Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Farkettiğim tek bir şey var sayın tengeriin asla ortak bir nokta bulamayacak olmamız, ben size ne dersem diyim siz, siz bana ne derseniz deyin ben kabul etmeyeceğiz ve bu böyle sürüp gidecek...

 

Bakın bunda çok haklısınız, Ön kabullerim, dogmalarım, peşin hükümlerim olsa idi Tengeriin Boşig'in açıklamalarını ben de kabullenmezdim.

  • Cevaplar 58
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Sevgili tengeriinboşig ;

 

Yazınızın Tümünü Kısaca Özetlemeye, Değerlendirmeye Çalışacağım, ve Yanıt Vereceğim ;

 

Size, En Çarpıcı Örneğiniz ile Bizzat Karşılık Veriyorum

Diyorsunuz ki ;

Hazmedilmesi gereken şey şu:

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla iyiliksever olabilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla ahlaklı olabilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla insanlık görevlerini yerine getirebilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla adil olabilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla dürüst olabilir...

Alıntı tengeriinboşig.

 

Şimdi. İman Nedir? Sorusunu yüzlerce kez Yanıtladık, Yorumda Bulunduk, Açıkladık, İzah Ettik , İspat ettik.

Lakin Görüyorum ki, Anlaşılmamış.

 

Şimdi, Anlaşılabilmesi için Farklı Denemeler Yolu ile Tekrar Ediyorum ;

 

İman Yüzlerce Sıfırın Önündeki '' 1 '' Gibidir. Tam Manası ile Bu şekilde ifade Edilebilir.

 

Sizin Yukarıda Saydığınız, Bir İnançsız da Bulunan, Bütün Müspet Davranışlar, ve Güzel Ahlak lar, Aslında Çok Değerli Olmak ile Birlikte ;Önünde '' 1 '' Rakamı Kıymetinde ki ; İMAN olmaz ise ; Değeri Sadece '' 0 '' Rakamının Taşıdığı Kadar Olabilir. Yani ; Tam Bir HİÇ Hükmündedir.Umarım, İslam İnancı na Göre ; ALLAH a İMAN ın Ne Değerde Olduğunu, Artık Anlamış sınız dır..?

 

ALLAH a İMAN yoksa Diğer Güzelliklerin Hepsi, Söner, Kıymetsizleşir. Şahsi Nitelikli Olarak Kalır.

Ve ALLAH da, Kendini İnkar eden Bir İnançsız ın ,Başka İnsanlara Göstereceği İyilik leri de Kendine Yapılmış İbadet ler Olarak Kabul Buyurmaz.

 

ALLAH Yoktur Diyen Bir İnsan, Parktaki Çiçekleri Koparmıyor Diye Cennete Konulmaz.

ALLAH ı İnkar Eden Bir insan, Köpeğini Hergün Besliyor, Masrafa Girip Mama Alıyor Diye Cennet e Konulmaz.

ALLAH ı Tanımam Diyen Bir İnsan, Kaldırımdaki Bir Yaşlıyı Caddeden Atlatıp, Karşıdan Karşıya Geçmesine Yardım Ediyor diye Cennete Konulmaz.

 

Hala Anlaşılamıyor İse, Örnekler Devam Ettirilebilir.

 

Hassaten Deriz ki ;

 

CENNET UCUZ DEĞİL , CEHENNEM DAHİ LÜZUMSUZ DEĞİL...

 

Analamaz olur muyuz Doğan Hoca, çok iyi anladık!

 

Diyorsunuz ki;

İslamiyet açısından önemli olan insanlık değildir, islam'in ilahına tapınmaktır.

İslamiyet açısından önemli olan insanlık değildir, islam'in ilahının megalomaniasını tatmin etmektir.

 

Anlamaz olurmuyuz, çok iyi anladık.

 

Diyorsunuz ki;

İslamiyet için, islamiyetin ilahına inanmadıkça, insanlık yapmanın sıfır kadar değeri yoktur.

 

Diyorsunuz ki;

Bir insan, sapık olsun, gaddar olsun, cani olsun, tecavüzcü olsun, insanlığın yüzkarası olsun, ama Allah'a inançlı olsun, daha muteberdir diyorsunuz.

 

Anladık Doğan Hoca, çok iyi anladık.

Müslümanlıktan kurtulduğum için, bir kez daha mutlu oldum.

Müslümanlıktan kurtulmanın, bir insanın elde edebileceği ne kadar büyük bir başarı olduğunu hatırlattığın için teşekkür ediyorum.

 

*

 

Anadolunun saf insanları da, iyilik etmeyi, insanlık yapmayı, müslümanlık sanıyorlar.

Müslümanlığın ne olduğunu Doğan Hoca açıkladı güzelce.

 

Yurtdışında çalıştığım için, annemle mecburen telefonla, şimdilerde de msn ile görüşüyoruz.

Her telefon açışımda, her msn konuşmamız sonunda, annem şöyle bir dua eder:

 

* Bu telefonu icat edeni allah cennetinin başköşesine oturtsun!

* Allah bu bilgisayarı, bu interneti icat edeni Allah cennetinin başköşesine oturtsun!

 

Birgün takıldım anneme, "anne bunları icat eden gavurmuş, cennete gidemeyeceklermiş" dedim.

 

Aldığım cevap şuydu:

* Anneyi evlada, seveni sevdiğine ulaştıran bu icadı (telefonu/bilgisayarı/interneti) yapandan daha iyi müslüman olur mu?

 

Annemin "müslümanlık" sandığı şey, "insanlık". Ama yanlış biliyor annem. Müslümanlık ile insanlık aynı şey değil.

Doğan Hoca'nın dediği gibi, Allah'a iman etmedikçe, İslamiyet açısından, insanlık "sıfır" değerindedir.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Şu sıfırları o kadar ekliyor Allah inanı olmayan bilimadamları,hastalıklara çare aramalar,kök hücre idi,genetik buluşlardı,ama şu 1'i bir türlü ekleyemiyorlar.Şöyle imanölçer diye birşey olsaydı belki imana gelirlerdi.

Öteki taraftan bazı imanlılarda da bir tane 1 var,bunlar habire bu 1'in soluna sıfır ekliyorlar.Sol omuzdaki habire çalışıyor ama sağ omuzdaki 1'i eklemiş bir kere.Gerçi bu anlayışa göre 0'ın soluna eksi işareti koyduğunuzda bir anlamı olmaz,ama 1'in soluna eksi koyunca bi fena oluyor.Neyse...

Gönderi tarihi:
Analamaz olur muyuz Doğan Hoca, çok iyi anladık!

 

Diyorsunuz ki;

İslamiyet açısından önemli olan insanlık değildir, islam'in ilahına tapınmaktır.

İslamiyet açısından önemli olan insanlık değildir, islam'in ilahının megalomaniasını tatmin etmektir.

 

Anlamaz olurmuyuz, çok iyi anladık.

 

Diyorsunuz ki;

İslamiyet için, islamiyetin ilahına inanmadıkça, insanlık yapmanın sıfır kadar değeri yoktur.

 

Diyorsunuz ki;

Bir insan, sapık olsun, gaddar olsun, cani olsun, tecavüzcü olsun, insanlığın yüzkarası olsun, ama Allah'a inançlı olsun, daha muteberdir diyorsunuz.

 

Anladık Doğan Hoca, çok iyi anladık.

Müslümanlıktan kurtulduğum için, bir kez daha mutlu oldum.

Müslümanlıktan kurtulmanın, bir insanın elde edebileceği ne kadar büyük bir başarı olduğunu hatırlattığın için teşekkür ediyorum.

 

*

 

Anadolunun saf insanları da, iyilik etmeyi, insanlık yapmayı, müslümanlık sanıyorlar.

Müslümanlığın ne olduğunu Doğan Hoca açıkladı güzelce.

 

Yurtdışında çalıştığım için, annemle mecburen telefonla, şimdilerde de msn ile görüşüyoruz.

Her telefon açışımda, her msn konuşmamız sonunda, annem şöyle bir dua eder:

 

* Bu telefonu icat edeni allah cennetinin başköşesine oturtsun!

* Allah bu bilgisayarı, bu interneti icat edeni Allah cennetinin başköşesine oturtsun!

 

Birgün takıldım anneme, "anne bunları icat eden gavurmuş, cennete gidemeyeceklermiş" dedim.

 

Aldığım cevap şuydu:

* Anneyi evlada, seveni sevdiğine ulaştıran bu icadı (telefonu/bilgisayarı/interneti) yapandan daha iyi müslüman olur mu?

 

Annemin "müslümanlık" sandığı şey, "insanlık". Ama yanlış biliyor annem. Müslümanlık ile insanlık aynı şey değil.

Doğan Hoca'nın dediği gibi, Allah'a iman etmedikçe, İslamiyet açısından, insanlık "sıfır" değerindedir.

 

Saygılar.

 

 

Sevgili Brainslapper ;

 

Aslında Hiç Anlamamışsınız. Sadece Anladığınızı Zannediyorsunuz.

 

Zannediyorsunuz ki, Aşagıdaki İfadeleri Biz Söylüyoruz ;

 

Diyorsunuz ki;

Bir insan, sapık olsun, gaddar olsun, cani olsun, tecavüzcü olsun, insanlığın yüzkarası olsun, ama Allah'a inançlı olsun, daha muteberdir diyorsunuz

Alıntı Brainslapper.

 

Hayır . Biz Böyle Birşey Söylemiyoruz. Bilakis Aslında Kendiniz Söylüyorsunuz, Ama Biz e Yakıştırıyorsunuz.

 

Pekiyi, Biz Ne Söylüyoruz, İşte Şunları ;

 

Bir İnsan İnançlı olsun İnançsız Olsun, işlediği Her Günahın Bedelini Mutlaka Ödeyecektir.

 

CEHENNEM ; Günah İşlemiş Olduktan Sonra, Kesinlikle, İnanan ve İnanmayanı Ayırt Etmeyecektir. Diyoruz. Şimdi, Anladınız mı..?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Sizin Yukarıda Saydığınız, Bir İnançsız da Bulunan, Bütün Müspet Davranışlar, ve Güzel Ahlak lar, Aslında Çok Değerli Olmak ile Birlikte ;Önünde '' 1 '' Rakamı Kıymetinde ki ; İMAN olmaz ise ; Değeri Sadece '' 0 '' Rakamının Taşıdığı Kadar Olabilir. Yani ; Tam Bir HİÇ Hükmündedir.Umarım, İslam İnancı na Göre ; ALLAH a İMAN ın Ne Değerde Olduğunu, Artık Anlamış sınız dır..?

 

 

Anladık anladık hatta allahın bir ismini daha öğrendik: EL BENCİL

 

Yani ne kadar iyi olursan ol, insanlığa ne kadar faydalı olursan ol, bana iyi olmadıkça hiç bir kıymetin yok

Gönderi tarihi:
Anladık anladık hatta allahın bir ismini daha öğrendik: EL BENCİL

 

Yani ne kadar iyi olursan ol, insanlığa ne kadar faydalı olursan ol, bana iyi olmadıkça hiç bir kıymetin yok

 

 

Sevgili Haveran ;

 

Kesinlikle Yanılıyorsunuz ;

 

ALLAH a iyi Olmak diye Bir Kavram Yoktur ve Olamaz. ALLAH ı Tanımamak ve İnkar Etmek Vardır.

 

ALLAH a İnkar Var İse Gerisi Teferruattır.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Sevgili tengeriinboşig ;

 

Yazınızın Tümünü Kısaca Özetlemeye, Değerlendirmeye Çalışacağım, ve Yanıt Vereceğim ;

 

Şimdi. İman Nedir? Sorusunu yüzlerce kez Yanıtladık, Yorumda Bulunduk, Açıkladık, İzah Ettik , İspat ettik.

Lakin Görüyorum ki, Anlaşılmamış.

 

Şimdi, Anlaşılabilmesi için Farklı Denemeler Yolu ile Tekrar Ediyorum ;

 

İman Yüzlerce Sıfırın Önündeki '' 1 '' Gibidir. Tam Manası ile Bu şekilde ifade Edilebilir.

 

Sizin Yukarıda Saydığınız, Bir İnançsız da Bulunan, Bütün Müspet Davranışlar, ve Güzel Ahlak lar, Aslında Çok Değerli Olmak ile Birlikte ;

Önünde '' 1 '' Rakamı Kıymetinde ki ; İMAN olmaz ise ; Değeri Sadece '' 0 '' Rakamının Taşıdığı Kadar Olabilir. Yani ; Tam Bir HİÇ Hükmündedir.

 

Umarım, İslam İnancı na Göre ; ALLAH a İMAN ın Ne Değerde Olduğunu, Artık Anlamış sınız dır..?

Evet bu sefer çok iyi anladım...

Peki ama bu söylediğiniz şey tam olarak benim dediğimi tasdikliyor ki?

Yani bende sizin söylediğinizi söylüyorum tam anlamı ile...

 

Diyorum ki;

Allah, sırf kendisine inanmıyor diye en iyi insanı cehenneme atacak

Ve sırf kendisine inanıyor diye en ahlakı bozuk adamı cennete atacak kadar adaletsizdir...

 

Sayın BrainSlapper'in iletisine tek bir ekleme dahi yapamıyorum:

Analamaz olur muyuz Doğan Hoca, çok iyi anladık!

 

Diyorsunuz ki;

İslamiyet açısından önemli olan insanlık değildir, islam'in ilahına tapınmaktır.

İslamiyet açısından önemli olan insanlık değildir, islam'in ilahının megalomaniasını tatmin etmektir.

 

Anlamaz olurmuyuz, çok iyi anladık.

 

Diyorsunuz ki;

İslamiyet için, islamiyetin ilahına inanmadıkça, insanlık yapmanın sıfır kadar değeri yoktur.

 

Diyorsunuz ki;

Bir insan, sapık olsun, gaddar olsun, cani olsun, tecavüzcü olsun, insanlığın yüzkarası olsun, ama Allah'a inançlı olsun, daha muteberdir diyorsunuz.

 

Anladık Doğan Hoca, çok iyi anladık.

Müslümanlıktan kurtulduğum için, bir kez daha mutlu oldum.

Müslümanlıktan kurtulmanın, bir insanın elde edebileceği ne kadar büyük bir başarı olduğunu hatırlattığın için teşekkür ediyorum.

...

Doğan Hoca'nın dediği gibi, Allah'a iman etmedikçe, İslamiyet açısından, insanlık "sıfır" değerindedir.

Bende bu sefer çok iyi anladım...

Doğan Hoca ile aynı imanı paylaşmadığım için İnsanlık adına memnunum...

Şu sıfırları o kadar ekliyor Allah inanı olmayan bilimadamları,hastalıklara çare aramalar,kök hücre idi,genetik buluşlardı,ama şu 1'i bir türlü ekleyemiyorlar.Şöyle imanölçer diye birşey olsaydı belki imana gelirlerdi.

Öteki taraftan bazı imanlılarda da bir tane 1 var,bunlar habire bu 1'in soluna sıfır ekliyorlar.Sol omuzdaki habire çalışıyor ama sağ omuzdaki 1'i eklemiş bir kere.Gerçi bu anlayışa göre 0'ın soluna eksi işareti koyduğunuzda bir anlamı olmaz,ama 1'in soluna eksi koyunca bi fena oluyor.Neyse...

Anladık anladık hatta allahın bir ismini daha öğrendik: EL BENCİL

 

Yani ne kadar iyi olursan ol, insanlığa ne kadar faydalı olursan ol, bana iyi olmadıkça hiç bir kıymetin yok

Sayın Artropod ve haveran...

Güzel yorumlardı...

 

Özellikle "El-Bencil..."

Gönderi tarihi:
Evet bu sefer çok iyi anladım...

Peki ama bu söylediğiniz şey tam olarak benim dediğimi tasdikliyor ki?

Yani bende sizin söylediğinizi söylüyorum tam anlamı ile...

 

Diyorum ki;

Allah, sırf kendisine inanmıyor diye en iyi insanı cehenneme atacak

Ve sırf kendisine inanıyor diye en ahlakı bozuk adamı cennete atacak kadar adaletsizdir...

 

Sayın BrainSlapper'in iletisine tek bir ekleme dahi yapamıyorum:

 

Bende bu sefer çok iyi anladım...

Doğan Hoca ile aynı imanı paylaşmadığım için İnsanlık adına memnunum...

 

 

Sayın Artropod ve haveran...

Güzel yorumlardı...

 

Özellikle "El-Bencil..."

 

 

Sevgili Tengeriinboşig ;

 

Anladıklarınız Bunlarmı ;

 

Diyorsunuz ki ;

Allah, sırf kendisine inanmıyor diye en iyi insanı cehenneme atacak

Ve sırf kendisine inanıyor diye en ahlakı bozuk adamı cennete atacak kadar adaletsizdir...

 

Şimdi Cevaplayın Sizce ;

Cehennem e Atılacak olan EN İYİ İNSAN Kimdir.

Cennete konulacak, EN AHLAKI BOZUK İNSAN Kimdir.

 

Bu Nitelendirmeler Kime Aiitir. Bizzat Size Değil mi ?

Öyle ise ; , Aslında; En İyi İnsanı da , En Kötü İnsanı da; En Ahlaklı İnsanı da , En Ahlaksız İnsanı da, Bizzat Sizin Kriterleriniz Belirleyecek Öylemi..?

 

Demek ALLAH Bu İnsanları ; İyi ve Kötü , Ahlaklı ve Ahlaksız diye Derecelendirirken Sizin Fikirlerinize Başvurması Gerekiyor. Öylemi..?

 

Demek Siz Tüm İnsanlık Adına Tek Başınıza Bir ''JÜRİ'' siniz. Öylemi..?

 

Kimin Ölünce Nereye Gitmeye Hak Kazanmış Olabileceğini, Aslında Siz Belirlersiniz. Öylemi..?

 

Eğer Öyle Değilse ; Ne Şekilde Kendi Düşünceleriniz ile En İyi ve En Kötü İnsan Sınıflandırılmasını Yapabiliyorsunuz. Açıklayınız.

 

Yada Bırakınız; Kendi Yarattığı İnsanların İyilik ve Kötülüklerini Bizzat ALLAH Derecelendirsin. SİZ DEĞİL.

Zaten, Sizin Bir Ateist olarak Asli Vazifeniz İnkar değilmiydi..?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Sevgili Tengeriinboşig ;

 

Anladıklarınız Bunlarmı ;

 

Diyorsunuz ki ;

Allah, sırf kendisine inanmıyor diye en iyi insanı cehenneme atacak

Ve sırf kendisine inanıyor diye en ahlakı bozuk adamı cennete atacak kadar adaletsizdir...

 

Şimdi Cevaplayın Sizce ;

Cehennem e Atılacak olan EN İYİ İNSAN Kimdir.

Cennete konulacak, EN AHLAKI BOZUK İNSAN Kimdir.

 

Bu Nitelendirmeler Kime Aiitir. Bizzat Size Değil mi ?

Öyle ise ; , Aslında; En İyi İnsanı da , En Kötü İnsanı da; En Ahlaklı İnsanı da , En Ahlaksız İnsanı da, Bizzat Sizin Kriterleriniz Belirleyecek Öylemi..?

 

Demek ALLAH Bu İnsanları ; İyi ve Kötü , Ahlaklı ve Ahlaksız diye Derecelendirirken Sizin Fikirlerinize Başvurması Gerekiyor. Öylemi..?

 

Demek Siz Tüm İnsanlık Adına Tek Başınıza Bir ''JÜRİ'' siniz. Öylemi..?

 

Kimin Ölünce Nereye Gitmeye Hak Kazanmış Olabileceğini, Aslında Siz Belirlersiniz. Öylemi..?

 

Eğer Öyle Değilse ; Ne Şekilde Kendi Düşünceleriniz ile En İyi ve En Kötü İnsan Sınıflandırılmasını Yapabiliyorsunuz. Açıklayınız.

 

Yada Bırakınız; Kendi Yarattığı İnsanların İyilik ve Kötülüklerini Bizzat ALLAH Derecelendirsin. SİZ DEĞİL.

Zaten, Sizin Bir Ateist olarak Asli Vazifeniz İnkar değilmiydi..?

 

alıntı birvarmışhiçyokmuş..

 

 

tebrikler... tam manasıyla güzeldi...

ekleme yapmak istiyorum müsaadenizle...

 

****************

 

saygılar...

Gönderi tarihi:
alıntı birvarmışhiçyokmuş..

 

 

*****************

 

saygılar...

 

 

 

Alkışlıyorum çok güzel .Bu da demek oluyor ki bütün rededenler kötüdür. Demek ki sizin anlatmaya çalıştıklarınızı gerçekten doğru algılamışım.

 

Ben iyi bir insanım. Yalan söylemem , yetim hakkı yemem, insan öldürmedim, dedikodu yapmam, çalmam çırpmam, yoksullara , hastalara, ihtiyacı olanlara yardım etmeyi severim en azından çevremde böyle bilinirim .Ama inançsızım .Bu ne cüret değil mi?

 

Aslında bir de şuna dikkat ediyorum ;son zamanlarda dinci iktidar ve oluşumlar, iktidarda güçlendikçe , insanların yüzlerindeki takiyye maskeleri de düşüyor buna doğru orantılı olarak.

 

 

Geçenlerde gazetede bir olay okumuştum.

 

Profesörün biri Trabzonda üniversitede diyalektik materyalizmi anlatıyormuş.Her şey birbiri ile bağlantılı olduğunu sebep sonuç ilişkilerini vs.

 

Bir vatandaşımız kalkmış sormuş

-Şimdi demiş Trabzonsporun şampiyon olması ile Carter 'ın başkan seçilmesi arasında nasıl bir bağ olabilir?

 

Bende diyorum ki; iyi insan olmak ile dine inanmanın nasıl bir alakası ve bağlantısı olabilir?

Gönderi tarihi:

alıntı haveran;

 

Alkışlıyorum çok güzel .Bu da demek oluyor ki bütün rededenler kötüdür.Demek ki siz ve fikirdaşlarınızın anlatmaya çalıştıklarını gerçekten doğru algılamışım.

 

Ben iyi bir insanım. Yalan söylemem , yetim hakkı yemem, insan öldürmedim, dedikodu yapmam, çalmam çırpmam, yoksullara , hastalara, ihtiyacı olanlara yardım etmeyi severim en azından çevremde böyle bilinirim .Ama inançsızım .Bu ne cüret değil mi?

 

Aslında bir de şuna dikkat ediyorum ;son zamanlarda dinci iktidar ve oluşumlar, iktidarda güçlendikçe , insanların yüzlerindeki takiyye maskeleri de düşüyor buna doğru orantılı olarak.

 

madem bu kadar güzel özellikleriniz var; niçin bu güzel özelliklerinize imanı da eklemekten korkuyorsunuz?

size bu korkuyu veren nedir?

bilim mi?

aslında dinin bir parçası olan ama şu anda tamamen soyutlanmış olan bilim mi sizi korkutuyor?

yapmayın allah aşkına

o bilimi yaratana inanmak yerine niçin sadece yaratılan olan bilime bu kadar önem veriyorsunuz?

 

dinci olmaları ne sorun oluşturuyor (dinci ne demekse) ?

insanları zorla islama mı katıyorlar?

dayakla namaz mı kıldırıyorlar?

bu dini tebliğ için gönderilen peygamber bile bunu yapmazken ne cürret onlara?

tabii arada provakatörler çıkar mini etekli kızları dövmeye kalkışırsa insanlar da bunu düşünür.. ama işin aslı bu değil, merak etmeyin.. kimseye zorla birşeyler kabul ettirilmiyor... örneğin başörtüsü yasağı aslında zorlama olmuyor mu?

 

saygılar..

Gönderi tarihi:
Yada Bırakınız; Kendi Yarattığı İnsanların İyilik ve Kötülüklerini Bizzat ALLAH Derecelendirsin. SİZ DEĞİL.

Zaten, Sizin Bir Ateist olarak Asli Vazifeniz İnkar değilmiydi..?

Öncelikle, ben "Ateist" değilim...

Her hangibir gruba falan da ait değilim...

Asli vazifem falan da yok bu yüzden...

Şimdi Cevaplayın Sizce ;

Cehennem e Atılacak olan EN İYİ İNSAN Kimdir.

Cennete konulacak, EN AHLAKI BOZUK İNSAN Kimdir.

 

Bu Nitelendirmeler Kime Aiitir. Bizzat Size Değil mi ?

Öyle ise ; , Aslında; En İyi İnsanı da , En Kötü İnsanı da; En Ahlaklı İnsanı da , En Ahlaksız İnsanı da, Bizzat Sizin Kriterleriniz Belirleyecek Öylemi..?

 

Demek ALLAH Bu İnsanları ; İyi ve Kötü , Ahlaklı ve Ahlaksız diye Derecelendirirken Sizin Fikirlerinize Başvurması Gerekiyor. Öylemi..?

 

Demek Siz Tüm İnsanlık Adına Tek Başınıza Bir ''JÜRİ'' siniz. Öylemi..?

 

Kimin Ölünce Nereye Gitmeye Hak Kazanmış Olabileceğini, Aslında Siz Belirlersiniz. Öylemi..?

 

Eğer Öyle Değilse ; Ne Şekilde Kendi Düşünceleriniz ile En İyi ve En Kötü İnsan Sınıflandırılmasını Yapabiliyorsunuz. Açıklayınız.

Sayın Doğan...

Gülerim ben bu yazdıklarınıza...

Peki size göre "İyi" ve "Kötü"yü kim tanımlıyor?

Hayalleriniz mi?

 

Ben "İyiliği" ve "Kötülüğü" tanımlamada referans olduğumu iddia ettim mi?

Tartışmayı niye başka yöne kaydırıyorsunuz ve yazdıklarımıza açıklık getirmiyorsunuz?

 

Kimsenin öldükten sonra gidecek başka bir yeri olmadığı için, kimsenin gideceği bir yer tayin etmek gibi boş uğraşılarım yoktur...

 

"Ahlaklı" ve "Ahlaksız" insan tanımlamasını da yapan ben değilim...

 

Aksine, dininizi referans alarak bu tanımlamaları yapan sizsiniz...

Bana çamur atmaya çalışmayınız...

 

Mesela;

Küçük bir kıza tacizde bulunan bir Müslüman, eninde sonunda Cennete girebilecektir...

Başka bir insanın parasını gasbeden bir Müslüman, eninde sonunda Cennete girebilecektir...

Başka bir insanı öldürmüş bir Müslüman, eninde sonunda Cennete girecektir...

İnsanlar hakkında devamlı dedikodu yapan ve yalan söyleyen bir Müslüman, eninde sonunda cennete girecektir...

Recep Tayyip Erdoğan, Said Nursi, Fethullah Gülen bile Müslüman oldukları için eninde sonunda Cennete girecektir...

"Nasılsa kafirdir!" diyerek Hollandalı turiste tecavüz edip öldüren Müslüman adam da eninde sonunda Cennete gidebilecektir...

 

Ancak;

Hindistan'ı özgürlüğüne kavuşturmak ve Hindularla Müslümanları barıştırmak için sonunda canından olan Mahatma Gandhi Cehennemi boylayacak!

Nurculara göre "Deccal" olan ve Türk Milletini, arkadaşları ile birlikte Özgürlüğe kavuşturan Mustafa Kemal Cehennemi boylayacak!

Gerçek hayatta da tanıdığım, kendisini yardım kuruluşlarına adamış bir çok Ateist arkadaşım Cehennemi boylayacak!

Bugün bile onun düşünce dünyasının, insanlığının belki de hala gerisinde olduğumuz Friedrich Nietzsche'de Cehennemi boylayacaklar arasında mesela...

Albert Einstein zaten en başta Cehennemlik!

Ya da Gazzali'ye göre Farabi, İbn-i Sina falan zaten direkt olarak Cehennemlik!

 

Bilmem anlayabildiniz mi?

Oldu mu?

Gönderi tarihi:
alıntı haveran;

 

 

 

madem bu kadar güzel özellikleriniz var; niçin bu güzel özelliklerinize imanı da eklemekten korkuyorsunuz?

size bu korkuyu veren nedir?

bilim mi?

aslında dinin bir parçası olan ama şu anda tamamen soyutlanmış olan bilim mi sizi korkutuyor?

yapmayın allah aşkına

o bilimi yaratana inanmak yerine niçin sadece yaratılan olan bilime bu kadar önem veriyorsunuz?

 

dinci olmaları ne sorun oluşturuyor (dinci ne demekse) ?

insanları zorla islama mı katıyorlar?

dayakla namaz mı kıldırıyorlar?

bu dini tebliğ için gönderilen peygamber bile bunu yapmazken ne cürret onlara?

tabii arada provakatörler çıkar mini etekli kızları dövmeye kalkışırsa insanlar da bunu düşünür.. ama işin aslı bu değil, merak etmeyin.. kimseye zorla birşeyler kabul ettirilmiyor... örneğin başörtüsü yasağı aslında zorlama olmuyor mu?

 

saygılar..

 

 

Benim korktuğumu nerden çıkardınız ? Korksam inkar etmezdim. Hani anlarsınız ya cehennem korkusu yani siz bunlara , aslında allah sevgisi dersiniz de kusura bakmayın yemezler. Bilimin insanları "inanmazsanız bana iman etmezsiniz sizleri sonsuz bir azap ve cehennem ateşi bekliyor" diye tehditleri yok. Bu yüzden korkmamızı gerektirecek bir şey de yok.

 

 

Aynı soruyu size de sorabilirim inanmamaları sizce neden sorun oluyor ve "bu ne cüret ahlaklıyım diyebiliyorlar " diye sormak gafletinde bulunuyorsunuz.

 

Merak etmeyin yukarıda yazdıklarınız ; dayak ve zorlamalar oldukça hızlı bir biçimde hayata geçiriliyor yakındır sopa zoruyla milletin namaza gideceği günler

Gönderi tarihi:

alıntı haveran;

 

Benim korktuğumu nerden çıkardınız ? Korksam inkar etmezdim. Hani anlarsınız ya cehennem korkusu yani siz bunlara , aslında allah sevgisi dersiniz de kusura bakmayın yemezler. Bilimin insanları "inanmazsanız bana iman etmezsiniz sizleri sonsuz bir azap ve cehennem ateşi bekliyor" diye tehditleri yok. Bu yüzden korkmamızı gerektirecek bir şey de yok.

 

 

Aynı soruyu size de sorabilirim inanmamaları sizce neden sorun oluyor ve "bu ne cüret ahlaklıyım diyebiliyorlar " diye sormak gafletinde bulunuyorsunuz.

 

Merak etmeyin yukarıda yazdıklarınız ; dayak ve zorlamalar oldukça hızlı bir biçimde hayata geçiriliyor yakındır sopa zoruyla milletin namaza gideceği günler

 

korkudan kastım sizi imansızlığa iten ne?

bilim deyip işin içinden çıkıyorsunuz ama... bilime inanmak tamam: ama ya bilimi elinize veren??????

biri size bir elma hediye etse; elmayı tutup "elma saol sen olmasan ben ne yapardım.. beni doyuran sensin" demek bir gaflet değil mi? ya hediye eden ne olacak onu unutmak hoş şey mi?

 

***********

 

saygılar

Gönderi tarihi:
alıntı haveran;

 

 

 

korkudan kastım sizi imansızlığa iten ne?

bilim deyip işin içinden çıkıyorsunuz ama... bilime inanmak tamam: ama ya bilimi elinize veren??????

biri size bir elma hediye etse; elmayı tutup "elma saol sen olmasan ben ne yapardım.. beni doyuran sensin" demek bir gaflet değil mi? ya hediye eden ne olacak onu unutmak hoş şey mi?

 

************

 

saygılar

 

Temeldeki mantık hatası sizlerde , görmediğiniz bir şeye inanıp , içindeki çelişkileri görmezden geliyorsunuz. Üstelik örneğinizde oldukça mantıksız yani görmediğin bir şeyin varlığına ,cennet ve cehennem diye uydurulan kavramlarına inanıp , "sen olmasan biz bir hiçtik" demek daha büyük bir gaflet değil midir? Ama bunu sorgulamanız bile mümkün değil .Çünkü mutlak bir itaate şartlandırılmışsınız.

 

Aynı noktaya geliyoruz ben inanırsam ancak iyi ahlaklı olabilirim.İnanmazsam ne yaparsam boş .Böyle bir şeyi nasıl düşünebiliyorsunuz aklım almıyor doğrusu.Yani sizin hiç evrensel ahlak ve doğrularından haberiniz yok mu ? Pardon ama önemli olan yerel yani arapların ahlakı ve doğruları.

 

Kendinden olmayanları dost edinme, bulduğun yerde öldür , kadınlara ikinci sınıf hükümler getir ,yoksulsan tevekkül et cennette onurlandırılacaksın vs vs

 

Sağol arkadaşım ben almayayım. Ama etrafımda inançlı ama kötü insanların çokluğunu gördükçe iyi ki onlar gibi değilim diyorum.

Gönderi tarihi:
Sağol arkadaşım ben almayayım. Ama etrafımda inançlı ama kötü insanların çokluğunu gördükçe iyi ki onlar gibi değilim diyorum.

 

alıntı haveran

 

herkes aynı şeyden sorumlu tutulmuştur ve cezası mükafatı ne ise alacaktır...

onların kötülüğü onlara; peki ya sizin inançsızlığınız? o da size ne diyelim....

 

saygılar...

Gönderi tarihi:
alıntı haveran

 

herkes aynı şeyden sorumlu tutulmuştur ve cezası mükafatı ne ise alacaktır...

onların kötülüğü onlara; peki ya sizin inançsızlığınız? o da size ne diyelim....

 

saygılar...

 

 

İnançlı olduğunuza göre ; allaha şirk koşarak bunları yargılamak cüretini nasıl gösteriyorsunuz ? Bunun takdirini yapmak sizlere mi kalmış madem herşeyi takdir edecek ve değerlendirecek olan allahtır.O halde bu cüret neden? İnançlı ol ama kötü ol allah affeder ,iyi ol ama inançsızsan hiç şansın yok. Üstelik iyi insanları sırf kendisine inanmıyor diye yakabilen bir tanrı beni yaksın hiç sorun değil.Keyfi bilir.

Gönderi tarihi:
korkudan kastım sizi imansızlığa iten ne?

bilim deyip işin içinden çıkıyorsunuz ama... bilime inanmak tamam: ama ya bilimi elinize veren??????

biri size bir elma hediye etse; elmayı tutup "elma saol sen olmasan ben ne yapardım.. beni doyuran sensin" demek bir gaflet değil mi? ya hediye eden ne olacak onu unutmak hoş şey mi?

 

evet soruyorum... güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiş olan efendimizi inkar edip de güzel ahlaklıyım demek kendi içinde tezatlık oluşturmuyor mu?

Hiç kimse her hangi bir soru karşısında cevap olarak "Bilim" diyorsa,

Sadece "Bilim" diyerek işin içinden çıkamaz...

 

Materyalist felsefe ile Metafizik düşünce binlerce yıldır varlar...

Bir Metafizik düşünür, yani mesela siz, düşüncelerini Metafiziğe dayalı olarak nasıl ki bir bütünlük içersinde yansıtma çabasında ise,

Bir Materyalistte sahiplendiği Maddeyi/Enerjiyi mantıksal olarak kavrayabilmiş, ifade edebilmiş ve Bilimin verilerinden haberdar olmuş olmak zorundadır...

 

O yüzden sorularınıza "Bilim" diyen bir kimse asla ve asla sıvışamaz, işin içinden çıkıp kaçamaz...

Bir Metafizik düşünür sıyrılıp kaçabilir, çünkü "Var" olarak önümüze koyduğu şey "Tasarı, Düşünce, İdea, İmge"den başka bir şey değildir...

"Göz niçin bu kadar komplike" denildiğinde bir Metafizikçi "Vardır bir hikmeti" deyip işin içinden çıkabilir.

Ancak bir Materyalist "Bilim" deyip işin içinden çıkamaz...

"Bilim" cevabını veren bir insan, bilimin o konudaki verilerinde ya haberdar olacaktır ve bunu sergileyecektir ya da o konuda hiç konuşmayacaktır...

 

Mesela ben Evrim'in var olduğunu düşünüyorum ancak Evrim'i ispatlamaya yönelik hiçbir tartışmaya girmem...

Çünkü o konuda yeterli donanıma sahip değilim...

Ama bir Metafizikçi "Evrim yok, yaratılış var" deyip işin içinden çıkabilir...

 

Fakat SosyalBilimsel konularda sorduğunuz bir soruya "Bilim" diyerek devamını oldukça getirebilirim...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

İnsanları onların bazı sıfatlarına göre baştan sınıflandırmak elbetteki yanlış. Buna ön yargı deniyor halk arasında.

Fakat gel gör ki; kesin olarak sınıflandırmamasan da; en azından insanlara onların bazı sıfatlarını bilerek yaklaşmak, çoğu zaman kaçınılmazdır.

Mesela dindar bir semtte, milletin ortasında, sahilde üstsüz güneşlenen bir bayan "bir deneyeyim, bakarsın kızmıyorlardır" dediği zaman biraz fazla önyargısızlık yapmış olur.

Bu sadece insan ilişkileri için değil, tüm yaşantımızda geçerlidir. Bazı şeyler hakkında onunla muhattap olmdan önce de bir takım şeyler bilmeli ve ona göre davranmalıyız. Mesela "tüm kaplanlar saldırır" diyerek ön yargılı olmamak adına, "belki bu kaplan saldırgan değildir" diyerek, kaplanı kedi okşar gibi okşayamayız.

 

Yukarda saydıklarım biraz abartılı, uç örnekler oldu. O verdiğim örnekleri tabi ki kimse yapmaz. Ancak o abartı örneklerin, bir de abartısız örnekleri vardır, onları da örnek vermem, çünkü biri gelir verdiğim örneklerin üzerinde çalışmalar yaparak, asıl konuyu kaynatır.

 

 

Ben insanları çok severim, hayvanları da çok severim, doğadaki herşeyi çok severim. Ama bunun manası doğadaki hiçbir şeyden korkmam manasına eşit değildir.

Mesela kaplanları, sırtlanları ve insanları çok severim ama kaplanlardan da, sırtlanlardan da, insanlardan da korkarım, çekinirim, onları uzaktan sevmeye çalışırım. Zira bu saydığım canlılar, insan da dahil olmak üzere, saldırgandır.

Evet! Tedbirli olduktan sonra, kaplan'a da, insana da, sırtlana da yaklaşabilme imkanına sahibim. Fakat yasal olarak insanları bağlamak veya kafese kapatmak suç olduğu için, ben de tedbirimi ancak onlardan biraz uzak kalarak alabiliyorum ancak.

Mesela bir bakkaldan ekmek bile alırken, parayı verirken sağa sola bakarım ki, beni başka şeylerle ilgileniyor sansın da samimiyet kurmak için gevezelik yapamasın. Zira samimiyet kurması demek, bana yaklaşması, bana yaklaşması demek ise bana saldırması demektir.

Tabi ki bu kadar paronayak değilim. Ne yapıyorum? bakkalına göre davranıyorum. Cinsine, cibiliyetine, kılık kıyafetine, diline, aksanına dinine bakıyorum. Görebildiğim kadar tabi ki, kalkıp da uzun uzun adamı incelemiyorum.

 

Kimilerine göre, benim bu yaptığım önyargılı olmaktır. Ama bana göre bu önyargılılık değil, tedbirdir. Önyargılılık bir şey hakkında hiçbir bilgi saibi olmadan, baştan karar vermek ve üstelik o karara göre icraatta bulunmaktır. Daha da önemlisi, adı da üstünde; hiçbir kesinlik yokken, "yargılamak"tır. Ve hatta infaz etmektir.

Ben bunları yapmıyorum. İnsanlardan kaçarken, her insanın saldırgan olmadığını biliyorum. Şöyleleri genellikle şöyledir diye düşünürken, hiçkimseye "o halde sende şöylesindir" demiyorum.

Kötü niyetten %99,99 emin olduğum durumlarda bile; bu eminliğimi içimde saklayıp, sadece tedbiri alıyorum, kişiyi yargılamak aklımdan bile geçmiyor.

 

Bunları neden anlattım?

Yukarda dedim ya, ben insanlardan da, yırtıcı hayvanlardan da korkarım diye!

Fakat bunların herbirinden aynı derecede korkmam. Tehlike derecelerine göre korkarım. Mesela çakaldan az, leopardan daha fazla korkarım.

İnsanların da, laik'inden az, dindarından çok korkarım, dinsizinden ise neredeyse hiç korkmam.

 

Sanıyorum 9-10 yaşlarındaydım. Apartmanımızın bir dindar kapıcısı vardı. Güleryüzlü, sabırlı, hoşgörülü, namazını hiç aksatmayan, o fakir haliyle az da olsa zekatını veren bir adamdı.

O yıllarda hem insanlar tarafından, hem ailem tarafından "din insanı iyi insan yapar, dindarlar iyidir" savı empoze ediliyordu. Gerçi ailem hiç dindar değildi ama onlar da öyle düşünüyorlardı. Yada öyle sanıyorlardı.

Ben üzüntülü olduğum zaman bile insanların yüzüne gülerim ki, onlara da bu üzüntümü yansıtmayayım diye. İçim kan ağlasa da asık bir suratla kimseyle diyalog kurmam. Kendimi zorlar onun yüzüne gülerim. Çocukken de böyleydim.

Dindarlarda en çok dikkatimi çeken şey, insanlara karşı saygılı konuşmaları, güler yüzleri, sabırlı olmalarıydı. Bir de hakikatten, yoksullara yardım da ediyorlardı, kötü insan olsalar bunları yapmazlardı.

En azından bir insanın sahte güler yüzü olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Sanardım ki; aynı benim gibi, onlar da "üzüntüleri belli olmasın da başkaları da üzülmesin, onlara karşı saygısızlık olmasın" diyerek her zaman güler yüzlü ve nazik olabiliyorlar.

 

Çok sert bir kış geçiyordu. Okuldan dönmüştüm, tam apartmandan içeri girdiğimde içerde bir kedi gördüm. O kediyi daha önceden de apartmanın içinde görüyordum, soğuktan korunmak için apartmana giriyordu, ben de onu seviyordum, bazen en üst katta dairemizin kapısına geliyordu, ben de ona süt ve yiyecek veriyordum.

Apartmanın kapısından girdiğimde bahsettiğim güleryüzlü, hoşgörülü, sabırlı, dindar kapıcımız da tam o sırada ordaydı. Yine benim yüzüme hoşgeldin diyerek gülerken, tam o sırada o kediyi gördü içerde. Kedi onu görünce kaçmak istedi. Kapı kapalı olduğu için kaçamadı. Kapıcımız ayağının tabanıyla kedinin üstüne, tam kafasını ezecek bir şekilde öylesine gaddarca vurdu ki o çıkan ses hala kulaklarımı tırmalar. Kedinin kafasından kan fışkırdı. Yerde çırpınıp duruyordu. Ama kapıcımız hala hıncını alamamıştı, yine tabanıyla kedinin gövdesine güm güm vuruyordu. Tutamadım kendimi kapıcıya saldırdım o çocuk halimle. Kedi öldü ama ben hala kapıcıdan hırsımı alamamıştım. Ben de onun kafasını gözünü kırmak için o minik bedenimle ona saldırıyordum.

Meğer kedi içeri girince ona temizlik işi çıkıyormuş, çamurlu ayaklarıyla içeriyi kirletiyormuş, onaymış bütün hiddeti.

 

O günden sonra o dindarların o güler yüzünden, hoşgörüsünden, saygısından, nezaketinden şüphe duymaya başladım.

Elbette ki o öyle yaptı diye bütün dindarlar öyle olacak değildi. Ama o olayı da tedbir olarak bir kenara yazdım. "Demek ki" dedim, "her dindar iyi kalpli değilmiş."

 

O olay öyle geçti. O kapıcıyı bir istisna saydım ve dindarlara eskisi kadar olmasa bile saygıyı devam ettirdim. Toplumda da öyle lanse ediliyorlardı çünkü.

 

Aradan yıllar geçti, büyüdüm, ticarete atıldım. Ticarete atılmadan önce bazı insanlardan bahsedilirken, "o hacı cavcav kirli çıkıdır, dini imanı paradır, para için yapmadığı katekulli yoktur" vs. gibi lafları etrafta bazen duyardım. Hatta filmlerde bile bazen konusu olurdu. Bunun pek üstünde durmazdım, zira nasıl olsa bizim çevremizde böyle dindar hacılar, hocalar yoktu vede bunlar beni ilgilendirmiyordu. Ayrıca bunların hepsi birer önyargı olabilirdi.

Ticarete başladıktan sonra, bazı sofu, hacı hoca tiplerle alışverişler yapmaya başladım bazen. Birde baktım ki; bunların hakikatten dini imanı para. Para için her türlü yalanı konuşuyorlar.

Elbette hala önyargılı olmamak için "hepsi öyledir" diyemeyeceğim ama ben çoğunuzun yaşından fazla ticaret yaptım, öyle olmayanını görmedim.

 

Sonraları ben bu hayvanlar konusuna daha fazla eğildim. Anladım ki, saygı da sevgi de ilk önce hayvanlardan başlamalı.

Anladım ki; o masum hayvanlara saygısı ve sevgisi olmayanın, insanlara da saygısı ve sevgisi olamaz.

Hayvanları sevmeyen, "insanları seviyorum" diyorsa o kesin yalandır. Böyle bir şey sadece vicdan meselesine değil, akla mantığa da aykırıdır.

 

 

Şimdi dönelim yine hacı-hoca takımına. Hiç dikkat ettiniz mi? Sokakta, parklarda köpek gezdiren insanların tamamı modern görünümlü laik, fazla dindar olmayan insanlardır. Siz hiç hayatınızda parkta köpek gezdiren, onunla orda sarmaş dolaş yuvarlanan bir çember sakallı veya alttan kesik bıyıklı birini gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü bunların köpeği olma ihtimali yok denecek kadar azdır. Olsa bile mutlaka tek katlı bahçeli bir evde oturuyordur da o yüzden koruma olsun diye köpek almıştır. O köpek de zaten 24 saat bağlıdır, yemeği de rastgele yemek artıkları veya ekmektir.

Bayanlardan örnek verelim; eski Türk filmlerinde sosyete bayanları bilirsiniz. Armatör Rıfkı beyin karısı vs. filan gibi yani! Halk tarafından onlara "süslü kokana" adı verilirdi, onlardan bahsediyorum. Bunların birer de fino köpekleri olurdu. Beyoğlu'nda, Nişantaşı'nda, Bağdat caddesi'nde alışveriş yaparken bile köpekleriyle gezinirlerdi.

O tipleri şimdilik bir kenara bırakırsak eğer, günümüzde de parklarda, yollarda köpek gezdiren, onlarla veterinerlere gidip gelen, modern, pırıl pırıl, Atatürk'çü laik bayanlarımıza sıkça rastlarsınız. Peki bunların yanında, tek bir tane numunelik de olsa, çarşaflı veya türbanlı, tesettürlü bayan görebiliyormusunuz köpek gezdiren? Yok değil mi? Numunelik bile yok.

Nedenini söyleyeyim mi? Bunlarda hayvan sevgisi de yok da ondan göremezsiniz. Elbette her hayvan sevenin mutlaka bir evcil hayvanı olacak diye bir şey yok ama bu dindarların numunesi bile yok.

Size tavsiye ederim; hayvan koruma derneklerine gidin bakın, hangisine giderseniz gidin, bakın bakalım içerde tek bir tane çember sakallı, alttan kesik bıyıklı, çarşaflı, türbanlı görebilecekmisiniz? Asla görmezsiniz, ben yıllardır bu derneklerin içindeyim, tek bir tane bile görmedim. "Ben gördüm" diyene de ben görmedikçe inanmam.

 

Pekiyi neden böyledir? Neden dindarlar hayvan sevgisinden bu kadar uzaktırlar? "Hayvanları sevmeyin" diye Kuran'da mı yazıyor? Hayır. Sebep nedir peki?

Sebebi gayet açık. İnsanoğlu Allah'ın yarattığı en yüce varlıktır Kuran'a göre. En yüce, en şerefli varlık diye bir şey sözkonusu olduğunda ise, daha ******* olanların da olması kaçınılmazdır bu durumda.

 

Bakınız şimdi :

 

Bakara/65: Şüphesiz siz, içinizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri bilirsiniz. Biz onlara, “Aşağılık maymunlar olun” demiştik.

 

Demek ki maymunlar aşağılık oluyorlar.

Kuran'da hayvanlara sevin, onlar sizin dostlarınızdırlar, sizin kadar onların da yaşam hakkı vardır, onlara iyi davranın diyen tek bir ayet yoktur. Tam tersine şöyle ayetler vardır:

 

A’râf/179: Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

 

Bu yukarda da hayvanlar yine aşağılık oluyor, dine inanmayanlar da onlardan daha da ******* oluyor.

 

İnamayanlara küfür edilirken bile hayvanlar alet edilir:

Müddessir/50,51: Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.

 

Dinciler inanmayanları kibirli oldukları için inanmdığından söz ederler sürekli. Kibire bak şimdi!

 

Dinci: Hayvanlar aşağılık vede üstelik insanlar için yaratılmış eşyadan ibaret.

Boşig: Kendimi hiçbir canlıdan üstün görmüyorum, benim ne kadar yaşama hakkım varsa onların da o kadar var. Benim ne kadar onurum varsa onların da en az o kadar onuru var. Ben ne kadar değerliysem, hayvanlar da en az o kadar değerli.

 

Dinci: Bizim dine inanmayanların yaptıkları iyilikler bile solda sıfırdır, biz Allah tarafından torpilliyiz. Dolayısıyla biz bizim dinden olmayanların hepsinden üstünüz, kıymetliyiz (Allah bile bizi tuttuğuna göre)

Boşig: Kendimi hiçbir insandan üstün görmüyorum. Her ne dinden olursa olsun bütün insanlar eşittir.

 

Gördünüz değil mi? Kibir kimdeymiş? Hem de bedava kibir, hiçbir emek sarfetmeden, dünyaya hiçbir katkıda bulunmadan, beleş kibir.

Neymiş o inanıyormuş. Değerli olmak bu kadar ucuzmuş.

Ne tıp'da ne teknolojide, ne bilimde ne sanat'da, ne insan haklarında, ne hayvan haklarında, ne doğayı korumada, ne hukukta zerre kadar katkıları yoktur, bütün işleri güçleri, camilerde, mescitlerde, tekkelerde, sabah akşam tapınıp, tepinmektir ama onlar yine de hem hayvanlardan hem de kendi dinlerine inanmayanlardan üstün ve değerlidir.

 

Namus desen onlardadır, başka dinden olanda ise namusun n'si bile olamaz, kendi dininin kendi mezhebinin, dindar olanları hariç, diğerlerinin mamusu olsa dahi biraz nane molladır. Esas namus onlardadır. Ve de bu kibir değildir, diğerlerininki kibirdir.

 

Yukarda bahsettim ya! Hani dedim ya bunların bir çoğu güleryüzlüdür, hoşgörülüdür, sabırlıdır, hatta yoksullara yardım bile ederler diye!

Onu da niye yaparlar biliyormusunuz? Arap'ın Allah'ına yaranmak için. Misyoner papazları bilirsiniz, onlar da öyledir. Size din satarken, yüzleri hep güler. Siz onlara en ağır lafları söyleyip kovsanız bile, onlar yine de darılmazlar, kırılmazlar, sabır gösterirler, güleryüz gösterirler size.

Bu bizim dincilerin de maksadı o. İyi, hoş, güzel, sabırlı, hoşgörülü gözüküp, size din satmak maksatlıdır. Sizin dininiz onlarınkiyle aynı olsa bile sizi daha dindarlaştırıp, putlarına yaranmaktır maksatları.

Sonra bazıları sabırları taştığı zaman da alırlar ellerine topu tüfeği, domuz bağlarını, başlarlar oraya buraya saldırmaya. Nasıl olsa put'da aynı zihniyettedir. Bu yüzden bir sakıncası yoktur. Put da önce inansınlar diye elinden geleni yapıyor, bakıyor ki inanmıyorlar, kiralık kulları aracılığı ile saldırmaya başlıyor. Bunlar da aynısını yapıyorlar.

Bunların yoksullara yaptığı yardım bile kendi dininin kendi mezhebinin insanlarınadır. Ve genellikle de yardım ederken, onlara aynı zamanda da din satarlar. Aynı dinden oldukları halde. Maksat Putun klübüne bir asil üye daha katıp, put'dan puan almak.

 

 

Put'una bak kulunu tanı. Ama bir de şu da var; bu işler böyle ölçülmüş biçilmiş gibi, bire bir orantılı gitmeyebiliyor her zaman. Mesela dindar olmayan biri bazen dindar olandan daha acımasız olabiliyor. Bu yüzden tek tek bakmamak lazım. Ancak bir de şuna bak ki; dinlerin, özellikle İslam dininin yoğun olarak yaşandığı ülkelerde veya bölgelerde vicdanların seviyesi ortalamada bayağı bir aşağı düşüyor.

Diğer dinlerin konusu ilgi alanımızın biraz dışında olduğu için pek değinmeyeceğim ama bizim vicdan seviyemizin düşmesinin sebebi Allah'tır. Eğer o put bu kadar bencil olmayıp da, bu kadar vicdansız olmayıp da doğru düzgün bir put olsaydı, bizim de vicdan seviyemiz şimdikinden çok daha yukarı olurdu. Diğer İslam ülkeleri de öyle olurdu.

Din, toplumların genel kültürlerine belki de %80 etki edebilen en önemli faktördür. Toplum kültürleri ise, insan kişiliklerini etkileyen en önemli faktördür. Dolayısıyla, özellikle İslam dininin yoğun yaşandığı ülkelerde ve bölgelerde bir ateistin bile vicdan seviyesi toplum kültüründen etkilenerek düşer. Ve dolayısıyla, "bak bu adam dindar değil ama acımasız" diyerek dinlerin vicdanlara limon sıktığını inkar edemeyiz. Zira o adamın sorunu psikolojik bile olabileceği gibi; içinde bulunduğu toplumun dininden etkilenmemiş olması mümkün değildir. Ben dindar çevrede yetişmediğim halde, ben de en az herkes kadar etkilenmişimdir.(Dinsiz olduğum halde). Üstelik dikkat ederseniz, dindar olmasa bile en acımasız insanların çoğunlukla dinlerin yoğun olduğu yörelerden çıktığını görebilirsiniz. "Nereleri bunlar?" derseniz söylemeyeceğim ama "çok cocuk yapılan bölgelerimiz" dersem bir şeyler anlarsınız sanırım. Örneğin hapishanelere bir göz atın, o yörelerimizin insanlarına, diğer yörelerimize nazaran daha sık rastlarsınız. Mesela mafyalar da çoğunlukla o bölgelerden çıkar. Kabadayılar da o bölgelerden çıkar, eli silahlılar da oralardan çıkar. Üstelik bunların çoğu dindar değildir. Ancak yanında dine laf söylediğin zaman, son lafın olur büyük bir ihtimalle, zira dedim ya, bunlar dinlerin yoğun yaşandığı bölgelerin, dinlerin yayından fırlamış insanlardır. Put'un huyunu suyunu almışlardır fazlasıyla.

 

Dindar olmasa bile en azından adalet duygusu darbeyi yemiştir bir kere, hem de taaa bebekliğinde yemiştir bu darbeyi.

Ne darbesi mi? Eh yani anlattık ya yukarda! Dünyayı benim putum yarattı. Üstelik sadece insanlar için yarattı, hayvanların bunda payı yok. Üstelik sadece benim dinimin, benim mezhebime inananlar putumun gözünde değerlidir, diğerleri ise aşağılıktır, yaptıkları iyi işler bile solda sıfırdır. Benim putum burdan 100,000,000,000 ışık yılı ötedeki, bizim görmeye imkanımız bile olmayan gezegenleri bile benim için yarattı, dolayısıyla ben uzaydan bile üstünüm, bu evren bana bahşedilmiş bir mal. Bana bahşedilenlersadece bunlardan ibaret değil, benim için bir de cennet yarattı, diğer insanlar ise cehennemde sonsuza yanacak kadar lanetlidir. Onlara acımamak lazım, putum öyle diyor.

Bundan büyük darbe mi olur? Dindar olmasa bile bunlar böylece benimsetilmiyor mu insanlara dini yörelerde? Al sana işte adalet duygusuna daha bebeklikten vurulmuş bir darbe. Daha bebekliğinde insan kayıran ve diğerlerine acımayan bir put empoze ediliyor vede onun bu yaptıklarının adalet olduğu anlatılıyor, bundan daha büyük bir darbe mi olur?

 

Bu din darbesini hepimiz yedik. Bazılarımız ağır hasarlı, atlatmaları çok zor. Öyle bir ağır hasar almış ki adalet duyguları, bu yazılanları anlamaları bile artık imkansız. Ben onlara neler söylüyorum anlamıyorlar. Alarko diyorum, kombi diyorum, kime diyorum alooo? Adana sen çık aradan, anlayan dinlesin bari.

 

Hepinize saygılar, sevgiler.

Gönderi tarihi:

Notamatik

Öyle bir ağır hasar almış ki adalet duyguları, bu yazılanları anlamaları bile artık imkansız. Ben onlara neler söylüyorum anlamıyorlar. Alarko diyorum, kombi diyorum, kime diyorum alooo? Adana sen çık aradan, anlayan dinlesin bari.

 

 

Altina imzami atarim.

Gönderi tarihi:
Dindar olmasa bile en azından adalet duygusu darbeyi yemiştir bir kere, hem de taaa bebekliğinde yemiştir bu darbeyi.

Ne darbesi mi? Eh yani anlattık ya yukarda! Dünyayı benim putum yarattı. Üstelik sadece insanlar için yarattı, hayvanların bunda payı yok. Üstelik sadece benim dinimin, benim mezhebime inananlar putumun gözünde değerlidir, diğerleri ise aşağılıktır, yaptıkları iyi işler bile solda sıfırdır. Benim putum burdan 100,000,000,000 ışık yılı ötedeki, bizim görmeye imkanımız bile olmayan gezegenleri bile benim için yarattı, dolayısıyla ben uzaydan bile üstünüm, bu evren bana bahşedilmiş bir mal. Bana bahşedilenlersadece bunlardan ibaret değil, benim için bir de cennet yarattı, diğer insanlar ise cehennemde sonsuza yanacak kadar lanetlidir. Onlara acımamak lazım, putum öyle diyor.

Bundan büyük darbe mi olur? Dindar olmasa bile bunlar böylece benimsetilmiyor mu insanlara dini yörelerde? Al sana işte adalet duygusuna daha bebeklikten vurulmuş bir darbe. Daha bebekliğinde insan kayıran ve diğerlerine acımayan bir put empoze ediliyor vede onun bu yaptıklarının adalet olduğu anlatılıyor, bundan daha büyük bir darbe mi olur?

Sayın Notamatik...

Tüm yazınız bir şey eklenemeyecek kadar açık ve net, ayrıca teşekkür ederim...

 

Fakat şu son bölüme ekleme yapmak istiyorum:

 

Bir şeyin içersinde "Ayrım" "Ötekileştirme" "Başkalaştırma" "Yüceltme/Alçaltma" var ise

Ben orada bir psikolojik sorun ararım!

 

Şimdi Ayrım var mı?

Tanrı'ya inanan ile inanmayan arasında, sırf inanıp inanmadıkları için bir ayrım yapılıyor...

Mesela siz, hayatınızdaki o küçüklüğünüzde yaşadığınız olayla birlikte belki de hiç bir hayvana zarar vermediniz...

Ama o kediyi acımasızca öldüren kapıcının belli ki ilk vukuatı değildi bu...

Siz Cehennemliksiniz, o kiş Cennetlik...

Sayın Doğan'a kalsa "Hayvan Öldürmemek" İyi davranışlara örnek değil, "Hayvan Öldürmek" kötü davranışlara örnek değil... Çünkü İyiliğin/Kötülüğün referansı biz değiliz...

 

Peki Ötekileştirme var mı?

Sakat insanlara "İbretlik" gözü ile bakmanın "Ötekileştirme"den başka bir şey olmadığını açıkça anlattım...

Aynı zamanda bunun kılıfı da var:

"Sakatlara bakıp, öyle olmadığın için Tanrı'ya şükret!" denir...

Yani işin içinde, en temelde "Bencillik" var...

Hayatımdaki özürlü arkadaşlarımın, yukarıdaki düşünceye sahip çok arkadaşları oldu.

Ama "Sakat olmadığı için Tanrı'ya şükretme" alt yapısına sahip insanların Özürlülere yaklaşımı çok farklı biliyor musunuz?

Yani onlara "Yardıma muhtaç, gariban, çaresiz, acınacak, yazık!" gözü ile yaklaşıyorlar...

Ve Özürlü arkadaşlarım onların yüzlerine söyleyemeselerde, onların bu tavırlarından hoşnut değiller...

Çünkü özürlü olduğu halde, öyle olmayan bir insanın yapamayacağı şeyleri yapabilen çok insan tanıdım...

Yani onların "İbret alınmaya, gariban olarak görülmeye, acınmaya, yazıklanmaya" ihtiyaçları yok ve onları en çok kıran tavır da bu...

 

Peki Başkalaştırma var mı?

Tüm İslam'a mal edemem, çünkü bu coğrafya da bin yılı aşkındır İslam var ve çok farklı inançlar bir arada yaşamışlardır...

Başkalaştırma'ya Cemaat ve Tarikat düzeyinde bakmak istiyorum...

Bu o kadar var ki, cemaatlerin içersine giren bir insan mutlaka şu düşünce ile karşılaşır hepsinde:

"Allah'ın Dini onlarca itikada ayrılacak ancak aralarından sadece bir tanesi gerçekten Cennete girecek, o da bizim itikadımız..."

Bu düşünce daha özele indikçe "Cemaat"e evriliyor...

Yani bırakın başka bir dinden olanları "Başkası" olarak görmeyi, kendi dininden olduğu halde başka mezhepten olanlar bile "Başkası" olarak görülüyor...

 

Yüceltme/Alçaltma var mı?

Belki yine tüm İslama mal edilemez ancak sizde bahsetmişsiniz "Ticaretle uğraşan Müslümanların yalancılığı"ndan!

Eğer onlardan birisi olsaydınız, bu düşüncenin nereden geldiğini bilebilirdiniz...

"Bizden olmayana verilen söz, Allah katında sözden değildir!"

Daha fazla ayrıntıya gerek yok sanırım...

 

Açıkçası ben "Dinleri" eleştirmem...

Çünkü dinler ortada durur, alırsınız, okursunuz...

Ya kabul edersiniz ya da reddedersiniz...

Ama ben insanların Dinleri algılamalarını eleştiririm...

 

Dolayısı ile bir insan,

Belli bir fikrin ve belli bir kimsenin önderliği olmadan hayatı anlamsız görüyorsa...

Belli bir fikre ve belli bir kimseye bağlı olmadan kendisini çaresiz, zayıf ve gergin hissediyorsa...

Belli bir fikir ve belli bir kimse eleştirildiğinde, o fikir ve kimsenin uluhiyeti olduğunu düşünüp başvuruyorsa...

Belli bir fikri ve belli bir kimseyi benimsedikten sonra kendisi fikir üretemiyor ve önceden oluşturulmuş o fikrin zaten yeterli ve düşünmüş o kişinin zaten yetkin olduğuna inanıyorsa...

Belli bir fikrin ve belli bir kimsenin ihtiyaçları için kendi ihtiyaçlarını bir kenara bırakıyorsa...

Belli bir fikrin ve belli bir kimsenin önderliğinin onu var ettiğini, o fikir ve kişinin önderliğinin ona ayrıcalık ve "özel olmak/ayrıcalık"lık tanıdığını düşünüyorsa...

Belli bir fikre ve kişiye, diğer insanların üzerinde bir uluhiyet tanıyorsa...

Belli bir fikir ve belli bir kimse onların bireysel benliklerine ya da ailelerine zarar dahi verse bağlılıklarını sürdürüyorsa...

Belli bir fikir ve belli bir kimse tarafından yalnız bırakılmaktan korkuyorsa...

Buna "Bağımlı Kişilik Bozukluğu" denilmektedir...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
Alkışlıyorum çok güzel .Bu da demek oluyor ki bütün rededenler kötüdür.

.

.

.

Bende diyorum ki; iyi insan olmak ile dine inanmanın nasıl bir alakası ve bağlantısı olabilir?[/font][/size][/color]

 

 

Sevgili Haveran ,

 

Diyorsunuz ki ;

Bende diyorum ki; iyi insan olmak ile dine inanmanın nasıl bir alakası ve bağlantısı olabilir? Alıntı Haveran.

 

Evet Bunlar Birbiriyle Tümüyle Alakadardır. Hatta Birbirinden Ayrı Bile Düşünülemez.

 

Bu Konu Bir Kaç Cümle de Açıklanabilecek bir Mevzu Değildir. Ve Tarafımca Ehemmiyet Verilip Yeni Bir Başlık Altında Değerlendirilecektir.

Sadece Biraz Sabır. Göreceksiniz ki , Buna Değecek.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:

14-05-2008 Tarıhli milliyet Gazetesinden Alıntıdır.

 

-http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=dunya&ArticleID=536900&Date=14.05.2008-

 

En büyük kuramsal fizikçi Albert Einstein, yeni ortaya çıkan 1954 tarihli bir mektubunda, dinler için ‘insan zaafının ifadesi, çocukça, ilkel efsaneler’ diyor

 

Gelmiş geçmiş en büyük kuramsal fizikçi olarak gösterilen Albert Einstein’ın, din ve Tanrı inancına itibar etmediği ve özellikle ömrünün son yılında bu kavramlar için “çocukça, ilkel efsaneler” nitelemelerinde bulunduğu ortaya çıktı.

 

The Daily Telegraph’ın haberine göre, ünlü bilim adamı, yeni ortaya çıkarılan ve 3 Ocak 1954 tarihini taşıyan bir mektubunda, dinlerin “çocukça” ve “ilkel efsaneler” olduğunu savunduktan sonra bu olgunun hangi zorlama ve incelikli yorum yapılırsa yapılsın değişmeyeceğini vurguluyor.

 

Einstein için dinin anlamı

Din ve Tanrı konusundaki görüşleri her zaman tartışma yaratan ve dinsel içerikli en ünlü sözü “Tanrı zar atmaz” olan Einstein,

bu sözü nedeniyle Tanrı inancı olan bir bilim adamı olarak algılanıyordu.

 

Ancak Einstein, yeni ortaya çıkan söz konusu mektubunda, filozof Eric Gutkind’in görüşlerine yanıt verirken, yaşamının son döneminde dini duygularının son derece zayıf olduğunu hatta din karşıtı görüşlere sahip olduğunu ortaya koyan ifadelere yer veriyor.

 

Einstein, “Tanrı sözcüğü benim için insanın zaaflarının bir ifadesi ve ürünü olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor. İncil de yüce bir kitap ama yine de ilkel efsanelerden oluşan bir koleksiyon ve aynı zamanda oldukça çocukca” diye yazıyor.

 

Yahudilerin Tanrı tarafından seçilmiş bir kavim olduğu şeklindeki inancı geçersiz bulan Einstein, “Bence Musevilik de tıpkı öteki dinler gibi en çocukça hurafelerin yeniden canlandırılmasından başka bir şey değil.

 

Yahudiler de öteki insanlardan farklı özelliklere ve meziyetlere sahip değil” diyor.

 

“Hayat tecrübem Yahudilerin öteki insanlardan daha iyi olmadıklarını gösteriyor” diyen Albert Einstein, “Onların seçilmiş kavim olduğunu gösteren herhangi bir şey görmüyorum” ifadelerini kullanıyor.

Einstein’ın söz konusu mektubunun şimdiye kadar özel kişilerce muhafaza edildiği, İngiltere’deki Bloomsbury müzayede şirketi tarafından satışa çıkarılacağı ve 8 bin sterline alıcı bulabileceği belirtildi.

Gönderi tarihi:
Öncelikle, ben "Ateist" değilim...

Her hangibir gruba falan da ait değilim...

Asli vazifem falan da yok bu yüzden...

 

Sayın Doğan...

Gülerim ben bu yazdıklarınıza...

Peki size göre "İyi" ve "Kötü"yü kim tanımlıyor?

Hayalleriniz mi?

 

Ben "İyiliği" ve "Kötülüğü" tanımlamada referans olduğumu iddia ettim mi?

Tartışmayı niye başka yöne kaydırıyorsunuz ve yazdıklarımıza açıklık getirmiyorsunuz?

 

Kimsenin öldükten sonra gidecek başka bir yeri olmadığı için, kimsenin gideceği bir yer tayin etmek gibi boş uğraşılarım yoktur...

 

"Ahlaklı" ve "Ahlaksız" insan tanımlamasını da yapan ben değilim...

 

Aksine, dininizi referans alarak bu tanımlamaları yapan sizsiniz...

Bana çamur atmaya çalışmayınız...

 

Mesela;

Küçük bir kıza tacizde bulunan bir Müslüman, eninde sonunda Cennete girebilecektir...

Başka bir insanın parasını gasbeden bir Müslüman, eninde sonunda Cennete girebilecektir...

Başka bir insanı öldürmüş bir Müslüman, eninde sonunda Cennete girecektir...

İnsanlar hakkında devamlı dedikodu yapan ve yalan söyleyen bir Müslüman, eninde sonunda cennete girecektir...

Recep Tayyip Erdoğan, Said Nursi, Fethullah Gülen bile Müslüman oldukları için eninde sonunda Cennete girecektir...

"Nasılsa kafirdir!" diyerek Hollandalı turiste tecavüz edip öldüren Müslüman adam da eninde sonunda Cennete gidebilecektir...

 

Ancak;

Hindistan'ı özgürlüğüne kavuşturmak ve Hindularla Müslümanları barıştırmak için sonunda canından olan Mahatma Gandhi Cehennemi boylayacak!

Nurculara göre "Deccal" olan ve Türk Milletini, arkadaşları ile birlikte Özgürlüğe kavuşturan Mustafa Kemal Cehennemi boylayacak!

Gerçek hayatta da tanıdığım, kendisini yardım kuruluşlarına adamış bir çok Ateist arkadaşım Cehennemi boylayacak!

Bugün bile onun düşünce dünyasının, insanlığının belki de hala gerisinde olduğumuz Friedrich Nietzsche'de Cehennemi boylayacaklar arasında mesela...

Albert Einstein zaten en başta Cehennemlik!

Ya da Gazzali'ye göre Farabi, İbn-i Sina falan zaten direkt olarak Cehennemlik!

 

Bilmem anlayabildiniz mi?

Oldu mu?

 

 

Sevgili Tengeriinboşig ;

 

Diyorsunuz ki ;

Öncelikle, ben "Ateist" değilim...

Her hangibir gruba falan da ait değilim...

Asli vazifem falan da yok bu yüzden... Alıntı Tengeriinboşig.

 

Eğer Gerçekten Ateist Değilseniz, Sizi Tebrik Ediyorum. Ama Düşünmeden de Edemiyorum.

Ateist Değilsiniz. Ama ALLAH ı da İnkar Ediyorsunuz. Dinsiz Değilsiniz, ama Din i de Reddediyorsunuz. Yahu ALLAH AŞKINA SÖYLEYİN ;

Öyle İse Siz Tam Olarak Ne Oluyorsunuz. İnanç ya da İnançsızlığın Dışında Bizim Bilmediğimiz Üçüncü Bir Boyut mu Var..?

 

Yine Diyorsunuz ki ;

Peki size göre "İyi" ve "Kötü"yü kim tanımlıyor?

Hayalleriniz mi? Alıntı Tengeriinboşig.

 

Ne Münasebet ; İyi ve Kötü yü Tanımlayan Hayallerimiz Değil ;

Bizzat; İYİLİK i de Yaratan, KÖTÜLÜK ü de Yaratan, ve İNSAN ı da Bu İkisi Arasında Seçim Yapma Hakkını Vererek, Özgür Kılıp, Adaletlice Yaratan,

Yüce ALLAH tır. O Adil dir. O Kerim dir. O Gafur dur. O Rahman dır. O Rahim dir. 99 Esma ül Hüsna sı İle Birlikte İsmi Anılan ALLAH tır.

 

Yine Diyorsunuz ki ;

Ben "İyiliği" ve "Kötülüğü" tanımlamada referans olduğumu iddia ettim mi?

Tartışmayı niye başka yöne kaydırıyorsunuz ve yazdıklarımıza açıklık getirmiyorsunuz? Alıntı Tengeriin boşig.

 

Tabii ki; iddia Etmek Ne Kelime. Neredeyse Resmen Bunu İlan Ettiniz. Sizce Aşağıda ki Yazılar Kime Ait Olabilir ;

Allah, sırf kendisine inanmıyor diye en iyi insanı cehenneme atacak

Ve sırf kendisine inanıyor diye en ahlakı bozuk adamı cennete atacak kadar adaletsizdir... Alıntı Tengeriinboşig.

 

HAŞA ;

ALLAH ı ; En İyi İnsanı Cehenneme, En Ahlaksız İnsanı Cennete Atmakla Suçlayan, Adaletsiz Diyen, Benmiyim..?

 

Madem En İyi ve En Kötü Tanımı nı Yapabilecek Kişi Siz Değilsiniz, ve Referans Bile Olamazsınız ;

 

Öyle ise Ne Diye ; Bu Hükmü Ortaya Koyuyor ve İşte Allah Bu Yüzden Adaletsizdir Diyosunuz. Söyleyin Bunları Nasıl Söyleyebiliyorsunuz..?

 

Var mı Bir Cevabınız..? Bunları Bizzat Siz Söylemediniz mi..? Yoksa Yukarıdaki Alıntılar da Size Ait Değil mi..?

 

Diyorsunuz ki ;

Aksine, dininizi referans alarak bu tanımlamaları yapan sizsiniz...

Bana çamur atmaya çalışmayınız...

 

Demek Hala İnkar Ediyorsunuz. Bu Tanımlamaları Yapan Kişinin Siz Değil de aslında Ben Olduğumu Söylüyorsunuz. Öylemi.

Lütfen Elinizi Vicdanınıza Koyunuz. Ben Nerede ve Ne Zaman Bu Tanımlamaları Yapmışım. Lütfen Yazılarımdan Alıntı Yaparak Gösteriniz.

 

Bir de Bu Yetmezmiş Gibi Beni Çamur Atmak Suçu ile İtham Ediyorsunuz. Öylemi.

Lütfen Yazılarımı Baştan Sona okuyunuz. Zaten Bütün Forum Okuyor ve Görüyor, Aslında Çamur Atanın Ben Olup Olmadığımı.

 

Artık Daha Fazla Bir Şey Söyleyemiyorum. Sizi ALLAH' a Havale Ediyorum. Şüphesiz ki ALLAH Herşeyi Gören ve Bilendir...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:

Hiç kimse her hangi bir soru karşısında cevap olarak "Bilim" diyorsa,

Sadece "Bilim" diyerek işin içinden çıkamaz...

 

Materyalist felsefe ile Metafizik düşünce binlerce yıldır varlar...

Bir Metafizik düşünür, yani mesela siz, düşüncelerini Metafiziğe dayalı olarak nasıl ki bir bütünlük içersinde yansıtma çabasında ise,

Bir Materyalistte sahiplendiği Maddeyi/Enerjiyi mantıksal olarak kavrayabilmiş, ifade edebilmiş ve Bilimin verilerinden haberdar olmuş olmak zorundadır...

 

O yüzden sorularınıza "Bilim" diyen bir kimse asla ve asla sıvışamaz, işin içinden çıkıp kaçamaz...

Bir Metafizik düşünür sıyrılıp kaçabilir, çünkü "Var" olarak önümüze koyduğu şey "Tasarı, Düşünce, İdea, İmge"den başka bir şey değildir...

"Göz niçin bu kadar komplike" denildiğinde bir Metafizikçi "Vardır bir hikmeti" deyip işin içinden çıkabilir.

Ancak bir Materyalist "Bilim" deyip işin içinden çıkamaz...

"Bilim" cevabını veren bir insan, bilimin o konudaki verilerinde ya haberdar olacaktır ve bunu sergileyecektir ya da o konuda hiç konuşmayacaktır...

 

Mesela ben Evrim'in var olduğunu düşünüyorum ancak Evrim'i ispatlamaya yönelik hiçbir tartışmaya girmem...

Çünkü o konuda yeterli donanıma sahip değilim...

Ama bir Metafizikçi "Evrim yok, yaratılış var" deyip işin içinden çıkabilir...

 

Fakat SosyalBilimsel konularda sorduğunuz bir soruya "Bilim" diyerek devamını oldukça getirebilirim...

 

Saygılarımla...

 

 

Sevgili Tengeriinboşig

Diyorsunuz ki ;

Ama bir Metafizikçi "Evrim yok, yaratılış var" deyip işin içinden çıkabilir...

 

Öncelile Metafizikçi Değilim ama Bu Bilime inanıyorum.

Lakin Kesinlikle Sizin dediğiniz gibi ; ''Evrim Yok Yaratılış Var'' Diyerek işin içinden Çıkmam.

 

Bu Davamı Savunurum. Bizzat ispat ederim. İsterseniz Ben, Sizin İçin Evrim in Olmadığını Hemen Burada Bizzat İspat Edebilirim.

 

Pekiyi Siz ya da Herhangi Bir Materyalist, Hatta Tüm Materyalistler Toplansa Bile;

Dünyada ki Bütün Bilim Dallarını Biliyor ve Kullanıyor Olsalar Bile ; EVRİM i İSPAT EDEBİLİRLER Mİ..?

 

Bu Mümkün Olsa idi; Artık Tarihin Tozlu Sayfaları Arasına Karışmak ve Bir TEORİ Olarak Kalmak Yerine, BİLİMSEL BİR İSPAT a Dönüşmüş Olmazmıydı...

 

İşte Metafizik Bilimine İnanan Bir Müslüman, Savunduğu Her Fikri ve Düşünce yi İspata Hazır Bekliyor. Burada Karşınızdayım.

 

Ve İşte Materyalist Bilim Adamlarının Peşinden Koştuğu TEORİ ler , Hepsi de İspatlanmayı Bekliyor. Ama Kimse Buna Cesaret Edemiyor.

 

Yine de Cesareti Olanlar Var İse Bekliyoruz. Buradayız... Hemen Başlayalım Materyalist ler En Baştan Anlatsın; Darwin Kimdir ? Evrim Nedir ?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.