Φ bozan Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Sevgili gugukcuk'a Gül Kokusu / Sezar korkusu… Aztekler hayat menbaı olan güneşin bir daha doğmaması korkusu yüzünden, yalnızca üç günde yaklaşık kırk bin kişiyi idam etmişlerdi. Aztekler, Tanrılarına sunulan bu kurbanların sayesinde hayatın devamlılığının mutlak nedeni gördükleri güneşi kutsamış ve tehlikelerden de arınmış oluyorlardı. Yapılan araştırmalar, güneşin hayat veren ışıklarının, sunulan bu kurbanlarla ilişkisi olmadığını bilen fakat geleneğe olan saygılarından dolayı bu seremoniyi devam ettiren tehlikeci idarecilerin olduğunu ortaya koymuştur. Yani o gün Aztekler dünyasında etraflarına korku verenler aslında verdikleri bu korkunun hakikatine bile inanmayan kişilerdi.. Ülkemizde son zamanlarda yaşanan hadiseler ise Aztekler dünyasındaki mühim olaylara çok ciddi bir ışık tutmaktadır. Bir fakla ki ülkemizde önce türlü korkular oluşturup ardından oluşturdukları çeşitli korkularla kendi halkını kurban etmek isteyenler bu sefer sert bir güle çarpmıştır. O gül öncelikle korkutaçların hakikatine inanmayan halktır. Fakat hadisenin tuhaf yanı şudur, bir kısım baştan kanmacı kişiler her ne olursa olsun kurban edilmeye can atmaktadır, halbuki her ne var ise devlet olsun, hükümet olsun, kurum olsun, kuruluş olsun insan için değil midir ? Elbette öyledir, insanın mutluluğunu sağlayamayan, insanın can ve mal güvenliğini sağlamayan her kurum yok olmaya mahkumdur. Zamanın Sezar diktatöryasında yaşamaya alışmış olan roma halkı da diktatörün sonsuzluğa gidişinin ardından bir müddet kendine gelememiş ve birbirine girmişti. Yani hadise geçici bir durum olup zamanla taşlar yerine oturacaktır. Köşelerine sinmiş olan zevatın – ki bir kısmı gitmiştir o köşelerden- anlamadığı şudur; Bu halk boş korkular uğruna kurban edilmek istemiyor, bu halk Sezar diktatörlüğünü istemiyor, bu halk aztek’in korku salan idarecilerini de istemiyor, kendisi Gül olan bu halk Gül gibi idareci istiyor.. bozan Alıntı
Φ gugukcuk Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Bana Gül dedin, Gittim Bir kucak dolusu gül getirdim, Gülümsedin. Hafta içinde Galactica serisinde Başkanın seçimine hile karıştırılmıştı ve hiçkimsenin haberi yoktu.Sadece Komutanın haberi olmuştu ve yanlış olduğu halde seçimi kazanan lider düşmanlarının adamı olduğu halde başkanlığın ona verilmesi gerektiği üzerine gücünü kullandı. Demokrasinin bu olduğunu bilenlerin, bilmeyenlerin yanında bir azınlık olarak kaldığına inanıyorum. Bizler çok şeylere tanık olduk ama yeni nesil bunları sadece okumakla biliyor. Yavas yavas bazı şeyler değişecek zaten. Bilgiler, eskisinden çok daha hızlı akıyor.Neden sorgulamaları çok daha çabuk artık. Herşeyin daha hızlı ve daha güzel olacağına,O gül'ün ışığında binlerce çiçeğin açacağına, Biraz umutlandık mı nedir sevgili Bozan. sevgilerimle, Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2007 Korkularla doğmuş, korkularla yaşamış, tehlikciler tarafından tehlikelerle yönetilmiş bir yapının değişmesi zaman alacaktır, ama umutlanmamak için hiçbir neden yok.. İnsanları elde avuçta tutmanın, onları iyi birer vatandaş yapmanın yolunun yalnızca onları korkutmaktan geçmediğini de zamanla anlayacağız... Komşularımız vardı, rumlardan, yemekler yaparlardı, çok severdim onları hep bir arada yaşardık, evlerimiz vardı bitişik...onlardan hiç korkmadım onları öcü gösterenlerden korktuğum kadar...onları çok sevdim, tehlikecileri hiç sevmedim.. şimdi komşularımız bile tek tipleşti....lakin umutluyuz... bozan Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2007 koskoca dünya bile korkularla yönetiliyor. bu bir süreç olsa gerek, ama aşılacak.. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2007 Sayın Bozan; Çok özel bir başlık açmışsınız efendim, umut bizlerde de yeşerdi; gözler ilerde artık samimice... Bu link de başlığın havasına iyi gider: Hakkari'deki kalabalık Cumhurbaşkanı Gül'ü duygulandırdiGül, Hakkari Valiliği önünde toplanan binlerce vatandaşa hitap etti. "Bana gösterdiğiniz bu sevgi ülkemizdeki kardeşlik sevgisini pekiştiriyor" diyen Gül, "Hep beraber el birliği içinde ülkemizin doğusunu, batısını, kuzeyini güneyini zenginleştireceğiz" dedi. Gül şöyle konuştu: "Bana gösterdiğiniz bu sevgi ve muhabbetten dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi ilk yurt içi gezimi bu bölgeden başladım. Dün Van, bugün Başkale, Yüksekova, Şemdinli ve şimdi de sizlerle beraberim. -http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=587701- Tekrar Saygılar... Sevgiler... Hoşçakalın... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2007 ******* Gülün dün söylediklerini,ABD elcisi ile yaptigi görüsmeyi yok sayan bir zihniyet bugün Gülün Hakkarideki karsilanisini sanki Bu ülkede bu toplum her geleni karsilamiyorda sadece Gülü karsilamislar gibi evire cevire anlatiyor ve ne büyük adammis ya diyede hallere giriyorlar.Yazdiklarini iyice bir okuyan onlarin kim olduklarini hemen anlar,kim olabilirlerki zaten,bu ülke ile 84 yildir kavga edenler kimler olabilir,oturun bir düsünün. saygilarla Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2007 Korkularla doğmuş, korkularla yaşamış, tehlikciler tarafından tehlikelerle yönetilmiş bir yapının değişmesi zaman alacaktır, ama umutlanmamak için hiçbir neden yok.. İnsanları elde avuçta tutmanın, onları iyi birer vatandaş yapmanın yolunun yalnızca onları korkutmaktan geçmediğini de zamanla anlayacağız... Komşularımız vardı, rumlardan, yemekler yaparlardı, çok severdim onları hep bir arada yaşardık, evlerimiz vardı bitişik...onlardan hiç korkmadım onları öcü gösterenlerden korktuğum kadar...onları çok sevdim, tehlikecileri hiç sevmedim.. şimdi komşularımız bile tek tipleşti....lakin umutluyuz... bozan Birde şöyle yaklaşsak? Korkularla doğmamış ama sonradan korkutulmuş "eğer inanıyorsan o vakit şunu bunu yapacaksın yoksa seni şöyle böyle yaparlar" diye eğitilen... İşte bakın deprem oldu bu Allah'ın cezasıdır nede güzel yapmıştır diyerek doğal afetleri bile kendi çıkarlarına kullanan... ve bu şarlatanlara inanıp aman deprem olmasın diye sarıklı bilmem ne hocaların eteklerine kapanan... Dün başka şeyler söyleyen ama bugün birden değişen yüzlerinde Güller açan oysa yolları ezelden beri bir olan yalancı zihniyetin insanlarımızı kullananları ve kullandıraları... ... Yüzümüzü aydınlığa, ilme, bilgiye imanla ama asla koyun olmadan, gerektiğinde hesap sorarak, el etek öpmeyerek, kendisi için istediğini yanındaki dostu ve hatta dostu olmayanı içinde dileyerek... takiyecilik ve sahte sevgi sözcükleri kullanmayarak haksızlığa karşı dik durarak kurulu düzenimizi bozmaya, değiştirmeye, ve yıkmaya çalışanların oyunlarına gelmeyerek gel sende kardeşim bu toprak bizim ve bu bayrak bizim ve biz Türk'üz, biz ezelden beri hür yaşadık, hür yaşarız diyenlerin yerine "gözümüzün önüne ırkçılık, dincilik, faşizm koyup bizi olmadığımız biri yapmaya çalışanlara" rağmen aklın galip geleceğine dair umutluyuz... evet birşeyler değişecek ve ama nasıl, ama ne? umutlumuyuz? evet hala umutluyuz? kul sıkışmadan Hızır yetişmezmiş... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.