Φ bozan Gönderi tarihi: 9 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2008 1. Bu yazı son hadiseleri değerlendirmem talebi üzerine yazılmıştır. 2. Bu yazının özde bütünü sözde son bölümü senin için yazılmıştır. Kara harekâtının başlamasıyla ''ber â ber'' görülü ve yazılı basın yayın kuruluşlarının iştihayla harekatın üzerine yüklenmesini müşâhade ettik. Kendileri orduya bir komutan edasıyla taktikler vermeyi meslek edinmiş bir bölük yazar ki içlerinden en korkunçu ''e''dir, kağıt üzerinde daha ikinci gün Musul ve Kerkük'ü de almışlardı. Hatta aralarında buraya atanacak geçici sivil valileri bile seçtiklerine dair rivayetler vardır. Şunu da araya sıkıştırmak isterim Musul ve Kerkük beldeleri yavaş yavaş halkın bilincinde bir kızıl elmaya dönüşmek üzeredir bu ciddi bir rahatsızlık ve tehlikedir. Bir zamanların Roma Senatosundaki ''Kartaca'' alınmalıdır seslerini duyar gibiyim gezdiğim beldelerde. Bu husus hastalık haline gelmeden tavsiyem odur ki sınırlarımız dahilinde iki mahale Kerkük ve Musul adları verilsin de daha fazla sinirler gerilmesin. ''Hal bu ki'' bizim etrafımızdaki ülkelere bakış açımız barışçıdır ve bu barış anlayışı sınırları ihlal etmemek üzere oluşturulmuş bir ''yurt ve cihan sulhu'' üzerine temellendirilmiştir. Ötesini düşünmek art niyet taşımak yahut da bu ülkeyi bilmemek manasına gelmektedir. Askerlik hevesini üzerinden atamamış yazarların art niyetli olduğuna hükmediyorum. Bu art niyeti de üçe taksim ediyorum; 1. Bu arada satış tirajımız ve izlenme oranımız artar düşüncesi 2. Önümüzdeki dönemde mevcut büyük ihaleler için elimiz güçlenir düşüncesi. 3. Kağıt üzerinde Musul'u aldığını düşündüğümüz kuvvetler oraya kadar gitmişken hükümete de bir bildiri yayınlar düşüncesi. Lakin kamuoyu denilen güç yukarıdaki art niyetlere itibar etmemiştir, halkın refleksi farklı olmuştur; 1. Dünya savaşı da çıksa kalitesiz bir yazılı ve görülü basın yayınla alakamız olmaz. 2. Birkaç holding gurubunun ihaleler için medyayı kullanmak gayreti tarafımızdan görülmüştür, bunlara itibar edilmemektedir. 3. ''Ordu hükümet el ele darbeciler kümeye'' marşı dilden dile söylenmektedir. Seçimden evvel nisan ayında hükümete yayınlanan bildiri için zil takıp oynayan kimi muhalifler, kendilerine bildiri yayınlanınca hükümet kadar olup bildiriyi üstlerine bile almamışlardır. Malesef biz muhatap değiliz tavrı ve tarzı bu ülkenin partilerini seçimlerde hep aşağıya çekmiştir. Hükümet bunu iyi analiz ettiğinden geçen yıl meydana gelen siyasete müdahaleye karşı kendini muhatap olarak kabul etmiştir ve bundan ciddi bir rey almıştır. Muhalefet partilerinin lâkall bu kadar cesareti göstermesi şarttı fakat beklenen olmadı, iki gün evvel Kerkük'e kadar ülke fethetmeyi planlayan muhalefet kendisi hakkında yazılan uyarıya arkasını dönüp ''biz muhatap'' değiliz deme yanlışlığını göstermiştir. Ben kendi namıma buna çok şaşırmadım zira ana muhalefetin iktidara gelmek arzusu olduğuna inanmıyorum, kemikleştirdiği %16 ile daimi bir muhalefet olmayı artık içselleştirmiş görünmekteler lakin iktidar olabilme hevesiyle muhalefete oy verenler için üzüldüm. Askeri harekatın muvaffakiyeti ile ilgili değerlendirme yapmaktan ziyade şunu ısrarla vurguluyorum, Orgeneral İlker Başbuğ'un Diyarbakır'da verdiği beyanatta izah ettiği gibi ''dağa çıkmayı engellemeden, dağdaki ile mücadele etmek tek başına başarı getiremez''. Bu seçimde meclise giren dtp'liler bu ülke için ve kendileri için ciddi bir fırsat yakalamışlardı. Fakat biraz daha oy uğruna kendilerini kapattırmak maksadına matuf her yolu denediler, bu sefer bir akıl önde olan devlet partiyi kapatmadı ve dtp'nin oyu azalmadıysa da yerinde saydı. Lakin dtp bu ülkenin partisi olma ihtimalini belki de sonuna kadar kaybetti. Fakat bunun onlar için birşey ifade ettiğine de inanıyorum dersem doğru söylemiş olmam. Seçimlerden evvel ''ulusalcılık'' adı altında oluşturulan cephenin sun'i olduğunu, arkasında aydınlık olmayan ilişkilerin mevcut olma ihtimalini hep yazmıştım. Şimdi sun'i birlikteliğin artık tamamen ortadan kalktığını müşahade ediyoruz. Siz bakmayın yazılı ve görülü basının dikkatle ''ergenekon'' çetesi ile alakalı haberlerden sakındığına ve kaçındığına, hadise müthiş ve ciddi. Bundan yıllar evvel hükümeti devirmek için ''susurluk'' hadisesi üzerine iştahla gidenlerin ''ergenekon'' hadisesindeki sükûtları da sizi fazla şaşırtmasın. Son olarak sana gelince; Senin de üzgün, yılgın ve belirsiz olduğunu gördüm bir zamandır, lütfen kendinizi bir an evvel toparlayınız, bahar gelmekte ve ağaçlar zinetlerini giyinmekte, Raksat'u-l Mufaddala'yı dinle ( my favourite dance), ama Ömer Beşir'den ( omar bashir) dinle. Kelimelerin sihirli dünyasına dalan birisi ondan çıkamaz, bunu sen de biliyorsun, kelimeler bazan zehirli bir sarmaşık gibidir, kimileyin kollarına teslim olmak lazım gelir. Ve sakın önünde sonunda döneceğin kapıyı unutmuş gibi davranma. bozan Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 10 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2008 Bozan Hocam, uzun zamandır kelamınızdan uzak kalmak bana elem vermekteydi. Nihayet bir yazınızı daha okuduk. Bu yazı enteresan, güzel doğru tespitler içermekle beraber sizden de bir haber değeri taşıyor olması cihetiyle ehemmiyet kesb ediyordu benim için... Başlık da hayli enteresanmış. Google sağ olsun. Konuda değinilecek bir yer bırakmamışsınız... Selam ve saygılarla... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2008 Bizim basın-yayın organları kendilerini aştı özellikle şu günlerde... Evet, harekatın zamanlaması hususu soru işaretlerini getirdi ama belirttiğiniz gibi izlediğimiz süreçte muhalefetin eleştirisine sahip çıkamayarak meseleyi "orduya değil hükümete" şeklinde indirgemesi ya da basının daha harekat sürerken bulduğu malzemeyi yine kendine yakışırca değerlendirme arayışının bu harekatın niteliği tartışmasına da yansımış olması dikkat çekiciydi... Peki ya günümüzün en önemli konusu olması gereken çetelerle mücadeleye bakış!!! İçler acısı bir durumdur ki birbirinden farklı pek çok karışıklık çıkarmaya yönelik olay arasında bulunan bağlantılar bir kenara bırakılıp rahatça sanki bu olaylar kendi başlarına "yüklenen" anlamları taşıyormuş gibi tarihe not düşülebiliyor "birilerinin çapınca"... Hayırlı ömürler... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 10 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2008 Bu yazı son hadiseleri değerlendirmem talebi üzerine yazılmıştır Çıkarılmaya çalışılan sosyal güvenlik reformunu son hadiseler içinde değerlendirmediğiniz aşikar... *** Öyle değil mi sayın karabekir? Bu konu üzerine tek bir kelam edilmemesinin de size elem verdiğini... ve eksik kalan tespitlere de duyarlı olduğunuzu umuyorum... Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 11 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2008 Sayın GeceKuşu, bir yazı içerisinde herşeye değinilmesi mümkün değildir. Bütün gündemi tek bir yazı ile ele alamazsınız. Dahası yazı gündem içerisinden genel mahiyette çetelere-teröre değinmiş bir yazıdır. Bunun dışına çıkan bir tarafı yoktur. Bu noktada gündemden birbirine geçmiş bazı konular incelenmiş görünüyor bu yazıda. Dolayısıyla bunun içerisinde niye "sosyal güvenlik reformu" yok demek biraz garip olur. Mesela yine aynı yazı içerisinde türbana değinilmemiştir. KPSS'ye, imam-hatip meselesine, benim çoraptaki söküğe, hamsinin fiyatının yükselmesine, aşurenin tarifine değinilmemiştir. Kimseyi savunmak haddim değildir* ancak niye değinilmediğini anlayabilirim. Bozan Hocamdan, bu konuda da bir açıklama beklemek tabiki sizin hakkınız. Cevap verip vermemek de onun hakkıdır. Dahası o konu da apayrı bir uzmanlık alanını gerektirmektedir hatırlatmak isterim.... Sayın GeceKuşu, o konu altında sizden de birşeyler bekliyoruz. Bu konuda bir arada durmak zorundayız, safları sıklaştırmak şart. Selam ve saygılarla... * Bazen şu yapmadığım meslek birilerini savunmak zorunda da bırakmıyor değil beni... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 26 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 26 Mart , 2008 Başlık 9 martta açılmış; ben 10 martta yazmışım ve bugün 26 martta yakın zamanda yaşanan olaylardan sonra sonunda "ergenekon" konuşuluyor çokça; ama bu sefer de zamanında susup bir anda ses yükseltenlerin bakışında sorun söz konusu: "AKP muhalifleri tasfiye ediyor"!!! İnsafa davet ediyorum herkesi; madem samimiydiniz de neden sustunuz onca zamandır!!! Saygılar... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.