Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 ne desek boş, benden bu kadar..... belki anlarsınız ama iş işten geçmiş olur. şunuda belirtmeden bitirmek istemiyorum Bu basit matematik hesabını yapmak çok mu zor? 11+1+1=13 ayı neden sayıyorsun o bir uydu, gezegen değil... okey Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 arkadaşlar Kaf suresinin bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum... okursanız sevinirm, buyrun 1, 2. Kâf. Şerefli Kur'ân'a andolsun ki kâfirler, aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler: "Bu tuhaf bir şeydir!" 3. "Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirilecekmişiz)? Bu, akla uzak (imkansız) bir dönüştür!" 4. Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır. 5. Hatta gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Artık onlar kararsız bir haldedirler. 6. Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl bina ettik, nasıl donattık! Onda hiçbir düzensizlik ve eksiklik yoktur. 7. Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik. 8. Bütün bunlar, içtenlikle Allah'a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir. 9, 10, 11. Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir. 12, 13, 14. Onlardan önce Nûh kavmi, Res halkı ve Semûd kavmi, Âd ve Firavun, Lût'un kardeşleri, Eykeliler, Tübba'ın2 kavmi de yalanlamıştı. Bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey gerçekleşti. 15. İlk yaratmada acizlik mi gösterdik ki (yeniden yaratamayalım)? Doğrusu onlar, yeniden yaratılış konusunda şüphe içindedirler. 16. Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. 17. Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. 18. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın. 19. Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona, "İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir" denir. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 ayı neden sayıyorsun o bir uydu, gezegen değil... okey "Bilim adamlarının son yıllarda araştırmalar da gezegen sayısının 9 değil 12 olduğunu ortaya cıkarmışlar" diyen ve bu 12 gezegenlik listeyi resim olarak oraya koyan sensin, ben değilim. Koyduğun resimde Ay da, 12 gezegen arasına dahil edilmiş. 5. Luna. Saygılar. Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 ALIN BİR MUCİZE DAHA... HADİ BUNADA Bİ BAHANE UYDURUN...Denizaltı araştırmaları ile ünlü Fransız bilim adamı Kaptan Jacques Cousteau denizlerdeki su engelleri ile ilgili yaptığı araştırmaların sonucunu şöyle anlatmaktadır.. Okyanusu'ndaki su kütlesini inceledik ve Akdeniz'den tamamen farklı olduğunu gördük. Halbuki Cebeli Tarık Boğazı'nda birleşen bu iki denizin tuzluluk, yoğunluk ve sahip olduğu hayatiyet açısından eşit veya eşite yakın olması gerekiyordu. Oysa ki bu iki deniz, birbirine yakın kısımlarda bile ayrı yapılara sahiptiler. Yoğunluğu az olan su, yoğunluğu fazla olan su ile elbette karışmaz. Ama birbirleri ile birleştikleri yerde karışma olabilmektedir. Şöyle bir deney yapalım. Su bardağının yarısına kadar su doldurup içerisine iki tatlı kaşığı tuz ve bir iki damla mürekkep koyduktan sonra karıştıralım. Daha sonra üzerine tatlı ve renksiz suyu kenardan yavaşça akıtalım. Renksiz su renkli suyun üzerinde kalacaktır. Birleştikleri yerde değişim, az miktar karışım gözükecektir. Tatlı tuzlu suyun karışmadığı, Muhammed ten 550 yıl önce Romalı bir bilgin (Gaius Plinius Secundus) tarafından keşfedilmiştir. Bilgin bu buluşunu Naturalis Historia adlı eserinde açıklamıştır. Bilimsel gerçekler uydurulan bahaneler değildir. Aksine, uyduruk inançlar ayakta kalmaları için bilimsel gerçeklere sarılırlar. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Ayet meallerine ulaşmak bir tık'ın ucundayken buraya ayet kopyalayıp yapıştırmanın bir anlamı yok. Eğer ayetlerle şeytan çıkarmayı amaçlıyorsanız böyle Türkçe mealle şeytan çıkmaz. Kaf patlamadan ayın çatlamadan Arapça tecvidiyle okumadan şeytanlar bir yere gitmez... Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 "Bilim adamlarının son yıllarda araştırmalar da gezegen sayısının 9 değil 12 olduğunu ortaya cıkarmışlar" diyen ve bu 12 gezegenlik listeyi resim olarak oraya koyan sensin, ben değilim. Koyduğun resimde Ay da, 12 gezegen arasına dahil edilmiş. 5. Luna. Saygılar. hmm resimde yanlışlık yapılmış demek ki, çünki uydular gezegen olarak sayılmaması gerekiyor.. al bak şimdi say bakalım.. Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Ayet meallerine ulaşmak bir tık'ın ucundayken buraya ayet kopyalayıp yapıştırmanın bir anlamı yok. Eğer ayetlerle şeytan çıkarmayı amaçlıyorsanız böyle Türkçe mealle şeytan çıkmaz. Kaf patlamadan ayın çatlamadan Arapça tecvidiyle okumadan şeytanlar bir yere gitmez... Hayırdır dostum neden rahatsız oldun ayetlerden.. Kutsal Kitabımda yer alan hükümleri sizinle paylaştım, istemezsen okumayabilirsin.. bi anda gerçekler mi gözün önüne geldi... Bunlar hakikatler arkadaşım Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Ay gitti Ceres mi geldi? O zaman bu işin suyu iyice çıkar, Ceres sadece 950 km. çaplı çok küçük bir gezegenimsidir. Kuiper kuşağında ondan çok daha büyük onlarca gezegenimsi var ve daha da bulunacaktır. Yusuf'un yirmi otuz daha kardeşinin olması gerekir o zaman... Niye olmasın, gezegenler keşfedildikçe Yusuf'un da bilinmeyen kardeşleri çıkar ortaya. Ne de olsa çok eşlilik vardı. Benden bi öneri: Gezegenimsileri başka anneden olan üvey kardeşlere sayalım. Araştıralım, mutlaka çıkar. Böylece astronomi de dinin gelişmesine hizmet eder. Bi gezegenimsi mi bulundu, bi araştırma, pat bi kardeş daha... Kesin çıkar. Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 arkadaşlar Kaf suresinin bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum... okursanız sevinirm, buyrun Hadi okuyalım bakalım hep birlikte... 1, 2. Kâf. Şerefli Kur'ân'a andolsun ki kâfirler, aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler: "Bu tuhaf bir şeydir!" Kim demiş bunu? Kuran dışında bir şahidi var mı? 3. "Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirilecekmişiz)? Bu, akla uzak (imkansız) bir dönüştür!" Hala da akla uzak ve imkansızdır... Aksini neye dayanarak söyüyorsun boş vaadler dışında? 4. Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır. Ben bu ayetten bir şey anlamadım... 5. Hatta gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Artık onlar kararsız bir haldedirler. Gerçek onlara ne zaman geldi? Gerçek olduğunu, gerçek olduğunu iddia edenden başka iddia eden/kanıtlayan bir şey var mı? 6. Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl bina ettik, nasıl donattık! Onda hiçbir düzensizlik ve eksiklik yoktur. Düzensizlikten kasıt nedir? Baktığında görüşen muhteşemlik mi? Bunu 1400 yıl önce görmek bir şeyi değiştimez... Yoksa denge mi? Denge dersen işin çıkmaza girer haberin ola... 7. Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik. Bak yine geldi şu "sabit dağlar" terimi... HY sitelerinden başka şeyler okursan anlarsın dağlar sabit mi yoksa değil mi... Konuyla ilgili bir çok bilgi verildi. Bulamaz da istersen linklerini yazarım. 8. Bütün bunlar, içtenlikle Allah'a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir. Nerdeeen neeyeee... 9, 10, 11. Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir. Yağmur yağıp bahardaki değişikliği görenler bunu zaten bilir. Nerede mucize? 12, 13, 14. Onlardan önce Nûh kavmi, Res halkı ve Semûd kavmi, Âd ve Firavun, Lût'un kardeşleri, Eykeliler, Tübba'ın2 kavmi de yalanlamıştı. Bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey gerçekleşti. Neymiş o gerçekleşen? Neden artık gerçekleşmiyor? Neden başka yörelerde olmamış bunar? Neden Japonyada yok? 15. İlk yaratmada acizlik mi gösterdik ki (yeniden yaratamayalım)? Doğrusu onlar, yeniden yaratılış konusunda şüphe içindedirler. Doğrusu gerçekten de doğru hani... 16. Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. And olsun ki insan yaratılmadı. Evrimleşti... Hadi ispat edin aksini 17. Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. Konu neydi ne oldu.. Daldan dala... Bu melekler her an var mıdır? Hiç yalnız kalamıyacak mıyız? Peki meleklerin bulunamadığı durumlarda? Örneğin köpek beslenen evlerde bu yazıcılar tatil mi yapıyor? O sıra insanın yaptıkları ne oluyor? Yazıl mıyor mu? 18. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın. Hadi çık işin içinden... 19. Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona, "İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir" denir. Ölümün ne olduğunu gözlemek 1400 sene öncesinde de mümkündür. Bunun üzerinden hikaye yazmak herkese kolay gelir... hmm resimde yanlışlık yapılmış demek ki, çünki uydular gezegen olarak sayılmaması gerekiyor.. al bak şimdi say bakalım.. Resimleri incelemeden ne diye koyarsın ah benim arkadaşım? Bu resmi de inceledin mi? Mantık süzgecinden geçirdin mi? Demirefe gerekli bilgiyi vermiş bir daha düşün... Ayrıca, gezegenlerin sayısının değişmesi durumunda sizin veriler çöpe gidiyor ha? Ne dersin? Bilimsel bir şeyler okumaya başladığında dinlerin sadece inançlara hitap ettiğini, ve buraya yapıştırdığın çarpıtma bilgilerin de dini egemen kılma derdinde olan kesimlerin propagandası olduğunu göreceksin. İnancını başka kesimlerin propagandası şeklinde kullanılmasına izin verme. Burada savundukların senin inancını yansıtmıyor çünkü. Eğer yansıtıyor dersen, o inanç zayıf kalır ve çürür... Nitekim biraz öyle oldu da... Ve toplumuna faydalı bir insan olmak istiyorsan, önce kendine faydan olsun; kişisel öteki dünya inançları dışında. Memleketin durumuna bak. Karış karış satılıyor toprağımız, değerlerimiz. Ayetler kurtarmaz bizi... Hurafeler de. Sorgulanması gereken öncelikli şeyler var. Ne dersin? Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 yarasa@ arkadaşım gerçekten de üşenmeyip her ayeti yorumlamışsın kendince... sana iki soru sorabilirmiyim 1. Uyarıcı yani Peygamber Türkler içinden gelseydi inanırmıydın? 2. İnkar ediyorum ama o ölüm anı bana geldiği vakit, yanıldığımı anlarsam.. ya varsa gibi içinden geçirdiğin oldumu hiç Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Türklere bir sefer gelmiş 9 bin senedir şahmanizimi tanır, ama araplara kaç defa gelmiş sayısını biliyormusun. Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 yarasa@ arkadaşım gerçekten de üşenmeyip her ayeti yorumlamışsın kendince... sana iki soru sorabilirmiyim 1. Uyarıcı yani Peygamber Türkler içinden gelseydi inanırmıydın? 2. İnkar ediyorum ama o ölüm anı bana geldiği vakit, yanıldığımı anlarsam.. ya varsa gibi içinden geçirdiğin oldumu hiç 1. Bir uyarıcının Türklerden gelmesi? Bu neyi değiştirecek? Ama şunu net bir biçimde ifade edeyim, şu anda Türkiye'ye bir uyarıcı gerekiyor gerçekten de! Ancak bu uyarıcı, öteki dünyayla ilgili değil, Türkiye'nin şu anki sorunlarıyla ilgili çözüm üretmesi gerekiyor. Hem de acilen... Ayrıca, bu uyarıcı benim, sensin o bu biz siz onlar... Hepimiz üzerimize düşen görevi yaparsak çok daha düzgün ve güven içinde yaşarız. 2. Ya varsa korkusunu, dinle gerçek anlamda tanışmamdan sonra bir müddet yaşadım. Ancak sorgulamayı ne zaman ki tarafsız biçimde yaptım, işte o zaman her şeyi anladım... Şu anda bu soruyu da çok komik buluyorum. Hatta komik değil, bazı durumlarda (maalesef) insanların inançlarının zavallı bir temelini oluşturuyor. "Ya varsa, ya yoksa" ile peynir gemisi yürümez. "Var olan ne?" "Gerçek ne?" "Ben neye inanıyorum?" sorusunu kendimize sormayıp, içinde büyüdüğümüz toplumun doğrularını aldığımız ve bekçiliğini yaptığımız sürece, o toplumla sınırlı kalırız. Hatta daha da korkuncu, başka toplumların adetlerini ve inançlarını alıp savunursak (örneğin türban ve çarşaf gibi!) kendi toplumumuz bile olamayız, bırak kendi toplumunla sınırlı kalmayı! Şimdi sana üç soru da ben sorayım: 1. Müslüman bir toplum da değil de Avusturalya'nın ücra bir köşesindeki kabilede büyümüş olsaydın başka kabilelere gelen uyarıcılara (!) inanırmıydın? Yoksa, içinde yaşamış olduğun toplumun gelenek, görenek ve inançlarını südürüp bunla için mi savaşırdın? 2. "İnanıyorum ama neye? Kendi doğrularım nerede?" diye kendine sorduğun oldu mu hiç? 3. Ölümden sonra hayat olmaması durumu sizi neden bu kadar ürkütüyor? Alıntı
Φ crazy mom Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Iyide arkadaslar biz bu konulari yuzlerce kez tartistik, ve bu gibi sunumlar asla inanci kanitlamaz. Herseyin bir sahibi var inanci dengesiz bir inanctir cunku hersey bir yaratici tarafindan olustuysa, yaratici tek basina olusmamali degil mi? Yokdan simdiye kadar ne varolmuski o olsun!!! Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 eywallah dostum cevaplar için bende kısaca cevap vereyim sorularınıza 1. Allah insanoğluna akıl vermiştir. Öyle bir durum söz konusu olsa idi dinleri araştırırdım akla ve mantığa yatan hangisi ise evet bu yaradıcının sözüdür dediğime inanırdım... 2. Kendi doğrularım derken? tam anlayamadım soruyu... 3. Hayır korkuttuğum falan yok İslam bana gerçekleri gösteriyor bir klavuz oluyor, rehber oluyor... Huzuru İslamda buluyorum, Çünki hiç bir şeyin başı boş olmadığını söylüyor. Anne Babaya saygıyı, güzel ahlakı, insanları sevmeyi, bazen ufak bir iyiliğin bile büyük mükafatları olduğunu söylüyor saygılar Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Çünki hiç bir şeyin başı boş olmadığını söylüyor. Anne Babaya saygıyı, güzel ahlakı, insanları sevmeyi, bazen ufak bir iyiliğin bile büyük mükafatları olduğunu söylüyor Ama olmadı şimdi... Eğer sen bu tezinin doğru olduğunu düşünüyorsan, inançsızların ana babaya saygısız, kötü ahlaklı, insanları sevmeyen, ufak biriyilik yapmaktan dahi kaçınacak kadar bencil olduğunu söylemiş olursun ki ben de buna itiraz ederim Şimdi çok daha önemli bir soru: Eğer ki bu saydığın iyi özellikler inançsızlarda da var ise (ki var), İslamın burda etkisi nerede kaldı? Kendimden biliyorum, bence kalmadı... Demek ki başka sebepler aramak lazım erdemli insan olmak için... Ne dersin? Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Ama olmadı şimdi...Eğer sen bu tezinin doğru olduğunu düşünüyorsan, inançsızların ana babaya saygısız, kötü ahlaklı, insanları sevmeyen, ufak biriyilik yapmaktan dahi kaçınacak kadar bencil olduğunu söylemiş olursun ki ben de buna itiraz ederim Şimdi çok daha önemli bir soru: Eğer ki bu saydığın iyi özellikler inançsızlarda da var ise (ki var), İslamın burda etkisi nerede kaldı? Kendimden biliyorum, bence kalmadı... Demek ki başka sebepler aramak lazım erdemli insan olmak için... Ne dersin? Üstteki Kaf suresini hatırlıyorsun değil mi? İşte onlarıda söylüyor... aynı zamanda Kudretinide Azabınıda anlatıyor... Ben Kuranın sosyal hayata verdiği önemi güzel ahlakı vurgu yapmak istemiştim... KISACASI KURAN; BU DÜNYADA VE AHİRETTE MUTLU OLABİLMEMİZ İÇİN İZLEMEMİZ GEREKEN YOLU GÖSTERİYOR sizinle İslam konusunda her türlü tartışırım, Çünki İslam hakikattir... Allahın kelamı Kuran var ve 1400 yıldır aynı saygınlığını koruyor.. gücüne güç katıyor. Onu biz indirdik biz koruyacağız diyor Allah....Hiç bir ayeti bilime, sosyal hayata ters değil Millet akın akın İslamı seçiyor... Bizimkilerde İslama olamdık saldırılarda bulunuyor.. yorumları oku.. -http://www.youtube.com/watch?v=g73R8LRdtsU- Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Millet akın akın İslamı seçiyor... Bizimkilerde İslama olamdık saldırılarda bulunuyor.. Ya sorumu anlamadın, ya da anlamazdan gelip başka yönelere çektin tartışmayı... Tekrar soruyorum: "Eğer ki bu saydığın iyi özellikler inançsızlarda da var ise (ki var), İslamın burda etkisi nerede kaldı? Kendimden biliyorum, bence kalmadı... Demek ki başka sebepler aramak lazım erdemli insan olmak için... Ne dersin?" Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Ya sorumu anlamadın, ya da anlamazdan gelip başka yönelere çektin tartışmayı...Tekrar soruyorum: "Eğer ki bu saydığın iyi özellikler inançsızlarda da var ise (ki var), İslamın burda etkisi nerede kaldı? Kendimden biliyorum, bence kalmadı... Demek ki başka sebepler aramak lazım erdemli insan olmak için... Ne dersin?" ya Arkadaşım tabi ki vardır. yok diyemeyiz.. İslam olmadan da o erdemlere sahip olabilirsin... en ufak iyilik karşılıksız kalmayacağını bildiriyor Allah. İslamın tek amacı sosyal hayatmıdır? tabi ki değil.. nedir peki... Yaratıcıyı tanımak, başı boş olmadığını bilmek, emir ve yasaklara uymak( namaz, oruç, zekat v. yani ahirete yönelikte hükümler vardır... peki şöyle bi soru geldi aklıma yok olmayı mı tercih edersin yoksa cehennemi mi? Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 peki şöyle bi soru geldi aklıma yok olmayı mı tercih edersin yoksa cehennemi mi? Evde yalnız kaldığımda yanan ocakta ellerimi kızartacak kadar psikopat değilim Hele hele sonsuza dek cehennemde yanmayı kabul etmek... Anam anam.... Şaka bir yana, bu psikopatlık olur değil mi? Gelelim yok olmaya... Ben de istemem yok olmayı. Keşke ölümden öte dünya olsa. Ama yok ne yapabilirim? Mantığım almıyor. İnanmıyorum bir ruhun varlığına. Siz inançlılar da beni inandıramıyorsunuz. Yoksa ben psikopat ya da kalbi mühürlenmiş filan değilim Akli dengem de yerinde. Eee sorun nerede? Bende mi yoksa inanmam gereken şeylerde mi? Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Bak sana gerçek bi olay anlatacağım.. dedemin vefatını.. Dedem beni çok severdi mekanı cennet olsun. Babam anlatıyor; Babam aniden rahatsızlaştı ve beni hastaneye götürün dedi hiç te bişeyi yoktu sapa sağlamdı, hatta yürüyerek arabaya kendisi bindi... yanımda kardeşimde var üçümüz arabadayız ve hastaneye doğru gidiyoruz... Babam kendi kendine -hımmm tamam dedi ve ayakları gaz petalına doğru geldi, baba dedim ayağını çek gaza basamıyorum... çekmedi. baba çek tepki vermiyor.. ve anladık ki ruhunu teslim etmiş.. bunu babam anlattı bize vefatı sırasında yanınday dı... Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Bak sana gerçek bi olay anlatacağım.. dedemin vefatını.. Dedem beni çok severdi mekanı cennet olsun. Babam anlatıyor; Babam aniden rahatsızlaştı ve beni hastaneye götürün dedi hiç te bişeyi yoktu sapa sağlamdı, hatta yürüyerek arabaya kendisi bindi... yanımda kardeşimde var üçümüz arabadayız ve hastaneye doğru gidiyoruz... Babam kendi kendine -hımmm tamam dedi ve ayakları gaz petalına doğru geldi, baba dedim ayağını çek gaza basamıyorum... çekmedi. baba çek tepki vermiyor.. ve anladık ki ruhunu teslim etmiş.. bunu babam anlattı bize vefatı sırasında yanınday dı... Anılarına ya da sevdiklerinle ilgili düşünce ve inançlarına asla saygısızlık etmek istemem. Ama bu gübü hikayelerden çok vardır halk arasında. Ve hemen inançlar doğrultusunda yorumlanır. Sen de bunu azrailin gelişi şeklinde yorumluyosundur kim bilir. Başka bir inanca sahip olsaydın o inanca göre yorulayacaktın. İnançsız olsaydın, "hmmm tamam" deyişini o kişinin o andaki (ölürkenki) bir halüsilasyonu şeklinde (ya da başka türlü) yorumlayacaktın. Umarım ne anlatmak istediğimi anlamışsındır. Saygılar... Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 evet anlıyorum seni sağol. Kardeş seni bilmiyorum ama bir Yaratıcının varlığını hissedebiliyorum, şöyle bir kafamı çevirdiğim zaman insanlar olsun hayvanlar veya doğa binbir çeşit mahlukat bunlar sahipsiz gelmiyor bana.. hepsine idare eden herşeyin farkında bir güç var ve bu ğüç ilmi ile her yeri kuşatmış.. saygılar Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 evet anlıyorum seni sağol. Kardeş seni bilmiyorum ama bir Yaratıcının varlığını hissedebiliyorum, şöyle bir kafamı çevirdiğim zaman insanlar olsun hayvanlar veya doğa binbir çeşit mahlukat bunlar sahipsiz gelmiyor bana.. hepsine idare eden herşeyin farkında bir güç var ve bu ğüç ilmi ile her yeri kuşatmış.. saygılar Sen sağol... Şimdi konunun geldiği noktada ortaya "yaratıcının gerekliliği" çıkıyor değil mi? Evet, biz bir kere başlı başına mükemmel canlılarız. Etrafımız mükemmeliklerle dolu. Kimisini açıklayabildik kimisi açıklanmayı bekliyor. Eğer "bunları bir yaratan yaptı" deyip işin içinden çıkarsak araştırmanın ve geliştirmenin hiç bir önemni kalmaz. Hatta soru bile sormanın gerekliliği kalmaz. Çünkü soruların cevabı baştan bellidir: "yaratanın işi"... Bu cevabı da, tıpkı deminki örnekteki gibi düşün. Herkes kendi inandığı yaratıcıya atayacaktır. Putperestler putlarına, müslümanlar Allah'ına vb. Ancak cevabı aranıp bulunan soruları düşündüğünde bu soru anlamını da yitirmiyor değil hani... Dağların oluşumu hakkında bilgin var mı bilmiyorum. Olmayan birisi için o büyük heybetli dağlar ancak ve ancak görünmez bir elin eseri olabilir. Ancak araştırıp öğrenenler bunun nedenini ortaya koyar ve artık görünmez bir güce ihtiyaç kalmaz: doğanın gücü ile hepsi açıklanır. Dağlar nasıl oluşur ve benzeri konularda Bilim dünyasında, "yerbilimleri-insan-din" forumunda yazılarım var okuyabilirsin. Bak şimdi geldik doğanın gücüne. Dağları görünmez bir el yapmadı anladık... Peki ne yaptı? Kabaca söylüyorum levha hareketlerinin sonucu geliştiler. Peki onları iten kuvvet? Tüh! Yine bir görünmez ele ihtiyacımız var... Ya da o itici kuvveti somut olarak ortaya koymaya... Öyleyse çalışmak lazım, jeoloji, jeofizik, jeokimya yapmak lazım... Bak farkında olmadan bilimin gelişimini ve doğa üstü güçlere duyullan ihtiyaçların karşılıklı ilişkisini irdeledik. Bilim geliştikçe görünemez güçlerin gerekliliği de azalıyor. Daha doğrusu başka bir hal alıyor: Yeni bilinmeyenler. Peki o bilinmeyenler çözüldüğünde? Başka bilinmeyenler elbette olacaktır... Her çözüm ve bilgi yeni bilinmezlikler doğurur. Bilimin temeli budur... Peki şimdi biz ne yapmalıyız? Ülke insanımızın yani kendimizin neye ihtiyacı var? ÖĞRENMEYE! Düşmanlarımızla başka türlü nasıl baş ederiz? Bırkalım inanç ve inançsızlık konusunu da bunu düşünelim asıl... Dört bir tarafımız düşmanla çevrili... Dini sömürenler dersen en başta... Bölücü terör örgütü dersen verilen canların haddi hesabı yok... Sömürü dersen diz boyu... NEDEN? ÇÜNKÜ bağımlıyız... Osmanlının yıkılışını hatırla. Gelişmek ve çağı yakalamak ne kadar da önemli değil mi? Yoksa bağımlı olursun. Elin ayağın bağlıdır... Çünkü dışarının ağzına bakarsın giyiminde kuşamında, teknolojinde vs. Çok çalışmak lazım çoook... Güzel tartışman için teşekkür ederim... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2008 evet anlıyorum seni sağol. Kardeş seni bilmiyorum ama bir Yaratıcının varlığını hissedebiliyorum, şöyle bir kafamı çevirdiğim zaman insanlar olsun hayvanlar veya doğa binbir çeşit mahlukat bunlar sahipsiz gelmiyor bana.. hepsine idare eden herşeyin farkında bir güç var ve bu ğüç ilmi ile her yeri kuşatmış.. saygılar Sayın patika, bir yaratıcı güce inanmanız yanlış bir şey değil bence. Ancak yaratıcının, ya da iyi bir insan olmanın herhangi bir dinle alakası yok diye düşünüyorum. Yanlışları, çelişkileri düzelteceğim diye elinizi ateşe sokmayın. Alıntı
Φ patika06 Gönderi tarihi: 10 Mart , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 10 Mart , 2008 İnanmayan arkadaşlar bide siz anlatın ya, bizler nasıl var olduk bu konuma geldik? hep bizler anlatıyoruz... inanmıyorsunuz sizin inançlarınız neler.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.