Merhabalar ,

 

gercekten kanal kanal gezen bir sahis ,

bagiracak cagiracak , ki aslinda ulusal

uslubun karikatürüdür,sonradan PKK

ile ne kadar icli disli oldugu gün yüzüne

cikacak.

 

Bir tanesi burada :

 

Digerlerine asagidaki linkden ulasabilirsiniz!

 

Ilginc olan su : "Sehit Hasan Akbas Egitim bilmemnesinde" Apo dahil,

YK hoca sanki ders veriyor gibi ...

Orada da bagirip cagirdigini sanmiyorum bu ara ...

 

Evet, bircok Ergenekoncular nedense PKK ile icli disli ...

Yalcin Kücük ile Apo resimlerinden evel , Perincekin

Apoyala olan resimler hala hafizalarda.

 

Evet , anlasilan YK pkkya ders verdikten sonra ,

Türk halkina da ders vermesi uygun görüldü ...

 

Zaman gazetesinin haberi :

 

 

Geçtiğimiz günlerde kitaplarında 'kardeşim' diye hitap ettiği terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'la oldukça samimi fotoğrafları ortaya çıkan Yalçın Küçük'ün, 'Emperyalist Türkiye' kitabında Mustafa Kemal Atatürk'e ağır hakaretler yer alıyor. Ergenekon'un savunuculuğuna soyunan ve kendisini 'sıkı bir Atatürkçü' ilan eden Yalçın Küçük, kitabında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunu 'sevgisiz ve acımasız' diye nitelendiriyor. Küçük, kitabında Atatürk'ü kompleksli ilan ediyor ve şu cümlelere yer veriyor: "Eğer bir kimse Mustafa Kemal'i 'sevecen' gösterirse bir başkasının filmini yapmış olur. Mustafa Kemal çok vesveseli, hep kıstırılmışlık kompleksi içinde yaşayan, sevgisiz bir insandır. Annesini sevmez... Annesinin cenazesine gitmiyor. Sevgisiz ve acımasızdır. Maliye Nazırı Mehmet Cavit'i astırdığı akşam bir balo düzenlemeye dikkat ediyor."

 

Atatürk, aydınlanmamacı bir despot!

 

Daha da ileri giderek Atatürk'ü, 15. yüzyılda Rusya'da yaşayan ve 20 yıl boyunca halkına zulüm çektiren, bu uğurda oğlunu dahi öldüren Korkunç İvan'a benzeten Küçük, bir de 'aydınlanmamacı despot' benzetmesi yapıyor: "Sevgiyi bilmeyen, acımayı bilmeyen, kimseye güvenmeyen, herkesi kendine karşı komplo hazırlayıcısı olarak gören, bir 'aydınlanmamacı despot' olan Mustafa Kemal'i hiçbir romancı ya da yönetmenin sevimli yapabileceğine ihtimal vermiyorum. En gerçekçi film, müthiş İvan'ın başarısız bir kopyası olabilir."

 

Atatürk'ün İngiliz yanlısı olduğunu iddia eden Küçük, "Kemal, çok küçük istisnadan birisidir ve ordu içinde İngiliz politikasını temsil ediyor. Londra bu dönemde, bu bölgede, en büyük tehlike olarak birbirleriyle iç içe saydığı Bolşeviklerle İttihatçılığı görüyor. Kemal Paşa bunlara karşı misyonla ve gayet açık olarak, Büyük Britanya işgal kuvvetlerinden vize alarak gidiyor. Örnek olsun, İngilizlerin kendilerine karşı direnen Altıncı Ordu Kumandanı Ali İhsan Sabis'i görevden alarak yerine Mustafa Kemal'i atamak istedikleri belgelerle kesindir." ifadelerini kullanıyor. Küçük, bu hakaretine bir de Amerikan mandacılığını ekliyor ve, "M. Kemal, kurtuluş vekaletini Amerika'ya verme kararı alıyor." diyor.

 

Zaman - makale

Sayin Istanbulian yüce ATAMIZA sahip ciktigin icin tesekkürler..

 

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK der ki;

 

"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir."

 

 

Burhan Ayeri nin köşesinden

 

 

Bu aralar tüm tanıdıklarımıza ‘Kitap göndermeyin’ ricasında bulunmamıza rağmen, sızmalar oluyor. Bazıları da bize çarpıcı geliyor. Son aylarda en fazla ilgi duyduğumuz ‘Türk İstihbarat Tarihi’ydi. Yıldız İstihbarat Teşkilatı’ndan Teşkilat-ı Mahsusa’ya, oradan da MİT’e kadar gelen bu kitap Truva Yayınları’ndan çıktı. Çarpıcı yanı, yazarı Kaya Karan’ın -Kod adı- tam 34 yıl Milli İstihbarat Teşkilatı’nda çalışması. Ona ‘Ajan Hocası’ demek mümkün. Son görevi ise Daire Başkanlığı’ydı.

 

Genelde, dünyadaki casusluk faaliyetlerinin geçmişinin incelendiği çalışmada bir bölüm fazla dikkatimizi çekti. M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan Çinli Sun Tsu’nun ‘Politik ve Psikolojik Yıkıcı Faaliyet Kuralları’ndan bir bölümü okumakta yarar var:

 

Düşman ülkesinde değerli olan her şeyi yok edin. Büyük güçlerin ajanlarına suçlar yükleyin, durumlarını bozun. İtibarlarını kaybettirin, kendi halkı karşısında aşağılayın. Halkını birbirine düşürün. Gençleri yaşlılara karşı direnişe sokun. Hedefinizdekilerin silahlarını, stoklarını yok edin. Disiplinlerini bozmak için her çareye başvurun. Geleneklerini ve inandıkları tanrıları yıkın. Haber ve onu sağlayacak elemanları temin için vaatlerde bulunup, armağanlar verin. Gizli ajanlarınızı her yöne salın. Para dağıtmaktan çekinmeyin. Çünkü karşılığında çok şeyler kazanırsınız.

 

Gördüğünüz gibi 2008 Yılı Türkiyesi’nde Tsu’nun taktikleri hâlâ geçerli ve en yoğun şekilde uygulanmakta.

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK der ki;

"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir."

Yalcin Kücük ve PKK,TARAF,Vakit vs. ve Fetullah Gülen ne kadarda uyumlu kafiyeli,ismarlama gömlek gibi üzerlerine uygun.Hepside Kemalizm düsmani yani Atatürk düsmani,bir insanin bu kadar düsmani olmasina degil düsmanin kim olduguna bakmalidir.****

 

 

saygilarla