Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2006 ziyanı yok bu hakkını yakında istanbulda yapılacak ikiz kulelere sakla ordan atla.... Alıntı
Φ BlackWhite Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Gittin Öyle Mi ? Yüzün güneşe bakardı, güne bakanlar kıskanırdı. Zaten sen bakmasan güneş parlamazdı. Ben senin yüzüne hayranlıkla bakarken gözlerin bir sevdayı anlatırdı. Ben o sevdanın tutkunuydum ve bir sevda ancak böyle tutkulu yaşanırdı. Hüznün karanlığına teslim gecelere, senin varlığınla direnirdim. Varlığın beni çoğaltırdı. Ne kadar çoğalırsam aşkım o kadar büyürdü ve aşk sadece senin adınla vardı. Elimde ki birkaç umut kırıntısını her gün; ama yeniden her gün yeniden besteleyip bitmeyen bir aşk senfonisine dönüştürürdüm her notası seni anlatırdı. Sen duymazdın ama dinleyen herkes seni anlattığını anlardı.. Günler solar, mevsimler değişir, zaman delice akardı.yalnızlık bir kılıç olup yüreğime saplanırdı. Sensizliğe günce yazıp kimsenin bulamayacağı yerlere saklardım.sensiz olduğum bilinsin istemezdim. Çünkü bu yürek sadece seninle atardı. Ağlardım, kimse görmezdi. Gözyaşlarım içime akardı. Seni özlemek bir fırtınayı andırırdı. Fırtınalar içinde sevda ağaçlarını kökünden kopartırcasına sallardı. Her seferinde bir yolunu bulup ağaçlarımı kurtarırdım. Bu yüzden benim sevdam yıkılmazdı. Aşkın yarını yoktu; bizim beklediğimiz hep yarındı. Bu ne sana nede bana uyardı; ama çaresizlik elimizi kolumuzu bağlardı. Hayata isyan ederdim isyan tek arkadaşımdı. Bu sevdayı yaşamak ayakta tutmak kolay değildi, yorardı, yinede şikayet etmezdim. Çünkü senin için her şey göze alınırdı. Hain değildim ben, seni aldatmadım. Beynim de yüreğim de seninleyken bir başkası bana sadece yabancıydı. Ben yabancılara teslim etmedim kendimi, kimsede beni teslim alamadı. Mükemmel değildim ben, hatalarım vardı. Ama hatalarımı fark edip düzeltmeyi bilirdim. Yaptığım en ufak bir hata seni biraz incitse beni yıkardı.. Şimdi ’gittim’ diyorsun öyle mi? Hiç kalmadın ki benimle gidesin.. benimle kalan hep yalnızlıktı. Olmayışının hiçbir önemi yok. Bir tarafında hep sen olsan da benim aşkım bağımsızdı hayatta hep tatlı anlar yoktur ya, nasıl yaşadıysam seni, acıyı da yaşamayı bilirim ben. Aslında çok da üzülecek bir şey yok. Çünkü bu aşk baştan sona imkansızdı…… Alıntı
Φ perseus Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Mükemmel denecek kadar hoş duygular eğer varsa günümüzde halen bu yoğunluğu yaşayan birilerinin olduğunu bilmek güzel olsa gerek Benim anlamadığım şey ise neden siyah vede beyaz senin duyguların çok renkli oysaki:) senin gibiler çok olsun bence:) Alıntı
Φ BlackWhite Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Mükemmel denecek kadar hoş duygular eğer varsa günümüzde halen bu yoğunluğu yaşayan birilerinin olduğunu bilmek güzel olsa gerek Benim anlamadığım şey ise neden siyah vede beyaz senin duyguların çok renkli oysaki:) senin gibiler çok olsun bence:) Ben hayatı ya siyah yada beyaz görürüm benim için gri yok..duygularımın renklerine gelirsek farkındaysanız hep hüzün seviyorum ayrılık seviyorum yalnızlığı seviyorum bu duyguların renk dili olsaydı ya siyah yada beyaz olurdu ama kesinlikle rengarenk olmazdı zira renklerin al benisi sadece gökkuşağındadır. Beğendiğin için ayrıca teşekkürler perseus Alıntı
Φ TANİA HAYDE Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 ne aşk ta, ne hayatın herhengi biryerinde, ne iş te SON kelimesini hiç sevmem çünkü son hep yeni bişeylerin başlangıcıdır benim için SON lara takılıp kalmaktansa, SON un içinde boğulmaktansa, SON un içinde tükenmektense bence yeni başlangıçlar bulmalıyız kendimize Alıntı
Φ BlackWhite Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 ne aşk ta, ne hayatın herhengi biryerinde, ne iş te SON kelimesini hiç sevmem çünkü son hep yeni bişeylerin başlangıcıdır benim için SON lara takılıp kalmaktansa, SON un içinde boğulmaktansa, SON un içinde tükenmektense bence yeni başlangıçlar bulmalıyız kendimize İster sewin bu cümleyi ister sewmeyin fakat herşeyin nihayi bir sonu vardır.... Alıntı
Φ TANİA HAYDE Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 hani bir söz vardır ''GELECEĞİNİ BİLMEK İSTİYORSAN ONU KENDİN YARAT'' eğer ki ipleri her zaman kendi elimizde tutursak ne aşk ne hayat bizi hiç bir zaman yenemez. ama yok ipin ucunu ya kaçırırım diyorsan, ya uçurumun dibini boylarsam... orda da muhakkak kök dalları filan bulacaksın ya da muhakkak yukarıya sana bakan biri olacak yani son olmaması için hiç bir şeyin belki zor olacak ama son nefes tükenmeden kurtuluş var demeli. kaçtıkca kaçan bir serseri mayın koş kovalanırcasına kaçtığın çıkmaz sokağa kadar tutuldun mu kaybol yer yarılmışcasına sakın arkana bakma göz yaş kalmıştır orda Alıntı
Φ perseus Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 AKLIMDA...... Aklımda çekip gitmeler var şu günlerde... Tüm yolları tıkadığımı zannederken bir film afişinde gördüm gitmelerimi... Onları da yok edemem ki... Her şeyi silsem, yok saysam neye yarar? Çekip gitsem buralardan... Çekip gitsem her şey geride mi kalacak? Tüm yükümle gideceğim aslında farkındayım... Kendimle... Kişiye kendinden daha büyük yük yoktur sanırım... Kendimi bırakıp gitsem... Mümkünse gitsem... Kendimi cumbadaki masada, kahvemle ve Ahmet Altan'la bırakıp gidebilseydim, yanıma da sadece sigaramı ve özbenliğimi alabilseydim... İşte o zaman çekip gitmelerim ne güzel olurdu... Durağan bir otel odasında, hareket halinde bir sigaranın dumanıyla... İşte ilk nefes... Çok acı çekiyorum ben... Ardından ikinci nefes... Evetttt, çokkk acıyor içim... Üçüncü nefes... Ağlamak istiyorum... Dördüncü nefes... Ağlıyorum işte... Beşinci nefes... Gözlerimden acımla birlikte akıyor yaşlar... Altıncı nefes... Artık susmak istemiyorum... Yedinci nefes... Konuşmaya başladım bile... Sekizinci nefes... Git lütfen... Giderken sessiz ol ama... Dokuzuncu nefes... Yalnız kalmalıyım... Onuncu nefes... Problemler çözümü içinde taşır, hadi onu bulalım şimdi... On birinci nefes... Ama önce asıl problemi bulalım... On ikinci nefes... Hadi bul şu problemi... On üçüncü nefes... Buldum galiba... On dördüncü nefes... Hadi beni öldürsene... On beşinci nefes... Biraz daha yanayım... On altıncı nefes... Zerrem kalmamalı yanmayan.. Ve son nefes... Aman Allahım bu küller ben miyim? İşte böyle bitmeli o sigara... Ve ben yanıp küle dönmek istiyorum işte böyle... Hikayedeki gibi olmalı... Küllerimden yeniden doğmalı... Aklımda çekip gitmeler var şu günlerde... Tüm yolları tıkadığımı zannederken bir film afişinde gördüm gitmelerimi... Film gibi gerçek hayatlarda, masalsı küllerden yeniden doğmak isteğimi gördüm... Gitmelerim... Çekip gitmelerim... Yanmalarım... Tek zerrem kalmayana dek yanmalarım... Doğmalarım... Küllerimden masalsı doğmalarım... Gitmelerim... Ve güllerin içinden, ve küllerin içinden dönüp gelmelerim Gördüğünüz gibi hiçbirşey bitmiyor malesef....... Alıntı
Misafir alaTurka Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 cok güzel mis bu yaw Perseus.... tam isabet oldu, benimde bu aralar birakip, (her kimi her neyi ise artik...) hic bilinmedik bir yerlere göcüp gidesim var.... Bi gidemedim kaldim... birde son demisken... son noktayi koyan birtek ölümdür, bundan ziyade bitisler tükenisler virgüldür... Alıntı
Φ perseus Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 cok güzel mis bu yaw Perseus.... tam isabet oldu, benimde bu aralar birakip, (her kimi her neyi ise artik...) hic bilinmedik bir yerlere göcüp gidesim var.... Bi gidemedim kaldim... birde son demisken... son noktayi koyan birtek ölümdür, bundan ziyade bitisler tükenisler virgüldür... Gördüğün üzere sevgili Alaturka gitsekte yarımız hep biryerlerde kalıyor.Herşeyi götürdüğümüzü sanıyoruz ama gittikten sonrada geri dönmek için hep birer bahane peşinde oluyoruz vede yaratıyoruz bu bahaneleri... Cevaben paylaşımın için teşekkürler:) Alıntı
Φ BlackWhite Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 ne aşk ta, ne hayatın herhengi biryerinde, ne iş te SON kelimesini hiç sevmem çünkü son hep yeni bişeylerin başlangıcıdır benim için SON lara takılıp kalmaktansa, SON un içinde boğulmaktansa, SON un içinde tükenmektense bence yeni başlangıçlar bulmalıyız kendimize İPLERDEN BAHSETMİŞSİN SEVGİLİ TANİA HAYDE HAYATIN İÇİNDE İPLERİ DİZGİNLERİ KENDİ ELİNDE TUTMAK BU KADAR KOLAYMIDIR SANIRSIN. MADEM BU KADAR KOLAYDIR NEDEN AŞK ACISI ÇEKER İNSANLAR DİZGİNLERİ ELLERİNDE TUTSALAR YA.. yANİ İPİN UCUNUN KİMDE OLDUĞUNUN HAYAT KARŞISINDA PEK BİR ÖNEMİ YOK BENCE GÜÇLÜ DUR DERSEN ANLARIM BUNU FAKAT İPLER HER ZAMAN BENİM ELİMDE DERSEN HELEDE BU İPLERİ DUYGULAR OLARAK ELE ALIRSAK ASLA İPLER ELİMİZDE OLMUYOR BE TANİA.İLİŞKİLERDE BÖYLE DEĞİL İŞ HAYATI OLSA OLUR BAK İPLER HER ZAMAN ÜST LERİN ELİNDEDİR AMA İKİLİ İLİŞKİLERDE İP YOK DİZGİN YOKTUR ÇÜNKÜ KARŞINDAKİNİN BİR SONRAKİ HAREKETİNİ ASLA BİLEMEZSİN VE DOLAYISIYLA DA ELİNDE TUTTUĞUN İPİN HİÇ BİR ÖNEMİ KALMAZ.SEN SANIRSIN Kİ İPLER BENİM ELİMDE, O SANIRKİ ONUN ELİNDE ASLINDA İPİN UCU NE SENDEDİR NEDE ONDA.BAZEN KARŞINDAKİ KİŞİ DAHA BASKIN BİR KARAKTERDE OLABİLİR.OLAYLAR KARŞISINDA DEĞİŞİK REAKSİYONLAR GÖSTERİR DAHA GÜÇLÜ DURUR YADA DAHA PASİF AMA İNAN BANA BU İPLERİN ONUN ELİNDE OLDUĞUNU GÖSTERMEZ. ama son nefes tükenmeden kurtuluş var demeli.(BAZEN KURTULUŞ O SON NEFESLE GELİR BİLİYORMUSUN ) bence yeni başlangıçlar bulmalıyız kendimize (ZATEN BİTİŞLER YENİ BAŞLANGIÇLARI ÖNÜMÜZE SEREREK BİTER SANIRIM YENİ BAŞLANGIÇLAR BULMAKTAN ZİYADE DOĞRU KARARLARI VERMEK GEREKİYOR ) SEVGİLER.. Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 12 Ocak , 2006 Mavilere uzaktan bakanlardan olmadık biz.. Mavinin içindeydik, mavinin her tonuysa bizim içimizdeydi. Aşk bir sarmaşıktı, sarmıştı heryanımızı. Yürekliydik, cesurduk, aşk için ölünecekse onu da yapardık kuşkusuz. Bizi yolumuzdan döndürecek herhangi bir güçte yoktu üstelik. Yürüdük ve yorulmadık... Aşkımızı herşeyden üstün kılmayı bildik biz... Ne hayallerimizi bıraktık ne de gerçeklerden uzaklaştık. Bazen yere sapasağlam basarak, bazen bulutların üzerine çıkarak yaşadık aşkı. Kimseye aldırmadık, tek söz söylemedik. Madem bu sevda bizimdi, madem aşk herşeyimizdi; öyleyse korumak en önemli görevimizdi. Koruduk ve bıkmadık... Korkakların ve iki yüzlülerin dünyasında bir sevdayı ayakta tutmak kolay değildi elbette... Yüreklerimiz kocamandı, içine kocaman dünyaları alırdı. En zor anımızda yüreklerimize sığındık. Birbirimizin içine aktık. El eleydik her zaman. Yan yanaydık, can canaydık. Sıcacıktık ve soğumadık... Birbirimizi olduğumuz gibi kabul edebilmiştik... Farklılıkların, insanları zenginleştirdiğini biliyorduk. Başkasına en aptalca gelebilecek şeyleri yaparken bile çok eğleniyorduk. Kimin ne dediğini, bize gülüp gülmediklerini önemsemiyorduk. Birbirimizi bulduğumuz için Tanrıya şükrediyorduk. Birimiz için ölmemeli, birbirimiz için yaşamalıydık. Sevdikçe hayata daha çok bağlandık. Sarıldık ve bırakmadık... Geçmeyecek, bitmeyecek, ölmeyecek bir aşk bu... Zaman geçecek ama bu aşk asla bitmeyecek. Asırlık bir çınar gibi sağlam kökler salacak toprağa. Fırtınalar kopacak, yağmurlar yağacak, karlar kaplayacak her yanı ama yıkılmayacak. Biz yaşayacağız ve aşkımız hep var olacak... Ey benim mavi sevdam, umudum, aşk yoldaşım. Sana söz bu yürek her atışında senin adını anacak... Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 13 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 13 Ocak , 2006 AYRILANLAR İÇİN Yollarımız burada ayrılıyor Artık birbirimize iki yabancıyız Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız Her kederin tesellisi bulunur, üzülme İnsan ne kadar sevse unutabilir Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer Sen de unutursun bir gün gelir Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi O günlerce gecelerce sevişmelerimizi Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin Hatta bütün yazdıklarımı satır satır Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN bunu timur selçuktan dinleyin bence çok güzel...ayrılanlar için daha güzel bişey olamazdı......bende bunu canıma armağan ediyorum.......belki ilk ve son armağanımdır sana....... Alıntı
Misafir şevval Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2006 Gitsem diyorum, biraz ölsem İskelenin en ucundaki, en gıcırtılı tahtanın üstüne oturmuş, denizdeki nereye gittiklerini bilmediğim, bilmeyi de istemediğim parlak renkli balıklara bakıyorum. Bir süre izleyebiliyorum ancak onları, sadece bir yere kadar görebiliyorum, sonrası görünmüyor. Nedense her düşüncemin arkasına bir olumsuzluk eki katılıyor bu günlerde... Devrik düşüncelerle pekiştiriyorum bu ruh halini. Düşüncelerimin bağlaçları yok, sırf kafiyeli olsun diye kurulmuş iki yabancı cümle gibi birbirinden kopuk ve anlamsızlar... Hava sıcak, su ılık, toprak soğuk, ben yanıyorum. Gitsem diyorum, şöyle yağmurları olan uzak bir yerlere... Günahlar gözyaşlarında yıkanır, diyor birisi, yağmurlar kadar çok gözyaşları istiyorum o zaman diyorum içimden... ve eğer ağlayabilseydim ne yağmuru ne de küçük bir ağacın en küçük yaprağına düşen yağmur damlasının süzülüşünü bu kadar çok sevmezdim herhalde... Gitsem diyorum, balıklarda gitti zaten. Yıllardır tanıdığım, bana yabancı olan bu evin derin sessizliğinde aslında normal çıkan bütün seslere bile bile kulak verip, kendi kendimi bile bile korkutuyorum. Sonra korkuları susturmak için, kendi kendimi susturup sadece yüreğimi seslendiriyorum, çünkü duymak düşünmekten daha az üzüyor insanı. Yüreğini ve beynini sırtlanmış, yükünden yorgun adamların halleri geliyor aklıma. Herkes uyurken korkuyorum, sessizlikten, sessizliğimden... Gitsem diyorum acıları alıp, yalnızlığa sarılmaya.. Yıllardır bilip tanıdığın, yanlış şehirde, doğru otobüse binip, yanlış durakta indiğini fark ettiğinde yürümek zorunda kalmış gibi, geçte olsa gitsem diyorum... Ve senden daha değersiz olan anlamsız şeylerin bekçiliğini bırakıp, ayağını acıtan ayakkabılara, sıcağa, fırtınaya rağmen ne varsa yakıp yıkıp ardına bakmadan yürümek gibi... Gitsem diyorum biraz, ölsem... netten Alıntı
Φ EmiLY_pandora Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 Sana hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bütün sözcükler yetersiz.. Hiçbir şey yazmak istemiyorum. Engin denizlerde kulaç attığım, üstüme gökkuşağını kuşandığım bu aşk yalanmış. Şimdi karanlık sularda boğuluyorum. Gökyüzü kurşun gibi ağır. Ne yana dönsem yalan. Gülüşler yalan..İnsanlar yalan. Ben seni mi sevdim..Senin gözlerinle mi baktım dünyaya.. .. sevinçti, aşktı göğsüme bastım. Kocaman bir yalanı seninle mi yaşadım? .. Bir aldatmacaymış, kötü bir rüya.. Kötülüğün bile bir yüzü vardır, bir görünüşü.. ama en beteri buymuş... Bir masal olsaydın razıydım, bir şiir olsaydın, alır saklardım.Güzel bir yüz kalırdı senden geriye, hoş bir anı.. kimsenin dokunamıyacağı bir tarih. Ama hiçbir şey kalmadı.. Bir yokluğu varsaymışım. Bir HİÇ’e sarılmışım. Aşk ışık, Sen ışığı yutan karanlık.. bir kör kuyu.. Ben kör kuyularda kaynak suyu aramışım. Nasıl olsa biterdi bu aşk. Ama unutulmaz güzel anısı kalsaydı.. Sen hiçbir şeyin değerini bilmedin. Kökün çürük, yaprağın kül, meyvan zehirmiş. Ben seni aşkın yerine koymuş aldanmışım. Kabahat sende değil.Sana karşı öfke duymuyorum, kırgın değilim, kızgın değilim.. Çünkü sen zaten yokmuşsun. Asıl kızılacak kişi benim.. Senin yaptığın bana koymadı..Beni kahreden, beni yokeden, beni bin pişman eden tek şey.. bir aşk yaratmış tek başına yaşamışım. Sen zaten yokmuşsun ki.. senin neyine yanayım? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.