Φ cumhuriyetçiçocuk Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 ben bugün için kimsenin böyle bir zorunluluk içinde olmasının düşünülmediğini söylemiştim..yoksa her devrim biraz dayatmayla gerçekleşir... *********** benim söylediklerimi bana neden yazıyorsun millet zaten kasketi ters yüz ederek bir formül buldu şapkayı dayatanlar başarılı olamayıncada ses etmemeye başladı bu millet bir çıkar yol bulur merak etme rizeyi denizden yunanlar bombalamadı, bunlar söylenmiyor diye bilinmiyor sanılmasın. süngü zoruyla yapılan devrim devrim degildir, ancak süngü zoruyla dayatmadır dayatmalar ise toplumu ile barışık olmayan yönetimlerin işidir dayatmalar ile yol alınmaz, alınmamışdır. 100 yıldır ülkenin hali ortada, herşey net zulüm ile abat olunmaz, baskılar bir yere kadar işe yarar mevziler kazanılsada savaş kazanılmaz. şapka zaten namaz ile alakası olmayan bir zihnin çıkarımıdır müslüman aklı şapka icad etmez, ilkelerine sadık kaldıgı müddet bu böyledir. müslüman halk zaten şapkayıda benimsemedi şapka devrim ayaklarına yapılan sözde devrimden sadece biri diger bütün devrimler Batı dayatması karşısında bir ÇİFTLİK sahibi olmak isteyenlerin çabasıdır İstiklal Marşı 1921 de kabul edilmiştir, Lozan ise 1923 imzalanmıştır. İstiklal marşını kabul eden meclis ile lozanı kabul eden meclis aynı meclis degildir arada nitelik farkı vardır, bunlar önemli şeyler, belki duymamış, bilmiyor olabilirsin. hele o zmanında yapılan cumhuriyet baloları komiklikleri en Atacılar bile o zaman düştükleri maskaralıkları içleri acıayrak ataya şikayetde bulunuyordu. hatta yabancı elçi görevlilerinin anılarında bu balolardan nasıl alaycı bir şekilde bahsetmeleri yok mu? ... sen kalkar basit yunan savaşını kurtuluş savaşı olarak******* ingiliz oyunlarını kurtuluş olarak bu millete 80 yıldır, oda silah zoruyla dayattılar. Vahdettin ingilizlerle konuşursa hain, Mustafa Kemal konuşunca kurtarıcı mı? oluyor. tabi yersen, bunları okulda falan anlatmazlar, biraz zahmet edip farklı kaynaklarıda okumak gerekir. *************** 1920 ve 1930 larda kurulan tüm sözde cumhuriyetler tek parti dikdatörlükleridir. kala kala bir bizdeki kaldı, o bütün ergenekonlar, laiklik ayaklar, sözde çagdaş kazanımlar iş bu saltanatın bitmemesi için. Türkiye bunlara laik degil arkadaşlar... Alıntı
Φ cumhuriyetçiçocuk Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Kemalist devrimi yönlendiren belirleyici -hatta tek- amacın, osmanlı-türk toplumunda mevcut olan hukuk devleti kurum ve degerlerini , kararlı, sistemli ve bilinçli bir şekilde tahrip etmekten ibaret oldugu çok açıkdır. '' Atatürk'ün hukuk inkilabı, eski hukukun sistem olarak dayandıgı temel kaynak ve ilkelerin terk edilmesini ve Batı hukukunun, sistem olarak, temel ve ilkelerinin kabul edilmesini ve asıl önemlisi batı hukuk zihniyetinin benimsenmesini ifade etmektedir ve bu sebeple gerçek bir inkilaptır''(...) Ord. Prof. Dr. Hulki Dönmezer.. kim kimi kimden kurtarmış arkadaşlar?? ben sölim; elbirligi ile Batıyı osmanlı-türkten kurtardık.. bu ülke yüzyıldır krizdedir ve krizin kaynagı ve çıkış yoluda bellidir aslında. mevki, makam ve çıkardan başka şeylerde olabilecegini düşünenlerin sayısı ve etkisi artmalı bu ülkede.. bu hukuk devrimini !! bir Almana, bir İngilize vb. anlatamazsınız arkadaşlar, kendi başlarına gelse anlatamazsınız bunu. çünkü anlamazlar, anlamakda istemezler. Alıntı
Φ Istanbulian Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 ne kadar da komiksiniz...ne yani şapka devrimi oldu diye herkes şapka mı taksın... Sizin komikliginiz ama baya ciddi ... Ne yani , laiklik devrimi oldu diye herkes laik mi olsun? biz dinciler gibi türban da türban diye tutturanlardan değiliz...zorlama yoktur bizde... Olur mu hic? Anyasa mahkemesine kadar gitti , begenmedigin sapka devrimi basörtü yasagin temelini teskil ediyor ... Bir de kalkmis "zorlama yoktur" diyebiliyorsun ya .... ancak çağdaşlaşmanın bir göstergesi olarak bu devrim,ilkel fesi, sarığı bırakın eğer başlık takacaksanız modern ve uygar şapkayı takın demişlerdir.. Yok gözüm , cagdaslasmanin bir göstergesi degil, batilasmanin bir göstergesi. Bati basimin üzerindedir anlamini tasir. Bir teslimiyet göstergesidir ... Ama harika bir sekilde devrim ve ilericilik olarak pazarlandi ,o ayri ... şapka bir tür başlıktır..sürekli kafada durması gerekli olan birşey değildir...Atatürk sanki kafasında sürekli şapkasıyla mı dolaşılırdı... Bilgi eksikligin seni iste böyle mantiksiz yollara getiriyor. Bir defa su devrim diye göklere cikardigin seylerin ne oldugunu ögren, Sapka kanunu memurlari ilgilendiryor. Bu bir yana. Bu eskimis,kimse tarafindan takilmayan kanun nasil olur da basörtü yasagin temelini teskil edebilir? Burdaki celiski ve ruh haline ne dersin? yapılanlar bir cevap bulamayınca anlamsız yerlere dalmak..ayrıca şapka o zamanın modası olarak bir aksesuardır... bugün değildir... ancak Atatürk sanıyor musun herkes daima şapka taksın istemiştir... eğer takılacaksa uygar olan takılsın demiştir... ee başlıksız gezmeyen bir toplum için de 'bu takılsın' diye düşünmüştür... Atatürk'ün devrimleri özgürlük kısıtlamaz... ancak eğer o özgürlükler başkasını kısıtlıyor, devleti ve yönetim biçimini tehdit ediyorsa engellenir... siz asıl meseleyi bırakıpbaşka yerlere girmeyi bırakın da asıl eleştirdiklerinizin gerekçlerini anlatın... Hehehe ... devrimler, eskidi mi eskimedi mi? Soru buydu ... Atatürkcülük yiprandi,hemde baya. Kalan tek laikcilik tüm o devrimlerden. Türkiyenin laik bir devlet olmadigi kac kez söylendi ... Türkiye laik degil! Diyanetin özerklesmesi lazim ve diyanet baskani cemaatler tarafindan secilmesi gerekiyor. O zaman laik oluruz ... Hem laikim ,irtica tehdit diyeceksin , hem de 80.000 devlet memurunla günde bes vakit "irticai eylemler yaptiracaksin" ... Al sana laikci mantigi ... Bir de buna din hürriyeti derler ... Alıntı
Φ Istanbulian Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 bunun ne kadar çelişkili olduğunun farkındayız onun da kaldırılması veya eğer islamiyet için varsa diğer dinler için de böyle kurumların oluşturulması gerekir. çünkü laikliğin temellerinden biri her dine eşit uzaklıkta olmaktır. Onu kaldiramazsiniz. Kaldirmayi hedefleyen partiyi bile kapattilar , ne diyorsun ... arapça 50 yıl geri götürdü mü bilemem ama okuması ve yazması zor bir dil olduğu söyleniyor... Cok daha zor degil. Kaldi ki Japonca,Cince,Korece kesin olarak Arapcadan da zor ... Yani zorlugu,ya da kolayligindan ziyade kök ve yayginlik önemli. osmanlı da bu yüzden okuma yazma oranın düşüklüğünden bahsediliyor.. Bu bir uydurma ... peki neden kendi dilimizde konuşurken kendi dilimizde yazmayalım. okunuşu birebir aynı olan harflerle.niye bu kadar rahatsızsınız.. Osmanlica da bizim dilimizdi. Yüzyillar boyunca kullanildi,arsivlerimiz,mezartaslarimiz,yapitlarin üzerindeki yazilari dahil , icerigini bile artik anlamiyoruz. Hannover kütübhanesinde bir kitap var camekan altinda,600 yillik. Hergün bir sayfasi cevrilir. Ve okuma yaza bilen herkes,eski dil acaip de gelse, zorlansada okuyup anlayabilir 600 yil evel yazilanlari ... Biz dedelerimizin mezartaslarini okuyamaz hale gelmisiz ... eğer istemiyorsanız özgürsünüz kürtçeye karşı çıkanlar gibi değiliz arapça okuyup yazabilirsiniz.ancak kürtçede dediğimiz gibi bunu resmi din olarak kabul edemezsiniz.. Kim bunu taleb etti ki? Yok , yaziyi degistirmek cok vahim bir hata olur , nasil zamaninda vahim bir hata oldugu kanaatini tasidigim gibi. Atatürk İngiliz emperyalizmine nasıl katkıda bulunmuş ki, o zaman neden kurtuluş savaşını başlattı ki !!! Kurtulus savasi Mustafa Kemal ile baslamadi,ayri bir konu. Empereyalizime hizmeti hilafeti kaldirmakla oldu. Nasil bir güc oldugunu Hindistan müslümanlardan gelen para yardimi ile Is Bankasinin kurmasi gösteriyor. Hilafet kaldirilinca Arap devletleri,beylikleri,Afrika,Hindistana kadar islami direnis kirildi ... Bas gitmisti ... Bak o basi bay Mustafa Kemal Atatürk TBMM icine sarmis , orda öylece bekliyor. Bakalim "Atanin" bu emanetini TBMM zamani geldiginde ne yapacak ... siz emperyalist ülkelerle türkiyeyi bir kefeye koyuyorsunuz ve tartıyorsunuz...osmanlı dönemi geçti, hala savaş, kan, gözyaşı, işgalcilik yok..barışçılık var.. Valla ne Türkiyede ne de geri kalan vatanimizda baris yok. on yilda bir darbe geciren, bir sivil anayasasi olmayan, fikirlerin,giyimlerin sorgulanan halkin neredeyse yarisini vatan haini ilan etmede beis görülmeyen bir ülkede saydiklarinizin hepsi var ... Türkiyedeki isgalci zihniyet yerli müslümanlari nasil kücük gördügünü zaman zaman müsahade ediyoruz ... buna iman edenler diyorsunuz, Atatürkçülük bir din değil ki iman edelim... Sizin icin olmayabilir ... neden Atatürkçülük Türkiye'nin gelişmesini engellemiş ki, hangi açıdan, örnek verdiğiniz ülkelerin gayesi olan işgalcilik açısından mı. Ne isgalciligi? Zenginligi,kültürü,iktisadi,edebiyati bunlar ... Alıntı
Φ ZEROxZERO Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 bu başlığı açmamın birçok sebebi var.her tarafta, bu forumda da dahil olmak üzere Atatürk'ün modasının artık geçtiğini, devrimlerinin yıprandığını söyleyenler var. Atatürk'ün devrimlerinin vatan hainliğine bile neden olduğunu söyleyen düşünceler bile var. ben de bu düşüncelere hiç kızmadan sordum... Atatürk ne açılardan eskimiştir. ne açılardan devrimleri çözülmüştür, artık etkisi azalmıştır. bu iddialara karşı sorudğum sorulara maalesef yanıt alamadım... ancak burda tekrar soruyorum... Atatürk'ün devrimlerinin eskidiğini bize mantıklı açıklamalarla ispatlayın.... Atatürkçülük Türkiyeye ve dünyaya nasıl zararlar getirmiştir... bunları anlatın... bizi de aydınlatmış olun !!! biz de kendimizi sonuna kadar savunalım !!! imdi tam bir analiz yapamasakda dilimiz döndüğünce açıklamaya çalışalım sn. hakan aytaç atatürk eskidi mi sorusunu atatürkçülük veya kemalizm eskidi mi, artk işe yaramaz şeyler mi, günümüz düşünce sisitemlerinden neleri eksik ? olarak algılyorum ve aktarıcaklarımda bunları karşılar yönde olucaktır. cumhuriyetçilik, laiklik, devletçilik v.s gibi altı okçu zihniyete bakmak lazım öncelikle söylemek gerekirse atatürk'ün ve diğer ittihatçıların etkilendiği isimlerin başında ziya gökalp vardır ve ziya gökalpin o günkü düşünce sisitemi jean jacques rousseau tarzı düşünceye karşılık gelir (JJR diye kısaltıcam).bu isimler otoriter devlet yapısını savunurlar ayrıca ziya gökalp buna milliyetçiliğide eklemiştir yaşanılan çağda etkin fransız kültürüne önayak olmuş olan JJR ci yaklaşımlar, dolaylı bir şekilde önce ziya gökalp sonrada atatürk ile yakın türkiye tarihinde hayat bulmuşdur. yani bugünkü atatürkçü düşünce dediğimiz ideolojinin temeli fransada JJR tarafından atılmıştır. yani ? devletçi yapı devletin standardına uygun vatandaş modeli ortaya koyar, devlet ne derse vatandaş uyar çünkü devlet herşeyin en iyisini en doğrusunu bilir birey düşünmek, planlamak, eyleme geçirmek gibi aksiyonları devletin eline bırakmıştır buna birde milliyetçilik buladığınızda devletin kendisinden (milletinden) ve istediği gibi olmayanlara yaptığı baskı ve zulmu açık bir şekilde görebilirsiniz.. hali hazırda bu yönde ilerleyen bir ideoloji günümüzün ideoloji sistemleri karşısında çöküşe geçmiştir.yeni ideolojiler mülkiyeti devletten alıp bireylere vermektedir.insiyatifi bireyler alır ve bu bireylerin hangi din, ırk ve renk den olduğuna bakmaz... özetlemek gerekirse günümüzde frank kökenli devletci cumhuriyet yapısının angolo-sakson kökenli liberal demokrat yapı karşısında gerilemesinin spazmı yaşanıyor. ülkemiz de frank kültürüne olan bağlarından dolayı bundan etkileniyor kim kazanır ? sorusuna ise cevabım liberal demokrasi kazanıcaktır şeklindedir... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 Kurtulus savasi Mustafa Kemal ile baslamadi,ayri bir konu. Empereyalizime hizmeti hilafeti kaldirmakla oldu. Nasil bir güc oldugunu Hindistan müslümanlardan gelen para yardimi ile Is Bankasinin kurmasi gösteriyor. Hilafet kaldirilinca Arap devletleri,beylikleri,Afrika,Hindistana kadar islami direnis kirildi ... Bas gitmisti ... Bak o basi bay Mustafa Kemal Atatürk TBMM icine sarmis , orda öylece bekliyor. Bakalim "Atanin" bu emanetini TBMM zamani geldiginde ne yapacak ...alıntı..istanbulian.. Bak şu İslam aleminin içler acısı halinede şükret Rabbine..CUMHURİYET sıkıntı yaptı sizlere..fakat Allahta geri vites yok İstanbullu..yok artık Osmanlı..yok artık hilafet..bunlar çoooookkk geride kaldı..şimdi TÜRKİYE CUMHURİYETİ var.. Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2008 süngü zoruyla yapılan devrim devrim degildir, ancak süngü zoruyla dayatmadırdayatmalar ise toplumu ile barışık olmayan yönetimlerin işidir dayatmalar ile yol alınmaz, alınmamışdır. 100 yıldır ülkenin hali ortada, herşey net zulüm ile abat olunmaz, baskılar bir yere kadar işe yarar mevziler kazanılsada savaş kazanılmaz. diger bütün devrimler Batı dayatması karşısında bir ÇİFTLİK sahibi olmak isteyenlerin çabasıdır İstiklal Marşı 1921 de kabul edilmiştir, Lozan ise 1923 imzalanmıştır. İstiklal marşını kabul eden meclis ile lozanı kabul eden meclis aynı meclis degildir arada nitelik farkı vardır, bunlar önemli şeyler, belki duymamış, bilmiyor olabilirsin. hele o zmanında yapılan cumhuriyet baloları komiklikleri en Atacılar bile o zaman düştükleri maskaralıkları içleri acıayrak ataya şikayetde bulunuyordu. hatta yabancı elçi görevlilerinin anılarında bu balolardan nasıl alaycı bir şekilde bahsetmeleri yok mu? ... sen kalkar basit yunan savaşını kurtuluş savaşı olarak******* ingiliz oyunlarını kurtuluş olarak bu millete 80 yıldır, oda silah zoruyla dayattılar. Vahdettin ingilizlerle konuşursa hain, Mustafa Kemal konuşunca kurtarıcı mı? oluyor. tabi yersen, bunları okulda falan anlatmazlar, biraz zahmet edip farklı kaynaklarıda okumak gerekir. *************** 1920 ve 1930 larda kurulan tüm sözde cumhuriyetler tek parti dikdatörlükleridir. kala kala bir bizdeki kaldı, o bütün ergenekonlar, laiklik ayaklar, sözde çagdaş kazanımlar iş bu saltanatın bitmemesi için. Türkiye bunlara laik degil arkadaşlar... her devrim bir nevi dayatmadır ancak toplumun ihtiyaç duyduğu devrim yaptırımlarına rağmen kabul edilir,edilmek durumundadır. eğer bu kadar rahatsızsanız burada baskıcı olmayan, dayatma olmayan yönetim biçimini söyleyin ona göre bir daha konuşalım. ÇİFTLİK kelimeleriyle hakaret etmeye kalkmayın zira bunu amaçladığınız çok açık... kimse başkasının inancına,dinine ve dininin temsilcilerine hakaret etmiyorsa, kimse de kimsenin düşüncesine, o düşünce sistemine ve o düşünce sisteminin değerlerine hakaret etmeye kalkmasın.. benim de anlamadığım batıya karşı verdiğimiz istiklal savaşından sonra neden batının dayatmalarına boyun eğelim..biz çağdaşlığa boyun eğmişizdir batılılığa değil.Atatürk'ün hedefi olan çağdaş uygarlık eğer doğu'da olsaydı doğu'yu örnek alacaktı, Afrika'da olsa Afrika'yı vs. vs..Ayrıca batı bizim onlar gibi olmamamız için elinden geleni yaparak bizi dışlamaya uğraşmışlardır.zira bugün kendi emperyalist toplulukları AB'den dışlamak için yaptıkları gibi. tarihler konusunda bilgim pek yoktur çünkü ezberim kuvvetli değildir ancak bu tarihleri bilemeyecek kadar da bilinçsiz değilim hatırlattığınız için teşekkürler !!! lozan'ın tam bağımsızlık fikri İstiklal marşı'nın bir yansıması değil midir !!! madem öyle lozan'ı imzalayanlar neden arada nitelik farkı olduğu iddia edilen İstiklal Marşı'nı ulusal marş olarak kabul ettiler... aradaki nitelik farkı nedir !!! Balolar birtakım kişilere komik geliyordur yoksa özünde komiklik falan yoktur.. ayrıca hangi kaynağa dayanarak yabancı elçiliklerin bunlarla dalga geçtiği söyleniyor... batı'da da yapılan bu baloların batı tarafından komik bulunmasının nasıl bir mantığı olabilir!!! hala daha ingiliz oyunları konusunda mantıklı bir açıklama yok, bunlar sadece ingiliz oyunu olarak nitelendirilecek geçiştirilmeye çalışılıyor.. vahdettiin hangi amaçla ingilizlerle ne konuşmuştur, tarihi nedir... Atatürk ingilizlerle hangi amaçla ne konuşmuştur, tarihi nedir.. ayrıntılı bilgiler rica ediyorum... zira bunlar ezbere konuşmalar oluyor... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2008 *Bızım demokrası dahı,18.19 asır Lıberalızmının basmakalıplarının sırtına yüklenıp yurdumuza öyle geldı?*F.R.ATAY Önce Zıya Gökalpe degıneyım,Zıya Gökalpı bılmeden onun hakkında yazmak sadece ısgüzarlıktır. Lıberalızm sömürge ülkeler ıcın gelıstırılmıstır.Mustafa Kemal Atatürk Lıberalıym Türkıyeye Tanzımatla gelmıstır ve ılk savunucuları Sınası,Namık Kemal,Alı Suavı,ve Zıya pasadır. Bıreysel özgürlüge esas olan fakat bu özgürlügü ortadan kaldıran faktörlerın yanlıs teshısı sonucunda bıreyı yüzlerce efendıye baglı yapan bır düsünce sıstemıdır LIBERALIZM. Lıberalızmın yarının Konservatızmıdır,ülkemızdede bu farkedılmıyormu? Kapıtalıymın ulasmıs oldugu günümüy asamasında Lıberalızm adı altında bır gangsterlık sürüp gıtmektedır.Lıberalızm emperyalızme hızmet eder. Sırf Atatürke dıl uzatabılmek zevkın tadmak ıcın yalan yanlıs derlemelerle Lıberalızm anlatılmaktadır.Lıberalızm Ispanyolca bır kelımedır ve Ingılızceye Ispanyolcadan gecmıstır.Bunu Fransıza dayamak Jean Jack Rousso gıbı bır düsünürü bu ıse alet etmek ıse dam üstünde saksagan ***** hesabına döner. saygılarla Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2008 cumhuriyetçiçocuk !!! sana burdan cevap vermek durumundayım çünkü özel mesaj gönderiminde hata veriyor ve "iletinin gönderildiği kişinin mesaj kutusu dolu" diyor.. öncelikle gereksiz mesajları silip boş alan bırakmanı tavsiye ederim.. ... wallahi benim anlama gibi bir problemim yok. evet o cümle bana ait ancak istiklal marşının önceki meclis tarafından kabul edildiğinden haberim var. ancak burada demek istediğim "kabul etme" olayı sahiplenme açısındandır. eğer arada nitelik farkı çok büyük boyutlardaysa bunu değiştirebilir ve başka bir marşı kabul edebilirlerdi. zaten sen de iletinde bana söylemiştin 1921 ve 1923 tarihlerini. istiklal marşının lozandan sonra kabul edildiğini bu bilgilerini de öğrendikten sonra söylemek tabi ki saflık olur. ancak kabul etme meselesinden kastım dediğim gibidir. ***** Atatürk'ün ingilizlerle olan ilişkilerini reddetmiyorum.. bağımsız bir devlet olduktan sonra siz savaştığınız ülke bile olsa diplomatik ilişki kurmakdurumundasınızıdr. bu ilişkilerin kurtuluş savaşından önce çıkara dayalı olduğunu düşünüyor ve iddia ediyorsan bu iddiana somut kanıtlar göstermelisin.. son söz şu : hepimizn eksikleri olabilir ve ben yeterince donanımlı olmayabilirm. daha fazla okumam konusunda yaptığın tavsiye için teşekkür ederim ancak senin başkasının bilgi düzeyini küçümsemen hiç de hoş değil... wallahi bahsettiğin kişinin yaptıkları dediğin davranıştan değildir belki ama senin bu şekilde yaklaşman bu nedenden ötürü olabilir !!! ... Alıntı
Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2008 eğer arada nitelik farkı çok büyük boyutlardaysa bunu değiştirebilir ve başka bir marşı kabul edebilirlerdi.zaten sen de iletinde bana söylemiştin 1921 ve 1923 tarihlerini. ... istiklal marşı lozandan önce kabul edilmiştir 1921 de lozan 1923 de lozan bir takım sözlerden sonra kabuyl edilmişdir galip devletlere verilen sözler... atatürkün ingilizlerle alış-verişleri 1923 den öncedir lozandan sonrakileri mevzu etmedik. padişah olunca ******* atatürk olunca kurtarıcı sanada garip gelmiyor mu? 1921 deki meclis ile 1923 teki meclis aynı meclis degil 1923 deki meclis atatürkün atadıgı meclis nasıl oluyorsa padişahın bile meclis atama yetkisi yoktu nerden nereye gelmişiz degil mi? istiklal marşını zaten degiştirmek istediler ama o kadar ileri gitmediler şimdilik tabi... ****ile yeni kurulan kemalist devletin varmak istedigi nokta aynıdır. birde bunu kurtuluş diye dayatırsan.. süngü zoruyla tabi millet daha üç beş senede kurtarıcılarından kurtulmak istemişdi.. Alıntı
Φ ZEROxZERO Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2008 *Bızım demokrası dahı,18.19 asır Lıberalızmının basmakalıplarının sırtına yüklenıp yurdumuza öyle geldı?*F.R.ATAY Önce Zıya Gökalpe degıneyım,Zıya Gökalpı bılmeden onun hakkında yazmak sadece ısgüzarlıktır. Lıberalızm sömürge ülkeler ıcın gelıstırılmıstır.Mustafa Kemal Atatürk Lıberalıym Türkıyeye Tanzımatla gelmıstır ve ılk savunucuları Sınası,Namık Kemal,Alı Suavı,ve Zıya pasadır. Bıreysel özgürlüge esas olan fakat bu özgürlügü ortadan kaldıran faktörlerın yanlıs teshısı sonucunda bıreyı yüzlerce efendıye baglı yapan bır düsünce sıstemıdır LIBERALIZM. Lıberalızmın yarının Konservatızmıdır,ülkemızdede bu farkedılmıyormu? Kapıtalıymın ulasmıs oldugu günümüy asamasında Lıberalızm adı altında bır gangsterlık sürüp gıtmektedır.Lıberalızm emperyalızme hızmet eder. Sırf Atatürke dıl uzatabılmek zevkın tadmak ıcın yalan yanlıs derlemelerle Lıberalızm anlatılmaktadır.Lıberalızm Ispanyolca bır kelımedır ve Ingılızceye Ispanyolcadan gecmıstır.Bunu Fransıza dayamak Jean Jack Rousso gıbı bır düsünürü bu ıse alet etmek ıse dam üstünde saksagan ***** hesabına döner. saygılarla ziya gökalpe iyi değinilmiş "ziya gökalp babamızıdır laf eden karşısında bizi bulur" bu şekilde değinilicekse bırakın dağınık kalsın... ayrıca atatürkün sarfettiği söze hiç şaşırmadım neden iktidarı halk ile paylaşsın? neden ekonomiyi özel teşebbüse bıraksın ? bende olsam bırakmam cumhuriyeti ilan ederim ama sadece beni seçebilirler iktisadi güç özel teşebbüsün eline geçerse dediğim dedik çaldığım düdük nasıl işler ? değil mi ? işte atatürk bu yüzden eskidi anlaşılmayacak bir şey yok ama anlamamakda ısrar var! ayrıca konservatizm falan geçiniz bunları evet demokratik yapılarda konservatizmede, kollektivizmede, kemalizmede, liberalizmede yer vardır. ortaya konan şart ise bir görüşten olan diğer görüşten olanı sırf görüşünden dolayı herhangi bir suçla itham etmemelidir, edemezdir ülkemizde ise kemalist olmak zorunludur işte kemalizm bu sebeble eskidi eskimeye devam ediyor ayrıca bir anektod aktarmakda fayda var geçtiğimiz 10-15 yıl içerisinde avrupadaki cumhuriyetçi devletlerden (almanya,fransa v.s) demokrat ülkelere (britanya,abd) 2 milyon civarında insan göçü oluştu 2 milyon mülteciden bahsetmiytoruz 2 milyon nitelikli iş gücü 2 milyon kişilik potansiyel güç ordusu... bu bilgiyi neden verdik çünkü göç sebebleri aynı ülkelerinde azınlık diye horgörülenlerin farklılığının ayıp sayıldığı yerlerden farklılığın zenginlik sayıldığı ülkelere göçüyorlar bu kafa yapısıyla önümüzdeki yıllarda milyonlarca *farklı* anadolu çocuğu bu ülkelere göçmeye başladığında siz kemalistler boş işletmelerde aranızda körebe, saklambaç oynarsınız. bir yığın emekli memur ordusu, köylü ve niteliksiz işçiyle daha çok kalkınır dünyaya türkün gücünüde gösteririsiniz madem bu kadar hayransın demokratik ülkelere defol oraya git diyorsanız gerek yok herkes yapılması gerekeni zamanı geldiğinde yapar bizim istediğimiz bu hale hiç gelinmemesi demokratik bir ülke ol zenginliğin sende kalsın bu kadar basit işte ... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2008 ziya gökalpe iyi değinilmiş "ziya gökalp babamızıdır laf eden karşısında bizi bulur" bu şekilde değinilicekse bırakın dağınık kalsın...ayrıca atatürkün sarfettiği söze hiç şaşırmadım neden iktidarı halk ile paylaşsın? neden ekonomiyi özel teşebbüse bıraksın ? bende olsam bırakmam cumhuriyeti ilan ederim ama sadece beni seçebilirler iktisadi güç özel teşebbüsün eline geçerse dediğim dedik çaldığım düdük nasıl işler ? değil mi ? işte atatürk bu yüzden eskidi anlaşılmayacak bir şey yok ama anlamamakda ısrar var! ayrıca konservatizm falan geçiniz bunları evet demokratik yapılarda konservatizmede, kollektivizmede, kemalizmede, liberalizmede yer vardır. ortaya konan şart ise bir görüşten olan diğer görüşten olanı sırf görüşünden dolayı herhangi bir suçla itham etmemelidir, edemezdir ülkemizde ise kemalist olmak zorunludur işte kemalizm bu sebeble eskidi eskimeye devam ediyor ayrıca bir anektod aktarmakda fayda var geçtiğimiz 10-15 yıl içerisinde avrupadaki cumhuriyetçi devletlerden (almanya,fransa v.s) demokrat ülkelere (britanya,abd) 2 milyon civarında insan göçü oluştu 2 milyon mülteciden bahsetmiytoruz 2 milyon nitelikli iş gücü 2 milyon kişilik potansiyel güç ordusu... bu bilgiyi neden verdik çünkü göç sebebleri aynı ülkelerinde azınlık diye horgörülenlerin farklılığının ayıp sayıldığı yerlerden farklılığın zenginlik sayıldığı ülkelere göçüyorlar bu kafa yapısıyla önümüzdeki yıllarda milyonlarca *farklı* anadolu çocuğu bu ülkelere göçmeye başladığında siz kemalistler boş işletmelerde aranızda körebe, saklambaç oynarsınız. bir yığın emekli memur ordusu, köylü ve niteliksiz işçiyle daha çok kalkınır dünyaya türkün gücünüde gösteririsiniz madem bu kadar hayransın demokratik ülkelere defol oraya git diyorsanız gerek yok herkes yapılması gerekeni zamanı geldiğinde yapar bizim istediğimiz bu hale hiç gelinmemesi demokratik bir ülke ol zenginliğin sende kalsın bu kadar basit işte ... Sıy böyle hayaller kurun ve Eyüp Sultana gıdıp dua edınde hayallerınız gerceklessın. Bugün tüm dünyada Lıberalıyme karsı büyük bır savas var galıba sız aydan geldınz.Atatürkü tanımadıgınızı bellı etmıssınıy tanıtma geregınıde duymuyorum cünkü nasıl olsa onu anlayamayacaksınıy.Abesle ıstıgal olur anlatmak. Ha bu arada Zıya Gşkalpı dogru ögrenmeyı deneyın. saygılarla Alıntı
Φ ZEROxZERO Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2008 Sıy böyle hayaller kurun ve Eyüp Sultana gıdıp dua edınde hayallerınız gerceklessın.Bugün tüm dünyada Lıberalıyme karsı büyük bır savas var galıba sız aydan geldınz.Atatürkü tanımadıgınızı bellı etmıssınıy tanıtma geregınıde duymuyorum cünkü nasıl olsa onu anlayamayacaksınıy.Abesle ıstıgal olur anlatmak. Ha bu arada Zıya Gşkalpı dogru ögrenmeyı deneyın. saygılarla atatürkü tanımıyorum tanıyan birilerinin ağızından dinlemek lazım "ziya gökalp fikir babamdır" m.k atatürk neyzen tevfikden atatürke yazılmış olan "esir iken mümkün müdür ibadet, yatıp kalkıp atatürk`e dua et. senin gibi ******** yüzünden, dininden de soğuyacak bu millet." neyzen tevfikden z.gokalpe yazılmış olan "ziya gökalp dedikleri, **** ****, ilmi turan masalı. gelmemiştir cihan cihan olalı böyle bir ***** efendim sensin! " (tıp fakültesi hastahanesi, haydarpaşa, 9 kanunisani 1337) biri fikir babamdır demiş kimin yolundan ilerlediğini göstermiş diğeri de birini övmüş birini yermiş şimdi tevfikin ikisinide övmesi/yermesi gerekmez mi ? gerekir elbet. ee bu kadar çelişki yeterde artar bile ben tanımam gerekenleri iyi tanıdım sizde tanımaya gayret edin... muhabbetle... Alıntı
Φ Istanbulian Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2008 Ziya Gökalp Fransız hastanesinde yatırıldığında bitkin bir vaziyetteydi yataktan kımıldayamıyordu gökalp’in hastalığı ağırlaştıkça asabiliği de artıyordu en ufak bir hadiseye öfkeleniyor bağırıp çağırıyordu öldüğü gecede çaşını duvardan duvara çarpmıştı Ziya gökalp’in öldüğü geceyi necip fazıl Kısakürek şu şekilde naklediyor: ‘’ ziya gökalp’in ALLAH’a karşı tavrına ait bir müşahade… Tarihin ve kimsenin bilmediği bir hadise … benim kırk yıllık bir hatıram… ‘’ bundan kırk kusur yıl önce abdulhak hamid’in evinde bir hanımefendi ile tanıştım bu hanımefendi ömrü avrupada geçmiş ne ziya gökalp’i tanıyan ne türkiyeyi türk edebiyatını bilen biri … ‘’ben abduldak hamid’e ziya gçkalp’in dinsizliğinden bahsederken birden bu hanımefendi doğruldu ve şunları söyledi: ‘’İstanbul’a gelişlerimden birinde hastalandım ve Fransız hastanesinde yattım bitişiğimdeki odadan garip sesler geliyordu bu sesleri çıkaran hastanın kim olduğunu sordum meşhur ziya Gökalp dediler mebusmuş-profesörmüş ismini yeni duyuyordum öldüğü gece başını duvarlara çarparak sabaha kadar ALLAH’a galiz kelimelerle sövdü o kadar fena oldum ki bu hal karşısında odamdan çıkıp başka bir yere sığındım öğrendiğime göre ALLAH’a inanmazmış…’’ ‘’hem ALLAH’a inanma hem ona söv ‘’ duyulmamış görülmemiş şey …’’ (necip fazıl sahte kahramanlar,s.74-75) Daha önceleri de muhtelif defalar ruhi bunalım geçiren ziya Gökalp bir defasında intihara teşebbüs etmiş şakağına tabancayı dayayarak tetiği çekmişti kurşun kafasını delip içerde kalmasına rağmen ölmemişti öldüğü gece yine böyle bir krizin tutmuş olduğu anlaşılmaktadır… Fransız hastanesinde hayata gözlerini yuman Gökalp aynı hastanenin ölülerin bekletildiği morguna kaldırılıp gökalp’in başına bir haç konulmuştu ittihat ve teraki dönemi ile cumhuriyet döneminin mütefekkiri olarak bilinen gökalp’e Hıristiyan muamelesi yapılmaktaydı Enver behnan şapolyo gökalp’in son anlarını şu şekilde anlatmaktadır: ‘’ziya gökalp’i son defa görmek istediğimi söyledim doktorlardan biri lütfen benimle birlikte geliniz dedi Doktor ve ben dar ve temiz bir kolidordan geçtik çakıl taşlı bir bahçeden ilerledikten sonra beyaz önlüğünün cebinden çıkarttığı bir anahtarla önünde durduğumuz kapıyı açtı. Burası tavan pencerelerinden donuk ışık sızan kubbeli bir odaydı ölüler buraya konuyordu her yer mermer döşeli ve bembeyazdı ilahi bir sessizlik ve ortada yüksekçe bir yere oturtulmuş bir tabut biçiminde mermerden bir mezar üstü vardı. Başucunda bir haç altında Meryem ana kandili… Kandil donuk ışığıyla hafif hafif titreşiyordu Kandilin gölgesinde yatan ziya gökalp’ti beyaz kefenlere bürünmüştü Doktor eliyle ziya gökalp’in kendini öldürmek istediği zamandan kalma alnındaki ize parmağıyla dokunarak’’ işte kurşun buradan girmişti diyordu’’ Alnından giren kurşunun bıraktığı dörtlü işaret sanki baş ucunda duran haçın gölgesi gibiydi Birlikte bu ize dokunduk sonrada ellerimi kavuşturup büyük türk düşünürünün önünde gözyaşı döktüm beni kendime getiren hastanenin Fransız bekçisi oldu bekçi Fransız büyükelçisinin göderdiği çelengi getirdi gökalp’in ayak ucuna konmak istenen bu elengi başucuna bıraktırdım sonrada başının üstünde duran istavrozun üzerine çelengi sararak bu kutsal dörtlüyü kapattırdım cenazenin yanından ayrılırkende söndürmekten kendimi alamadım bu Hıristiyan gelenekleri ile yatırılan bir türk cenazesine karşı yerine getirilmesi gerekli kaçınılmaz bir vazifeydi.. (Enver behnan şapolyo, ziya Gökalp:ittihat-ı terakki ve meşrutiyet tarihi. s. 231-232) Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2008 Onu kaldiramazsiniz. Kaldirmayi hedefleyen partiyi bile kapattilar , ne diyorsun ... Cok daha zor degil. Kaldi ki Japonca,Cince,Korece kesin olarak Arapcadan da zor ... Yani zorlugu,ya da kolayligindan ziyade kök ve yayginlik önemli. Bu bir uydurma ... Osmanlica da bizim dilimizdi. Yüzyillar boyunca kullanildi,arsivlerimiz,mezartaslarimiz,yapitlarin üzerindeki yazilari dahil , icerigini bile artik anlamiyoruz. Kurtulus savasi Mustafa Kemal ile baslamadi,ayri bir konu. Empereyalizime hizmeti hilafeti kaldirmakla oldu. Nasil bir güc oldugunu Hindistan müslümanlardan gelen para yardimi ile Is Bankasinin kurmasi gösteriyor. Hilafet kaldirilinca Arap devletleri,beylikleri,Afrika,Hindistana kadar islami direnis kirildi ... Bas gitmisti ... Bak o basi bay Mustafa Kemal Atatürk TBMM icine sarmis , orda öylece bekliyor. Bakalim "Atanin" bu emanetini TBMM zamani geldiginde ne yapacak ... madem laik bir ülkede diyanet'in olması çelişkidir (ki gerçekten bir çelişkidir) hangisinden vazgeçeceğiz ?? diyanetten mi laikliten mi ?? ikisinden de vazgeçmeye gerek yok !!! sonuç olarak laik ülke her dine eşit yaklaşacağından diğer dine mensup kişiler için de böyle kurumlar kurulabilir.. devlet bu kurumların faaliyetlerini yalnızca denetlemekle yetinir.. ki o kurumun kararları devleti bağlamaz.. bunun için Din İşleri Başkanlığı kurulur ve her din için vaazlarda bulunan kişiler olur.. ancak devlet sadece bu kurumun doğru çalışıp çalışmadığına bakarak, bu alanda bir eşitlik sağlayabilir.. bu da laikliğe aykırı olmaz.. dinle ilgili bir kurumun olması değildir çelişki olan, yalnızca bir dinin hatta bir mezhebin kurumunun olması, ve bugün olmayan ama bu din kurumunun devlete karşması durumudur... osmanlı devletinde okuma yazma oranının düşük olduğu sözlerine uydurma diyorsunuz da hangi kaynağa göre diyorsunuz.. yüzde 7 gibi çok düşük bir düzeyde olduğu söylenen okuma yazma oranının bu tezine karşılık herhangi bir antitez olmadığına göre ezbere konuşmaktansa bu kaynağa güvenmekte yarar var.. aksini söyleyen kanıtlarla ve belgelerle konuşsun.. evet kurtuluş savaşı Mustafa Kemal'le başlamadı ancak düzenli ordudan önce yerel ayaklanmalarla bu direniş başladı.. ancak bu vatanın toptan kurtulması için yapılan ayaklanmalar değildi.. düzenli ordu fikri ve "hattı müdafa değil sathı müdafa " fikri "bu satıhın bütün vatan olması" bu nedenle de topyekün direniş fikri Atatürk ile başlamıştır..bunlara dayanarak da Kurtuluş Savaşı'nın topyekün halde başlaması Mustafa Kemalle denilebilir.. hilafeti kaldırmanın emperyalizme hizmetle ne alakası var ?? osmanlıca öz bir dil değildi.. arapça ve farsçadan bozma bir dildi.. bizim dilimizdi ancak kullanma bakımından bizim dilimizdi.. bize öz bir dil değildi... .. Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2008 ben sorumu sormaya devam ediyorum ama cevap veren yok... istikal marşı'nı yazanlarla lozan'ı imzalayanlar arasında nasıl bir nitelik farkı vardı ?? ya bu açıklansın ya da ortaya atılan tezin yanlış olduğu kabul edilerek özür dilensin !!! Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2008 Atatürk'ü Anlamak İçin IQ'nuzun Kaç Olması Gerekir ?? 'En zeki insan'dan Atatürk'e övgü '199.37 IQ' ile dünyanın en üstün zekâlı insanı unvanını taşıyan Dağıstanlı Prof. Dr. Nadia Camukova, Batı'daki bilgi ve Doğu'daki duygu dengesinin en iyi Türkiye'de olduğunu vurguladı. Camukova, 'Türkler dünyanın dengesini korumak için varlar. Türkiye'nin vazgeçilmez, yok olma noktasından varlığa taşımış olan bir lideri, Atatürk'ü var. Türkiye Atatürk'ü yaşatmadığı zaman dünya dengesini negatif şekilde etkileyecektir' dedi. Okan Üniversitesi'nde dün bir konferans veren Camukova'ya, salonu tamamen dolduran öğrenciler büyük ilgi gösterdiler. 'Dünyada en zeki insan olmak önemli değil. İnsan olabilmek ve insan kalabilmek çok önemli' diyen Camukova, 'Zekâyı rakamlar üzerinden görmek yanlış. Zekâ problemleri çözme yeteneğidir' dedi. 'Türkiye ve Türkler Allah'ın sevip de yarattığı bir soy' diyen Camukova, dünyaya verilmiş olan birkaç liderin başta gelenlerinin içinde Atatürk'ün olduğunu vurguladı. Camukova şöyle devam etti: 'Türkiye'yi yok olma noktasından varlığa taşımış olan bir lider. Türklerin ileriye yönelik varlığını korumak için var olan bir Atatürk var.' Şimdi düşünün; - 'Dünyanın en zeki insanı' ünvanına sahip biri bunları söylüyor, - Norveç, zor durumların altından kalkabilme durumunu anlatmak için 'Mustafa Kemal gibi düşünmek' deyimini kullanıyor, - Sadece zamanının değil, 20. ve 21. yüzyılın liderleri O'nu örnek alıyor, - Dünyanın tüm liderlerini liderlik, askeri deha, psikoloojik, sosyolojik açıdan inceleyen bir araştırmada en yüksek puanı alan da O, - Adına Latin Amerika'dan, Japonya'ya pekçok ülkede anıtlar ve parklar inşa ediliyor, Tüm bunlara karşılık, ülkesinin insanları O'na saldırmak için birbiriyle yarışıyor. Şimdi basit bir soru soruyorum; "Atatürk'ü anlamak için IQ'nuzun kaç olması lazım ?? " alıntıdır... ... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.