Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

sevgili bekir ve suheda'ya

 

Gül’ü seven Dikenine katlanır demişler….Diken’e yeterince katlandık, şimdi sıra Gül’de..Daha şeffaf, daha özgürlükçü, daha sivil, daha özgüveni yerinde bir döneme girdiğimiz kendisinden kaçınılmaz bir hakikat…

 

Değişimin önünde hiçbir güç duramaz, tarihte hiçbir güç -din dahil- değişimin önünde bir set kuramamıştır. Değişime ayak direyenler ise onun ilahi gücü karşısında tutunamamıştır. ( değişimin ilahi gücü hakikat yasaları ile ilgili olup ontolojik köklere gittiği için burada izahtan vares olduğunu düşünüyorum ).

 

Durağan bir zihne sahip olanlar, değişime direnenler (saklandıkları) köşelerinden yavaş ve isteksizce de olsa gidecekler, bir kısmı gitti, bir kısmı gitmeyi bekliyor, bir kısmı da gidecek. Toprağın altından başını kaldıran filiz üzerindeki toprağı iter, işte şimdi yeni hayat eski hayatı itiyor.

 

Önümüzdeki dönemde herhangi bir vandalizm yahut da militarist bir tepki beklemiyorum, olması halinde bunun sivil hayatın önünü daha da açacak bir karşı tepkiye yol açacağını öngörüyorum.

 

Yine karşılayacağımız on yılda, hayata bakış açımızın bütünüyle farklılaşacağı hükm-i peşinine sahibim..Bu en belirgin olarak korkularımızın farklılaşmasında karşımıza çıkacak. Artık Türkiye tehlikecileri, bölücülük korkusunu, dincilik korkusunu, türban korkusunu, özgür üniversite korkusunu, sivil halk korkusunu aşacak. Artık korkularımız hala Uzaya çıkamamak, hala bir uçak gemisine sahip olamamak, hala dünya atletizminde, kültüründe, edebiyatında bir yerlere gelmiş olamamak gibi doğru korkular üzerine yoğunlaşacak..

 

Yeni dönem hepinize uğurlu olsun, başladığımız gibi bitirelim, biz bu Dikene Gül için katlandık….

 

bozan

Gönderi tarihi:

Birde tutarsız takkiye :)

 

Dün Ahmet Necdet Sezer'i yerden yere vurmaya kalkanlar. Ne diyorlardı. Cumhurbaşkanını halk seçmelidir. Bizde diyordukki kendilerine. İyide milletvekilleri seçti, milletvekileride halkın temsilcisi. Yok diyorlardı direk halk seçmeli milli irade seçmeli.

 

Şimdi aynı kişiler yine Milletvekillerinin seçtiği Abdullah Gül'e gelince. Eleştirenlere "siz millet iradesine karşımı geliyorsunuz" diyorlar.

 

Yani Sezer'e gelince milli irade olmuyor. Gül'e gelince milli irade oluyor.

Gönderi tarihi:
başladığınız gibi nasıl bitireceksiniz?

neyi bitireceksiniz?

 

sayın bozan?

 

''sardunyam'' yazımı başlamış olduğum incelikle bitirmek istedim. Burada bozan gül / diken teşbihleriyle ördüğü bir anlatım tarzını inşa etti. Bundan naşi yazısını bitirirken de yine Gül ve Diken teşbihi üzerinden mesaj verdi. Hadise budur.

 

başka sorunuz var ise buradayım....

 

bozan

Gönderi tarihi:

Önce teşekkür ederim zahmet vermediğimi umuyorum...

 

Sonra, Gül'ü seven siz olduğunuza göre (yani teşbihteki gül değil, Abdullah Gül) öyle ise dikenlerine katlanacaksınız... Zaten gönüllü olmuşsunuz, şimdi biz diyoruz ki bu Gül'ün sakıncaları var, Bu Gül'ün geçmişi belli, biz bu Gül'den rahatsızız... Şimdi siz Gül'ün seveni olarak bizlerin bu sıkıntılarına da cevap verecekmisiniz? Yani Gül'den kaynaklanan dikenlere katlanacakmısınız?

 

Başladığınız gibi bitirmekten ben şunu anlamıştım... Hani hoca efendi bir zamanlar demişti ya, devrim kanlımı olacak, kansız mı olacak... Hani kansız başladı ya, o bakımdan kansız bitmeli diyemi dilediniz...

 

Yani Türkiye Cumhuriyetini bitirecek bu adamlar diyoruz ya, herşey yasal görünüyor böyle devam etsin diyemi arzu ettiniz...

 

Yanlış anladıysam kusura bakmayınız, zira hepimiz insanız hata yaparız...

 

Selamlar

Gönderi tarihi:
Önce teşekkür ederim zahmet vermediğimi umuyorum...

 

Sonra, Gül'ü seven siz olduğunuza göre (yani teşbihteki gül değil, Abdullah Gül) öyle ise dikenlerine katlanacaksınız... Zaten gönüllü olmuşsunuz, şimdi biz diyoruz ki bu Gül'ün sakıncaları var, Bu Gül'ün geçmişi belli, biz bu Gül'den rahatsızız... Şimdi siz Gül'ün seveni olarak bizlerin bu sıkıntılarına da cevap verecekmisiniz? Yani Gül'den kaynaklanan dikenlere katlanacakmısınız?

 

Başladığınız gibi bitirmekten ben şunu anlamıştım... Hani hoca efendi bir zamanlar demişti ya, devrim kanlımı olacak, kansız mı olacak... Hani kansız başladı ya, o bakımdan kansız bitmeli diyemi dilediniz...

 

Yani Türkiye Cumhuriyetini bitirecek bu adamlar diyoruz ya, herşey yasal görünüyor böyle devam etsin diyemi arzu ettiniz...

 

Yanlış anladıysam kusura bakmayınız, zira hepimiz insanız hata yaparız...

 

Selamlar

 

yok öyle değil..ben daha düz yanıtlar vereyim..bir defa kan hadisesi karanlık güçlerin işidir, daha evvel bu ülke bunu yaşamıştır, ben de bu konudaki görüşlerimi defaatle arz etmiştim..ümraniye bombaları ile ilgili yazılarıma bakarsınız..yani benim o konudaki düşüncelerimin hulasası şudur, ''Bankayı o bankayı korumakla görevli olan memurların soyması, bankayı güvensiz hale getireceği gibi başkalarını da bühtan altında bırakır...''

 

Yukarıdaki Gül abdullah gül olmaya da bilir...ben genel durum değerlendirmesi yaptım..Şurası bir hakikat sıkı bir değişim yaşayacağız....devamı başlığın anlamını bozar, dilersniz özelden devam ederiz...

 

bozan

Gönderi tarihi:
yok öyle değil..ben daha düz yanıtlar vereyim..bir defa kan hadisesi karanlık güçlerin işidir, daha evvel bu ülke bunu yaşamıştır, ben de bu konudaki görüşlerimi defaatle arz etmiştim..ümraniye bombaları ile ilgili yazılarıma bakarsınız..yani benim o konudaki düşüncelerimin hulasası şudur, ''Bankayı o bankayı korumakla görevli olan memurların soyması, bankayı güvensiz hale getireceği gibi başkalarını da bühtan altında bırakır...''

 

Yukarıdaki Gül abdullah gül olmaya da bilir...ben genel durum değerlendirmesi yaptım..Şurası bir hakikat sıkı bir değişim yaşayacağız....devamı başlığın anlamını bozar, dilersniz özelden devam ederiz...

 

bozan

 

Evet sayın bozan

 

gerçi benim sorduklarıma düz yanıtlar vermemişsiniz ama olsun...

 

benim size sorduğum şey Siyasal İslam'ın üzerinden Türkiye'de laik düzeni değiştirmek isteniyor ama bunun öncelikle kansız ve ağrısız olmasını da istiyorlar... işte sizin yazdığınız "başladığımız gibi bitirelim" den ben bunu anladım... yanlışmı anladım diye sordum siz yukarıdaki açıklamayı yaptınız... yani yuvarlak bir yanıt olmuş...

 

Abdullah Gül ya da Tayyip Erdoğan sizin için ikisi arasında bir fark yok değil mi? Benim içinde yok, çünkü ikiside karşı devrimci yani siz o dikenlere (hangi dikenlerse artık) bu günleri görmek için katlandınız yani siz bunları demek istemiş olmaya bilirsiniz ama buradan benim anladığım bu, başka okuyanlarda sanırım benzer şeyler anlamıştır...

 

Şimdi bize göre bu ülkede Kemalizme savaş açmış bir karşı cephe var... Bunlar şer odakları bir ayağında Kürtçüler diğer ayağında dinciler var, siz Ümraniye bombacısını dile getirdiniz, bütün ulusal cepheleri dile getirdiniz birde bunları dile getirirmisiniz, sizin düşüncenizi merak ediyorum... Kemalist düzen yani Atatürk ilkeleri, devrimleri yerini Ilımlı İslam'a terk ediyor mu ediyorsa siz ne düşünüyorsunuz?

 

Selamlar

Gönderi tarihi:
Durağan bir zihne sahip olanlar, değişime direnenler (saklandıkları) köşelerinden yavaş ve isteksizce de olsa gidecekler, bir kısmı gitti, bir kısmı gitmeyi bekliyor, bir kısmı da gidecek. Toprağın altından başını kaldıran filiz üzerindeki toprağı iter, işte şimdi yeni hayat eski hayatı itiyor.

 

Önümüzdeki dönemde herhangi bir vandalizm yahut da militarist bir tepki beklemiyorum, olması halinde bunun sivil hayatın önünü daha da açacak bir karşı tepkiye yol açacağını öngörüyorum.

 

Yine karşılayacağımız on yılda, hayata bakış açımızın bütünüyle farklılaşacağı hükm-i peşinine sahibim..Bu en belirgin olarak korkularımızın farklılaşmasında karşımıza çıkacak. Artık Türkiye tehlikecileri, bölücülük korkusunu, dincilik korkusunu, türban korkusunu, özgür üniversite korkusunu, sivil halk korkusunu aşacak. Artık korkularımız hala Uzaya çıkamamak, hala bir uçak gemisine sahip olamamak, hala dünya atletizminde, kültüründe, edebiyatında bir yerlere gelmiş olamamak gibi doğru korkular üzerine yoğunlaşacak..

 

Yeni dönem hepinize uğurlu olsun, başladığımız gibi bitirelim, biz bu Dikene Gül için katlandık….

 

bozan

 

bizler hiç bir köşeye saklanmadık

saklanarak karda yürüyüp izini belirtmeyerek,olmadığı biri gibi davranarak

gül dediğiniz amaca ulaşmaya çalışanlar ortada ve net..

 

eski hayattan kastınız nedir bir açıklayın.. bozan üslubunuzla açık oynayın artık..

 

tabi efendim sivil tepkiden eminsiniz bakıyorumda..

bu kadar emin olmak için oldukça geçerli ve nakit sebepleriniz vardır bizde bundan eminiz

 

kürt sorunu vardır deyip bu ülkeyi bölenler ortadadır

laiklikler dinsizdir bizler inançlıyız deyip ülkeyi bölenler ortadadır

bop projesinin EŞ BAŞKANI olup ülkeyi bölenler ortadadır

ülke kaynaklarını özelleştirme adı altında kafalarına göre satıp kuşa çevirenler ortadadır

evet ya hep aynı nakarat değilmi..söylemekten bıkacağımızımı sanıyorsunuz..

 

yeni bir hayat :excl:

başladığınız gibi bitiremiyeceksiniz bozmaya çalışanlar..

şu an ellerinizi oğuştursanızda

geçmişteki gibi hevesiniz kursağınızda kalakalıcaksınız..

 

tutarlı olun birazcık ve bu eski masalı anlatmayı bırakın..

gerçekler ortadayken komik oluyor.. :D

Gönderi tarihi:
Durağan bir zihne sahip olanlar, değişime direnenler (saklandıkları) köşelerinden yavaş ve isteksizce de olsa gidecekler, bir kısmı gitti, bir kısmı gitmeyi bekliyor, bir kısmı da gidecek. Toprağın altından başını kaldıran filiz üzerindeki toprağı iter, işte şimdi yeni hayat eski hayatı itiyor.

Saklandıkları köşelerinden derken, herhalde şu anki kendini baskın sanan rejime karşı düşünce ve fikirlerini açık ve net bir biçimde dile getirenler kastediliyor. Fakat bu susturma eylemlerinde başarılı olabileceklerini sanıyormusunuz sayın bozan, ben hiç sanmıyorum.

 

Yine karşılayacağımız on yılda, hayata bakış açımızın bütünüyle farklılaşacağı hükm-i peşinine sahibim..Bu en belirgin olarak korkularımızın farklılaşmasında karşımıza çıkacak. Artık Türkiye tehlikecileri, bölücülük korkusunu, dincilik korkusunu, türban korkusunu, özgür üniversite korkusunu, sivil halk korkusunu aşacak. Artık korkularımız hala Uzaya çıkamamak, hala bir uçak gemisine sahip olamamak, hala dünya atletizminde, kültüründe, edebiyatında bir yerlere gelmiş olamamak gibi doğru korkular üzerine yoğunlaşacak..

 

Yeni dönem hepinize uğurlu olsun, başladığımız gibi bitirelim, biz bu Dikene Gül için katlandık….

 

Evet korkularımız şu an farklı, fakat siz sanıyormusunuz ki yeni hayat dediğiniz hayat gelirse şayet, dinciler başlarını dinden kaldırıp ta gelememiş olduğumuz yerlere geleceğiz?

 

Bakın bu konuda ne kadar ileri görüşlü olunduğu İ.Gökçek'in sözlerinden belli;

 

''Bizce ATATÜRK, PUTA TAPMA döneminin sona erdiğini, RESİM ve HEYKEL'in PUT olarak görülüp yasaklanmasının doğru olmadığını, bu dallarda çalışmak isteyenlere kötü gözle bakılmamasını sağlamak istemiştir. Sözünün muhatabı YOBAZLAR'dır. Her resme,her heykele "günah" diye bakanlardır. Ben onun lâflarını üzerime alınmam. Am pek öyle resim ve heykel merakım da yoktur. Çünkü bunlar bizim kültürümüzün bir parçası değildir.

 

Biz deriz ki, eğer ATATÜRK bugün yaşayıp ta BAYRAM günlerinde, kendi ölüm yıldönümünde insanların kendi heykelleri önünde saf saf dizilip, selam verip, boyun büktüğünü görseydi; bunu yaptıranların suratına tükürür, heykellerini de büstlerini de yıktırırdı!

 

Ama ya Kabe?

 

Özgür üniversite korkusu mu dediniz? Sizin dediğiniz yeni hayat gelirse şayet, kadınlarımız özgürce üniversiteye gitseler bile sadece üniversiteye gitmiş olmak için gidecekler. Onlar da sonradan evlenip tıpış tıpış evlerinin kadını, çocuklarının anaları, erkeklerin tarlaları olacaklar.

 

Uzaya çıkmak, uçak gemisine sahip olmak mı dediniz? Vatanı parsel parsel satan, tersanelerini, limanlarını satan bir ülkenin uzaya çıkmayı bırakın, uzay gemisi imal edecek fabrikasının kurulacağı toprak, uçak gemisini de yapacak tersanesi olmayacak.

 

Sizin saydıklarınızın hepsi yeni hayat dediğiniz hayatta gerçekleştirilmesi imkânsız tasarı veya düşüncelerden öte gidemez.

Gönderi tarihi:

"GÜLDEN KALE DÜŞTÜ"

Bu kitabın içeriğinden öte,kitaba öyle bir isim verilmişti ki beni cezbeden bu ismi veren kelime dizme canbazının düşünsel kıvraklığına olan hayranlığımdı.

 

"biz bu Dikene Gül için katlandık"

Sevgili Bozan'ın bu harika mizah yeteneğini RESMEN AYAKTA ALKIŞLIYORUM.

 

Evet Çok dogru.Ama eleştriyel bakan yorum sahipleri kimbilir ne zaman ögrenecekler ki bu Gül'lün gerçekte siyasi gül olmadığını.Bunun Vinci'nin şifresinde olduğu gibi kutsal kase ile örtüştüğünü.(bilmeyene cevaptır aslında kutsal kase normal bir kase değil Hz meryem'in rahmini ifade eder)

Biraz kopya vermeme dilerim ki kızmazsın sevgili Bozan :)

Gönderi tarihi:

sözler arasındaki uyum hiç gözümüzden kaçmıyor işte..takıntılı olduk sanıyorum.. :D

 

ama bir farkla

 

Bazen bakmak hiç bir şeydir anlamak istemedikçe..

 

biz alıştıkta sizi yormayalım diye kopya felan ne lüzum var değil mi..

Gönderi tarihi:

sözler arasındaki uyum hiç gözümüzden kaçmıyor işte..takıntılı olduk sanıyorum.. :D

 

ama bir farkla

 

Bazen bakmak hiç bir şeydir anlamak istemedikçe..

 

biz alıştıkta sizi yormayalım diye kopya felan ne lüzum var değil mi..

 

Yapma sevgili frozen.Kopya farklı idi :)

Söz bir daha kopya filan vermeyeceğim.

Ama şu meşhur dizilimine gerçekten hayran kaldığımı itiraf ediyorum.

biz bu Dikene Gül için katlandık

Tıpkı ;

"Bir hilal uğruna yarab,ne güneşler batıyor"M.A.ERSOY

Gibi değil mi? ;)

Gönderi tarihi:

bence değil sevgili gugukcuk

ne der m.akif ersoy çanakkale şiirinde

 

Asım?ın nesli.diyordum ya.nesilmiş gerçek;İşte çiğnetmedi namusunu,çiğnetmeyecek

Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar,Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;

Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

 

bu vatan toprakları nasıl kazanıldı bilirsiniz..

bu hükümeti savunan yalan, yanlış, taraflı, mizah yada hiciv dolu yazılarla

eğilip bükülüp ..bin dereden su getirerek söz söyleyenlere

diyorum ki dosdoğru

 

bölücü ve tehlikecileri yanlış yerde arıyorsunuz..bir başınızı çeviripte kendinize,yanınıza bakın..

 

o güllerin adı var..kokusu başınızı döndürmüş olabilir ama dikenleri gerçek..

 

Gönderi tarihi:
Gül’ü seven Dikenine katlanır demişler….

 

Diken’e yeterince katlandık, şimdi sıra Gül’de..

 

Daha şeffaf, daha özgürlükçü, daha sivil, daha özgüveni yerinde bir döneme girdiğimiz kendisinden kaçınılmaz bir hakikat…

**

***

****

 

Yeni dönem hepinize uğurlu olsun, başladığımız gibi bitirelim, biz bu Dikene Gül için katlandık….

 

bozan

 

ABD ile 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma

 

Abdullah Gül, 2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Ankara’da “2 sayfa 9 maddelik gizli bir plan yapıldığını”. Bu gizli anlaşmanın yapılmasından bir buçuk ay sonra Vatan gazetesi yazarı Sedat Sertoglu’na yaptığı açıklamada şunları söylemiştir:

“Ben bu gezileri yapmadan önce şimdi senin oturduğun koltukta (eliyle koltugu vurdu) ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki…Powell Suriye’ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var” (Vatan, 24 Mayis 2005).

Bu açıklama, dikkatle incelendiği zaman görülebileceği gibi, Abdullah Gül aynı görüşmede ABD’nin komşumuz Irak’ı işgalini desteklemekte ve Müslüman milletlerin yaşadığı ülkelere karşı ABD saldırganlığının hizmetinde olduğunu belirtmektedir. Aralarında ülkemizin de bulunduğu “Ortadoğu’daki bütün rejimlerin değişeceğini” söylemektedir.

Gizli anlaşmanın içeriği

 

2 sayfa 9 maddelik “Gizli Plan”ın ayrıntıları şöyledir:

1. Türk askeri Irak’ın kuzeyinden çekilecek, sınır harekâtlarına son verilecek ve PKK’ya askeri harekât için ABD’den izin alınacak: Irak’ın kuzeyinde bulunan bütün Türk birlikleri ve Türk ordusuna bağlı özel kuvvetler, Türkiye sınırları içine çekilecek. Türk ordusu bundan boyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekâtta bulunmayacak. PKK/KADEK’in Türkiye egemenlik alanı dışında takip ve bastırılması harekâtlarına son verilecek. Ayrıca PKK/KADEK’e karşı Türkiye Devletinin egemenlik alanı içinde yapılacak askeri harekâtlar için ABD askeri makamlarına bilgi verilecek.

 

2. Türkiye’ye ambargo ve askerî yaptırım tehdidi: Eğer Türk Silahli Kuvvetleri, PKK/KADEK’e karşı ABD askeri makamlarına bilgi vermeden ve izin almadan harekât yapacak olursa, ABD hükümeti, Kürt halkına karşı şiddet kullanıldığı ve soykırım uygulandığı çerçevesi içinde uyarıda bulunma hakkını kullanabilecek. Bu durumda ABD gerekli gördüğü ambargo ve silahlı müdahale gibi siyasal ve askerî yaptırımları sakli tutacak.

 

3. ABD’nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek ve katılım: Türkiye, ABD’nin İran’a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askerî harekâtlara, ABD’nin talep etmesi halinde şartsız olarak üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askerî birlik verecek. Türk birliklerinin üst komuta yetkisi, ABD komutanlığında olacak.

 

4. Türk ordusunun asker ve silah gücünde indirim: Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti, ABD’nin uygun bulduğu sayı ve kabiliyete indirilecek. Özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçağı sayısı sınırlanacak. Bütün silah ve cephane bundan sonra ağırlıklı olarak kısa menzilli taktik savunma kavramına (belgede “konsept” deniyor) göre ayarlanacak. Türkiye’de bulunan ABD ve NATO irtibat subaylarının görev alanları ve yetkileri genişletilecek.

 

5. Irak’ın kuzeyinde kurulan kukla devlet Türkiye tarafından resmen tanınacak: Irak’ın kuzeyinde kurulmuş olan ve sözüm ona “Kürdistan” adı verilen kukla devlet, resmen ilan edildikten sonra, Türkiye tarafından da resmen tanınacak. Türk devletinin kukla devletin kuruluşunu “savaş nedeni” sayan Millî Güvenlik Siyaset Belgesi ve bu yöndeki politika ve kararları kaldırılacak. (Kuzey Irak -”Kürdistan” sınırları içinde kalacak olan ve özellikle Kerkük, Musul ve Süleymaniye’deki Türkmenler, ABD tarafından güvenli bir şekilde başta Bağdat ve diğer Güney Irak şehirlerine nakledilecek. ABD yetkilileri göç edecek olan tüm Türkmenlere iş olanakları sağlayacak).

 

6. PKK/KADEK elemanlarına geniş kapsamlı af ve PKK’nın yasallaştırılması: Abdullah Öcalan ve diğer dört lideri dışında bütün PKK/KADEK yönetici ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak. Etnik grupların yasal siyasete katılmaları önündeki bütün yasal kısıtlamalar ve engeller kaldırılacak. Af yasasıyla bağlantılı olarak PKK/KADEK’e yasal siyaset düzleminde yer alma olanağı sağlanacak,

hapiste veya dağda bulunan yöneticilerin siyasal mücadeleye katılmaları için gerekli hukukî ve siyasal önlemler alınacak ve uygulanacak.

 

7. Güneydoğu belediyelerine özerklik ve federasyona geçiş: Kamu Reformu Yasası ve yeni Yerel Yönetim Yasaları hızla çıkartılarak, Türkiye’deki Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı şehir ve kasabaların belediyelerinin özerkleşmesi süreci kararlı olarak yürütülecek. Türkiye, dört yıl içinde uygulanacak bir planla, üniter devlet yapısını terk ederek, federasyona geçecek.

 

8. Kıbrıs’ta Denktaş devre dışı bırakılacak, Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak ve Ege’de Yunanistan’ın taleplerine esnek tavır alınacak: KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, “Arafat modeli”

denen uygulamayla devre dişi bırakılarak, Kıbrıs’ta Annan Planı bazı küçük değişikliklerle hayata geçirilecek. Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak, sık sık ortaya çıkan “it dalaşı” sorunu Yunanistan rahatsız edilmeden çözülecek.

 

9. Ermenistan’a yönelik kısıtlamaların kaldırılması: Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek. Sınır ticaretinde Ermeniler lehine düzenlemeler yapılacak. Ermenilerin Türkiye’ye gezilerindeki bazı kısıtlamalar kaldırılacak.

 

Gizli anlaşmanın uygulanması

 

Bu gizli anlaşmayla aradan geçen süreçte, o tarihte açıklanan bu gizli anlaşmanın maddelerinin uygulanmış ya da uygulanmakta olduğunu görüyoruz:

 

1. Türk askeri Irak’ın kuzeyinden çekilecek, sınır harekâtlarına son verilecek ve PKK’ya askerî harekât için ABD’den izin alınacak:

Türk askeri Kuzey Irak’tan çekildi. Sınır harekâtlarına son verildi. Ve izin alınamadığı için operasyon yapılamıyor.

2. Türkiye’ye ambargo ve askerî yaptırım tehdidi:

Türk askerinin başına çuval geçirildi.

 

3. ABD’nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek ve katılım:

ABD ve AKP iktidarı, işbirliği halinde, bu desteği sağlamak için Türk Ordusuna Şemdinli olayından bu yana operasyonlar yürütüyor.

 

4. Türk ordusunun asker ve silah gücünde indirim:

İndirim tasarıları sık sık gündeme getiriliyor.

 

5. Irak’ın kuzeyinde kurulan kukla devlet Türkiye tarafından resmen tanınacak:

Resmen tanınması için ortam oluşturuluyor. Barzani- Talabani’nin durup durup küstah açıklamalar vermesi,

Diyarbakır Belediyesi Başkanı Osman Baydemir’in Devlet’e meydan okuması ve özerklik istiyoruz açıklamaları…

"Diyarbakır kalesi söylemleri..Ardından hani her partinin kalesi yokmudur takiyeleri..."

 

6. PKK/KADEK elemanlarına geniş kapsamlı af ve PKK’nın yasallaştırılması:

Hazırlıklar yapılıyor. “Eve Dönüş Yasası” ile ilk uygulaması yapılmaya çalışıldı....

 

7. Güneydoğu belediyelerine özerklik ve federasyona geçiş:

Kamu Reformu ve Yerel Yönetim Yasaları ile belediyeler özerkleştiriliyor. Federasyon hazırlanıyor. Güneydoğu Belediyeler Birliği, AB fonlarından ve AB ülkelerinden doğrudan para alıyor, doğrudan ilişki kuruyor. Bunun yasal dayanağı olarak “İkiz Sözleşmeler” Meclisten geçirildi. (Kenan Evren dahil), Ayrıca eyalet olsun diye öneriler yapılıyor…

 

8. Kıbrıs’ta Denktaş devre dışı bırakılacak, Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak ve Ege’de Yunanistan’ın taleplerine esnek tavır alınacak:

Denktaş devre dışı bırakıldı. Annan Planına teslim olundu. Ege’de esnemeler başladı. Onay verilen AB Müzakere Çerçeve Belgesi ile Türkiye’nin bazı sınırlarının “ihtilaflı” olduğu kabul edilerek bu “sınır ihtilafları”nın ve “ihtilaflar” kapsamında Ege sorununun Lahey Adalet Divanı’na götürülmesinin önü açıldı.

9. Ermenistan’a yönelik kısıtlamaların kaldırılması:

Hazırlıklar gündemde. Ermenistan hava koridoru açılarak 70 bin Ermenistan vatandaşının Türkiye’de kaçak çalışmasının önü açıldı. Ermesintan Sınırı gizli olarak açılmış ve çok az da olsa bir ticaret başladı.

 

Abdullah Gül açısından ABD ile yapılan bir “hizmet sözleşmesi” kabul edilebilecek bu “Gizli Plan”,

 

ABD’nin Müslüman halkların yaşadığı 24 ülkeyi bölen Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağını oluşturmaktadır.

 

"Yeni dönem hepinize uğurlu olsun, başladığımız gibi bitirelim," diyorsunuz...

 

Bu yeni bir dönem değilki,...

 

Amerikan mandacıları geçmişten bu yana iş başında...

 

Hele, o çok karşı olduğunu belirttiğiniz ihtilaller arasında 1980 yılında yapılanı...

 

Bugünlerin ve BOP projesinin altyapısını oluşturmak için yapıldığını aklı başında herkes biliyor...

 

 

Renk şekil ve yaklaşım değişiklikleri her an gündemde...

 

Evrenin "Eyalet" söyleminin tekrar hatırlanmasını isterim...

 

Takiyeler durumun vaziyetine göre sürekli söylem değişikliği içinde...

 

şimdi şeffaf ve özgürlükçü görünümünde...

 

Hani demiştik ya şeriat kablumbağa gibidir diye...

 

(Bu deyişi salt din kavramı olarak ele almamanızda gerekli)

 

şimdi Kaplumbağanın arka sağ ayağı sessizce havaya kalkmış yere inmek üzere...

 

ama bir adım daha ilerleyebilmesi için daha üç ayağının daha yer değiştirmesi gerekiyor!..

 

Unutmayalım ki, birinci dünya savaşı sonunda osmanlıyı parçaladık diye planlarıyla övünenlerin karşında...

 

M.Kemal ve ulus dimdik ayakta durarak Cumhuriyeti kurdu...

 

 

Değişim sizin anladığınız kavramların çok daha ötesinde...

 

Geçmişe ve var olan değerlerin yok edilmesine yönelik değil...

 

Geleceğe ve kazanımların daha da geliştirilmesine yönelik olmalıdır...

 

 

"Siz bu Dikene Gül için katlandık…." derken...

 

Yukarıda alıntıda var olan belgeleri bir diken olarak kabul edip etmediğiniz her sağ duyulu yurttaşın merak konusu...

 

Bu ulusun Her santimetre karesine döktüğü ter ve canın anlamını kavramak adına katlanılacak şeyler midir...yukarıdaki belgelerde ifade edilenler?..

 

Duygusal ve siyasi bakış açınızla desteklediğiniz kişilerin soyadı Gül olabilir...

 

Ama, bu gizli anlaşmayı Dış İşleri Bakanı olarak yapan yada göz yuman kişi yada kişiler...

 

Siyasi erkin üst kademelerinde yer almakta hatta bazılarımızın tasvip ve şakşakları arasında Cumhuriyetin en üst mevkine atanabilmekte...

 

Birlikte yaşayacağız ve birlikte tarihe şahitlik yapacağız...

 

 

Umarım siz haklı çıkarsınız.!..

 

Ama Yaşayacağımız dönemler...

 

"Daha şeffaf, daha özgürlükçü, daha sivil, daha özgüveni yerinde bir döneme girdiğimiz kendisinden kaçınılmaz bir hakikat…" değil ise...

 

Katlanacaklarımız DİKENDEN çok öte şeyler olacak...

 

Torunlarımız bizleri asla affetmeyecek... bunu da aklımızdan çıkarmasak yerinede olur sanırım...

 

*tna

Gönderi tarihi:

herşey bir yana ben bütün samimiyetimle FARKINDA olan dostlarımı saygı ile selamlamak istiyorum...

farkında olmayanlarınsa biran evvel farkına varmalarını temenni ediyorum...

 

şimdi bütün bu yazıp çizdiklerimizi kendi bilgi kalıpları içinde çok uçuk, çok anormal hatta imkansız görenler var... diğerleri ise zaten istesekte istemesekte iki farklı kutup oldular, yani olduk...

 

biz diyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti laiktir, laik kalmalıdır... birincisi bu ilke hepimiz için hayati önem taşıyor... ikincisi bu bizim sigortamız...

 

diyoruz ki, Türkiye üzerinde ve içinde büyük oyunlar oynanıyor, bunu oynayanların her ortamda adamları var ve onlar sözde din özgürlüğü adı altında antikemalist söylemlerle halkı devletine karşı, askerine karşı kışkırtıyor, bunu yapmayın diyoruz...

 

eğer gerçek bir sıkıntınız varsa bunu samimiyetle dile getirin yoksa takiye ile yuvarlak laflar üretmeyin...

 

işte iki farklı kutup, bir taraf Atatürk Cumhuriyetini bütün değerleri ile müdafaya hazır ve bu uğurda bütün teferruatları geride bırakanlar...

 

diğer yanda karşı devrimciler, fethullahçılar, bölücüler, ayrımcılar... laiklik karşıtları din üzerinden, devlet karşıtları etnik köken üzerinden propagandaya devam ediyor... ve hiç biri gerçeklerden söz etmiyor sanal sorunları gerçekmiş gibi halka empoze ediyor...

 

birde bütün bu olan biteni izleyen, anlayamayan, anlamak istemeyen, içinde bulunmak istemeyen, tenis maçı izler gibi kafasını bir o yana bir bu yana çeviren bu olanlara inanamayan insan seli var... işte bu gidişi onlar belirleyecekler...

 

karşı devrimciler,

 

"o dikenlere bu gül için katlanan"lar... katlandığınız gül size ne vadetti ki bu kadar beklenti içindesiniz... yeni hayatta sizi ve bizi ne bekliyor bizimde bilmemiz mümkünmü acaba?

 

sevgili gecekuşu çok açık, çok net anlatmış kafasındakiler ve endişelerini bende onunla aynı fikirdeyim ama bir türlü bu gülün dikenine katlananlardan alamadık bunun yanıtını...

 

hadi bizi yalanlayın, bu söylenenlerin hiç birinin olmayacağını söyleyin size rağmen olursada neresinde olacağınızı bilmek isteriz...

Gönderi tarihi:
bu vatan toprakları nasıl kazanıldı bilirsiniz..

bu hükümeti savunan yalan, yanlış, taraflı, mizah yada hiciv dolu yazılarla

eğilip bükülüp ..bin dereden su getirerek söz söyleyenlere

diyorum ki dosdoğru

 

bölücü ve tehlikecileri yanlış yerde arıyorsunuz..bir başınızı çeviripte kendinize,yanınıza bakın..

 

o güllerin adı var..kokusu başınızı döndürmüş olabilir ama dikenleri gerçek

..

 

orada adı geçen gül demokrasidir sevgili frozen.İlla ki açıkça yazmamı istediniz.Abdullah gül filan da değil.Dikenler ise onlarca yıldır ortaya konulamayan acılardı.Sevgili Bozan "Abdullah gül de olmayabilir" derken aslında o ince sızıntıyı göstermiş zaten.

M.A.ERSOY'a gelince;

Kara mizahı(kara mizah güldüren bir mizah değildir.İnsanın içini acıtan mizahtır)şiirlerinde kullanan çok nadir bir şairdir.Şiirleri gerçekten bire bir yabancı dillere çevrilebilse idi inanın ki dünya edebiyatında en üst sıralarda olması işten bile değildi.kaldı ki o yaşasa idi bu onun umurunda bile olmayacaktı.(eklemek istiyorum çok da dindar bir kişi)

Meselemiz şu defalarca yazdım.

AKP bu şeçimlerde demokrasi sorumluluğunu yüklenmiştir.İstesin yada istemesin.Gerçek demokrasiyi taşıma ve oturtma görevi verilmiştir.Konu bu kadar basit.Kim vermiştir neden vermiştir tartışmaları ayrı konulardır.Yoksa bu şekilde bir netice alabilirmiydi?

Bizlere düşen onun demokrasi adına yapacaklarına destek vermek,anti demokratik uygulamalarında ise sesimizi çok daha yüksek çıkarmaktır.çok daha sert eleştirmektir.

Türkiye de AKP nin tek alternatifi halktır.

Cevabını sandıkta vermiştir.Yanlış yapıldığını hissettiği takdirde karşısında durmayı da becerecektir.

Dikenler bile gül'ü engelleyemedi.

Gül açtı.

:)

Gönderi tarihi:

Sevgili Gugukçuk

 

keşke söylediğin kadar basit olsaydı herşey... inan bana hiçbirimiz temenni etmiyoruz halka karşı başka bir alternatif... ama şimdi bu halk gözlerini ve kulaklarını daha iyi açmadıkça ve geçecek 4 yıl içinde meclisten geçirilecek yasalarla telafisi sandıkta olmayacak kadar büyük sıkıntılar yaşayacak... yani hepimiz yaşayacağız...

 

bizim endişemizde var ve bizde halkız yani Akp'ye ve onların fikirlerine oy vermeyen halk... çok ciddi şeyler söylüyoruz, Türkiyenin kaderini belirlemeye kalkanlar ve iktidarda olanlar işsizlik, ekonomi, huzur, güven, birleştiricilikle ilgilenmiyor, onlar Atatürk ilke ve devrimleriyle uğraşıyor, rejim kavgaları başlatıyor, devletin kurumları ile çatışıyor, bölücülerle pazarlık yapıyor, devletin hazinelerini ve stratejik yerleri yabancıya satıyor, bütün kararları dışarıdan alıyor, bağımsızlığımızı satıyorlar diyoruz... bunların telafisini sandık karşılayacak mı? iktidardaki siyasi partinin yapması gerekenler bunlarmıdır?

 

ve Abdullah Gül, demokrasi kazandırmayacak bu ülkeye... bugüne kadar ne kazandırdı ki? bundan sonra ne kazandırabilir, olsa olsa yeni kavgalar ve yeni çatışmalar başlatırlar... halkı gererler, huzurluzluk çıkartırlar... onların hangi söylemi insanları daha çok birleştirdi? aksine bölmüştür...

 

dikenler gülü engellemez zaten, diken gülün bütünüdür... ve katlananlar ve tahammül edenler ona bugünler için katlandıklarını sayın bozanın ağzından ifade etmişler... dikene rağmen gül olmaz, dikenli gül olur... ama o dikene biz bugünler için katlanmadık... o bizim gülümüz değil...

Gönderi tarihi:
Sevgili Gugukçuk

 

keşke söylediğin kadar basit olsaydı herşey... inan bana hiçbirimiz temenni etmiyoruz halka karşı başka bir alternatif... ama şimdi bu halk gözlerini ve kulaklarını daha iyi açmadıkça ve geçecek 4 yıl içinde meclisten geçirilecek yasalarla telafisi sandıkta olmayacak kadar büyük sıkıntılar yaşayacak... yani hepimiz yaşayacağız...

 

bizim endişemizde var ve bizde halkız yani Akp'ye ve onların fikirlerine oy vermeyen halk... çok ciddi şeyler söylüyoruz, Türkiyenin kaderini belirlemeye kalkanlar ve iktidarda olanlar işsizlik, ekonomi, huzur, güven, birleştiricilikle ilgilenmiyor, onlar Atatürk ilke ve devrimleriyle uğraşıyor, rejim kavgaları başlatıyor, devletin kurumları ile çatışıyor, bölücülerle pazarlık yapıyor, devletin hazinelerini ve stratejik yerleri yabancıya satıyor, bütün kararları dışarıdan alıyor, bağımsızlığımızı satıyorlar diyoruz... bunların telafisini sandık karşılayacak mı? iktidardaki siyasi partinin yapması gerekenler bunlarmıdır?

 

ve Abdullah Gül, demokrasi kazandırmayacak bu ülkeye... bugüne kadar ne kazandırdı ki? bundan sonra ne kazandırabilir, olsa olsa yeni kavgalar ve yeni çatışmalar başlatırlar... halkı gererler, huzurluzluk çıkartırlar... onların hangi söylemi insanları daha çok birleştirdi? aksine bölmüştür...

 

dikenler gülü engellemez zaten, diken gülün bütünüdür... ve katlananlar ve tahammül edenler ona bugünler için katlandıklarını sayın bozanın ağzından ifade etmişler... dikene rağmen gül olmaz, dikenli gül olur... ama o dikene biz bugünler için katlanmadık... o bizim gülümüz değil...

AKP'nin fikirlerine mi oy verildi sanıyorsunuz sevgili sardunyam.Sadece tepki oyları idi.Eger gereksiz çıkmalar garip bindirmeler garip evlilikler olmasa idi bugün AKP oyları %5-15 oranında gerileyecekti.Bırakın tek başına iktidar olmayı belki de muhalefet partisi olacaktı.(Hani bazen bunlarında birilerinin oyunu olduğunu sanıyorumda ne ise)

Onlar Atatürk ilke ve devrimleri ile uğraşıyorlar diyorsunuz.Kimler uğraşmadı ki?Sistematik bir şekilde onlarca yıldır müthiş ince zekası bir kenara ittirilerek

istedikleri gibi Bir ATATÜRK yaratmadılar mı?

Yok leblebi ile nasıl rakı içtiğini,aşklarının kimler olduğunu,sigarayı nasıl sevdiğini anlattılar.

Düşünebiliyormusunuz 2007 yılında 10.cu yıl marşını çoşku ile söyleyenler kaybedilen onlarca yılın ağıtını çocuklarına mı söylettirecekler?

Bu cografyada gözü olan bircok ülke olacaktır.Asıl bizi üzen bir tane bile körfezimizin temiz kalmadığı,tüm sanayi atıklarından mamul bir iç denizimizin olduğu ve artık civalı balıkların bile pahalı olduğu ülkemizde bunları hayata geçirenlerinde bizden olduğudur.

Canakkale üzerine ne destanlar yazanların Ayvalık'tan aşağıda talan edilmiş dünya tarihine bir kelime bile söylememeleridir biz asıl bu hallere getiren.

Öyle bir halkız ki Erdek'e giderken sırat koprüsünden geçtiğimizi görürüz.

sagımızda cehennem solumuzda guneş ve erdek.

Her nedense hiçte sesimiz çıkmaz.

Yağmalanmış kaderimize yeniden sahip olabilmemiz için o gül'ün açmasını bekledik sevgili sardunyam.

Kendi adıma diliyorum ki o gül,beklenen sevgileri oluştursun,beklenen yada özlenen birliktelikleri,gücü üretsin.

Dogru olanların yanında, olmayanlarında karşısında olmayı göstersin.

Bu iktidar belirli bir zaman sonra gidecektir ama bundan önceki iktidar rahatına da sahip olmayacağı bir gercektir.

Ama gül'ü açtıran güç,geleceği de ışıklandıracaktır.

Bundan sonra muhalefetler bile farklı olacaktır.

Ayakları yere değen akılcı her düşünce gerekli tarafı ciddiye alınmayan bu halktan gerekli desteği görecektir.

Gönderi tarihi:

sevgili gugukcuk

siz gül dediğiniz demokrasinin geldiğini düşünüyorsanız..benim size söyleyecek sözüm yok zaten..

 

akp hükümeti'nin yaptıklarını ne kadar yazarsak yazalım dönen plak hep aynı yerde takılıyor..ve tek bir cevap yok..

iktidara nasıl geldikleri açık ve net ortadayken hangi demokrasiden bahsediyorsunuz ki siz..

yada gelecek günlerden umut içinde söz edebiliyorsunuz..

nerde dürüstlük.. nerde akp..nerde demokrasi..

 

yaşayıp göreceğiz birlikte,yeni hayat denen bu eski hikayeyi..

Gönderi tarihi:
AKP'nin fikirlerine mi oy verildi sanıyorsunuz sevgili sardunyam.Sadece tepki oyları idi.Eger gereksiz çıkmalar garip bindirmeler garip evlilikler olmasa idi bugün AKP oyları %5-15 oranında gerileyecekti.Bırakın tek başına iktidar olmayı belki de muhalefet partisi olacaktı.(Hani bazen bunlarında birilerinin oyunu olduğunu sanıyorumda ne ise)

Onlar Atatürk ilke ve devrimleri ile uğraşıyorlar diyorsunuz.Kimler uğraşmadı ki?Sistematik bir şekilde onlarca yıldır müthiş ince zekası bir kenara ittirilerek

istedikleri gibi Bir ATATÜRK yaratmadılar mı?

Yok leblebi ile nasıl rakı içtiğini,aşklarının kimler olduğunu,sigarayı nasıl sevdiğini anlattılar.

Düşünebiliyormusunuz 2007 yılında 10.cu yıl marşını çoşku ile söyleyenler kaybedilen onlarca yılın ağıtını çocuklarına mı söylettirecekler?

Bu cografyada gözü olan bircok ülke olacaktır.Asıl bizi üzen bir tane bile körfezimizin temiz kalmadığı,tüm sanayi atıklarından mamul bir iç denizimizin olduğu ve artık civalı balıkların bile pahalı olduğu ülkemizde bunları hayata geçirenlerinde bizden olduğudur.

Canakkale üzerine ne destanlar yazanların Ayvalık'tan aşağıda talan edilmiş dünya tarihine bir kelime bile söylememeleridir biz asıl bu hallere getiren.

Öyle bir halkız ki Erdek'e giderken sırat koprüsünden geçtiğimizi görürüz.

sagımızda cehennem solumuzda guneş ve erdek.

Her nedense hiçte sesimiz çıkmaz.

Yağmalanmış kaderimize yeniden sahip olabilmemiz için o gül'ün açmasını bekledik sevgili sardunyam.

Kendi adıma diliyorum ki o gül,beklenen sevgileri oluştursun,beklenen yada özlenen birliktelikleri,gücü üretsin.

Dogru olanların yanında, olmayanlarında karşısında olmayı göstersin.

Bu iktidar belirli bir zaman sonra gidecektir ama bundan önceki iktidar rahatına da sahip olmayacağı bir gercektir.

Ama gül'ü açtıran güç,geleceği de ışıklandıracaktır.

Bundan sonra muhalefetler bile farklı olacaktır.

Ayakları yere değen akılcı her düşünce gerekli tarafı ciddiye alınmayan bu halktan gerekli desteği görecektir.

 

evet akp nin fikirlerine oy verilmiştir... halk daha dindar adamlar görmek istiyor... bakın Fethullah GÜLen'in ağzından: halkımız dindar yönetici sever, dinine bağlıdır, dindar polis, dindar asker, dindar vekil görmek ister... evet halk dindara güvenmektedir hemde gözü kapalı, çünkü halka yıllardır empoze edilen ve büyük bir halüsinasyon görmesine sebep olan dindar adamın ezikliğidir... dini bilgisi ilmihallerden ileri gitmeyen insanlar için dindar adamlara oy vermek Allah'a hoş görünmek için yapılmış seçimdir...

 

ne tepkisiymiş bu; verilen tavizlere, saman altından yürütülmüş gizli anlaşmalara, stratejik hatalara karşı diğerlerinin neler oluyor demesine karşı verilen tepki mi? hangi gereksiz çıkışlar; laik ve demokratik cumhuriyete karşı yürütülen sinsi planlar var diyenlere karşı mı? bunlar hangi akla hizmet ediyorlar öyle ise... eğer halk laikliğe karşı, demokrasiye karşı, cumhuriyete karşı tepki gösterdiyse buna söyleyecek söz yok... demek ki halka nasihat değil müsibet gerekiyor... o zaman bizim söylediklerimiz tek tek gerçekleşirken aynı halkın neye tepki göstereceğinide birlikte göreceğiz...

 

evet birileri için başka bir Atatürk var olabilir ama birileri için gerçek Atatürk var ve bütün fikirleriyle, bıraktığı mirasıyla bizim Atatürkümüz ve biz bugün ona her zamankinden daha sıkı sarılacağız, eğer halk buna tepki gösteriyorsa günü geldiğinde kendi geleceğine nasıl bir kazık attığınıda kendisi anlayacaktır... işte o gün bütün bu gereksiz çıkışlar denilen şeylerin hayati manada ne kadar önem taşıdığı da anlaşılacaktır ama geri dönüşü olacak mı?

 

yağmalanmış kaderimize hangi politikası ile sahip çıkacak o gülü açtıran zihniyet? sizin kıyılarınızla, yanan ormanlarınızla, harab edilen tarihi eserlerinizle, ülke bütününüzle, kültürel gelişiminizle, çağdaşlaşmayla ilgili nasıl bir politika yürüttülerde siz tatmin oldunuz? kıyılarınızı ve limanlarınızı rumlara açmak için her türlü gayreti gösteren akp mi kurtaracak geleceğinizi? kürt meselesi diye bir mesele kalmamışken ve terör bitme aşamasındayken çıkıp "kürt meselesi benim şahsi meselemdir" diyen başbakan mı birleştirecek bu toplumu, cumhuriyete 1. ve 2. cumhuriyet diyen zihniyetmi demokrasi getirecek? kime göre? yaptıkları hangi anlaşma bize bir gelecek kazandırıyor biz taviz vermekten başka bişey kazandık mı? bu söylediğiniz şeylerin hiç bir inandırıcılığı ve gerçekliği yok siz sadece temenni dile getiriyorsunuz keşke öyle olsaydı ama ortada çok büyük bir takiye var ve bu işi böyle götürüyorlar...

 

halk kendisine tepki vermiştir eğer bir tepki verdiyse...

 

gülü açtıran geleceğinizi nasıl ışıklandıracak hepbirlikte göreceğiz... bundan sonra Çankaya kürtçülere, dincilere yani bu toplumun kanını emenlere açılmıştır... buyrun daha dindar (!) adamlar demokrasi getirecek ve ayaklarınız yere daha sağlam basacak... Ve malesef Çankaya kapısı geçici bir süre Cumhuriyetçilere ise kapanmıştır... -_-

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.