Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Gülen cemaatiyle ilgili ilginç itiraflarda bulunan M. Hakan Yavuz, cemaatin Ergenekon operasyonuna yön vermek istediğini söyledi. Yavuz AKP?yi de ?sadece liderin olduğu hayalet bir yapı? diye niteledi.

 

 

 

Fethullah Gülen?e yakınlığı ile bilinen Utah Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi M. Hakan Yavuz, Gülen cemaati ile ilgili ilginç itiraflarda bulundu. Yavuz, cemaatin amacının İslamı küresel güçlerin istemleri yönünde şekillendirmek olduğunu belirtirken, okullar, finans ve medya kuruluşlarının bir sistemin parçaları olduğunu söyledi. Yavuz, cemaatin eski Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın davası, Atabeyler ve Sauna operasyonları ile Şemdinli davasına yön vermeye çalıştığını, aynı şeyin şimdi de Ergenekon operasyonu konusunda gerçekleştirildiğini belirtti.

 

 

 

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre Fethullah Gülen?e yakınlığı ile bilinen, cemaat ile ilgili bir kitabı bulunan ve bir dönem Zaman gazetesinde Gülen ile ilgili yazılar yazan Yavuz, ?www.odatv.com? adlı internet sitesine cemaati eleştiren oldukça ilginç açıklamalarda bulundu. Hakan Yavuz?un söylemleri, daha önce Gülen?in sağ kolu olarak bilinen Nurettin Veren?in açıklamalarını anımsattı. Hakan Yavuz?un yaptığı açıklamalar şöyle:

 

 

 

? Açıkça söylemeliyim ki; son dönemde cemaatle ilgili endişelerim arttı. Bir yapı ?güç? denen şeye sahip olmak için farklı alanlarda ilerlemeyi seçebilir. Okullar, finans kuruluşları, medya kuruluşları, bunlar bir sistemin parçalarıdır. Ama beni rahatsız eden, bu gücün nasıl kullanıldığı ve İslamı paketleme olayıdır. Ben buna biraz ?İslamsız İslam? diyorum. İslamı belli kesimlere hoş gelecek hale dönüştürmek, belli güçlerle uyumlu hale getirmek. Belli yerlerden destek de alıyorlar mutlaka. Amaç İslamı global güçlerin ihtiyaçlarına, kapitalizme yakın hale getirmek. İslamı özünden koparıyorlar. ?Sakız gibi? her yere çekiyorlar. Bunun da ne için yapıldığını bilmiyoruz.

 

 

 

?Davalara yön veriyorlar?

 

 

 

? Ben aslında cemaate antipatik de bakmıyordum, çok yanında da değildim. Ama özellikle AKP iktidarından, 2002 yılından bu yana özellikle yargı konusunda çok yanlış adımlar attıklarını düşünüyorum. Dört tane dava var benim için önemli olan: Yücel Aşkın duruşması, Şemdinli davası, Atalar (Atabeyler) operasyonu ve Sauna operasyonu. Şimdi de Ergenekon. Bu ilk dört davaya cemaat yön vermeye kalkıştı. Cemaatin basın organlarının bu davalarla ilgili yayınlarına bakın. Yücel Aşkın?a ne iftiralar atıldı. Ergenekon?da 1 yıldır insanların dava açılmadan içeride tutulmasını izah edemiyorum.

 

 

 

? Son dönemde benim ?cooptation? dediğim bir durum var. İnsanları çağırıp yazı yazdırmak ya da konuşturmak karşılığı paralar veriliyor. ?Herkesi işin içine sokmak? diyorum ben buna. Gelip konuşuyorsun, hemen 2 bin dolar. Bu para nereden geliyor, makbuz karşılığı mı veriliyor?

 

 

 

? Türk devleti toplumuna göre özgürleştiricidir. Toplumumuz daha baskıcıdır. Sıvas?ta yaşananlar, en son Düzce?de olanlar... Devlet çökünce her şey çöküyor Türkiye?de. Çünkü toplum daha bireyselleşemedi. Toplum hâlâ kabadayı bir toplum. Devlet zayıfladığı, sarsıldığı zaman, toplumun içindeki cemaatler, kabileler, mahalleler hemen ayrışıyor ve birbirine karşı durum alıyor. Irak?taki durum ortada. Devlet düşmanlığı ile bir yere varılmaz. AKP?nin temel hatası ?Kemalizm? karşıtlığı yapacağız diye, devlet düşmanlığı yapmaları.

 

 

 

? Türkiye?de devlet bireyi dinsel cemaatlere karşı korumak zorundadır. Bu nedenle de laiklik anlayışı daha dayatmacı görünebilir. Ama Amerika?da bir dini grup polis teşkilatını ele geçirmeye çalışmak istemiyor. Askeri okulları ele geçirmek istemiyorlar. Devletin üniversitelerini ?Kırıkkale Nakşilerin, Sütçü İmam bilmem hangi grubundur? diye parsellemiyor.

 

 

 

Bakanlıkları ele geçiriyor

 

 

 

? AKP belli bir cemaatle ilişkisini gözden geçirmek zorunda. Cemaat bazı bakanlıkları ele geçirmek için büyük mesafe aldı. Bundan rahatsızlık var partinin içinde. Türkiye?de bazı cemaatler de çete gibi hareket ediyor. Her yerde aynı şey söyleniyor. AKP nedir? Hangisi AKP?dir? Washington?da yansıtılan mı? Konya?daki mi? İstanbul?daki mi? AKP diye bir parti de yok. Bir lider var sadece. Anayasa Mahkemesi bir hayaleti kapatıyor.

 

 

 

Cumhuriyet

 

 

Hani bazı arkadaşlarımız diyor ya yargı kullanılıyor Kemalistler ve ordu tarafından. Gerçekten de bağımsız değil miş yargı bakalım bunlara ne diyecekler. Unutmadan Ergenekon davasının iddianamesi ile ilgili haberlerin adliyeden Çalık grubuna ait basın yayın organlarına SIZDIRILMASINI da sanırım Kemalistler yapmıştır.

Gönderi tarihi:

Nasıl olsa verecek bir cevap bulunur.

Gönderi tarihi:

-http://arsiv.sabah.com.tr/2005/02/28/yaz13-10-104.html-

-http://www.sabah.com.tr/2005/03/01/yaz13-10-137.html-

 

Emre Aköz tarafından Hakan Yavuz'un kitabı doğrultusunda iki bölümden oluşan yazısı var linkte. Yıl 2005.

 

Hakan Yavuz, siyaset bilimci. Cemaatin içinden değil. En azından o yazıları yazdıktan sonra içinde olsa bile o tarihten sonra tasfiye edilirdi. Bugün 2008'deyiz.

 

Cemaatin içinden biri Fetullah Gülen hakkında yutulmaz şeyler söyledi demek doğru durmuyor.

 

Gülen Cemaatini ve AKP'yi tanıyan, bilen ve bu konuda kitapları olan xxx şunları söyledi dersek daha doğru olur kanaatindeyim...

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Hakan Yavuz Utah Üniversitesinde bir ögretim üyesi ve Fethullahcidir,söylediklerinin tümü gercektir,Fetullahci yapilanma Türkiye'nin tüm kurumlarinda yerlesmeye baslamistir.Bakanliklari kusatmis oldugu dogrudur,Emniyet büyük oranda Fetullahci bir yapilanma icindedir bu yeni degildir,Isik evlerinde beyinleri yikanan polis memurlarinin itiraflari vardir.

Ergenekon balonu Fetullahcilarin eseridir,sahte belgelerle masum insanlar iceri tikilmislar ve kendilerine islemedikleri suclar isnat edilmistir.

Surasi bir gercekki,Atatürk'cüler,Ulusalcilar yol üzerinde olduklari sürece dinci rejime asla gecit yoktur Türkiye'de,bunu bildikleri icin Atatürk'cülere ve ulusalcilara karsi bir baski olusturulmustur.Ankaea'nin serrinden Brüksel'e sigindik diyenler bugün iktidardadir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Mevcut şeriatçı yapılanmalar içinde eğitime, dolayısıyla insana en fazla yatırımı yapan; ABD'nin tüm dünyada tarikatlara öngördüğü modeli ülkemizde en iyi uygulayan fethullahçılar, laik Cumhuriyetimizin öncelikli en büyük tehdidi konumunda. Arkalarındaki dış desteğin ABD olduğunu bugün artık Türkiye'de de, dünyada da bilmeyen yok. Bilindiği gibi, bu illegal yapılanmanın liderinin müritleri tarafından verilmiş "hocaefendi" ünvanı da Devrim Yasalarına göre suç. Ancak, suç olmasına karşın ülkemizdeki kimi etki ajanlarının, üstlendikleri tüm resmi sorumluluklara karşın, sözkonusu elebaşıları tanımlamakta kasden "hocaefendi"yi kullanmakta ısrar etmeleri, diğer illegal şeriatçı yapılanmalar için de özendirici faktör oluşturmuştur. Artık, süleymancılar, nakşiler, vilayet imamları için bile hocaefendi ünvanını alenen kullanmaya başlamışlardır. Dolayısıyla yurtiçinde ve dışında laik hukuk devleti aleyhine faaliyet gösteren hocaefendilerin yanısıra, hatta ahirete intikal ettikten sonra bile müritleri tarafından bu ünvana lâyık (!) bulunan hocaefendilerin sayısında da tuhaf bir artış gözlemlenmektedir.

 

...........

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.