Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2007 yerçekimi kanunu bulunmadan önce insanlar havada gezmiyordu.. modern mantık kuralları yokken insanlar yine mantıklı çıkarımlar yapabiliyordu..buna o zamanlar sağduyu diyorlardı... mantığı küçümseyen yok..mantıklı olmaya çalışalım.. her zaman doğruya ulaşırmaz demek hiç bir zaman doğruya ulaştırmaz demek değildir.. doğru önermeler kurarsanız doğru sonuca ulaşırsınız elbette bilgisayarınıza da uygularsınız matematiksel doğrulara ulaşırsınız.. benim söylediğim kuranı mantık krallarıyla (Modern ya da klasik) yarglayıp doğru ya da yanlış deme şansımızı sorgulamak.. doğru önermeleri kim kuracak.. amaç red ise önermeni ona göre kurarsın.. tanrı yok diyen insan hangi önermeyle ayetlere yaklaşacak tanrı yok melek yok cennet cehennem yok vahiy yok argümanlarıyla kurana bakan insan tek tek ayetlere bakıp bu mantıklı doğrudur bu ayet mantıksız yanlıştır dese ne olacak mantıken doğru bir ayet varsa bir tane bile bu ne anlama gelecek bir ateist için çocukça sorular soruyorum değil mi selamlar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir maraba Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2007 yerçekimi kanunu bulunmadan önce insanlar havada gezmiyordu..modern mantık kuralları yokken insanlar yine mantıklı çıkarımlar yapabiliyordu..buna o zamanlar sağduyu diyorlardı... mantığı küçümseyen yok..mantıklı olmaya çalışalım.. her zaman doğruya ulaşırmaz demek hiç bir zaman doğruya ulaştırmaz demek değildir.. doğru önermeler kurarsanız doğru sonuca ulaşırsınız elbette bilgisayarınıza da uygularsınız matematiksel doğrulara ulaşırsınız.. benim söylediğim kuranı mantık krallarıyla (Modern ya da klasik) yarglayıp doğru ya da yanlış deme şansımızı sorgulamak.. doğru önermeleri kim kuracak.. amaç red ise önermeni ona göre kurarsın.. tanrı yok diyen insan hangi önermeyle ayetlere yaklaşacak tanrı yok melek yok cennet cehennem yok vahiy yok argümanlarıyla kurana bakan insan tek tek ayetlere bakıp bu mantıklı doğrudur bu ayet mantıksız yanlıştır dese ne olacak mantıken doğru bir ayet varsa bir tane bile bu ne anlama gelecek bir ateist için çocukça sorular soruyorum değil mi selamlar Mantıksız soruların sende farkındasın sayın 4 mevsim. Ama seni fazla zorlamayacağım. Sağ duyulu birine benziyorsun. Şu aşamadan sonra meseleleri ciddi bir şekilde irdelemen gerekiyor. Modern bilimsel mantığın neden klasik mantığın yerini aldığını ve gerekçesini anlattm. Fikirle fikrin doğrulanmayacağını da anlattım. Çözümler için sağ duyu nesnel bir olgu değildir. Bilimsel mantık çözümleri için kullanılmaz. Bilimsel mantığın ayetlerlede ilgisi olamaz. Artık bu konu için bağlam cümlelerimi yazdım. Hoşçakal. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2007 Mantıksız soruların sende farkındasın sayın 4 mevsim. Ama seni fazla zorlamayacağım. Sağ duyulu birine benziyorsun. Şu aşamadan sonra meseleleri ciddi bir şekilde irdelemen gerekiyor. Modern bilimsel mantığın neden klasik mantığın yerini aldığını ve gerekçesini anlattm. Fikirle fikrin doğrulanmayacağını da anlattım. Çözümler için sağ duyu nesnel bir olgu değildir. Bilimsel mantık çözümleri için kullanılmaz. Bilimsel mantığın ayetlerlede ilgisi olamaz.Artık bu konu için bağlam cümlelerimi yazdım. Hoşçakal. ortaya konuşuyorum kuran imani bir konudur.kuranın allahın vahyi olduğuna inanırsınız kuranın her harfine iman edersiniz kuranın vahiy mahsulü olduğuna inanmayan insan için kuranın doğruluğundan bahsedemezsiniz.çünkü o artık herhangi bir kitaptır kuran değildir..herhangi bir kitabi istediğimiz gibi doğru yanlış yargılamasına tabi tutabiliriz... kuranı doğru ve yanlış yargılamasına tabi tutamam çünkü o benim için herhangi bir kitap değildir.baştan bir doğru kabulleniştir.. biz buna iman diyoruz.. isteyen yine tek tek ayetleri alsın incelesin anlamaya çalışsın..dilediğini alsın hayatına aktarsın onunla davranış modelleri geliştirsin.. isteyen de tek tek alsın incelesin bu mantılı bu mantksız o halde tamamı mantıksız desin nası bi çıkarsamaysa.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir maraba Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 ortaya konuşuyorumkuran imani bir konudur.kuranın allahın vahyi olduğuna inanırsınız kuranın her harfine iman edersiniz kuranın vahiy mahsulü olduğuna inanmayan insan için kuranın doğruluğundan bahsedemezsiniz.çünkü o artık herhangi bir kitaptır kuran değildir..herhangi bir kitabi istediğimiz gibi doğru yanlış yargılamasına tabi tutabiliriz... kuranı doğru ve yanlış yargılamasına tabi tutamam çünkü o benim için herhangi bir kitap değildir.baştan bir doğru kabulleniştir.. biz buna iman diyoruz.. isteyen yine tek tek ayetleri alsın incelesin anlamaya çalışsın..dilediğini alsın hayatına aktarsın onunla davranış modelleri geliştirsin.. isteyen de tek tek alsın incelesin bu mantılı bu mantksız o halde tamamı mantıksız desin nası bi çıkarsamaysa.. Sayın 4 mevsim, Geriye yönelik yazıları okursan sürekli böyle olmuş.. Bir inançlı giriyor foruma bizim iddialarımıza rastladığında şok oluyor, afallıyor ve başlıyor dini savunmaya. Olmaz efendim olamaz siz yanılıyorsunuz dinimiz bilimdir mantıktır, hatta bilimin anasıdır, babasıdır bunalrı çok görürsün. Halbuki ateist insanın bilgi birikimi, her iki konuda da hiç istisnasız kesinlikle inançlıdan fazladır. Hem bilim dalında, hem de dini bilgiler olarak. Çünkü ateist o bilgileri öğrenmiş, irdelemiş, sonra kavramış en son bu aşamaya gelmiş. Tartışma sonunda her inançlının varacağı yer bir kaç şekil oluyor. Birisi o konuda bilinçsizliğini kabullenip pes ediyor ve kendi kendine araştırmaya yöneliyor. Birisi dini bölümleri bırakıp oyun, eğlence programlarıyla devam ediyor. Birisi gururuna yediremiyor, kabullenemiyor çelişkileri ile hep savunuyor, hem bizle hemde inançlılarla ters düşüyor. Bir diğerisi işi demagojiye vuruyor, çarpıtıyor. Bir diğerisi hakaretlere başlıyor ve yöneticilerce banlanıyor, çekip gidiyor. Şu an aklıma gelmeyip sayamadığım diğer karakterlerde var. Bir çocuk zevkle, ağzının suyunu akıtarak dinlediği masalların, büyüdükçe gerçek olmadığını anladığında, anlatıldığında hayali sukuta uğruyor. Dünyaysı kararıyor. Bir müddet kabullenemiyor. Ben küçüklüğümde güliver masalındada pamuk prenses masalında buları yaşamıştım. Daha sonra da din masallarında yaşadım. Bu konuda ayrıldığım hatta tartakladığım dostlarım bile oldu. Ama şimdi gülüyorum geçmişime. Çelişkileri yakalayacak cesareti gören insan, daha fazla çelikiler görmeye başlıyorlar. Cesaretten bahsettim çünkü inancın sebebi mantık olmadığına göre korku olduğunu hepimiz biliyoruz. Derilerin sonsuzca değiştirilip yakılacağı bir olaydan kim korkmaz. "Ben allahımı sevdiğim için inanıyorum" atmasyonuna kim inanır. Bizim daha önceki yaşadığımız evreleri aynen şu an da inançlılar yaşıyorlar. Bazıları çelişkileri görüyorlar bazıları göremiyorlar ve bazılarıda görüp, görememe taklidi yapıyorlar. Kimisi korkudan kimisi de yakın çevrenin baskısı, etkisi ve çıkarları için kabullenip o şekilde yaşamayı yeğliyor. Sonuç olarak; Dinler, geçmişteki toplumların üretim ve paylaşım şekillerini bir disiplin altına almak için geliştirip sonrada kutsallaştırdıkları, kendilerine has yerelşik kültürleridir. Tarih bilimini incelersek bu tür gelişim tüm toplumlarda istisnasız gözükür. Her toplumun kendi farklı dini vardır. Bilim disiplinleri olmadığından kendiliğinden ve kopyalayarak gelişen metafizik bilgilerin alt oluşumlarıdır. İnançlar, bilim ilim ve pozitif olgular değildirler. Metafizik (gerçekdışıcılık) masal mantığı ile gelişmişlerdir. Sadece subjektif yargılardır. Ne varki toplumsal kültür olarak varolageldikleri için şu anki yaşamımıza sayılamayacağı kadar olumsuz etkileri vardır. Din kültürleri maalesef kişilerce yaşanmıyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Su DaMLaSı Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Kusuruma bakmayın sayın Su DaMLaSı ama, her zamanki "çevir kazı yanmasın" taktiği diyeceğim. Ortalığı boş bulunca mucize var, sıkışınca, yok. Ortalığı boş bulunca hadis ikincil şeriat kaynağı, sıkışınca güvenilmez rivayetler. Otalığı boş bulunca Kur'an bilimsel mucizelerle dolu, sıkışınca Kur'an bilim kitabı değil. Şimdi sahne sanatları ile ilgili benzetmelere başvursam kızıyorsunuz, o yüzden kaz çevire çevire yandı, artık faydası yok çevirmenin diyeceğim... Herhangi bir konuya "kaz"mış gibi baksaydım, emin olun ele almazdım. Ortalık boşa benzemiyor Sayın Demirefe. Ve biz ortalığın tenhalığının da derdinde değiliz. Bu bir disiplindir, kendi içinde mantıklı cevapları vardır. Siz bunu politik çevirmeler olarak algılamak isterseniz algılayabilirsiniz. Tercih meselesi... Mucizeye yok demedim. Mucize vardır. Ancak son Peygamber ile birlikte noktalanmıştır. Keramet mevzusu tartışmalıdır. İşte burada halkın mucize iştahı ve olağanüstüye olan merakı devreye giriyor. İslam tasavvufunda keramet, bizzat kerametin gizlenmesi olarak erdemli sayılmıştır. Böyle fiskos masalarında askerlik anısı anlatır gibi kerametli hikayeler yarıştırmak halkın hobi edindiği bir tatmin olayıdır. Kuran'ın mucizeliği kemal olmasından kaynaklanmaktadır. Ana disiplin olarak mükemmeldir. Kuran bilimsel bir kitap değildir, ancak bilim Kuran'ın yanında zayıf kalacak kadar ondan seviye olarak düşük ve yetersizdir. Bu nedenle Kuran'ı reddetmeye gücü yetmez. Bu tıpkı binbir renkli bahçe ile buzdolabının sebzeliğini kıyaslamak gibi. Bu sözlerim size ağır gelebilir. Ama müslüman olarak bunların hakikatine olan inancımla sizinle muhatap olduğumu bilmenizi istedim. Yani ortalığın tenhalığı beni enterese etmiyor ve ortalığın sofrası da öyle. Bir konuyu pek çok ağızdan dinlerseniz pek çok konu dinlemiş olursunuz. Din de böyledir. Herkes dinini ve hatta Rabbini kendi zihnince ve ilgisince belirler. Bu yüzden emin olun burada savunulan İslam da, yerilen İslam da tek ve öz değil. Daha çok birbirimizin hayata bakışını ve kutsalını kurcalamaktayız. Geneli değil özeli... Özetle, demek istediğim, Sayın Demirefe, bu konularda güvenebileceğiniz ve seviyenize uygun bir muhatap belirlemedikçe kalabalık içindeki gürültüye hizmet etmiş olursunuz. Ve aynı yorumları yapmaya kendinizi mahkûm edersiniz. Selam ile... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Bakın dikkat ederseniz konu "dinde mantık olmaz. İnanmışsan inanmış, inanmamışsan inanmamış olursun" a kadar geriledi. Sayın Su DaMLaSı, mucizeye var veya yok deyip demediğinizi bırakalım. Mucize normalde olamayacak bir şeyin olması demektir. Diğer her şeyi bırakıp başa dönelim. Şimdi size yardım edecek ve destek vereceğim: Hayatın ortaya çıkışı bir mucizedir. Hayat normalde bir su birikintisinde veya çamurun içerisinde ortaya çıkamıyor. Pasteur'un kanıtladığı üzere, mutlaka bir canlıdan canlı ortaya çıkıyor. Canlı çeşitliliğini evrim açıklıyor, kalıyor geriye bir tek ilk canlı sorunu. İlk canlının ortaya çıkması bir mucizedir. Bu bir mucize olmasa, laboratuarda bir canlı ortaya çıkarılabilirdi. Bir diğer deyişle, tekrarından aciz kaldığımız bir olay, mucizedir. David Cupperfield bir kadını canlı olarak testereyle ikiye bölüp tekrar birleştiriyorsa, bunun bir mucize olması ihtimali vardır. Birisi daha aynı işi yaptığında mucize olmadığı anlaşılır. Bu durumda biz bir canlıyı başka bir canlının devamı olmaksızın, sıfırdan cansız moleküllerden yaratana kadar hayat bir mucizedir. Bundan başka bir mucize de yoktur. Bu mucizenin nasıl olduğunu şimdilik bilmiyoruz. Bilmek için de çok çalışıyoruz. Fakat bu işi bize tanıtılan ilahlardan hiç birinin yapmadığı kesin. Son kitap olduğu iddia edilen Kur'an'da anlatılan Allah'ın yapmadığı da... Çünkü Kur'an son derece çelişkili bir kitap. Hiç bir söylediği birbirini tutmuyor. Yine mucize konusundan gidelim. Kur'an'a bakıldığında mucizenin bini bir para, inanması Alice'in tavşan deliğinde gördüklerinden daha güç bir çok anlatım. Önceki peygamberlerin bu kadar bol keseden gösterdikleri mucizeyi son peygamber neden gösteremiyor? Basit: Öncekilerin masallarını uydurup uydurup söyleyebilirsin, kimse yalanlayamaz. İsa ölüleri diriltirdi. Kim çıkıp "yok yapamazdı" diyebilecek? Bu yüzden Kur'an'da önceki peygamberlerle ilgili mucizeler akla hakaret edecek derecede boldur. Gel gelelim son peygamber bunların birini bile yapamaz. Muhammed bu sorunun farkına varmış ve dahiyane bir yöntem geliştirmiş: Aynı yöntemi keramet adı altında şeyhler de uyguluyor. Dar bir çevrede, has izleyiciler tarafından görüldüğü iddia edilen mucizeler. Bir örnek ele alalım: Ay'ın yarılması. Muhammed ortaya çıkıp "ben Ay'ı ikiye yardım" demiyor. Has müridler diyorlar. Kendisi de bunu yalanlamıyor. Ne yapıyor? Bunu ne yalanlıyor, ne "evet yaptım" diyor. İkisini de yapmayıp belirsizlik yaratıyor. Sonra bir kurnazlık daha geliştiriyor. Şöyle bir ayetler geldiğini söylüyor: "Saat yaklaştı... Ay yarıldı... Bir ayet görseler yüz çevirirler... Bu süregelen bir sihirdir derler..." Son derece kurnazca. Ayetler hiç bir zaman "Muhammed Ay'ı yardı" demiyor. Bu durum açıkça, o dönem Ay'ın yarılmasının belirsiz bir konu olduğunu, hiç bir zaman Muhammed'in açıkça "ben Ay'ı yardım" demediğini gösteriyor. Kur'an işte bu bakımdan tarihi bir belgedir. Hiç Ay gerçekten yarılmış olsa böyle belli belirsiz ayetler olur muydu? Mertçe çıkar, "ben Ay'ı yardım arkadaş!" derdi. Apaçık görülüyor ki bu bir belirsizlik konumunda bırakılmış. Tabii ne olacak? Sadık izleyenlerine inanmaktan başka ne düşer? Bir başka mucize iddiasını incelersek de aynı taktikten gittiğini açıkça görürüz. Savaşta bir avuç attığı kum, bütün düşmanların gözüne gitmiş. Bu söylentiyi yine kendi ağzından değil, sadık bağlıları aracılığı ile yayıyor. Sonra da geldiğini söylediği ayetler: "Attığında sen atmadın... Velakin Allah attı..." Burada Muhammed'in politik zekası tavan yapıyor. Bu kadar belirsizlik içeren sözleri söylentilerle besleyip bir mucizeye dönüştürüyor. Artık iyi niyetle, gördüğü rüyalara, belki halisünasyonlara dayandırarak ortaya attığı iddiasına kendi de inanmaktan öteye geçerek her taktiği kendine mubah görüyor, çünkü o bir kutsal adamdır artık. Bu yaptıklarını sahtekarlık olarak da nitelemiyor, vicdanıyla baş başayken. Çünkü Allah ona vahiy göndermediği, sıkıldığı zaman da Allah'ın arşları, kim bilir genişliğini kimsenin bilmediği gök katlarını yönetirken dünyaya belki vakit ayıramıyor olduğunu düşünüyordu. E bunu insanlara söyleyecek değildi, tabii ki Allah'ın her an gözettiğini söylemese insanlar kaçamağa kalkışırlardı. Her insan olmayacak şeyleri aklına ve vicdanına sığdırmak için doğa üstü bir takım nedenler uydurabilir. Din bu yüzden hiç bir şeyin sigortası değildir. Ölümünden sonra ise iş çığırından iyice çıkmış. Hiç iddia etmediği mucizeler birden sökün etmiş. Avucunda taşlar zikretmiş, ağaç yürümüş, deve konuşmuş, kütük ağlamış... Aynen eski peygamberlerin mucize çılgınlığı hemen canlanmış. Neden? O da ölüp öbürlerinin yanına karıştı, yalanlanma ihtimali ortadan kalktı da ondan... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2007 aslında kelimelerin karşılıları kendi zihinlerimizde karşılık bulduğundan bahsettiğimiz şeylerin de kastı kişilere yeterince ulaşmıyor.. mantık kuralları ancak doğru önermelerle doğru sonuca ulaşabilir..matematiksel anlamda doğru sonuçlar verir.. farklı bişey söylemiyoruz.. ben fazla olarak diyorum ki kuranın kendi mantık örgüsü vardır.kendi kurgusu vardır.kendi kavramları vardır..kuranın kavramlarıyla konuşmayı kabul etmeyen için kuranı doğrulama çabası boşa çıkar.. misa lRum 39 İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekata gelince, işte zekat veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır. * mantık bize bir para verilirse malımız artacağını biz birine para verdiğimizde malımızın azalacağını söyler..buyrun bu ayet mantık kurallarına göre yanlış... kuranın kavramlarıyla( sevap bereket rıza gibi) düşünmediğiniz sürece bu ayeti doğrulayamazsınız.. ama bu ayet tüm hücrelerimle iman ediyorum ki doğrudur...vahyin mantığında da doğrudur.. keza allah melek vs varlığına inanmayan için bu ayetleri doğrulama imkanı yoktur..onu bırak kuranın tamamını mantık kurallarıyla doğrulasanız ne çıkar..ben mi anlatamıyorum.. siz ısrarla iman meseleleriyle bilimi aynı kulvarda yarıştırmaya devam edin... böyle deyince de mantıksız oluyozmuşuz olsun modern mantık yokken tüm insanlar da mantıksızdı bişeycik olmaz.. bi de bi hava bi hava dindar olunca insan bilimle uğraşamazmış gibi bi tavırlar.. din sizinse madem bilim de bizim olsun vermeyiz vermeyiz..bilim bizim..tavırları .....olmaz kardeşim din bizim bilim de ortak.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.