Φ muki Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Bazı semtlerde türbanlı göremezsiniz, ama bazı semtler de var ki, türbanlıdan geçilmez. Ama bunların bazıları insana dilini ısırtacak gibi giyinirler. Adeta ben türban takıyorum ama hiçbir şeyden de geri kalmam edasıyla. Uzun kollu ancak bütün hatlarını meydana çıkaracak türden kıyafetler giyerler. Bir tek başlarında türban vardır. Hani derler ya; altı kaval, üstü şişhane. Ben bu yaşıma geldim, geçimini belirli bir yoldan kazanan hatunlar hariç, bu kadar makyajlı, bu kadar göz süzen, bu kadar gerdan büküp dikkat çeken bayanlara rastlamadım. Hadi bunları geçtik... Sıkmabaş olup ta, yanındaki kot pantolun t-shirtlü erkek arkadaşı tarafından yutulurcasına öpülen, yollarda erkek arkadaşı ile sarmaş dolaş yürüyen, balık lokantasında yemek eşliğinde bira içen, açık hava konserlerinde başı türbanlı ama göbeği açık olanlara ne demeli? Onlar da genç, onların da ihtiyacı var diyelim. Peki ama, bu türban inanç gereği takılıyorsa, nerede kaldı o inanca saygı? Bu, insanların düştüğü gülünç bir durum değil de nedir? Bu başı kapalı, ruhu çıplaklar yüzünden bir zamanların geleneği/inancı temiz başörtüsü de kirlendi. Bu kirlenmeye de gene ancak bu türbanlı kadınların silkelenip kendilerine gelmeleri ve dur demeleri gerekir, yanılıyor muyum? Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 O kadar haklısın ki sevgili Muki.Benim annemin başı kapalı .Geçen gün , bu yazdığın konuyla alakalı sohbet ediyorduk ve annem şöyle söyledi. --Bunları gördükçe başımdaki örtüden bile utanır hale geldim. Eğer kadının korunması ise amaç bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.Daha fazla dikkat çekecek tarzda giyinmenin anlamı ne.Dinen farz olduğunu idda ettikleri için örtünüyorlarsa,eleştiri geldiğinde verdikleri cevaplara uygun davransınlar.Yok amaç bazı şeyleri kamufle etmekse; o zamanda bazılarının kutsal!!! dedikleri şeyleri kullanmasınlar. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Bu tartışma, türbanın bir simge mi yoksa inanç meselesi mi olduğunu ortaya koyuyor sanırım... Teşekkürler sevgili Muki... Ama şimdi gelecek itirazları da tahmin edebiliyoruz hani: "O kişilerin tarzlarını nasıl tüm inananlara mal edersiniz?" Neyi neye mal edeceğimi ben de şaşırdım artık... YABANCILAŞMANIN da bu kadarı işte... Saygılar Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Bazı semtlerde türbanlı göremezsiniz, ama bazı semtler de var ki, türbanlıdan geçilmez. Ama bunların bazıları insana dilini ısırtacak gibi giyinirler. Adeta ben türban takıyorum ama hiçbir şeyden de geri kalmam edasıyla. Uzun kollu ancak bütün hatlarını meydana çıkaracak türden kıyafetler giyerler. Bir tek başlarında türban vardır. Hani derler ya; altı kaval, üstü şişhane. Ben bu yaşıma geldim, geçimini belirli bir yoldan kazanan hatunlar hariç, bu kadar makyajlı, bu kadar göz süzen, bu kadar gerdan büküp dikkat çeken bayanlara rastlamadım. Hadi bunları geçtik... Sıkmabaş olup ta, yanındaki kot pantolun t-shirtlü erkek arkadaşı tarafından yutulurcasına öpülen, yollarda erkek arkadaşı ile sarmaş dolaş yürüyen, balık lokantasında yemek eşliğinde bira içen, açık hava konserlerinde başı türbanlı ama göbeği açık olanlara ne demeli? Onlar da genç, onların da ihtiyacı var diyelim. Peki ama, bu türban inanç gereği takılıyorsa, nerede kaldı o inanca saygı? Bu, insanların düştüğü gülünç bir durum değil de nedir? Bu başı kapalı, ruhu çıplaklar yüzünden bir zamanların geleneği/inancı temiz başörtüsü de kirlendi. Bu kirlenmeye de gene ancak bu türbanlı kadınların silkelenip kendilerine gelmeleri ve dur demeleri gerekir, yanılıyor muyum? Bu mesajın ardındaki fikrin nedir bilmiyorum ama buraya kadar ki düşüncelerinde haklısın..Gösteriş için islama uymaya çalışmaları tuhaf doğrusu,oysa niyet Allah rızası için olmalıydı... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Bence olayın özü sadece ve sadece insan olmaktan geçiyor..İnsan olarak hepimiz farklı farklıyız.. Kimse aynı değil..Başı açık olanlar kendi aralarında aynı değil,ateist olanlar kendi aralarında aynı değil,inançlı olanlar kendi aralarında aynı değil,Türbanlı olanlar ya da başörtüsü olanlarda kendi aralarında aynı değil.Bu yüzden bir guruba ya da azınlığa bakılarak genel mimlenemez.Ben başı kapalı göbeği açık olanı da kınamamam gerektiğini kavradım,çünkü insan kalbini bilmek haddimize düşmez,yapamayız.önemli olan onların açık göbeğini görmek değildir bana göre dedikoduya amade açık bulmaya hazır bekleyen bir komşu gibi yakaladığımız yerde onların dedikodusunu çirkince yapmaktır çirkin olan şey.Ne yani,kulağında küpe için 5-6 tane delik bulunan,dövme yaptırmış,en çokta metal müzik seven bir genç inançlı olamaz mı,var mı kalbini görüp bu inançsızdır diye kesin hüküm verebilecek.Görüntüler ,şekilcilik kişi hakkında az çok bilgi verebilir,ama tam bilgi o kişilerle konuşmakla,tanışmakla,paylaşmakla sağlanır ve bunun sonucunda da ya paylaşımınıza devam edersiniz ya da görüşmeme kararı alırsınız.Bu demek değil ki sen benim gibi değilsin diye bir insandan nefret edilsin ya da dışlansın. Aynı iş yerinde çalışan insanlar bunun en güzel örneğidir aslında.Aynı çatı altında birbirlerini sevsinler ya da sevmesinler ,yan yana çalışmak durumundadırlar,birbirlerini alttan alırlar,sevmeseler bile iş icabı işin gereklerinde paylaşıma devam ederler.Sevmemek demek nefret etmeyi gerektirmez bu arada... Herneyse.Bu insanlar o iş yerinde her gün birlikte takılırlar da belki gün gelip o iş yerinden çıkarlarsa asla birbirlerini arayıp hal hatır sormaz bi daha da görüşmezler .Ama gün gelip sokakta orda burda tesadüf karşılaşırlarsa yine ilk işleri aaaa naber,nasılsın,ben şurda sen nerde diye sohbet edip sonra yine ayrılmak olur.Kısacası ,İnsanlar birbirlerini ,aynı ortamda yaşamışlığın gerekliğinde bir bütün olarak alttan alıp hoşgörülü davrandıkları oranda huzur vardır,ama kişilerin özellerine müdahale edildiğinde ve içte ki sevgisizlik nefrete,kınamaya ya da dışlamaya dönüştüğünde huzursuzluk doğar.Kısacası herkes yerine göre biraz politik olmak zorundadır.Buna iki yüzlülük denilemez hemen belirteyim çünkü bazı arkadaşlar hemen karakterden dem vuracaklardır.Hayır,bana göre bu toplu yaşamanın gereğidir,aynı ailede bile kimse kimse gibi olmak zorunda değildir,ne zaman bir kardeşi diğer bir kardeşe benzetmeye kalkarsanız sorun yaşarsınız,halbuki onlar iki ayrı kardeştir ve iki ayrı karakterdir. Bu insanlarla dalga geçmeyelim,bu insanları kınamayalım.Sadece onların böyle oluşundaki nedenleri kendimizce bilelim ,neyin bize ters ya da doğru olduğunu kendimizce bilelim ve kendi çevremizde kendi koşullarımıza uygun insanlarla paylaşımlarımızı kendi tercihlerimiz oranında sağlayalım.Ama bu çevreye ait değil diye bir kesimi yok saymaktanda öte gidip üstüne onlarla dalga geçme hakkını kimse kendinde görmesin.Özellikle bu konuda inançlı arkadaşlarımla paylaşımda bulunmak isterdim ama bu başlıkların evrensellik iddiasında olan ve ısrarla bilimsellik ve medeniyetlik kavramından yola çıkan karşı kesimden çıkması bana garip geliyor.Dindarların kınayıcı tavırlarından ve tehdit oluşturmasından bahseden bir kesimin,kınayıcılık ve ******** politikasıyla bir kesimi dalga konusu etmesi,olsa olsa benim açımdan dindarlar dindar olmayanlar meselesi değil,toplumumuzun eğitim ve kültür sıkıntılarının açık sonucudur kanaatindeyim.Biz eleştiri yapmıyor dedikodu yapıyoruz.Bunu hepimiz anlamalıyız sanırım hem de hepimiz. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Bence olayın özü sadece ve sadece insan olmaktan geçiyor... . . Biz eleştiri yapmıyor dedikodu yapıyoruz.Bunu hepimiz anlamalıyız sanırım hem de hepimiz. Sayın fft, burada konu ne dedikodu, ne dışlama, ne de insanlar aynı mı değil mi... Burada vurgulanmaya çalışılan şey, kendini Allah'a ve dine adayan kişilerin kendilerini ve kendilerini adadıkları dini maskara yapması. Jakarta İslami Moda Festivali Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Kendini Allah a adayan kişi??Ah onları görmek keşke bunlar kadar kolay olsa. Alıntı
Φ halkalıyıldız Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Sevgili Muki, resimlere bakınca aklıma şu geldi: "Bizim kız bizden kaçar, başını örter,....... açar." (Kızmayın canııııımm) Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Olay budur sevgili Muki... Eline sağlık şu türban olayının ne . olduğunu gösteren resimleri koyduğun için... Ama ne eylersin? Bunları da mı İslam'a mal edeceksiniz? (Bilemiyorum artık nereye mal edecez...) O insanlara da sorsanız onların da dini bütündür... İnkar mı edilecek? Saygılar... Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 İşin bilimsel tarafı ise; Bayanların gen yapıları doğaca kendilerini beğendirmeye programlanmıştır. Dinler ne kadar zorlasada, dayatma yapsada insan özünü değiştiremezler. İnsanlar doğal hallerine, doğal dürtülerine bırakılmalıdır. Belki bir müddet zorlama ile kontrol altında tutulabilirler. Ya sonrası? İnsanların güzelliklerini örtmeye zorlamak faşist baskıdır. Bayanlarımız türban da taksa, kapalı da giyinse özleri bayanlıklarını dışa vurdurtacaktır. Elbette hatlarını gösterecekler. Bu onların en doğal hakları. En somut örneğini İranda görüyoruz. Kırbaçlara rağmen mutlaka saçlarının bir kısmını göstermeye çalışmaktadırlar. Ahmedi Nejat bu kadarcık özgürlüğü bile çok gördü onlara. İnsanların özgürlüğüne set çeken faşist baskılar, din adı altında bayanlarımıza çok daha fazla uygulanmaktadır. Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Kısacası herkes yerine göre biraz politik olmak zorundadır.Buna iki yüzlülük denilemez hemen belirteyim çünkü bazı arkadaşlar hemen karakterden dem vuracaklardır.Hayır,bana göre bu toplu yaşamanın gereğidir, Hayır sayın fft "yerine göre siyasi davranmak" bal gibide iki yüzlülüktür. Bu tavsiyeyi sizlere zaten inancınız da yapıyor. Bir taraftan göya zinayı yasaklıyor, diğer taraftan cariyeleri sıraya dizmeyi öneriyor. İnsanın özü ne ise sözü ve davranışı da heryerde o olmalıdır. Aksi takdirde riyakardır, takiyyecidir, iki yüzlüdür. Arkadaşımız sayın Muki başlığa yazmış zaten; "Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol" Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Arkadaşımız Muki başlığa yazmış zaten; "Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol" Ne güründükleri gibi olsunlar! Ne de oldukları gibi görünsünler! Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Ne güründükleri gibi olsunlar! Ne de oldukları gibi görünsünler! Hayır sayın yersoy, inançlılar dahi olsa, "göründükleri gibi olmaları, oldukları gibi görünmeleri" onların samimiyetini gösterecektir. Gerçekten inanmak isteyen kişi dürüst olacak, bu yüzden sorgulamacı da olacaktır. O zaman zaten devamı da gelecektir. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Hayır sayın fft "yerine göre siyasi davranmak" bal gibide iki yüzlülüktür. Bu tavsiyeyi sizlere zaten inancınız da yapıyor. Bir taraftan göya zinayı yasaklıyor, diğer taraftan cariyeleri sıraya dizmeyi öneriyor. İnsanın özü ne ise sözü ve davranışı da heryerde o olmalıdır. Aksi takdirde riyakardır, takiyyecidir, iki yüzlüdür. Arkadaşımız sayın Muki başlığa yazmış zaten; "Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol" Hayır sayın maraba ,verdiğim örneği tam anladığınızı düşünmüyorum.Aynı iş yerinde çalışan iki kişinin konuşuyor ve paylaşıyor olması iki yüzlülük değildir,bu insanlar birbirini sevmesede.Bunun adı toplu yaşam için gerekli politik duruşa sahip olmaktır.Bu insanların birbirlerini sevmedikleri halde,birbirlerini seviyor sanmaları ikiyüzlülüktür.Ben seni sevmiyorsam ama sen benim,seni sevdiğimi düşünüyorsan,yani ben davranışlarımla sana bunu hissettiriyorsam işte budur ikiyüzlülük .Yineliyorum,bazı konularda politik olmak toplu yaşamanın gereğidir,ikiyüzlülük denilen kavram ise toplu yaşamlarda huzurluk yaratan bir davranış bozukluğudur.Daha devam etmeli miyim yeterli mi yoksa bu kadarı?? Dinime gelince,dinim bir eşle yetinmeyi üstün tutar,kınanmak pahasına olsa dürüst olmayı gerektirir ve inanmayanlar bilmez inananlar hep daha üstününe uymak zorundadır.İnanan olmak 4 eş alabilmek varken,1 eş daha hayırlıdır mantığı ile 1 eşte karar kılmaktır.Dediğim gibi bunu inanmayanlar değil kalben inananlar anlar . Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 İnanan olmak 4 eş alabilmek varken,1 eş daha hayırlıdır mantığı ile 1 eşte karar kılmaktır.Dediğim gibi bunu inanmayanlar değil kalben inananlar anlar . Allah bile bu konuda açık kapı bıraktıysa kusura bakmayın ama erkeklere gün doğmuştur!... Sonuç? "Ne var? Peygamberimi örnek aldııım" Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Bazı semtlerde türbanlı göremezsiniz, ama bazı semtler de var ki, türbanlıdan geçilmez. Ama bunların bazıları insana dilini ısırtacak gibi giyinirler. Adeta ben türban takıyorum ama hiçbir şeyden de geri kalmam edasıyla. Uzun kollu ancak bütün hatlarını meydana çıkaracak türden kıyafetler giyerler. Bir tek başlarında türban vardır. Hani derler ya; altı kaval, üstü şişhane. Ben bu yaşıma geldim, geçimini belirli bir yoldan kazanan hatunlar hariç, bu kadar makyajlı, bu kadar göz süzen, bu kadar gerdan büküp dikkat çeken bayanlara rastlamadım. Hadi bunları geçtik... Sıkmabaş olup ta, yanındaki kot pantolun t-shirtlü erkek arkadaşı tarafından yutulurcasına öpülen, yollarda erkek arkadaşı ile sarmaş dolaş yürüyen, balık lokantasında yemek eşliğinde bira içen, açık hava konserlerinde başı türbanlı ama göbeği açık olanlara ne demeli? Onlar da genç, onların da ihtiyacı var diyelim. Peki ama, bu türban inanç gereği takılıyorsa, nerede kaldı o inanca saygı? Bu, insanların düştüğü gülünç bir durum değil de nedir? Bu başı kapalı, ruhu çıplaklar yüzünden bir zamanların geleneği/inancı temiz başörtüsü de kirlendi. Bu kirlenmeye de gene ancak bu türbanlı kadınların silkelenip kendilerine gelmeleri ve dur demeleri gerekir, yanılıyor muyum? bu yaklaşım bana ilginç geliyor ...benzer ifadeleri bir vaazda da dinlemiştim... dinin kadını baskı altında tutan başörtüsüne karşı duruş sergileyen zihniyetlerin müslüman kadına nasıl olmaları gerektiği konusunda nasihatta bulunmaları sadece bana mı ilginç geliyor bilemiyorum ama şunu sormak isterim.. rahatsız olduğunuz konu türban mı türbanlı kadınların yeterince takvalı olmamaları mı..kadınlar islamı tam manasıyla içlerine sindiirip yaşasalar dini bütün olsalar rahatsızlığınız sona erecek mi.. Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Benimde merak ettiğim şu sayın 4mevsim;Türbanlı insanları genelde savundukları ve getirilen eleştirilere verdikleri cevaplar şöyle: -Kuranda örtünmenin öncelikle farz olduğunu söylüyorlar -Bunun amacının kadını korumak olduğunu idda ediyorlar -Kadının örtünürken, erkeklerin ilgisini çekecek tarz da olmayan giysilerin giyilmesi gerektiğini söylüyorlar -Ve işin ilginci örtünmeyi bir iffet şartı sayıp ,açık olanları iffetsizlikle suçluyorlar. Şimdi yukarıda Sayın Muki'nin yazısında sizi rahatsız eden ne ki; böyle bir soru soruyorsunuz. Hem bunları idda edip ,tam aksi davranışlar sergilemek ne derece samimidir? Son olarak size şahit olduğum bir olayı anlatmak istiyorum.Keşke fotoğraflayabilseydim de burada onları da sizlere gösterebilseydim. Tatil yaptığım bir mekanda , hanımın biri gündüz haşemayla denize giriyor.Olabilir kendi tercihidir.Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde ,bulunduğumuz yerin gazinosunda ,erkeklerin içki aldığı ve belli bir saatten sonra da dut gibi olup ,salyalarını akıtarak kadınları süzdüğü bir mekanda, başındaki iffet şartı sayılan bez parçası ile gerdan kırarak ,göbek atması durumunu, eğer bir başı açık yapmış olsaydı.Buna başı kapalılar ne derlerdi merak ediyorum doğrusu? Şunu da belirtmek isterim.Kimin nasıl giyindiği beni hiç ilgilendirmiyor.İlgilendiğim sadece samimiyetleri. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Benimde merak ettiğim şu sayın 4mevsim;Türbanlı insanları genelde savundukları ve getirilen eleştirilere verdikleri cevaplar şöyle:-Kuranda örtünmenin öncelikle farz olduğunu söylüyorlar -Bunun amacının kadını korumak olduğunu idda ediyorlar -Kadının örtünürken, erkeklerin ilgisini çekecek tarz da olmayan giysilerin giyilmesi gerektiğini söylüyorlar -Ve işin ilginci örtünmeyi bir iffet şartı sayıp ,açık olanları iffetsizlikle suçluyorlar. Şimdi yukarıda Sayın Muki'nin yazısında sizi rahatsız eden ne ki; böyle bir soru soruyorsunuz. Hem bunları idda edip ,tam aksi davranışlar sergilemek ne derece samimidir? Son olarak size şahit olduğum bir olayı anlatmak istiyorum.Keşke fotoğraflayabilseydim de burada onları da sizlere gösterebilseydim. Tatil yaptığım bir mekanda , hanımın biri gündüz haşemayla denize giriyor.Olabilir kendi tercihidir.Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde ,bulunduğumuz yerin gazinosunda ,erkeklerin içki aldığı ve belli bir saatten sonra da dut gibi olup ,salyalarını akıtarak kadınları süzdüğü bir mekanda, başındaki iffet şartı sayılan bez parçası ile gerdan kırarak ,göbek atması durumunu, eğer bir başı açık yapmış olsaydı.Buna başı kapalılar ne derlerdi merak ediyorum doğrusu? Şunu da belirtmek isterim.Kimin nasıl giyindiği beni hiç ilgilendirmiyor.İlgilendiğim sadece samimiyetleri. sayın gelincik sizin samimiyetinize inandığım için rahatsız olduğum şeklindeki değerlendirmenizi yanlış anlama olarak kabul ediyorum.. rahatsız olmadım..ben sadece anlamaya çalışıyorum.. . Ben bu yaşıma geldim, geçimini belirli bir yoldan kazanan hatunlar hariç, bu kadar makyajlı, bu kadar göz süzen, bu kadar gerdan büküp dikkat çeken bayanlara rastlamadım. bakın bu cümleyle sizin yukarıda sıraladığınız suçlamalar arasında fark görebiliyor musunuz... ben göremiyorum...her ikisi de basit suçlamalardır... ahlaksızlığı eleştiririz arsızlığı eleştiririz buna kimse karşı çıkmaz..bunları belli bir kesime mal etmek etik değildir... ben türban tercihlerine ve tartışmalarına girmekten hoşlanmam..mümkün olduğunca girmemeye çalışırım..benim ilginç bulduğum konu çok açık...eğer siz yolda öpüşmeyi ahlaksızlık olarak görüyorsanız o zaman türbanlıların yollarda öpüşmelerinden rahatsız oluyorum mu dersiniz yoksa gençlerin sokaklarda öpüşmeleri rahatsız edici bir çare bulunmalı mı dersiniz.. şikayet ettiğiniz konular bunlar değil de türban kullanan bayanlarsa onlar dans etmezlerse sokakta öpüşmezlerse siz türbanlılardan rahatsız omayacak mısınız... anlatabildim umarım... selamlar... Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Sayın 4mevsim, benim yazımda bir suçlama yok.Sadece etrafımda şahit olduğum bir olayı anlattım ve bu durumda türban takmayı ,namus ve iffet diye adlandıran kesimlerin, bu durumu bir açığın yapması halinde nasıl değerlendireceklerini sordum. Aslında nasıl giyindiklerinin de beni ilgilendirmediğini söyledim. Tabiiki haklısınız kötü davranışlar sergileyen insanların, başının kapalı ve ya açık olmasının ,hiçbir biçimde ayrıcalığı olamaz.Ancak inanın bana, herkes bu durumu sizin kadar samimi değerlendirmiyor.Bizim -sizin taraf gibi bir cümle kurmayı sevmediğim halde, kullanmak zorundayım.Başı açık olanların ,içlerinde de samimi olmayanlar olduğu gibi. Ama bir de şu yönden bakmakta fayda var..Hem iletimde saydığım nedenleri öne sürüp hemde farklı tarzda davranmak bence samimiyetsizliktir.Hatta daha ileri giderek diyebilirim ki sana emredildiğini idda ettiğin şeyleri inkardır.Eğer bünyen , bu tarz bir kapalılığı kaldırmıyorsa,--yani erkeklere cazip görünmemek iddası var ya-- yapma, komik duruma düşmenin bir anlamı var mı? Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 (((Ben bu yaşıma geldim, geçimini belirli bir yoldan kazanan hatunlar hariç, bu kadar makyajlı, bu kadar göz süzen, bu kadar gerdan büküp dikkat çeken bayanlara rastlamadım. ))) -Ve işin ilginci örtünmeyi bir iffet şartı sayıp ,açık olanları iffetsizlikle suçluyorlar. sayın gelincik yanlş anlama oldu..sizin saydığınız suçlama derken bu cümleyi kastederek söyledim...yani yukarıda alıntıladığım sayın mukinin ima ettiği suçlama ile kapalıların açıkları iffetsizlikle suçlaması sonuçta aynıdır..her ikisi de çirkindir.. selamlar...sevgiler... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 kadınlar islamı tam manasıyla içlerine sindiirip yaşasalar dini bütün olsalar rahatsızlığınız sona erecek mi.. Her türlü zıt durumlar arasında ara geçiş formları var sanırım. Bu çeşitlilik olmasa dünya çok tekdüze olurdu zaten. Çok yadırgamamak gerektiğini düşünüyorum. Dünya kesin biçimde iki kampa ayrılsa hemen savaş çıkardı. Bir insan da çarşafı atıp birdenbire mini etek giymez veya büstiyerle gezerken birden burka takmaz. Bunlar süreçlerdir, öyle birden değişen varsa zaten ciddi bir bunalım geçirdiğinden şüphe etmek gerekir. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Her türlü zıt durumlar arasında ara geçiş formları var sanırım. Bu çeşitlilik olmasa dünya çok tekdüze olurdu zaten. Çok yadırgamamak gerektiğini düşünüyorum. Dünya kesin biçimde iki kampa ayrılsa hemen savaş çıkardı. Bir insan da çarşafı atıp birdenbire mini etek giymez veya büstiyerle gezerken birden burka takmaz. Bunlar süreçlerdir, öyle birden değişen varsa zaten ciddi bir bunalım geçirdiğinden şüphe etmek gerekir. toplum bir akarsu gibi kendine hep bir yol bulur..baskı altına alırsanız patlar önüne çıkan engelleri yıkar..zamana bırakırsanız gayet sakin yolunu bulur..hiçbir akarsuya yolunu biz öğretmedik...ufak yönlendirmeler yapabilirsiniz kabul ederse rotasını hafif çevirir..devam eder..kabul etmezse birikir üstünden aşar.. aşamazsa etrafından dolaşır yine yatağını bulur... toplumun çeşitliliği kadar normal birşey olamaz...hayatın olduğu yerde çeşitlilik var.. kurallara herkesin uyması beklenir ama buna rağmen uymayanlar çıkar..uymayanlar da hayatın bir rengidir...beğensek te beğenmesek te... sayın demirefe mayo giyerken biranda tesettüre giren insanlar tanıdım...dönüşüm ferdi bazda daha hızlı olabilir..anormal olduğunu düşünmüyorum ..ama mutlaka bu hızlı değişimin gerekçeleri vardır... dini anlamda örtünmenin gerekçelerini sıralamak mümkün.. ama bireylere indiğimiz de sayısız gerekçe bulabiliriz.. ben de bir örnek vereyim..üniversitede okurken mühendislik bölümünde bir kız vardı...sınıfındaki tek örtülüydü ve dikkat çekmemesi imkansızdı...her rastladığımda erkeklerle sarmaş dolaş...ben çok önemsemedim aslında ama bazı arkadaşlar meraktan olsa gerek soruşturmuşlar...kız talihsiz bir durum yaşamış ve saçlarını kaybetmiş...peruk kllanmak pratik olmadığı ve farkedilebildiğinden dolayı başörtüsü kullanmayı tercih etmiş...şimdi ne yapsın örtülü bayanlar o kızın başından örtüyü çekip alsınlar mı sen buna layık değilsin diye...binlerce insan binlerce farklı hayat hikayesi... selamlar.. Alıntı
Φ evaporit Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 4 mevsim çok güzel bir analiz yapmışsın, toplumsal ve bireysel değişimin yasalarını bilmek lazım, bu konuda yorum yapabilmek için, sen bu noktayı çok iyi yakalamışsın, tebrik ederim... konuyu basitçe yüzeyden almamak gerek, böyle yapılacak olursa sıradan sığ yaklaşımlar sergilenir, çok zaman burada gördüğümüz tartışmalarda yaşandığı gibi.. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 teşekkürler sayın evaporit..toplumsal ve bireysel değişimin yasaları...evet...bu başlıkta çok şey konuşulabilir...toplum mühendisliği kavramı dillerde...ama nedir ne değildir bilen yok...topluma bir hamur gibi bir anda şekil vermeye çalışmak toplumun gücünü küçümsemektir bana göre..zorla birşeyleri ferde ya da topluma kabul ettirmek imkansız..bunun adı diktadır zulümdür..değişimi ve sonuçlarını bazen yüzyıllarla değerlendirmek gerekiyor..tarih hep tecrübelerini sunar..tecrübeyle sabittir ki tecrübelerden ders çıkarmayız çoğu zaman... sizi hatırlıyorum derinlikli bir bakış açısı farketmiştim sizde..yazılarınızı takip edeceğim... selamlar.... Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2007 teşekkürler sayın evaporit..toplumsal ve bireysel değişimin yasaları...evet...bu başlıkta çok şey konuşulabilir...toplum mühendisliği kavramı dillerde...ama nedir ne değildir bilen yok...topluma bir hamur gibi bir anda şekil vermeye çalışmak toplumun gücünü küçümsemektir bana göre..zorla birşeyleri ferde ya da topluma kabul ettirmek imkansız..bunun adı diktadır zulümdür..değişimi ve sonuçlarını bazen yüzyıllarla değerlendirmek gerekiyor..tarih hep tecrübelerini sunar..tecrübeyle sabittir ki tecrübelerden ders çıkarmayız çoğu zaman... sizi hatırlıyorum derinlikli bir bakış açısı farketmiştim sizde..yazılarınızı takip edeceğim... selamlar.... Sevgili 4mevsim Amaçları sorgulamak öğrenmek olmayan insanların bu tarz yaklaşımlarını yadırgamıyorum artık.. Birşey söylemeye kalkınca hemen savunma yapıcaklar diye gardınıda alıyor şahıs,yani yaptığı yoruma gelecek herhangi bir karşı yazıyada tahammülü yok.. Ben bu yaşıma geldim, geçimini belirli bir yoldan kazanan hatunlar hariç, bu kadar makyajlı, bu kadar göz süzen, bu kadar gerdan büküp dikkat çeken bayanlara rastlamadım. İfadedeki ön yargı,********** çabası ve üstü kapalı hakarete kimsenin ses çıkarmamasını istemek ayrı bir trajikomik davranış. Biz birçok şeyin farkındayız farkında olduğumuz gibi takipte ediyoruz ama sessizlik kabul etmek demek değildir. Ülkenin en üst düzeydeki insanların eşlerini sırf başı örtülü diye antisosyal,mumya,çağdışı diye tanımlayanlar şimdide başı kapalı ki neden kapalı olduğu hakkında en ufak bir bilgisi yokken sokak manzaralarını alıp kendince yorumlar yapıyor.. Tüm bu yazılanlardan sonra beğenmeyip basit bulduklarını ima ettikleri bu davranışları sadece başı açık olan hanım (kendi tabiri ile hatun)lardamı görmek istiyorlar diye sorasım geldi.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.