Φ Senyour Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2007 30 bölümlük meşhur et-Tasrif Limen Acize Ani’t-Telif isimli ‘Tıp Ansiklopedisi’ni oluşturmak için Zehravî’nin (936-1013) tam 50 yılını harcadığını ve bu kitabın Orta Çağ Avrupa cerrahisinin temel eseri haline geldiğini... İbn-i Sina’nın (980-1037) el-Maadin adı altında mineralojinin temellerini okuttuğunu... Kadife ile beraber dokuma tekniğinin Müslüman tekstilciler tarafından Avrupa’ya tanıtıldığını... Orta Çağ Avrupasında 12-14. yüzyıllarda Müslüman ilim adamlarından yapılan tercümeler dışında kayda değer ilmî bir eserin bulunmadığını... Günümüzdeki ile tıpatıp aynı olan Trigonometri tablolarının, 1000 sene önce büyük İslâm âlimi Battanî (858-929) tarafından meydana getirildiğini... Ferganî’nin (850-895) kaleme aldığı “Gök Kürelerinin Hareketleri” kitabının Avrupa’da tam yediyüz sene tek otorite olarak okullarda okutulduğunu... Coğrafyacı ve haritacı İbn-i Havkal’ın (10. yy.) dünya coğrafyasını yazmak için tam otuz sene seyahat ederek bilgi topladığını ve bu topladığı bilgilerle “El-Mesalih ve’l-Memalik” adlı meşhur eserini yazdığını... Güney Rusya, Hindistan ve Anadolu hakkında ilk ayrıntılı bilgilerin Müslüman coğrafyacılar tarafından kaleme alındığını, Çin’in resmî haritasının bile 14. yy’da Müslüman haritacılar tarafından yapıldığını... Günümüz Matematiğine cebirin “el-Cebr ve’l-Mukabele” adlı eseriyle Harizmî (780-850) tarafından kazandırıldığını... Zamanın en geniş ilaç yapım laboratuarının el-Vahidî tarafından bilim dünyasına kazandırıldığını... Nijer Irmağı hakkında en eski doğru ve detaylı bilgilerin Mes’ûdi’ye (?-956) ve Volga nehri hakkındaki ilk detaylı coğrafî bilgilerin Bağdat halifesi tarafından 921 yılında araştırma için gönderilen İbn-i Fadlan’a (10. yy.) ait olduğunu... Reşidüddin’e(1280-1318) ait “Câmî et-Tevarih” isimli kitabında 14. yy’da kapsamlı bir şekilde Çin tarihinin işlendiğini... Batının eczacı nedir bilmediği 9. yy’da sadece Bağdat’ta 60 eczacının reçete ile ilaç verme uygulaması yaptıklarını... 9. yy’dan başlayarak tam 600 sene dünyanın herhangi bir yerinde bilim tahsili yapacak herkesin “bilim dili” olan Arapça’yı öğrenmek zorunda olduğunu... Tarihte ilk defa gezici klinik servisinin 11. yy’da Müslümanlar tarafından oluşturulduğunu... Batılı bütün bilginlerce dünya düz kabul edilirken, dünyanın yuvarlak olduğunu, Harizmî’nin “Kitab el-Suret el-Ard” kitabında 9. yy’da ispat ettiğini... Sorbon Üniversitesi talebelerinin 19. yy’a kadar, İbn-i Sina’nın “el-Kanun fi’t-Tıp” kitabından imtihan olmadan mezun olamadıklarını... Asıl adı Ebu Yusuf Yakup bin İshak olan ve Avrupa’da “Al-Kindus” lakabıyla tanınan Kindî’nin (796-872) çeşitli konularda 265 ayrı bilimsel ders kitabı yazdığını... Kıta kaymaları, epirojenez, orojenez ve levha tektoniğine ait ilk bilgilerin 10-12. yy’da yaşamış Müslüman jeologlara ait olduğunu.... “Sinüs Teorisi” ve çok bilinmeyenli denklemlerin Müslüman matematikçilerce ilim dünyasına kazandırıldığını... BİLİYOR MUYDUNUZ? Jeo. Müh. Nevzat BAYHAN Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Tabii ki ve fazlası da var... Sürekli olarak kuzeyden gelen Got akınlarının baskısıyla Avrupa'da bilim ve felsefe diye bir şey kalmadığı ve her şeyin vahşi bir savaştan ibaret kaldığı biliniyor. Bu akınlar da Doğu'dan gelen Hun akınları sonucu Got krallıklarının sarsılması yüzünden oluşan global bir domino etkisinin sonucudur. Sonunda Got kralı Alaric Roma'yı ele geçirdi ve yağmaladı, yakıp yıktı. Bunun ardından Avrupa yüzyıllar süren bir karanlığa gömüldü. Ortaçağ bugün hiç bir Avrupalının ürpermeden ve soğukkanlılığını kaybetmeden hatırlamak istemediği bir karanlık dönemdir. Aynısını Moğol akınları ile İslam dünyası yaşamıştır. Moğollar çekirge sürüleri gibi geçtikleri her yeri yakıp yıkarak o günkü medeniyet merkezi Bağdat'a geldiler ve Bağdat tarihinin en korkunç yıkımına tanık oldu. Bağdat kütüphanesi nehire döküldü ve yakıldı. Bu katliamda hangi bilinmeyen ve tek nüshası olan kitapların yok olduğu bilinmiyor. Avrupa'nın tersine İslam dünyası bu şoktan henüz çıkabilmiş değildir. İşin garip tarafı, Gotların torunları kabul edilen Almanların bir kez daha Avrupa'yı büyük bir yıkıma götürmelerinin ardından Avrupa'nın hiç bir şey olmamış gibi yeniden küllerinden doğan efsanevi Anka kuşu gibi daha güçlü olarak sahneye çıkmasıdır. İkinci dünya savaşının tarihin kaydettiği en büyük yıkım ve katliam olduğu kuşku götürmezdir. Bugün izi bile görülmüyor... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.