Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kartal1

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    6
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kartal1 - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

1

İçerik İtibarınız

  1. fgfg is on a distinguished road Standart kader Şeytan olmasaydı bu dünya yaşamımız olmayacakmıydı? Ademe yasak meyveyi yedirtmesi dolayısıyla. Şeytan neden araf 16 da "Allahım beni sen azdırdın" dedi Şeytan (kehf 50) Allaha "Allahım benide melek yaratsaydın da bende sana isyan etmeseydim" derse ne olur? Allah adaletli dediniz. Peygamber ne yaptıda peygamber oldu, cebrail ne yaptıda melek oldu? Madem Allah size karışmıyor sizi yönlendirmiyor, öyleyse neden ona şükrediyorsunuz? Kulun dua etmesi kaderine razı olmaması anlamına gelmez mi? Allah kuluna etki ediyormu ve onu yönlendiriyor mu ki ona dua ediyorsunuz. evet dersen nerde hür iraden Allahım yardım et diye dua ediyorsunuz bu söz Allahın kulunu yönlendirmesi değil midir
  2. kartal1

    Tevbe kader ilişkisi

    Allahın ilminde işlenen günahtan bağışlanıp bağışlanmayacağımız belli ise neden tevbe edelim. bunun manası nedir Allaha güvenmek ne anlama geliyor arkadaşa güvenmekle Allaha güvenmek arasında ne fark vardır Şer Allahtan madem öleyse Allaha nasıl güvenilebilir Allah kulların yapacaklarını önceden bildiği gibi mi yoksa bildiğinin dışında mı irade etti . iki sorum var ilki allaha güvenmek: eğer allahın zorla günah işleten biri olduğuna inansanız . günahı alahın irade etmesi ve benzeri delilleri göz önüne alarak. sizce alaha güvenilebilirmi bu durumda. ikinci esas sorum bu: Allahın ilminde işlenen günahların bağışlanıp bağışlanmayacağı belli madem, önceden olacakları bildiği kabul edilirse. bu durumda tevbe etmek neden ve ne anlamı var. ehli sünnete göre kulun kafirlik hariç işlediği günahlar konusunda kul tevbe etmeden ölse bile allah istediği kulunun istediği kadar günahını bağışlayabiliyor. delil nisa suresi 48. ayet. benzeri delille dua etmenin yanlış olduğunu savunmuştum delil şu: dua ediyosunuz istediniz şey kaderde varsa zaten meydana gelecek kaderde yoksa zaten meydana gelmeyecek öleyse neden dua ediyonuz not: ikinci soruya ısrarla yanıt bekliyorum. tevbe etmek gereklimi gerekliyse neden soru gereği gereksizse neden?
  3. Kitap: Kelam ve Felsefe de insan fiilleri Yazar: Dr. Kasım Turhan Sayfa 73: "Biz inanıyoruz ki Allah herşeyi sadece "ol" emriyle yaratmıştır. Nitekim Kuran da (16/40) "Doğrusu biz, bir şey dilediğimizde ona ancak emrimiz "ol"dur ve o olur" buyrulmuştur. Yeryüzünde Allah'ın dilemesinden başka iyilik ve kötülük yoktur. Herşey Allah'ın dilemesiyledir ve hiçbir kimse O, onu bilfiil yapmadan bir şey yapamaz. O'ndan müstağni kalamaz ve Allah'ın bilgisinden dışarı çıkamaz. Allah'tan başka yaratıcı yoktur ve insanların fiilleri de O'nun tarafından yaratılır ve takdir edilir. Nitekim Kuran da (37/96) "Sizi ve yaptıklarınızı O yaratmıştır" buyrulmuştur. Allah müminlere kendisine itaat etmeleri için yardım eder (tevfik), onlara lütufla muamele eder. Onları gözetir, ıslah eder ve onlara hidayet eder. Buna karşılık sapıkların, iddia ettikleri gibi; O, kafirlere imanla hidayet etmemiş ve onlara iman lütfetmemiştir. Eğer O, onlara lütfetse ve onları ıslah etseydi, onlar salih olurlardı ve eğer onlara hidayet etseydi, doğru yolu bulurlardı. Fakat O, önceden bildiği üzere onların kafir olmalarını irade etti ve onları bıraktı (hızlan) ve kalplerini mühürlerdi. Hayır ve şer Allah'ın kaza ve kaderiyledir. İyi olsun kötü olsun, tatlı olsun acı olsun, Allah'ın kaza ve kaderine inanırız ve biliriz ki, bizim yaptığımız hata bizden değildir ve bize isabet eden de, bizim hatamızdan dolayı değildir. İnsanlar kendilerine fayda ve zarar veremezler. (İbane 23,24,25) yazar, imam eşarinin "ibane" adlı kitabından alıntı yapıyor. okul no ilk orta. şi re
  4. *** İşte size Gazali'nin özgür iradeyi inkar ettiği yazısı. Alıntı yaptığım kitap: Kelam Felsefeleri, Yazar: H. Austryn Wolfson, sayfa: 538 burada Gazali'nin ihya ulum al din adlı kitabından alıntı var. Arapça baskı kitabut-tevbe bölümü. türkçe baskılarda bu bölüme bakın "Eğer dersen ki: insanın fiilde ve fiilden kaçınmada ihtiyarı yok mudur? Vardır derim, fakat bu bizim herşeyin Allah'ın yaratmasıyla olduğu iddiamızla çelişmez. Çünkü ihtiyarın kendisi de Allah'ın yaratmasıyladır ve insan yaptığı seçime mecburdur." Yorumum şu: Gazali, itikadda Eşari mezhebindendir. Eşarilik de ise insan iradesi kabul edilir, ama kulun bu iradesi ( düşünce, seçim ) Allah tarafından yaratıldığı için hür iradeden yoksundur.
  5. soruşuydu: alah ezeliyse zamanda ezelidir. ezelilik zaman kavramıdır çünkü. öleyse şu andan itibaren geçmişimizde sonlumu yoksa sonsuzmu zaman geçti sorusu var. eğer zamana ezeli demezsen zamanın başlangıcını savunursan. sonlu zaman oldu geçmişte dersin. alemin (alahtan başka herşey) yoktan varlığa geldiğini savunursun. ama zaman ezeli dersen, alemede ezeli dersin ve şu soru sorulur: sonsuz geçmişten bugüne nası gelinebilir. zira sonsuzluk aşılamaz diye bi prensip var temel prensiplerdendir. yıllarca içinden çıkamadım. aleme ezeli dedim ama sonsuz geçmişin nası olupta aşılabileceğini mantıken açıklayamadım. fakat gözden kaçan şeyi geçenlerde anladım. sonsuzluk aşılamaz dendiğinde önce bi başlangıç noktası kabul ediliyor, ona binaen sonsuzluk aşılamaz deniyodu. ama incelik şu: ezelilik başlangıçsızlk demektir. o bakımdan sonsuzluk aşılamaz prensibi burada geçerli olamıyo. konuda detaylı bilgi almak için youtube deki vidyolarımı izleyebilirsiniz. alemin kıdemi, teselsül batıl değildir ve alemin ezeliliği videoları bu konudadır. yakın zamanda bu konudada video yükleme niyetindeyim. youtube den "bettabiyat" yazarak videolarıma ulaşabilirsiniz
  6. dünyanın en zor sorusu başlığında sorduğum soruyu sanırım çözdüm. sizinde fikrinizi almak istyorum. yıllardır sorduğum bi soru vardı: sonsuz geçmişten bugüne nasıl gelindi. halbuki sonsuzluk aşılamaz. diyodum. ben zamana ezeli dediğim halde sonsuz geçmişten bugüne nasıl gelindiği konusunu açıklayamıyor ve zorlanıyordum. A ebed ....................................... ezel B şu an...............................ezel bu iki durumda zaman ölçüsü aynı mı farklı mı diye yakın zaman da soru sormuştum. ben diyorum ki A ve B ikisi de sonsuz zamandır. eşittir yani ölçü olarak. sonsuzluk aşılamaz prensibi var. ancak bu söz ilk etapta şunu akla getiriyor. bir başlangıç noktasından itibaren sonsuz zaman yani ebed ................zaman....................başlangıç bu geleceğe doğru sonsuz zaman kavramı ilk akla gelen durum. oysa geçmişle alakalı durum bundan farklı şöyle ki: ebed .......................şu an .......................ezel şu an'a madem gelindi; ya sonsuz zaman aşıldı, ya sonlu zaman aşıldı. sonlu denemez, zira bu denirse, zamanın ezeliliği inkar edilmiş olur. çünkü zamanın başlangıcını savunmak ancak zaman da olabilir. dolayısıyla "zaman, zamanda başladı" demiş oluruz ki çelişkidir. öyleyse burada şöyle bir incelik var: "geçmişte zamansal başlangıç olmadığından, sonsuz zaman aşılabiliyor" önermesi önemli. yukarıda verdiğim örnek gereği (sonsuzluk aşılamaz) prensibin de, önce bir başlangıç düşünüp, ondan sonra sonsuz zaman eklendiğini düşünüp; sonra da bu sonsuzluk aşılamaz diyoruz. ancak realiteye baktığımız da geçmişten şu an'a gelindiğine göre, ve de zaman ezeli olduğuna göre "sonsuz zaman geçebiliyor" sonucu çıkmaktadır. şu an için konuşursak. sonsuz geçmişten bugüne gelindi. demek ki "sonsuz zaman geçildi" mesela 1000 yıl sonra da aynı böyle "sonsuz zaman geçildi" dersek, soru: " öncesin de, sonsuz zamanın geçmediği bir zaman (an) oldu mu?" oldu denirse derim ki: bu cevap çelişkilidir; çünkü zaman olma bakımından bir zamanın diğerinden farkı yoktur. şu an ve 1000 yıl sonrası için "sonsuz zaman geçildi" deniyorsa, her an için bu denmelidir. "öncesin de, sonsuz zamanın geçmediği bir an olmadı" denirse, şu sonuç çıkar: "hiçbir an yoktur ki, öncesin de sonsuz zaman geçmiş olmasın." bana sorulsa ki: şu an olaylar zincirini durdurduğumuzu farzet, bir dakika sonrasın da olaylar arttı mı? arttı dendiğinde, diyorlar ki: artan ancak sonlu sayıda olaydır. zira sonsuz sayı da artış olmaz. ve sonlu sayıda olay, ancak sonlu süre de olabilir. bu mantıktan hareketle şu an'dan itibaren, sonlu süre geri gittiğimiz de, olayların başına ulaşmamız gerekir. dolayısıyla alem ve zaman ezeli olamaz diyorlardı ya.. (meşhur soru) cevap: diyorlar ya, şu an olaylar zincirini durdurduğunu farzet, bir dakika sonra olaylar zinciri artıyor mu? diye sordukları zaman, şunu diyeceğim: olaylar (sayı olarak) artmıyor. veya deseler ki zaman artmıyor mu? cevap: artmıyor. çünkü zaman geçiyor ama artmıyor. olaylar oluyor yenileniyor ama sayı olarak artmıyor. zira sonsuz sayısı artmaz. A ............................................................ ...ezeli şu an B ................ ............................................................ ...ezeli 1 saat sonra görünüşte 1 saat fazla gibi değil mi? aslında fazla değil. biz neden B yi 1 saat fazla düşündük. çünkü ikisini de ezeli varsaydığımız halde. farkında olmayarak, ikisini de zamansal başlangıçlı olarak düşünüyorduk. dolayısıyla C ebedi ............................................................ ...ezeli A=B=C dir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.