Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Gürcistan'ın de facto bağımsızlık ilan eden güney osetya'daki özerk yapıyı dağıtmak için başlattığı kanlı operasyon, görünürde Rus-Gürcü savaşına dönüşmüş olsada. Aslında Nato'nun genişleme politikasının sadık uygulayıcılarından olan Saakaşvili'nin becereksizlik ve haddini aşma eyleminden ibaret. Kurulduğu günden beri hiçbir askeri başarısı olmayan. Abhazya'da düzenli ordusunun gönüllü kafkas milisler karşısında bozguna uğradığı Gürcistan, Rus barış gücü askerlerini hedef alarak bir oldu bittiyle Nato'nu tam desteğiyle Rusya'ya karşı savaşmayı mı planlıyordu? Fakat çatışmalar başladıktan sonra batılı efendilerinden sıkı bir azar işiten Saakaşvili siyasi geleceğini bitirdi bana kalırsa. Rusya'ya bölgedeki askeri gücünü ve siyasi hakimiyetini arttırması için büyük bir fırsat verdi. Gürcistan'ın düzenli ordusu Rusya ile savaşabilmekten çok ama çok uzak bir ordudur. Rusya Güney Osetya'daki saldırıyı gerekçe göstererek direkman gürcistan'ın şehirlerini bombalamaya başladı. Son gelen haberlerde başkent Tiflis'in 30 km kadar yakınında bombalamalar yapıyordu rus migleri. Gürcistan ile bir savaş Rus ordusunu zorlayacak bir savaş olmaz. Diplomatik açıdan ilk saldırıya uğrayan olmuş olmasını, barış gücü askerlerinin hedef alınmış olmasını sonuna kadar kullanır. Batı cephesinin ise Gürcistan savaşı yüzünden Rusya'ya karşı askeri yaptırım uygulamak şeklinde bir tavır takınması olasılık dahilinde değil. Batı medyası Saakaşvili'nin rus askerlerinin fiili hakimiyetinin olduğu bölgeye saldırmasını kendi politikalarına zarar veren, Rusya'nın bölgedeki hakimiyeti mutlakileştirecek bir durum olarak görüyor. Keza gerek osetler, gerekse abhazlar tamamen rusyaya yaklaşmış durumda. Düne kadar Çeçenistan ve dağıstan davalarında Rusya'ya ateşler püsküren islamcı basınımızın sitelerindeki yorumlara bakıyorum hepsi bir anda Rus yandaşı kesilmiş. bu ne sefil bir zihniyettir, bu ne tutarsızlıktır. Emperyalizmin sadık aktörlerinden Saakaşvili bir hesap hatası yapmıştır. Ve şimdi hatasını telafi edebilmek için çırpınmaktadır. Emperyalist rekabetin diğer cephesi Rusya, bunu çok iyi değerlendirip bölgedeki askeri ve siyasi varlığını perçinlenmenin peşindedir. De Facto bağımsızlık ilan eden bir diğer devlet olan Çeçenistan'a gelince, barbarizmin doruğunda gezinen Rusya, osetya'ya gelince de facto bağımsızlığın yılmaz bekçisi rolüne soyunmaktadır. Ben elbetteki, tarihin hiçbir evresinde ve hiçbir zaman diliminde Gürcü şehri olmayan osetya'nın bağımsızlığını destekliyorum. Sonuna kadar destekliyorum. Ancak Fillerin tepişmesinden medet ummak, çimen olduğunu unutturmayı getiriyorsa akıbetide tahmin edebiliyorum. Abhaz-Gürcü savaşında Gürcistan'ın bozguna uğramasını sağlayan kafkas gönüllü milisler, şimdi Osetya'da toplanıyor. Rusya ise savaşı Osetya'da değil, Gürcistan içinde yürütme yanlısı. Saakaşvili bir yandan, 15 günlük savaş ilan edip. Bir yandan asker toplarken, öbür yandan ateşkes istediğini söylüyor. Rusya maden bulmuş gibi, Gürcistan'ın defterini bir an önce dürüp, Nato'nun sınırlarındaki genişlemesini durdurmak istiyor. Peki ya bizim Osetler ve Abhazlar? Hakimi olmadıkları bir dalganın önünde savruluyorlar. Saakaşvili'nin büyük hatası. Rusya'ya büyük bir fırsat verdi. Savaş ilan ettikten takribi bir saat sonra ateşkes öneren Saakaşvili bir devlet adamı portresinden çok uzakta. Çeşitli emperyalist odaklardan anlık gelen güven ve ihtar mesajlarına göre, anlık karar veren bir adam portresi çiziyor. Bu krizden kazançlı çıkabilecek tek ülke Rusya. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Ruslar sivilleri hedef alıyor Kafkaslar’da yine Çeçenistan benzeri görüntüler yaşanıyor. Gürcüleri Güney Osetya’dan püskürten Rus ordusu, Gürcistan’ı kent kent bombalıyor. Rus jetleri sadece bir apartmanda 60 Gürcü’ye katletti Kafkaslar’da durum kötüleşiyor. Ayrılıkçı Güney Osetya bölgesinde yaşayan milislerle Gürcistan ordusu arasında yaşanan çatışmalar, Rusya’nın milislere askeri destek vermesiyle dün resmen Gürcistan-Rusya savaşına dönüştü. Önceki gece Gürcüler’in kontrol ettiği Güney Osetya’ya 150 tankla giren Rus ordusu dün özerk bölgenin başkenti Tzhinvali’yi tamamen kontrol altına aldı. BM tarafından Gürcistan’ın parçası olarak görülen Güney Osetya’da hakimiyeti sağladı. Rus ordusu öğle saatlerinde ise geri çekilen Gürcü askerlerinin peşinden Gürcistan topraklarına daldı. Gürcü kentlerini şiddetli bombardımana başladı. “Ayı” Tupolev görevde İkinci Dünya Savaşı’nın ikonu olan Soğuk Savaş döneminin “Ayı” lakaplı dev Tupolev-95 bombardıman uçakları Gürcistan’ın en önemli ticari limanlarından ve Gürcü donanmasının bulunduğu Poti’yi yerle bir etti. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’e 20 kilometre mesafedeki Vaziani üssü ile 30 kilometre mesafedeki Marneuli havaalanı da bombalandı. Ardından Osetya sınırına 20 kilometre mesafedeki Gori kenti yoğun ateş altında kaldı. Gori’de savaşın en acı yüzü de ortaya çıktı. Rus bombalarına hedef olan bir apartmanda tam 60 kişi hayatını kaybetti. Ermenistan üsleri Önceki gün 5 Rus uçağını düşürdüklerini belirten Gürcü yönetimi ise dün bu sayının 10’a çıktığını, 1 Rus pilotu esir aldıklarını, 30 Rus tankını da bombadığını duyurdu. Ermenistan’daki Rus askeri üssünden kalktığı iddia edilen Rus jetlerinin Abhazya sınırına ilerleyen Gürcü birlikleri vurduğu belirtildi. Bu durum üslerini Ruslara kullandıran Ermenistan’ın da çatışmaya girebileceği ihtimalini doğurdu. 15 gün sıkıyönetim Rus bombardımanından korunmak için Başkent Tiflis’teki tüm resmi kurumlar ile başkanlık sarayı boşaltıldı. Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili bilinmeyen bir yere götürüldü. Saakaşvili “Soldan vurdular sessiz kaldık, sağdan vurdular sessiz kaldık. Ama artık yeter” dediği Rus saldırısı nedeniyle ülkede 15 gün sıkıyönetim ilan etti. Tüm yedek askerler de silah altına alındı. 2 bin sivil öldü Akşam üzeri cepheden gelen haberler ise savaşın bölgenin diğer kesimlerine de sıçrama eğilimi gösterdiğini ortaya koydu. Özerk Abhazya bölgesindeki ayrılıkçı Abhaz milisler ülkede bulunan Gürcü mevzilerine saldırdı. Rus makamları, ilk günkü Gürcü saldırısı sonrası Güney Osetya’dan 30 bin sivilin Rusya’ya kaçtığını duyurdu. Çatışmalarda sivil kayıp sayısı ise 1400 ila 2 bin arasında tahmin ediliyor. Gelişmeler üzerine Saakaşvili ateşkes istedi. Ancak Rusya’dan bu talebe yanıt gelmedi. Putin bölgede Medvedev yok! Gürcistan’la çatışma Rusya’daki çift başlılığı da ortaya koydu. Rusya Başbakanı Putin olayla ilgili ilk açıklamayı Çin’den yaptı. Dün de Pekin’den Kuzey Osetya’ya uçtu. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in de daha sonra yaptığı açıklama öncesinde Putin’e danıştığı öne sürüldü. Çeçen ve Kazak savaşçılar cephede TÜRKİYE'DEKİ GÜRCÜLER SAVAŞMAYA GİDİYOR SİVİLLER TEHLİKEDE ABHAZ LİDERİ BAĞAPŞ: "GÜRCÜ BİRLİKLERİNİ KODORİ BÖLGESİNDEN ÇIKARMAK İÇİN HER TÜRLÜ İMKANIMIZI SEFERBER ETTİK" Abhazya’dan savaşmaya gelenlerin yanısıra yüzlerce gönüllü Kazak milis de bölgede. İngiliz Guardian gazetesi kamp kuran 40 kadar Kazak’la röportaj yaptı. 130 kadar Kazak’ın cepheye gittiğini öğrendi. Reuters ajansı da Çeçen milisleri görüntüledi. Kazaklar Moskova’nın Kafkasya’yı kontrol için kullandığı gayri resmi milis grubu. Abhazlar, Kodori Vadisine saldırdı Gürcistan toprakları içinde bulunan özerk Abhazya bölgesi de çatışmalara katıldı. Abhazlar, kendi bölgelerini Rusya’ya bağlayan en önemli dağ gecidi olan Kodori Gorge’a (Vadisi) saldırdı. Rus jetleri de bu saldırıya destek verdi. 4 katı fazla uçak katıldı Gori sakinleri Rusya’nın kent üzerinde defalarca sorti yaptığını, saldırılara 16 savaş uçağının katıldığını anlattı. Bu rakam bir önceki güne göre 4 kat daha fazlaydı. 2 bin ABD’li çıkış arıyor Gürcü ordusu ABD ve Türkiye tarafından eğitiliyor. ABD’nin 130’u eğitmen olmak üzere Gürcistan’da 2 bin vatandaşı bulunuyor. Bunlardan 30’u da Dışişleri mensubu. Tahliye için Amerikan Dışişleri harekete geçti. Bakü-Ceyhan hattına bomba Gürcİstan ile Rusya arasındaki çatışmalar sürerken öğleden sonra Gürcü Dışişleri Bakanlığı’ndan yürekleri hoplatan bir açıklama geldi. Hazar petrolünü uluslararası piyasalara taşıyan en önemli hat konumundaki Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattının Rus uçakları tarafından hedef alındığı, ancak bombaların hattı ıskalandığı ileri sürüldü. Rusya bu iddiayı doğrulamadı. Azeri petrolünün dünyaya açılması açısından hayati önem taşıyan boru hattı 4 milyar dolara mal olmuş, Rusya by-pass edildiği bu projeye başından beri karşı çıkmıştı. 21 ayda boru hattından 333 milyon varil yani 20 milyar dolarlık petrol aktı. Türkiye 1.5 milyar dolar gelir aldı. “Rusya ülkeyi işgal etse bile dünya ses çıkaramaz” GÜRCİSTAN’DAKİ durumu İngiliz Reuters ajansına değerlendiren uzmanlar dört senaryo üzerinde birleşiyor: 1. Rusya askeri gücünü kullanarak Gürcü askerlerini Güney Osetya’dan dışarı çıkarır. Durum eski haline döner ve Tiflis, bölgenin özerk yapısının devamını kabul eder. 2. Rusya, nüfusunun çoğu Rus pasaportuna sahip Güney Osetya’yı ilhak edebilir. Bu durumda dış dünya büyük tepki gösterecektir ancak yapabilecekleri çok fazla birşey olmayacaktır. 3. Rusya geniş çaplı bir operasyon düzenleyerek, 2004’te iktidara geldiğinden beri ülkesini Moskova’nın yörüngesinden çıkararak Batı’ya yaklaştıran Gürcistan lideri Mikhail Saakaşvili’yi devirebilir. Dünya ülkeleri bu duruma da sessiz kalmak zorunda kalır. 4. Rusya’ya karşı durması zor olan Gürcistan ise gururunu ayaklar altına alarak askerlerini Güney Osetya’dan çeker. Bölgenin Gürcü toprağı olduğu teziyle uluslararası destek arayarak direnmeye devam eder. Türkiye’ye aba altından uyarı Rusya, Gürcistan’ı silahlandıran Ukrayna’yı doğrudan uyardı, silah ve askeri destek veren tüm ülkelere de ultimatom verdi. Türkiye de Gürcistan’a askeri eğitim ve ekipman veriyor... Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan resmi açıklamada Gürcistan’ın yanı sıra bu ülkeye askeri yardım yapan diğer ülkeler de çatışmaların bu noktaya gelmesinden sorumlu tutuldu. Rus Dışişleri, batı yanlısı Ukrayna hükümetinin aktif bir şekilde Gürcü ordusunu silahlandırdığını ve Güney Osetya’nın işgal edilmesi için Gürcistan liderlerini teşvik ettiğini ileri sürdü. Aynı açıklamada Ukrayna kadar Gürcistan’a silah ve askeri destek veren diğer ülkelerin de birinci dereceden sorumlu olduğu iddia edildi. Bu açıklama ile Gürcistan ordusunun 1997 yılından bu yana modernizasyonunda büyük rol oynayan ABD ve Türkiye üstü kapalı olarak hedef alınmış oldu. Rus Dışişleri Gürcistan’ı silahlandıran ülkelerin Güney Osetya’da yaşanan etnik temizliğin sorumluluğunu da üstlenmesi gerektiğini belirtti. Rus gazetesİ: Silahlar Türkiye’den RUSYA’NIN önde gelen gazetelerinden İzvestiya , “Gürcistan savaşa nasıl hazırlandı ve ona kimler yardım etti” başlığıyla verdiği haberde, ABD ve Türkiye’yi suçladı. Gürcistan’ın son 4 yılda savunma bütçesinin 30 kat arttığını savunan gazeteye göre, Türkiye bu ülkeye 45 milyon dolar yardımda bulundu ve çok sayıda gelişmiş silah-mühimmat desteği verdi. Gürcü subayların da eğitimine katkı sağladığını belirten gazete, Türkiye’nin 100 zırhlı, 50 adet PZRK tipi füze rampası, Kılıç 2 ve Doğan savaş gemileri, SkyWatcher hava erken uyarı sistemi, 80 MP5 otomatik silah, 1800 M72 el bombası, 10 milyon mermi ve 160 MP5A3 silahını da Gürcistan’a verdiğini öne sürdü. Gürcistan’ın askeri harcamalarının yılda 1 milyar dolara çıktığını iddia eden İzvestiya, karşılıksız yardım sağlayan ülkeleri ABD, Türkiye, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İsrail, Bosna Hersek, Sırbistan ve Ukrayna diye sıraladı. Dış basın ne dedi? GUARDIAN: Eski Yugoslavya gibi olur Bölgede yıllardır dondurulmuş olan çatışmalar, Kosova’nın bağımsızlığıyla yeniden çözüldü. Osetler ve Abhazyalılar yeniden bağımsızlık hevesine kapıldılar. Rusya ve Gürcistan bir anda kendilerini bir savaşın içinde bulabilir. Bu çatışma Rusya’yı destekleyen eski Sovyet ülkeleri ile Gürcistan’ı destekleyen ABD ve Avrupa ülkelerine genişleyebilir. Komünizmin bitiminden beri Avrupa’nın karşılaştığı en büyük kriz olabilir. Yugoslavya’dan çok daha kötü olabilir. Çünkü burada Doğu-Batı çatışmasının geleneksel öğeleri mevcut. INDEPENDENT: Rusya yenilgiyi kaldıramaz Çatışmayı “Gürcistan’ın bağımsızlığını ve Batı’ya yaklaşmasını çekemeyen kötü Rusya’nın komşusunu cezalandırma çabası” diye yorumlamak kolay bir yol. Rusya’nın Tiflis’e saldırması savaşı tüm Kafkaslara yayar. Rusya ABD’nin füze planlarında ve Kosova’da kaybetti. Yeni bir yenilgi istemiyor. Stephen Larabee (Rand Corporation): Ruslar, Gürcistan’ın burnunu kanatıp biraz ders vermek istiyor. Ayrıca bölgede çıkarları olduğunu ve bunları korumaya niyetli olduğunu göstermek istiyor. Jeffrey Mankoff (Dış İlişkiler Konseyi): Batı’nın, Saakaşvili’yi kurtarmak için harekete geçeceğini sanmıyorum. Avrupa ve ABD Saakaşvili için Rusya’ya karşı savaşmayı göze alamaz. Saakaşvili’nin kumarı tutmayabilir. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Osetler: Ayrılıkçı değil, mağduruz! Türkiye’de yaşayan Oset kökenli vatandaşlar ve Kafkas dernekleri ayağa kalktı: Kan ve göz yaşının sorumlusu Güney Osetya değil, ABD’den ve Batı’dan cesaret alan Şaakaşvili’dir Hemen yanı başımızdaki savaş, Türkiye’deki Kafkas dernekleri ile Oset kökenli vatandaşları alarma geçirdi. Alan ve Kültür Yardım Vakfı Başkanı Remzi Yıldırım aralarında Kafkas Vakfı, Şamil Vakfı, Birleşik Kafkasya Derneği’nin de bulunduğu 16 Kafkas derneği ve vakfı adına ortak basın açıklaması yaptı: “Gürcü yönetiminin Batılı devletlerden aldığı siyasi ve askeri destekle giriştiği bu savaş, tüm bölgenin üzerinde oturduğu barut fıçısını ateşliyor. Tüm kamuoyunun bilmesini istiyoruz ki bu süreçte biz kimsenin toprağına saldırmadık. Kimseye orantısız güç uygulamadık, kimsenin okullarını, hastanelerini bombalamadık. Son iki günde olduğu gibi katledilen hep Oset halkı oldu. Şu an trajik bir insanlık katliamı yapılıyor. Osetler hiç bir zaman Gürcüler’in bir alt tebaası olmamıştır.” Dedelerimiz Atatürk’le omuz omuza çarpıştı Basın toplantısına katılanlar arasında çok sayıda Osetya kökenli Türk vatandaş vardı. Şehriza Yıldırım da onlardan biri. “Ama biz Türk vatandaşıyız, Türkiye bizim vatanımız” diye başlıyor Şehriza Hanım sözlerine ve ekliyor: “Dedelerim 150 yıl önce Osetya’dan Türkiye’ye göç etmiş. Hala orada akrabalarımız var. Savaş haberlerini duydukça içimiz kan ağlıyor, canımız yanıyor. Çoluk çocuk demeden Gürcistan Osetyalıları öldürüyor. Akrabalarımız Türkiye’den gönderilen silahlarla öldürülüyor işte bu bizi daha çok yaralıyor. Türkiye bu vahşete kayıtsız kalmasın.” Bir başka Oset Engin Alpsal da öfkeli: “Biz Türkiye’de hiç azınlık olmadık. Çünkü Türkiye bize hep kucak açtı. Ama yasımız katlanarak artıyor çünkü Türkiye Osetyalılar’ı ayrılıkçı görüyor. Oysa bizim dedelerimiz Atatürk’le omuz omuza çarpıştı. Türkiye sadece Bakü Tiflis Ceyhan boru hattını değil, masum insanları da düşünsün.” Savaştan kaçanlar Türkiye’ye geliyor Çatışmalar nedeniyle hem Güney Osetya hem de Gürcistan’dan çok sayıda kişi Türkiye sınırından giriş yapmaya başladı. Sarp Sınır Kapısı’nı hareketli saatler yaşanıyor. Gürcistan’dan Türkiye’ye gelenlerin sayısı artırken, çok sayıda Gürcü de otobüslerle ülkelerine dönmeye başladı. Son 24 saat içinde Sarp gümrüğünden Türkiye’ye 860 araç giriş, 969 araç da çıkış yaptığı bildirildi. gazte okurlarin degisik[Yorumlari] İsmail Türk 09.08.2008 12:11:20 Barbar insanoğlu... erdal eren 09.08.2008 12:04:32 NE GÜZEL..AŞŞADA IRAK YUKARDA RUS,DÜNYA NÜFUSUNU DENGELİYORLAR,BİRAZ FAZLALIK VARMIŞDA..BİZEDE 8-9 LUH Bİ DEPREM GELÜRSE BU SENE NÜFUS AYARLAMA İŞİ TAMAMLANUR... samil has 09.08.2008 12:03:58 rusya senin gözünü seveyim al GARİBAN AHISKALILARIN intikamını ya gürcüler siz bizim gariban ahıskalılara sahip çıkmadınız işte böyle ortada kalırsınız mafya ayağına türkiyede sizin esiriniz olduk tam gaz ileri rusya hepimizin duası rusyanın zaferi için adam lazımsa rus saflarında vuruşmaya hazırım sefer tası 09.08.2008 11:56:12 bir abd bir rusya vurur. bundan sonra vurma sırası abd de. ama vurulacak ulke kesin belli degil. yuksek ihtimal iran turkiye olabilir. Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 SAAKAŞVİLİ ATEŞKES ÖNERDİ KAFKASLARDA ÇATIŞMA 10.08.2008 00:05 Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ülkesinin Rusya ile savaş halinde olduğunu, ancak kendilerinin ateşkesin sağlanmasından yana olduklarını söyledi. Saakaşvili yaptığı açıklamada, ateşkes istediklerini ve Güney Osetya'daki çatışma bölgesindeki tarafların birliklerinin çatışmayı bırakmaları ve mevzilerini geri çekmelerinden yana olduklarını ifade etti. Saldırılarda sivillerin hedef alındığı söyleyen Gürcü lider, Rusya'nın 10 savaş uçağını düşürdüklerini belirtti. Öte yandan Gürcistan yanlısı sürgündeki Abhazya yönetimi başkanı Malhas Akişbaya, yaptığı açıklamada, Yukarı Kodori bölgesinin de Rus uçakları tarafından bombalandığını ifade etti. Akişbaya, bombardımanda ölü ya da yaralı olup olmadığı hakkında bilgi vermedi. Abhazya'daki Yukarı Kodori bölgesi, Gürcistan İçişleri Bakanlığına bağlı birlikler tarafından 2006'da düzenlenen operasyonla Gürcistan'ın denetimine geçmişti. Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Rusya ateşkes önerisini reddetti "Gürcistan çekilmeli" 48 saatte 2000 sivil öldü... 10.08.2008 08:27 Gürcistan'daki çatışmayı ele almak üzere üçüncü kez toplanan BM Güvenlik Konseyi'nden sonuç alınamazken, Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin, Gürcistan'ın ateşkes isteğini reddettiklerini açıkladı. Çurkin, ''ateşkes çözüm olmaz. Çatışmalar sürüyor. Gürcü güçler, Güney Osetya topraklarında kalmaya devam ediyor. Tüm bu eylemler ve işaretler, ateşkese yönelik şeyler değildir'' dedi. Diplomatik kaynaklara göre ABD ve bir çok konsey üyesi ülke de Rusya'ya toplantıda ateşkesi kabul etmesi yönünde baskı yapmasına karşın Rusya bunu reddetti. Toplantıdaki anlaşmazlıklar nedeniyle basın için ortak bir açıklama metni bile hazırlanamadı. Rusya'nın birliklerini Güney Osetya'dan çekmeyi reddetmesi nedeniyle ''ateşkes çağrısı'' içeren bir açıklama metni hazırlanamadı. Rus ve Gürcü birlikleri arasındaki çatışmalarda, Gürcü tarafı 10 Rus uçağını düşürdüğünü savundu, Rus general ise bu sayıyı 2 olarak açıkladı. Ruslar da "Başkenti temizledik" iddiasında bulundu. Ölen sivil sayısı 2 bini buldu.. Rusya temsilcisi büyükelçi Çurkin toplantıda, çatışmaların yayıldığını, bunu Gürcülerin başlattığını, binlerce kişinin ölmesi üzerine Rus birlikleri ve tanklarının müdahale ettiğini kaydederek, ''Gürcistan güçleri Güney Osetya'dan çekilmeli. Sonra da, Güney Osetyalılara karşı güç kullanılmayacağına dair bir anlaşmanın imzalanması gerektiğini kabul etmeli'' dedi. Çurkin gazetecilere de, Güney Osetya'ya müdahalelerini, NATO'nun 1999'da Kosova'ya yaptığı müdahaleye benzetti ve ülkesinin Güney Osetya'da ''soykırımı ve etnik temizliği engellemeye çalıştığını'' söyledi. İngiltere'nin daimi temsilci yardımcısı Büyükelçi Karen Pierce, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, Rusya'nın bu tutumunu, ''Rusya'nın bu isteklerle, çatışmaları uzatmanın yolunu aramakta olduğu çok net biçimde ortada. Ne ateşkesi kabul ediyor ne de birliklerini çekmeyi'' diye konuştu. ABD'nin BM Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Alejandro Wolff toplantıdan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada ''çatışmalar yayılıyor, tırmanıyor ve giderek kontrol dışına çıkıyor'' dedi. ABD Büyükelçisi, ''bu geniş tırmanmanın öncelikli nedeninin dış güçler olduğunu, çatışmanın sorumluluğunun büyük bölümünün Rusya olduğunu'' kaydetti. -ABHAZYA UYARDI, BÖLGEDE ABHAZ OPERASYONU BEKLENİYOR- BM Genel Sekreterinin, barışı koruma operasyonlarından sorumlu yardımcısı Edmond Mulet, Gürcistan'a bağlı Abhazya cumhuriyetinin Kodori bölgesindeki BM askeri gözlemcilerini (UNOMIG askeri gözlemcileri), Abhazya'nın isteği üzerine acilen çekmeye başladıklarını söyledi. Mulet toplantıdan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, ''çatışmanın Güney Osetya'dan Abhazya'ya yayılacağından kaygı duyuyoruz. Abhazya askeri operasyon hazırlıkları konusunda uyarıda bulundu. Yukarı Kodori Vadisindeki operasyon muhtemelen sabah başlayacak'' dedi. Rus temsilci büyükelçi Çurkin ise Abhazya'da olup bitenlere ilişkin bilgisinin olmadığını belirtti. Güvenlik Konseyi bu konudaki dördüncü toplantısını bugün yapacak. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Soroz desteklı basın:Gürcü askerlerının Türk askerı tarafından egıtıldıgı haberını verıyor,Rusya'nın Gürcıstan'a gırdıgı bu sıcak günlerde bu tür haberlerın hedefı nedır? Sırf ABD ıstedı dıye Rusya'ya ragmen Gürcıstan'la baska sıcak ılıskıler kurmak stratejık yönden dogrumudur? Gürcıstan'ı Rusya'nın üzerıne salan ABD dır.Yoksa Gürcıstan Güney Osetyanın Rusya ıcın ne kadar hayatı önem tasıdıgını bunun Rusya ıcın bır namus meselesı oldugunu bılmreyecek kadar gerceklerden yoksunmudur,bunu bıle bıle Güney Osetya'ya gırmek Rusya'ya kafa tutmak demektı ve Rusya'da Güney Osetya'nın kendısı ıcın ne anlama geldıgını cok katı bır bıcımde göstermıstır,Gürcülere.Edebıyatı bırakalım,dünya seyredıyor edebıyatını,bu hep böyle olmustur,ıslerının bımeyen devletlerın yaptıkları yanlısların acısını kendı9 halkları ceker ve bırılerıde bunu seyreder. Bu savasta basaktör Gürcıstan degıl ABD dır ve bu BOP eksenlıdır. Rusya'yı mesgul etmek ve onun dıkkatını Iran konusunda dagıtmaktır,cünkü Rusya kesınlıkle ABD nın Irana saldırısına karsıdır. Dıger yanda Amerıka ve Israıl Türkıye'nın bölgede yalnızlasmasını ve yıllardır hedeflerınde olan Türkıye -Iran catısmasının cıkması ıcın planlar yapmaktadırlar. Eger Türkıye'nın Rusya ıle ılıskılerı bozulursa ABD ve Israıl'ın Iran konusundakı taleplerıne hayır dıyemez. Türkıye cok dıkkatlı olmak ve Bırıncı Dünya Savasında oldugu gıbı tehlıkelı senaryoların kurbanı olmamalıdır. saygılarla Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2008 Soroz desteklı basın:Gürcü askerlerının Türk askerı tarafından egıtıldıgı haberını verıyor,Rusya'nın Gürcıstan'a gırdıgı bu sıcak günlerde bu tür haberlerın hedefı nedır? Sırf ABD ıstedı dıye Rusya'ya ragmen Gürcıstan'la baska sıcak ılıskıler kurmak stratejık yönden dogrumudur? Gürcıstan'ı Rusya'nın üzerıne salan ABD dır.Yoksa Gürcıstan Güney Osetyanın Rusya ıcın ne kadar hayatı önem tasıdıgını bunun Rusya ıcın bır namus meselesı oldugunu bılmreyecek kadar gerceklerden yoksunmudur,bunu bıle bıle Güney Osetya'ya gırmek Rusya'ya kafa tutmak demektı ve Rusya'da Güney Osetya'nın kendısı ıcın ne anlama geldıgını cok katı bır bıcımde göstermıstır,Gürcülere.Edebıyatı bırakalım,dünya seyredıyor edebıyatını,bu hep böyle olmustur,ıslerının bımeyen devletlerın yaptıkları yanlısların acısını kendı9 halkları ceker ve bırılerıde bunu seyreder. Bu savasta basaktör Gürcıstan degıl ABD dır ve bu BOP eksenlıdır. Rusya'yı mesgul etmek ve onun dıkkatını Iran konusunda dagıtmaktır,cünkü Rusya kesınlıkle ABD nın Irana saldırısına karsıdır. Dıger yanda Amerıka ve Israıl Türkıye'nın bölgede yalnızlasmasını ve yıllardır hedeflerınde olan Türkıye -Iran catısmasının cıkması ıcın planlar yapmaktadırlar. Eger Türkıye'nın Rusya ıle ılıskılerı bozulursa ABD ve Israıl'ın Iran konusundakı taleplerıne hayır dıyemez. Türkıye cok dıkkatlı olmak ve Bırıncı Dünya Savasında oldugu gıbı tehlıkelı senaryoların kurbanı olmamalıdır. saygılarla sayin politika' cok büyük oyun oynaniyor... Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 Kim ne derse desin, kim çanak tutarsa tutsun AKP'nin dış politikasının kocaman bir sıfır olduğunun son versiyonunu "Rusya- Gürcistan Savaşı"nda gördük. Burnumuzun dibinde ve yüzyıllar boyu, dünyanın çıbanbaşlarından birisi olan Gürcistan'ın böyle bir savaşın yenilmişi olacağı, 4 Ocak 2004 tarihinde resmen belli olmuştu. Gürcistan; Soros dolarları ile, Gorbacov'un darmadağınık ettiği SSCB'nin artık belinin iyice kırıldığına inanmış; AB-D'nin de zaten var olan kırık belli Rusya'nın kıpırdıyamaz konumda olduğu inancını da kullanarak, "Turuncu" kumaş bırakmaksızın sözde devrim yapmıştı!. Oysa, o yıllarda Putin, sessiz sezsiz, önce Rusya'nın tam bağımsızlığı için planlarını yapıyor, bu bağımsızlığın "Dünyanın Tek Kutuplu" olmasından doğacak dengesizliğinin önlenmesi için gereken adımları atmak için planındaki son rötuşları yapıyordu. USA'nın IMF'sine olan 5 milyar dolar borcunu ödeyemeyeceğini varsayan IMF yeni bir öneri ile geliyor ve Putin'e ekstradan 5 milyar dolar daha kredi vermek istediğini iletiyordu. Aldığı yanıt: "Paraya gereksinimimiz yok, borcumuz olan 5 milyar doları da alın ve defolun!" oluyordu. Elbette "defolun!.." dememiş ama bu beklenmedik ödeme ile "defolun" dan daha beter yapmıştı IMF'yi... Anlayan bunu anlamış, anlamayanın kafasında kavak yelleri esmeyi sürdürmüştü. Soros denilen tek doları kalmış canavarın, küçük ülkelerin saftirik halkını kandıracak tilki kurnazlığındaki sözde aydın ve politikacılarını kullanarak estirdiği dolar rüzgarlarının hemen ardından başlayan yeni rejim atakları," bir süre kurtuluş olarak gösterilecek, basın- yayın yolu ile yeni bir devşirme akım geliştirilecekti." Erek; o ülkenin "Demokrasi- Özgürlük" elde etmesi olarak lanse edilecek ama, küçük balık olarak görülen o ülke, bir süre sonra AB-D denilen büyük balıklara yem olarak üstelik semiz bir şekilde yutturulacaktı. Dünyanın her yerinde bu tür ********* aydınlık olarak kabul edilmişliği çok örneklerle yansıdığından; bu tuzaklara düşecek milyonlarca çok bilmiş hazır bekliyordu.Yapılması gereken; bilgisizliğin bilgelik olarak kabul edilmesinin tek yolunda, olabildiğince mat yıldızı ortaya sürmek, saftirik cilalarla ünlendirip dilediği gibi kullanabilmekti. Sonrası nasıl olsa çorap söküğü gibi mutlak geliyordu. Gürcistan, konum ve varsıllık bakımından böyle bir konumda olduğu için bu gardan köklü olarak hareket edenlerin, her yöne atını sürmesi kesin söz konusuydu. Önemsenmez gibi gösterilen ama, çok önemsenen, kapalı kapılar ardında adı çokca geçen bu ülke halkının tarihinden ders alarak çok bilge olması, tuzaklara düşmemek için önüne sürülen önerileri kırk ölçüp, bir biçmesi gerekirken; tam tersini yapmış ve Soros'un tuzağına düşmekten kurtulamamıştır. Bugün Soros'un da, AB'nin de, USA'nın da gıkı bile çıkmamaktadır. Hani bu zalim yalancılar; "Demokrasi, özgürlük, bağımsızlık" aşığı idiler? Hani bunları göklere çıkartıp,ululaştıranlar, sivil halkın yanındaydılar? Bunlar, Soros'un verdiği paraları alırken bunun kan bedeli olarak ödendiğinin hiç farkına varamadılar, propogandalarla vardırılmadılar. Biz de olduğu gibi; "AB-D" ye karşıysanız, ya da "Her şey dengeli olsun öyle girilsin, o zaman müttefik sayılsın" diyorsanız; kesinlikle demode idelerin savunucusu olarak tanımlanacak, çağ atlamamışlardan birisi olarak kabul edilenlerden olacaksınız! Oysa çağ atlamanın, dış alımla el oğlunun ürettiğine avuçlar dolusu para ödemekle olmadığının farkında bile olmayan zavallıların ithamından öte geçmeyen boşboğaz lakırtılar dinlediğinizin siz bile farkına varamayacaksınız, çünkü; reklam ve propoganda kurguları öylesine dehşetle usları tarar ki, siz kendinizi tanımakta zorlanırsınız... Eğer, Yüce Deha'nın kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin devrimlerinin ne zorluklar içerisinde yapıldığını iyice algılayıp özümsemiş, Türklüğünüzle onur duymak mutluluğunu her an duyumsamışsanız; bu tür reklam ve propogandalar vız- gelir tırıs gider... Sonunda, gerçek tüm çıplaklığı ile ortaya çıkar, kazanan siz olurken; çığırtkanlar korosunun sesi ansızın çıkmaz olur, pes ederler. Gürcistan bugün bu konuma düşmüş ve o "Turuncu çığlıklardan " ortada bir şey kalmamıştır. Onların agababalarının da aynı şekilde solukları kesilmiş, beylik üç-beş klasik öneri ile yetinmeye zorunlu kılınmışlardır. Türkiye'ye gelince; şu satırlar yazılırken , savaşın dördüncü gününe girmeye dakikalar var ve Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, Dışişleri Bakanı'nın ve tüm ilgili bakanların bugüne dek bu konuda ne düşündüklerini henüz kendi seslerinden ve görüntülerinden öğrenemedik! Burnumuzun dibinde bizi çok yakından ilgilendiren bir savaş var ve bu savaş çok geniş açılımların ön habercisi iken; bizi yönetenler tatildeler!... Basın, "Cumhurbaşkanı'nın yatı kimin??", "Başbakan kayıp!", "Dışişleri kriz masası kurdu!" türü haberlerle ilgileniyor ve birazda zorunlu olarak ilgileniyor, çünkü zatı muhteremler görünmüyorlar!... Bugün gelinen noktada, yine haberlere göre "Başbakan önce Gürcistan'ın başkanını aramış bilgi almış" sonra "Putin'i ara" mamış, belki de arayamamış; çünkü, Putin'i AB-D desteklemiyor ki! Sonuç olarak; dış politikamızın ve sorumlularımızın hali püri perişan ve biz kendi kaderimizle başbaşayız... O kaderde artık iyice belli: Mustafa Kemal'in tam bağımsızlık ilkesine sımsıkı sarılmak...Yoksa, Gürcistan örneği ve AB-D dolduruşlarının iflas etmişliği bir kez daha Kafkaslar'da ortaya çıktı işte. Irak'ta olduğu gibi bu kez Kafkaslar' da ortaya çıkan bu iflas, aynı zamanda da;çok bilmişlerin, Kemalizm'i eleştirenlerin özellikle iflas ettiklerinin de son kanıtıdır! _________________________________ Alıntı
Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 Garip bir savaş mı demeli,müdahale mi demeli ? Ama en acı olanı ise yaklaşık 2000 kişinin resmen katledilmesi. Bunun insani olarak meşru bir zemini olamaz. Devlet bir örgütlenme olduğuna göre ve insan olmaksızın da yönetilemediğine göre bu kararları veren insanların konum ve mevkileri ne olursa olsun yargılanmaları ve 2000 insanın hayatından da sorumlu tutulmaları gerekir. Şavaş asla meşrulaştırılamaz. Onca ölenler ve yakınları böyle birşeyi asla onaylamamışlardır. Ve oylarını da bunun için vermemişlerdir. Savaşı en kısa çözüm olarak gören siyasilerin yokolması dileğimle yaşamlarını kaybeden ve kaybedeceklere en derin taziyelerimi sunarım. Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 insandan buyuk deger yoktur. ama insanlar barisin ve kardesligin gucune inandigi zaman tabiki.eger insanlar silahin ve bombalarin gucune inanirsa boyle insanlik adina utanc verici olaylar yasiyoruz malesef..ayni irakta bosnada filistinde ve simdide kafkasya da oldugu gibi..ve dunyada yasanacak yer kalmiyor.eger dunyada baris kardeslik olmayacaksa ve biz bu olaylari yasamaya devam edeceksek ki oyle gorunuyor bir an once kopsada su kiyamet kurtulsak hepimiz bu acidan kederden.cunku boyle bir dunyada yasanmiyor artik.. Alıntı
Misafir huseyinn Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 Küresel filler tepişiyor, paylaşıyor. Osetya senin, Gürcistan benim, Abhazya senin, Ukrayna benim... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2008 Küresel fıller tepısmek ıstıyor ve kendılerıne tepışecek zemınler bulmakta yardımcı olanlar ıse ısbırlıkcı ıktıdarlardır.Ukrayna sımdılık kaydıyla Rusya'nın saldırısından kurtuldu ama Gürcıstan bunu basaramadı,cünkü devlet baskanı ABD nın dolduruşuna gıdenlerdendı.Hep böyledır,eger bastakıler satılmıssa veya ısbırlıkcı ıse ülkelerını tehlıkeye sokma zevklerınden onları kımse alakoyamaz.Şaakasvılı Güney Osetya'nın Rusya ıcın ne kadar önemlı oldugunu bılmıyormuydu yoksa Rusya'nın kendısıne göz yumacagınımı sanmıstı.Hayır ıkısde degıl,Gürcıstan ABD nın güdümünde onun taseronlugunu üstlenmıstı.Kım ABD veya Rusya'nın mandacılıgını kabul eder boynunu kaptırırsa bılsınkı ergec *******.Bop'cu RTE Amerıkanın ve AB nın her dedıgını yaptıgı ıcın onlarda AKP yı Türklere karsı savunmaktalar.Yarın AKP yı Irana vurdurmanın yollarınıda arayacaklardır,ve emınım kı bır sekılde Iranla Türkıyenın arasını acacaklardır,buda Türkıye üzerınden Iranın bombalanmasına yarayacaktır.Bır yıl öncesıydı,Iran ucakları Türkıye hava sahsından gecerken mecburı ınıse zorlanıyor ve arandıktan sonra ucmasına ızın verılıyordu.Bunu yaptıran ABD-AB ve Israıl üclüsüydü yapanda Antı Kemalıst ıktıdardı.Yanı kendını kayıtsıs sartsız bu üclüye emanet etmıs olan ıktıdar.Ergenekon senaryosu ıle tutuklanan pasalardan bırısı Türkıye'nın Iranla ısbırlıgı yapması gerektıgını söyledı dıye adamı terör örgütü mensubu yaptılar,yaptıran yukardakı üclü yapanda AKP yandası savcı ve medyaydı. Türkıye oyunla vakıt gecırmeyı bırakmalıdır,bırtakım cevrelerın empozesı ıle hayalı ceteler üretmek yerıne ülkenın güvenlıgını saglayıcı önlemler almalıdır. Bu durumda Türkıye cok krıtık bır sürectedır,dıncıler ve bölücüler elele vermıslerdır,amac TC devletının yıkılmasıdır,bu amacın arkasında Ermenı-Yunan ve Kürtcü cevreler vardır. Gürcıstan ve Rusya Türkıye ekonomısı bakımından önemlı ıkı komsu ülkedır,bır tarafın gönlü olacak dıye bu ıkı devletle yanlıs bır sıyasetın ıcıne gırılmemelıdır. Türkıye eger yanlıs bır adım atarsa bu ona cok pahalıya malolacak ve bölünme kacınılmaz olacaktır.Bu nedenle muhalefetı ve ıktıdarı ıle Türkıye gözünü acmalıdır.1815 lerden berı Sark sorunu ıken bırdenbıre Kürt sorununa cevrılen RTE nında yalancı kahramanlar gıbı "Türkıyede Kürt sorunu vardır ve bu benım sorunumdur"demesı gafletıne düsmesınne sız kımın basbakanısınız dıye sorulmalı ve yüce dıvana verılmelıdır.Kım onunla aynı görüslerı paylasıyorsa ıhanet sucuyla yargılanmalıdırlar. saygılarla Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 an itibariyle savaşın insani dram boyutu dışındaki siyasi sonuçları ; Gürcistan'ın, Abhazya ve Güney Osetya politikası artık tarihe karışmıştır. Öyle ya da böyle, askeri veyahut diplomatik gücüyle, sınılarının ihlal edilmesinin, şehirlerinin bombalanmasının, düşmesinin önüne geçemeyen bir ülke uzun yıllar dış politikada şahin olamaz. Saakaşvili'nin siyasi hayatı bitmiştir. ABD ve müttefiklerine güvenerek giriştiği macera ülkesinin işgaliyle sonuçlanmıştır. Rusya'ya karşı Osetya'da üstünlük sağlamak için başladığı macera. Kendi ülkesinde rus uçaklarından tabiri caizse ayakları poposuna vura vura kaçtığı bir aşamaya gelmiştir. "Rus uçağı göründü" haberiyle, kendi korumalarına 3-4 boy fark atarak kaçan bir siyasi liderin siyasi ömrü orada noktalanmıştır. Her açıdan büyük hatalar yapmıştır. Güney Osetya'da Rus "barış gücü" askerleri varken bir işgal hareketi başlatmak. Rus birliklerine ateş açmak elbette karşı tarafdan bir cevabın geleceği kesin olan eylemlerdir. Askeri gücünün farkındadır, Rusya gibi bir ülkeyle düzenli ordusunun savaşamayacağınında farkındadır. Genel direniş şeklinde Rus ordusu ile savaşacak gerilla ya da milis kuvvetleri yoktur. Peki neye güvenerek böyle bir işe girilmiştir ? Tek olasılık, ABD ve müttefiklerini kendisini askeri olarak desteklemeye, Rusya'ya askeri cevap vermeye zorlamak olabilir. Oysa dünya kamuoyunun olimpiyatlara kilitlendiği, ABD'nin gerek başkanlık seçimleri, gerek Irak'ta saplandığı bataklıktan çıkış formülleri arayışında olması, gerekse İran'la yaşadığı kriz gözönüne alındığında, böyle bir konjonktürde Rusya ile ipleri koparması olasılık dahilinde değildir. Yani böyle bir niyet içinde yapılabilecek en yanlış zamanlamadır. Bir diğer olasılık ve siyasi yorumcular tarafından en çok itibar edilen olasılık. Saakaşvili'nin Rusya'nın böyle bir şeye cesaret edemeyeceğini düşünerek kumar oynaması. Kosova yenilgisinden sonra, Rusya'nın Güney Osetya'dan çıkarılmayı kabul edeceğini ummak ise sadece aptallık olabilir. Başka hiçbir şey değil. ABD'nin kafkasya'daki yayılma politikası, Saakaşvili'nin beceriksizliğiyle geçici bir yara almıştır. Gürcistan üzerinden yayılma politikası uzun yıllar sürecek şekilde sekteye uğramıştır. Rus yayılmacılığı için bu savaş, kosova'da, ukrayna'da, polonya'da, bulgaristan'da, kırgızistan'da yaşadığı yenilgilerin hem siyasi hemde stratejik telafisi olarak görülmektedir. Rusya Saakaşvili'nin yaptığı büyük hatayı sonuna kadar kullanma gayretindedir. Gürcistan'a kafkasyadaki mevcut fiili sınırları dışında kıpıdayamacak, abhazya ve osetya'daki statüko'yu bozmaya yönelik hiçbir eyleme girişemeyecek anlaşmalar imzalatmadan durmayacaktır. Rusya'nın Osetya ve Abhazya'da sonunda kendi varlığınıda tehlikeye sokacak bağımsızlıkçı cereyanların oluşmaması için Gürcistan'ın mevcut siyasi yönetimini (kişilerden bahsetmiyorum) ortadan kaldırmaya yönelik eylemlere girişeceğini hiç sanmıyorum. Zira Güney Osetya ve Abhazya'nın Rusya'ya yakınlığının sebebi Gürcü tehdididir. Rusya uzun süredir Gürcistan'la arasındaki krizden bu savaşla birlikte çıkabileceği en karşı şekilde çıkmıştır. Gürcistan'ı birdaha Osetya ve Abhazya'daki varlığını tehdit edemeyecek hale getirmiş. ABD'nin sınırları dibindeki yayılmasını hem Gürcistan cephesinde durdurmuş. Hemde diğer sınır komşularına göz dağı vermiştir. iki gün içerisinde Rusya'nın batının bölgedeki en sıkı müttefiklerinden Gürcistan'ı önce Osetya'dan püskürtüp, başkentine dayanması NATO'nun genişleme projelerinin içinde olan ve Rusya'ya komşu olan ülkelerde büyük bir endişe yaratmıştır. Buraundu Rusya kazanmıştır. Kosova'da, Kırgızistan'da, Ukrayna'da ve Bulgaristan'da kaybettiği raundlardan sonra dış politikası açısından elzem olan bir zaferi Saakaşvili gümüş tepside sunmuştur adeta kendisine. Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Soroz desteklı basın:Gürcü askerlerının Türk askerı tarafından egıtıldıgı haberını verıyor,Rusya'nın Gürcıstan'a gırdıgı bu sıcak günlerde bu tür haberlerın hedefı nedır? Sırf ABD ıstedı dıye Rusya'ya ragmen Gürcıstan'la baska sıcak ılıskıler kurmak stratejık yönden dogrumudur? Gürcıstan'ı Rusya'nın üzerıne salan ABD dır.Yoksa Gürcıstan Güney Osetyanın Rusya ıcın ne kadar hayatı önem tasıdıgını bunun Rusya ıcın bır namus meselesı oldugunu bılmreyecek kadar gerceklerden yoksunmudur,bunu bıle bıle Güney Osetya'ya gırmek Rusya'ya kafa tutmak demektı ve Rusya'da Güney Osetya'nın kendısı ıcın ne anlama geldıgını cok katı bır bıcımde göstermıstır,Gürcülere.Edebıyatı bırakalım,dünya seyredıyor edebıyatını,bu hep böyle olmustur,ıslerının bımeyen devletlerın yaptıkları yanlısların acısını kendı9 halkları ceker ve bırılerıde bunu seyreder. Bu savasta basaktör Gürcıstan degıl ABD dır ve bu BOP eksenlıdır. Rusya'yı mesgul etmek ve onun dıkkatını Iran konusunda dagıtmaktır,cünkü Rusya kesınlıkle ABD nın Irana saldırısına karsıdır. Dıger yanda Amerıka ve Israıl Türkıye'nın bölgede yalnızlasmasını ve yıllardır hedeflerınde olan Türkıye -Iran catısmasının cıkması ıcın planlar yapmaktadırlar. Eger Türkıye'nın Rusya ıle ılıskılerı bozulursa ABD ve Israıl'ın Iran konusundakı taleplerıne hayır dıyemez. Türkıye cok dıkkatlı olmak ve Bırıncı Dünya Savasında oldugu gıbı tehlıkelı senaryoların kurbanı olmamalıdır. saygılarla bu olaylar asla küçümsenemeyecek kadar önemli gelişmelerdir. bütün bu dünyanın geleceğini belirleyecek olan olaylar belki de bir üçüncü dünya savaşının başlamasına sebep olacaktır. emperyalizm her ne amaçta, her ne düşüncede olursa olsun suçtur ve bunu gerçekleştiren ülkeler de suçludur. rusya da amerikanın başlattığı bu yeni " dünyaya hakim olmak " oyununa gelmiş ve bunun için her türlü çabayı göstermektedir. zaten geçmişten gelen düşmanlık füze kalkanı projesindenki anlaşmazlıktan dolayı yeniden ortaya çıkmış ve abdnin olası irana girme durumu da rusyayı öfkelendirmiştir. bu durumda kafkaslarda rusyaya karşı gürcistanı kullanan abd de kuşkusuz rusya ve iran ın karşısında olacaktır. zaten abd yle büyük bir çekişme içinde olan çin de abdye savaş ilan ederek rusya ve çin in yanında yer alacaktır. abdnin bu ortamda hiç mi müttefiki yok. tabi ki var ve belki de rusya nın çin ve iran ın dan çok daha fazla. birçok ülkede askeri üssü olan abd büyük bir zorlamayla olası bir savaş anında birçok ülkeyi yanında savaş sokacaktır. bu durumda olan ülkelerden biri de türkiyedir. bop ve gop ile türkiyeyi esir alan ve başta da kendi çıkarları doğrultusunda hareket edecek devlet adamları tutan abd nin bu olası savaşta en büyük müttefiki türkiye olacaktır. maalesef yöneticilerimizin basiretsizliği buna sebep olmaktadır. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Bir ikinci önemli nokta, Abhazya konusunda yapılan kıyaslamalar ; Arkadaşlar Türk basınında ve AKP'nin söylemlerinde Abhazya'nin de facto bağımsızlığı , PKK'nın bağımsız kürdistan talebiyle kıyaslanmaktadır. Bu ancak kasıtlı ve kötü niyetli bir benzetme olabilir. Zira Abhazya'nın de facto bağımsızlığının benzeri PKK'nın bağımsız kürdistan hedefi değil. KKTC'dir. Birincisi Abhazya, tarih boyunca bir Gürcü şehri olmamıştır. 19. yyda Çarlık Rusya Gürcistan'ı ilhak ettiğindede bir Gürcü şehri değildir. Sovyet döneminde adı ; Abhazya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'dir. Dikkat edelim arkadaşlar. Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti , Abhazya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti. İkiside Sovyetler Birliği'ne bağlı özerk cumhuriyetlerdir. Tüm sovyet cumhuriyetleri gibi. 1991 Yılında Sovyetlerin dağılmasıyla Gürcistan bağımsızlığını ilan etmiştir. Abhazya'da bağımsızlığını ilan etmiştir. Fakat Gürcistan Abhazya'daki Gürcü nüfusunun varlığını öne sürerek, Abhazya'nın Gürcistan'a ait olduğunu iddia etmiş ve bu ülkeyi ilhak etmiştir. BM, AB gibi uluslararası örgütlerde Abhazya'yı Gürcistan'ın parçası olarak kabul etmişlerdir. Ancak hiçbir zaman Gürcistan Abhazya'da hakim olmamıştır. Abhazya Gürcistan tarafından yönetilmemiştir. Gürcistan'ın Abhazya'da kontrolü ele geçirmek için başlattığı savaş, tüm gürcü birliklerinin Abhaz direnişçiler tarafından Abhazya'dan püskürtülmesiyle sonuçlanmıştır. Sovyetler dağıldıktan sonra, bağımsızlık ilan etmek Gürcistan'ın ne kadar hakkıysa, Abhazya'nında o kadar hakkıdır. Zira Abhazya ve Gürcistan, sovyetler birliğinin iki ayrı özerk cumhuriyetidir. Yani, İngiliz hakimiyetinin ardından, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dediğimiz iktidarın, Tüm Kıbrıs olarak bağımsızlık ilan etmesiyle bu durumun bir farkı yoktur. Nasıl ki Güney Kıbrıs'ın kendisini tüm Kıbrıs'ın hakimi olarak ilan etmesine, ilk günden itibaren KKTC itiraz etmişse. Abhazya'nın durumuda böyledir. Aynı şekilde BM ve AB KKTC'yi tanımamakta, KKTC'yi, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin bir parçası olarak görmektedir. Şu an Birleşmiş Milletler'e göre, Avrupa Birliği'ne göre, KKTC diye bir devlet yoktur. Kıbrıs Devleti vardır. Ve yönetimi bizim Güney Kıbrıs Rum yönetimi dediğimiz iktidardır. Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Bir ikinci önemli nokta, Abhazya konusunda yapılan kıyaslamalar ; Arkadaşlar Türk basınında ve AKP'nin söylemlerinde Abhazya'nin de facto bağımsızlığı , PKK'nın bağımsız kürdistan talebiyle kıyaslanmaktadır. Bu ancak kasıtlı ve kötü niyetli bir benzetme olabilir. Zira Abhazya'nın de facto bağımsızlığının benzeri PKK'nın bağımsız kürdistan hedefi değil. KKTC'dir. Birincisi Abhazya, tarih boyunca bir Gürcü şehri olmamıştır. 19. yyda Çarlık Rusya Gürcistan'ı ilhak ettiğindede bir Gürcü şehri değildir. Sovyet döneminde adı ; Abhazya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'dir. Dikkat edelim arkadaşlar. Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti , Abhazya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti. İkiside Sovyetler Birliği'ne bağlı özerk cumhuriyetlerdir. Tüm sovyet cumhuriyetleri gibi. 1991 Yılında Sovyetlerin dağılmasıyla Gürcistan bağımsızlığını ilan etmiştir. Abhazya'da bağımsızlığını ilan etmiştir. Fakat Gürcistan Abhazya'daki Gürcü nüfusunun varlığını öne sürerek, Abhazya'nın Gürcistan'a ait olduğunu iddia etmiş ve bu ülkeyi ilhak etmiştir. BM, AB gibi uluslararası örgütlerde Abhazya'yı Gürcistan'ın parçası olarak kabul etmişlerdir. Ancak hiçbir zaman Gürcistan Abhazya'da hakim olmamıştır. Abhazya Gürcistan tarafından yönetilmemiştir. Gürcistan'ın Abhazya'da kontrolü ele geçirmek için başlattığı savaş, tüm gürcü birliklerinin Abhaz direnişçiler tarafından Abhazya'dan püskürtülmesiyle sonuçlanmıştır. Sovyetler dağıldıktan sonra, bağımsızlık ilan etmek Gürcistan'ın ne kadar hakkıysa, Abhazya'nında o kadar hakkıdır. Zira Abhazya ve Gürcistan, sovyetler birliğinin iki ayrı özerk cumhuriyetidir. Yani, İngiliz hakimiyetinin ardından, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dediğimiz iktidarın, Tüm Kıbrıs olarak bağımsızlık ilan etmesiyle bu durumun bir farkı yoktur. Nasıl ki Güney Kıbrıs'ın kendisini tüm Kıbrıs'ın hakimi olarak ilan etmesine, ilk günden itibaren KKTC itiraz etmişse. Abhazya'nın durumuda böyledir. Aynı şekilde BM ve AB KKTC'yi tanımamakta, KKTC'yi, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin bir parçası olarak görmektedir. Şu an Birleşmiş Milletler'e göre, Avrupa Birliği'ne göre, KKTC diye bir devlet yoktur. Kıbrıs Devleti vardır. Ve yönetimi bizim Güney Kıbrıs Rum yönetimi dediğimiz iktidardır. bu olaylar karşısında herhangi bir kişiyi haklı veya haksız görmüyorum. ancak abhazyanın hiçbir zaman gürcü kenti olmadığını söylemek bence tehlikeli. çünkü bizim ülkemizin her ne kadar türk kökenli yurttaşlarımız yaşasa da ağırlıklı olarak kürt kökenli yurttaşlarımızın yaşadığı bölgeler var. ve bu şekilde bir yaklaşım gösterirsek yarın öbür gün diğer ülkeler de türk kökenli yurttaşlarımızın daha az nüfuslu olduğu bölgeleri kürt, laz, çerkez vs. toprağı olarak gösterip buraların özerk olması gerektiğini söyleyerek bizi buna zorlayabilirler... bu nedenle nüfusun hangi kökenden olduğu önemli değildir. önemli olan o nüfusun barış içinde yaşayıp yaşamadığıdır. abhazya nın özerk veya bağımsız olmasını destekleyeceksek bu noktadan hareket etmemiz gerekmektedir.. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Peki arkadaşım şimdi, Kuzey Irak'ta Barzani, Kerkük ve Erbil'i de kapsayacak şekilde bağımsız Kürdistan devleti ilan etse aynı tavrı mı göstereceksin ? KKTC için Kıbrıs Rum yönetiminin şehirleridir mi diyorsun ? Bana KKTC ile Abhazya'nın durumu arasındaki ne fark var söyler misin ? Abhazya, bir Gürcü kenti iken bağımsızlık talep etmemiştir bu yüzden ayaklanmamıştır. Doğuanadolu, 700 yıl boyunda Osmanlı İmparatorluğu' sınırları içerisinde, 85 yıldırda Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindedir. Abhazya'nın durumuyla arasında bir benzerlik yoktur. Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Peki arkadaşım şimdi, Kuzey Irak'ta Barzani, Kerkük ve Erbil'i de kapsayacak şekilde bağımsız Kürdistan devleti ilan etse aynı tavrı mı göstereceksin ? KKTC için Kıbrıs Rum yönetiminin şehirleridir mi diyorsun ? Bana KKTC ile Abhazya'nın durumu arasındaki ne fark var söyler misin ? Abhazya, bir Gürcü kenti iken bağımsızlık talep etmemiştir bu yüzden ayaklanmamıştır. Doğuanadolu, 700 yıl boyunda Osmanlı İmparatorluğu' sınırları içerisinde, 85 yıldırda Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindedir. Abhazya'nın durumuyla arasında bir benzerlik yoktur. tabi ki arasında bir benzerlik yoktur. benim demek istediğim sonuçta farklı kökenlerden insanlarımızın bulunduğu topraklarımız var. zaten yazımda da türkiye ye böyle yaklaşımda bulunursak tehlikeli olur diyorum. yani bağımsız kürdistanı istemek gibi bir durumum yok. yoksa tehlike demez, abhazyaya ve osetyaya bağımsızlık isteyenler kürdistanı neden görmüyorlar derdim Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Aksine senin gibi yaklaşıldığında olaya. Kolayca, Türkiye KKTC'ye bağımsızlık istiyorda Kürdistan'ı neden görmüyor der başkaları. Her bağımsızlık talebi, bölücülük, ayrılıkçılık değildir. Yüzyıllar boyunca bir arada aynı devlet çatısı altında barış içinde yaşıyan halkları birbirinden ayıracak ayrılıkçı talepler ile. İlhak yoluyla tarih boyunca parçası olmadıkları bir devlete bağlanmak istenen halkların bağımsızlık talebi aynı değildir. Ortada olan açıktır. Abhazya, Gürcistan'ın bir şehri iken bağımsızlık için ayaklanmamıştır. Gürcistan bağımsızlığını ilan ettiğinden beri Gürcistan'ın parçası olmayı kabul etmemiştir. Filistin'in İsrail şehirleri olmaması gibi. KKTC'nin , AB üyesi "Kıbrıs Devleti" nin bir parçası olmaması gibi. Dostum senin ortaya koyduğun gerekçelerle gerçekten bizim, KKTC'nin bağımsızlığını kabul etmememiz, Filistin'in bağımsızlığını kabul etmememiz, Yarın Barzani Kerkük'ü başkent yaparak bağımsız "Kürdistan" ilan ettiğinde, Türkmenlere "siz Kürdistan'ın parçasısınız" dememiz gerekir. Zira Abhazya'nın Gürcistan'a bağlanmasının bunlardan bir farkı yoktur. Abhazya milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının anavatanıdır. Milyonlarca çerkesin Gürcülerin Abhazya'da yaptıkları yüzünden içinin kanadığı ülkedir. Türkiye'de yaşıyan milyonlarca çerkes, son üç gündür, Hükümet'in Abhazya konusunda gösterdiği tavrı, şaşkınlık ve büyük bir üzüntüyle izlemektedir. Daha Sırplar çekilir çekilmez, Türklere yönelik tacizlere başlıyan Milliyetçi Arnavutlar'ı memnun etmek için Kosova'nın bağımsızlığını ilk tanıyanlardan birisi olan Türkiye, Abhazya'ya gelince sıra 180 derece ters davranmaktadır. Tabi ABD Abhazya'nın bağımsızlığını tanımış olsa, şu dakka Türkiye Abhaz Büyükelçiliği için semt arıyor oluyordu Ankara'da. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Oya Akgönenç 11.08.2008 üney Osetya’nın Gürcistan’dan ayrılarak Rusya ile birleşmeyi istediğini dile getiren Akgönenç, “Gürcistan ise böylesi ayrılıkçı bir harekete izin vermeyeceğini söylüyordu. Ve önceki gün bir sınır çatışması, savaşın fitilini yaktı. Acaralar ve Abhazalar da aynı şekilde özerk unsurlardan. Osetya’nın yarısı Müslüman yarısı Ortodoks’tur. Kafkasya’daki bu savaş hali birden bire oluşmadı. 5-6 yıldır alttan alta gerilim artıyordu. Kafkasların savaşçı mizacı vardır ve savaştılar mı tam savaşırlar”dedi. “Saakaşvili’yi yakinen tanırım. Tahsilini Batı’da yapmıştır ve Batı’nın gözdesi bir liderdir” diyen Akgönenç açıklamasını şöyle sürdürdü; Bölgede Batılı bir yönetici varsa o ülkede huzur olmaz. Çünkü Batı’ya mı ülkesine mi hizmet ettiği anlaşılmaz. Balkanların ardına sıkıştırılan Gürcistan AB üyesi olmak istiyor. Rusya ise bunu istemiyor. ABD’nin İran’a karşı bir saldırıda bulunması ihtimali var. Saakaşvili de İran’a yönelik bir saldırı öncesi dikkatleri başka yöne çekmek için Osetya’ya savaş açmış olabilir. Olayın, ABD ile anlaşmalı bir girişim olma ihtimali var. Rusya, askeri üsleri ve havaalanlarını vuruyor. Türkiye de burada Gürcü askerlerine eğitim veriyor. Belli noktaları vurarak Batı’ya, “Sen benim işime karışma!” mesajı veriyor. Rusya Putin’le tekrar bir toparlanma sürecine girdi ve Batı’ya karşı gövde gösterisi yapıyor. Önümüzdeki yıllarda Kafkaslar ve Hazar bölgesi, Ortadoğu gibi çok önemli bir stratejik önem kazanacak ve bu bölgede güç mücadeleleri sürecek ve bölge daha da karışacaktır!” ................... Saakaşvili de İran’a yönelik bir saldırı öncesi dikkatleri başka yöne çekmek için Osetya’ya savaş açmış olabilir. Olayın, ABD ile anlaşmalı bir girişim olma ihtimali var. bu kadar basit tabii bu oyunun icinde Rusyanin olmama ihtimalide cok az? Rusya bence bu oyunun icinde cok büyük oyun oynaniyor emperyalistlerin yeni oyunu fillerin tepismesi... yarı bagimli yari bagimsiz halklar üzerinde.. Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 burada benim söylediklerim tamamiyle yanlış anlaşılmış durumda. şimdi benim kktc ve kürdistan meseleleri konusunda devlet politikamızın aksine düşünüdüğüm gibi bir izlenim var. kürdistan olayı dış destekli ve türkiyeyi yok etmeye yönelik birçok oyun sebebiyle başımızı ağrıtmakta. eğer biz bugün kürt kökenli yurttaşlarımıza büyük bir baskı, zulüm, soykırım vs. yapsaydık kürt kökenli olmamama rağmen bunu desteklerdim. evet, desteklerdim. çünkü hangi ülke olursa olsun eğer yurttaşları arasında ayrım yapıyorsa cezalandırılmaya ve bölünmeye mahkumdur. ancak bizizm durumumuz böyle değil. bop adı altında türkiyenin güneydoğusunu elimizden almaya ve bizi yavaş yavaş bölmeyi amaçlıyorlar. böyle bir olayın bağımsızlığı haketmesi söz konusu bile değildir. hiçbir savunulur tarafı olmaz ki 1. dünya savaşından sonra yok olan imparatorlukların büyük bölüm dış ülkelerin o ülkelerdeki azınlıkları ayaklandırması ve " milliyetçilik " fikrinin ortaya atılması dolayısıyla olmuştur. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 burada benim söylediklerim tamamiyle yanlış anlaşılmış durumda. şimdi benim kktc ve kürdistan meseleleri konusunda devlet politikamızın aksine düşünüdüğüm gibi bir izlenim var. kürdistan olayı dış destekli ve türkiyeyi yok etmeye yönelik birçok oyun sebebiyle başımızı ağrıtmakta. eğer biz bugün kürt kökenli yurttaşlarımıza büyük bir baskı, zulüm, soykırım vs. yapsaydık kürt kökenli olmamama rağmen bunu desteklerdim. evet, desteklerdim. çünkü hangi ülke olursa olsun eğer yurttaşları arasında ayrım yapıyorsa cezalandırılmaya ve bölünmeye mahkumdur. ancak bizizm durumumuz böyle değil. bop adı altında türkiyenin güneydoğusunu elimizden almaya ve bizi yavaş yavaş bölmeyi amaçlıyorlar. böyle bir olayın bağımsızlığı haketmesi söz konusu bile değildir. hiçbir savunulur tarafı olmaz ki 1. dünya savaşından sonra yok olan imparatorlukların büyük bölüm dış ülkelerin o ülkelerdeki azınlıkları ayaklandırması ve " milliyetçilik " fikrinin ortaya atılması dolayısıyla olmuştur. Sayın Hakan Aytac en kötüsü ıse Kürt ve Türk kardeslıgının bozulmaya calısılmasıdır,PKK bu oyunun ıcersındedır,yanı Türkıyeyı bölme senaryolarına PKK evet demıstır.Kürt sorunu denılen sorun aslında SARK SORUNU denılen olayın Kürt sorunu seklıne sokulmasıdır kı Kürt sorunu var demek bence ıhanetle es anlamlıdır. saygılarla Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Çılgınlar Ders Almalı... Kısa bir müddet önce arkasında uluslararası toplumlu ya da siyasi bir destek olmadan kerkük'e girmek heveslisi olan Çılgın kardeşlerimize izah etmiştik, bir ülkeyi işgal etmek öyle basit bir hadise değildir diye. Ve şöyle ilave etmiştik madem o kadar heveslisiniz buyurun kendi çocuklarınızla birlikte gidin Kerkük'e. Umarım Gürcistan'ın binlerce insanın ölümüne neden olan çılgınlığı bizimkilere bir ders olur...Savaşı görmemiş, savaşın acısını yakın zamanda yaşamamış insanlar için savaş narası atmak ne kadar da kolay oluyor bazen..Gazetelerdeki köşelerinde hükümeti sıkıştırmış olmak gibi basit bir amaç için Kerkük savaşı başlatmak isteyen sözde yazarlara acıyorum.... Gürcistan'ın da kendine bir pay çıkarması şarttır muhakkak. Güneyde olsun kuzeyde olsun bütün kafkasyada hakim gücün hala Rusya olduğunu unutmamaları gerektiğini bir defa daha anladılar. Bağımszılık için yalnızca farklı bir etnik kökene sahip olmak yeterli midir? Zannetmiyorum. Bugün çeçenya olsun, tataristan olsun, başkırdistan olsun ya da osetya olsun bütün bunları yeniden gözden geçirmeli diye düşünüyorum. Abhazların ve acarların da aynı husus üzerinde yeniden düşünmeleri şarttır. Hangi bağımsızlık? Farklı bir etnik kökene sahip olmanın verdiği asabiyetle bağımsızlık uğruna savaştığına inanan halklar acaba hangi ekonomik devlerin kucağına oturmak gibi bir bahtsızlığın peşindeler. Ya da kendini bağımsız ilan etmiş kaç devlet boynuna sermaye devletlerinin iplerini dolamamış? Fransız devriminin artık içi boşalmış ulus devlet ideali yalnızca ekonomi imparatorluklarının sermayesi olmaya yarıyor. Oysa ki Genetik Çağda en büyük ulusçu ülkesini en büyük toprağı değil en büyük şirketi kazandırandır. Elinde silah tüccarlarından sattığı uyuşturucu karşılığı aldığı bir otomatik silah ve karnı aç dağda gezen ulusçuların da artık ayaklarının yere basması lazım. Bir zamanlar, sömürge imparatorlukları çağında sömürülen halkların kaybettiği toprakları geri kazanmak maksadıyla peşinden koştuğu geçerli bir ideal olan Fransız ulusçuluğu bugün büyük şirketlerin daha çok kazanmasına neden olan bir fikre dönüşmüş durumda. Herşeyden mühim olanı ise insanların kanından hiçkimsenin bir menfaat sağlayamayacağı gerçeğini acaba ne zaman anlayacağız? bozan Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 burada benim söylediklerim tamamiyle yanlış anlaşılmış durumda. şimdi benim kktc ve kürdistan meseleleri konusunda devlet politikamızın aksine düşünüdüğüm gibi bir izlenim var. kürdistan olayı dış destekli ve türkiyeyi yok etmeye yönelik birçok oyun sebebiyle başımızı ağrıtmakta. eğer biz bugün kürt kökenli yurttaşlarımıza büyük bir baskı, zulüm, soykırım vs. yapsaydık kürt kökenli olmamama rağmen bunu desteklerdim. evet, desteklerdim. çünkü hangi ülke olursa olsun eğer yurttaşları arasında ayrım yapıyorsa cezalandırılmaya ve bölünmeye mahkumdur. ancak bizizm durumumuz böyle değil. bop adı altında türkiyenin güneydoğusunu elimizden almaya ve bizi yavaş yavaş bölmeyi amaçlıyorlar. böyle bir olayın bağımsızlığı haketmesi söz konusu bile değildir. hiçbir savunulur tarafı olmaz ki 1. dünya savaşından sonra yok olan imparatorlukların büyük bölüm dış ülkelerin o ülkelerdeki azınlıkları ayaklandırması ve " milliyetçilik " fikrinin ortaya atılması dolayısıyla olmuştur. yanlış anlama yok. Sen, Abhazya'nın Gürcistan'ın parçası olduğuna itiraz etmemeliliyiz, çünkü etnik sorunları olan bir ülkeyiz, devlet politikamıza ters olur diyorsun. Bende farklı sorunlarda aynı tarzda politika izlemenin yanlış olduğunu söylüyorum. Zira bir yandan KKTC'nin tanınması için uğraşırken öbür yanda de facto bağımsızlığı KKTC'den hiçbir fark taşımayan bir ülkeye karşı gösterilen tavrın çelişmesinden bahsediyorum. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2008 "Gazete köselerınde hükümetı sıkıstırmıs olmak ıcın Kerkük'E SAVAS ACAN YAZARLAR" Kıbrısı Rumlara vermeye calsıan bır hükümetın Irak'ı bölenlere stratejık ortk olmaları kadar absurd ne olabılır kı.Denktas'ı neredeyse vatan haını ılan edıp Talabanı ve Barzanı gıbı terörıstlerleısbırlıgı yapan bır ıktıdar tabııkı sıkıstırılacaktır,yoksa alkışmı beklenıyordu.hükümetınkıme hızmet verdıgı ortada ıken hala hükümete arka cıkmak gercekten pıskınlıktır. Kerkük ıcın Türkıye gerekırse tabııkı savasa gırebılır ama bunun sartları savasa gırecek derecede olusmamıstır ve umarızkı olusmazda.Yanıbasımızda bır ülkenın parcalanmasına seyırcı kalınıp Kıbrısta AB nın emrıyle hareket etmek bıraz cıddıetten yoksun olmak demektır.Bır hükümet hükümet ettıgı devletın tarıhını hıce sayıpta ülkede bılmem ne sorunu vardır derse o hükümet tabııkı sıkıstırılacaktır. sayılrla Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.