Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2008 Bir masumu öldürmek, bütün insanları öldürmek gibidir "Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de birisinin hayatını kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur" (Maide Sûresi: 32) Şu âyet haktır, akla münâfi olamaz, hakikattir. Mücâzefe, mübalâğa, içinde bulunamaz. Halbuki zahir düşündürür. Birinci Cümle: Adalet-i mahzânın en büyük düsturunu vaz ediyor. Der ki: Bir mâsumun hayatı, kanı, hattâ umum beşer için olsa da, heder olmaz. İkisi nazar-ı kudrette bir olduğu gibi, nazar-ı adalette de birdir. Cüz'iyatın küllîye nispeti bir olduğu gibi, hakkın dahi mizan-ı adalete karşı aynı nispettir. O nokta-i nazardan, hakkın küçüğü büyüğü olamaz. Lâkin, adalet-i izafiye, cüz'ü külle feda eder. Fakat muhtar cüz'ün sarihen veya zımnen ihtiyar ve rıza vermek şartıyla. Ene'ler nahnü'ye inkılâp edip mezci, cemaat ruhu tevellüt ederek, külle feda olmak için fert zımnen rızadâde olabilir. Sünûhat, s. 26 - Said Nursi *** Adalet-i mahzâ ile adalet-i izafiyenin izahı şudur ki: "Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir." (Mâide Sûresi, 5: 32) âyetin mânâ-ı işarîsiyle, bir mâsumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. Bir fert dahi, umumun selâmeti için feda edilmez. Cenâb-ı Hakkın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Küçük, büyük için iptal edilmez. Bir cemaatin selâmeti için, bir ferdin rızası bulunmadan, hayatı ve hakkı feda edilmez. Hamiyet namına, rızasıyla olsa, o başka meseledir. Adalet-i izafiye ise, küllün selâmeti için cüz'ü feda eder. Cemaat için, ferdin hakkını nazara almaz. Ehvenüşşer diye bir nevi adalet-i izafiyeyi yapmaya çalışır. Fakat adalet-i mahzâ kabil-i tatbik ise, adalet-i izafiyeye gidilmez. Gidilse zulümdür. Mektubat | On Beşinci Mektup | 57 - Said Nursi Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Bir masumu öldürmek, bütün insanları öldürmek gibidir "Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de birisinin hayatını kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur" (Maide Sûresi: 32) Bu bağlamda komplo teorilerini bir tarafa bırakarakar, şunu leyebilir misin: "11 Eylül 2001'de İkiz Kulelere uçakla dalan insanlar canidir, bütün insanlığı öldürmüş gibidir, teröristtir" diyebilirmisin gönül rahatlığı ile? Zira ölen insanlar dünyadaki politikalardan da, dinlerden de habersiz, geçimimi sağlamak için rutin olarak işlerine giden insanlardı. Ayrıca şunu söyleyebilrimisin: Yukarıdaki ayet ile "Kafieleri nerede bulursanız öldürün", "Din Allah'ın dini oluncaya kadar cihat edin" ayetleri ile çelişmez diyebilir misin? Saygılar. Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Bu bağlamda komplo teorilerini bir tarafa bırakarakar, şunu leyebilir misin: "11 Eylül 2001'de İkiz Kulelere uçakla dalan insanlar canidir, bütün insanlığı öldürmüş gibidir, teröristtir" diyebilirmisin gönül rahatlığı ile? Zira ölen insanlar dünyadaki politikalardan da, dinlerden de habersiz, geçimimi sağlamak için rutin olarak işlerine giden insanlardı. Dememem için bir sebep mi var ? Dinlerden habersiz olmak hem de her türlü bilgiye ulaşabilme imkanı varken ...(sence geçerli mi bu mazeret, örnek verdiğin yer için soruyorum) Ayrıca şunu söyleyebilrimisin:Yukarıdaki ayet ile "Kafirleri nerede bulursanız öldürün", "Din Allah'ın dini oluncaya kadar cihat edin" ayetleri ile çelişmez diyebilir misin? Saygılar. Şu ayetleri iyice bir analiz edin tek bir cümleyi göze batırırcasına göstermekle olmaz ... Bakara suresi; 191. Onları nerede yakalarsanız öldürün. (ayetin iniş sebebi az da olsa hiç mi anlaşılmıyor ? -->) Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir. 192. Eğer onlar (savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 193. Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın (ayetin devamını iyi bakın -->). Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Dememem için bir sebep mi var ? Ben islamcılardan hiçbirinin ikiz kulelere dalanlara "terörist, cani, insanlık düşmanı" dediğini duymadım. Siz bunu söylerseniz, birçok kişi bakın bööyle islamcılar da varmış diyecekler. Dinlerden habersiz olmak hem de her türlü bilgiye ulaşabilme imkanı varken ...(sence geçerli mi bu mazeret, örnek verdiğin yer için soruyorum) Haberdar olmak, duymak, ilgilenmek anlamına gelmiyor. Televizyonu açtığımda ben de bir süğrü dizi, magazin programı ve futbol muhabbeti ile karşılaşıyorum. Yani bunlardan haberdarım. Ama ilgilenmiyorum. İnsanla dinlerden haberdar olabilir, ama ilgilenmeyebilirler. Bu onları, suçlu ve sorumlu yapmaz. Şu ayetleri iyice bir analiz edin tek bir cümleyi göze batırırcasına göstermekle olmaz ... Tek bir cümleyi neden göze batırayım. Sen de yazmışsın "Din allahın oluncaya kadar onlarla savaşın" diye. Bu ne demek? Herkes müslüman oluncaya kadar savaşın demek mi değil mi? Ayrıca burada daha önce gösterdik, Kuran'da geçen zulüm ifadesi, bizim anladığımız anlamda değildir, işkence, insanlık dışı muamele değildir. Bana, Kuran'da, zulüm kelimesinin "işkence ve insanlık dışı muamele" anlamında kullanıldığı bir ayet gösteremezsin. Kuran'da geçen zulüm ifadesi, "dine ,inanmamaktan kaynaklandıüğğı sanılan ızdıraptır. "Onlar Allah'ı inkar ederek nefislerine zulüm ederler." Kim demiş Allah'ı inkar etmenin zulüm olduğunu? Benim nefsim/aklım Allah'ın var olduğunda diretince ızdırap duyuyor. Buradan da anlaşılıyor ki, zulüm sona erinceye kadar ifadesi, "Allah'a inanamama sona erinceye kadar" anlamındadır. Yani yeryüzündeki tek din İslam oluncaya kadar kafirleri öldürün diyor. Soru yine aynı: Maide-32 ile diğer birçok Kuran ayeti çelişmiyor mu? Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Muallim-i Ali Evet Bakara suresi 191 - 192 - 193, Hz. Muhammed zamanındaki insanları kapsıyor ! burayı anladık ! anlamadığımız şey Allah'ın böyle bir vahşeti öğütlemesi, desteklemesi, tavsiye etmesi, izin vermesi ! saygılar Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Muallim-i Ali Evet Bakara suresi 191 - 192 - 193, Hz. Muhammed zamanındaki insanları kapsıyor ! burayı anladık ! anlamadığımız şey Allah'ın böyle bir vahşeti öğütlemesi, desteklemesi, tavsiye etmesi, izin vermesi ! saygılar Aynı tarzda zulüm ve baskı ve yurttan çıkarılma durumunda ayette yapabileceklerimiz açıklanmış...Madem onlar sizinle savaşıyor sizde onlarla savaşın. Onları sizi öldürmeye niyetlenmişlerse sizde onları öldürün...Yani kısas meselesi . Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Aynı tarzda zulüm ve baskı ve yurttan çıkarılma durumunda ayette yapabileceklerimiz açıklanmış...Madem onlar sizinle savaşıyor sizde onlarla savaşın. Onları sizi öldürmeye niyetlenmişlerse sizde onları öldürün...Yani kısas meselesi . Yani Allah diyorki, vahşete izin veriyorum, herkes yerinden yurdundan olsun çocuklar babasız, analar kocasız kalsın ! bu düzeni ben yarattım, herkes acılar çeksin, kanlar topraklara karışsın, atardamarlarınızdan kan fışkırsın, acıdan tir tir titreyerek koyun gibi can çekişin saygılar Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Yani Allah diyorki, vahşete izin veriyorum, herkes yerinden yurdundan olsun çocuklar babasız, analar kocasız kalsın ! bu düzeni ben yarattım, herkes acılar çeksin, kanlar topraklara karışsın, atardamarlarınızdan kan fışkırsın, acıdan tir tir titreyerek koyun gibi can çekişin saygılar onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. buradan gerçekten onu mu anladınız... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Konu başlığındaki anahtar kelime "masum"dur... Kim masum, kim değil neye göre ayırt edeceksiniz? Eğer bunu belirleyecek olan kriteriniz Kur'an ise, boşverin gitsin... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 buradan gerçekten onu mu anladınız... Evet, aynen öyle anlıyorum vahşetin seyircisi ve destekçisi Allah Onlar sizinle savaşmadıkça diyor ! onlar dediği Allah'ın kontrolü ve dileği dışında hareket edenler galiba ! yani Allah'tan daha güçlü olanlar ! eğer değillerse Allah onların savaşmasını engelleyebilir sanırım ! saygılar Alıntı
Φ halkalıyıldız Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 yam yam ben de ona takılmıştım az önce. Kuran'da "Bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisi" olarak tanımlanıyor. Şimdi cana kıymamış gayet açık ve net. Fakat yeryüzünde fesat (bozgunculuk) çıkaranları nasıl saptayacağız? Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Evet, aynen öyle anlıyorum vahşetin seyircisi ve destekçisi Allah Ne yani senin ülkene savaş açılsın ve sen savaşmayı reddet, elin adamı ülkende fing atsın öyle mi ... Onlar sizinle savaşmadıkça diyor ! onlar dediği Allah'ın kontrolü ve dileği dışında hareket edenler galiba ! Evet. Onlar savaşmadıkça sizde savaşmayın diyor. Kötü mü diyor... yani Allah'tan daha güçlü olanlar ! eğer değillerse Allah onların savaşmasını engelleyebilir sanırım ! saygılar Allah savaşı önlemiyor diye onlar Allah'tan güçlü olacak değil. Mucizeleri reddedersiniz ama mucize beklersiniz bu kadarı da fazla ! yam yam ben de ona takılmıştım az önce. Kuran'da "Bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisi" olarak tanımlanıyor. Şimdi cana kıymamış gayet açık ve net. Fakat yeryüzünde fesat (bozgunculuk) çıkaranları nasıl saptayacağız? (tdk) fesat : Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk fesat çıkarmak (veya fesada vermek) : Ara bozmak, ortalığı karıştırmaya çalışmak, insanları birbirine düşürecek işler yapmak. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Allah savaşı önlemiyor diye onlar Allah'tan güçlü olacak değil. Mucizeleri reddedersiniz ama mucize beklersiniz bu kadarı da fazla ! evet bende onu diyorum, Allah savaşı önlemiyor ! çocukların babasız, anaların kocasız olmasına müsade edip, damarlardan kan fışkırtarak, tir tir titremesine müsade ediyor diyorum böyle bir vahşet, tanrının işi olmamalı, bir yerlerde yanlışlık var ! saygılar Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Bir masumu öldürmek, bütün insanları öldürmek gibidir "Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de birisinin hayatını kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur" (Maide Sûresi: 32) Şu âyet haktır, akla münâfi olamaz, hakikattir. Mücâzefe, mübalâğa, içinde bulunamaz. Halbuki zahir düşündürür. Sayın Muallimi Ali?(Yüce öğretmen?) Ayetin başındaki cümleyi niye sakladınız,yoksa açığa çıkmasından endişe ettiğiniz bir şeymi var? İşte ayetin tamamı 32- Bunun içindir ki, İsrâiloğulları'na: "Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir nefsin yaşamasına sebep olursa, bütün insanları yaşatmış gibi olur" hükmünü yazdık (farz kıldık). Şüphesiz ki onlara peygamberlerimiz açık delillerle geldiler. Yine de bundan sonra onların birçoğu yeryüzünde aşırı gitmektedirler. Şimdi efendim bu ayet müslümanları bağlamaz,çünkü musa şeriatından behsediyor. Malumunuz olduğu üzere kurandan önceki şeriatlar iptal olmuştur. Yok hayır msülümanlarıda bağlar diyorsanız, A’râf 163 Onlara, deniz kıyısında bulunan şehir halkının durumunu sor. Hani onlar cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı. Çünkü cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak akın akın onlara gelirdi, cumartesi tatili yapmadıkları gün de gelmezlerdi. İşte böylece biz, yoldan çıkmalarından dolayı onları imtihan ediyorduk. En’âm 146 Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kıldık. Sırtlarında yahut bağırsaklarında taşıdıkları ya da kemiğe karışan yağlar hariç olmak üzere sığır ve koyunun iç yağlarını da onlara haram kıldık. Bu, zulümleri yüzünden onlara verdiğimiz cezadır. Biz elbette doğru söyleyeniz. Yukarıda ki ayetleride görüldüğü gibi musa şeriatına göre yahudilere cumartesi balık avlama ve iç yağların haram kılınmasından bahsediyor. Peki bu ayetler neden müslümanları bağlamaz, müslümanlara cumartesi günü balık avlamak ve iç yağları harammıdır? Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 " Bir Masumu Öldürmek, Bütün İnsanları Öldürmek Gibidir" Ornekler: 1975-1990 Lubnan icindeki sivil savaslarinda, 150,000 insan olduruldu(cogunlukla filistinliler katil olundu, araplar tarafindan) 1982 de , Suriye Baskani Assad 25000 Suriye vatandaslarini bombaladi ve oldurdu 1992 de , Cezayir de baslayan sivil savaslarda , 100000 vatandaslari oldurduler 1991 deki Sadam Huseyin Kuveyt isgal edip ve sonra savasi kayip edttikten sonra, KUVEYT hukumeti 300.000 filistinli insanlari ya oldurdu yada onlar evlerinden kacip firar ettiler. Sebep: Yaser Arafat Sadam Huseyini desteklemisti.... Masum insanlar (binlerce) hayat verdiler SUDAN, Darfur bolgesinde, 500.000 civarinda insanlar katledindi... Katiller: Arap Muslumanlar ---- ---- Musluman Dunyasi sessiz kaldi! Muslumanlar Ofkelerini ve Dini Inanclarini gostermek icin Danimarka Karikaturunu gormek icin beklediler. Insanliklarini ve Muslumanliklarini gostermek icin butun Danimarkayi yakmayi tehdit ettiler! Bumudur " Bir Masumu Öldürmek, Bütün İnsanları Öldürmek Gibidir" demek istediginiz? ******** Alıntı
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 ''Bir masumu öldürmek, bütün insanları öldürmek gibidir.'' Bugün Afrika'da açlıktan ölen herbir çocuğun ve vicdan azabıyla yaşıyorum ben. Nasıl yaşamaya devam ettiğimi bile bilmiyorum. Okuduğum anlık bilgi metinleriyle, bilgelik sevgisi diye yutturulan felsefeyle, sanatla, edebiyatla ruhumu yükseltiyorum diye nereye kadar boğulacağım? Nereye kadar insanlığın ''vahşet'' kavramına körlükleriyle aşama kazandırmalarına göz yumacağım? Neden dünyanın bir köşesine sıkışıp kaldım? Neden Filistin'de değilim? Neden bir Afrika ülkesinde, gerçekten faydalı olabileceğim bir yerde değilim? Neden hiçbir değerine, siyasetine, düşünürüne, gazetesine inanmadığım bir ülkenin cehalet fabrikalarından birinde, tektip insan hedefleriyle materyalize edilmiş değerler öğretisinde, köhne bir üniversitenin kukla öğrencisi olarak öğrenim görmekteyim? Bana dünyanın bilgisini yükleyip, kendi öz bilgimi unutturan bu ilüzyona göz göre göre aldanmaktayım? Neden başım önüme eğili, bu çocukların, annelerin, babaların katledilmelerine müsade ediyorum? Bunları bile bile yaşayacak gücü nereden buluyorum? Ben milyonlarca masum çocuğu öldürüyorum, ama yaşamaya devam ediyorum. Allah hepimizi affetsin. Bu sözlerin derinliğini üzerine oynanılan hiçbir oyun zedeleyemez. Teşekkürler sn. Muallim-i Ali. Bazen insan bu ayetleri ilk defa okumuş gibi sarsılıyor. Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Teşekkürler sn. Muallim-i Ali. Bazen insan bu ayetleri ilk defa okumuş gibi sarsılıyor. Gerçekler karşısında gerçekten yapacak şeylei olmayanlar hayal alemlerinde sarsılıp durulmaya mahkumdur! Alıntı
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gerçekler karşısında gerçekten yapacak şeylei olmayanlar hayal alemlerinde sarsılıp durulmaya mahkumdur! Siz gerçekler karşısında ne yaptınız? Darfur'da aş mı dağıttınız? Eylemsizliktense sarsılıp durulmayı tercih ederim. Farkındalıkla... Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Farkındalıkla... Farkında olmasak eleştirmeyiz... Siz gerçekler karşısında ne yaptınız? Somut dünyamı mı anlatayım burada? Soyutta bu kadar tartışıyorsak elbette somutta da bir şeyler yapıyoruzdur Eylemsizliktense sarsılıp durulmayı tercih ederim. Bu sadece sizi sarsıp durultur... Alıntı
Φ halkalıyıldız Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Sayın Muallimi Ali?(Yüce öğretmen?) Ayetin başındaki cümleyi niye sakladınız,yoksa açığa çıkmasından endişe ettiğiniz bir şeymi var? İşte ayetin tamamı 32- Bunun içindir ki, İsrâiloğulları'na: "Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir nefsin yaşamasına sebep olursa, bütün insanları yaşatmış gibi olur" hükmünü yazdık (farz kıldık). Şüphesiz ki onlara peygamberlerimiz açık delillerle geldiler. Yine de bundan sonra onların birçoğu yeryüzünde aşırı gitmektedirler. Şimdi efendim bu ayet müslümanları bağlamaz,çünkü musa şeriatından behsediyor. Malumunuz olduğu üzere kurandan önceki şeriatlar iptal olmuştur. Hoppa çok güzel açıklamış olayı! Muallim Ali ayeti cımbızlamış Alıntı
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Şimdi efendim bu ayet müslümanları bağlamaz,çünkü musa şeriatından behsediyor. Malumunuz olduğu üzere kurandan önceki şeriatlar iptal olmuştur. Yok hayır msülümanlarıda bağlar diyorsanız, A’râf 163 Onlara, deniz kıyısında bulunan şehir halkının durumunu sor. Hani onlar cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı. Çünkü cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak akın akın onlara gelirdi, cumartesi tatili yapmadıkları gün de gelmezlerdi. İşte böylece biz, yoldan çıkmalarından dolayı onları imtihan ediyorduk. En’âm 146 Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kıldık. Sırtlarında yahut bağırsaklarında taşıdıkları ya da kemiğe karışan yağlar hariç olmak üzere sığır ve koyunun iç yağlarını da onlara haram kıldık. Bu, zulümleri yüzünden onlara verdiğimiz cezadır. Biz elbette doğru söyleyeniz. Yukarıda ki ayetleride görüldüğü gibi musa şeriatına göre yahudilere cumartesi balık avlama ve iç yağların haram kılınmasından bahsediyor. Peki bu ayetler neden müslümanları bağlamaz, müslümanlara cumartesi günü balık avlamak ve iç yağları harammıdır? Teori ile pratiği karıştırıyorsunuz.. İlahi din tektir, hukuğu da öyle. Uygulamadaki hatalar başka bir konseptte tartışılabilir. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Kafası kızınca içyağını haram kılan, tepesi atınca cumartesi balık tutmayı yasaklayan, canı sıkılınca İbrahim'e oğlunu kurban etmesini emreden, dur bakalım napacaklar diye sığır kesmelerini isteyen... Türlü kaprisler yapan ve mucizeler gönderip sonra da yine de inanmadılar diye pişman olup öfkelenen, "vay o inanmayanların haline" deyip cehennemi iyice alevlendirip kızdıran, kızgın demirlerden, kaynar sulardan işkenceler hazırlayan... Tüm bunların sadece ve sadece insan zihninin tasavvurları olduğunu görmüyor musunuz?... Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2008 Kafası kızınca içyağını haram kılan, tepesi atınca cumartesi balık tutmayı yasaklayan, canı sıkılınca İbrahim'e oğlunu kurban etmesini emreden, dur bakalım napacaklar diye sığır kesmelerini isteyen... Türlü kaprisler yapan ve mucizeler gönderip sonra da yine de inanmadılar diye pişman olup öfkelenen, "vay o inanmayanların haline" deyip cehennemi iyice alevlendirip kızdıran, kızgın demirlerden, kaynar sulardan işkenceler hazırlayan... Tüm bunların sadece ve sadece insan zihninin tasavvurları olduğunu görmüyor musunuz?... Sayin Demirefe, Benim kendi cevremde şu ayeti gosterince, bazi muslumanlar gozlerine inanamadilar! Kuranin insan zihninin tasavvurları olduğuna inanmaya basladilar. Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber'in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber'i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah'ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu Allah katında büyük bir günahtır. (33/53) Digerleri, Muhammedin Allahi kendi sekreteri olarak kullanmasini bile normal gorduler. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2008 Sayın Süheyla, çok söyledik, adam çok sayıda olan ve önemli bir kısmı genç olan çok sayıdaki karı ve cariyelerini kontrolde zorlanınca, aynı durumda olan yakın çevresinin de bastırmasıyla bir sabah kalkmış, karılarından birinin göğsünün göründüğünü farkedince aklına bir ayet gelmiş dedik. Yok yine ne yaparsanız yapın, kıskançsınızdır, korkaksınızdır, biz ona karışamayız. Ama illa getirip üniversiteye dayamaya kalktılar. Şu taşı çıkarıp durmayın ikide bir kuyudan (veya binbir zahmet çıkarılanı tekrar atmayın, neyse...) dedik. Ama iyi oldu. Ben bu işe kadar ılımlı din anlayışının laikliğe destek vereceğini ve AKP nin vahim bir hata yapmayacağına inanıyordum. O iş bitti... Vernelli din sanısı sona erdi. Bundan sonra sizin de yaptığınız gibi kartlar açık oynanacak. Mantıklı kafalar ile koşullu kafalar ayrışacak. Ben böyle istemiyordum, idealim bu değildi, ak - kara ayrışmasından yana değildim, her zaman bir miktar belirsizliğe inanırım. Ama böylesini dayattılar. Bir dönem de böyle gidecek ne yapalım? Sıcak aleyhine soğuğa taviz verebilirsiniz, serinlemek adına ama, aydınlık aleyhine karanlığa prim verilemiyor. Bunu anlamamızı kendi elleriyle sağladılar. "Kaosa kalkan 411 el"den bahsediyorum... Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2008 Sizden olmayanları dost edinmeyin , inanmayanları bulduğunuz yerde öldürün "Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de birisinin hayatını kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur" (Maide Sûresi: 32) Farzedelim ki; israiloğullarına söylenmedi genel ve evrensel bir kitaptır ya herkese söylendi. Yukarıdaki gibi genel bir hüküm verilmişken herhalde altta alıntıladığım ayetin inanmayanlar için olmayacağı açıktır.İnanmayanlarda fesat çıkaranlar olarak tabir edildiğine göre kimi kandırıyorsunuz? Bir başlıkta aynı konu tartışılırken ve sayın muallim-i Ali de bunun böyle olmadığını alakasız örneklerle açıklamaya çalışmış..Bende aşağıdaki şu yazıyı alıntılayarak cevap vermiştim. -http://www.kuranislamı.com- dan alınmıştır. Fesad, sözcük olarak: "zulüm; çalkantı, düzensizlik; kuraklık, kıtlık, yolsuzluk, nifak, ara bozan"; masdar olarak "bozulmak, çürümek; sağ duyudan sapmak" anlamlarına gelmektedir. Kavram olarak: insanın vahyin hükümlerinden saparak, kendi hevasına tabii olması; Allah'ın koyduğu düzeni bozarak kendi yanından düzen koyması; Allah'ın koyduğu kuralları kendi hevası ve çıkarı doğrultusunda değiştirmesi; fıtri ve tabii dengenin bozulması, "bir şeyin istikametinden saparak, yararlı halinden çıkması" anlamlarına gelmektedir. Yeryüzünün fesada uğramasının nedeni insanın "kendini yeterli görmesidir." Yaratıcıya karşı nankörlük ederek kendi "hevasına" uymasıdır. Haktan saparak hevasını ilah edinen insanın "amacına ulaşma arzusu"; barışın bozulmasına, kötülüğün hayatın her alanını kuşatmasına ve insanın en şerefli varlık derecesinden hayvanlardan daha aşağı bir dereceye düşmesine neden olmaktadır. Yeryüzünde saltanat, mülk, güç ve iktidar sahibi olma uğruna çıkarlarını her türlü değerden, adaletten ve haktan üstün gören bu kimseleri Kur'an "müfsid" olarak tanımlamaktadır. Evrende, insana bırakılan alanın dışına tam bir düzen ve intizam hakimdir. Bütün bir evren, Allah'ın koyduğu yasalarla (sünnetullah) tam bir düzen ve intizam içinde işlemektedir. Kur'an bu düzeni "sünnetullah" olarak isimlendirmektedir. Sünnetullah'ın gereği olarak her şey, kendisine konan yasaya boyun eğerek varlığını sürdürmekte; düzenini korumaktadır. Allah'ın bizzat kontrolünde tuttuğu alemde "zerre" kadar bir kargaşa yoktur. Fesad yalnızca insanın kontrolüne bırakılan, onun sorumluluğuna verilen alanlarda ortaya çıkmaktadır. Diğer bir söylemle fesadın tek kaynağı insandır; insanın dışında fesad çıkaran başka bir varlık yoktur. Fesad, Allah'ın hükümlerini yalanlayan veya onlara gereğince uymayan müfsidlerin fiillerinin neticesinde ortaya çıkmaktadır: Belki bu başlıkta ,kendisinden sağlıklı ve doyurucu bir cevap alma şansım vardır. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.