harent

State of play (2009) Acikcasi baslari biraz sıkıcı gelsede heyecanin yakalandigini soyleyebilirim. Stephen Collins savunma harcamalarini denetleyen bir gorevdedir.Secimlerin yaklasimina gore meydana gelen birkac olum uzerine gozler onun uzerine cevrilir. Gazeteci McCaffrey bu olayla ilgilenir cunku Collins onun eski bir arkadasidir. McCaffrey, olayi cozumlemeye basladikca yeni seyler kesfedecektir. Deginmek istedigim sey, bu tarz filmlere son donemlerde asiri rastliyoruz. Ama kadro guzel gercekten. Russell Crowe Gladiaotor'de daha etkileyiciydi sanirim. Yonetmen: Kevin Macdonald Oyuncular: Russell Crowe, Ben Affleck, Jason Bateman Plus... Tur : Gerilim, Dram Sure : 2h 7min.

Gecen gun bir yerlerde okudum. Ne kadar dogru emin degilim ama ilginc geldi. Kose yazisinda soyle diyordu : Michael Jackson'in olumune en cok Amerikan derin devleti uzulecek. Simdi medyaya yansiyan kendi haberlerini unutturmak icin kimin uzerine cocuk tacizi diye suc atacaklar...

Forumda pek sorun olmuyorda sinav kagidinda aristote ile platon'u karistirmistim birkeresinde. Hatta kimin dedigini unuttugum bir sozu nasil olsa demistir diye Socrates'in uzerine atmistim

Deginmek istedigim bir husus olacak, isci sinifi dedigimiz olay uretim yapan kisileri olusturur. Bu sinifin beyin gucune ihtiyaci yoktur. Beden gucu yeterlidir. Ve bu uretimin nasil yapilacagina karar veren kesim ise, dusunen kesimdir. Yani iki antagonist gurup soz konusu. Bunlari karistiramayiz. Ayrica, teknolojik gelisme ilerledi diyoruz. Mesela, kahve makineleri o kadar yayginlastiki cafe'ye gitmekten daha basit makineden almak. Ya da internet uzerinden siparis olayi. Ancak burada atlanmamasi gereken bir husus var. Siz makineye paranizi atip, bu makineden aldiginiz kahveyi oraya yerlestiren insandir. Makine bozuldugununda tamirine kosan yine bir insan. Ya da interneten herhangi birseyin siparisini verdiginizde, siparisinizi alanlar, paketleyenler, postaya verenler, postada bunlari duzgun bir sekilde il il, ilce ilce, ulke ulke ayiran yine calisan insanlar. Yani teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin insanlarin yerini alamaz. Bence sonumuz Terminatordeki gibi olmaz diye dusunuyorum. Ancak hizmet sektoru konusunda haklisiniz. 20 yil oncesiyle bugun arasinda yapilan istatistiklerde hizmet sektorune karsi inanilmaz bir ragbet var.

Hayatimi karartti bu fast-food olayi. Rejim yapiyorum ama engel olamiyorum kendime. Anti-McDo olabilmek icin herseyi yapardim.... Ekonomide McDo'yla ilgili 1 aylik ders isledik. Herseye ragmen vazgecemiyorum senden

Benimde simdi dikkatimi cekti. Bence soru cok ters sorulmus. Arkadas bana olmayan birsey soyleyin demis - Bende tanri diye birsey yok diyebilirim. Ama bu onu bildigim anlamina gelmez. Yani ben tanrinin yokluguna olmayan birsey diyorsam, bu bana gore varolmayan birseydir. Ancak bilip bilmeme olayi tartisilir. Kaldiki ne varligi nede yoklugu kanitlayabilecegimizi sanmiyorum.

Ilginc.

Lost Highway (1997) Yonetmen: David Lynch Oyunculer: Bill Pullman, Patricia Arquette, Balthazar Getty Plus... Fransiz ve amerikan filmi Genre: Fantastique Fred ve Renée Madison mutlu diyebilecegimiz evli bir cifttir. Bir gun, cok tuhaf bir kaset alirlar; gonderenin adresi ve isminin yazili olmadigi. Ve bu kasette evlerininin disardan gorunusunu, salonlarini, esyalarini, hatta kendi yataklarinin cekildigini farkederler...Bir sabah Fred karisinin oldugunu farkeder.... Ve suspense....

Bu kadar sıkıcı baska bir filmi izledigimi hatirlamiyorum.... Evet hatirliyorum Terminatoru izledim gecen gun. Kuzenimle gittik, sirf onun Megan Fox hayranligi icin kalmistim sonuna kadar.

Filmden geliyorum. Bir haftayi gecik bir sureden beri ekranda olmasina ve hafta sonu olmasina ragmen inanilmaz bir akim vardi. Ama cookkk guzeldii!!! Hele sondaki resimler beni oldurdu Tigre ile olan sahne cok hosuma gitti Vaktiniz varsa izlemenizi oneririm. Cok komik bir film...

Buldum Haklisiniz ben yanlis bir sekilde yorumlamisim. Tekrar baktim, kitaplarima yanliz bu saatte, ekonominin hic cekilmedigine de karar verdim, Marx yunanlilarda iki seyi taktir ediyordu bir sanati ikincisi de teorideki ilerlemelerini. Aristote ile baglantisi ise elestiri soz konusu, cunku Aristote ve yunan toplulugu koleligi dogal bir yasa haline getirdiler. Kolelerin dogasinda olan birseydi calismak onlara gore, cunku vucut hayvansallik ile ortusuyordu. Adam Smith'in ortaya koydugu " Division of Labor" yani is bolumu yunanlilar tarafindan cok onceden kesfedilip Platon tarafindan da République'de ele aliniyor. Yani ozetleyecek olursam, ortusen yan su oluyor division of labor takdir ediliyor. Olayin teknik bolumu. Kolelige bakis acilarini elestiriyor. Hatta bunu en buyuk hata olarak ele aliyor ( yanliz anladigim gibi ceviri yapmaya calistim, kelime kelime yapamiyorum, anlamada hata varsa, artik kusuruma bakmayin, sonucta daha ogrenciyiz )

Dediginiz bir bakima dogru ama su da unutulmamalidirki. Teknoloji gelistikce yeni meslek dallari ortaya cikiyor. Isci sinifi ortadan kalkiyor ama bunun yerini bir diploma savasi aliyor. Insanlar bir meslekle hayatlarini tamamlamiyorlar, yeni formasyonlar yapiyorlar, yeni sisteme ayak uydurmaya calisiyorlar. Teknoloji isci sinifinin yerini aliyor ama herzaman onu oraya koyacak beyinlere ihtiyac olacak. Bilmem dediginizi dogru anladimmi? Sayin Cyrano, ben zaten antik cag filozoflarinin koleler hakkindaki dusuncelerini bildigim kadariyla metrise ediyorum, ve bunu felsefede teknik, calisma, ozgurluk gibi konularda da islemistik, hatta felsefeyi gectim, bu konuya ekonomide butun bir yari yilimizi verdik, degindiginiz icin yine de tesekkur ederim. Ama benim demek istedigim, Marx'in Aristote'nun ornegini ele almasiydi kitabinda. Ben nerede yanlis yaptigimi utanarak anlamadim diyecegim

Aslinda biraz uzucu cunku, turk televizyonlarinda iste bu Turk dedigimiz birsey var mi bilmiyorum. 1 kadin 1 erkek'te fransiz bir dizi aslinda. 'Un gars une fille '

Vakit gecirebilmek icin guzeldi. Okadar...

Tuhaf, burada filmi 'Very bad trip' olarak cevirdiler. Bakmasam bu film oldugunu bilmeyecektim Biz yarin saat 14:50 seansina biletlerimizi almistik Yorumumu yarin yapacagim artik...

Birkac gunden beri bu filmden bahsediliyor, merak ettim. Izlemek istiyorum aslinda, ama once temin etmem lazim....

Marx bu konuda Aristote'ya katiliyor. Aristote bir yerlerde gemilerde kolelerin oneminden bahsediyordu. Yanlis olabilirim - eger geminin ilerlemesi icin kolelere ihtiyac olmasaydi koleliginde belki olmayacagindan bahsediyor. Marx'da bu fikri alip, kapitalizm rejimde koleler ortadan kaldirilmali diyor cunku, zarar ediliyor. Bunun adinida ozgurluk koyuyorlar. Koleler ozgurluklerini elde ettiklerini sandilar. Geriye gittigimizde, efendi kolenin herseyinden sorumluydu, yemesi icmesi, hastalaninca iyilestirilmesi onun sorumlulugu altindaydi, oysa kapitalizmde oyle mi? Patron istemedigi an isciyi kapi onune atabilir. Hersey alis ve veristen ibaret. Kolelik konusu benimde bayagi ilgimi cekmisti. Hegel'in bu konuyu ele alis bicimide cok enteresan.

Akrobasi gosterilerini bende cok slk denk geliyorum. Cok etkileyici geliyor. Hatta o hareketleri yaparken onlar sanki ben kendimi havada hissediyorum. Hos oluyor. Akrobatik olmasam da, patende iyi oldugumu biliyorum. Bisikletten once geliyor ulasimda. Tasimasi sorun olmasa cok da pratik olur bence. Ancak biz paten yapmaya karar verince, parklarda yapmayiz BIraz fazla basit kaliyor. Caddede ya da yolda daha zevkli. Insanlarin arasindan gecmek degisik bir zevk veriyor. Yani bulundugum yer uygun oldugu icin

Dayanamadim, demekki bazen yapilan seylere karsilik gelince simarmak mumkun oluyormus Bu benim tatli kedimdi. Adi Felisiydi. Ama artik yok. Gecen yaz oldu... Zaten cok yaslanmisti, bunyesi hastaligi kaldiramadi.

Tabiyki....

Bir arkadasim da Amerika'ya basvurdu, kabul edildi. Ama bayagi masrafli olmus. Turkiye'den nasil olunuyor bir fikrim yok, ama avrupadan Amerika zor degil lise diplomasi yeterli oluyor. Cunku turkiyede lise bitirme sinavi olmadigi icin Oss'de baraji asmayi sart kosuyorlar. TOEFL'i istememeleri tuhaf geldi, cunku benden de arkadasimdan da istemislerdi. Zor mu bilemiyorum ama TOEFL'in kolay oldugunuda soyleyemem. Arkadasim amerikada 1 yillik egitim aldiktan sonra sinavi verebildi. Yer meselesine gelince, sanirim ailenin sizi barindiracak durumu varsa, yani ev sartlari uyuyorsa bir sorun cikmiyor diye biliyorum. Ama sunu da eklemek istiyorum, Amerika'ya gitmek Avrupa'ya gitmekten bence daha kolay, tabi maddi durumda onemli... Bide bence, siz butun belgelerinizi hazirlayip konsolosluga gidin. Bu sekilde tahminlerle biraz riskli oluyor.

Amator bir sekilde fotograf cekiyorum, aslinda makro ilgi alanima giriyor ama su anda makinem onu karsilamiyor. Bugun kuslar uzerine calistim, ancak ben fotoshopla birlikte fotografimi daha etkili yapmaya calisiyorum, umarim beyenilir....

Gecen gun Transformers 2'ye gittim biraz oncede Terminatorden ciktim. Ve sunu anladimki bilim kurgu benim alanim degilmis... Filmi izlediysem bunun tek sebebi Sam WORTHINGTON ve Christian BALE'in varligidir.... Yani o kadar tatlilarki, insan onlar karsida oylece dururken salondan cikamiyor....

Lise'nin hemen yaninda bir cami vardi. Ve cuma gunleri fizik dersimizle cami hocasinin konusmasi ayni ana geliyordu. Lise yillarimdan hatirladigim hep fizik dersinde ogretmenin fizikle din ayni anda gitmiyor diyip dersi yarida birakmasiydi Guzel yillardi... Bol yasakli yillar... Tabi Turkiye'den bir liseden cikip yabanci bir ulkede bir liseye girmek ilk bakista tuhaf gelmisti.... Kiyafet kurali yok, yasak yok, hersey serbest, saclarimi salabilmek.... Ahhhh!!! Ne guzel bir duyguydu.... Dusunuyorumda, iki farkli ulkede iki farkli yaptiigim lise deneyimimde, ikinci ulke daha guzeldi....

Ayrica, yabanci bir ulkede unuversite okumak istiyorsaniz oncelikle turkiyede oss'yi gecmeniz sart. Ancak oss'yi gecerek yabanci bir ulkede (avrupa ulkeleri) unuversiteye basliyabilirsiniz. Bunun icinde maddi gelir okadar onemli degil. Yasayabileceginiz kadari yeterli. Gerci, okul harci, yeme icme parasi, kalacak yer, bence tahminen yillik 10 bin euro'yu bulur ya da daha fazla.