ALLAHın gönderdiği din ile alay etmeleridir.

buda bir snraki ayet;

66:11. Allah, inananlara da Firavun'un karısını örnek gösterdi. O şöyle demişti: "Rabbim! Bana yanında cennetin içinde bir ev yap, beni Firavun'dan ve onun (kötü) işinden kurtar. Ve beni şu zalim toplumdan kurtar!"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazılanları benim söylediklerime yanıt olarak göremiyorum. Başta sayın arci; ikinci, üçüncü, dördüncü eşleri almak için ilk eşten alınacak izin şart koşulmadığında bu, ilk eşin iznine ihtiyaç olmadığı anlamına gelir. Ayrıca “ilk eşinizden izin almadan evlenebilirsiniz” demeye gerek kalmaz. Dolayısıyla söylediklerimin doğruluğunu ben kanıtlamak zorunda değilim, siz ayette ilk eşin iznine gerek olduğunu söyleyen bir ayet göstermek zorundasınız.

 

İkincisi sayın şuheda, ben hangi surenin boşanma hakkında olduğundan bahsetmedim. Ben orada bir kanıt ortaya koydum. Erkeğin karısını kendine ağzından çıkan bir cümle ile haram edebildiğini kanıtladım. Kadının böyle bir yetkisi olmadığı aşikar. Varsa siz kanıtlayacaksınız. “Bak kadın da kocasını babasına benzetirse haram oluyor” diye bir ayet göstereceksiniz. Ayrıca ben aldatma – zina ayrımını cinsellik olup olmamasına bağlamadım. Bu nerden çıktı anlayamadım.

 

Üçüncüsü sayın arci, Hudeybiye barış anlaşması nasıl imzalandı, tarihten bunu okursanız benim hiçbir şey uydurmadığımı göreceksiniz. Bu anlaşma ile Müslümanların silahsız olmak şartıyla Kabe ziyaretine izin verilmiş ve silahsız tavaf ederlerken kimse ilişmemiştir. Halbuki aralarında savaşlar olmuştu.

 

Dördüncüsü yine sayın arci, benim çok evlenmeden bahsetmeme, sizin mehirden bahseden ayetlerle yanıt vermenizin bir anlamı var mı? Benim atmosfer konusundaki bir savıma, sizin denizlerdeki akıntılardan bahsederek yanıt vermeniz gibi bir şey bu!

 

Beşincisi tekrar sayın arci, zıharın hoş görülmemesi benim savımı çürütmez. Hoş görmese bile, bunu bir yaptırıma bağlıyor mu? Bağlıyor. Demek bu durumu tanıyor. Hoş görmez, o ayrı. Ama yaptırım koyduğunuz bir şeyin varlığını kabul ediyorsunuz. Benim savım "Kurân zıharı teşvik ediyor" şeklinde değil ki? Boşamayı da teşvik etmiyor zaten. Ama bir hak olarak tanıyor. Zaten illa çok evlenin diye de tutturmuyor. Ama bir hak olarak tanıyor. Verilen bir hak da kullanılır. İstediğin kadar hoş görme, teşvik etme. Hak verdin mi, kullanılacaktır.

 

Sonuçta verilen yanıtlar benim söylediklerime yanıt olma konumundan çok uzak…

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

boşanma ile ilgili olan sure mucadele değil talak'tır.

Bu ise boşanmanın erkekle kadının eşit hakları olduğu tezinizin çıkmazın daha da çıkmazına girmesini sağlar. Çünkü zaten Talak suresi:

 

"Ya eyyühennebiyyi iza talaktumunnisae..." diye başlar. Bir kere Muhammed'in şahsında erkeklere hitap ederek "kadınları boşayacağınızda..." diyor.

 

Eğer boşanma erkek ve kadının ortak kararı ile alınmış bir karar olsaydı, genele hitap eden ve "sizler boşanacağınızda" şeklinde bir ifade kullanırdı. İddet beklemek, mehrini iade etmek, hamileyse nafakasını vermek... Bunlar sonra gelen ayrıntılar. Ama "boşama" yetkisi erkeğe tanınmıştır.

 

Böyle olmasa, "boşanmaya karar veren eşler peygambere (veya ulülemir kim ise ona) gelip başvursun, gerekçelerini haklı bulursa boşanmalarına karar verir" derdi ve olması gereken de buydu. Ama böyle bir ifade yok... "Kadınları boşamak" tan bahsediyor. Çok net şekilde...

 

Eşit boşanma hakkını medeni kanun sağlamıştır. Şeriatta kadının böyle bir hakkı söz konusu değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Diyanet işleri bakanlığının kurduğu " aile danışmanlık büroları" aile içi şiddet ,kadın hakları ihlalleri, gelin kaynana kavgası, töre namus gibi meselelere çözüm bulmak için kurulmuş. Gelin hep birlikte verilen öğütlere bakalım:

 

 

Danışan:Ben temizliğe gidiyorum ama kocam çalışmıyor. Temizliğe gittiğim halde, kocamın yakınları bana "sen kötülük yapıyorsun " diyorlar. Ben öyle bir şey yapmıyorum .Ne yapacağımı bilmiyorum.

 

Danışman: Öncelikle dua edilebilir. Duadan ayrılmamanız gerekiyor.

 

Danışan:Ben çok duaediyorum.Çok korkuyorum ne yapmamlazım?

 

Danışman: 100 felak, 100nas... Bir bardak suya duaylabirlikte " ya rabbim beni kurtar" diye...Sonra bunu eşinize, çoluğunuza çocuğunuza, herkesin su kabına döküyorsunuz, herkesin içtiği kabına , içiriyorsunuz. 21 akşam ara vermeden 100 kere nas, 100 kere felak okuyorsunuz. Gece kalkıp,3 gün üstüste namaz kılıyorsunuz. "Beni bu sıkıntıdan kurtar " diye dua ediyorsunuz. Bakalım allah nasıl bir çözüm buluyor ? Ya onların ağzını bağlayacak ya açacak. O zaman siz bundan kurtulacaksınız.

 

Danışan: O duaları ben zaten hep okuyorum ama...

 

Danışman: Burası bir devlet kurumu. Devlet kurumunun verdiği çözüm ancak bu.

 

 

Bu alan özel bir eğitime gerek duyulan bir alan ve verilen hizmet bu. Orası bir devlet kurumu ve devlet kurumlarının verdiği hizmet din esaslarına göre düzenlenmiş.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.