Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 17 yıl tanrı sana demiyor ki hain ol, sarhoş ol, vs. ol. sen kendi tercihinle oluyorsun anlaştık mı ? evaporit herşeyin yaratıcısı ve yöneticisi Allah ! O dilemeden hiçbir şey olmaz ! yanlış mı ? eğer senin anlattığın doğruysa, Allah herşeyin yaratıcısı ve yöneticisi değil, bazı şeylerin yaratıcısı ve yöneticisidir. yine mantık çıkmazı ! ayrıca sarhoş olmak için Allah'ın bize gökten eliyle bir kadeh viski mi ikram etmesini beklediğimizi mi sanıyorsunuz ? bu olaylar bizim bilgimiz dışında ama Allah'ın bilgisi dahilinde gelişiyor olmalı tabiki ! saygılar
Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 17 yıl bunu sizinle konuşmuştuk sayın yersoy hala neden aynı şeyleri tekrarlıyorsunuz anlamadım konuşmadık ki? Sadece laf açıldı ama havada kaldı... Daha doğrsu ayrı ceplerde... Siz cevap vermediniz ki bana, bu benim suçum değil.... sayın yersoy, bunlar niteleme sıfatı... o sıfatı sen kendin kazanıyorsun... tanrı sana demiyor ki hain ol, sarhoş ol, vs. ol. sen kendi tercihinle oluyorsun anlaştık mı ? Sayın Tarafsız demiş ki (1500000. kez dile getirmiş) herşeyin yaratıcısı ve yöneticisi Allah ! O dilemeden hiçbir şey olmaz ! yanlış mı ? eğer senin anlattığın doğruysa, Allah herşeyin yaratıcısı ve yöneticisi değil, bazı şeylerin yaratıcısı ve yöneticisidir. yine mantık çıkmazı ! .... Saygılar....
Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 17 yıl Şimdi bir suçluyu polis yakalar ama hakaret etmez. Teslim olmazsa vurur öldürür ama yine hakaret etmez. Adalete teslim eder. Hakim de idama bile mahkum etse yine hakaret etmez. Cellat da mahkumu idam eder ama yine hakaret etmez. Hukuk kitapları da şöyle böyle yapan bilmemnelere şöyle böyle yapın demez yani. Kuranda bir çok hayvan isimleri, beyin mahrumiyeti gibi hakaretler kullanılır. Böyle sözler ağızdan kaçabilir, bu bile bir mahcubiyete neden olur, ama yazıya geçirilmesi uygun değildir. Meclis zabıtlarına, mahkeme kayıtlarına bu kelimeler geçse ne olur? Utanç olur yani. Sarfedilse bile kayda alınmaz. Muhalifler koz olarak kullanmak için kayda alınmasını talep ederler. İdam mahkumuna bile edilse yakınları dava açabilir yani. Bu arada konu gelmişken biz iki arada sıkışmış bir kültürde kaldık. Eskiden polisten korkulur, hakimden korkulmazdı. Karakoldaki dayak hapisten caydırıcıydı. Bunun tersi olması gerekiyor fakat bunu düzelteceğiz derlerken öyle oldu ki şimdi ikisinden de korkulmuyor. Yani şimdi örneğin kırmızı ışıkta geçip, alkollü ve aşırı hız yapıp ölüme sebebiyet vermenin cezasının ağır olması gerekiyor. Mala kastedip cana sebep olmanın da ağır olması gerekiyor. Doğrudan önceden planlayarak cinayetin ise hiç bir hafifletici, af, infaz indirimi filan olmadan doğrudan müebbedle (veya varsa idamla) cezalanması gerekiyor. Standartlarımız oldukça düşük... Geçenlerde ABD de yaşayan bir tanıdığım oradaki güvenlik ve adalet sisteminden biraz bahsetti, yani dediğine göre ABD de suçlu olma da ne olursan ol! Bırak adi suçu, vergi ödemeyeni doğduğuna pişman ediyorlarmış. Polisten azrail gibi korkuyorlarmış, çünkü çok acımasızmış. Arabadan indin, yere yatmadın, anında ateş açıyorlarmış, hem de doğrudan öldürme kastıyla. Ne bileyim, bizde nasılsa Allah yakacak deyip ona mı havale var nedir?
Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 17 yıl amerika ve avrupa ülkelerinde en büyük suç vergi kaçırmak...adam öldürmekten de feci...vergi suçundan hapse düşen artık umudunu kessin.... maddeci ahlak insan hayatından önce vergi suçunu daha büyük *********** sayıp cezalandırıyor...vergi borcunu ödesen bile ... hapishaneler mi ırk ayrımı yabancı olmak ne demek orada yaşayanlara sormak lazım modern dünyayı...
Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 17 yıl maddeci ahlak Yanlış görmüyorum. Doğrusu o. Biz işleri Allaha havale ede ede geri kaldık... Yakma işini ona havale edince işler gevşiyor ve laçkalaşıyor. İslam kültürü ya asar, ya affeder. Arasını bilmez. Asması, yakma işini Allaha göndermek için...
Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 17 yıl Yanlış görmüyorum. Doğrusu o. Biz işleri Allaha havale ede ede geri kaldık... Yakma işini ona havale edince işler gevşiyor ve laçkalaşıyor. İslam kültürü ya asar, ya affeder. Arasını bilmez. Asması, yakma işini Allaha göndermek için... sayın demirefe neyi savunduğunuz tam anlaşılmıyor ...
Gönderi tarihi: 26 Aralık , 2007 17 yıl Yazar çoklu savunma psikolojisi, her durum için insanı evirip-çevirip durdukça, farklı geometrik şekiller sunan insanoğlu her an değişik pozisyonlara geçebiliyor... ''İnsan bu, Su misali, kıvrım kıvrım kıvırır ya'' derler ya hani.... burada esas olan hikmettir... Adamın en ufak bir şeyi hırsızlardan tarafından çalısa ''Asacaksın bunlardan iki tanesini'' der ve ardından ekler, ''Taksim meydanında'', Neden orda ?, ''Aleme ibret olsun diye'' kendi yakını ise o hırsız; ''İftira atmışlar, yazık oldu... çok iyi bir insandı...'' vah yazıklarında olur... olayların karşısındaki duruşunu ne bilgiye ve ne de ahlaka dayandırmayan insanlar, hep pozisyon değiştirirler... bu bir bakıma kendi iç çelişkilerinin ve hesaplaşmalarının tamam olmayışından kaynaklansa da, asıl sebebi zihinlerindeki o tatmin edilememiş boşluktur... Tanrı bu insanlar için ''..göğüslerinde bir sıkışma varmış hissine kapıldıklarını'' söylemektedir... Neye inandıkları ve neyi savundukları belli değildir... neye inanmadıkları da bilinemez... Neden inandıklarını ve bu durumun ne kadar daha süreceğini hiç bilemezler... ne zaman yeni bir durum ortaya çıkarsa o zamana kadar... ama bu yeni durumun onları nasıl bir şekle sokacağı da belli olmadığı için, önceden belirlenmiş bir belirsizliğin önceden bilinebilirliğinin bilinmezliğinde, nasıl ''belirlenileneceklerini'' merak etmekten başka şansınız da yok demektir...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.