Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Yılbaşı kutlamalarını eleştiren Vakit yazarı,


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Türkiyede, maksatlı olarak ismi Ergenekon olarak seçilmiş davada ise hedef, derin devlet içerisindeki yine bu tür eylemlerde bulunmuş ancak aşırı milliyetçi ve aşırı yurtsever yani milli olan kesimdir.
Doğu Perinçek.

 

Yanlış cevap, doğrusu örneğin, Veli Küçük, Muzaffer Tekin olabilir.

 

 

Asıl Ergenekon yani CIA yönlendirmeli derin devlet/Süpernato/Kontrgerilla görevine devam etmektedir. AKP bu davayı bahane ederek, çıkarılan karambolde siyasi karşıtlarını da hayali senaryolarla bertaraf etmek istemektedir.
12 Eylül ve Kenan Evren.

 

Yanlış cevap, doğrusu örneğin, Sinan Aygün, Tuncay Özkan, Hurşit Tolon, Şener Uygur, Doğu Perinçek.

 

Soğuk savaş öncesi Türkiye dahil özellikle Nato ülkelerinde CIA tarafından elegeçirilmiş olan derin devlet unsurları Süpernato-Kontrgerilla olarak adlandırılmıştır. Bunlar, bu ülkelerdeki komünist oluşumları sabote ederek, kargaşa çıkararak ABD çıkarlarına uygun antikomünist karakterde faili mechul cinayet ve toplumsal manipülasyonlar yapmıştır, darbelere zemin hazırlamışlardır.
Darbeleri kim yapmıştır, ve Son ergenokon olayında'da darbe olacakmı idi ve Aşırı milliyetçi,yurtsever kesim olayın içinde ise koministleri ve faili meçhul cinayetleri kim yapmıştır, ABD ile ilişkileri varmıdır. smile.gif

Kısaca...

 

Bunların açıklamasını da Sn.Cryano yapmış. Okumuşsundur.

 

Netice de, hiç bir soruyu bilememişsin, otur, 1 ( O da kanaatten ) bir daha sefere daha iyi çalış ama farklı kaynaklardan, sadece Vakitten değil. ;)

  • Cevaplar 63
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Bu yerinde tespitlere iki noktada ekleme yapma ihtiyacı hissettim. Nato ve Nato'nun kontrolundeki ülkelerdeki Gladio örgütlenmelerinin amacı sadece komünist hareketleri sabote etmek değil, aynı zamanda Nato'nun çıkarlarına aykırı hareket eden tüm partiler ve oluşumları engellemektir. Türkiye'nin yakın tarihinde komünistlerin en büyük rakibi kimdir dersek Bülent Ecevit CHP'sidir. Ülkede komünist veya sosyalist örgütlenmelerle aynı tabana oynamış, ve o tabanı rejim içerisinde tutmuştur. 15-16 haziran kalkışmasına kadar sol siyaset ve sosyalist politikalarla ilgilenmeyen CHP o tarihinde sonra Bülent Ecevit kliğinin yükselişiyle Türkiye İşçi Partisi'yle benzer politikalar izleme başlamış ve onun yerini almıştır. Bülent Ecevit'in Ulusal Sol politikaları, ikameci ekonomideki ısrarı, Kıbrıs politikası, haşhaş ekim yasağını kaldırması, "Bağlantısızlar Hareketi" ne yakın dış politikası, 12 Eylül'den sonra Türkiye'de ekonomi ve dış politika'da militan Amerikancı politikaların uygulanmasını engellemiştir. O zaman Bülent Ecevit gibi teknik anlamda komünist hareketlerin kitleselleşmesinin önündeki en büyük engel olan adama karşı, Gladio tam bir yoketme politikası izlemiştir.

 

Gladio oluşumlarının tarsfiyesine gelince. Bunların Türkiye hariç diğer Nato ülkelerinde tasfiye edildiklerine inanmak imkansız. Deşifre edilenler vardır, yargılananlar vardır. Ama bu tasfiye edildikleri anlamına gelmez. Yeniden yapılanma ve safra atma diyebiliriz. Gerek yeni savaşlar , yeni düşmanlar, yeni ihtiyaçlar. Gereksede kamuoyunun yıllardır dikkatini çeken unsurları feda ederek sicil temizlemek gibi gayelerle işi bitmiş, kullanım süresi dolmuş unsurları tasfiye etmişlerdir. Şaşalı operasyonlar ve yargılamalarla işlevsizleştirmişlerdir. Ama Yugoslavya'nın parçalanması, Kafkasya'daki turuncu devrimler, Ruanda soykırımı, Afrika ülkelerindeki iç çatışmalar, Latin Amerika ülkelerindeki darbeler ve iç çatışmalar, PKK. Kadrolarını, yöntemlerini, organizasyonlarını yenilemiş değiştirmiş olsada. Gladio'nun temel işlevini yürütecek şekilde varlığını devam ettirdiğini göstermektedir bize.

 

Ergenekon operasyonuda bunun benzeridir. Bu yargılananlar arasında AKP'nin fırsat bu fırsat diyerek yok etmek istediği muhalifleri olduğu gibi. Geçmişte Gladio operasyonlarında bizzat yer almış, pratisyenler ve teorisyenlerde vardır. Fakat gerek "ılımlı islam", gerekse Nato'nun yeni genişleme politikalarında işlev görür cevap verir yetileri kalmadığı için tasfiye ediliyor olabilirler. Bana sorarsan Gülen organizasyonu varken bunlara ne hacet ?

 

Nato, artık adı farklı olsada, kadroları farklı olsada Gladio'dan vazgeçmez. vazgeçemez.

 

NATO Varşova paktı dağıldığından beri düşman sıkıntısı çekmektedir. NATO gibi bir askeri organizasyonun varlığına gerekçe olarak gösterilecek bir organizasyon yoktur dünyada. Ama NATO hala vardır ve genişlemektedir. Kah Irak afganistan gibi eski dostları düşman ilan ederek. Kah ülkeleri düşman haline getirecek faaliyetlerle.

 

İşte bu diğer NATO ülkelerindede aynı şekildedir. Soğuk savaşın ihtiyaçlarına cevap veren kadrolar, soğuk savaşın sona ermesiyle yok edilmiş. kalanları ve eklenenlerle yola devam etmişlerdir.

 

Türkiye tarihinde NATO'nun Yeşil Kuşak projesinde görev alan dinci kadrolarına Ergenekon Operasyonu'nda dokunulmamıştır.

 

Katkı için, teşekkürler. Bir iki ekleme yapacağım. Bülent Ecevit'in, İsmet İnönü'den CHP genel başkanlığını ele geçirmesinin arkasında da bence ABD vardır. Ecevit'in, İsveç Sosyalizmin'den etkilenmiş olması, CHP'yi, Atatürkçülükten uzaklaştırmıştır. Bunun yanısıra, iç politikada Atatürk'ün, Köy Enstitüsü projesini, ismini değiştirip ( Köy-Kent )kendine mal etmesi de düşünülecek bir konudur.

 

Bence, 1950'den sonra gelen iktidarların hiç birisi ABD iradesi dışında iktidara gelmemiştir. Türkiye o tarihten sonra hiçbir zaman tam bağımsız olamamıştır. Bülent Ecevit kliğini yaratan da ABD dir. O dönemde TİP'i de Sovyetler desteklemiştir. Hatta, daha ileri gideyim; 1998'deki, DSP-MHP iktidarı da, ABD iradesinden bağımsız değildi.

 

Ancak, AKP dönemi dışında hiçbir dönemde, Türkiye'nin dış politikası bu kadar ABD çizgisini takip etmemiştir. Bu dönemde Türkiye'nin, geleneksel denge politikası, tamamen değişmiş, Kıbrıs meselesinde olsun, Ermeni meselesinde olsun, komşu ülkelerle ve özellikle Irak politikası tamamen ABD güdümlü hale gelmiştir.

Gönderi tarihi:
Vakitin denyo yazarı traj peşindedir bir diğeride onun söylediklerinin üzerinde kendi fikirlerinin haklılığını ıspata gidiyor.

 

Bu söylem bana Süleyman Demirel'in 'Meczup' tabirini hatırlattı. Din ile siyaseti birbirine karıştırdıklarından, bu arkadaşlar, hep böyle bir savunmaya geçme durumunda olurlar. Nedense yaşananlar hep 'Münferit'tir, sistematik bir dini saldırganlık taraftarlığını kabul etmezler. Meczup derler, deli derler geçerler.

 

MFÖ'nün bir şarkısı vardı;

 

Deli deli kulakları küpeli

.

.

Deli diye kesip atmak işin kolay yolu,

 

Bunun bir başı sonu yok mu ? Sebepsiz sonuç olur mu ? :)

 

Yok öyle arkadaşım ölüler üzerinden kimse siyaset yapmaya kalkmasın..

Bir yermek bir diğeri savunmak adına siyaset yaparak ölmüş gitmiş çocukları kullanmasın...

 

Varmı ötesi?

 

Bu da Başbakanımız Erdoğandan. :)

 

Tamam konuşmayalım hiç,

 

Gazze katliamını da konuşmayalım, İsrailliler de 'Meczup'!

 

PKK'lı teröristleri de konuşmayalım, onlar da 'Meczup'!

 

oruç tutmayanları bıçaklayanları da konuşmayalım, katiller nasıl olsa 'Meczup'!

 

Neyse, Allah rahmet eylesin diyip geçelim. -_-

Gönderi tarihi:
Olayın tanıklarıda anlatıyor ama kimse duymuyor herkes kendi çıkarına göre yazıyor.olayı gerçekleştiren katilde de alkollü ,hemde cinayetten aranan bir sanık

cinayetin içki, alkolle bir alakası yok.

 

 

haberin gerçeğine bakın görürsünüz....Bu haberlerin amaçlarıda farklı,hizmetleride.

ALINTI(Dogrucudavut @ 01-01-2009, 20:32) Geri Git Bul

Yılbaşında içki içen gençlere saldırı: 1 ölü

 

Bahçelievler’de içki içtikleri parkta saldırıya uğrayan 3 kişiden biri öldü, ikisi yaralandı.

 

Alınan bilgiye göre, Haznedar İstanbul Evleri Sarmaşık Sokak’taki parkta içki içen Soner Karaağaç (20), Mustafa Uçan ve T.Y. (16), yanlarına gelen kimliği belirsiz bir kişi tarafından, parkta içki içmemeleri konusunda uyarıldı.

 

Parktan ayrılan ve kısa bir süre sonra geri dönen bu kişi, 3 arkadaşa satırla saldırdı. Karaağaç, Uçan ve T.Y’nin olay yerinden kaçmak istemesi üzerine şüpheli, 3 arkadaşın arkasından silahla ateş etti.

 

Boynundan yaralanan Karağaç Özel Hospitalium’a, göğsünden ve karnından yaralanan Uçan ile kasığından yaralanan T.Y. ise Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Karaağaç, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamazken, yaralıların hayati tehlikelerinin devam ettiği bildirildi.

 

Polisin, olayı gerçekleştirdikten sonra kaçan ve çevredeki vatandaşlar tarafından da tanınan saldırganı yakalamak için başlattığı çalışma sürüyor

 

( Hürriyet )

 

Tebrikler, Abdürrahim Karakoç!

 

Bu da yandaş medya! Yavrusu, irisi ile işi manupile edip servise koydu.

 

Kalın yazılmış yorum bana ait. Dediklerimin arkasındayım. O yorumu ben yaptım. Üstelik, sandığınız gibi, yorum yapmadan önce hiçbir köşe yazarı okumadım. Haber yorumsuz, dosdoğru verilmiş, bunda problem yok.

 

Evet, bu yorum bana ait, ha, bu haber için yanlış olabilir de, olmayabilir de bu söylediklerim, önemli değil. Ama daha önce de söylediğim gibi, ben bu haber nezdinde bazı zihniyetleri eleştirdim. Benim bildiğim bir sürü olay var buna benzer. Oruç yiyenlere saldıranlar da mı uydurma ? Ayrıca, neden, A.Karakoç'a bir tepkiniz yok, neden Vakit'i eleştirmiyorsunuz, neden, ölen 7 gence yarı çıplaktılar diyen Veysel Karani'ye tepkiniz yok ? Bakarsınız, yarın bir gün bunu da Ergenekon'la ilişkilendirirler.

 

BAHÇELİEVLER’de mahalle arkadaşları Soner Karaağaç (18), Mustafa Uçan (20) ve Taner Yavuz (16), yılbaşı gecesi ailelerinden izin alarak Nejat Uygur Parkı’na gitti. İddialara göre 3 arkadaş parkta bira içti. Saat 01.30 sıralarında çevre sakinlerinin "Vanlı Mehmet" diye tanıdıkları 25 yaşındaki Barış Yavuz, 3 arkadaşı bira içmemeleri için uyardı. Parktan ayrılan Yavuz, 10 dakika sonra geri döndüğünde elindeki satırla 3 arkadaşa saldırdı. Gençlerin kaçmaya başlaması üzerine tabancasını çeken Yavuz, peş peşe ateş etti.

 

Soner Karaağaç boynundan tek kurşunla, Mustafa Uçan göğsünden ve karnından, Taner Yavuz kasığından vuruldu. Çevre sakinleri tarafından hastaneye kaldırılan Karaağaç hayatını kaybetti. Uçan ve Taner Yavuz, tedavi altına alındı. Polis, kaçan saldırganın peşine düştü. Soner Karaağaç’ın babası Önder Karaağaç, oğlunun içki içmediğini söyleyerek şunları anlattı: "Tek oğlumdu. Geçen yıl lisede okumaya başladı. Birinci sınıftan sonra okulu bırakacağını söyledi. Ben de ’Bırak oğlum’ dedim. Sakin bir çocuktu. Evine bağlıydı, içki, kahve, internet kafe alışkanlığı yoktu. Geç saatlerde sokağa çıkmazdı. Yılbaşı gecesi arkadaşları çağırdı, onları kıramadı. Bunlar 16-17 yaşında gençler, kovalasan giderler. Ne istediler gencecik, biricik yavrumdan. Oğlum yok yere öldü. Böyle insanlık olmaz." Park çevresinde oturanlar, olay anında silah sesleri duyduklarını ve iki grup arasında kovalamaca yaşandığını ileri sürdüler. Doğa Tekman (18), "Silah seslerinin ardından pencereye çıktım. Onları vuran bir değil 5-6 kişilik gruptu. Karşılıklı çatışıyor gibiydiler" diye konuştu.

 

Süleyman KAYATaner YENER / HÜRRİYET 2 Ocak 2009 - 09:26

Gönderi tarihi:

Çok değerli basın organımız Vakit Gazetesinin çok değerli sayın yazarı! Yine o değerli düşüncelerinizi kendinize saklasanız da gençcecik insanların vahşice katledilmesine önayak olmasanız, toıplumu kamplara bölmeseniz daha iyi olmaz mı? :angry:

Gönderi tarihi:

‘Hükümet bir şirkete ayrıcalıklı davranıyor’

 

AKP, Türkiye’de içki üretimi yapan bir şirketten, yasa çıkacak diye özel tüketim vergisi almadı”

 

Kılıçdaroğlu 'Her Açıdan'a çıktı

 

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu Star TV’de yayınlanan Her Açıdan programında bir yolsuzluk iddiasında daha bulundu. Gazeteci Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Maliye Bakanlığı’nın bir yabancı içki firmasına ayrıcalık sağladığını ileri sürdü ve “Bu konuyu inkar etmeleri halinde belgeyi gidip alınlarına yapıştırırım. AKP, Türkiye’de içki üretimi yapan bir şirketten, yasa çıkacak diye özel tüketim vergisi almadı” dedi.

Maliye Bakanlığı’nın bir yabancı içki firmasına ayrıcalık sağladığını ileri sürdü ve “Bu konuyu inkar etmeleri halinde belgeyi gidip alınlarına yapıştırırım.

 

Sözkonusu şirkete Başbakan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ayrıcalıklı davrandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, örnek olarak, içkilere genelde fahiş oranda vergi getiren ve sanayiciden asgari ücretliden vergileri hemen toplayan hükümetin bu şirketi neden affettiğini mutlaka açıklamak zorunda olduğunu sözlerine ekledi.

Gönderi tarihi:
Kutsallaştırılmış, putlaştırılmış Vakit eller üzerinde taşınıyor adeta.

Ölüye saygıdan bahsedenin hedefine bakar mısınız? Yazılanların içerisinde siyasi hiçbir imge yoktur, var olduğunu iddia edenler ise alınganlık göstermişlerdir.

 

Tepkim tamamen insani boyutlar içerisinde, etrafımızdaki yobazlar ile ilgilidir. Ve bunu nereye çekerseniz çekin sözümün özü değerinden zerre eksilmeyecektir. Siz kendi cengaverliğinizle putlarınıza saygıda kusur etmemek için böylesi saldırgan tepkiler vereceksiniz.

Ve biz acz içinde kalmışları böyle ibret olsun diye izleteceğiz cem-i cümleye.

 

Demiştim.

 

Ve hayretle izledim devamını.

 

Ve aşağıdaki kelimeleri sizlerin iletilerinde okudum.

 

"İşçi Partisi, Nato, Ergenekon, Bülent Ecevit, CIA, Süpernato, Kontrgerilla, Sovyet Yayılmacılığı, Doğu Perinçek, Kenan Evren, Darbe, Emperyalizm, Milliyetçi, Yurtsever, Komunist, Manda, Rafineri, Petrol, Kusmuk, Kumar" vb.

 

Ne yapıyorsunuz ki siz?

 

Birileri çıkıp insanlara, belki de sizden benden daha masum insanlara çeşitli ideolojilerle saldırırken, konuyu ekseninden saptırıp oralara-buralara çekmeye çalışıyorken, hem sağdan hem soldan hem merkezden hem dinden imandan hem de ötesinden giydiriyorken, tırnak içindeki kelimeleri kullanmadan ileti yazamıyorken ve olay hakkında cevap verenleri cenazeye saygı duruşuna davet ediyorken;

 

Ne yapıyorsunuz ki siz?

 

Hayretle takip ediyorum ve ibret olsun diye de yazacağım sonrasında.

Gönderi tarihi:
"dosdoğru gazetecidirler,bildikleri doğruları yazarlar" Ben bu vakitteki ****** kimse açıktan savunamaz kimse o kadarını da artık yapamaz diyordum ki bu sarıgöl denen arkadaş(arkadaş dediysem lafın gelişi) "yok ben o kadarını bile yaparım" dedi.Helal olsun sana sarıgöl...

 

Bildikleri doğruları yazarlarmış,anam babam daha Kemal Kılıçdaroğlu'na attıkları iftira yeni görüldü mahkemede.Dolandırıcının tekine muhtemelen para verdiler o da saçma ***** bir sahte belge yapmış bu "DOSDOĞRU" gazetecilerde bunu gerçekmiş gibi günlerce yayınladılar.Belgeleriyle kanıtladı Kemal Kılıçdaroğlu bunların sahtekarlığını.

Bunlara göre namuslu insanlara iftira atmak müslümanlığa aykırı değil,sahtekarlık yapmak, yalan söylemek müslümanlığa aykırı değil.Normal ama biliyo musunuz,bunların ahlakı bu şerefi bu haysiyeti bu karakteri bu.Hayır bir de bunlar biz müslümanız islam bizden sorulur en doğru müslüman biziz demiyorlar mı ona bitiyorum.Yani islam bunlara kaldıysa zaten bitmiş demektir.Şöyle diyim müslümanlığa ilgi duyan birine bu vakit gazetesini verin islamdan da müslümanlardan da tiksinir.

 

draka.

Bayağı bir yazı yazmışsın fakat bir tane kanıt yok aynı kılıçdaroğlu gibi ve yazdıklarını ispatlayamazsan,ispatlayamayana ne deyilirse o sizin üzerinize yafta olsun.

Yanlız şu kadarını yazayım böyle olayları bu forumlarda çok yaşadım kuru gürültüye papuç bırakmam ve eğer bir şey iddia ediyorsan "KANIT" yaz,yazki biraz hasbial edelim üzerinde, görelim bakalım endamını ha ne dersin.

Kılıçdaroğlu'nun açtığı dava İnşaallah devam ederde ve Ali İhsan Karahasanoğlu'nun yazdığı gibi ", savcılığa vererek, çok ciddi bir olaymış gibi ajanslara haberler yaptırtarak, Vakit’e boyun eğdiremezsiniz.. Bilmem; anlatabildim mi Kemal bey?!"

olayın seyrini takip eder ve Ama görünen o ki, Kemal bey şikayetinde hiç de iddialı değil.. Sorumlu olmayan imtiyaz sahibinden şikayetçi oluyor.. Esas iddianın sahibi olan DoğanKarlıbel’den şikayetçi olmuyor!

Oysa Vakit gazetesinde, Kemal bey hakkında çıkan haberdeki tüm iddialar, DoğanKarlıbel isimli kişiye ait.

Neymiş...

 

;)

Gönderi tarihi:
Yanlış cevap, doğrusu örneğin, Veli Küçük, Muzaffer Tekin olabilir.

 

 

 

 

 

Yanlış cevap, doğrusu örneğin, Sinan Aygün, Tuncay Özkan, Hurşit Tolon, Şener Uygur, Doğu Perinçek.

 

 

 

 

Bunların açıklamasını da Sn.Cryano yapmış. Okumuşsundur.

 

Netice de, hiç bir soruyu bilememişsin, otur, 1 ( O da kanaatten ) bir daha sefere daha iyi çalış ama farklı kaynaklardan, sadece Vakitten değil. ;)

 

Aslında cevap yazmayacaktım fakat forumdaşlar öğrensin diye yazıyorum, Türkiye güzel ülkemiz,siyaseti bile alengirli ve tabiiki şeçmenide bu itibarla Türkiyede'ki siyasi oluşumların hangisinin sağ, hangisinin sol olduğunu (avrupaya göre) belli olmaması yani CHP nin halka yıllarca sol parti diye yutturulması bunun tipik örneğidir bu itibarla yazılanları hoş görmek gerek...

:wub:

Gönderi tarihi:
Aslında cevap yazmayacaktım fakat forumdaşlar öğrensin diye yazıyorum, Türkiye güzel ülkemiz,siyaseti bile alengirli ve tabiiki şeçmenide bu itibarla Türkiyede'ki siyasi oluşumların hangisinin sağ, hangisinin sol olduğunu (avrupaya göre) belli olmaması yani CHP nin halka yıllarca sol parti diye yutturulması bunun tipik örneğidir bu itibarla yazılanları hoş görmek gerek...

:wub:

Sol parti nasil oluyor sag parti nasil oluyor.. sence sayin sarıgöl' demokrasi ülkelerde sol parti neyi savunur? sag parti neyi savunur? Aralarinda fark nedir?

Gönderi tarihi:
Sol parti nasil oluyor sag parti nasil oluyor.. sence sayin sarıgöl' demokrasi ülkelerde sol parti neyi savunur? sag parti neyi savunur? Aralarinda fark nedir?

 

 

Eğer bu farkındalığı,farkedemiyorsan ne yazarsan, yaz hiç bir şey farketmez efendi Türkler...

 

Gönderi tarihi:

Bir noktada katilmak istiyorum;Kilicdaroglu iddialarinin hepsini belgeledi ,kanitlariyla ortaya koydu,Kilicdarogluna balon patlatanlar,onunla ilgili ahlak disi iftiralar atanlar ise hicbirsey ispat edemediler ve yalanlarinin hepsi ortaya cikti buna ragmen hala halki kandirmak icin ugrasiyorlar,nasil olsa bulmuslar saf bir halk,kandirip duruyorlar.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Kılıçdaroğlu'nun açtığı dava İnşaallah devam ederde ve Ali İhsan Karahasanoğlu'nun yazdığı gibi ", savcılığa vererek, çok ciddi bir olaymış gibi ajanslara haberler yaptırtarak, Vakit’e boyun eğdiremezsiniz.. Bilmem; anlatabildim mi Kemal bey?!"

olayın seyrini takip eder ve Ama görünen o ki, Kemal bey şikayetinde hiç de iddialı değil.. Sorumlu olmayan imtiyaz sahibinden şikayetçi oluyor.. Esas iddianın sahibi olan DoğanKarlıbel’den şikayetçi olmuyor!

Talip Doğan Karlıbel Hakkında Dava Açtı

 

CHP'li Kılıçdaroğlu, Almanya'da PKK'lılarla Bir Araya Geldiği İddiasında Bulunan Araştırmacı Gazeteci Talip Doğan Karlıbel Hakkında Dava Açtığını Söyledi.

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya'da PKK'lılarla bir araya geldiği iddiasında bulunan Araştırmacı Gazeteci Talip Doğan Karlıbel hakkında dava açtığını söyledi.

 

Türkiye Eczacılık Kongresi için İstanbul'a gelen Kılıçdaroğlu'na, Atatürk Havalimanı'nda hakkındaki iddialar soruldu. "Dava açtım, hesabını göreceğim'' diyen Kılıçdaroğlu, başka bir şey söylemeden aracına binerek ayrıldı. ( Alıntı-Gerçek Haber )

 

Neymiş ?... ;)

 

böyle olayları bu forumlarda çok yaşadım kuru gürültüye papuç bırakmam ve eğer bir şey iddia ediyorsan "KANIT" yaz

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.