Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

i. MELİH GÖKÇEK


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Ya bu adamın hangi yaptığından bahsetmek lazım ilk önce onuda bilmiyorum.

 

İki senedir kendi uzmanların seni uyaracak. Kuraklık tehdidinden Ankarayı susuzluk tehlikesinin beklediğinden önlem alınmasından bahsedecek. Sana bir proje getirecekler. Sense bu projeyi iptal edip yerine metro projesine yöneleceksin. Neden çünkü eğer kuraklık olmazsa bu önlem projesi sana populist bir yarar sağlamaz. Ama metro projesinde şaşalı açılışlar vs yapabileceğin için iyi bir seçim yatırımı olur.

 

Neyse tabi uzmanlar yanılmayacak ve kuraklık baş gösterecek bu sefer çıkacaksın sanki Ankaralılarla dalga geçer gibi

 

"Bizim bir suçumuz yok, Allah'ın böyle bir felaket vereceğini kimse tahmin edemezdi, vatandaşlar yağmur duasına çıksın çözüm bu" diyeceksin.

 

Aynen depreme karşı hiçbir önlem almayıp, düzensiz yapılaşmaya sesini çıkarmayıp, deprem oluncada "Allah'ın takdiri elimizden ne gelirki" diyen zihniyetin aynısı.

 

Yani net olarak iki zihniyette suçu Allah'a atmış oluyor başka bir şey değil.

 

Sana önce tedbir sonra tevekkülü öğretmedilermi?. Ankaraya Peluş ayıcıkların vs olduğu " harikalar diyarı" gibi "elzem!" projeler yerine, yerli yabancı elli tane uzmanın uyardığı kuraklığa karşı önlem almak senin görevin değilmiydi ?

 

Yeni kerbela projen ankarada hayata geçmiş oldu. Başka bir büyük başarıylada tarihe geçtin. Kuraklık çeken bir ilde sel felaketi yaratmayı başarabildin.

 

Yine kendi uzmanların mühendislerin seni, "borularda tüm su çekildikten sonra sıcaktan kuruyan borulara tekrar su verilince patlayabilir" diye uyarıyor yine sallamıyorsun ve susuzluktan kavrulan bir şehirde sel felaketi yaratmayıda becerebiliyorsun.

 

Ondan sonra çıkıyorsun "bunlar yıpratma kampanyaları" diyorsun.

 

Yoo ben eminim, sen yine %60 oy alır Ankara'ya belediye başkanı seçilirsin. Sana oy verenler yine ağlar "buradan yetkililere seslenir" , sonra yine unutur oy verir.

 

Sana pek bir lafım yok Sayın Gökçek sen gerçekten seni seçenlere yakışır bir Belediye Başkanısın.

Gönderi tarihi:

KERBELA FACİASI

 

Ankara’da yaşayan insanların, sorumsuz bir belediye ve onun başındaki şahıs yüzünden günlerdir çektikleri, kitaplara konu olacak bir hadise.

Size önce dünkü gazetelerin manşetlerinden, başlıklarından örnekler vereyim. Olayın özü burada yatıyor:

 

Hürriyet: "Gökçek, banyo yapmayın, başınızı yıkayın. Tek çözüm Rabbimin yağmur vermesi dedi!" (Daha önce de tatile gidin demişti!)

 

Bugün: "Susuzluğun suyu çıktı. Başkentteki su krizi ürperten boyutlara ulaştı. Susuz kalan hastaneler hasta kabul etmiyor, ameliyatlar iptal ediliyor. Memurlara öğle yemeği servisi kaldırıldı, restoranlar tuvaletlerini kapattı, rögarlardan pis kokular çıkıyor. Halk kuyulara akın etti."

 

Zaman: "Susuz kalan başkentte sağlık alarmı. İshal vakalarında artış. Başhekimler salgın uyarısında bulundu."

 

Vatan: "Başkentte susuz yaz kábus oldu. Hayat durma noktasına geldi. Ameliyatlar durdu, sokaklar koktu. Hastalar taburcu ediliyor. Umumi tuvaletlere kilit vuruldu. Salgın hastalık uyarısı yapıldı.

 

Hürriyet Ankara Eki: "AKP’den milletvekili seçilen DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu, istense Ankara’ya su getirirdik dedi ve Melih Gökçek’i eleştirdi."

 

Cumhuriyet: "Ankara’da ameliyatlar erteleniyor, halk isyan ediyor, büyükelçilikler şaşkın. Başkentte su çilesi. Çeşmelerde kuyruk oluşturan Ankaralılar Gökçek’e ateş püskürüyor. Gökçek salgın hastalık olursa sorumlusu ben değilim dedi. Bir AB diplomatı, yaşananların şaşkınlık verici olduğunu söylerken, bir Arap diplomat bizde de su yok ama su kesintisi olmaz dedi."

 

Akşam: "Bir bu eksikti! Susuzluk nedeniyle birçok kamu kuruluşu, personeline yemek veremiyor."

 

Birgün: "Lağım içirecekler. Susuzluk sorununa çözüm olacağı iddia edilen Kızılırmak suyunda çevresel atık ve kanalizasyon var. Gökçek suç işliyor."

 

Yeniçağ: "Salgın paniği. Susuzluktan kıvranan Ankara kokmaya başladı."

 

Milliyet: "Başkentte Gökçek afeti. Ankara’dan manzaralar... Gökçek, bütün dünya Müslümanlarının Ankara için dua etmesini istedi!"

 

Sözcü: "Ankara koktu. Bir haftadır suyun akmadığı başkentte hayat çekilmez hale geldi. Vatandaş bir damla su için çırpınıyor. Melih Gökçek’e tepkiler sürüyor."

 

Radikal: "Kurumların önerileri yıllarca duymazdan gelindi. Gökçek, Ankara’yı nasıl susuz bıraktı? DSİ defalarca uyardı, susuzluğu önleyecek proje ihale bile edildi. Ancak kaynak yok diyen Gökçek, ASKİ’nin paralarını yol ve kavşaklar için harcadı."

 

Dünkü gazetelerin manşetleri ve başlıkları, Ankara’da milyonlarca insanın yaşadığı inanılmaz rezaleti zaten gözler önüne seriyor.

 

* * *

 

Bu rezaletten bire bir sorumlu olan şahıs ekranlara çıkıyor, güya kendini savunuyor ve bu gerçekleri dile getirenleri suçlamaya kalkışıyor! O kadar ki, susuzluğun sorumlusu olarak, beş yıl boyunca kendi partilileri tarafından yönetilen DSİ’yi gösteriyor.

Ana su borularının patlamasında suçladığı ise, yine kendi partisinden olan Yenimahalle Belediyesi! Boruları suyun yanlış ölçülen basıncı değil, onların iş makineleri patlatmış!..

 

Ve sonuçta işin Allah’a kaldığını kabul ediyor, tüm dünya Müslümanlarını Ankara’nın su sorunu için dua etmeye çağırıyor. O Müslümanların yapacak başka bir işi yoksa, elbette dualarını bizden esirgemeyeceklerdir!

Bu görülmemiş pişkinlik sonrasında acaba yüce Allah kendisine demez mi ki, "Ey kulum, bugüne kadar ayakta uyudun ve paraları çarçur ettin. Su sorununu çözmek yerine cilalı, gösterişli işlere yöneldin. Sen görevini savsakladın, şimdi benim adımı ağzına alma."

 

Ankara’da olanları, boşa harcanan, heba edilen trilyonları, kişisel ve siyasal çıkar için kullanılan paraları burada defalarca yazdım.

Şimdi su sorunu patladı ve kendisinin cilası kazındı. Yazdıklarımızın, uyarılarımızın, çarçur edilen paraların, ihmalciliğin, vurdumduymazlığın doğru olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Üstelik hem biz rezil olduk, hem de dünyaya rezil olduk!

 

11.08.2007, Hürriyet

Gönderi tarihi:

ŞARIL şarıl bedava su varken, baraj yapacağına, dünyanın en uzun borusunu döşeyip, taaa Rusyalardan en pahalı gazı getiriyor... Depo yok.

 

Depo var... Su yok.

 

Suyu bulsa...Boru yok.

 

Boru döşese, o döşeyene kadar zaten su kuruyor.

*

Yani darılmayın ama, hakikaten Allah cezanızı versin be kardeşim.

*

Bakıyorum televizyonlara... Şöhret olmuşsun yahu!

BBC, CNN hep seni gösteriyor.

Akmayan çeşme başında, elindeki boş bidonu kameraya sallayarak, "elim kırılsaydı" diye bağırıyorsun.

*

Hiç bağırma.

Senin paranla sana köfte ekmek ısmarladılar, hizmet sandın... Sudan ucuz senin oyun.

Hiç bağırma.

*

 

Düşün şöyle bir...

Maazallah CHP-MHP iktidar olsaydı, ne diyeceklerdi?

 

"Uğursuz bunlar..."

"Bereketsizler..."

"Geldiler, kuruttular..."

 

Demeyecekler miydi?

Diyeceklerdi.

 

Sen de kafanı emme basma tulumba gibi sallayarak, "he valla" demeyecek miydin?

Diyecektin.

 

Hatta, şu anda tek satır bile susuzluktan bahsetmeyen liboşları, satılık kalemleri okuyup okuyup, "******** bu laikler" demeyecek miydin öfkeyle?

Diyecektin.

Hiç bağırma.

*

Bak şimdi sen, çoluk çocuk kokarcaya döndün, Afrikalılar gibi fellik fellik yıkanacak dere arıyorsun...

Senin sırtından koltuk sahibi olanlar, borsa vurgunu yapanlar, ihale kapanlar, dolar-faiz volisi vuranlar ise, Perrier’le San Pellegrino’yla jakuzide banyo yapıyor, köpük köpük.

*

Reina’da sular kesik mi sanıyorsun, a benim bidon kafalım?

*

Şimdi iyi dinle...

 

Yap elini yumruk.

Şeytan kulağına kurşun der gibi vur bakayım kafana iki defa...

Ne duydun?

"Donk donk" di mi?

*

Sen önce onu doldur.

Su kolay.

 

Y.ÖZDİL, 13/08/2007 Hürriyet

 

Sevgili Yılmaz ÖZDİL'i özlemiştik :)

Gönderi tarihi:

komedik bir durum bize has bir durum.

 

kandil günüydü galiba nihat genç sky türk teki konuşmasında şöyle bir şey söyledi,

"şuanda ankarada milyonlarca cenabet var bunun günahı vebalini kim çekecek" dedi.

 

dualarda kabul olmaz :D

 

canım suları hepsini melih mi içti alla allaaaa :D :D

 

ama tek suçlu o değil .

Gönderi tarihi:

Bazı bilimsel kuruluşlar uzun süreden beri küresel ısınmaya bağlı kuraklık tehlikesinden bahsediyorlardı.Hatta hiçbir tedbir alınmadığını ilave ediyorlardı.Benim gibi sade vatandaşlar bu uyarıları duyduğumuz halde siyasal ve belediye yetkilileri duymadılar mı?Birkaç Afrika ülkesi hariç dünyanın hiçbir başkentinde su problemi yokmuş.Gene kendimize özgü rekorları kırıyoruz.Su ve elektrik modern yaşamın en önemli unsurlarıdır.Elimi yıkayacak su olmadıktan sonra makro ekonomik rakamların ne önemi kalır?

Gönderi tarihi:

Birde bu adam. Çıkıp, "şu şu bölgelerde sırf beni zor duruma düşürmek için, ideolojik mantıkla fazla su tüketiyorlar o yüzden kesinti yapmak zorunda kalıyoruz" demiyormu.

 

"İnsanlar tasarruf yapsın" dan önce. Sen yıllarıdır insanların su faturalarına önlemler ve yatırımlar içinde meblağ ekliyorsun ve onlardan parayı peşin tahsil ediyorsun. Ve niye yatırımını yapmıyorsun. İnsanlar yıllardır tasarruflarını peşin tiko para olarak yaptılar zaten.

 

Sen müteahitle "kişisel nedenler" le anlaşamayıp projeyi askıya alıyorsun. Kuraklık başlayınca suçu önce Allah'a sonrada, DSİ ye atıyorsun.

 

Sana 2 yıldır kuraklık tehlikesine ilişkin raporlar verildimi? verildi. MÜhendisler kuraklığa önlem olarak alternatif projeler sundular mı? sundular. Herhangi bir önlem aldınmı? Hayır.

 

"Yüce Allah'ın böyle bir felaket vereceğini benim naçizane aklım tahmin edemezdi"

 

Yani türkçesi. Ben kardeşim, bu tehlikeyi önceden bal gibi biliyordum. Ama peluş ayıcıklardan park yapmak, metro projeleri gibi, populist ve kısa vadede bana ve partime prim verecek projelere yöneldim. Bu tehlikeyi ve önlem projelerini iplemedim. Kuraklık gelincede, "Allah'ın işi elden ne gelir" diyerek nasıl olsa benim seçmenim bunu yer garantisiyle hareket ettim.

 

bundan ibaret.

 

 

Ankaragücü trübünlerindeki güzel slogan "Ahmet Dursun, Gökçek Gitsin"

Gönderi tarihi:

melih gökçek ikide bir televizyona çıkıp ona buna laf yetiştirecegine işine odaklansaydı başına bunlar gelmezdi belki.

büyük lokma yut ama büyük konuşma demişler, dogru söze ne denir ki?

melih gökçe'ge iyi bir ders olmuşdur umarım bu su açmazı.

Gönderi tarihi:

Önce belediye çalışanlarını izne çıkarıp, memleketlerine göndermeyi akıl etti.

 

Sonra sayı gözüne küçük gelince Ankaralıları tatile göndermeyi keşfetti.

 

Bunun için para lazımdı, parasız birşey bulması gerekiyordu; hemen buldu: "Banyo yapmayın, saçınızı yıkayın"

 

Yahu büyük adam bu İ.Melih, zoru başardı ve fizik kurallarını alt üst etti en sonunda. Duş alırken (su bulabilenler için) ayaklarınızı kovaya sokun, toplanan suyu tuvalete dökün. Hey yavrum heeeeeey, iki ayağıyla kovaya girdi, suyu da içine doldurdu.

 

Sen ne güzel bir insansın İ.Melih :)

 

Allah seni seçmeninden ayırmasın.

Gönderi tarihi:
melih gökçek ikide bir televizyona çıkıp ona buna laf yetiştirecegine işine odaklansaydı başına bunlar gelmezdi belki.

büyük lokma yut ama büyük konuşma demişler, dogru söze ne denir ki?

melih gökçe'ge iyi bir ders olmuşdur umarım bu su açmazı.

 

Evet bu dersden sonra birde yeni cumhurbaskani adayimiz geldimi artik o koltuktan kimse onu ayiramaz.?

 

13.sene az geldi.!

 

yok böyle bir örnegi dünyada..

 

biz neymisiz toplum olarak birde bizler japonyayi örnek veriyoruz bak nasil istifa ediyorlar faso fiso ,bla bla

 

hepsi bosmus , gercekten azinlikta olan bizlermisiz.?

 

kusura bakmayin...

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:
Evet bu dersden sonra birde yeni cumhurbaskani adayimiz geldimi artik o koltuktan kimse onu ayiramaz.?

 

ne alaka şimdi.

sapla samanı birbirine karıştırmayın.

senin mantıgınla ankaralılar susuz kalmak için mi Melih'i seçtiler.

biraz tutarlı olun..

selametler.

Gönderi tarihi:

ÖZÜR DİLEDİ

 

"Aralığa kadar tasarruf yapmak zorundayız. Aksi takdirde kesintileri tekrar gündeme getirmek zorunda kalabiliriz. Ancak aralığa kadar suyu keseceğimizi sanmıyorum" diyen Gökçek, su kesintileri sırasında ana hatlarda meydana gelen boru patlamaları için de Ankaralılardan özür diledi. Gökçek şunları kaydetti:

"Patlamaların akabinde Ankara'ya yeterince su vermeye çalıştık. Üst üste ayın 11, 12, 13'ünde kuyuları da dahil edersek 930 bin metreküp su verdik. Ayın 15'inden itibaren ise rakamlar düşmeye başladı. 15'inde 700 bin, 16'sında 700 bin, 17-18'inde 670 bin metreküplere düştü. Ankaralılara ha gayret diyorum. Allah'ın izniyle, biraz daha gayret edersek bu rakamlar 600 binlere kadar düşecek ve Ankara'nın herhangi bir şekilde su kesintisine ihtiyacı kalmayacak. Tasarrufu bu patlaklardan önce yapsaydık, zaten herhangi bir şekilde kesintiye gerek kalmazdı."

20-08-2007,Milliyet Ankara.

 

Vah vaaah, iş bilir başkanın düştüğü duruma bak sen!!! İşi Allah'a havale etmekle olmuyormuş demek ki, yağmur duasına gelmeden önce, kovadan leğenden bahsetmeden önce işe bilerek yaklaşmak gerekiyormuş.

Neymiş?

Özür dilemişmiş.

Allah seni seçmeninden ayırmasın İ.Melih. Ne müthiş görev adamı olduğunu herkes daha iyi görsün artık.

Gönderi tarihi:

bu kadar büyük bir planlama hatasını özel sektördeki bir yönetici yapsa meslek hayatı bitmişti.13 yıl ankara bld başkanlığı yaptıktan sonra melih gökçeğin geldiği nokta tam bir fiyaskodur. insan içine çıkamaması gereken bu kişi ,hala tv lere çıkıyor,hala saldırgan,hala pişkin,hala binbirtürlü demogaji.sırada istanbulda var. seçenler sonuçlarına katlansınlar diyesim geliyor ama diyemiyorum. nazımın-akrep gibisin kardeşim-şiiri ni söyleyebiliyorum sadece.

Gönderi tarihi:
nazımın-akrep gibisin kardeşim-şiiri ni söyleyebiliyorum sadece.

 

Sevgili deniz, ne güzel düşünmüşsün. Ben de çok severim o şiiri. Yeri gelmişken duymamış arkadaşlarımızla da paylaşalım.

 

DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU

Akrep gibisin kardeşim,

korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.

Serçe gibisin kardeşim, serçenin telaşı içindesin.

Midye gibisin kardeşim, midye gibi kapalı, rahat.

Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.

Bir değil,beş değil,yüz milyonlarlasın maalesef.

Koyun gibisin kardeşim,

gocuklu celep kaldırınca sopasını sürüye katılıverirsin hemen

ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.

Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,

hani şu derya içre olup deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.

Ve bu dünyada, bu zulüm

senin sayende.

Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer

ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak

kabahat senin,

— demeğe de dilim varmıyor ama —

kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

1947

  • 1 yıl sonra...
Gönderi tarihi:

İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için 5 ayrı soruşturma izni verdi. Bunun üzerine Gökçek, açılan soruşturmalarla ilgili hurriyet.com.tr'ye değerlendirmede bulundu.

''Bu bir soruşturma değil, rutin bir olay. Ama sanki İçişleri Bakanı talimat vermiş gibi gösteriyorlar. Böyle bir talimat yok.

Olay şu: Biri TKP'nin şikayet dilekçesidir. Dilekçe rutin olarak işleme konulmuştur. Diğeri Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası'nın şikayetidir. İçişleri Bakanlığı 'bunun bir işleme tabi olmasına gerek yoktur' kararı aldı. Bunun üzerine Danıştay'a gittiler. Danıştay 'soruşturulsun' kararı aldı. Yani rutin bir işlem. Ama sanki benimle ilgili büyük bir soruşturma başlatılmış gibi bir hava estiriliyor.''

 

 

 

1-2-3

Tıpppp!

  • 4 ay sonra...
Gönderi tarihi:

GÖKÇEK DALGA MI GEÇİYOR?

 

Ankara Belediyesinin, metro ve otobüs ücretlerine yaptığı yüklü zamma mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Melih Gökçek bu karar üzerine bilet fiyatlarında bir kuruşluk indirime gitti. Piyasada bir kuruş kullanılmadığı için göstermelik indirimin etkisi olmayacak.

var RelatedNewsLinkR; var RelatedNewsLinkSignR; RelatedNewsLinkR=document.URL; RelatedNewsLinkSignR=RelatedNewsLinkR.indexOf("NEWS1"); if(RelatedNewsLinkSignR!=-1) { document.getElementById('ilgiliHaberlerM').style.display='none'; } spacer.gifANKARA - Ankara Büyükşehir Belediyesi, metro ve otobüs ücretlerinde ‘’Bir kuruş’’ indirime gitti. Ankara 9. İdare mahkemesi, ulaşım zammı için açılan dava sonucu ‘’Yürütmeyi durdurma” kararı vermişti. Mahkeme kararını göstermelik olarak uygulayan Ankara Büyükşehir Belediyesi, EGO otobüsleri, metro ve Ankaray'da çok binişli kartlarda tek biniş ücretini 1,40 liradan 1,39 liraya, tekli binişlerde ise 1,70 liradan 1,69 liraya indirdi. Ancak piyasada bir kuruş kullanılmadığı için bu göstermelik indirimin de hiçbir etkisi olmayacak.

 

Ankara’da, 15 Ekim 2008’de, EGO otobüsleri, Metro ve Ankaray'da çok binişli kartlarda tek biniş ücreti 1.20 liradan 1,40 liraya, tekli binişlerde ise 1.40 liradan 1,70 liraya çıkarılmıştı. Bu zamlara Tüketici Dernekleri Federasyonunca (TÜDEF) “Yürütmenin durdurulması ve zammın iptali” talebiyle dava açıldı. Ankara 9. İdare Mahkemesi de ‘’Yürütmeyi durdurma” kararı aldı.

 

AKAY DA HASSAS AMA…

Akay Kavşağı için 15 yıl sonra gelen mahkeme kararını (Yargıya uymak zorundayım) diyerek kavşağı kapatmak isteyen Melih Gökçek, ulaşım zammı için 20 Temmuz 2009’da verilen yürütmeyi durdurma kararını ise bir ay sonra ‘’Bir kuruş’’ indirim olarak uyguladı. Mahkemede, zammın iptali davası ise sürüyor.

 

ÖDP Ankara İl Başkanı Cevat Özdemir, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşımda 1 kuruşluk indirime gitmesinin “halkla dalga geçmek” anlamına geldiğini belirtti. (Gazeteport)

Gönderi tarihi:

 

Gökçek'e suç duyurusu

"Melih Gökçek mahkeme kararını uygulamadı.."

 

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Ali Çetin, EGO’ya yapılan zamlar hakkında Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve EGO genel Müdürü Ömer Ulu hakkında mahkeme kararını uygulamadıkları gerekçesiyle Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.

 

Çetin yaptığı açıklamada, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, geçen yılın Ekim ayında ulaşım hizmetlerine yapmış olduğu zammın hukuka, hakkaniyete, külfetlerin adil dağıtılması ilkesine ve kamu yararına aykırı bulunduğu için Ankara 9. İdare Mahkemesi tarafından yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini hatırlattı. Çetin, "Mahkeme kararına uymayan şüphelilerin yani Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek ve EGO Genel Müdürü Ömer Ulu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk."

Uygulanan 1 kuruşluk indirimin de bir kandırmacadan ibaret olduğunu ifade eden Çetin, Belediye tarafından satılan biletlerin eski fiyatta satıldığını, dolmuş ve özel otobüslerin de eski fiyatta yolcu taşıdıklarını bildirdi.

 

Çetin, “EGO kartları üzerinde bir biniş için 1 kuruş eksik yazılması hiçbir anlam ifade etmektedir. Çünkü ne birer kuruşlar geri ödenmekte ne de biniş hakkı verilmektedir. Fiilen indirdik dedikleri 1 kuruşları da gasp etmektedirler”şeklinde konuştu. (*)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.