Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:
Ha yani bula bula cevap verecek ağıla doldurulan koyunları buldun. Bilimsel temele dayalı tezleri çürütmek böyle zordur işte. Neresinde bir kelime oyunu yapıp bir hata var gösterebilirim diye etrafında dolanır, bulduğun en küçük çürük ipe yapışırsın.

 

Ben senin o çelişkine sadece işaret ettim. Bütün yazılarımı kalın (bold) yaparım. Koyunlarla ilgili kısmı kalınlaştırmadığım gibi, yani önemsemediğim gibi, ayrıca "neyse.." diyerek, o konunun üzerinde durmadığımı kaydettim. Yani bula bula bulduğum şey o değil. O bulduğum şey senin çelişkilerine bir örnek ve neyse deyip geçtim, önemsemedim...

 

Tabii polemiğe dönüşen bu tarz iletişimi sürdürmekte fayda olacağını sanmıyorum artık. "Bilimsel temeli olmayan hurafe" tezinin de tutunacak bir yerinin kaldığını da... Ben etik ve hukuk tartışmasına girmeyeceğimi peşinen söylediğim için diğer kısma yanıt verme gereği duymuyorum. Madem etik ve hukuk tartışacaktın, "bilimsel temeli olmayan hurafe" diye girmeyecektin. "Temel" dedin, gösterdik. Hurafe değil doğanın gerçeği olduğunu da gösterdik.

 

Bizden göstermesi. Görülüp görülmemesi elimizde değil...

 

"Etik ve hukuk tartışacaksan.." diyerek topu taca atmaya gerek yok.

"Yasak" kavramı, bilimsel bir kavram mıdır, hukuki ve ahlaki kavram mıdır, bakarsın olur biter.

 

*

 

Tezim aynen yerinde duruyor.

Hiçbir iddiamı çürütemediğiniz gibi, ya "evrim hatalarını kafeslere kapatıp incelemek gerek" gibi faşist teorilerle ortaya çıktınız,

ya da hem "ensestten kaçınma genetiktir" deyip, hem de "insan ailesini tanımıyorsa, tanımadığı ailesiyle ilişkisi ensest olmaz" gibi, sanki tanımak-tanımamak genetiği değiştiriyormuş gibi, genetik biliminde devrim yapacak (!) teorilerle ortaya çıktınız.

Üreme ve gen transferi üzerine kurduğunuz teori doğurgan yaşındakileri gelince dağıldı.

Üreme ve gen transferi üzerine kurduğunuz teoriyi, işin içine aileyi tanımamak durumu girince, kendiniz dağıttınız.

Üreme ve gen transferi üzerine kurduğunuz teoriye dayanarak, ensest ilişki sapıklık dediniz, daha fazla genetik risk taşıyan 40 yaş üstü kadınların doğum yapmasına diyecek birşey bulamadınız, "ultra sapıklık" mı diyorsunuz mesela?.

 

İnsan bilim ile kendi değerlerini karıştırır ve kendi değerlerini bilimsel gerçek diye sunmaya kalkarsa, kendi değerlerini "sonsuz ilime sahip ilahlardan gelen ilahi gerçek" diye sunan dinciden farkı kalmaz.

 

Benden göstermesi. Elbet birgün görülür.

 

Saygılar.

  • Cevaplar 430
  • Görüntü 43b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Artık konuyu bilmediği açıkça belli olan ***** tez sahibine yanıt verme gereği duymuyorum. Ancak konuyu izleyenler için yazıyorum:

 

Sarıldığı çürük ipin ne kadar asılsız olduğu ortada: Benim cümlemi aynen alıntılamıyor, aradan bir kelimeyi çıkararak anlam bozulması oluşturuyor. Bu kelime oyunlarına tenezzül edecek kadar tezini savunamaz hale geldi. Benim cümlemde koyunlara benzetilen olay, ağıla doldurulmak. ?doldurulup? kelimesini aradan çıkarıyor, ben koyunlar kime denk gelirse çiftleşir demişim gibi yapıyor.

 

Hadi böyle bile desem, bunu da benden, önceki verdiğim bilgilerden alıyor. Çünkü doğal davranışları bozulan, ağıllara doldurulan koyunlarda doğal mekanizmaların bozulabildiğini söylemiştim daha önce. Bir lider çıkıp kendi sürüsünü koca sürüden çekip ayıramaz ki!

 

Ben sürü davranışlarını açıkça belirtmişim, buna itiraz edemiyor. Daha liderlik kavgasının sürü içinde olmadığını, sürüden erginleşince kovulan erkek bireylerin gidip başka yaşlanmış sürü liderlerini yenmeye çalıştıklarını bilmiyor. Sanıyor ki kavga sürü içinde oluyor. Babasını yenen yeniyetme, annesi, kızkardeşleri ile ilişkiye giriyor sanıyor. Sanıyor ki sürü deyince köyde gördüğü koyunlar gibi beşyüz filan hayvandan oluşan bir topluluk var ortada! Yok doğada öyle şey! Bugün dar alanda yaşamaya mahkum edilen şempanzelerde de doğal davranışlar bozuluyor. Nesil tükenme tehdidinin en önemli nedeni de budur! Sağlıklı ve güçlü yavru alınamıyor. Doğada özgür hayvanlar ile insan denetiminde yaşayan esir hayvanlar aynı değildir.

 

Bir araştır, bir sor, bir merak et de işler sandığın gibi mi yürüyor, başka türlü mü yürüyor bir öğren! Hemen tüm memeli türlerinde güçlü iri erkekler harem kurar, geniş bir alanda binlerce hayvan da yaşıyor olsa, bunlar çokeşli aileler biçiminde birer erkeğin liderliğinde yaşarlar. Bu liderin alanının ihlal edilmesi, kavgalara neden olur. Bu sistemde enseste yol açabilecek tek konu, liderin ergin erkek yavrularını kovmasına karşın, erginleşen dişi yavrularının sürüde kalmasıdır. Fakat onlarla çiftleşmesine de dişi hiyerarşisi izin vermez. Eşleri yaşlanıp yerlerini dişi yavrularına bırakmalarına kalmadan da, çevrede dolaşıp fırsat kollayan bir genç erkek, yaşlanan lideri yenip kovar ve sürüyü ele geçirir. Böylece serbest doğada ensest çok ender bir olay haline gelir. Hadi diyelim bir erkek kendi sürüsüne geri dönüp kendisini kovan babasını altetmeye ve sürüyü ele geçirmeye kalkışsın. Böyle bir şey liderin egemenlik alanını çeşitli koku mekanizmaları (idrar, dışkı, feromon, tüy) ile işaretlemesi nedeniyle olmaz ama, olacak olsun. Fırsat bulamaz. Çünkü öyle bir zamanda kovulur ki, babası güçten düşüp kendisi onu yenecek kadar güçleninceye kadar geçen sürede, başka bir sürüden daha erken zamanda kovulmuş bir yabancı, mutlaka gelip daha önce davranacaktır.

 

Artı olarak ekleyeyim, bir çok memeli türünde değil kardeşler, yeğenler, kuzenler bile tanınır. Şempanzelerde net olarak teyze-yeğenler birbirlerini akraba olarak tanırlar. Halk arasında ?teyze anne yarısıdır? denir. Bu da doğadan köken alır. Bir çok hayvan teyze, annenin kaybında yeğenini yavrusu gibi benimser. Hayvanların bilmediği tek akrabalık torunluk durumudur. Hayvanlar torunlarını tanıyamıyorlar. Buna pek zamanları da olmuyor zaten. Torun kavramı insana mahsustur. Torununu tanıyabilen başka bir canlı türü belirlenemedi.

 

Fakat aslında gerçek şu ki, doğayı acımasızca bozuyoruz. Bir çok memeli türü sağlıklı üreme şartlarında yaşayamamaktan yokolma tehdidi ile yüz yüze. Bana inanın bu yaptığımızın bedelini ödeyeceğiz. Bunu kimse durduramayacak. Ya doğadan ağır bir tokat yiyeceğiz, ya kendi türümüzün celladı olacağız. Ama bir çok tür için artık geç olacak...

 

Biliyor musunuz, Anadolu'da yakın zamana kadar Asya ve Afrika'da yaşayan hayvanların hemen tamamı vardı. Tüm türlerin geçiş kavşağıydı. Roma arenalarında gladyatörlerle dövüşen kaplanlar Dicle kıyılarından yakalanıp götürülürdü. Şimdi dünyada nesli en çok tehdit altında olan memeli türü, bu güç ve ihtişam sembolü eşsiz tür. Sağlıklı ve güçlü kaplan yavrusu elde etmek giderek zorlaşıyor. Nesli tükenme riski bakımından pandalarla yakın tehdit düzeyinde kabul ediliyorlar...

 

Bilimin ensestte genetik sakınca olduğunu söylemesi ile türbeye çaput bağlamanın temelsiz hurafe olduğunu söylemesini aynı kefede değerlendiren anlayışı ise dehşetle izliyorum. ****** İnsanlık kültürü, bilgi birikimi adına ne varsa hepsine karşı olma gibi bir durum var, bilemiyorum. Ben artık değerlendiremiyorum bu olayı...

Gönderi tarihi:

Değerli forum katılımcı ve izleyenlerine konunun önemi nedeniyle tekrar vurgulamak istiyorum:

 

BUGÜN BİRÇOK MEMELİ TÜRÜNÜN NESLİNİN TÜKENME TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYA OLUŞUNUN NEDENİ, DOĞAL ÜREME DAVRANIŞLARININ BOZULMUŞ OLMASIDIR!

 

Ensestin genetik sakıncası olmasaydı, elinde bir dişi, bir erkek iki hayvan mı var, üret de üret olurdu. Ancak bu yolla sadece hantal, mücadele edemeyen, insana muhtaç, vahşi doğada bir saat yaşayamayacak hayvanlar ortaya çıkabiliyor. Bunlar da çok fazla yaşayamadan hemen kesime gidiyor zaten.

 

Boşverin gerisini, ben sadece DOĞAYA VE BİZE NE YAPIYORUZ buna dikkat çekeyim yeter! DOĞAYI KATLEDİYORUZ, DOĞAYI YOZLAŞTIRIYORUZ, DOĞAYI YOK EDİYORUZ!

 

Bu katliam, bu yozlaştırma ve bu sömürmeye de kendi yanlış düşüncelerimizi, bilim dışı, gerçek dışı varsayımlarımızı alet ediyoruz. Bizim bu hale getirdiğimiz hayvanlara bakıp "bakın işte hayvanlar da böyle" diye örnek gösteriyoruz sonra da!

 

Ne Darwin, ne Freud gerçekleri saptırmadılar. Ne gördülerse onu söylediler. Onların görüşlerini BİZ SAPTIRDIK. Bilime inanmadık, hurafe dedik, temeli yok dedik.

 

"I'M LEGEND" FİLMİNDEKİ O EŞSİZ SAHNE GİBİ, ASFALTLARIN ARASINDAN FIŞKIRMIŞ OTLARIN ARASINDA ZIPLAYARAK KOŞTURAN ÖZGÜR CEYLANLARIN BOMBOŞ MANHATTAN CADDELERİNDE DOLAŞTIĞI BİR DÜNYAYI ÖZLEMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNEMİYORUM ARTIK! KÜRESEL Mİ ISINACAK, YÖRESEL Mİ ISINACAK, DOĞA YAPACAĞINI MUTLAKA YAPACAK.

 

BİZ NE DOĞAYI, NE BİLİMİ ANLAYABİLDİK. BİR AVUÇ BİLİM VE DOĞA AŞIĞININ ÇABALARIYLA OLMAYACAK BU İŞ! DOĞA ELLERİMİZİN ARASINDAN KAYIP GİDECEK! TÜRÜMÜZ BAŞARAMAYACAK KORKARIM! DOĞA ÇIĞLIKLAR ATIYOR, SAĞIR KULAKLARIMIZ DUYMUYOR!

 

Ama halen bir umut var. O bir avuç bilim aşığı vazgeçmeyip dönüp kendisini eviren doğayı evirmeyi ve dönüştürmeyi başaracak. Ben buna inanıyorum. UMUT HER ZAMAN ZAYIF VE CILIZ BİR IŞIK OLMUŞTUR. AMA HİÇ SÖNMEMİŞ, AKSİNE ZAMAN ZAMAN PARLAMIŞTIR. O PARLAMALAR YETECEKTİR!!!

Gönderi tarihi:
Sarıldığı çürük ipin ne kadar asılsız olduğu ortada: Benim cümlemi aynen alıntılamıyor, aradan bir kelimeyi çıkararak anlam bozulması oluşturuyor. Bu kelime oyunlarına tenezzül edecek kadar tezini savunamaz hale geldi. Benim cümlemde koyunlara benzetilen olay, ağıla doldurulmak. ?doldurulup? kelimesini aradan çıkarıyor, ben koyunlar kime denk gelirse çiftleşir demişim gibi yapıyor.

 

Foruma herkes ulaşabildiği ve önceki yazılanları görebildiği için, böyle bir çarpıtma ancak bana zarar verir. Bunu neden yapayım?

Anlam değişmesi olmadığı için sözünü kısalttım.

Sonuçta orada demek istediğin şey, ağıla doldurulma veya doldurulmama değil. Orada vurgulamaya çalıştığın şey "cinsel ilişkinin sınırları konusunda" insanla koyun arasında fark kalmayacağını vurgulamak. O nedenle senin cümleni kısaltınca, vermek istediğin mesaj değişmiyor.

 

Yoksa ben insanların hatalı kullandıkları veya eksik kullandıkları kelimelerinden yağ çıkarmaya çabalamıyorum. Buna ihtiyacım yok.

Bunu daha önce de ifade ettim.

 

Ben insanların hataları üstüne tez oluştrumam.

Ben insanların yanlış kullandıkları kelimeler üstüne de tez oluştrumam.

Ben kelimelerin kifayetsiz olmasından dolayı tam ifade edilemeyen düşünceler üstüne de tez oluşturmam.

Bu tür şeyleri kurnazlık olarak görürüm.

Endişen olmasın yani.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
insanların hatalı kullandıkları veya eksik kullandıkları kelimelerinden yağ çıkarmaya çabalamıyorum. Buna ihtiyacım yok.

"Yoğurdum ekşi" diyen yoğurtçu görülmemiştir pek... Neyse, artık anlaşamadık, belli oldu. İki zıt tez, forumda duruyor. İlgilenip okuyanlar karar verecekler...

  • 1 yıl sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.