mara bulge

insanlar özgür hür irade ile yaratilir. tercihler kisiseldir, hiç kimse karisamaz veya yargilayamaz. yasaklar insanlari daha çok tesvik eder, ve gerçekten dedigin gibi karaborsa baslar... hem makro hem de mikro anlamda ekonomiye zarar.... devekusu misali hepsi.. halkin verilen kararlari göremediklerini mi saniyorlar? el altindan neler planladiklarini görmüyor muyuz? içkinin zarari da günahi da kisiye aittir. Allahla kul arasina ne devlet ne aile ne de bir baskasi girebilir. Böyle yasaklamalarla olacak is degil bunlar.. yasak bana göre yardim degil tesviktir!

O cümle bütün savunmayı yerle bir edebilirdi İYİ ki düzeltildi. Yoksa, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın uçakta söylediği o cümle bir psikolojik felakete dönüşebilirdi. Fransa’daki olayları türban yasağına bağlamak, bir anlamda kendi ayağına kurşun sıkmaktı. Erdoğan 11 Eylül saldırılarından beri neyi savunuyor? ‘İslam kelimesi ile terör yan yana getirilemez.’ Peki öyleyse sokakta araba yakan, yaşlı bir insanı döve döve öldüren adamlarla, İslami bir tema olan türbanı nasıl yan yana telaffuz edebilirsiniz? İnsana demezler mi, ‘Hani terörle İslam yan yana gelmezdi?’ Yoksa sokakları cayır cayır yakan bu olayları terör olarak görmüyor musunuz? Evet, o cümle çok tehlikeliydi. Erdoğan’ın yıllardır savunduğu kendi tezini tarumar edecek bir bombaydı. İyi ki düzeltti. Veya düzeltmeye çalıştı. Hürriyet...

çok yerinde bir deyim o zaman...... okurken gerçekten şoka girdim.... bu kadarina pes dogrusu!

türkçe meali

Muhbirlik kötü bir şey değil Bizde muhbir biraz olumsuz anlamda kullanılıyor. CHP’li Güldal Okuducu, sözlüğe baksın, demiş. Ben açtım, bir daha baktım. Herkes de baksın. Hiç de öyle kötü bir anlamda kullanılmıyor. YETİŞTİRME yurtlarında çocuk muhbirleri olduğunu açıkladığı için eleştirilen Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, ‘Muhbirlik o kadar da kötü bir şey değil’ dedi. Çubukçu, dünkü AKP Grup toplantısı öncesinde ‘muhbir çocuklar’ tartışmasıyla ilgili şu açıklamaları yaptı: AVRUPA BÖYLE Eleştirilerin pek o kadar üstünde durmuyorum. Çünkü muhbirlik denilen şey o kadar da kötü bir şey değil. Avrupa’da sokağa bir tane çöp atın bakın, vatandaşlar sizi nasıl ihbar ediyor. Avrupa’nın bugünkü gelişmişliği biraz da birbirlerinin yanlış davranışlarını ihbar etmelerinden kaynaklanıyor. Bizde muhbir biraz olumsuz anlamda kullanılıyor. CHP’li Güldal Okuducu, sözlüğe baksın, demiş. Ben açtım, bir daha baktım. Hiç de öyle kötü bir anlamda kullanılmıyor. Tabii çocukların her söylediğini doğru kabul etmek de söz konusu değil. Çubukçu, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış’ın, ‘Bakanı çağırıp sorguladık’ sözlerine tepki gösterdi. Çubukçu, ‘Elkatmış benim ifademi alamaz, sorgulayamaz. Bir bakanı ancak Yüce Divan çağırıp sorgular’ dedi. Baykal: O koltukta oturma CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun derhal istifa etmesini istedi. Baykal, CHP Grubu’ndaki konuşmasında şunları söyledi: ‘ Bakan, yurtlarda muhbir olarak görevlendirdiği çocuklar olduğunu söylüyor. Bu da bakanın bu işten uzaklaştırılması ve uzak tutulması gerektiğinin kanıtıdır. Kendi tayin ettiği insanlara karşı, çocukları muhbir olarak kullandığını ilan eden bir bakan orada kalmamalı, istifa etmeli.’

Ankara Büyükşehir Belediyesi, başkentteki AKP’li belediyelerin elinde içki içilebilen son sosyal tesis olan Gençlik Parkı’nda da alkolü yasaklamak üzere harekete geçti. Gençlik Parkı’nın, geçirdiği tadilattan sonra 29 Ekim 2006 günü yapılacak açılışında alkole kapıları kapatılacak. CUMHURİYET’in ilk eserlerinden olan Ankara’daki Gençlik Parkı’nı tadilata alan Ankara Büyükşehir Belediyesi, parktaki içkili lokantaları kaldırıyor. Gençlik Parkı’nın da alkol yasağı içine alınmasından sonra Ankara’da AKP’li belediyelere ait olup içki içilebilen hiçbir sosyal tesis ve park kalmayacak. YASAK TABELASI Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin halka açık Mogan Gölü rekreasyon alanında içki yasağı olduğunu dev bir pankartla duyurmasının ardından, gözler Başkent’teki AKP’li belediyelerin içki yasağına çevrildi. Hürriyet, AKP’li belediyelerin içki yasağını tüm Türkiye çapında araştırırken, Başkent’ten etkili bir yasak haberi daha geldi. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli tanıklarından, Ankara’nın, tarihi Ulus Semti’nde bulunan içkili lokanta ve gazinolar, parkın tadilattan sonra açılışının yapılacağı 29 Ekim 2006 tarihinden itibaren kapatılacak. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Keçiören, Yenimahalle, Altındağ, Mamak, Etimesgut, Sincan ve Gölbaşı belediyeleri de sosyal tesislerinde ya da belediyeye ait halka açık mekanlarda içki yasağını uyguluyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin milyonlarca metrekarelik alana sahip dev rekreasyon alanları Mogan Parkı, Altınpark, Göksu Parkı, Harikalar Diyarı, Mavi Göl de içki yasağı uygulanıyor. Bu parkların girişlerine de ‘içki içmek yasaktır’ tabelaları asılıyor. GÖKÇEK FARKI Tadilatla açılan Göksu Parkı, Mavigöl ile CHP’den devralınan Altınpark’ta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek döneminden önce alkol alınabiliyordu. Şu anda parklarda ANFA adlı belediyenin şirketi güvenliği sağlarken, içki içen yurttaşlar parklardan dışarıya çıkmaya davet ediliyor. Su ve şerbet satılacak Gençlik Parkı’nda alkolün yasaklanması her yönden dikkat çekici. Parkta alkolün yasaklanması ile başkentte CHP’li Çankaya Belediyesi dışında hiçbir belediyenin içkili sosyal tesisi kalmayacak. Tesislerde su, meşrubat ve şerbet satılabilecek. Çankaya ilçesi dışında tüm merkez belediyeleri elinde tutan AKP’nin sosyal tesis ve parklardaki alkol yasaklaması yüzde yüz oranına erişecek. 1 yıl önce: Yasaklarım GENÇLİK Parkı’nda içki yasağı konulacağını 16 Ağustos 2004 tarihinde Hürriyet Ankara’ya açıklayan AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bu defa detay vermedi. Konuyu ancak televizyon ekranlarında tartışacağını ifade eden Gökçek, ‘Alkol yasağı ile ilgili gazetelere demeç vermeyeceğim’ dedi. Gökçek, yaklaşık bir yıl önce, Gençlik Parkı’nda uygulanacak alkol yasağı ile ilgili şu açıklamayı yapmıştı: ‘Artık bu bilinen bir gerçek ki, aileler bir saatten sonra oraya (Gençlik Parkı) giremiyor. Neden giremiyorlar? Çünkü orada bol miktarda alkol satan yerler var. O alkol satan yerler bir anda oranın havasını değiştiriyor. O havaya uygun olarak da parka, bir hayli üzülerek söylüyorum; sarhoş ve uyuşturucu kullananlar geliyor. Bunlar olduğu sürece orası kullanılmaz. Parkı aileye yönelik hale getirmemiz gerekiyor. Bu nedenle de çalışmamız bittikten sonra parkta içki satışını yasaklayacağız.’

göstermelik tepkilerle ört bas ederler herhalde.. AB'nin Fransaya çok fazla tepki verebilecegini sanmiyorum.. onlar genelde 3. dünya ülkeleri üzerinde baski kurmayi seviyorlar..

tipik biz iste......

+1

nerdeeeee... peskes asla bitmez..

evet okula bagis yapilmali kabul ediyorum fakat durumu olmayan bir ögrenci ne yapacak? evine yakin olan okula bagis yapamadigi için kabul edilmeyecek mi? allah askina hangi okulda dogru düzgün sira tadilat var? durumu olan oldugu kadar yardim eder... yardimci olamayan ise mazur görülür....

kisir döngü... ekonomik durum kötüyse gerekli müdaheleyi yapacak egitimi nasil saglayacaksin?

uzun süredir var olan bise.. oy verdim tabi ama dogru mu yaptim bilinmez

Fransa sıkıyönetimle yeniden tanıştı Paris (Ajanslar) Fransa'da göçmen isyanı nedeniyle 1955 tarihli 'özgürlükleri kısıtlayıcı nitelikte' bir kanun tekrar hayata geçiriliyor. Fransız hükümeti, yerel yöneticilere, olağanüstü hal halinde, sokağa çıkma yasağı ilan etme yetkisi verdi. İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, bugün düzenlenen olağanüstü bakanlar kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, “Bu tür olaylardan sakınmak için önleyici tedbir amacıyla hareket etme olanağına sahip olacağız” dedi. Sarkozy, hükümetin, olayların gelişimini adım adım izleyeceğini söyledi. Düzenleme, bugün Bakanlar Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağıran Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın kararıyla kesinleşti. Cezayir Savaşı yıllarına dayanan söz konusu yasa, valilere gerektiğinde sokağa çıkma yasağı getirme hakkı tanıyor. Söz konusu yasağın ilk uygulaması ise, karar henüz resmiyete dünüşmeden, dün gece Le Raincy bölgesinde başladı. Bölgede 18 yaşın altındakilere 24.00 ile 06.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı getirildi.

Yeri burasi sayilmaz sanirim ama yine de paylasmak istedim.. Talabani, bağımsız Kürt devletinin sadece bir rüya olduğunu söyledi. Resmi ziyaret için Roma'da bulunan Talabani, La Repubblica gazetesinde yayımlanan özel demecinde, “Bağımsız bir Kürdistan sadece bir rüyadır. 'Rüya' ne demektir biliyorsunuz. Olay budur” dedi. Talabani, kuzey Irak'ta Mesud Barzani liderliğindeki Kürtlerin, ”sadece mümkün ve ulaşabilir bir şeyler elde etme çabası” içerisinde olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu da demokratik, birleşik ve bağımsız bir Irak bünyesinde bir federasyondan ibarettir. Bunun ötesinde bir şey olamaz. Irak'ta Kürt yetkililer tarafından bağımsız bir Kürdistan elde etmek için herhangi bir girişim söz konusu değildir.” Talabani, Irak'ın birlik ve bütünlüğünü gelecekte de koruyup koruyamayacağına ilişkin bir soruya karşılık ise “Demokrasi korunur ve federalizm tüm Iraklılar tarafından kabul görürse Irak var olmaya devam edecektir. Demokrasi ve federalizm, birliği güçlendirecektir. Bunun Ortadoğu için bir model haline gelmesi mümkündür” dedi. PKK'YA ÇAĞRI: SİLAHLI FAALİYETLERİ BIRAKIN Celal Talabani, Türkiye'deki Kürtlere ilişkin bir soru üzerine, sorunu demokratik biçimde çözmek isteyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın politikasından istifade etmeleri gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: “Şiddete başvurmamalıdırlar. Terörizmi kınamalı, silahlı faaliyetleri bırakmalı, demokratik ve barışçıl bir yol izleme sürecini benimsemelidirler. Haklarını talep etmek için meclise, seçimlere girmeleri, medyadaki tartışmalara dahil olmaları gerekir.” ROMA (A.A)

uzayli

ariya gitme

yalnizsin sanma karanliga dalma çevir basini göge çek bir çizgi düne

ulen diye hitap ettigin ben degilim sanirim.......

ligin saibeli oldugu zaten bariz belli. kimse sütten çikma ak kasik degil ve ben sadece fener demiyorum ama göz var nizam var... 4 maç üst üste yapildi bunlar. günlerce tvlerde konusuldu. hakem bi kere bunlari dikkate alip çikar maça. ama yok hala devam ediyor. bir kere yapilip ta gerisinde dikkat edilip arkasi kesilmis olsa tamam derim. ama havadan 12 puan da her takima koyar yani..

giremez.. laikligin anlami da bunu içeriyor zaten. din devlet birimlerine sokulamaz. laik oldugunuzu düsünüyorsaniz iyice arastirin.. Atatürkün getirdigi kanunlari hiç edemezsiniz.

tromso maçini biz göz göre göre kaybettik. çok şiştik, çok şişirildik.. sallamadan çiktik maça ve sonucuna da katlandik.. ben kendi yöneticime de gülerim. kimse büyük konuşmamali. ama sen de fazla içerlemişsin.. kabul edin ya fener avrupada bişe yapamaaaaaaaz

futbolda yapilan şikelerin % 90i fenere ait bunu da herkes biliyor.. son 2 senedir şampiyonsunuz.. o da aziz yilidirimin parasi ile... üst üste 3 sene 4 sene şampiyon olamadiniz yani şimdi geçip bana biz büyügüz mü diyorsunuz.. amaaan fener işte.. çamurda üstüne yok. ilgilenmiyorum artik

çaykur rize maçi? konya maçi? sivas maçi..... bise demiyorum körü körüne savunmaya devam edin. volkanin hareketini ben kendim bizzat gördüm.. futbolcunun bacaklari arasindan topa vurmaya çalisti. eger diyarbakirli futbolcu düz kossa düsmeyecekti gerileyince düstü.. yüzüm neden kizarmali? bedavadan puan toplayip ta elestirme hakki size mi düstü hem? iyi siz yapin yapin biz de öyle seyredelim dimi.. bir sürü takimin basina geliyor bu. yanlis kararlar verilir ama hepsi de sizde mi olacak.. bahsettiginiz tek maç mi acaba? Anadolu takimlarinin hepsini şike ile yendiniz. devekuşu gibi saklanmaya devam edin.. sizden başka herkes olayin farkinda ne de olsa..

sen biyolog olacaksin.. ben de ekonomist... sözde