Misafir YARASA Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Bu cevap tamam.Peki, ben bir kadın olarak diğer tarafta istediğim eşi seçebilecek miyim, yoksa seçilecek miyim? Derler ki, erkek kadından üstündür. Eğer hal böyleyse, öte yanda da bir üstünlük beklemek gerekecek. Bu üstünlük, bu konuda da geçerli olabilir. Üzgünüm o hak erkeklere var... Alıntı
Φ vega5 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Domuz etini anladıkta imamı şafi midyeye istakoz yenmesini neden yasak etmiş kuranda ''deniz ürünlerini yiyiniz'' dediği halde?? Alıntı
Φ drumert Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Domuz etini anladıkta imamı şafi midyeye istakoz yenmesini neden yasak etmiş kuranda ''deniz ürünlerini yiyiniz'' dediği halde?? Olabilir demiştir.İnsan sağlığına zararlı ise yasaktır yenilmesi.İlla Kur'anda yazması gerekmez.Kur'an zararlı olan herşeyi yazsaydı kimbilir kaç sayfalık bi sağlık kitabı olurdu.Kur'an sağlığımıza zarar verecek şeyleri yapmamamız gerektiğini bizlere söylemiş sadece gerisini bize bırakmış. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Derler ki, erkek kadından üstündür.Eğer hal böyleyse, öte yanda da bir üstünlük beklemek gerekecek. Bu üstünlük, bu konuda da geçerli olabilir. Üzgünüm o hak erkeklere var... Tüh, hani belki dedim... müslüman hatunlar orada rahata ererler ama... gene seçilip erkeklerin yamakları olacaklar... yeni eşten yana diğer tarafta yüzleri gülse bari... Alıntı
Φ vega5 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Olabilir demiştir.İnsan sağlığına zararlı ise yasaktır yenilmesi.İlla Kur'anda yazması gerekmez.Kur'an zararlı olan herşeyi yazsaydı kimbilir kaç sayfalık bi sağlık kitabı olurdu.Kur'an sağlığımıza zarar verecek şeyleri yapmamamız gerektiğini bizlere söylemiş sadece gerisini bize bırakmış. çok saçma bir yorum, kuranda yiyiniz diyor zaten... kuran 2 cilt olsayddı ne zararı olurdu? Alıntı
Φ drumert Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 çok saçma bir yorum, kuranda yiyiniz diyor zaten... kuran 2 cilt olsayddı ne zararı olurdu? Kuran'da herşey detaylı yazılsaydı,bütün yararlı,zararlı şeyler ayrıntısıyla yazılsaydı kaç milyon sayfa olurdu kimbilir.Bu da insanları sıkardı,okumazlardı. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 çok saçma bir yorum, kuranda yiyiniz diyor zaten... kuran 2 cilt olsayddı ne zararı olurdu? Kur'an iki cilt olsa insanlar sıkılırdı,okumazlardı. İyi ki olmamış, daha fazla baş ağrıtır, mide spazmına yol açardı... Alıntı
Φ seth_ Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Kuran'da herşey detaylı yazılsaydı,bütün yararlı,zararlı şeyler ayrıntısıyla yazılsaydı kaç milyon sayfa olurdu kimbilir.Bu da insanları sıkardı,okumazlardı. ya drumert verdigin cevaplara bayiliyorum ya iki cilt olsaydi demis ya inan iki cilt olsaydi bu ne ya iki cilt kuran mi olur derdi ne soylesek yaranamiyoruz canim Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Kuran'da herşey detaylı yazılsaydı,bütün yararlı,zararlı şeyler ayrıntısıyla yazılsaydı kaç milyon sayfa olurdu kimbilir.Bu da insanları sıkardı,okumazlardı. Hiç Kuran okumadın mı? Okuyanlar bilir. Yarısından fazlası sıkıcı tekrardır. Bunca tekrar yapacağına, daha kısa ve öz şekliyle daha anlamlı şeyler yazabilirdi. İsraf haramdır derler ama maşallah hiç kaçınmamış israftan ya drumert verdigin cevaplara bayiliyorum Şimdi oldu mu? Alıntı
Φ drumert Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Hiç Kuran okumadın mı?Okuyanlar bilir. Yarısından fazlası sıkıcı tekrardır. Bunca tekrar yapacağına, daha kısa ve öz şekliyle daha anlamlı şeyler yazabilirdi. İsraf haramdır derler ama maşallah hiç kaçınmamış israftan Şimdi oldu mu? Kur'anın yarısından fazlası tekrar filan değil.Yine başlama iftiraya.Evet bazı yerlerde tekrar var ama o ayetlerde Allah bizim dikkatimizi o konuya çekiyor. Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Kur'anın yarısından fazlası tekrar filan değil.Yine başlama iftiraya.Evet bazı yerlerde tekrar var ama o ayetlerde Allah bizim dikkatimizi o konuya çekiyor. Sen gerçekten okumamışsın... Samimi bir cevap bekliyorum okudun mu? Ayrıca iftira attığımı söyleyteceksen bunu ispatla... Aksi durumda sen iftira etmiş olursun... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Kur'anın yarısından fazlası tekrar filan değil.Yine başlama iftiraya.Evet bazı yerlerde tekrar var ama o ayetlerde Allah bizim dikkatimizi o konuya çekiyor. Nerden çıkardınız iftira diye. Tekrar olduğu yalan mı? Bakın kendiniz diyorsunuz ''Allah dikkatimizi o konuya çekiyor'' diye. Hem iftira deyin, hem tekrar olduğundan dolayı dikkatimizi o konuya çekiyor deyin. Bu ne çelişki böyle! Ya da kılıf uydurma mı desem. Alıntı
Φ drumert Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Sen gerçekten okumamışsın...Samimi bir cevap bekliyorum okudun mu? Ayrıca iftira attığımı söyleyteceksen bunu ispatla... Aksi durumda sen iftira etmiş olursun... Okumadığım,inanmadığım birşeyi neden savunayım?Artı siz Kur'an ayetlerini okuyup kendi kafanıza göre yorumlayarak bu dini anladığınızı mı zannediyorsunuz? Kur'anın yarısından çoğu tekrar diyorsun.Bu iftira değil de ne?Evet bikaç yerde var tekrar ama bunu Kur'anın tümüne mal etmen yanlış değil mi? Alıntı
Φ evaporit Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 konu domuz etinin neden haram kılındığı şekline dönüşmüş... Domuz eti sanırım dünyanın dört bir yanında çok insan tarafından gayet sağlıklı olarak tüketilmektedir.. insanların bu eti tercih etmelerinin nedeni damak tadına uygun olup olmadığı ile ilgili iken, müslümanların tercih etmeyişlerinin nedeni onun sağlıksız ya da zararlı olduğu ile ilgili değildir... Çok zamanlar yediklerimizin insan tabiatını etkilediğine de inanılırdı... Mesala bazı bilginler et yiyen topluluklarla, ot yiyen toplulukları oluşturdukları medeniyet açısından karşılaştırmışlar ve farklı sonuçlara da ulaşmışlardır... yediğimiz gıdaların insan vucuduna (zarar/yarar) bağlamındaki etkileri tıp biliminin konusudur ve aynı zamanda gerçektir de... Kolesterol, trigliserid, şeker, tansiyon gibi rahatsızlıkların belli bir oranda beslenme ile alakalı olduğu bilinmektedir.. Tıp bilginleri insan sağlığına zararlı gördüklerini belirlediklerinde onu o insan için yasaklama yoluna (haram kılma) gidebilirler, ya da önerme (sünnet kılma) yapabilirler.. bazen de etkisiz kabul (mubah) edebilirler... bu dinin dışında bir değerlendirmedir ve bütün insanlığın kabul ettiği bir yorumdur... Oysa Tanrının bir şeyi önermesi tabiplerin önermesinden farklıdır... Biz tanrınn önermelerindeki hikmeti araştırırız... onun önermesindeki hikmeti bilirsek bu önermeyi uygulanabilir hale getirip, sorunlarımıza cevap bulabiliriz... Ancak araştırmalarımızda ulaştığımız neticelerin de mutlak doğru olduğunu da iddia edemeyiz... bu yüzden Tanrının öngörülerini ne sağlık ve ne de başka bir nedene mutlak anlamda dayandırmayız... çünkü, bu nedeni ortadan kaldırdığınızda önermenin de ortadan kalkması gerekecektir.. Mesala diyelim ki domuz eti yağlı, trişin içeriyor, kalbe zarar... bu özellikleri giderilirse helal olacak mıdır ? Dinin helal kıldıkları da zaman zaman tıp bilginleri tarafından bazı insanlara haram kılınabilmektedir...Mesala mesala kırmızı et ve bazı yağ türlerinin yasaklanması gibi..... Domuz Eti müslümanların ve yahudilerin dışında çok büyük bir çoğunluk tarafından tüketilmekte ve hiç bir zararı da görülmemektedir.... peki bu hayvanın etinin yenilmesi neden tanrı tarafından yasaklanmıştır ??? Konu Yahudilere getirilen ''balık avlama yasağı'' ile yakından bir benzerlik taşıyor bence.... balıkçılık yapan Yahudilere Tanrı Cumartesi günü balık avlamayı yasaklar... haftanın diğer günleri ise derede bir tane bile balık görülmemektedir.. Cumartesi günü ise balıklar suda hoplayıp zıplamaktadırlar... pazar günü ise ortada balık diye bir şey kalmaz... Yahudiler bunun karşısında Hile-i Şeriyye yaparlar ve cumartesi günü balıkları avlamadan bir kanal vasıtası ile küçük bir göle hapsederler... Cumartesi hapsedilen balıklar bir sonraki gün avlanmak sureti ile, hem tanrı razı edilmiş olur ve hem de kendileri muratlarına ermiş olurlar... Yahudiler Tanrının kendilerinden intikam aldığını düşünmüşlerdi ve bu onlara göre aşılabilir bir durumdu... Domuz Etinin yenmesinin yasaklanması tanrının bir öngörüsüdür... Nedeni kesin olarak hiçbir zaman bilinemeyecektir... Müslümanlar bu yasağın nedenleri üzerinden değil, kaynağı üzerinden domuz etini tercih etmemektedirler... Kendilerine menuyu öngören şef garsonun önerisi yerine Tanrının önerisini dikkate alırlar... bu da bir kabuldür işte... tıpkı verdiği bahşişi öneren arkadaşın öngörüsü gibi...müslümanlar kendilerine menuyu sunanların en hayırlısı olarak Tanrıyı kabul ederler... Onun öğüdünü uyulması gereken en hayırlı öğüt olarak kabul ederler... Allahtan başkası adına kurban edilen hayvanların etlerinden yemezler... Mesala herhangi bir siyasi parti lideri ya da kişi adına kesilen kurbanlar sağlık açısından zararlı değildir, ama olaya içerdiği anlam yönünden bakılması halinde durum anlaşılmaktadır... selam ile.... Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Okumadığım,inanmadığım birşeyi neden savunayım?Artı siz Kur'an ayetlerini okuyup kendi kafanıza göre yorumlayarak bu dini anladığınızı mı zannediyorsunuz? Kur'anın yarısından çoğu tekrar diyorsun.Bu iftira değil de ne?Evet bikaç yerde var tekrar ama bunu Kur'anın tümüne mal etmen yanlış değil mi? Peki, sana daha sonra bir başlık açarak Kurandaki tekrarlar hakkında bilgi vereceğim... Şu an için vaktim yok. Bakalım kim iftira ediyor... Alıntı
Φ seth_ Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Hiç Kuran okumadın mı?Okuyanlar bilir. Yarısından fazlası sıkıcı tekrardır. Bunca tekrar yapacağına, daha kısa ve öz şekliyle daha anlamlı şeyler yazabilirdi. İsraf haramdır derler ama maşallah hiç kaçınmamış israftan Şimdi oldu mu? KISSALARIN TEKRARINDAKI HIKMET(usenmeyin neden sikca tekrar yapildigini okuyun lutfen saygilar) tekrar,bir konunun ogrenilmesinde ve akilda ututlmasinda en yararli metoddur.bu ,ilk caglardan beri bilinen bir gercektir;fakat tekrarin daha az bilinen baska bir etkisi vardir ki,bu da onun sonucu olan asinalik hissinin psikolojik etkisidir. asinalik hissi onemlidir. eger basitce soyleyecek olursak'bir supermarkete girdigimizde bize tanidik gelen urunu,diger tum ozellikleri ayni olasa dahi,tanidik gelmeyen urune gore daha fazla tercih ederiz.reklamcilarda bunun farkinda olduklari icin,mesajlarini surekli tekrarlar dururlar.ayni reklam filmini defalarca,tekrar tekrar izleriz. fakat tekrarin etkisi belirli bir sure sonra ters tepebilmektedir.bir reklamin bir ay tekrar edilmesi etkili olabilir.fakat ayni reklam 3 sene tekrar ederse artik etkili degil sikici olmustur.tekrarin gucu yipranma etkisi ile ilgili asagida verilecek ornekler pratkanis ve aronsun un meshur "age of propaganda" kitabinin 20.bolumunden alinmistir. bir deneyde rick crandall,albert harrison ve rober zajonc deneklere ayni cin ideograflarini tekrar tekrar gosterdiler.bu tekrarlarla dolu sunumdan hemen sonra denekler,bu ideograflari daha az gorduklerine oranla daha cekici olarak degerlendirmediler,cunku muhtemelen sik gormus olmalari denekleri sikmisti.artik asinalik hissi tercih sebebi olmamaktaydi. bunu asmanin yolu olarak psikolojik testlerin de yardimiyla "yipranma" etkisini azltacak fakat asinalik hissine zarar vermeyecek farkli bir teknik gelistirilmistir."farklilastirarak tekrar".bu teknikte ayni bilgi veya tema pek cok kez tekrarlanir ama sunum formati degistirilir. farklilastirarak tekrar ise yarar mi? bunun ise yaradigini godteren yuzlerce deney yapilmistir.bunlardan birini ele alalim . david schumann in yaptigi bir calismada katilimcilar "omega 3"adli bir kalemin reklaminda oldugu simule edilmis bir televizyon programi seyrettiler.katilimcilarin yarisi omega 3 kalemin ayni reklamini bir,dore veya sekiz kere seyrettiler,diger katilimcilar ise kalemin degisik reklamini bir dort veya sekiz kere seyrettiler -yani farklilastiarark tekrar uygulandi.(bu farkli reklamlar omega 3 hakkinda ayni bilgiyi iceriyordu ama kullanilan kelimeler kullanilan yazi bicimi ve ortam gibi onemsiz acilardan degisiklikler gosteriyordu.) schumann in bulgulari neydi? ayni reklamlar tekrar edildiginde katilimcilar omega 3 kalemi hakkindaki fikirleri dort tekrarla olumlu hale geldi,ama seki tekrari astiginda etki olumsuzlasti.yani bir yipranma etkisi olusmustu. ama baska bir reklam tekrar edildiginde katilimcilar omega 3 hakkindaki gorusleri,yapilan her tekrarla daha olumlu bir hal aldi.farklilastirarak tekrar etme,sikiciligi azaltmis ve yipranma etkilerini silmisti. tum bu pskiolojik bilgilerin konumuzz acisindan onemi ne ? kura nda bir takim anlam ve kavramlarin tekrarlanmasina rastlanir. bu tekrarlar ozellikle kissalarda gorulmektedir.merkezinde bireylerin yer aldigi,gercek kahramanini ise tevhidin olsuturdugu bu kissalar araciligiyla,manevi hakikatlerin zihinlere mukemmel bicimde naksedilmesi amaclanmaktadir. ozellikle bazi kissalar defalarca tekrarlanmasi mdikkat cekicidir.ve ilginctir;zihinlere naksedilmek istenen mana , hep ayni sozlerle ve ifade bicimleri ile anlatilmamaktadir.kisaca zihinlere yerlesmesi istenen mesaj tekrarlanmak suretiyle etkili hale getirilmekte ve bu tekrarlarin birbirinin ayni olmamasi;suretiylede bu tekrarin bikkinlik ve usanc vermemesi ;her seferinde etkisinin arttirmasi saglanmaktadir. tum bunlar 20. yy da insanlar uzerinde yapilan psikolojik deneyler sonucu orataya konan bulgularla birebir ortusmektedir vr bugun reklamciliktan siyasete kadar modern dunyanin tum alanlarinda verdigi mesaji daha etkin hale getirmek isteyen herkes tarafindan ayni teknik kullanilmaktadir. kuran in neden kissalari farklilastirarak tekrar ettigini ve bunun onemini insanlar yuzyillar boyu tam olarak idrak edemediler.bu tamamen yabancisi olduklari bir yontemdi.inancsizlar ise kurandaki tekrari ve bu tekrarin farklilastirarak yapilmasini bir elestiri vesilesi yapmaya calistilar.ama bugun artik anliyoruzki;insanin ne tur bir anlatimdan ne ne sekilde etkilenecegini bilen zat kim ise,kuran i da bu sekilde indiren O dur.insanin fitratina en uygun anlatimla kuran i indiren ,insan fitratini yaratan olabilir. Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Ne o? Yavaş yavaş tekrarların savunuculuğunu yapmaya başladık? Neyse, size daha sonra tekrarlar hakkında uzunca bilgi vereceğim. Saygılar... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 konu domuz etinin neden haram kılındığı şekline dönüşmüş.... . Domuz Eti müslümanların ve yahudilerin dışında çok büyük bir çoğunluk tarafından tüketilmekte ve hiç bir zararı da görülmemektedir.... peki bu hayvanın etinin yenilmesi neden tanrı tarafından yasaklanmıştır ??? . . Domuz Etinin yenmesinin yasaklanması tanrının bir öngörüsüdür... Nedeni kesin olarak hiçbir zaman bilinemeyecektir... . . selam ile.... Yahudiler ve Müslümanlar için domuz eti tabudur. Her iki dinde de bu yazılı olarak belirtilmiştir. Tevrat'ta domuz dahil bir çok hayvanın yenmesi yasaklanmıştır. Tevrat'ın bir bölümü olan Musa'nın üçüncü kitabı başka adıyla Levitikus'da: ''Yarık pençeli ve tam yarık pençeli ve geviş getiren her hayvanı yiyebilirsiniz ama, geviş getirmiyorsa: bunların etini yiyemezsiniz ve leşine dokunamazsınız. Bunlar size haram kılınmıştır.'' (Musa'nın 3. kitabı 11) Kuran'da ne yazılı biliyoruz. Domuz etinin iki dinde de haram olması otoriteler tarafından domuzun pis bir hayvan olduğu, pislik içinde yaşadığı ve kendi pisliğini yediği neden gösterilmektedir. Ayrıca domuz eti tüketildiğinde trişin hastalığına yakalanılır görüşü vardır. Gerçek şudur ki; domuz ancak başka yiyecek bulamadığı zaman kendi dışkısını yer. Domuzun ter bezeleri olmadığından serinlemek için çamurda yuvarlanır. Sade suda yuvarlandıkları takdirde bu su daha çabuk buhar olur ve hayvanı daha az serinletir. Ve tavuklar ve keçilerde zaman zaman kendi dışkılarını yerler. Trişin hastalığı bilim adamları tarafından 19'uncu Yüzyılda keşfedildiği düşünülürse, bununla da bir alakası olmaması gerek. Hijyen ve hastalık açısından baktığımızda dana etlerinin daha bir acil şekilde yasaklanması gerekiyor çünkü, deli dana hastalığını trişin hastalığı ile karşılaştırırsak deli dana hastalığı öldürücü oluyor. Arkeolojik buluntular kanıtlıyor ki; eskiden Yakın Doğu bölgelerinde domuz besleniyor ve yeniliyordu. Neolitik dönemde bu bölgede domuz sürelerini besleyecek ve gölgesinden yararlanacakları meşe ve kayın ağaçları çokça bulunuyordu. Tevrat'ta da bu domuz sürülerinden bahsedilir. İnsanların çoğalmasıyla birlikte ağaçlar kesilmek şartıyla tarlalar elde edilmiştir. Böylelikle bu sıcak bölgede domuz beslemek artık kazançlı bir iş olmaktan çıkmıştır, zira domuzlar her şeyi yiyebilir ancak, geviş getiren hayvanlar gibi yüksek selüloz içerikli bitkileri sindiremezler, yani ot yiyemezler. Ev hayvanları olarak hububat ya da tarla meyvası ile beslenmeleri gerekir -ki bu da geviş getiren hayvanlarla karşılaştırıldığında- insanlara besin rakibi olmak demektir. Gene diğer hayvanlarla karşılaştırıldığında domuz koşu hayvanı da değildir, at gibi üstüne de binilmez, süt de vermezler ve derilerinden de çok yönlü yararlanılmaz. Bu yüzden belirli bir zaman sonra bu hayvanlar kazanç sağlayacağına masraflı olduğundan istenilmeyen konuma düşmüştür. Yahudiliğin ve İslamın çekirdek bölgesi Yakın Doğu'dur. Yakın Doğu'daki kültürlerin domuza karşı tekrarlanan nefretleri ve yasaklamaları İsraillilerin yukarıda sayılan nedenlerden dolayı yaygın bir biçimde yaşam şartları buna zorladığı için domuz tü kaka olmuştur. Yani bu bir inanç sorunu değil de, ekonomik bir sorundur. Fenikeliler, Babilliler ve Mısırlılarla başlayan domuz sorunları Musa'ya ve Muhammed'e kadar sürmüştür. Eh, işin içinde ekomoni olunca domuz eti yasaklanır, deli dana eti yenilir, radyasyonlu çay içilir... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Ne o? Yavaş yavaş tekrarların savunuculuğunu yapmaya başladık? Neyse, size daha sonra tekrarlar hakkında uzunca bilgi vereceğim. Saygılar... Savunulacak bir şey kalmadığından tekrarlar savunuluyor artık ne yapalım. Alıntı
Φ seth_ Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Savunulacak bir şey kalmadığından tekrarlar savunuluyor artık ne yapalım. bendede tekrarlarla ilgili yeterince bilgi var isteyenle paylasabilirim DRUMERT KARDESIM kissalarin tekrarindaki hikmet adli yazimi okuduysan sana usenmeden bu konuyla ilgili bir baska bilgi daha verebilrim eger istersen tabii. her zaman yaptiklari gibi kafa karistirmaya calisiyolar ama cok sukur okumayi arastirmaayi biliyoruz Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2008 bendede tekrarlarla ilgili yeterince bilgi var isteyenle paylasabilirim DRUMERT KARDESIM kissalarin tekrarindaki hikmet adli yazimi okuduysan sana usenmeden bu konuyla ilgili bir baska bilgi daha verebilrim eger istersen tabii. her zaman yaptiklari gibi kafa karistirmaya calisiyolar ama cok sukur okumayi arastirmaayi biliyoruz Eskiden dindar olan insanlar da okumuş araştırmış. Ama beyinleri ile, kalpleri ile değil! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2008 balıkçılık yapan Yahudilere Tanrı Cumartesi günü balık avlamayı yasaklar... haftanın diğer günleri ise derede bir tane bile balık görülmemektedir.. Cumartesi günü ise balıklar suda hoplayıp zıplamaktadırlar... pazar günü ise ortada balık diye bir şey kalmaz... Ya merak ediyorum, kutsal olduğuna inanılan metinlerdeki bu anlatılan olayların hiç efsane olabileceği aklınıza gelmiyor mu? Nasıl bu olayları gerçek kabul edip üstüne yorum yapabildiğinizi bir anlayabilsem! Sizi duyan sanacak ki olay kameraya alınmış da belgeselde izlemişsiniz. Yahudiler bunun karşısında Hile-i Şeriyye yaparlar ve cumartesi günü balıkları avlamadan bir kanal vasıtası ile küçük bir göle hapsederler... Cumartesi hapsedilen balıklar bir sonraki gün avlanmak sureti ile, hem tanrı razı edilmiş olur ve hem de kendileri muratlarına ermiş olurlar... Eee, tanrını gücü seti yıkıp balıkları özgürlüğe kavuşturmaya yetmemiş mi? Vay hınzır yahudiler! Tanrıyı bile altetmişler! Zaten böyle kaprisli bir tanrıyı kandırmak çok kolay olsa gerek de, bizim yazık müslümanlar tanrıdan fena tırstıkları için beceremiyorlar. Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2008 KISSALARIN TEKRARINDAKI HIKMET(usenmeyin neden sikca tekrar yapildigini okuyun lutfen saygilar) Bakalım okuduğumuza değecek mi? Hazır okumuşken biraz da eleştirelim... tekrar,bir konunun ogrenilmesinde ve akilda ututlmasinda en yararli metoddur. Şimdiiii, Birincisi Kurandaki tekrarlardan bahsediyoruz. Yahu, şimdi sen müslümanlar başta olmak üzere (kendin de dahil) herkese hakaret ettin ama? Örneğin, Allah her şeyi görendir, kuşkusuz herşeyi bilendir, cennet cehennem sizi beklemektedir gibisinden konuları 300 defa tekrar etmeye ne gerek var? Bunu anlamak o kadar zor mu? bu ,ilk caglardan beri bilinen bir gercektir;fakat tekrarin daha az bilinen baska bir etkisi vardir ki,bu da onun sonucu olan asinalik hissinin psikolojik etkisidir. Yani hipnoz etmek gibi bişey mi? Yani uyuşturuyor... Artık düşünemiyorsun. Ne dese doğrudur... asinalik hissi onemlidir. eger basitce soyleyecek olursak'bir supermarkete girdigimizde bize tanidik gelen urunu,diger tum ozellikleri ayni olasa dahi,tanidik gelmeyen urune gore daha fazla tercih ederiz.reklamcilarda bunun farkinda olduklari icin,mesajlarini surekli tekrarlar dururlar.ayni reklam filmini defalarca,tekrar tekrar izleriz. Kapitalist sistem bizi böyle kandırır, Kuran da sizi bu şekilde... Benzetmeye bak! Doğru ama! Her iksi de uyutur... Biri paranı, birisi de tüm yaşantını esir eder fakat tekrarin etkisi belirli bir sure sonra ters tepebilmektedir. Valla ufaktan bir gülücük resmi koysam ayıp olmaz değil mi? bir reklamin bir ay tekrar edilmesi etkili olabilir.fakat ayni reklam 3 sene tekrar ederse artik etkili degil sikici olmustur. Kuranda da aynen öyle olmuştur... ozellikle bazi kissalar defalarca tekrarlanmasi mdikkat cekicidir.ve ilginctir;zihinlere naksedilmek istenen mana , hep ayni sozlerle ve ifade bicimleri ile anlatilmamaktadir.kisaca zihinlere yerlesmesi istenen mesaj tekrarlanmak suretiyle etkili hale getirilmekte ve bu tekrarlarin birbirinin ayni olmamasi;suretiylede bu tekrarin bikkinlik ve usanc vermemesi ;her seferinde etkisinin arttirmasi saglanmaktadir. Sıkıcı tekrarların bahanesi bu mudur yani? kuran in neden kissalari farklilastirarak tekrar ettigini ve bunun onemini insanlar yuzyillar boyu tam olarak idrak edemediler. Bunda idrak edilmeyecek bir şey yoktur! Peki somut etkisi nerededir? Bakalım neredeymiş... inancsizlar ise kurandaki tekrari ve bu tekrarin farklilastirarak yapilmasini bir elestiri vesilesi yapmaya calistilar.ama bugun artik anliyoruzki;insanin ne tur bir anlatimdan ne ne sekilde etkilenecegini bilen zat kim ise,kuran i da bu sekilde indiren O dur.insanin fitratina en uygun anlatimla kuran i indiren ,insan fitratini yaratan olabilir. Sonuç olarak hayal kırıklığına uğradık. Somut bir etkisini göremedim. Makale bu şekilde yazılmaz. Yine de söylemek istediği şey, daha fazla etki yaratmak... Peki ben sana bir şey soracağım. Mantıksız bulduğum bir olayı 20 defa bana anlatınca mantıklı hale mi geliyor? Dağları yere kazık gibi çaktığını 15 defa söyledikten sonra dağlar yere kazık gibi mi çakılıyor? Memlekette kulp bol. Tak tak dur tabi Saygılar... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 KISSALARIN TEKRARINDAKI HIKMET(usenmeyin neden sikca tekrar yapildigini okuyun lutfen saygilar)... tekrar,bir konunun ogrenilmesinde ve akilda ututlmasinda en yararli metoddur.bu ,ilk caglardan beri bilinen bir gercektir;fakat tekrarin daha az bilinen baska bir etkisi vardir ki,bu da onun sonucu olan asinalik hissinin psikolojik etkisidir. .... kura nda bir takim anlam ve kavramlarin tekrarlanmasina rastlanir. bu tekrarlar ozellikle kissalarda gorulmektedir.merkezinde bireylerin yer aldigi,gercek kahramanini ise tevhidin olsuturdugu bu kissalar araciligiyla,manevi hakikatlerin zihinlere mukemmel bicimde naksedilmesi amaclanmaktadir. ozellikle bazi kissalar defalarca tekrarlanmasi mdikkat cekicidir.ve ilginctir;zihinlere naksedilmek istenen mana , hep ayni sozlerle ve ifade bicimleri ile anlatilmamaktadir.kisaca zihinlere yerlesmesi istenen mesaj tekrarlanmak suretiyle etkili hale getirilmekte ve bu tekrarlarin birbirinin ayni olmamasi;suretiylede bu tekrarin bikkinlik ve usanc vermemesi ;her seferinde etkisinin arttirmasi saglanmaktadir. Ben sana başka çözüm önereyim: Kuran'daki kıssaların tekraındaki hikmet, Muhammed'in hikaye dağarcığının sınırlı olmasından başka bişey değildir. Şöyle düşün: Evde bir CD-Çalar'ın var. Ama 2 tane CD'ye sahipsin. Sürekli onları çalmak zorundasın. Ama birde elinde binlerce C olduğunu düşün. Hiçbirini ikinci kez dinleye fırsatın bile olmayabilir. Kuran'daki tekrarların sırrı da budur. Muhammed sürekli aynı plağı çalmış durmuş. Aynı hikayeleri sürekli tekrarlamanın kötü tarafı, insanda bıkkınlık yaratır, beyinleri uyuşturur, düşünme kabiliyetini zaafiyete uğratır. İyi tarafı ise, güzel uyku getirir, masal gibidir. İslam dünyasına olan şey de budur. Kuran okumaz müslümanlar, ama o hikayeleribilirler ve sürekli tekrarlarlar. Bu nedenle sürekli uykudadırlar. Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2008 sevgilisiyle 5 yıl boyunca mesajlan bir insan, 5 yıl boyunca sevgilisine gönderdiği mesajları ve ondan aldığı mesajları tek tek günlüğüne kaydetmiştir. 5 yıl sonunda bu hatıraları tekrar okumak istediğinde sıkıntıdan patlamıştır mesajlar genel olarak şöyle (düşünün 5 yılda ard arda binlerce mesaj) seni özledim seni seviyorum kendine iyi bak bugün şunu yaptım bunu yaptım ve seni çok özledim seni seviyorum nasılsın bir tanem seni çok özledim iyiyim bende seni çok özledim seni çok seviyorum bende seni çok seviyorum kendine iyi bak bugün şunu yaptım bunu yaptım ve seni çok özledim seni seviyorum nasılsın bir tanem seni çok özledim iyiyim bende seni çok özledim seni çok seviyorum bende seni çok seviyorum kendine iyi bak sen benim aşkımsın bir tanemsin bende seni çok seviyorum seni özledim bugün nasılsın aşkım iyiyim seni özledim bende seni özledim şu an dışardayım yanımda yoksun sensizlik kötü keşke yanında olsaydım seni çok özledim bende seni çok özledim ...... ...... ...... ...... Evet böyle devam ediyor ama ard arda okuyunca çekilmez bir hal alıyor, ama bu mesajların gönderiliş anındaki duygu ve düşünceleri anlatmama gerek yok sanırım Kur'an işte böyle bir derlemedir, yani bir yazar tadında komple oluşturulmuş bir eser değildir ! İnsanlar ayetleri sonradan alıp ard arda derlemişler ve ortaya doğal olarak sıkıcı bir sonuç çıkmış ! Yani elimize bir Kur'an alıp sonuna kadar bıkmadan usanmadan okumak her kişinin harcı değil ! saygılar Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.