Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Kimden : Mehdi*nin zuhuru yakındır... (Bay, 34)

Kime : Grup: Hür İslam Halk Hareketi.

Tarih : 7.11.2007 12:08 (GMT +2:00)

 

 

Konu : Kod adı:Çakal CARLOS...

 

 

BUGÜN,medeniyeti tehdit eden tehlikeye verilecek cevap hazır:Devrimci İslam! .. Mücadeleyi sürdürecek ve insanlığı yalan im-para-torluğundan kurtaracak kadın ve erkekşer; temel geğerlere yani gerçeğe,adalete,kardeşliğe büyük bir inançla bağlı olanlardır ancak...

 

BEN her zaman devrim savaşçısı oldum,bundan sonra da öyle olacağım...Bugün ihtilalin adı İslam'dır...

 

MİLİTANLIK bir davaya *kendini vakfetmektir*... 1975 Ekim'inden beri Müslümanım...Ne gizemciyim nede sofuyum...Sadece,Tanrı'yla arasında aracısız,kişisel,özel bir ilişkisi olan (Hür İslam) ve bu ilişkiyi temel alarak huzuru,özellikle de imanın ışığını arayan? biriyim...

 

BÜYÜK bir devrim gücü olan İslamiyet,ulusların köleleştirilmesine karşı çıkabilecek belki de tek güçtür...İşte bizim davamızın özü budur...(Gerçeğe Hû...)

 

 

Kaynakçası:Çakal CARLOS'un hücresinde yazmış olduğu,DEVRİMCİ İSLAM kitabından kısa kısa alıntılardır...

 

 

Mehdi şöyle dedi:

 

Aramıza hoşgeldin Çakal CARLOS...Ömrün vefa ederse eğer; gelip seni emperyalizmin kodesinden kurtaracağız...Ve Allah'ın izni ile seni savaş cephelerimizden birine baş kumandan yapacağız...Mehdi böyle söyledi...

 

 

Zikr-i Hakikatimizdir...

______________________

Baki Gerçekler Demine Hu Dost Allah Eyvallah...

Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman...

Gönderi tarihi:
Çakal CARLOS... 1975 Ekim'inden beri Müslümanım...

 

Şaşırmadım...

 

Böyle hep uç insanlar, tutunamamış insanlaradikalizme kayıyorlar.

 

Engin Ardıç,Akşam Gazetesinde, Roger Garaudy, Çakal Carlos gibi tipler için bir yazı yazmıştı.

 

Alıntılıyorum.

 

Kendisi tam doksan dört yaşında, artık eli ayağı tutmuyor, evinden çıkmıyor, eskilerden adını anan kalmadı, yeni kuşaklar hiç mi hiç tanımıyorlar, eserlerini okuyan da yok uzun süredir...

 

Frenkler’in Dünya Ceridesi’nde okudum da (Le Monde Gazetesi canım), hakkında yeni bir kitap yayınlanmış, oradan hatırladım varlığını.

 

Roger Garaudy... Ya da İslamiyet’i kabul ettikten sonra çağırıldığı şekliyle Raci Garudi... Bu ismi ciddi ciddi kendisi mi öne sürmüştü yoksa “bizimkiler” dalga geçmek için mi yakıştırmışlardı, onu da ben çıkaramadım. (Hilmi Yavuz uydurmuş olabilir!)

 

Altmışlı yıllarda biz bunu çok önemli bir düşünür, pek büyük bir adam sanırdık.

 

Önde gelen sosyalist fikir adamlarından biri olduğunu düşünüyorduk, eskiden ne hayvan bir Stalinci olduğunu öğrenince şaşırdık. Buna da dikkatimizi önce Attila İlhan çekti: Üstad 1948 yılında “Hainler Mareşali Tito” diye bir kitap yazmıştı, bağımsız komünizm ve bağlantısız devlet çabası ona küfür gibi gelmiş...

 

“Her doğru düşüncenin ardında Stalin, her etkili eylemin arkasında Stalin vardır” gibi incileri pek meşhurmuş meğer, sonradan öğrenecektik...

 

Sovyet gerçeğinin acımasız dehşetini ilk açıklayan “döneklerden” Arthur Koestler ve Viktor Kravçenko gibi adamlara da çok saldırmış “kırklı yıllarda”...

 

Sonra “hümanist Marksizm” ayağına yatmış ama ne zaman, 1956 yılında, o ünlü Yirminci Parti Kongresi’nde Kruşçev Stalin’i yerden yere vurduktan sonra. (Hadi yürüyün, Hruşçof’a Kruşçev demeye benim de ağzımı alıştırdınız... Garbaçof’a da Gorbaçev diyorsunuz... Aslında Sovyet de “Savyet” okunur!)

 

Bu arada Louis Althusser, Michel Foucault gibi bazı Frenk entelleri de “hümanist olmayan bir Marksizm” fikrinde ısrar ediyorlardı, Türkiye’deki “mümessilleri” de Murat Belge... Althusser kafayı yiyip karısını boğdu, Foucault AIDS’den öldü, Murat Belge liberal oldu ve yaşıyor.

 

Garaudy de, bunu da söktüremeyince Müslüman oldu.

 

Fakat sünnet olmadan... Adı üstünde, farz değil ki, sünnet! Belki de uygun bir balta bulamamışlardır.

 

İslam dünyası da onu bağrına bastı tabii... Türkiye’de de herkes çok sevindi, boksör Cassius Clay’in ihtida edip Muhammed Ali adını almasına çok sevindiği gibi... Arada basketçi Kerim Abdülcabbar, caz piyanisti Ahmed Cemal falan da vardı (şuna Ahmad Jamal demeyin, kızıyorum.)

 

Garaudy işi “Yahudi düşmanlığına” getirip bitirdi.

 

En yakın arkadaşı Pierre Guillaume, ünlü soykırım inkârcısı, yani “negasyonist” ve de faşist Profesör Faurisson’un yayıncısı. Avukatı Isabelle Coutant-Peyre, ünlü terörist Çakal Carlos’un eşi. Ekibe bak!

 

Roger Garaudy’nin, pardon, Raci Garudi muhteremin henüz eli ayağı tuttuğu sıralarda son görüştüğü kişiler, Lübnan’da Hizbullah lideri Hasan Nasrullah, Suriye’de başkan yardımcısı Abdülhalim Haddam, Hamas lideri Şeyh Yasin, İran’da da eski başkan Hatemi... Çevreye bak!

Raci Bey, 11 Eylül saldırısını da “Beyaz Saray’ın kendisinin düzenlediğini” ileri sürerek bizim İttihatçılar’ın “sıkı ulusalcı” bir kesimiyle yakınlaşıyor...

 

Ne ilginç değil mi, maksat Amerikan düşmanlığı olsun, dincilerle laikler nasıl omuz omuza veriyorlar... Daha başka ortak noktalar da bulsalar memleket rahatlayacak. Allah muhabbetlerini arttırsın, amin.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Brain, Engin Ardıç'a bakışımı bir anda değiştiren bu alıntı için çok teşekkürler. Ben onu sevmeme eğilimindeydim ama bir yandan beğeniyor, çelişkiye düşüyordum.

 

Bu yazısını okumamıştım. Faydalı ve belirleyici oldu, tekrar teşekkür...

Gönderi tarihi:

Engin Ardıç'a sorulacak tek soru vardır. Sen o yıllarda ne diyordun ve ne yazıyordun ?

 

" Roger Garaudy ? Sorbonne üniversitesinden doktora sahibi bir profesör. Fransa'da milletvekilliği, senatörlük yapmış. Dahas sonra üniversitede profesörlüğe devam etmiş ve emekli olmuş.

 

Halka bina dışındaki megofonlarla dinletilen, ve Fransanın tüm seçkin aydınlarının izlediği ünlü tartışmalarında Jean-Paul Sartre’ı Fransız basının yorumuyla "haşlayan". Yüzyılın sayılı filozoflarından birisi bu adam.

 

Ardıç'ın yazısında "bakın Amerikan düşmanlı için el ele veriyorlar" mesajı dışında hiçbir şey yok. Ard arda isimleri sıralamış. Roger Garaudy dışında herkesten bahsetmiş. Adamı neden eleştirdiği bile yok ortada.

 

Tabi son derece dinci bir partinin demogogluğunu yapan bu adamın. Birisini dincilerle ele ele veriyor diye yargılaması kadar abesle iştigal bir şey olur mu. Ülke içinde dincilerle ilgili iki kelime eleştiri yapan herkese "darbeci, demokrasi düşmanı" diye saldıran bu adamın daha çok değil 10 ay önce yazdığı yazıya bak :) Şimdi bir gazeteci birisini dincilerle el ele vermekle suçlasa. Yada allah muhafaza birisi Tayyip Erdoğan'în Hamaslı başbakanla görüşmesini, İranlı cumhurbaşkanıyla görüşmesini eleştirse Engin Ardıç on sayfa yazar "demokrasi düşmanlığı, darbecilik"diye.

 

 

"her devrin adamı" lakabına sahip bu "gazeteci"

 

için Nihat Genç'in bir yorumu

 

Bazı yazarlar vardır onlara hiç yazmamaları için halk arasında para toplayıp vermek gerekir. ********lerini bir yığın bilgi yanlışıyla, kelimeleri tezek parçaları gibi bilen bilmeyen herkese ve her yere sıçratmalarını önlemek lazım.

 

Engin Ardıç’ın bugünkü yazısı 30 yıldır medyada yazı yazan bir kalemin Ortadoğu konusunda hiçbir bilgisi olmadığının açık belgesi. Ayrıca tarih felsefesinden yoksun, Ortadoğu’nun tarihi ve bugünkü siyasal güçler hakkında, Ortadoğu’daki kültürler üzerine hiçbir şey bilmiyor.

 

 

 

LAGA LUGAYLA ŞÖHRET OLDU

 

Peki bu beyefendi nasıl yazar oldu? 90’lı yıllarda, yani Özal’lı yıllarda bankalar boşaltılırken milleti uyutacak bir yığın yazara ihtiyaç vardı ve Engin Ardıç da laga lugayla şöhret yaptı. En büyük laga lugası Star televizyonunda yorumcuyken “Cem Uzan’a cumhurbaşkanlığı yolu açıldı” dediği konuşmasıdır. Engin Ardıç öyle büyük siyasi yorumlar yaptı ki cumhurbaşkanlığına Cem Uzan’ı çoktan yerleştirdi bile. Tabii parasını aldığı insanları okşaması 90lı yılların medya alışkanlığıdır.

 

İBRET İÇİN OKUNSUN

 

Ben Türkiye gençliğine ibreti alem olsun diye bu yazının okunmasını talep ediyorum. İşte 30 yılın yazarı PKK ile Hizbullah’ı kıyaslıyor!

 

Aslında yazısında hiçbir kavramı doğru kullanmıyor. Neyini tartışacaksın? Bu cahil cühelaya ayıracak vaktimiz de yok. Çünkü bu beyefendi şimdi “Benimle uğraşıyorlar” gibi, yani kendisi bir haltmış gibi havaya da girer.

 

Biliyorsunuz, medyamız bilgi, kültür, felsefe konusunda yetkin yazarlar değil, provokasyonu güçlü yazarlar istihdam eder. Bunun moda ismi “elektrikli yazar”dır. Bunlar halkın değerlerine, kültüre, bilime, bilgiye cehaletle saldırıp vicdansızca ********* eğlenirler.

Gönderi tarihi:
Engin Ardıç'a sorulacak tek soru vardır. Sen o yıllarda ne diyordun ve ne yazıyordun ?

 

" Roger Garaudy ? Sorbonne üniversitesinden doktora sahibi bir profesör. Fransa'da milletvekilliği, senatörlük yapmış. Dahas sonra üniversitede profesörlüğe devam etmiş ve emekli olmuş.

 

Halka bina dışındaki megofonlarla dinletilen, ve Fransanın tüm seçkin aydınlarının izlediği ünlü tartışmalarında Jean-Paul Sartre?ı Fransız basının yorumuyla "haşlayan". Yüzyılın sayılı filozoflarından birisi bu adam.

 

Ardıç'ın yazısında "bakın Amerikan düşmanlı için el ele veriyorlar" mesajı dışında hiçbir şey yok. Ard arda isimleri sıralamış. Roger Garaudy dışında herkesten bahsetmiş. Adamı neden eleştirdiği bile yok ortada.

 

Tabi son derece dinci bir partinin demogogluğunu yapan bu adamın. Birisini dincilerle ele ele veriyor diye yargılaması kadar abesle iştigal bir şey olur mu. Ülke içinde dincilerle ilgili iki kelime eleştiri yapan herkese "darbeci, demokrasi düşmanı" diye saldıran bu adamın daha çok değil 10 ay önce yazdığı yazıya bak :) Şimdi bir gazeteci birisini dincilerle el ele vermekle suçlasa. Yada allah muhafaza birisi Tayyip Erdoğan'în Hamaslı başbakanla görüşmesini, İranlı cumhurbaşkanıyla görüşmesini eleştirse Engin Ardıç on sayfa yazar "demokrasi düşmanlığı, darbecilik"diye.

 

 

"her devrin adamı" lakabına sahip bu "gazeteci"

 

için Nihat Genç'in bir yorumu

 

Bazı yazarlar vardır onlara hiç yazmamaları için halk arasında para toplayıp vermek gerekir. ********lerini bir yığın bilgi yanlışıyla, kelimeleri tezek parçaları gibi bilen bilmeyen herkese ve her yere sıçratmalarını önlemek lazım.

 

Engin Ardıç?ın bugünkü yazısı 30 yıldır medyada yazı yazan bir kalemin Ortadoğu konusunda hiçbir bilgisi olmadığının açık belgesi. Ayrıca tarih felsefesinden yoksun, Ortadoğu?nun tarihi ve bugünkü siyasal güçler hakkında, Ortadoğu?daki kültürler üzerine hiçbir şey bilmiyor.

 

 

LAGA LUGAYLA ŞÖHRET OLDU

 

Peki bu beyefendi nasıl yazar oldu? 90?lı yıllarda, yani Özal?lı yıllarda bankalar boşaltılırken milleti uyutacak bir yığın yazara ihtiyaç vardı ve Engin Ardıç da laga lugayla şöhret yaptı. En büyük laga lugası Star televizyonunda yorumcuyken ?Cem Uzan?a cumhurbaşkanlığı yolu açıldı? dediği konuşmasıdır. Engin Ardıç öyle büyük siyasi yorumlar yaptı ki cumhurbaşkanlığına Cem Uzan?ı çoktan yerleştirdi bile. Tabii parasını aldığı insanları okşaması 90lı yılların medya alışkanlığıdır.

 

İBRET İÇİN OKUNSUN

 

Ben Türkiye gençliğine ibreti alem olsun diye bu yazının okunmasını talep ediyorum. İşte 30 yılın yazarı PKK ile Hizbullah?ı kıyaslıyor!

 

Aslında yazısında hiçbir kavramı doğru kullanmıyor. Neyini tartışacaksın? Bu cahil cühelaya ayıracak vaktimiz de yok. Çünkü bu beyefendi şimdi ?Benimle uğraşıyorlar? gibi, yani kendisi bir haltmış gibi havaya da girer.

 

Biliyorsunuz, medyamız bilgi, kültür, felsefe konusunda yetkin yazarlar değil, provokasyonu güçlü yazarlar istihdam eder. Bunun moda ismi ?elektrikli yazar?dır. Bunlar halkın değerlerine, kültüre, bilime, bilgiye cehaletle saldırıp vicdansızca ********** eğlenirler.

 

Ben de, yukarıdaki, yazının değerlendirme ve irdeleme yeteneğinin herkese nasip olmadığını görmesi açısından, aynı şeyi istiyorum, herkes okusun lütfen.

 

"Doğruyu söyleyip, maalesef AKP kazanacak" demek ile ile "taraf tutmayı" karıştıran arkadaşımız, Engin Ardıç'ın dinci bir partinin demogogluğunu yaptığını sanarak, ne kadar güzel bir anlama, kavrama ve irdeleme kapasitesine sahip olduğunu göstermiş bize.

 

Bilgiyi ezberleyip, google ile yarışmaya kalkmak ayrı şeydir, bilgiyi kavramak, anlamak, irdelemek, bilgi ile yorumu/manipülasyonu ayırmayı becerebilmek bilmek ayrı şeydir.

 

*********

 

Ezber işini google yapar, boşuna kendini yorma.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Tabi insanlar misyoner metinleriyle bilimsel bakışa sahip insan modeline oynamak dışında gazete okuma alışkanlığıda edinirse Engin Ardıç'ın neler yazdığınıda bilir :)

 

Ama dur bugün 400 yıllık misyoner iddialarından hangisini bilimsellik adına sunayımın ötesine geçmek gerekir.

 

Yukarıdaki yazısında dahi, Yazının başında adı geçen adamla hiç alakası olmayan kişilerden bahsedip sonunda lafı Türkiye'deki AKP muhaliflerine getiren bir adamdan bahsederken tabi. 22 Temmuz'dan beri her iki yazısından birisinde AKP'nin nasıl şahane olduğunu, AKP muhaliflerinin nasıl kötü insanlar olduğunu çarpıta çarpıta anlatan adam. AKP ye muhalif olan herkese saldıran. Hepsini ordu şakşakçısı, apoletli, darbeci diye etkiketlendirmeye çalışan bir adam.

 

Ama tabi şaşmıyorum, kendisine misyoner metinleriyle "bilimsellik" süsü verip. Türkiye'nin 80 sonrası tarikatlaşma ve dini siyasi yapıya entegre etme projesinin mimarı Turgut Özal için Türkiye'nin büyük siyasi lideri diye bahsedenler insanlarında olduğunu bildikten sonra :)

 

Birde yaşayan son filozoflardan birisi Garaudy'i "tutanamayan" adam sanan birisindende bilgi ve kültür dersi almam ben :)

 

Engin Ardıç taraf tutmuyormuş. Buda herhalde gazete okuyan bir insandan duyacağınız son şeydir.

Gönderi tarihi:

Aman ya bırakın bu konuyu, tartışmaya değmez. Benim Engin Ardıç'ı Star yorumculuğu yaptığından beri hiç gözüm tutmamıştır. Ama arada akıllı sözleri olmuyor değil. E bu da normal, kimse ak ya da kara değildir. Ben grisinin koyu olduğunu hala düşünüyorum, çünkü gelene hem ağam hem paşam, gidene güle güle durumları sergiliyor.

Gönderi tarihi:

Engin Ardıç star gurubundayken Cem Uzan'a Cumhurbaşkanlığı yolunun açıldığını iddia edecek kadar Uzancı. Oradan sepetlendiğinden beride, koyu AKP cidir. AKP ye muhalif olupta bu adamın saldırmadığı hiç kimse yoktur. 5 yıllık AKP iktidarında olan biten herşeyin faturasını topicteki yazısında olduğu konu ve kişilerle alakasız şeyleri ard arda sıralayıp "bakın ben bunları biliyorum" un ardından AKP muhalfilerine bağlayan bir adamdır.

 

efe gelene ağam gidene paşamdan öte bu adama basın camiasında verilen isim "Her devrin adamı" dır. Özal döneminde Özal'ın tüm muhalifleri düşmanıdır. Cem Uzan iktidar olsa neler yapacağından şüphe yok. AKP iktidarında ise AKP'nin muhalifi olup bu adamın düşman saymadığı hiç kimse yoktur.

 

Bunu nasıl yaptığına örnek ise topicteki yazısı. O yazıda Garaudy ile ilgili bir bilgi bir iddia herhangi bir şey var mı. Garaudy'den bahsetmiş mi ? Adama "******" demek dışında ?

Gönderi tarihi:

Yok şimdi Cyrano, haksızlık etme. Garaudy'nin şahsında, bir fikir macerasının geçtiği yolları anlatmış, bana ters gelmedi. Böyle düşünsel maceralara tanık oluyoruz. İnsanlar değişir, değişebilir, değişmelidir ama bazı insanlar sürekli aşırı uçlar arasında bilardo topu gibi zıplayabiliyorlar.

 

Yalnız tabii "uygun balta bulamamışlardır" gibi sözler üslup değil, en Ardıç'ı en çok bu yüzden sevmem. Bir insanın arkasından da gözünün içine bakarken edebildiğin lafları edeceksin.

 

Fakat ben illa uçlarda gezinmeden duramayan, aşırılığı tarz edinmiş ve 180 derecelik yolu çok hızlı kateden insanlara sadece dikkat etmek gerek diyorum. Fakat değişti diye kimseyi asla ve kata suçlamam. Garaudy'ninki de böyle bir öykü. Dikkate değer, ama şimdi oturup Garaudy'nin hayatını araştıramayacağım. Sadece Ardıç'ın verdiği bilgiler bana tanıdık geldi ve zihnimde bir portre canlanmasını sağladı. Ama şimdi oturup kişi olarak Garaudy'yi yargılamaya kalkacaksak esaslı bir araştırmaya girişmek gerek. Ezberden bir kişinin verdiği bilgilerle yargılayamam. "Ardıç haklı, adam kafayı yemiş, bunamış" dersem bu ***** olur, bunu yapamam...

Gönderi tarihi:
Tabi insanlar misyoner metinleriyle bilimsel bakışa sahip insan modeline oynamak dışında gazete okuma alışkanlığıda edinirse Engin Ardıç'ın neler yazdığınıda bilir :)

 

Ama dur bugün 400 yıllık misyoner iddialarından hangisini bilimsellik adına sunayımın ötesine geçmek gerekir.

 

Yukarıdaki yazısında dahi, Yazının başında adı geçen adamla hiç alakası olmayan kişilerden bahsedip sonunda lafı Türkiye'deki AKP muhaliflerine getiren bir adamdan bahsederken tabi. 22 Temmuz'dan beri her iki yazısından birisinde AKP'nin nasıl şahane olduğunu, AKP muhaliflerinin nasıl kötü insanlar olduğunu çarpıta çarpıta anlatan adam. AKP ye muhalif olan herkese saldıran. Hepsini ordu şakşakçısı, apoletli, darbeci diye etkiketlendirmeye çalışan bir adam.

 

Ama tabi şaşmıyorum, kendisine misyoner metinleriyle "bilimsellik" süsü verip. Türkiye'nin 80 sonrası tarikatlaşma ve dini siyasi yapıya entegre etme projesinin mimarı Turgut Özal için Türkiye'nin büyük siyasi lideri diye bahsedenler insanlarında olduğunu bildikten sonra :)

 

Birde yaşayan son filozoflardan birisi Garaudy'i "tutanamayan" adam sanan birisindende bilgi ve kültür dersi almam ben :)

 

Engin Ardıç taraf tutmuyormuş. Buda herhalde gazete okuyan bir insandan duyacağınız son şeydir.

 

Sen hayali metinler mi okuyorsun, yoksa okuduğunu anlamakta güçlük mü çekiyorsun?

Gönderi tarihi:

Çakal CARLOS diyor ki;

 

İslâm ne sosyalisttir nede sosyalizme karşıdır...İslâm ne ılımlıdır nde aşırı uçta yer alır...İslâm bir adalet dinidir...İslâm taktik pragmatizmi reddetmez,tam tersi geçerlidir...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.