Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bugün sıkça tartıılan konların başında dünyada yaşanan şiddet olayları ve terör gelmektedir...

bir yanda haber ajanslarının kasıtlı yönlendirme ve kamu oyu oluşturma çabaları, diğer yandan kolay bilgiye ulaşma eğilimindeki kitleler, yetersiz ve ucuz bilgi sahibi halk yığınlarının oluşmasına neden olmaktadır...

metropollerde patlayan bombalar, kaçırılan uçaklar, en olmadık anda patlayan silahlar.... kan, vahşet ve ölüm görüntüleri...

Haber atmosferi, yıllarca süren bir kitle eğitimini sürekli şekillendirip duruyor.. Bu kitlelerin bilinç altında artık bir gerçek kazınmıştı.... ''İslam şiddetin ve terörün kaynağıdır..''

çağımızda iletişim araçlarının kitle pisikolojisini nasıl etkilediği ve şekillendirdiği artık bilinen bir gerçek... hatta çağımızın en etkili silahlarından birisinin reklam olduğunu artık hepimiz yaşıyoruz...Bilgi çağındaki en önemli tehlikenin ise dezenformasyon olduğu konusunda sanırım herkes hemfikirdir...

 

Peki hakikaten bu enformasyon bombardımanında bize dayatılmak istenen ''Terörün kaynağının islam olduğu'' tezi gerçek midir ? eğer değilse, bu gözümüzle gördüğümüz şeylerin nedeni ne ? nereden kaynaklanıyor ?

 

Sanırım bu sorunun cevabını biz burada aramaya çalışırken, çözümü sadece müslümanlar değil, bütün ortaduğu halklarının düşünüp cevap araması gerekiyor kanaatindeyim...'' şimdi dünyadaki terör ve şiddet olaylarının kaynağına ilişkin değerlendirmemize geçelim...

1- Batı ülkelerindeki refahın kaynağı,

a- doğu ülkelerindeki hammadde ve enerji kaynaklarını talan etmelerinden

b- talanla elde ettikleri bu hammaddeyi kendi fabrikalarında mamül hale getirip tekrar doğu ülkelerine geri satmalarından, yani doğuyu serbest pazar haline getirmelerinden kaynaklanmaktadır...

 

Bu refah toplumu, kendi yaşam standartlarını sağlayan bir dolaşım sistemi kurmuştur... 3. dünya ülkeleri dedikleri bu coğrafyadaki insanlar, köle gibi çalışıp bu birinci sınıf insanları besleyeceklerdir... bu 3. dünya ülkeleri arasında görev dağılımı vardır... kimi ülkeler batılıların lüks tatil merkezleri haline getirilirken, kimileri hammadde kaynağı ülke konumunda, kimi jandarma ülke konumunda, kimi ise denemelerin yapılacağı laboratuvar ülke konumundadır...

bu sistemin akışına işleyişine karşı çıkan olursa, sistemin dişlileri harekete geçer ve o problemi çözer... Mesala BM, İMF, ABİHM, NATO, UAEK gibi kurumlar sistemin siyasi, ekonomik, hukuki, askeri ve Nükleer dişlileridir...

bütün sömürü her yönden desteklenmiş bir sistem üzerinedir...Hatta hukuk bile bu küresel sömürünün oyuncağıdır... Mesala Veto Hakkı, Daimi Üyelik gibi hukuk dışı kavramlar temel esaslardır... hak yerine temel geçer esas, güçtür...

 

Batıda bu refah sistemi yaşanadururken, gelelim 3. dünya ülkelerinin durumuna... bu tıpkı batıda inşaa edilmiş Adn Cennetlerine karşılık gelen, doğuda inşaa edilmiş bir Cehennem gibidir...

Kaynakları talan edilmiş, üretim gücü ellerinden gasb edilmiş, sadece köylü ve maraba olmasına izin verilmiş, çalışan bir topluluk... Ekonomisi yerle bir edilmiştir.. üretim araçları alınmıştır... Onları kurtaracak, bütün değerleri aşağılanmıştır... askeri alanda kaybetmişlerdir... gidebilecekleri bütün kapılar yüzlerine kapanmıştır... onlara gösterilen kurtuluş yolu sadece efendilerine hizmet etmeleridir... bu hizmeti yaparlarsa belki kişi başına bir kaç dolar gelirden pay alabilirler...yapmazlarsa uçaklardan başlarına tonlarca bomba yağdırılacağını bilirler…

 

Bu küresel dayatma ve sömürü, ortadoğuda onuru incinmiş geniş halk yığınları ortaya çıkardı... Doğudak kimi insanlar bu sisteme yumuşak bir geçiş yapıp uyum sağlamayı tercih ettiler... kimileri bu yeni efendilerine o kadar uyum sağladı ki, efendileri bile şaşırıp kaldı... kimileri bilmsel kılıflarla yaptı bunu, kimileri de geçmişlerine küfrederek... Ama doğunun insanlarının hepsi böyle yumuşak çıkmadı...Onurunu korumak isteyenler, okudu, sağdan-soldan çıkış yolları aradı... gelenekleri ve inançları da dahil olmak üzere herşeyi sorguladı... çıkış yolları aradı...

kendi halklarına öğrendiklerini öğretme yolunu seçtiler... bu bilginin ve erdemin yolu idi... Aydınlanma döneminin başlangıcı...

Bilginin ve erdemin yolunu bulamayan çaresizler ise, bildikleri en eski yönteme başvurdular...Şiddete...

Oysa batılı efendileri bu yolun zaten profesörleri olmamışmıydı... Doğunun yenilgisinin ilk başlangıcı da bu değilmiydi... Şiddet...

Batılı emperyalistler, bir tek bomba ile bir anda 200 bin kişinin nasıl katledileceğini iyi bilmekte idiler…

Üstelik dünya, şiddeti tek çıkar yol olarak gören bu zavallı insanları, hiç anlama tenezzülünde bile bulunmayacak… onlara vurulacak damga hazırdı ; ‘’Terörist’’…İslam ise bu terörü besleyen inanç sistemi… Öyle ya, nasıl olurdu da bir insan bütün sermayesi olan hayatını bir anda feda edebilirdi ? bunun suçlusu olsa olsa, inançları olabilirdi...

 

2- İslam coğrafyalarında, halkların islamla birebir haşır neşir olması ve kuran kaynaklı din anlayışı, peygamberin ölümünden sonra yavaş yavaş değişmiş, inançlarda İslam öncesi yaşantılara ait gelenek ve anlayışlar bu yeni tanıştıkları dinin kuralları ile iç içe geçmişti…

Ortadoğu halklarının padişahlık ve krallık gibi İslam dışı sistemlere itaat etmesinin, ancak eğitimsiz ve cahil bırakılmış topluluklar haline getirilmeleri ile mümkün olacağından, halkın yöneticilere karşı denetleme görevinin sona erdirilmesi ve Sisteme Yakin Ulema sınıfının ortaya çıkarılabilmesi ile mümkün olmuştur… Böylece halk bu saray uleması önderliğinde kurandan uzak tutulmuş, Hukuk katledilmiştir…ortadan kaldırılmıştır…

 

Hukuk işlemediği zaman, insanların ve halkların bilinci de zamanla köreliyor… toplum zayıflayıp çöküyor… Hukuk bir toplumdaki inanan-inanmayan tüm farklılıkların sahip çıkmaları gereken tek garantileridir…Ona karşı işlenen cinayet hepimizin hayatına kast ediyor demektir…

İşte tarih hukuktan uzak yetişen bir topluma yeni bir gelenek kazandırdı… ‘’Kendi işini kendin hallet Hukuku’’…

İşte Müslüman halklardaki hukuk alanına ilişkin bu eksiklik, hukukun üstün tutulamayışı, sanırım bu coğrafyalarda şahit olduğumuz şiddet olaylarının sebebi olsa gerek…

 

İslam elbette bu şiddeti durdurabilecek tek neden bence… Ama islamı yeniden anlamak ve anlatmak gerekiyor… Birinci maddede anlatmaya çalıştığım sebep ise, sanırım emperyalist çevrelerin çözüm için zaten kafalarını yordukları bir husus….

Peki ya sizce ?

Gönderi tarihi:

sayın evaporit...teşekkürler emeğiniz için....

 

başka bir yolu kalmayan insanların ya da toplumların kendilerini müdafalarına ve savaşmalarına batının ne dediği umurumda değil...ister terörüst ilan etsin ister özgürlük mücadesi...önemli olan yaptıklarının haklı olup olması...

ancak terörizm dediğimiz şey farklı bir durum...müslümanların içinden çıkan teröristleri haklı görerek anlamaya mı çalışacağız ... yoksa islamın asla müsamaha etmeyeceği terörizmin müslümanların da desteklemediği bir durum olduğu gerçeğinden hareketle terörizmi islamla kasıtlı olarak bağdaştırmaya çalışan gizli elleri mi görmeye çalışacağız...

 

gelenek konusunu daha önce de ele almıştık...ölçü koymuş ama ayetler üzerinden fazla örneklendirememiştik...sizce sizin gelenek dediğiniz hususların kuranın içinde yeralıyor olmasını nasıl açıklamak gerekiyor....gerçi bu ayrı ve geniş bir konu ama konuyu dağıtmazsa devam edebiliriz...

selamlar...

Gönderi tarihi:
sayın evaporit...teşekkürler emeğiniz için....

 

başka bir yolu kalmayan insanların ya da toplumların kendilerini müdafalarına ve savaşmalarına batının ne dediği umurumda değil...ister terörüst ilan etsin ister özgürlük mücadesi...önemli olan yaptıklarının haklı olup olması...

ancak terörizm dediğimiz şey farklı bir durum...müslümanların içinden çıkan teröristleri haklı görerek anlamaya mı çalışacağız ... yoksa islamın asla müsamaha etmeyeceği terörizmin müslümanların da desteklemediği bir durum olduğu gerçeğinden hareketle terörizmi islamla kasıtlı olarak bağdaştırmaya çalışan gizli elleri mi görmeye çalışacağız...

 

gelenek konusunu daha önce de ele almıştık...ölçü koymuş ama ayetler üzerinden fazla örneklendirememiştik...sizce sizin gelenek dediğiniz hususların kuranın içinde yeralıyor olmasını nasıl açıklamak gerekiyor....gerçi bu ayrı ve geniş bir konu ama konuyu dağıtmazsa devam edebiliriz...

selamlar...

 

Sevgili 4 mevsim,

gelenek konusundaki sorunuzu isterseniz diğer başlığın altına taşıyalım diyeceğim ama bunu hala beceremiyorum.. Eğer siz diğer başlık altına taşırsanız orda daha geniş tartışabiliriz...

 

Terör konusuna gelince..

Şimdi dikkat edersen, yukarda şiddete başvuran insanların, birer zavallı olduklarından sözetmiştim... burada müslüman ya da değil şeklinde bir ayırım yapmıyorum...

Uluslararası sömürge sisteminin çok yönlü çalıştığını ve islam coğrafyasını sürekli olarak kontrol ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır... Çünkü özellikle İran İslam Devrimi ile sahip oldukları çok önemli bir ekonomik kaynağı ellerinden çıkarmışlardı... bu yüzden özellikle 1980 li yıllardan sonra, kontrol sistemleri daha çok çalışmaya başladı.. Hatta, islam coğrafyasından çıkması muhtemel islami direnişleri önceden önlemek için birtakım projeler üzerinde çalıştılar ve çalışmaktalar...

Kontrol edilemeyecek gelişmeleri önceden bilip tanırsanız, sonradan yok etmek de kolay olacaktır... Hatta, sistem kendisi için neyin daha tehlikeli olacağını önceden bilmektedir zaten... bu yüzden, tehlikeli olanı, daha az tahlikeli olanlarla değiştirmek eskiden beri bilinen bir korunma yöntemidir...

Biyolojik olarak, size ''Aşı'' örneğini verebilirim... Vucut mikrobu önceden tanıyıp bilirse, ona karşı bağısıklık kazanır...

Müslüman terörist kavramı, hem islamın moderniteye olan meydan okuyuşuna bir saptırma...

Hem İslamın özgürlük çağrısına bir karalama,

Hem, İslamın anlaşılmasına karşı bir propoganda,

ve hem de doğudan yükselen Medeniyet Projesi çabalarını durdurmaya yönelik kapsamlı br laboratuvar çalışmasıdır...

Sayın 4 mevsim,

Dünyanın en güçlü haberalma ve iletişim ağına sahip bu sömürgeciler,

bu denli yüksek teknoloji ve imkanlarına rağmen... ve en güçlü, en büyük örgütlenmelere rağmen...

Nasıl oluyor da terör örgütlerinden ve eylemlerinden habersizler...

Bu mümkün mü ?

eylemlerin hemen ardından, eylemcilerin açığa çıkmasının ve yakalanan silahların neler olduğuna bakarsak, bunun tek cevabı var !!!

Ya bu eylemler önceden bilindiği halde engellenmiyor, göz yumuluyor, ya da bizzat sömürgeciler tarafından üretiliyor....

 

her iki halde de olaylarda kullanılan insanlar bu coğrafyanın insanları... bu korkunç bir cehaletin ve körlüğün neticesi....

yukarda da belirtmiştim... Şiddetin uzmanı, batıdır... bunu asırlardır yapıyorlar... bu zavallıların eline silahı veren, kuran değil... bizzat sömürgecilerin kendisi...

Çok yönlü hesapların kesiştiği yerde, bu zavallı insanların silahları patlıyor işte...

Hem İslam karalanacak, hem müslümanlar öldürülecek, hem yeni silahlar denenecek, hem yeni oluşumlar önceden önlenecek, hem gelişmeleri önlenmiş olacak, hem insanların umutları söndürülecek, hem gözdağı verilecek, hem yeni silah pazarları kurulacak, hem...hem...hem....

 

Kuran açısından bakacak olursak, tek kelime ile, HARAM...değil mi ? her türlü şiddet ve baskı HARAM dır...

 

selam ile..

Gönderi tarihi:

Sayin Evaporit,

 

Yalniz tek bir cevap vardir bu baslik(İslam şiddetin kaynağı mı?) sorusuna... EVET!

 

Bunu siz de biliyorsunuz. Bu yuzden Islam ve Kadina "dayak" basliklarindan cekiniyorsunuz ve kendinizi "bati" ile mesgul edecek konularla ilgili buluyorsunuz... bahane, mazaret aramak icin. Tabii ki, Kur'anin kadini dovmek izini vermesi , bati ile alakasi yok. O yuzden o basliga yorum yapmak istemezsiniz.

 

Kur'an Kadini Dovmek "siddet" hakkinda ne der?

Gönderi tarihi:
Kuran açısından bakacak olursak, tek kelime ile, HARAM...değil mi ? her türlü şiddet ve baskı HARAM dır...

 

selam ile..

 

 

Sayın Evaporit, ikimiz de aynı Kurandan mı bahsediyoruz ? Hani şu içinde doksan üç kez savaş ve cihad sözcüğü geçen, içeriği "kafirleri bulduğunuz yerde boyunlarını vurun, ellerini ayaklarını çaprazlama doğrayın.." tipindeki ayetlerle dolu olan Kuran mı?

 

Herneyse... Amacım kısırdöngü haline gelmiş "İslam şiddet dini mi" tartışmalarını yeniden alevlendirmek değil. Sadece konuyla ilgili kısa bir yazı yazmak istedim. Yazınızda önemli bir noktaya katılıyorum:Günümüz konjoktüründe "İslami terör" diye adlandırdığımız hareketin asal kaynağı Kuran değil, sömürgeci güçlerin soğuk savaş döneminden beri yapılandırmaya çalıştıkları yeşil kuşak projesinin bir planıdır. Ama bir şey daha eklemek lazım ki, Kuran ve İslam peygamberinin hayatı şiddetin dolaylı kaynağıdır, çünkü ne yazık ki teröre ve şiddete prim vermektedirler.

 

Şimdi ilk olarak "din mi siyaseti etkiler, siyaset mi dini etkiler?" sorusunu cevaplandırmak lazım. Bana göre kesinlile siyaset dini etkiler ve kontrol eder. Yeşil kuşak coğrafyası içinde bulunan ülkelerdeki İslami akımların yakın geçmişini incelersek, bunların sömürgeci güçlerin planlarıyla paralellik içinde olduğunu görürüz. Mesela Iraktaki radikal örgütlerin yaptığı direnişin! sonuçlarına bakarsak, yaptıkları eylemlerde ölenlerin tamamına yakını Müslüman tebadandır, arada sırada dünya kamuoyunda oluşan "ABD radikal örgütlerle savaşıyor" imajını devam ettirebilmek için üç-beş ABD askeri de öldürülür, o ayrı... Bizi ilgilendiren konu Irak taki direniş hareketinin İran'ın nüfus bölgesini ve siyasal etkisini azaltmaya yönelik olduğudur. Irak'ta ölen her Şii İran'ın o coğrafyada etkisinin bir derece daha azalması demektir. Nitekim , Iraktaki radikal örgütler Şiileri "yahudilerin gizli kolu" ilan edip kanlarını dökmeye helal cevazatı veriyorlar, buna karşı tamamıyla sömürgeci devletlerin uydusu şeklinde çalışan Barzani ve Talabani güçlerine neredeyse hiçbir saldırı düzenlemiyorlar. Bu bölgedeki direniş! hareketlerinin sömürgeci devletler tarafından kontrol edildiğinin göstergesidir.

 

Şimdi, işin ikinci kısmına gelelim. "İslami terör" denilen kavramın temel olarak sömürgeci güçler tarafından oluşturulmuş yapay bir kavram olduğunu söyledim. ama bu durumda İslamın hiç mi suçu yok. Elbette var, İslam terör ve şiddet konularında çok kolay istismar edilebilinecek bir din. Çünkü , bazı Kuran ayetleri ve peygamberin hayatı açıkça şiddete teşvik etmektedir. Peygamberlik hayatı boyunca otuz küsür savaş ve sefer düzenlemiş (üstelik çoğu saldırı amaçlı), toplu infazlar gerçekleştirmiş, suikastler düzenlemiş İslam peygamberi, kendisini birebir örnek alan günümüz müslümanlarının bir kısmına kötü örnek olmaktadır. keza Kuran ayetleri de aynı şekilde... "Zavallı, cahil" diye tanımladığınız radikal İslamcılar da aslında sizi ve beni İslami ilim konusunda beşe böler, onla çarparlar ;) Bir kısmı kandırılmış olsa bile hiçbiri İslami ilim konusunda cahil değil. Bütün eylemleri peygamber sünnetine ve kuran ayetlerine göre. Mesela intihar eylemlerini ele alalım, İmam el-Mavsıli gibi birçok İslamcı, İslam peygamberinin taif seferi sırasında şehir halkına mancınıklarla saldırmasını örnek göstererek, intihar eylemlerinin sivillerin arasında yapılmasına cevazat vermişlerdir. Yani bizim terör diye adlandırdığımız eylem, onlar için cihadın bir parçası...

 

Herneyse, düşüncelerim böyle, tekrardan saygılar...

Gönderi tarihi:
Sayın Evaporit, ikimiz de aynı Kurandan mı bahsediyoruz ? Hani şu içinde doksan üç kez savaş ve cihad sözcüğü geçen, içeriği "kafirleri bulduğunuz yerde boyunlarını vurun, ellerini ayaklarını çaprazlama doğrayın.." tipindeki ayetlerle dolu olan Kuran mı?

 

Aslına bakarsan 1 tane kuran var da,

O bir kuranı değişik değişik yorumlamaya çalışıp revize edenler çok.

Hatta İslam bile islam olmaktan çıkmış da...

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Aslına bakarsan 1 tane kuran var da,

O bir kuranı değişik değişik yorumlamaya çalışıp revize edenler çok.

Hatta İslam bile islam olmaktan çıkmış da...

Saygılar...

 

Evet, kesinlikle 1 tane Kuran var. Sorun bence, bilimum ılıman İslamcı cemaatlerin Kuranı ,Anadolu ve Balkan kültürüyle yumuşatmaya çalışmasından kaynaklanıyor. Böylece kuranda değişik yorumlamalar ortaya çıkıyor. "yok efendim, o ayetteki "cihad" sözcüğü aslında kafirlere değil, kendi nefsine karşı olacak..." tarzında yüzlerce örnek verilebilinir.Radikal örgütlerin kuran yorumlamalarına bakarsak hemen hemen aynı şekilde yorumladıklarını görürüz.

Gönderi tarihi:
Sayin Evaporit,

 

Yalniz tek bir cevap vardir bu baslik(İslam şiddetin kaynağı mı?) sorusuna... EVET!

 

Bunu siz de biliyorsunuz. Bu yuzden Islam ve Kadina "dayak" basliklarindan cekiniyorsunuz ve kendinizi "bati" ile mesgul edecek konularla ilgili buluyorsunuz... bahane, mazaret aramak icin. Tabii ki, Kur'anin kadini dovmek izini vermesi , bati ile alakasi yok. O yuzden o basliga yorum yapmak istemezsiniz.

 

Kur'an Kadini Dovmek "siddet" hakkinda ne der?

Sevgili Suheyla,

bu kadar açık ve net yani; EVET!!!

Dayakla ilgili yazınızı uzun süredir takip edip duruyorum... ancak konuya nasıl ve nereden başlamalı diye çok düşünüyorum... o başlık altına yazmayı o kadar çok isterdim ki... Ama konuyu ele alış tarzınız ve kullandığınız yöntem beni çok zaman olumsuz etkiliyor...

Siz konuyu araştırma ve bir fikir sorgulama tarzından çok, hakim konumunda yargılamayı yapıp asmışsınız bile....

konu hakkında objektif bir delil arama yerine, kendi subjektif görüşlerinizi değişmez doğrular olarak ortaya koymuşsunuz....

Bir de nasıl olsa uzun yazacağım, görüntü kirliliği oluştururum endişesi de taşımaya başladım artık... :D

 

Elbette şiddet konusu içerisinde ''kadına'' yönelik şiddet te var... Ama islamda şiddet konusu dersek, sadece kadına değil, her şeye , çocuğa, hayvana, doğaya, insana, hepsine yönelik bir şiddetten söz ediyorum ben...

Şimdi konuya açılım kazandıralım sevgili Suheyla,

''Kadına yönelik şiddet, Dinlerin-dindarların sorunu mu olarak ele alınmalı ? yoksa İnsanların sorunu olarak mı ele alınmalı ? ''Eğer bu soruya islam kadına şiddet uyguluyor, kuran bunu öneriyor dersek, bütün müslümanların eşlerini dövmesi gerekmezmiydi ?

Ama bu sorunu kurana ve islama mal etmek yerine daha mantıklı bir düzleme çekip, İnsanların neden böyle bir yönteme başvurduğunu araştırmak gerekiyor...

kuranı geleneksel anlamda anlarsanız... kadına şiddeti önerdiğini sanmanız gayet normal olacaktır...

şimdi ayeti düşünün ve arap toplumunun gelenekleri içinde düşünün...

değil başkaldırmayı, itirazı bile kadın için en ağır şekilde cezalandırmalara ve şiddete neden olurken, evliliğin sınırlarını aşan bir nedenin kadının hayatına mal olduğu yaşanan bir gerçekti... bugün hala namus cinayetleri altında sürüp giden gelenek tarihi bir vakıadır...

İslam ise kadına yönelik bu şiddeti teşvik etmek değil, ortadan kaldırmaya yönelik bir ıslah tavrı ortaya koymuştur... önce onlarla konuşup uyaracaksınız, yataklarınızı ayırıp yalnız bırakacaksınız ve karşılıklı düşünmeye fırsat bırakacaksınız... bütün bunlara rağmen kadınlarınızda evlilik onurunuzu (geleneksel sınırlarınızı) rencide edecek davranışları devam ederse, dövebilirsiniz... Yani ortada dövün emri yoktur... kadına şiddet uygulama geleneğindeki erkekleri uyarma durumu vardır... Bunları yapmadan sakın kadınlarınızı dövmeyin emri vardır.... eğer bu aşamalardan geçmişse, dövebilirsiniz, denmektedir... Eğer bu eylem ne sizin öfkenizi dindiriyor ve ne de kadınınızdaki isyanı engelliyorsa o zaman boşanacaksınız demektir... bu da Allahın en sevmediği helaldir...

Şimdi konunun püf noktası sorusu şudur :

Eğer islam kadına şiddetin nedeni olsa idi; bu ayet inmeden önce hiç bir kadın dayak yememiş olmalıydı... ancak bu ayet geldikten sonra, ''Kadınları dövün'' emri ilahisi ile, bütün kadınların törenle dövülmesi gerekirdi....

bugünü de biz erkekler bayram olarak kutladık.... her yıl şevval ayının ilk haftasını Kadınları dövme haftası olarak kutlardık...

Oysa bu ayet indikten sonra müslümanların eşlerine el kaldırmaktan korkar hale geldiklerini görüyoruz... demek ki ayet sizin anladığınız gibi bir emir değil... daha önce var olan vahşi bir geleneği, ıslah etme yoluna gitmiş ve şu denemeleri yapın demiştir...

Bugün islamın dışındaki çözümlere bakacak olursanız, bu kadının ya bıçaklanması, ya kurşunlanması, ya da direkt boşanması gerekmektedir... Oysa İslam br eğitim sürecini başlatmaktadır...

 

Kadına yönelik şiddet, sizin yazdığınız gibi 1400 yıl önce başlayan bir olgu değildir... bu çok subjektif bir görüştür... Avrupada kadınlarını döven erkekler de, ''Müslüman taklidi mi'' yapıyorlardı ? onlarda mı kuran okumuşlardı ?

Kocasından dayak yiyenlerin istatistiğini tutanlara sorun bakalım, kaç tanesi kuran kaynaklı şiddete maruz kalmış ?Sevgili Suheyla,

bir konuyu ele alırken, daha etraflıca düünmek gerekiyor... tek bir noktaya bakarsanız ve düşüncenizi o noktada şartlarsanız... zihninizi köreltirsiniz...hani daha önce verdiğim uzun yol şoförleri gibi...bakarken görmez olmamak için şartlı bakmamak lazım...

Gönderi tarihi:
Sevgili Suheyla,

bu kadar açık ve net yani; EVET!!!

Dayakla ilgili yazınızı uzun süredir takip edip duruyorum... ancak konuya nasıl ve nereden başlamalı diye çok düşünüyorum... o başlık altına yazmayı o kadar çok isterdim ki... Ama konuyu ele alış tarzınız ve kullandığınız yöntem beni çok zaman olumsuz etkiliyor...

Siz konuyu araştırma ve bir fikir sorgulama tarzından çok, hakim konumunda yargılamayı yapıp asmışsınız bile.....

.

.

 

Bugün islamın dışındaki çözümlere bakacak olursanız, bu kadının ya bıçaklanması, ya kurşunlanması, ya da direkt boşanması gerekmektedir... Oysa İslam br eğitim sürecini başlatmaktadır...

 

Kadına yönelik şiddet, sizin yazdığınız gibi 1400 yıl önce başlayan bir olgu değildir... bu çok subjektif bir görüştür... Avrupada kadınlarını döven erkekler de, ''Müslüman taklidi mi'' yapıyorlardı ? onlarda mı kuran okumuşlardı ?

Kocasından dayak yiyenlerin istatistiğini tutanlara sorun bakalım, kaç tanesi kuran kaynaklı şiddete maruz kalmış ?Sevgili Suheyla,

bir konuyu ele alırken, daha etraflıca düünmek gerekiyor... tek bir noktaya bakarsanız ve düşüncenizi o noktada şartlarsanız... zihninizi köreltirsiniz...hani daha önce verdiğim uzun yol şoförleri gibi...bakarken görmez olmamak için şartlı bakmamak lazım...

Sayın evaporit, güzel bir denemeydi lakin, bu dayak konusunu da evirdiniz çevirdiniz ama raya oturmadı. İslam dininde, genel olarak şiddeti, özellikle de kadına karşı şiddeti haklı gösteren ya da bu şekilde yorumlanabilecek ayetlerin, hadislerin var olması sizce düşündürücü değil mi?

 

Diyanet İşleri Başkanlığı, kadını aşağılayan ve doğruluğu olmayan hadislerin ayıklanması için kolları sıvadı. Hz. Muhammed'in söylediği hadisleri 5 ciltlik kitaplarda toplamaya hazırlanan Diyanet, böylece başta töre cinayetleri olmak üzere son zamanlarda artan kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlıyor 17.06.2006

 

Hadi diyelim kadına karşı şiddet içeren hadisleri ortadan kaldırdılar. Eeee, Kuran'daki kadına karşı şiddet içeren ayetleri ne yapacaklar. Onların da üzerlerini bantlayacaklar mı acaba?

Gönderi tarihi:

Sayin Evaporit, arkadasim Sayin Muki guzel soyledi; "bu dayak konusunu da evirdiniz çevirdiniz ama raya oturmadı. "

 

... bir konuyu ele alırken, daha etraflıca düünmek gerekiyor... tek bir noktaya bakarsanız ve düşüncenizi o noktada şartlarsanız... zihninizi köreltirsiniz...hani daha önce verdiğim uzun yol şoförleri gibi...bakarken görmez olmamak için şartlı bakmamak lazım...

 

En dogru soylediginiz sozler! Haydi gel etraflıca duşunelim.

 

Iran, Suudi Arabistan, Yemen, Sudan, Cezayir, Afganistan, Irak, Kuveyt, basra Korfezi Ülkeleri, Bengladesh, Mısır vb. Islam ülkelerinde, kadınlar, istedikleri gibi giyinemiyorlar. Kısa kollu, çağdaş giysilerle sokakta dolaşmaları bile yasak, çoğu Islam ülkesinde çarşaf giymeye mecburlar. Kadınlar ile erkekler aynı yerlerde bulunamıyorlar, erkeklerle tokalaşmaları yasak, bindiklari toplum ulaşım vasıtalarında bile ayrılık var. Kadınlar çalışamıyor, yasak.. Kadınlar, erkeklerinin izni olmadan seyahat edemiyorlar.. Yasak!. Yasak!. Yasak!.

 

Aksi halde kırbaçlanmaktan başlayan çeşitli cezalara çarptırıliyorlar.

 

... bir konuyu ele alırken, daha etraflıca düünmek gerekiyor... tek bir noktaya bakarsanız ve düşüncenizi o noktada şartlarsanız... zihninizi köreltirsiniz...hani daha önce verdiğim uzun yol şoförleri gibi...bakarken görmez olmamak için şartlı bakmamak lazım...

 

Suudi Arabistan'da, kadınların araba kullanması yasak.. Arabanın ön koltuğunda bile oturmaları yasak..Suudi Arabistan'da yeterince bol olmayan çarşaf giyilmesi yasak, hatta bunun gibi çarşaflar dükkanlardan toplatılarak imha ediliyor.

 

... bir konuyu ele alırken, daha etraflıca düünmek gerekiyor... tek bir noktaya bakarsanız ve düşüncenizi o noktada şartlarsanız... zihninizi köreltirsiniz...hani daha önce verdiğim uzun yol şoförleri gibi...bakarken görmez olmamak için şartlı bakmamak lazım...

Taliban Afganistan'da ayak bileği görülen kadın, sokakta dövüldü.., kızların okula gitmesi, kadınların çalışması yasaklandı.., Iran'da kadınlara kırbaç cezası, saçının teli görünen kadın karakola götürüldü.. Endonezya'da şeriat polisi islami kurallara uygun giyinmeyen kadınlara kırbaç cezası veriyor, erkekler de tekbir getirerek bu cezanın infazını seyrediyorlar. Pakistanda her gün bir sürü kadın tecavüze uğruyor ve şeriattan korktukları için Polise söyleyemiyorlar.

 

... bir konuyu ele alırken, daha etraflıca düünmek gerekiyor... tek bir noktaya bakarsanız ve düşüncenizi o noktada şartlarsanız... zihninizi köreltirsiniz...hani daha önce verdiğim uzun yol şoförleri gibi...bakarken görmez olmamak için şartlı bakmamak lazım...

 

Peki, bunlar neden oluyor? Neden, Islam ulkelerinin kadınları bir insan gibi özgürce giyinemiyor, dolaşamıyor, yaşayamıyorlar? Bunun sebebi nedir? Bunun nedeni, o ülkelerdeki Islam'dan kaynaklanmaktadır. Islam peygamberi Muhammed ve o'nun kitabı Kuran'dan kaynaklanmaktadır. Şeriattan kaynaklanmaktadır.

 

Dediginiz gibi "...bakarken görmez olmamak için şartlı bakmamak lazım... " ve "...zihniniz köreltirmiş"

 

Gönderi tarihi:

Şimdi ileri sürdüğünüz görüşlerinizin hiç mantığı ve tutarlılığı olmadığını kendiniz de biliyorsunuz...

Verdiğiniz islam coğrafyasında neler yapıldığına ilişkin örneklerin hepsi de malum ve gerçek... benzer şekilde, bugün bir çok batı ülkesinde de benzeri uygulamalar var..

Sevgili arkadaşlar,

1- bakın insanların bir toplumda nasıl yaşayacakları ve birbirleri ile olan ve toplum ile olan ilişkilerini hukuk belirliyor öyle değil mi ? Mesala bireysel tercihlerimizde ne yiyip ne içeceğimize kendimiz karar verirken, toplum içerisine çıktığımız zaman, alkollü araç kullanamıyacağımız ve sigarayı her yerde içemeyeceğimiz gibi kurallarla karşılaşıyoruz.. hatta, istediğimiz yerde kurban kesemeyeceğimiz, kafamıza estiği gibi istediğimiz şeyi ithal edemeyeceğimiz gibi kurallarla karşılaşıyoruz... benzer şekilde bireysel olarak evimizde tercih ettiğimiz kılık kıyafeti sokakta giyemeyeceğimiz de bir hukuk durumu...

2- bu hukuk durumu batı ülkelerinde farklı, doğu ülkelerinde birbirlerinden farklı şekillerde görülmektedir... bunun nedeni, tarihi, sosoyal ve geleneksel tecrübelerdir... her hukuki ifade ve uygulamanın arkasında yaşanmış bir tecrübe vardır.. Mesala Amerika dan bir hikaye;

''At hırsızlarının cezası asılmaktı... at hırsızının avukatı, müvekkilini işaret edip hakime yalvardı... ''Asın bunu hakim bey'' dedi... hırsız şok olmuştu... hakim derhal kararı verdi, mahkum asıldı.. Ama ölmeden avukatı yetişip onu kurtardı... Metinde asılır diyordu, ama ödürülür ibaresi yer almıyordu çünkü... ertesi gün metin şöyle değiştirildi ''At çalanlar, asılır ve ölünceye kadar sallandırılır...''

 

Hukuki uygulamların temelinde gelenekler ve tecrübeler vardır.. mesala, amerika da çırılçıplak toplum içine çıkmak suçtur, bazı eyaletlerde mini etek giymek suçtur, İngilterede da benzer uygulamalar bilinmektedir...benzer şekilde ülkemizde de yasaktır... ama suriyede bunun ölçüsü farklı, ürdün de daha farklıdır.. arabistan da otomobil kullanmaları bile yasaktır... iran da bu daha serbesttir...''

Yani her ülkede ki uygulama kendi hukuk yapılarından ve geleneklerinden kaynaklanmaktadır... bugün her ne kadar da din hukuk kurallarının belirlenmesinde etkili olmamalı denilse de bütün hukuk kurallarının temelinde dini etkiler vardır... burada işin püf noktası, dinin hukuk kurallarında nasıl ve ne kadar etkili olduğu konusu ve bunun zamanla geleneksel olarak nasıl değiştiğidir...

kuran insana ve insan onuruna yönelik her türlü şiddet uygulamasının önüne geçmeyi amaçlar... bunu genel itibarı ile kuran algımızdan böyle olduğunu anlıyoruz... oysa bugünkü islam coğrafyasındaki kadına yönelik uygulamalar tamamen kuran ruhuna aykırı gelişen bir geleneğin yansımalarıdır... bir geleneğin başka bir gelenekten daha iyi ve üstün oluşunu savunmak ise tamamen göreli subjektif bir değerlendirmedir... her gelenek kendi çerçevesinde bir meşruuluk durumuna sahiptir... Mesala Hindistanda kadının raca'lara ait olması ve raca öldüğünde onunla birlikte yakılması, hint geleneklerinde meşruu bir haktır... bu bizim inançlarımızda ne kadar büyük bir yanlış olsa da, hintlilere göre de bizim ineklere davranışımız büyük bir hata ve yanlıştır...

3- Her toplumda benzeri amaçlarla farklı uygulamların muhakkak görüldüğünü söylemiştim... her hukukta br diğerine uymayan, farklılıklar normaldir... bunlar her toplumun kendi kabulleridir.. her insan da kendine yaraşan hukuk sistemini arar... kimi isviçreyi, kimi kübayı, kimi, cezayiri, kimi amerikayı, kimi hindistanı, kimi arabistanı, kimi israili yakın bulur kendisine...

Hiçbirinde istediğiniz gibi giyinme ve dolaşma hakkına sahip değilsiniz... Türkiye de bile.. genel toplum kuralları bunu engelliyor... bazen de keyfi toplum kuralları.... Mesala bizdeki keyfiii olanı.... Amerkada ki genel toplum kuralları, İngilteredekii genel ahlak kuralları, italyadaki azıcık daha dini.... gibi gibi...

 

Ama kuran bu hukuk sistemlerinin hiçbirinde değildir... kuran genel bir değer koyar...bu evrensel bir değerdir... her toplum bu genel değeri, kendi kollektif zeka ve akıl durumuna göre anayasayal bir hak olarak kabul eder... ve her toplum kendi gelenek ve döneminin uygulanabilirlik şartlarına göre gerekli düzenlemelerini yapar.... Durum budur...

selam ile...

Gönderi tarihi:
Taliban Afganistan'da ayak bileği görülen kadın, sokakta dövüldü.., kızların okula gitmesi, kadınların çalışması yasaklandı.., Iran'da kadınlara kırbaç cezası, saçının teli görünen kadın karakola götürüldü.. Endonezya'da şeriat polisi islami kurallara uygun giyinmeyen kadınlara kırbaç cezası veriyor, erkekler de tekbir getirerek bu cezanın infazını seyrediyorlar. Pakistanda her gün bir sürü kadın tecavüze uğruyor ve şeriattan korktukları için Polise söyleyemiyorlar.

 

bu uygulamaları Tanrıya atfetmek, onun emri ile yapıldığını iddia etmek, bizzat tanrıya yönelik en büyük iftiradır... ''Dini Allaha has kılmak'' bu tür iftiraları ortadan kaldırmaktır... Allahın hiç sevmediği şey Allaha yapılan iftiradır... bu yüzden inananları uyarır, ''...Aldatıcılar, seni Allahın adı ile aldatmasın....''

''...onlar ağızlarını eğip bükerler, söyledikleri şeyin kurandan olduğunu sanasınız diye...'' ifadeleri islamdanmış gibi ortaya konan bu tür uygulamaları işaret etmektedir.... biz bunların islam olmadığını ve kurana dayanmadığını biliyoruz...

bu tür şeylerin kaynağı da geleneklerdir... her geleneğin medeni olmasını beklemiyoruz... ki bazılarının da böyle ilkel olarak karşımıza çıktıklarını görüyoruz işte...

Allaha iftira diye nitelediğimiz bu durumu, benzer şekilde kurana ve Allaha nispet etmeye çalışmak da aynı elmanın diğer yarısı olmuyor mu ?

bu yüzden isnatlarımızı yaparken aynı hataya düşmemeye lutfen gayret edelim olmaz mı ?

Gönderi tarihi:
biz bunların islam olmadığını ve kurana dayanmadığını biliyoruz...

bu tür şeylerin kaynağı da geleneklerdir... her geleneğin medeni olmasını beklemiyoruz...

 

Birincisi; bütün dünyada, islamı uygulayan ülkelerin hiç biri islamı tanımıyor, islamı anlamamış da bir tek bizim Türk islamcıları çok iyi anlamışlar. Bu sizin mantığınıza uyuyor mu?

 

İkincisi; ahlakın dine göre şekillendiğini savunan sizler, şimdi kalkıp nasıl bu olayların dinle değilde geleneklere göre değerlendiriyorsunuz? Din gelenekleri, görenekleri ve ahlakı şekillendirmiyor mu?

 

Üçüncüsü; diyelim ki bunlar geleneksel şeyler (!!!) Neden islamın kabulünden sonra ortaya çıkıyor? (!!!)

 

Ey vicdan...

Bilerek mi yapıyorsunuz bu çarpıtmaları??

Bilerek mi görmezden geliyorsunuz bu karanlıığı??

Bilerek mi inasnları kandırmaya çalışıyorsunuz İslam güzeldir diyerek???

Referansınız ne? Referansınız ne?

 

Sizin referansınız Kuran ise bizim referansımız da Kuran a göre yönetilen toplumlar. Hadi buyrun. Kuranla yönetilen 1 tane ülke gösterin ki bu eleştirilen durumlar olmasın!! Bir tane gösterin de öğrenelim... Kendimizi sorgulayalım!

 

Ama göstermez iseniz, oturup kendi inancınızı sorgulayın ve milletin kafasını da karıştırmayın!

Gönderi tarihi:

Tüm inananlara sesleniyorum!

 

Bırakın inanan inansın inanmayan inanmasın. Burada şeriat propagandası niyeti taşıyan yazılar yazmak yerine inancı sorgulayın. Bence islamda kadının yerini tartışırken, öncelikle Cumhuriyet'imizin size kazandırdığı hakları düşünün ve ona saygı gösterin! Forumlardan gördüğüm kadarıyla nankörlük sadece kürt milliyetçilerine (ya da gizli PKK cılara) has bir şey değilmiş. Herkes şapkasını çıkarsın ve kendini bir tartsın derim. Düşüncelerinizi tartışırken neye hizmet ediyorsunuz? Neye hizmet etme amacı güdüyorsunuz? Ne söylediğinizi biliyor musunuz? Neye nankörlük yaptığınızı biliyor musunuz? Lütfen biraz mantıklı olalım derim... Fikirler tartışılsın ama nankörce propaganda olabilecek yazılara imza atılmasın! Bu tepkimi de bu tür yazılara yazılmış bir tepki olarak anlamanızı dilerim... Umarım biraz olsun düşündürmüşümdür sizleri...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Sayın Yersoya, yazılarına biraz fikir katmasını istedğim için kendimi suçlamaya başladım şimdi...

keşke bu kadar zorlamasaydık... olacağı buydu işte.. :D . Zekeriya Beyaz Hoca da böyle başlamıştı... En sonunda ekranlarda şu cümlelerini işitmiştik '' sizin neye hizmet ettiğinizi biliyoruz, hepiniz aynısınız... hepinizin içinden aynı şeyler geçiyor... '' diye bağırıp çağırıyordu.... yazık oldu....

sevgili yersoy gene sen istediğin şekilde yazmaya devam et istersen, inan ki artık sana itiraz da etmeyeceğiz... :D

herşey din demek değildir, her şey dinsizlik de değildir.. sevgili yersoy...bak biz hiç kızmıyoruz ve elimize bayrak alıp yürümüyoruz...

öyle hemen celallenip elde bayrak, ''dağ başını duman almış'' vaziyetlerine geçince, az sonra arkasından gelecekler insanı korkutuyor... :D

 

Hiç kimse bir diğerinin düşmanı değildir... kimse diğerinden daha çok bu vatanı seviyor da değildir... kimsenin bir diğerinden daha eşit değildir... bu vatan herkesin ve hepimizindir... kürdünün, türkünün, alevisinin ve sünnisinin, inananıın ve inanmayanın... hepimizin...

Biz burada size din düşmanlığı yapıyorlar, dinsizlik propogandası yapıyorlar diyormuyuz ?,

''Türk milletinin en büyük düşmanı komünizmdir... görüldüğü yerde ezilmelidir...'' M.K. Atatürk..

sözünü alıp yürüyün arkadaşlar, dağ zaten duman almış duruyor, ******** ezelim mi diyoruz ?

 

Zekeriya Beyaz Hocanın dediği gibi ''Hepiniz aynısınız, hepiniz aynısınız, hepinizi biliyorum, hepinizin içini biliyorum'' deyip, burada bir kaç ateistin müslümanların kafasını karıştırmak için tezgah açtıklarını ve yüzyüze inkarlarını ve kinlerini kusamadıkları için bu sanal ortamları kullandıklarını, böylelikle büyük bir terör örgütüne yardım ve yataklık içinde yeraldıklarını mı söylüyoruz ?

''YÖK Ulemasının bilinen çığırtkanlılarını andıran bu tavırdan vazgeçin'' demiştim bir yazımda... bu millet neye sahip olduğunu ve ne yapmasını çok iyi biliyor... dinini de bilecek... öğrenecek... sz ağzınızdan çıkanla Allahın nurunu söndürebileceğinizi mi sanıyorsunuz ?

sakin olunuz, daha sakin...selam ile...

Gönderi tarihi:
Sayın Yersoya, yazılarına biraz fikir katmasını istedğim için kendimi suçlamaya başladım şimdi...

 

Sayın Evaporit,

Fikirlerim ortadadır. İşine gelmediği için yok sayman beni gocundurmaz. Polemiği bırak da bir üst yazımda sorduklarıma cevap ver. Her sıkıştığında bu basit oyunları önümüze sürmekten ve görüntü kirliliği oluşturmaktan usanmadın mı yahu?

Gönderi tarihi:
Sayın Evaporit,

Fikirlerim ortadadır. İşine gelmediği için yok sayman beni gocundurmaz. Polemiği bırak da bir üst yazımda sorduklarıma cevap ver. Her sıkıştığında bu basit oyunları önümüze sürmekten ve görüntü kirliliği oluşturmaktan usanmadın mı yahu?

 

Yok be yahu

her iletimde yazıyorum bu sorularını cevaplamaktan yoruldum artık..

çünkü hem okumayacağım diye diretiyorsun...

hem gereksiz diye tutturuyorsun...

sonra da okumadığın yerlerdeki cevapları tekrar tekrar yazmamı istiyorsun...

olmaz be yahuu !!

bu kadar da olmaz be yahuu !!

nerdeyse ''Huu''culara karışacaksın yersoy bey kardeşim... üstüne üstlük beni de ''Huu '' cu yapıp çıktın...

Ben yıllarca islamda Huu çekmek olmadığını yazıp duruyorum... sayen de ne duruma düştük yahuu...

Ben artık biraz mola vereceğim sevgili yersoy...

sen yazdıklarım arasında sorularımın cevaplarını rahatlıkla bulabilirsin...

hatta bunlara da gerek yok bütün cevaplar selodayının dediği gibi kendinde saklıdır belkide...

Latifelerime kızma sevgili yersoy....

unutma her şey din demek değildir...

hepimizi insan yapan ortak değerlerimiz vardı ya hani...

işte onlar bizi bütün bu sorgulamalara götürüyor... bunlar doğal ve normal şeyler...

herkes bir güzelin sevdalısı ve herkes o güzelin peşinde...

bir gün umarım kavuşuruz...

Kendine iyi davran...

seni okumaya devam edeceğim...yahuuu

Gönderi tarihi:

Taliban Afganistan'da ayak bileği görülen kadın, sokakta dövüldü.., kızların okula gitmesi, kadınların çalışması yasaklandı.., Iran'da kadınlara kırbaç cezası, saçının teli görünen kadın karakola götürüldü.. Endonezya'da şeriat polisi islami kurallara uygun giyinmeyen kadınlara kırbaç cezası veriyor, erkekler de tekbir getirerek bu cezanın infazını seyrediyorlar. Pakistanda her gün bir sürü kadın tecavüze uğruyor ve şeriattan korktukları için Polise söyleyemiyorlar.

 

Buna siz nasil cevap verdiniz ? Okuyun kendi cevabinizi ...

 

bu uygulamaları Tanrıya atfetmek, onun emri ile yapıldığını iddia etmek, bizzat tanrıya yönelik en büyük iftiradır...

 

Iste siz ispat ettinizki, Islam savunculardan bir bozulmamış "entellektüel" doğruluğu beklemek çölde oturup bir treni beklemektir. Bu tren hiç gelmeyecektir. Ben Kuranin bir uydurma kitabını size defalarca soyluyorum, Muhammedin "uydurdugu" ayetleri "Allaha" mal ettigini iddia ediyorum....Ve Muhammedin kurdugu bu Islam dininin bu siddetlerin "kaynağı" oldugunu iddia ediyorum.

 

Buna karşı siz ne diyorsunuz? Yukarda gosterdigim kendi yazınızı okuyun. Buna egitimli cevrelerde "Intellectual Dishonesty" derler, "Lack of Intellectual Integrity" derler. Turkçede "Demagoji" derler.... Ilkokul bahçelerinde buna "saçma" veya "ayıp" ettin derler!

Gönderi tarihi:
Buna siz nasil cevap verdiniz ? Okuyun kendi cevabinizi ...

 

Buna karşı siz ne diyorsunuz? Yukarda gosterdigim kendi yazınızı okuyun. Buna egitimli cevrelerde "Intellectual Dishonesty" derler, "Lack of Intellectual Integrity" derler. Turkçede "Demagoji" derler.... Ilkokul bahçelerinde buna "saçma" veya "ayıp" ettin derler! [/b]

 

sevgili suheyla,

nasıl cevap verdiğimi biliiyorum ve aynı cevabı kaç seferdir tekrar ediyorum...ama turkçeniz yeterli gelmediği için anlamamakta ısrar ediyorsunuz...

bunu biz Türkçede, ''Ezberi Bozulmak'' diye bir deyimle açıklıyoruz...

İçine düştüğünüz durumu tiyatro yaptım anlatamadım... hikayeleştirdim gene anlatamadım... Ama artık yoruldum ve bir süre dinlenmeye çekiliyorum...

Zira 23 nisan müsamerelerinde ki gibi aynı şeyleri tekrar etmekten bıkmadınız...

Ben size islamın gelenksel yorumlarını ve geleneksel uygulamalarını reddettiğimi, Tanrının böyle istediğini söyleyip duruyorum... siz hala bana geleneksel inançları neden savunmadığımı söylüyorsunuz... ben size bunlar kurana ait özler değil diyorum, kuran gelenekleri bize nasıl değiştirdiğini, eğittiğini öğretiyor diyorum... siz hala Taliban ve Pakistan deyip duruyorsunuz...

Ne yapabilirim artık ? bir yandan Müslümanları gelenek saplantısından kurtaramıyoruz, diğer yandan sizi gelenek saplantınızdan kurtaramıyoruz...

Ezberiniz bozulunca yalpalayıp duruyorsunuz... ne yapabilirim sizin için...

eğitim... eğitim....eğitim.. şart... diyeceğim ama siz eğitimli birisiniz de üstelik.... Ya kardeşim aşın gelin artık şu geleneksel anlayışları... daha balık tutmaya gideceğiz...

Entellektüel dürüstlüğe sahip olmadığımı iddia ediyorsunuz... Ne yani sizin ezberledikleirnize inansam dürüst mü olacağım ? Ama şunu unutmayın ki o zaman ne kendime ve ne inanadıklarıma ve ne de Tanrıya karşı dürüst olmuş olurum... yukarıda alıntıldıklarım islama ve tanrıya iftiradır... Hem bunu yapan müslüman olduklarını iddia edenlerin iftirası, hem de bunların islama ait olduğunu iddia edenlerin Tanrıya iftirası...

Siz mutlu olasınız diye şöyle demem mi gerekecekti ;

''Ahh evet sevgili Suheyla, biz müslümanlar, günde 5 vakit karılarımızı döveriz, iki ölçek kan içmeden edemeyiz... En sevap olanı sokak ta başı açık gezen kadınları taşlayarak öldürmektir... hele kolları açıksa önce kızgın yağ atarız yüzlerine, böylesi daha sevaptır... Ancak kadınları keserken besmele çekilmez... Çünkü o zaman kurbanla karıştırılabilir... bazı mezheblere göre, kadınlar kırbaçlarken okunacak dua şöyledir...Hatta mümkünse kıbleye çevrilmeleri sünnettir... kadın kısmısının sırtından sopayı, karnından sıpayı da eksik etmemek lazım diye dinimizin emri varıdr...Üstelik sokak ortasında öldüresiye dövmek bazı imamlar tarafından, erkeklerin görüp canları çeker diye mekruh sayılmış ise de bazı ulema tarafından çok sevaplı olabileceği yönün de fetvaları vardır...İslamda şiddetin her türlüsü mubahtır... şiddet ve teröre bulaşmazsanız cennet mennet yok size.... Hiç yapamıyorsanız bir kaç ateisti de ortadan kaldırın diye bir sürü görev var... Ancak sadece Haram aylarda kan dökmek yasak olduğu için o aylarda kan orucu tutuyoruz... kadınlarımızı da o aylar da kansız dövüyoruz... Müşrikleri de kanı çıkmasın diye, hristiyan yöntemi ile yok ediyoruz yakıyoruz yani.. Sonra islam da büyücülük de var... Sihir de var... her türlü melanet var...''

 

Allahaşkına siz müslümanların böyle abuk subuk bir dine inandıklarını mı sanıyorsunuz ?

Sevgili suheyla ezberinizi değiştiriniz... Bak eğer ben değiştirebildiysem, siz de değiştirebilirsiniz... İslam alemi değişiyor... değişmek zorunda... Gerçek kurana ulaşmak zorunda... gelenekleri ve geleneksel yorrumları aşmak zorundayız... hem biz ve hem de siz...Bu konuyu tartışmaktan artık yoruldum gerçekten...

sizi bilmiyorum ama ben gerçekten yoruldum, bir süre dinlenmeyi düşünüyorum...

belki yeni bir konuda biribirimize katkıda bulunuruz...sizi okumaya devam edeceğim...

selam ile...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.