Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 17 yıl MÜSLÜMAN DEĞİL BUNLAR '**********'... AKP'nin iktidarı şimdiye dek eşine rastlanmayan bir hortumculuğun ********, rüşvet, sömürü, üçkâğıt, yolsuzluk, fırsatçılık, alavere dalavere meşherine döndü... Oğullar.. Damatlar.. Yeğenler.. Hısım, akraba, taallukatın seferberliğinde ye takıyyeci ye!.. Bunlar mı Müslüman?.. Bunlar kutsal İslamı, memleketi soymak, yabancıya satmak, devleti hortumlamak için kullanıyorlar... İslamiyete düşman bunlar... Müslümanlığı kirli siyasetlerine alet eden üçkâğıtçılar bunlar... AKP'nin kodaman takımı ne diyordu?.. "Hani bu düzen bozuktu... Bunun yerine hak bir düzen getirilecekti... Adalet, huzur, güven, haysiyet olacaktı... Heyhat heyhat heyhat... Böyle diyenlerin bir kısmı ellerine fırsat geçer geçmez bozuk dedikleri düzenin kemiklerine, menfaatlarına, rantlarına köpekler gibi saldırdılar. Gençliklerinde 'Bu düzen bozuktur' diye küçük dilleri görünecek şekilde avaz avaz bağıran nice uğursuz şimdi mücahitliği bıraktı, müteahhitlik yapıyor. Rant rant rant... Onların aklı fikri ranttadır. Dinleri paradır, kıbleleri karıdır o hâbislerin. Ya Rabbi, şu saf Müslümanlar ne korkunç tuzaklara, ne dipsiz uçurumlara düştüler. ................................ Meskenin en iyisi ve lüksü.. Yazlığın en iyisi ve lüksü... Giysilerin en iyisi... Yemeklerin en iyisi... Allah Allah!.. Peygamber bize böyle mi öğüt veriyor? ................................. Hani mensubu olmakla övündüğümüz İslam dini ve şeriatı haram yemeyi yasak etmişti? Şu sahtekârlar bunca serveti sâmânı malı mülkü nereden ve nasıl kazanmışlar? Kimi devleti soymuş, kimi eyidelebleri talan etmiş, kimisi de saf ve akılsız Müslümanları... Çatlayıncaya, patlayıncaya, tıksırıncaya kadar yemişler, şişmişler... .................................. Dinimiz haram yemeyi yasak kılmıştır... Dinimiz şüpheli şeylerden kaçınmayı öğütlemektedir... Dinimiz 'Helalin hesabı, haramın azabı vardır' demektedir... Uğursuzlar dilleriyle bunları söylerler, uygulamada ise tam tersini yaparlar..." Yukarıda italikle dizilmiş bölüm Mehmed Şevket Eygi 'nin dün Milli Gazete'de yayımlanan yazısından aktarılmıştır. "Uğursuzlar" ın Müslümanlık pazarlamasıyla "saf ve akılsız Müslümanları" ketempereye getirdiklerini söylemektedir, ki doğrudur... Bunlar kimlerdir?.. Bunlar eşlerine başörtüsü yerine türban taktıranlardır... Bunlar Müslümanlığa yürekleriyle değil, mideleriyle bağlı olanlardır... Bunlar Evangelist Bush takımına biat ederek iktidar koltuğuna oturanlardır... Cumhuriyet tarihinde bunlar kadar üçkâğıtçı iktidar görülmedi!.. Allah Türkiye Cumhuriyeti'ni bu ****** sahte Müslümanlardan kurtarsın... Amin!.. __________________________ __________________________ __________________________ __________________________? İlhan Selçuk (Cumhuriyet, 06.04.2007)
Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 17 yıl Yazar Bakın günümüz dincilerinin bugünkü iktidardan güç alarak yaptığı söylemler... *Milli Piyango'nun haram oluşu * Camide resmi kutlama * "Harembüs" seferleri * Liselerde sıkmabaş * Şeriat siteleri * Cenaze töreninde resmin kaldırılması * Medreselere övgü * "Nü" tabloyu bıçaklama * Kadın eli öpme yasağı * "Çalışan kadın aldatır!" uyarısı * "Eşlerinizi çalıştırmayın!" nasihati. (Türk toplumu yavaş yavaş, alıştıra alıştıra karanlık bir geçmişe doğru sürüklenmeye çalıştırıldığının farkında olmak için kör olmak gerek..)
Gönderi tarihi: 13 Ocak , 2008 17 yıl Bunlarla bitse iyi... Eğitim Kurumunda çalışan biri olarak, Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenen 17. Milli Eğitim Şurası'na gönderilmiş önerilere takılmıştım ben de... Bu öneriler, 81 ilde eğitimden sorumlu vali yardımcısı başkanlığında çalışan komisyonlarca hazırlanan önerilerdi. Paylaşmak isterim şimdi yeri gelmişken... Adıyaman: İlköğretim 8 yıllık zorunlu eğitim yerine, 4+4 şeklinde yapılandırılmalı. Bursa: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi haftada 2 saate çıkarılmalı. Seçmeli Kuran dersi konulmalı. Denizli: Kuran-ı Kerim seçmeli ders olmalı. İlköğretim 4+4 olarak düzenlenmeli. Elazığ: İlköğretim 5+3 veya 4+4 olmalı. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi süresi artırılmalı. Batman: İHL'ler (İmam Hatip Lisesi), meslek lisesi kapsamından çıkarılıp özel statüde değerlendirilmeli. Gaziantep: Zorunlu eğitim 5+3 şeklinde planlanmalı. İHL'ler meslek lisesi statüsünden çıkarılıp din eğitimi ağırlıklı sosyal bilimler lisesi olarak düzenlenmeli. Iğdır: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın hazırlık devresinin çok uzun olması eğitimin niteliğini düşürmekte, törenlerde yer alan çocuklar derslerden uzak kalmaktadır. Hazırlık aşamaları daha kısa tutulmalı. Genel tören havasından çıkarılarak okullarda kutlanmalı. Kahramanmaraş: İlköğretim 5+3 şeklinde düzenlenmeli. Kastamonu: Kitaplarda dini bayramlara, Selimiye Camii gibi tarihi değerlere yer verilmeli. Kırşehir: İlköğretimde 5+3 modeli uygulanmalı. Din eğitiminin ders saati artırılmalı. Niğde: İlköğretim 5+3 yıl olmalı. Uşak: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders saati artırılmalı. Van: İlköğretim 4+1+3 ya da 5+3 olmalı. *** Sonuç mu? 17. Milli Eğitim Şurası, ne yazık ki eğitim tarihine AKP’nin eğitim alanında izlediği politikaların meşrulaştırıldığı yada bu yönde kullanılmak istendiği bir Şura olarak geçti bile... Beş gün süren Milli Eğitim Şurası katsayı tartışmalarıyla, imam hatip mezunlarının üniversiteye girişlerini kolaylaştıracak kararların alınmasıyla şura gündemine damgasını vurdu. Düz liselerle birlikte, meslek liselerinde de sözel, sayısal ve eşit ağırlık alanlarının belirlenmesi ve katsayı farkının bu yolla ortadan kaldırılması öngörülüyor. İmam hatip liseleri sözel, anadolu imam hatip liseleri ise eşit ağırlıklı alana dönüştürülecek. İmam hatip lisesini bitiren bir öğrenci, coğrafya, tarih, arkeoloji, radyo televizyon gibi sözel puan isteyen fakültelere yüksek katsayı ile girebilecek. Şûrada 'Yaşam boyu eğitim' alt komisyonunda Türkiye'nin 'töre cinayetleri' gerçeği de görmezden gelindi. Alt komisyon, raporunda, AB'ye karşı küçük düşmemek için öğrencilere 'töre, namus cinayetleri, madde bağımlılığı eğitimi verilmeli' ifadelerini 'İnsan hakları, demokrasi ve çevre bilinci eğitimi verilmelidir' şeklinde değiştirdi. Komisyon, Lise türlerinin sayıca azaltılması ve 'üçlü çatı' altında yeniden yapılandırılması önerisini oylayarak kabul etti. Kabul edilen önergeye göre, liseler, 'Akademik', 'Mesleki-Teknik' ve 'Açık Lise' olarak üç çatı altında birleştirilecek. Bu karar, imam-hatiplerin akademik lise statüsüne alınarak meslek lisesi kapsamından çıkarılacağı yönünde iddiaları gündeme getirdi. Bu arada, Anadolu ve fen liseleri, özel okullar ve yüksek öğretimde yabancı dille eğitim kaldırılmalı' kararı da alındı. Ha bir de şu karar var ama ben kötü niyetli değerlendirme yapmak istemem yine de siz de bi bakın İlköğretimde seçmeli ders sayısı artırılmalı. *** ve Şuranın taraflılığının tartışılması üzerine Bakan Çelik'in yaptığı açıklama: ''Bu emeğe rağmen, 'Eğitim dinselleştirilmek isteniyor', 'Laik eğitim elden gidiyor' şeklinde de karşı toplantılar yapılıyor. Özellikle şuraya yönelik bu ithamları reddettiğimizi, şura adına bunları kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin olmazsa olmaz vasıflarından birisi laik olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri, bir kez daha vurguluyorum, bizim ortak paydalarımızdır. Hükümet olarak, ben Hüseyin Çelik olarak, Milli Eğitim Bakanı olarak din üzerinden, imam hatip okulları üzerinden, kutsallarımız üzerinden günlük küçük politika yapılmasını tek kelimeyle ********* bulurum. Ama bunlar üzerinden muhalefet yapmayı, bu unsurlar kullanılarak Milli Eğitim Bakanlığına, benim şahsıma veya hükümetime karşı bir muhalefet stratejisi geliştirmeyi, bunu sadece siyasi partiler düzleminde söylemiyorum, tek kelimeyle etik bulmadığımı, ********* bulduğumu ifade etmek istiyorum. Din, siyasete alet edilmemelidir, din muhalefete de, medyaya da alet edilmemelidir.'' *** Neyse kii alınan tüm kararlar bunlar değildi... İlköğretim 8. sınıfın sonunda yapılan OKS kaldırılmalı; bunun yerine öğrenci başarısının zihinsel ve sosyal gelişimlerinin izlenmesine yönelik rehberlik hizmetlerine, öğretmenler kurulu ile ailelerin kararına dayalı bir yöneltmeye ağırlık verilmeli. Liselerin sonunda bitirme sınavı anlamında olgunluk sınavı düzenlenmeli. Liseler, 'akademik, mesleki ve teknik ile açıköğretim' liseleri olarak 3'e indirilmeli. Okulöncesi eğitimin 60-72 aylık çocukları kapsayan bölümü zorunlu hale getirilmeli. İlköğretimin ilk 3 sınıfında not ve karne verilmemeli, çocukların davranışları değerlendirilmeli. Özel sektörün eğitime yatırım yapması özendirilmeli ve özel sektörden hizmet satın alınması sağlanmalı. Mesleki eğitimi seçen öğrenciler ilgili kurumlarca ekonomik ve sosyal yönden desteklenmeli. Üstün zekalı çocukların eğitimi ve istihdamı konularında politikalar oluşturulmalı. Belediyeler, il özel idareleri, kamu iktisadi teşekkülleri, vakıflar ve diğer müteşebbislerin okulöncesi eğitim kurumları açmaları teşvik edilmeli ve bu kurumlar desteklenmeli. Yöneltme 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda, çocuğu ve meslekleri tanımaya yönelik olarak ailelerle işbirliği içinde yapılmalı. Sınıf öğretmenliği 1, 2, ve 3, sınıflara kadar olmalı, 4, ve 5, sınıflara branş öğretmenleri verilmeli.
Gönderi tarihi: 13 Ocak , 2008 17 yıl Bakın bu çok güzel bir tesbit...Onlar müslüman değil;olsa olsa palavracı olurlar!
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.