Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2008 17 yıl TÜRBAN KAPAĞI OLAY OLAN LEMAN DERGİSİ'NİN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ZAFER AKNAR ÖZÜR DİLEDİ! AMA KENDİSİNE KÜFÜR EDENLERDEN DEĞİL, ANNESİNDEN! İŞTE AKNAR'IN SON TEHDİTLER ÜZERİNE ANNESİNE YAZDIĞI O DUYGUSAL MEKTUP! Son türban karikatürü nedeniyle zor günler yaşayan Leman çalışanları gelen tehditler nedeniyle şaşkın. Derginin yazı işleri müdürü Zafer Aknar annesine edilen küfürler nedeniyle, annesine mektup yazdı. İşte Aknar'ın kaleme aldığı duygusal mektup. LEMAN DERGİSİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ZAFER AKNAR'DAN ANNESİNE MEKTUP VAR... Anneciğim ..Özür diliyorum.. Haberin yoktur biliyorum.. Çalıştığım dergide-LeMan- "türban"la ilgili bir kapak yaptık...Bize çok kızdılar..Çok küfür ettiler anneciğim.. Demediğini bırakmadılar..Bundan en çok nasibini sen ve -arkadaşlarımızın annesi- aldı anneciğim.."Neden yaptınız a oğlum" dediğini duyar gibiyim..Ülkenin gidişatını beğenmiyorduk..Biliyorsun ki..bu sevgi senin verdiğin sevgidir.. Ah anneciğim...Kenarları tığla nakış nakış işlenmiş...Bembeyaz başörtünün altından sarkan bir tutam beyaz saçın, beni hep uzaklara götürürdü..kah bir bulutun üzerinden bakardım dünyaya..kah bir rüzgarın kanadından...hayallere dalar giderdim koynunda.. Anneciğim hep sana küfür ettiler.. halbuki..derdimiz..demek istediğimiz, kızdığımız eleştirdiğimiz, senin karanlığı aydınlatan, parçalayan "beyaz tülbent"in değildi.. En küçük çocuğun benim anneciğim... " Beni doğurmak istemediğini anlatırdın hep" .. " Doktorun bu çocuk erkek olacak !.. " uyarısıyla kürtaj masasından kalkmıştın.. Ne kesin doğum tarihin belliydi, ne doğru dürüst nüfus cüzdanın vardı .. İlk eğitimini almıştın .. zor yazar, zor okurdun.. Tane tane inci gibi.. Bayılırdım yazarken dudaklarından dökülen hecelere.. Üç kızın vardı anneciğim .. Hiçbirini 15 yaşında evlendirmedin .. Dualar okuyarak yatardık her gece .. Din ve vicdan özgürlüğü sendin anneciğim.. Erkek ve kadın ayırımı yapmadın.. Üç kızına da yüksek tahsil yaptırdın .. Çevreden gelen ," evde kalacak bu kızlar , yoldan çıkacak" baskılarını aldırmadan, onca yoksulluğa karşın okuttun.. Sen doğuştan, feministtin anneciğim .. Çocuk yaşta evlenmiştin .. Kul-köle olmasın erkeklere istedin kızların .. Ah anneciğim sana çok küfür ettiler "din adına, Müslümanlık adına", belki.. kulakların çınlamıştır..Elinden düşürmediğin Kuran-ı Kerim'i okuyordun belki o sırada..Sen Allah'a yakarırken gıyabında tecavüz ettiler sana anneciğim..Üç aylarda bile oruç tuttuğunu bilmeden, Kutsal gecelerde, gözyaşlarıyla yıkanan yakarışlarını duymadan.."Özür dileyin bizden" diyorlar anneciğim, özür dilenecekse bunu en çok sen hak ettin anneciğim.. Pamuk gibi, nakış nakış işlenmiş, gülsuyu kokan başörtünle, bizi aydınlattın, okuttun..Elimize kalem tutuşturdun..Beyinlerimizi ışıkla doldurdun..Üniversitelerde okuttun..Namus nedir..Gurur nedir..sen öğrettin..Başımızı öne eğdirmedin...Bugün beraat kandili anneciğim..Sana küfür edenlerin günahları bağışlanır belki..Sen cennetliksin anneciğim... Benim yüzünden sana edilen küfürler için özür diliyorum anneciğim .. Zafer Aknar Leman dergisi yazı işleri müdürü_
Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2008 17 yıl Sevgili DeepBlue, öncelikle paylaşımın için çok teşekkür ediyorum arkadaşım Bu ülkedeki insanların çoğu empati kurma becerisine sahip değil, bunu bir türlü yapamıyor... En büyük sorun da bu aslında... Türban bir özgürlüktür diye ortaya çıkılıyor ama türban fikrine karşı çıkılması ya da eleştirilmesi bir özgürlük olarak bir türlü değerlendirilemiyor. Bu bir tür bencillik sorunu, "varsa yoksa ben" demenin bir başka yolu... Daha da önemlisi bu başlı başına bir ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ... Daha fazla yazmak istemiyorum, canım sıkılıyor benim bu mevzulara artık... Sadece son bir cümlem kaldı, o da tabii anlayana... Küfür etme alışkanlığı tamamıyla ailenin veya çevrenin etkisiyle kazanılan bir alışkanlıktır. Ailesinde veya çevresinde küfür duyan, ailesinde veya çevresinde bu küfürlere maruz kalan kişiler en çok küfür edenler vw aynı zamanda küfrü günlük hayatının parçası haline getirenlerdir. Saygılarımla
Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2008 17 yıl Ben çok üzüldüm bu yazıya. Birbirimizi anlayamıyoruz anlayamayacağızda ve böyle gidecek. Küfür edenler haksızlığını böyle bastırmaya çalışırlar. Yazayım diyorum ama ne yazacağız anlamazlar ki...
Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2008 17 yıl Sevgili DeepBlue, öncelikle paylaşımın için çok teşekkür ediyorum arkadaşım Bu ülkedeki insanların çoğu empati kurma becerisine sahip değil, bunu bir türlü yapamıyor... En büyük sorun da bu aslında... Türban bir özgürlüktür diye ortaya çıkılıyor ama türban fikrine karşı çıkılması ya da eleştirilmesi bir özgürlük olarak bir türlü değerlendirilemiyor. Bu bir tür bencillik sorunu, "varsa yoksa ben" demenin bir başka yolu... Daha da önemlisi bu başlı başına bir ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ... Daha fazla yazmak istemiyorum, canım sıkılıyor benim bu mevzulara artık... Sadece son bir cümlem kaldı, o da tabii anlayana... Küfür etme alışkanlığı tamamıyla ailenin veya çevrenin etkisiyle kazanılan bir alışkanlıktır. Ailesinde veya çevresinde küfür duyan, ailesinde veya çevresinde bu küfürlere maruz kalan kişiler en çok küfür edenler vw aynı zamanda küfrü günlük hayatının parçası haline getirenlerdir. Saygılarımla sevgili gloria'ya aynen katılıyorum. özgürlük ve demokrasi kavramlarını anlamak istediğimiz gibi anlayamayız. ama bu kavramları canlarının istediği gibi algılayıp salt bireysel çıkarları uğruna kullananlar, günün birinde özgürlüğe herkes gibi haklı gerekçelerle ihtiyaç duyabileceklerini unutuyorlar sanırım.
Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 17 yıl Yazar Sevgili DeepBlue, öncelikle paylaşımın için çok teşekkür ediyorum arkadaşım Bu ülkedeki insanların çoğu empati kurma becerisine sahip değil, bunu bir türlü yapamıyor... En büyük sorun da bu aslında... Türban bir özgürlüktür diye ortaya çıkılıyor ama türban fikrine karşı çıkılması ya da eleştirilmesi bir özgürlük olarak bir türlü değerlendirilemiyor. Bu bir tür bencillik sorunu, "varsa yoksa ben" demenin bir başka yolu... Daha da önemlisi bu başlı başına bir ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ... Daha fazla yazmak istemiyorum, canım sıkılıyor benim bu mevzulara artık... Sadece son bir cümlem kaldı, o da tabii anlayana... Küfür etme alışkanlığı tamamıyla ailenin veya çevrenin etkisiyle kazanılan bir alışkanlıktır. Ailesinde veya çevresinde küfür duyan, ailesinde veya çevresinde bu küfürlere maruz kalan kişiler en çok küfür edenler vw aynı zamanda küfrü günlük hayatının parçası haline getirenlerdir. Saygılarımla Sevgili gloria.Sana katilmamak ne mumkun . Kufur denince , bir atasozu de ben hatirladim. `Balik bastan kokar` derler
Gönderi tarihi: 29 Şubat , 2008 17 yıl TÜRBAN KAPAĞI OLAY OLAN LEMAN DERGİSİ'NİN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ZAFER AKNAR ÖZÜR DİLEDİ! AMA KENDİSİNE KÜFÜR EDENLERDEN DEĞİL, ANNESİNDEN! . . . Benim yüzünden sana edilen küfürler için özür diliyorum anneciğim .. Zafer Aknar Leman dergisi yazı işleri müdürü_ sanırım bu yazıyı okuyup ağzından çıkanlardan pişman olanlar olmuştur.. demek istiyorum ama sözcüklerime bile inanasım gelmiyor...! ! küfürü alışkanlık haline getirmiş insanlarımızdan, karşısındaki insana küfür ettiğinde kendini büyük hisseden ruhtan, küfür etmenin bir eleştiri olduğunu düşünen beyinden, kendini savunmak adına küfür eden zihniyetten.. nefret ediyorum! anlam veremiyorum artık .. halimiz artık ağlanmaktan çıktı... komik bir hal almaya başladı.. geleceğimin endişesi var bende şimdiden .. ne yazık! sanırım en güzel cevabı vermiş sayın Zafer Aknar... anne ne şekilde olursa olsun onu bi küfüre dahil etmek ne ayıp ... ve sanırım böyle bir cevap böyle bir zihniyete güzel olmuş... ' ayy vallaha kardeşim bilmiyordum annenin böyle bir kadın olduğunu... kusuruma bakma emii... duymadın sen duymadın benim küfürlerimi...' [ gülünür böylelerine... ve böyle cevap verilir..] der bu insanlar yarın birgün... ahh ahh.. aklım almıyor.. hiç hemde.. hani karşındakinin biraz da olsun içini sızlatmak için bu lazım sanırım.. ona onun beyazından parçalar göstermek kendi yaşantından... yazık çok yazık..
Gönderi tarihi: 1 Mart , 2008 17 yıl Bu konuda asıl düşünülmesi gereken ,"özgürlüğümüz yok " diye demokrasi çığırtkanlığı yapanların, kendileri gibi düşünmeyenlere gösterdikleri ve sergiledikleri ilginç hoşgörü gösterisidir.Bu ülkede kimse inanıyor diye dövülmedi ,öldürülmedi .Ama bunun aksini her geçen gün dozu arttırılmış olarak yaşıyoruz.Öyleyse kimin ve ne için özgürlük?
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.