Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Ahiret (Öteki dünya) inancı insanoğlunun en eski inançlarından biridir. Eskisinden yenisine kadar hemen her dini inançta rastlanır. Bunun çeşitli nedenleri var tabii. Mesela, insanoğlunun ölümsüzlük hayali... İnsanoğlu yok olup gitmeyi kabullenememektedir. Kesin bir öteki dünya olmalıdır (!) Tanrı ile birlikte sonsuza kadar bir eli yağda, öteki balda, biri boşalınca bir hurinin orasında burasında vs.vs. İnsanoğlu buna inanmak istemeyecek de, neye isteyecek?

 

Diğer bir neden de dünyada istenilen düzeyde bir adalet olmayışıdır. Bu dünyadaki iyi ya da kötü davranışların bir yerlerde ödülü ya da cezası olmalıdır. İnsan buna da inanmak ister. Çünkü bakarsın ki, adamın bir tanesi davranışları itibariyle çok kötüdür. Ancak gül gibi yaşayıp gitmektedir. İşte bunu, insan vicdanında Ahiret inancı dengeler. "Bu adam cehennemde yanıp cezasını çekecek" der, vicdanını rahatlatırsın.

 

Ayrıca toplumsal adaleti sağlayamamış bir devletin de en önemli ihtiyacıdır. Toplumsal tepkisizliğin müsebbibidir çünkü. Ahiret inancı, insanı bu dünyadan çok öteki dünya için yaşamaya sevkeder. Bu dünyada çekilen eziyetleri tanrı imtihanı olarak görüp buna boyun eğmenin ve sebat etmenin karşılığını öteki dünyada cennet mekanı olarak almak istemeyecek kim olabilirki ?

 

Sözün özü, insanın ahiret inancına sahip çıkması için bir çok neden var. Dinler de bunu en iyi şekilde kullanmışlardır.

 

 

 

 

sadece din felsefesindeki bir konuya yazdığım şu metni gözden geçiriniz ve öyle padişahla falan kıyaslanmayacak olan allah'ı öyle kafanıza göre ispat etmeyiniz ve ceza ve işkence kelimelerini dikkatlice öğreniniz

 

 

 

 

ALINTI(kursatotcu @ May 2 2006, 12:42 AM)

 

dedi:"Ancak bizim irademiz dahilinde olan birşey varki kader anlayışı içerisinde üzerinde esaslıca durulup-anlaşılması gereken birşeydir.O da iyiyi-kötüyü,doğruyu-yanlışı,hakkı-batılı tercih edebilme imkanımızdır.İşte bu imkan hayatımızın kilometre taşıdır.İyibir insan mı yoksa kötü bir insan mı olabileceğime,iman eden mi yoksa inkar eden mi olabileceğime ancak ben karar veririm."

cevap: peki senin bu kararların kader mi?

 

dedi: "Allah burada sadece tercihimi kolaylaştırır"

cevap: örnekle açıklarmısın

 

 

 

sana diğer cevaplarımda anlattığım gibi zaman; sonsuz olan bir şey("tek şey" çünkü sonsuzluk tektir herşey ona dahildir) için bellidir çünkü olan şeyler kendisidir.bu da kaderdir. çünkü her şey onun için aynı anda vardır. o da tanrı(allah)'dır. bir de şunu ifade edeyim herşey vardır. eğer sen de varlıkların arasında isen sen busun ve başka birşey olamazsın. kendin olan varlık bunu ister. senin tercihlerin de belli. fakat belli olması seni değiştirmiyor ya da robot yapmıyor. çünkü seni sen yapan bunlar. eğer senin iraden belli olmasaydı, o zaman her şeyi yapardın. ama her şeyi yapardın bu da seni tek yapardı. çünkü herşeyi yapan tanrıdır(kötülük hariç çünkü kötülük yoktur yeri geldiğinde anlatacağım). seninkiler ise sınırlıdır. aslında tektir. ama bunlar "senin" isteklerindir. bir varlığın istekleri onun iradesidir. yani seni "sen" yapan bunların tümü. insanlar türkçeyi hep yalnış anlıyorlar. mesela cehenemde, yaptıklarımızın cezasını çekeceğiz. buradaki ceza kavramı işkence değildir. ıslahtır. (ceza vermesini bilmeyenlerle tanrıy(allah)ı karıştırmayalım.) oruç tutmak işkence değildir. oruç tutarken işkence çekmiyorsan; bu senin iradenin insan iradesi olduğunu gösterir. eğer işkence çekiyorsan kendine zarar vermeden eğitilmen lazımdır. buradaki eğitilmek kavramı işkence çekmeyecek duruma gelmektir. bir inanç ve bir kabullenim zorla değil. kendin kadar anlayışlı birini arıyordun bunları anlayabiliyorsan benden daha anlayışlısın. ve bir şey daha bunlardan daha iyi bir dille bana senin savunduğun görüşü açıklayabiliyorsan bu görüşe alayla bakabilirsin ki o zaman bakmazdın.sana saygı duyardım ama gerçekten merak ediyorsan ilk başta tartıştığın kavramların anlamlarını öğren de gel ya da saygılı sor. bir arkadaş da kendini ateist sanıyor. sen ateistlik hakkında ne biliyorsun ki ateistsin bu kelime de böyle yazılır "ate" (yokluk) kavramından gelir. insanların görüşlerine karşı saygılı olun bilmeyeni görürseniz doğrusunu öğretin. yıkmaya değil yapmaya çalışın. gerçi iç dünyanızdaki yıkıntıları yapmak yerine başkalarının dünyalarını yıkmaya çalışıyorsunuz. biraz daha kavram bilgisi öğrenn de öyle yıkın insanlar kurallarınıza uymuyorsa kurallarınızı öğretin kabullenmezseniz tartışmayın

 

 

 

 

son sözüm; hiçbir olayda ve şekilde ispat yoktur. matematikte bile kabullenmelerden yola çıkılır.uzayı inşa eden bir parça yoktur. bu yüzden bir şey inşa etmek için ildiğimiz en temel parçalar kabullenerek alınır. ve diğer kabullenmeleri tasarlamak için kullanılır. kullandığınız kelimelerden ne anlıyorsunuz bir söyleyin de tüm insanlar öyle mi alıyor yoksa insanlar farklı mı kullanıyor ya da biz mi yanlış biliyoruz bir öğrenelim

 

arkadaşlar işte hiç bir tarafta değilim çok araştırdım diyorsunuz alın size felsefi adam samimiyseniz tartışırız kelimelere kadar ama temelimiz aynı değilse saçmalamayın lütfen

Gönderi tarihi:

madem inanmıyorsun bu flatforma taşıyıp neyi öğrenmeye çalışıyorsun.açıp iki kitap okumayı Kur-an'ı Kerim'i anlamayı denesen daha faydalı olmaz mı? kimsenin Elhamdülillah Müslümanım diyemediği bi zamana doğru gidiyoruz işte!!!bu ve bunun gibi sapkın inançsızlıklarda bunun en büyük kanıtıdır...Allah'ı anlamak için kalp gerek.inanmayan kalbinden Alöah sevgisini geçirmeyen birinin Allah'ıda Ahireti de anlayacağını sanmam!!!

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Bana Kur'an-ı Kerim'de yazılı olan ve su ana kadar tersi ısplatlanmıs bir sey soyleyin, kafamı vericem size.

 

Ayrıca konuyu acan arkadasın ve onu destekleyenlerin durumu da Kur'an-ı Kerim de bildiriliyor...

 

Bakınız (Bakara 6, Bakara 7) ve bircok baska ayet...

 

Bütün bu inkar eden iddialara bakıyorum da, sonuc su:

 

insanoglu yanıldı, azap bizi bekliyor...

 

Allah hepimizi korusun.

Gönderi tarihi:

Yahu bu Allah'ı idrak etmek nasıl bir şeydir?

 

Her şeye gücü yeter ??????

Hem her yerde, hem hiç bir yerde ??????

Sonsuz merhamet sahibi ?????

Zamanın dışında ??????

 

Kusura bakmayın ama, böyle kavramlar idrak edilemez... Zira bu tanımlara uyabilecek hiç bir şey yoktur... Yaşadığımız dünya bunun en büyük kanıtıdır...

 

idrak eden edebiliyor sayın yamyam... idrak edemeyen hatayı kendinde arasın...

 

EVET herşeye gücü yeter...her yerde ve hiçbiryerde...sonsuz merhamet sahibi... zamanın dışında...

 

sonsuz güç sahibi ki gördüğün görmediğin herşey O'nun eseri...

 

heryerde, ve hiçbiryerde ki, gören anlıyor, göremeyen anlayamıyor...

 

sonsuz merhamet sahibi ki, O inkarcılara dahi yaşam hakkı tanıyor...

 

Zamanın dışında ki... zaman izafi... zaman yaratık... zaman bizim için var...

 

ALLAH ANLAYAMADIKLARIMIZI DA ANLAMAYI NASİP ETSİN...

Gönderi tarihi:

selamın aleyküm ve rahmetullah

bismillahirrahmanirrahim

 

yam yam kardeşim bak rislenin hitabından anlamaman normal yanlız alim hakkında konuşurken dikkat edersen zanediyorum daha güzel anlaşırız

 

bak kardeşim demişsinki kim istemezki onlar sadece birer ödüldür

 

gel de bir bak aşık yunus ne diyor

 

cenet cennet dedikleri bir kaç köşkle bir kaç huri

isteyene ver sen anı bana seni gerek seni

 

Yaratan bu cihanı sen onu bulasın diye yarattı onun zatını tanıyınca zaten aşıkolacaksın ama bak ben bu misali diğer bir bölümdede yazdım Üstad said nursi de genelde bu noktaya değinir

 

eğer sen bana dersen ki bir yaprak tan daha değersizim sana sözüm yok bak bir yaprağa hani hep maddenin döngüsümüdür nedir onu düşünüyorya bazıları hadi gel kardeşim sende yaprağı düşün o değilmidir her sene ölüp tekrar gelen o küçücük yaprak senki koskoca eşrefi mahlukat ama bu saana kalmış eğer(risale okuyan kardeşlerim bilirler) vücudunun her zerresini hak yolda kullanırsan melek tersiniyaparsan hayvandan da aaşağı olursun bak asıl amaç ne saraylar ne huriler dir bak yunusa aşkı Allah ha

bak güzel kardeşim kardeşlerimin de bahsettiği gibi kimisi bu dünyayı kötü huylarla sefa kimisi hakka sığınarak cefa içerisinde geçirir bunun için düşünmemiz gerekirki elbet bir gün büyük bir mizan var ve o bizanda Allah rızasına koşanlar kazanacak onun için genelde risaleler de hep iki ayrı kişilerden bahseder bunları biri hak yolda diğeri gaflet içerisindedir.

 

Bakın bir ateist diyormuş ki insan ölünce bütün dna ları dağılır 1000 yıl geçince aradan oonun dna ların türlü türlü hayvanlar yiyecek ve de haşa Allah bunu nasıl biaraya getirecek diye sorarlar bakın üstadın talebisi nediyor

 

şimdi okuyan kişi düşünsün kaç yaşındasın hıı 20 mi hadi 20 diyelim peki ben sana desemki 21 sene önce neredeydin

 

20 + 9 ay halla halla 21 etmiyordimi :sweatingbullets:

 

yoktunuz dimi

 

yooo vardınız da dağınık yerlerdeydiniz

 

havucun elmanın meyvanın vitaminindeydiniz

anneniz babanız onları yedi izdivaclarından sonra siz oldunuz seni baştan bir araya getiren elbet istediği her an dağıtır ve yine bir aaya getire bilir.

 

Bakın insan daha yaratldığında onun fıtratına ahiret vardır denilmştir insan bunu biliyor niyemi inanın ben idda ediyorum burda ahiret yoktur diyip de buna inanan yoktur sadece işine gelmiyodur çünki insan asla yk olduğunu düşünebilir anca mezard auzanmasına kadar gelir bakın bunun farkına şimdi varamayanlara sesleniyorum ateistlerin çoğu ölüm anın da inşallah ahiret vardır dermiş hemde endilerinin orda kötü şeyleri beklediğini bile bile bakın canlar zate yeterince günahımız var en azından imanımız tam olsunda belki bize şefaat eder o gül peygamber gerçi ben ne yüzle o güle bakarım bilmiyorum ama canlar kabul etmemek başka işine gelmeyip inkar etmek başka yapamıyorsanız yapamıyoruz diyin yoksa yaptığınız gene kendinizedir.Bakın Allah itaat eden şüphesiz olan ahiret hayatı olmasa bile bi kaybı olmayacaktır felsefeyle ilgilenenler bilirler onlara pascalın bilinemzcilere sunduğu 4 şıkkı tavsiye ederim

Gönderi tarihi:

İnsan ölümsüzlüğü ister... Yok olup gitmeyi kabullenemez. Ve kendine bir ütopya yaratmıştır : Öteki dünya

 

Gerisi masal, gerisi hikaye...

Gönderi tarihi:

tabiatta hiç bir şey yok olup gitmez, sadece şekil değiştirir. varolan hiç birşeyin yok olması mümkün değildir. sana göre ölen ne oluyor, nereye gidiyor, öylesine bir tesadüfle varolduk öylesine yok mu olacağız... bu nekadar boş bir düşünce... yamyam

 

varolan her canlının bir görevi var, bir sinek bile kendi vazifesini yerine getiriyor, ona kim öğretiyor bunu, sana düşünme yetisini kim verdi, nasıl bu kadar mükemmel oluştun? sonbaharda ölen çiçek ve ağaçların, baharda yeniden canlanması gibi bizde ölümden sonra yeniden doğacağız, kupkuru bir dala dönen ağaçlar, dalını kırsanda birşey yapamadığın ağaçlar, baharda canlandığında kırarsan soluyor...

 

ölüm nedir sayın yamyam, bizi öldüren şey nedir?

Gönderi tarihi:

bismillah

 

peki yamyamcım ozaman neden insan ölümü istiyoda neden başka canlıda yok budurm neden onlar bukadar aciz

 

bak ben sana söylim sınavda olan sensin onun için o istek sende vardır neden o nefis senin ruhunda var onu sana veren kim

 

bak şimdi kainatı yaratıp da bu düzeni kuranın

bu cihanı bir kere yaptı onun için birdaha yapamaması gibi bir durum söz konusu değildir.

 

 

bak kardeşim kendi anlamanı bekledim ama galiba olmadı ne diyorsun insan ölmemekmi istiyor bundan ala kanıtmı olur tıpkı susama ve su arasındaki bağ gibi su olmasaydı sen susarmıydın.

 

Bilmiyorum başka ne diyeceksin

Gönderi tarihi:

tabiatta hiç bir şey yok olup gitmez, sadece şekil değiştirir. varolan hiç birşeyin yok olması mümkün değildir. sana göre ölen ne oluyor, nereye gidiyor, öylesine bir tesadüfle varolduk öylesine yok mu olacağız... bu nekadar boş bir düşünce... yamyam

 

varolan her canlının bir görevi var, bir sinek bile kendi vazifesini yerine getiriyor, ona kim öğretiyor bunu, sana düşünme yetisini kim verdi, nasıl bu kadar mükemmel oluştun? sonbaharda ölen çiçek ve ağaçların, baharda yeniden canlanması gibi bizde ölümden sonra yeniden doğacağız, kupkuru bir dala dönen ağaçlar, dalını kırsanda birşey yapamadığın ağaçlar, baharda canlandığında kırarsan soluyor...

 

ölüm nedir sayın yamyam, bizi öldüren şey nedir?

 

Mükemmel mi? Madem mükemmeliz de, gözle görülemeyecek kadar ufak virüsler neden hayatımızı mahfedebiliyor ? Neden bir çok insan hastalıklı ya da sakat doğuyor ? Neden şahinler kadar iyi göremiyor, çitalar kadar hızlı koşamıyoruz? Mükemmel mi? Hadi canım.... O sizin hüsnükuruntunuz...

 

Bizi öldüren şey canlılığın kendisidir. Canlı olduğumuz için ölüyoruz... Eğer doğal ölümlerden (yaşlılık) bahsediyor isek, her şeyin bir kullanım ömrü vardır. Vücudun da bir kullanım ömrü var. Onu ne kadar az hırpalarsanız, o kadar fazla ayakta kalırsınız. Yaşlanmaya neden olan bir gen var. Belki gelecekte yaşlanmayı geçici bir süre engelleyebilecek yöntemi bulacaklar, belki ömrü normalin 2 katına çıkarabilecekler. Ama bu ölüme engel olmayacak. Dediğim gibi her şeyin bir kullanım ömrü var. Canlılar için doğanın kanunu... Doğarsın, yaşarsın ve ölürsün... Hepsi bu. Sonrası mı? Sonrası diye bir şey yok...

 

bismillah

 

peki yamyamcım ozaman neden insan ölümü istiyoda neden başka canlıda yok budurm neden onlar bukadar aciz

 

 

Siz nerede yaşıyorsunuz kuzum? Hayatınız boyunca hiç bir hayvan ile karşılaşmadınız mı? Sizi tehdit olarak algılayıp sizden kaçan, ya da daha da ileri gidip size saldıran hiç mi hayvan görmediniz? Yapmayın yahu... Düşünmekten bu kadar da mı acizsiniz?

Gönderi tarihi:

Mükemmel mi? Madem mükemmeliz de, gözle görülemeyecek kadar ufak virüsler neden hayatımızı mahfedebiliyor ? Neden bir çok insan hastalıklı ya da sakat doğuyor ? Neden şahinler kadar iyi göremiyor, çitalar kadar hızlı koşamıyoruz? Mükemmel mi? Hadi canım.... O sizin hüsnükuruntunuz...

 

Bizi öldüren şey canlılığın kendisidir. Canlı olduğumuz için ölüyoruz... Eğer doğal ölümlerden (yaşlılık) bahsediyor isek, her şeyin bir kullanım ömrü vardır. Vücudun da bir kullanım ömrü var. Onu ne kadar az hırpalarsanız, o kadar fazla ayakta kalırsınız. Yaşlanmaya neden olan bir gen var. Belki gelecekte yaşlanmayı geçici bir süre engelleyebilecek yöntemi bulacaklar, belki ömrü normalin 2 katına çıkarabilecekler. Ama bu ölüme engel olmayacak. Dediğim gibi her şeyin bir kullanım ömrü var. Canlılar için doğanın kanunu... Doğarsın, yaşarsın ve ölürsün... Hepsi bu. Sonrası mı? Sonrası diye bir şey yok...

 

gözle görülemeyecek kadar virüslerle başedebilen, gözle görülemeyen savaşçılarımız var damarlarımızda, başedemediğimiz zaman da aklın icadı ilaçlardan destek alıyoruz değil mi? o halde mükemmeliz, mükemmel bir aklımız, mükemmel bedenimiz, kanımız, canımız var...

 

doğru canlı ılduğumuz için ölüyoruz, bizi canlı yapan şey ne? cansız yapan ne? herşeyin bir kullanım süresi var tabii ve ömür uzatıladabilir buda mümkün peki bunu arzu etmeyi kim öğretiyor bize...

 

doğarız, yaşarız, ölürüz ve yeniden doğarız, şimdi kabullenemesende ölüm kapını çaldığında gözlerinle görürsün, dokunursun, hissedersin o vakit anlar ve inanırsın ama bunun sana bir faydası olmaz...

Gönderi tarihi:

gözle görülemeyecek kadar virüslerle başedebilen, gözle görülemeyen savaşçılarımız var damarlarımızda, başedemediğimiz zaman da aklın icadı ilaçlardan destek alıyoruz değil mi? o halde mükemmeliz, mükemmel bir aklımız, mükemmel bedenimiz, kanımız, canımız var...

 

doğru canlı ılduğumuz için ölüyoruz, bizi canlı yapan şey ne? cansız yapan ne? herşeyin bir kullanım süresi var tabii ve ömür uzatıladabilir buda mümkün peki bunu arzu etmeyi kim öğretiyor bize...

 

doğarız, yaşarız, ölürüz ve yeniden doğarız, şimdi kabullenemesende ölüm kapını çaldığında gözlerinle görürsün, dokunursun, hissedersin o vakit anlar ve inanırsın ama bunun sana bir faydası olmaz...

 

Mükemmel : Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane (TDK)

 

Yapmayın sayın sardunyam..Dünya'da her gün binlerce insan hastalıktan ölüyor... Her gün yüzlerce bebek hastalıklı ya da sakat doğuyor. Bu kadar da sabit fikirli olmayın...

 

Yaşamak arzusu insana özgü bir arzu değildir. Her canlıda vardır bu. Önceki iletilerimden birinde, bitkilerde bile tehditlere karşı savunma mekanizmaları olduğunu gösterdim... Bizim de ölüm konusunda onlardan farkımız yok...

Gönderi tarihi:

İnsan ölümsüzlüğü ister... Yok olup gitmeyi kabullenemez. Ve kendine bir ütopya yaratmıştır : Öteki dünya

 

Gerisi masal, gerisi hikaye...

 

 

Onun için mi reenkarnasyon inancı üretmiştir inanmayanlar.Ya bu ne olacak..

Gönderi tarihi:

bak güzel kardeşim iyi ve mantıklı düşünen Allahı bulur düşünce içerisnde boğulan ve sadece cevap verme amacında olan ise sadece yolda olur asla bir sonuca varmaz

 

bak eğer senin niyetin sahih olsaydı lafı dolandırmaz dın yazdığıma cevap verirdin bak bu gün seninle dah ilk konuşmamız ama inşallah sen hep böyle cevabı bulduğunda kaçmıyosundur.

 

bak kardeşim sana cevap yazıyorum cevap işine gelmiyor ve fakir kardeşimle uğraşıyorsun

 

Umarım ben yanılmışımdır umarım aslında amacın budeğildir

 

Bene gene hüsnü zannımı yapayım ve sana kardeşim amacını yanlış göstertme cevaplara ağırlık ver

 

hadi Allahın Hidayeti hepimizin üzerien olsun

 

Hepinizi Allah rızası için seviyorum

Gönderi tarihi:

Onun için mi reenkarnasyon inancı üretmiştir inanmayanlar.Ya bu ne olacak..

 

Yanlış bilgi sahibisiniz... Reenkarnasyon inancı ateizme özgü bir inanç değildir. Bilakis, ateizm ölümün insan için bir son olduğunu söyler.

Gönderi tarihi:

 

bak kardeşim sana cevap yazıyorum cevap işine gelmiyor ve fakir kardeşimle uğraşıyorsun

 

 

Pardon ? Hangi cevap? Sizin için uyduralan hikayeleri bir cevap olarak mı görüyorsunuz? Bana hikaye yazma arkadaşım. Hikayelere verilecek cevabım yok benim... Fikirlerini yaz...

Gönderi tarihi:

Mükemmel : Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane (TDK)

 

Yapmayın sayın sardunyam..Dünya'da her gün binlerce insan hastalıktan ölüyor... Her gün yüzlerce bebek hastalıklı ya da sakat doğuyor. Bu kadar da sabit fikirli olmayın...

 

Yaşamak arzusu insana özgü bir arzu değildir. Her canlıda vardır bu. Önceki iletilerimden birinde, bitkilerde bile tehditlere karşı savunma mekanizmaları olduğunu gösterdim... Bizim de ölüm konusunda onlardan farkımız yok...

 

mükemmelin sözlük anlamını yazmışsın sayende öğrendim teşekkür ederim... :stuart:

 

dünyada binlerce insan hastalıktan ölecek tabiki, ecel dediğimiz şey vaki oluyor... ancak virüslerle başedebildiğimiz de bir gerçek... mesela grip virüsü, sürekli değişime uğradığı için aşısı geliştirilemiyor, bir aşılama yapılıyor ama bu o hastalıktan koruyamıyor, ancak hastalığın etkisini hafifleştiriyor, buna rağmen vücudumuz grible başedebiliyor...

 

evet her canlıda kendini savunma mekanizması var, ve bunu bir yaratan var... sabit fikir mi? hepimiz birer fikr-i sabit değilmiyiz kendi düşüncemizde yani sende... belki duymuşsundur, her canlının tıpkı matematikteki pi sayısı gibi bir sayı ile varolduğu bulundu... her canlının vücut ölçümlerinde bu sayı ortaya çıkıyor, ve bilim adamları bunu mükemmel bir zekanın yaratmış olabileceğini söylüyorlar... ama bu bilim adamları ateist değil o bakımdan senin ilgini çekmez...

 

ayrıca bunu h.y den alıntı yapmadım ilgine...

 

selam ve saygılarımla

Gönderi tarihi:

bismillah

 

bu cihanı bir kere yaptı onun için birdaha yapamaması gibi bir durum söz konusu değildir.

bak kardeşim kendi anlamanı bekledim ama galiba olmadı ne diyorsun insan ölmemekmi istiyor bundan ala kanıtmı olur tıpkı susama ve su arasındaki bağ gibi su olmasaydı sen susarmıydın.

 

Bilmiyorum başka ne diyeceksin

 

sana daha öncede senin yazdığın şeyden cevabını dedim hala aynı yerdmisin yoksa

 

bence verilen cevaplar ihata etsende aldırış etmiyorsun her mesajımın başında bunu bilerek yazıyorum

bu iş nefisle olmz nefsin yatmayı ister kulluğu değil ayrıca sana yazarken kendi nefsimede söylüyorum

ayrıca yazdığım hikaye değildir kanıttır başka ne yapmamı istiyorsun güel kardeşim sana ahiretin uzaydan çekilmiş resimlerinimi getireyim

 

Hikayeler aynıdır

oysa burda arkadşlaarımın(Allah onlardan razı olsun) yaptığı ve benimde yapmaya çalıştığım sana ve senin gibi gaflette olanların üzerine su serpip onları uyandırmak bir düşün onların nekarı var yapılan adece Allah rızası ve emribil maruf nehy-i anil münker görevinin yerine getirilmesine çalışmaktır

cevabı aldığın halde sürekli aynı soruları tekrarlıyosun sakın bu hikaye olmasın

 

eğer sen sormayı bilsen Allahın her yerde olması da herşeyde kanıtlanır (kıyamet sonrası dışında)

ama ondan sonrası nefsin ve senin arandadır anlasanda nefsinkabullenyor sana kolayı teklif ediyor

bak belki şuan rahatsın ama gün gelicek ya varsa diyeceksin umarım o gün çok geç kalmamış olursun

 

Bak kardeşim bir aciz kul olarak tavsiym eğer sorularını düzgün şekilde istersen amenna ama böyle olmaz din tartışma değildir din güzelliktir.

 

Allahın hidayeti hepimizin üzereine olsun

Gönderi tarihi:

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİMahir zaman hadisleri=• İnsanların başına bir zaman gelecek ki, onlardan faiz yemeyen kalmayacak, yemese bile tozu onlara bulaşacaktır. • Birçok kişi, az bir dünyalık karşılığında dinini feda edecek. • Kazanç, belirli kişiler arasında dolaşacak, dar gelirliler açlık ve sıkıntıya düşecek. • Kabirler süslenecek ve Kur'an, kazanç getiren bir meta hâline gelecek... • Fitne her eve girecek ve tecrübesiz gençler başa geçecekler. • Kur’an’dan bir resim, İslâm'dan bir isim, Müslüman'dan bir cisim kalacak. • Üç şey çok kıymetlenecek; Helâl para, kendisiyle amel edilen sünnet ve candan bir dost. • Ecnebiler çoğalacak ve müslümanlara galebe edecekler. • Sonradan gelen nesiller, önceden gelenlere sövüp sayacaklar. • Mihnet, belâ, musibet artacak, rahat ve huzur kalmayacak, kimse eliyle bunları önleyemeyecek. • Bir Müslüman, koyundan daha âciz olacak, hor ve hakîr görülecek. • İlim azalacak, cehalet, anarşi ve cinayetler artacak, adam öldürmek, hafif bir suç sayılacak. • Hilesiz iş yapılamayacak, tacirler ve yazarlar artacak kalem bollaşacak. • Kişi, elbisesini sakındığı kadar dinini sakınmayacak ve fakirler de namaz kılmayacak. • Akrabalık bağlan kopacak ve selâm, sadece tanıdık olanlara verilecek. • Zenginler ticaret için, hafızlar riya ve gösteriş için hacca gidecekler. • Büyükleri merhametsiz, küçükleri hürmetsiz olacak çocukları terbiye, köpekleri terbiyeden daha zor olacak. • İnsanlar, kötülüklerden birbirlerini sakındırmayacaklar ve iyiliği emretmeyecekler. • Minareler çoğalacak, camiler süslenip ziynetlenecek (kilise ve havralar gibi) ve içlerinden yüksek sesler gelecek. • Hâinlere emin, emin olanlara hâin denilecek ve “şurada emin bir insan vardır” denilecek kadar emin insan sayısı azalacak. • Kişiye, şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulacak. Görünüşte dost fakat esasında düşman insan sayısı artacak, sözler hep yalan ve birbirine muhalif olacak, amir ve memur çok, doğru iş yapan az olacak. • Yıldızlar (fal) doğrulanacak ve kader yalanlanacak. • Allahü Teâlâ (C.C.) apaçık inkâr edilecek. • Âlicenaplık, izzet-ikram ve cömertlik duyguları kaybolacak ve haklar para karşılığında satılır hâle gelecek. • Cemaatin inancı zayıf, ibadeti taklit olacak, hafızlar çok, ama âlim bulunmayacak. • Zenginlere itibar edilecek, cimrilik artacak, zekât ağır bir borç olarak kabul edilecek. • Âlimler, para ve dünyalık karşılığında ilim öğretecek, âhiret ameli ile dünyalık talep edecekler. • Dinden gayrı hususlar için öğrenim yapılacak. • Erkekler kendilerini kadınlara, kadınlar da erkeklere benzetecekler. • Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla münasebetsiz alâkalar kuracak. • Her tarafta şarkıcı ve çalgıcı kadınlar zuhur edecek. • Söz kadınlarda olacak ve zina yaygınlaşacak. • Kadınlar, saçları deve hörgücü gibi, sokaklarda dolaşacaklar. • Haram işlemeyi kolaylaştıran imkânlar artacak, gençler günah işlemeye ve kötülük yapmaya çok meyledecekler. • İmanı kalpte tutmak, kor ateşi elde tutmak kadar zor olacak, kişi gece mü'min yatacak, sabah kâfir olarak kalkacak veya bunun tersi olacak. • Dünya işlerine dalınıp âhiret unutulacak, Allah'ın kitabıyla hükmetmek, ayıp sayılacak. • Büyük ve gösterişli binalar yapılacak ve bunlardan dolayı sokaklar daralacak. • Yırtıcı hayvanların derileri tabaklanarak çeşitli giyim eşyası yapılacak. (Kürk, manto ve benzeri...) • Sabah giyilen elbise başka, akşam giyilen elbise başka olacak. Önünüze yemeklerden birisi gelip diğeri gidecek ve Kabe'nin örtüldüğü gibi, evlerinizin duvarları halılarla süslenecek. • Ümmetimin erkekleri şişmanlayacak ve semizleşecekler. • Dedikodu, yaygın bir hâl alacak. • Herkes “kazanamadığından ve geçinemediğinden” şikâyetçi olacak. • Yalancı şahitlik ve boşanmalar artacak, ani ölümler sık görülecek. • Mal çoğalıp sel gibi akacak, mal sahibi malına tapacak ve tüccarların çoğu hilekâr olacak. • Kişi, karısına itaat edip anasına âsi olacak ve arkadaşına yaklaşıp babasından uzaklaşacak. • Gönüller birbirini sevmez olacak, dinde ve dünyalık işlerde muhtelif görüşler belirecek, kardeşler bile dinde ve mezhebde ihtilâf edecekler. • İmar edilen şeyler harap edilecek, harap olanlar ise imar edilecek. • Fâsıklar başa geçecek ve konuşmasını bilmeyenler halka hitab edecekler. • Arap arazisinin çölleri, nehirlere ve yeşilliklere kavuşacak. • Köylüler şehirlere akın edecek ve ne idüğü belirsiz deve çobanları, bina yaptırmakta birbirleriyle yarışacaklar. • Faize alış-veriş, rüşvete hediye denecek, tefecilik artacak, helal-haram unutulacak, para gelsin de nerden gelirse gelsin denilecek. • Zaman kısalacak. Bir sene bir ay gibi, bir ay bir hafta gibi, bir hafta bir gün gibi geçecek, bir günün geçmesi ise bir yaprağın yanması kadar çabuklaşacak, hiçbir şeyde bereket kalmayacak. -------------------------------------------------------------------------------- KAYNAKLAR: 1- Riyâzüs-Salihîn, İmam Nevevi, Terc: Mehmed Emre. 2- Tezkiret-ül-Kurtubî, imam Şaranî. 3- Kıyamet Alâmetleri Râmuz el- Ehadis'ten Dersler, ist. 1983 4- Kitab ül-Keşf, Celâleddin-i Suyutî, El yazma eser Süleymaniye Kütüphanesi. 5- Kıyamet Alâmetleri, Muhammet! el-Hüseyni, Terc: Naim Erdoğan.

Gönderi tarihi:

Bismillah eğer adının

(kardeş biliyorum bana sormadın ama(

anlamını soruyorsan bende bilmicem öyleyse kardeşimiz belki bizi bilgilendirir

 

ama belki isteyen okur ve ibret alırlar diye onun hayatından bir bölüm sunucam biiznillah o müthiş sahabenin

 

Mus'ab bin Umeyr

 

Mus'ab bin Umeyr, çok zengin bir ailesi vardı çok da güzel eğitim alıyordu . Kıvrak bir zeka ve üstün bir belegata sahipti

Bu yüzden de annesi başta olmak üzere bütün aile üstüne titriyor ne istiyorsa oluyordu

 

Fakat O, içinde bulunduğu halden memnun değil. Şu putların tarı olması ne demek? Nihayeti ağaç, taş, cansız cisim. Aklı almıyor böyle bir şeyi, İçinde bir boşluk var. Sebebini bilmediği bir sıkıntı, cevabını bulumadığı sualle, iç dünyasını zorlayıp duruyor...

 

Allah, şu cansız heykeller olmamalı... Allah, elbette madde ve cisim değil. Aileden gelen şu batıl dine; daha gerçek ifadesi ile; din zannettikleri düzmeceye içten içe isyandaydı.Ve o hiçte mutlu değildiMus'ab, yaşadığı coğrafyanın din diye sarıldığını kabullenemiyor. Bu nasıl din ki şu toplumun ileri tutar tarafı yok?

 

Seçkin genç, bu fikirle çalkalınırken beklemediği bir zamanda ruhunun penceresinden bir nur hüzmesi akmaya başlıyor. İslamiyeti işitiyor. Muhammer-ül Emin, yeni bir dinden bahsediyormuş; kendisi de o dinin peygamberiymiş... Sağdan soldan O'nun büyük çağrısı kulağına çalınıyor.

 

Ne güzel sözler... BUNLAR İNSAN AKLININ ÜRÜNÜ OLAMAZ

 

Mus'ab, bu sözlerdeki derinlikle çarpılıyor sanki. Ve davet, O'nu da Darül Erkam'a çekiyor.

 

Burada Allah'ın Resulü'nü dinliyor. Yeni dinin mahiyetini öğreniyor ve müslüman oluyor. Kuş gibi hafif. Bütün iç huzursuzluk ve sıkıntılar süngerler silinmiş gibi.

 

Şimdi Mus'ab radıyallahü anh, bir kat daha... hayır bir kat değil; bin kat daha güzeldir, bin kat daha kibardır, bin kat daha zarifdir. Sadece zahiri değil, batını da süslenmiştir.Yani islamın insana ahlak ça da öğütlerini dinlemiş ve büyük bir gereklilik olduğunu anlamış.

 

Darül Erkam'a gizli ziyaretleri devam ediyor.Çünkü müşrikler nefsin köleleri bizim putlarımız var deyip irşadı engelliyorlardı aynen bu günkü nefsine kapılı gözünü gerçeklere kapayanlar gibi... kelime-i şehadeti söyledikten sonra büyük borç namaz. Mü'minin ömrünün sonuna kadar şerefle ifa ettiği; ifa etmeye mecbur olduğu büyük yükümlülük. Müslümanı namazsız düşünmek ne kadar zor.

 

-Mus'ab, Muhammed'in dininne girmiş; namaz kılarken gözümle gördüm; haberiniz olsun!Bu müşriklere bir ihbar di onlar zalimlerdi onlar insan sevgisinden yoksundu zaten bunun için islam özellikle orada doğdu.

 

İhbar, evde bir bomba gibi infilak etti. Hazret-i Mus'ab'ı bularak aile divanını kurdular. Ve derin bir sorgulama başladı.

 

Nasihatleri;

 

Tehditleri hep boş... Belliki hiç bir tedbir O'nu, yüzünü döndüğü yönden çeviremeyecek. Tek yol geriye kalıyor; Şiddet, zulüm ve baskı.

Anne-babasının emri ile mahzene attılar. Burada günlerce aç susuz bırakıldıktan sonra bir gün en kızgın saatlerde, güneşin altına çıkarılarak dayak ve eziyete başladı.

 

Oğulları ile haklı olarak iftihar eden ve üzerine titreyen anne-babası şimdi O'na bir tercih hürriyetini çok görüyor ve insafsızca işkenceler yapıyorlardı. Öz anne-baba, öz evladına bunu eder mi? Bu ne taassuptur böyle?

 

Ama ne hapis ne işkence...

 

-İslamiyetten dön!

 

Talimatları hep red cevabı alıyor. Büyük sahibinin aile efradı, öfke ve üzüntü içindeler. Bu nasıl iştir, ne beladır başlarına gelen!!!

Baskılara kahramanca direnen Mus'ab hazretleri:

 

-Muhammed'i inkar et, onun haber verdiği Allah'ı inkar et, cahillik etme, sana ne oldu, sen ki şu beldenin en akıllı genciydin. Deli olma! Sana mutlaka büyü yapılmıştır. Zaten senin Peygamber dediğin de sair!..Yani dün okuma yazma bilmeyenin ilimden yoksun olanın bu gün bir şair olduğunu söylüyorlardı.

 

...Bu ve benzeri sözlere kainıtın değişmez mutlak hakikatı kelime-i şehadet ile cevap veriyor...

 

-Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdühu ve Resuluhü!... (Allah bu imanı hepimize nasip etsin)

Yeniden zından; tekrar işkence, bir daha zından ve netice alınamayınca hep zından........

 

Büyük mazlum, bir gün serbest bırakıldı.

 

Nereye gitse? Onların yanına mı; yani ailesine?

 

Aile mi kaldı? Anne annelikten çıktı, baba babalıktan... Şimdi en yakınları ile arasında kapanmaz uçurumlar var. Yollar ayrıldı. Maksatlar farklı. Fikirler, duygular, heyecanlar uyuşmuyor. Ve aynı kanı taşıdıklarından çektiklerini, yabancılardan görmüyor.

 

Mus'ab rıdayallahü anh; ailesinin gözbebeği Mus'ab; tiril tiril kıyafeti, aşılmaz kibarlığı ile bütün hayranlıkları etrafına bir hale gibi çekmiş olan Mus'ab, bu şehire yabancılaşmıştır artık. Artık, bu insanlarla ortak tarafı yok. Onun kalbi, onun; efendisinin etrafında mum alevinde dönen pervaneler misali aşkla uçuşan yeni dinin salikleri ile aynı frekansta atıyor.

 

Şimdiden sonra anne onun için yok, baba onun için yok, aile onun için yok, akraba yok, komşu yok, şu şehir dolduranlar yok. Bunların hepsi onun yolunda ve onun uğrunda ölmüştür... efendisi Muhammed, sallallahü aleyhi ve sellem için.(Anamız babamız herşeyimiz sana feda şüphesiz inanıyoruzki sen alemlere rahmetsin)

 

Bütün bunlar yok ama; Allah var.

 

Allah'ın habibi var...

 

Öyle ise O, ne sonu gelmez sıcak kum deryalarında; ne de yalnızlığın insanı bir bıçak gibi kestiği buz ummanlarında.

 

Allah var gam yok.

Bu, hakikatın, ta kemiğe kadar, iliğe kadar işlediği iman...

 

Muminler, efendimizin emirleri ile birazcık nefes alabilmek için Habeşistan'a hicret ediyorlar. İşkencelerden yakayı kurtarmak başka türlü mümkün değil. Mus'ab radıyallahü anh da aralarında... Bu öncü sahabi, Habeş diyarında bir zaman kalıyorsa da Peygamber aleyhisselamın aşkına daha fazla dayanamayarak, yeniden Mekke yollarına düşüyor...

 

O, Mekke'den içeri girdiği sırada kainatın efendisi, aleyhisselatü vesselam, Hazret-i Ali Keremmallahü vecheh, ile bir kenarda oturmuş sohbet ediyorlar... Uzaktan bir gelen var. Gelen, yaklaşınca Resuller şahının gözleri yaşla doldu. Zira dünün o en pahalı ve en güzel giyinen gencinin üzerinde eski püskü ve yamalı bir entariden başka bir şey yoktur.

 

Hey gidi hey!... Şıklık ve zarafetinden yürüdüğü sokaklarda insanların pencerelere dökülüp ardınca baktığı Mus'ab bin Umeyr! Bu ne kahramanca fedakarlıktı böyle?.. İşte o musab ne nefsi kudurtan nisaları ne nefs iazdıran amlı nede nefsi içinden çıkılmaz hale getiren mnam arzusunu nede ailesinin ve bütün kendini akllı ananların taptığı masivayı elinin tersiyle itiyordu.Acaba bilimselci kardeşlerimiz bunu anlarlarmı bilmem ama rabbimizden tek umudumuz budur.

İşte Musab

 

-Kalbini Allahü teala'nın nurlandırdığı şu kimseye bakın... Allah ve Resulünün muhabbeti onu bu hale getirmiştir.

 

Söyleyin canlar hadi bakalım söyleyin deney arçlarınızı elinize alında bir çalışma yapın bu derece zeki olan bir insan nasıl oluyorda okuma yazması olmayan birinin cümleleriyle kendini buluyor nasıl oluyorda herkesin bu kadar içine düştüğü şeylerden vazgeçiyor hemde hiç tereddüt etmeden

 

Sevgin şifa gönlümüze

Layıkolmalıyız size

Ümmet olmak ŞEREF bize

Şefaat ya rasulallah

Gönderi tarihi:

Tamam. diyelim ki Allah bizi yaratmış. Ahiret dediğiniz şeyin varlığına ne gerek var ki? Hem bugüne kadar ordan kim dönmüş de böyle bir yerin varlığından söz ediyorsunuz? Yok cennet, yok cehennem, ve daha neler neler...

 

Ey insanlıktan nasibini almamış ******;bir düşünün bakalım? İnsan nedemek,insanlık nedemek? İnsan fıyratında neden hep kendisini birşeylerden mesul tutma yetisi mevcut.Eğer insanın hesap vereceyi ber yer mevcut olmasaydı,hesap sorulacak bir mevki,makam olmasaydı insanın hayvanlardan farkı kalırmıydı! İnanın Hayvanlar bile birtakım insanlardan daha haysiyetli,ve programlı yaşıyorlar;bakın hepsi sanki programlanmış gibi dünyanın neresinde olursa olsun aynı cins hep aynı vazife doğrultusundalar. Eyer insan hayvandan farklı yaratılmasa,çeşitli sorumluluk ve yükümlülükleri olmasa;hesapvereceyi bir makam olmasa hayvanlardan farkı ne olurdu acaba.Ahiretin neden varolduğunu bulmak için ahireti değil,insanlığınızın neden olduğunu bir sorgulayın.....

Gönderi tarihi:
İnsan ölümsüzlüğü ister... Yok olup gitmeyi kabullenemez. Ve kendine bir ütopya yaratmıştır : Öteki dünya

 

Gerisi masal, gerisi hikaye...

 

ütopyalar için burada zamanını harcayıp tartışmanın bir luzumu yok sayın yamyam,malum ölümlü dünya boşver daha faydalı şeylerle vaktini geçir bence eğlen..

 

her inanç,her -izm- ütopyadır o halde,ahlak ne için,iyilik ne için.azot bakterılerının işine yarayacaksam eğer :excl:

Gönderi tarihi:

Sevgili arkadaşlar;

 

Öncelikle başlıkta bir tezat var.Arkadaş dediğinin aksine Allah'ı anlamış olsa,ahiretin neden gerektiğini de anlıyacak zaten.Bu dünya'da yaşama amacımız ne?Cennet'i hakedip haketmediğimizin sınavı.Elbette herkes,inansın inanmasın yaptıklarının karşılığını görecek.60-70 yıl yaşayıp gittiğimiz bu dünyanın sonrasının olmadığına inanmak hayal kurmaktır.İşte o sonrası ahiret hayatıdır.

 

Bir büyük velinin ettiği bir söz vardır.Aklımda kaldığı kadarıyla''Gidenlerden geri gelen yokki ölümü anlatsın.Onlar sadece ölümün adını anlatır''der.Biz de ahireti tasvirlerle anlatırız.Tabiki kutsal kitabımız Kuran ve peygamberimizin(sav)söylediklerinin ışığı altında.

 

Bunlardan biri de şöyledir:

 

O gün gelip insanlar hesabın görüleceği yere giderken,Allah(cc)meleklerine;cennete gidecekleri ayırın diyecek.Melekler bunun üzerine kaçından kaçını ayıralım diye soracaklar.Allah(cc) her binden 1 kişi ayırın diyecek.İşte o gün ufacık çocukların dehşetten saçlarının bembeyaz olacağı gündür.İnanmayanlar Allah'ın karşısına getirildiğinde Allah(cc);işte o inkar edip durduğunuz Allah(cc) benim buyuracak..

 

Sizden geçtim,kendi günahlarımın altından kalkabilirmiyim telaşı içerisinde uğraş verirken.Belki 1-2 arkadaşın kurtuluşuna vesile oluruz diye yazıyoruz size.Sizden ne bir menfaatimiz var,ne de beklentimiz..

 

Allah vardır ve birdir,iman ederiz..

Ahiret gününe ve kadere iman ederiz..

 

Siz edersiniz veya etmezsiniz,sizin bileceğiniz birşey,saygılar..

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.